Tefsir Final 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Takva^’nın ihmale gelmez iki önemli boyutu vardır. Bunlardan birincisi aşağıdaki şıklardan hangisi olabilir?
İslami ilimleri öğrenmek ve uygulamak |
Peygamberin sünnetlerini ihmalden kaçınmak |
Kuran’ı okuyup anlamak ve öğretmek |
İslam’ın tüm emir ve yasaklarına uymak |
İyilikte bulunmak |
Takva^’nın ihmale gelmez iki önemli boyutu vardır. Birincisi, mertebe mertebe İsla^m Di^ni’nin bütün emir ve yasaklarına, şüphelilerden, hatta^ pek çok mübahtan kaçınmaya varıncaya kadar titizlikle uymak
2.Soru
Sağlam inanca
Doğru bilgiye
Ahlâkî değer
Bir toplum düzeni oluştururken Kur’an-ı Kerim yukarıdakilerden hangisini/hangilerini hedefler?
I |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Kur’an’ın ana hedefi, sağlam inanca, doğru bilgiye, ahlâkî değer, yükümlülük ve sorumluluğa dayanan bir toplum düzeni vücuda getirmektir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi "yanlış inanç ve düşünceler" anlamına geli?
Ma'ruf |
İnkar |
Münker |
Mazruf |
İkrar |
Münker; yanlış, İslam dinine yabancı, Müslüman toplumu tarafından yadırganan inanç, düşünce ve davranışlardır.
4.Soru
Haşr suresi, bazı sahabe tarafından başka hangi isimle anılmıştır?
Fey Suresi |
Benî Nadîr Suresi |
Kâ’b b. Eşref Suresi |
Yahudi Suresi |
İhanet Suresi |
Sure ismini 2. ayetinde geçen "haşr" ifadesinden alır. Ahirete ilişkin olarak kullanıldığında ‘toplanma’ anlamına gelen haşr, bu surede olguya uygun olarak ‘kalkışma, ayaklanma, savaş için toplanma’ anlamlarına gelmektedir. Diğer taraftan, İbn Abbâs gibi bazı sahabî bu sureden ‘Benî Nadîr Suresi’ olarak bahsetmişlerdir.
5.Soru
“Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız birer sınav aracıdır (fitnetün). Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır” ayeti hangi surede yer almaktadır?
En'am |
Fatiha |
Yasin |
Kalem |
Enfal |
“Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız birer sınav aracıdır (fitnetün). Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır” ayeti Enfal Suresi'nin 28. ayetinin mealidir.
6.Soru
Daha ziyade şirk, peygamberleri yalanlama gibi anlamlara gelmekte N-k-r kelimesi Kur'an'da kaç defa geçmektedir?
Daha ziyade şirk, peygamberleri yalanlama gibi anlamlara gelmekte N-k-r kelimesi Kur'an'da kaç defa geçmektedir?
35 |
36 |
37 |
38 |
39 |
N-k-r kelimesi Kur'an'da daha ziyade şirk, peygamberleri yalanlama gibi anlamlara gelmekte olup 37 ayette geçmektedir. Bu ayetlerden sadece dördünde fiil şekli ile geçmekte ve bunlardan da üçünde inkar etmek anlamına gelmektedir (Ra’ d 13/36; Nahl 16/83; Mü’ min 40/81). Bir ayette ise Hz. Süleyman ile Belkis arasında geçen tarihi bir olayın akışı içinde Hz. Süleyman'ın sözü olarak şöyle denilir ”Onun tahtını tanınmaz (nekkiru^) hale getirin. Bakalım tanıyabilecek mi, yoksa tanımayacak mı?” (Neml 27/41).
7.Soru
I. İman kelimesi emn kökünden gelmektedir.
II. İmanın zıddı küfürdür.
III. İman, kalbin tasdiki, dilin ikrarı ve İslâm'ın esası olan davranışları yerine
getirmektir.
Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri iman kavramı için doğrudur?
Yalnız I |
Yalnız III |
I - II |
II - III |
I - II - III |
İman kelimesi emn kökünden gelmektedir. İmanın zıddı küfürdür. İman, kalbin tasdiki, dilin ikrarı ve İslâm'ın esası olan davranışları yerine getirmektir. Verilen bilgilerden hepsi doğrudur.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, kâfirlerin müminlerle ilgili giriştikleri faaliyetler bağlamında, Kur’ân'da fitne ve türevlerinin ifade ettiği anlamlardan biri değildir?
