Tabloda yer alanlardan yalnızca bbii genotipinde olan döl kahverengidir.

Hücre içerisindeki sitoplazma ve organellerin tamamına protoplazma denir. Doğru cevap A'dır.

Genetik alanındaki çalışmalar genellikle 4 temel alanda toplanmaktadır. Bunlar; klasik genetik, moleküler genetik, popülasyon genetiği ve kantitatif genetiktir. Hayvanlarla ilgili ayrı bir genetik alt dalı mevcut değildir.

Bir canlının fenotipinin meydana gelmesini sağlayan genetik yapıya genotip adı verilmektedir. Canlının sahip olduğu tüm genlerin toplamı o bireyin genotipini vermektedir.

Anne kaynaklı, anneden geçen kalıtıma maternal denir. Doğru cevap A'dır.

Genler ve onların kodladıkları karakterler arasındaki istatistiksel ilişkileri inceleyip, genetiği matematiksel olarak açıklamaya çalışan genetiğin alt dalı kantitatif genetiktir. Moleküler genetik, DNA, RNA ve proteinlerin kimyasal ve fiziksel yapıları, görevleri ve etkileşimleri ile ilgili çalışmaları kapsamaktadır. Klasik (temel) genetik, fiziksel karakterlerin bir nesilden diğer nesile nasıl aktarıldığı, karakterlerin birbirleriyle olan bağlantıları gibi konular üzerine yoğunlaşmaktadır. Populasyon genetiği, büyük gruplarda görülen varyasyonu, genetik değişimleri, sebeplerini ve tarihi geçmişlerini ele almaktadır.

Melezleme: Aynı tür içerisinde, farklı karakter özelliklerine sahip bireyler arasında yapılan birleştirmelerdir.

Sinaptonemal kompleks olarak adlandırılan ve kromozomların aynı hizaya gelerek fermuar benzeri bir yapı halinde çiftler olarak bulunduğu evreye zigoten denir. Doğru cevap B'dir.

Tavuğun sahip olduğu kanat rengi, ibik şekli ve rengi, tüylerinin rengi gibi ifadeler nitel karakterlere birer örnektir. Tavuğun verdiği yumurta sayısı ise ölçülebilir bir karakterdir ve nitel özellik taşımaktadır.

1862’de Kölliker sitoplazma ve nükleus terimleri ile protoplazmayı daha da ayrı bir biçimde incelemiştir. 1887’de Boveri, sentrozomu, keşfetmiştir.

Genetik bilimi için en önemli yapı taşı olan Mendel, çalışmalarında bezelye kullanmıştır. Biyoloji eğitimi almış bir rahip olan Gregor Johann Mendel, bezelyeleri (Pisum sativum) çaprazlayarak renk, şekil gibi karakterlerle yaptığı deneysel çalışmalarında kalıtsal maddenin bağımsız birimlerden oluştuğunu, bu birimlerin ebeveynlerden döllere geçerken birbirlerinden etkilenmeden bir araya geldiklerini ve çeşitliliği oluşturduklarını ortaya koymuştur.