Ürün yaşam eğrisinin ilk aşaması olan sunuş aşaması, ürünün piyasaya yeni sunulduğu, satışların arttığı, ürün yeni ise rakiplerin olmadığı, tanıtım için promosyon masraflarının yüksek, kar marjının düşük ve maliyetin yüksek olduğu süreçtir. Ürün yaşam eğrisinin ikinci aşaması olan, büyüme aşaması, başa baş noktasından başlayıp, olgunluk dönemine kadar sürer. Satış ve karın arttığı, rakip ürünlerin yavaş yavaş pazara girdiği bir dönemdir. Üçüncü aşama olan olgunluk aşaması, satış ve rekabetin en üst düzeye çıktığı ve rakip ürünlere bağlı olarak karda azalmaların görüldüğü dönemdir. Dördüncü aşama olan düşüş aşaması, satışların ve karın düştüğü, maliyetlerin arttığı alan olup, zarara geçiş noktasına kadar sürmektedir.

Yukarıdaki tüm maddeler Tarım işletmelerinde kayıt tutmanın temel amaçlarını doğru ifade etmektedir.

Türkiye de 1927 yılında toplam nüfusun %75,8’i kırsalda, %24,2’si kentlerde iken, 2016 yılında bu oranlar sırasıyla %7,7 ve %92,3 olarak gerçekleşmiştir.

55 yaşında bir erkeğin EİB cinsinden işgücü 0,75, 40 yaşında bir kadının EİB cinsinden işgücü 0,75, 25 yaşında bir erkeğin EİB cinsinden işgücü 1, 16 yaşında bir kadının EİB cinsinden işgücü 0,75’tir. 1x0,75 + 1x0,75 + 2x1 +2x0,75 =5’dir.

Tarım sektöründe karşılaşılan belirsizlikler:
• Verim belirsizliği
• Fiyat ve buna bağlı gelir belirsizliği
• Sosyal ve kurumsal yapı belirsizliğidir.

Leasing, genellikle sabit varlıkların ya da yatırım mallarının özel ve tüzel kişilere sözleşme karşılığı belli bir süre için kiraya vermesidir.

Tarımsal ürünleri pazarlamasının geliştirilmesi tarımsal yapının iyileştirilmesi, üreticilerin kooperatif ve üretici birliklerine katılım ve katkılarının geliştirilmesi, e-ticaret, geleneksel ürünlerin Cİ tescilinin geliştirilmesi, pazarlama fonksiyonlarının iyileştirilmesi ve yasalara uyumun sağlanması, yeşil pazarlama ile ilgili ITU ve organik ürün artırılmalıdır.

Pazarlama kanalında, ürünlerin bir aşamadan diğer aşamaya geçişi için yapılan aktivitelerle ilgili masraflar ürün hazırlama ve paketleme, satış, taşıma, ürün kayıpları, depolama, işleme, finans, ücret, komisyon, çeşitli ödemeler gibi unsurlardan oluşur.

Tarım sektörünün ekonomik faaliyetler arasında öneminin arttığı 1900’lü yılların başında, tarımsal finansmanda ticaret bankaları önemli iken, sonraları diğer sektörlerdeki gelişimin etkisi ve diğer faktörlerle bu bankaların tarıma yönelik faaliyeti azalmış, tarım sektörü büyük ölçüde devletçe desteklenmiştir.

Doğal kaynaklar kıt değilse, kaynak olma özelliğine sahip olmayacaktır. Herhangi bir şeyin kıtlığı, basit olarak bu şeyin bulunan miktarının, talep edilen miktarına oranla sınırlı olmasını ifade etmektedir. Buna göre piyasada fiyatı olan bütün kaynaklar, kıt kaynaklar olarak adlandırılabilir. Eğer herhangi bir kaynağın bulunabilen miktarı, söz konusu kaynağın talebine oranla sınırsız ise, bu kaynak serbest veya bedava mal olarak tanımlanır.

Arazinin tarıma elverişliliğini etkileyen faktörler; iklim ve coğrafi konumu, toprak bünyesi, üst toprak tabakasının derinliği, verimlilik ve drenaj gibi üretim yeteneği ile ilgili özelliklerdir. Çiftçinin eğitimi arazinin tarıma elverişliliğini doğrudan etkileyen faktörlerden biri değildir.

Katılımcı planlama modellerini desteklemek kırsal kalkınma yaklaşımdaki temel amaçlardan biridir.

Saatlik sınıflandırma işçilerin ücret alma zamanına göre sınıflandırmalardan biri değildir.

Çizelge 6.1 Pazarlama Anlayışındaki Gelişmeler

Üretim kaynakları ikiye ayrılır. Doğal kaynaklar ve Sosyal ve Kültürel Kaynaklar olmak üzere. Sermaye ise Sosyal ve Kültürel kaynakların içeriğine dahildir.

Nüfusun gelişim sürecinde, kırsal alandan kentlere akış görülmektedir. 1927 yılında toplam nüfusun %75,8’i kırsalda, %24,2’si kentlerde iken, 2016 yılında bu oranlar sırasıyla %7,7 ve %92,3 olarak gerçekleşmiştir (Çizelge 2.1). Özellikle 1990-2016 döneminde kırsal nüfustaki azalma süreci hızlanmıştır.

Arz, tarımsal üretim faktörlerinden biri değildir. 

Tarım çalışanlarının statülerine
göre sosyal güvenliklerini sağlayan yasalar şunlardır;

Bir ve birkaç işverene bağlı olarak, sürekli hizmet akdiyle çalışanlarla ilgili
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu

Süreksiz hizmet akdi ile çalışanlarla ilgili 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal
Sigortalar Kanunu

Tarımda bağımsız çalışanlarla ilgili 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve
Hesabına Çalışanlarla İlgili Sosyal Sigortalar Kanunu

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu • 5502 Sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu

Herhangi bir doğal kaynağa olan ihtiyacın derecesi, insanların ve diğer canlıların yaşamaları için söz konusu kaynağa olan gereksinimlerin hayati önem taşıması oranında artacaktır. Kaynak kullanımında bireylerin özel ihtiyaçları ön plana alınmaz.

Kırsal toplum: Geleneksel anlamı ile kırsal kesimde yerleşmiş kendilerine özgü sosyal, ekonomik, kültürel özellikleri ve eğilimleri olan, gündelik gereksinimlerini birbirine bağlı bir ilişkiler sistemi ile gidermeye çalışan ve büyük ölçüde kendi kendine yeterli insan topluluğudur.