Müminleri can-ı gönülden sevme |
Müminleri dinlerinden uzaklaştırmak |
Müminleri dinlerinden döndürmek |
Müminleri kulluktan saptırmak |
Müminleri baskı altında tutmak |
Haşr Suresinin 9. ayetinde can-ı gönülden sevmek geçmektedir. Bu ayette kendilerinden bahsedilenler Medine’nin yerli halkı olan ve ‘yardım edenler’ anlamına gelen ensardır. Bunların özellikleri ayette şöyle sıralanmaktadır:
- İmanı içselleştirmişlerdir.
- İslâm’ı daha iyi yaşayabilmek için memleketlerine gelen muhacir müminleri can-ı gönülden severler.
- Muhacirlere verilen ganimetten dolayı içlerinde bir rahatsızlık ve kıskançlık hissetmezler.
- Kendileri ihtiyaç sahibi oldukları halde muhacir kardeşlerini kendilerine tercih edecek (îsâr) kadar erdemlidirler.
Oysa kâfirlerin müminleri dinlerinden uzaklaştırmak için giriştikleri faaliyetler, Kur’ân'da genel olarak fitne ve türevleriyle ifade edilmektedir. Kur’ân'da fitne, dinlerinden döndürmek için müminlere zulüm ve işkence yapmak, inanç özgürlüğünü ortadan kaldırmak için onları baskı altında tutmak gibi anlamlarda da sıkça yer almaktadır. Kelimenin Kur’ân'da kazandığı anlamlar içerisinde belirtilen bu anlamların önemli bir yeri bulunmaktadır. Yine fitnenin Kur’ân'da önemli ölçüde yer alan diğer anlamları ise, kâfirlerin başta Hz. Peygamber olmak üzere müminleri çeşitli yollarla Allah'a kulluktan saptırma girişimleri ve müminlerin birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik yıkıcı faaliyetlerdir. F-t-n kökünün anlamlarından olan baskı/zulüm/işkence, Mekke döneminin ortalarına doğru müminlerin inançları sebebiyle baskı ve işkence gördüğü bir ortamda 27. sırada nâzil olan Burûc sûresi 10. âyette yer alan fitne kavramı ile ifade edilmiştir. Aynı anlam yine Mekkî sûrelerden olan Nahl sûresi 110. âyette fütinû kalıbıyla anlatılmaktadır. Medenî sûrelerden Bakara sûresi 191, 193, 217 ve Enfâl sûresi 39. âyetlerinde geçen fitne de aynı anlamı çağrıştırmaktadır. Kâfirlerin inananları dinlerinden vazgeçirmek için yapmış oldukları baskı ve zulüm Mekkî âyetlerde anlatılırken bu eyleme maruz kalanların sabırlı olmaları hususu üzerinde durulmakta ve ileride büyük mükâfatlarla ödüllendirilecekleri bildirilerek kendilerinden yapmaları istenilen herhangi bir eylemden söz edilmemektedir. Bu eylemleri gerçekleştirenlerin ise cehennem azâbına maruz kalacakları belirtilmektedir. Yine Allah yolundan alıkoyma, insanları saptırmaya çalışma anlamlarında olan fitne hem Mekkî ve hem de Medenî âyetlerde yer almaktadır. Örneğin 56. sırada nâzil olan Saffât sûresi 162. âyette “bifâtinîn” formunda geçen fitne aldatma ve ayartma yoluyla saptırma anlamını ifade ederken Medenî sûrelerden olan ve Mâide sûresinin 49. âyetinde “en yeftinûke” formunda geçen fitne de aynı anlamı çağrıştırır. Özellikle medenî âyetlerde Müşriklerin ve Yahudilerin Hz. Peygamberi Allah’a kulluktan uzaklaştırarak kendi isteklerine boyun eğdirmeye kalkışmaları anlatılır.
9.Soru
Fitne kelimesinin aslı olan f-t-n kökünden türeyen kelimeler Kur'an'da kaç ayrı kalıpta kullanılmaktadır?
29 |
28 |
27 |
26 |
25 |
Fitne kelimesinin aslı olan f-t-n kökünden türeyen kelimeler Kur'an'da yirmi beş ayrı kalıpta yer almaktadır.
10.Soru
Kelime tahlili değildir.
Odak kelimenin tesbiti önemlidir.
Kavram alanı, semantik alan demektir.
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri Semantik analizle ilgili olarak doğrudur?
I |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Semantik Analiz, kelimelere, üzerinde ittifak edilen mânâlar vererek, cümlenin mânâsının doğruluğunu ifade etme merhalesidir. (Atıyah, 1996) Ayrıca anlamın köküne inmek amacıyla yapılan bir çalışmadır. Semantik
Analiz, sadece kelimenin anlamını oluşturan ilk/kök anlamı bulmak değil, aynı zamanda onun bu ilk/kök anlamından hareketle tarih boyunca kazandığı anlamların bir analizini yapmak ve gerek bu anlamların ve gerekse türevlerin içinde ilk/kök mânânın olup olmadığına bakmaktır. İlk/kök mânâ bulunduktan sonra, kelimenin diğer türevleriyle de bu anlamın uyumlu olması ve aralarında semantik bağ’ın bulunması gerekir. Dolayısıyla semantik analiz yapan kişi, bir kelimenin anlamının, tarihî süreç içerisinde ne gibi daralmalara ve gelişmelere; ne gibi anlam iyileşme ve kötüleşmelerine uğradığını da tesbit etmek mecburiyetindedir. Ayrıca analizini yaptığı kelimenin hangi anlam grupları içinde yer aldığını, daha teknik bir ifadeyle hangi “semantik alana” dâhil olduğunu belirlemesi gerekmektedir.
11.Soru
Allah'ın "gizliyi ve aşikârı, görünmeyen ve görünen her şeyi bilir" anlamına gelen ismi, aşağıdakilerden hangisidir?
Kuddüs |
Selâm |
Cabbar |
Alîm |
Musavvir |
Allah'ın "Âlim" isim ve sıfatı şu anlama gelmektedir: O, yaratılmışların algılama sınırlarının ötesinde bir âlem olan gaybı da, duyularla kavranabilen şehâdet âlemini de en mükemmel şekilde bilmektedir. Görünen ve görünmeyen, açıkta ve gizli olan her şeyden haberdardır. Doğru cevap D seçeneğidir.
12.Soru
- Tasdik etmek
- Güvenmek
- Boyun eğmek
- Yönelmek
Hangisi lügatte imanın türetildiği emn kelimesinin anlamlarındandır?
1 ve 2 |
1 ve 3 |
2 ve 3 |
2, 3 ve 4 |
1, 2 ve 3 |
İman, nefsin mutmain olması, korkunun giderilmesi ve kişinin güven içinde olması anlamındaki “emn” kelimesinden alınmıştır ve bu kelime Kur’an’da çeşitli kalıplarda 883 defa yer almaktadır.
13.Soru
Fatiha suresi besmele ile birlikte kaç ayettir?
Dört |
Beş |
Altı |
Yedi |
Sekiz |
Sure ilgili olarak şu hususun da bilinmesi gerekir: Bu surenin ve Tövbe suresi hariç diğer bütün surelerin başında besmele vardır. Besmelelerin tamamının ayet olup olmadığı konusunda farkı görüşler olmasına rağmen Fatiha’nın başında bulunan sure hariç diğer surelerin başında bulunan besmelelerin birer ayet olmadığı fikri daha yaygındır. Fatiha’nın başındaki besmelenin de ayet olduğu görüşü yaygındır. Ancak buradaki besmelenin de Fatiha’dan bir ayet mi yoksa başlı başına bir ayet mi olduğu konusunda da değişik anlayışlar vardır. Besmele Fatiha’dan ayrı düşünülürse sure yine yedi ayettir. Zira bu durumda son ayet ikiye bölünmektedir. Besmele Fatiha’dan bir ayet kabul edilirse son ayet ikiye bölünmemektedir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, tasavvufi açıdan sevgi tanımıdır?
Bir şeye tabiatın, nefsin meyletmesidir. |
Duygu, heyecan ve hazzın bir türüdür. |
Varlığın yapısındaki unsurların kıvamıdır. |
Gönülde, tutku haline gelerek sarandır. |
Yaşanarak hayata aktarılan bir ruh halidir. |
İnsanlık düşünce tarihi boyunca sevgi gibi izâfî bazı kavramların tam ve mutlak mânâda tanımları yapılamamıştır. Sevgi, başta psikoloji, felsefe, edebiyat, tıp gibi birçok bilimin ilgi alanına girmektedir. Söz konusu bilimler, “sevgi”yi kendi bakış açılarına göre tanımlamaya çalışmışlardır. Tasavvufî açıdan sevgi; “Bir şeye tabiatın, nefsin meyletmesidir” diye tarif edilmiştir.
Psikoloji ile ilgili kaynaklarda, sevgi, “Duygunun, heyecan ve hazzın bir türü.” olarak tanımlanır. Bütün varlıklarda sevginin bulunduğunu iddia eden bu filozoflara göre varlıkların yapılarındaki unsurların kıvamı ve bu varlıkların devamı sevgi ile olacaktır. Sevginin, tutku haline gelerek kalbi sarmasına “aşk” denir. Sevgi, yaşanarak hayata aktarılan ve kalbin dinamiklerinden bir ruh halidir.
15.Soru
Dameğani (478/1085) “Kamusu’l-Kur’an” adlı eserinde fitnenin türevleriyle birlikte Kur’an’da onbir farklı anlamı içerdiğini belirtmiştir. Aşağıdakilerden hangisi fitne kavramının Kur’an’daki kullanımları arasında yer almaz?
şirk |
küfür |
azap |
çelişki |
ateşle yakma |
Kur'an'da fitne kavramı 11 farklı içeriğiyle geçmektedir. bunların arasında ise çelişki anlamı yoktur
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi maruf kelimesinin ayetlerdeki anlamlarından biri değildir?
Acı çekmek |
Hayırla dua etmek |
İyi, hayırlı olan şeylerin emredilmesi |
Peygamberlere tabi olma |
Zinet (süs) |
Maruf kelimesinin ayetlerde karz-ı hasen, zinet (süs), kadının uygun
şekilde iddetini beklemesi, hayırla dua etmek, insana kolay gelen şeyler
tevhid, peygamberlere tabi olma, iyi, güzel, hayırlı olan şeylerin emredilmesi
anlamlarına geldiğini söyleyebiliriz.
17.Soru
Sevgi kelimesinin Kur'an'daki kökeni toplam kaç ayette geçmektedir?
50 |
60 |
70 |
75 |
95 |
Sevgi kelimesinin Kur'an'daki kökeni toplam 95 ayette geçmektedir.
18.Soru
’’Takva^: Alla^h’a karşı gelmekten sakınmak ve Alla^h’ın aza^bından korunmak için gerekli önlemleri almak ve daima bu bilinç ile Alla^h’a derin bir saygı şuuru içerisinde bulunmaktır.’’ ‘Takva’ sözcüğünün bu semantik tanımında ‘Takva’ sözcüğünün muhtevasıyla ilgili çıkarılabilecek bir sonuç aşağıdaki şıkların hangisinde yanlış olarak verilmiştir?
Allah’a saygısızlık etmekten sakınmak |
Allah’ın emirlerini ve nehiylerini yerine getirmek |
Allah’a kayıtsız şartsız itaat etmek |
Allah’ın murakabesi altında olduğumuzu hiç unutmamak |
Allah’ın peygamberlerinin tümüne hürmette bulunmak |
“Takva^”, Alla^h’a saygısızlık etmekten ve O’na karşı gelmekten sakınmaktır. Alla^h’a karşı gelmemekten kastedilen, onun emirlerini yapmak; yasaklarından da kaçınmaktır. Diğer bir deyişle Alla^h’a kayıtsız ve şartsız itaat etmektir. Dolayısıyla, Alla^h’a itaatte kusur etmemek için, Alla^h’ın murakabesi altında bulunduğumuzu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamak ve biz O’nu görmesek de; Alla^h’ın bizi gördüğünü düşünerek (İhsan); Alla^h bilincini sürekli zihnimizde canlı tutmaktır.
19.Soru
Aşağıdaki kavramlardan hangisi muhtevası bakımından hassasiyet içeren ve farklı yönlere çekilmeye müsait olan Kur’ani bir kavramdır?
Karmaşa |
Sevgi |
Fitne |
Sonsuzluk |
Öfke |
Muhtevası bakımından hassasiyet içeren ve farklı yönlere çekilmeye müsait olan Kur’ani kavram 'fitne'dir.
20.Soru
Canlılarda bilinçli bir şekilde meydana gelen davranışlara ne denir?
Amel |
Salih |
Fesad |
Münafık |
Müşrik |
Amel, canlılardan bilinçli bir şekilde meydana gelen davranışlardır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