Canlılarda tüm metabolik faaliyetlerin sürdürülmesinde rol oynayan kimyasal reaksiyonların organizasyonu ve kalıtım üzerinde etkili DNA segmentleri olan genler, kromozomlar üzerinde lokus adı verilen bölgelere yerleşmiştir. Genler işlevsel bir RNA transkripti veya polipeptit sentezinden sorumludur. Gen yapısı, prokaryot ve ökaryot canlılarda farklılık göstermektedir. I, II ve III’te yer alan bilgiler doğrudur.

Prokaryot canlılarda replikasyon orjini bir tanedir, replikasyon bu noktadan başlayıp her iki yöne doğru ilerler. Birbirinden zıt yönde ilerleyen iki replikasyon çatalı oluşur ve bu çatallar tüm kromozom replike oluncaya kadar atasal DNA üzerinde ilerler, birbiriyle karşılaştıkları noktada birleşirler. Her iki çatalın birleştiği bu özel sonlanma noktalarına ter denir.

Hücre ve kromozom gibi mikroskobik parçacıkların tanımlanması ve sayılması amacıyla kullanılan lazer ve elektrik donanımlı alete flow cytometry (akım sitometri denir).

Bazı kromozomların yapısında ince bir bağla kardeş kromatitlerin uç kısımlarına bağlanmış olan satellit adı verilen oluşumlar yer almaktadır. Hücre bölünmesinin telofaz safhasında çekirdek oluşumunda görev yaptığı düşünülmektedir. Ayrıca son yıllarda hücre yaşlanmasıyla ilgili etkileri üzerine çalışmalar yürütülmektedir.

Hemofili, anti-hemofilik globülin eksikliğinde görülen ve normal kanın pıhtılaşmamasıyla kendini gösteren bir hastalıktır. Calico, ise dişilerde bir araya gelen ve genler arasında eş baskınlık olduğunda hem siyah renklilik hem de turuncu renklilik birlikte görülür. Bu iki rengi üzerinde bulunduran dişi kedilere calico adı verilir. Krossing over olayına Ünite 2’de yer verilmiştir. Krossing over, homolog kromozomların yer yer birbirlerine yakınlaşmaları ve kardeş olmayan kromatidlerın bu yakınlaşma bölgelerinden birbirlerine bağlanarak sinaps meydana getirmeleriyle meydana gelir. Kardeş olmayan kromatidler arasında bu sinaps bölgelerinden parça değişimi meydana gelir. Bu olaya krossing over adı verilir. Oto sexing ise, otomatik olarak cinsiyetin belirlenmesi. Yani Z kromozomu üzerinde taşınan renk gibi bazı özelliklerden yararlanarak cinsiyetin belirlenmesi olayıdır. Aynı kromozom üzerinde bulunan genler ise birleşik genler olarak ifade edilirler. Bu genler, aynı kromozom üzerinde bulunduklarından aynı gamete krossing over dışında birlikte geçerler.

Bir yetiştiricinin sığır popülasyonundan daha çok süt elde etmesi ve ekonomik kazanç sağlaması için daha çok dişi yetiştirmesi gerekmektedir. Bu nedenle cinsiyetin yönlendirilmesine yönelik uygulamalara başvurması gerekmektedir. "X taşıyan spermatozoon’un belirlenmesi ve yapay tohumlamada kullanması" şıkkında verilen yöntemi uyguladığında yavrunun dişi olmasını sağlar. "Y taşıyan spermatozoon’un belirlenmesi ve yapay tohumlamada kullanması" seçeneğini uyguladığında ise yavrular erkek olacaktır. "Y taşıyan spermatozoon ile cinsiyet taşımayan bir dişi hücresini birleştirmesi" şıkkını uygulandığında ise YO genotipinde bir yavru meydana gelir ki bu yavrunun yaşama şansı yok denecek kadar azdır. D seçeneğindeki durum gerçekleşirse XYY genotipinde kısır erkek oluşacaktır. "XY kromozomlarını taşıyan bir erkek gamet hücresi ile X kromozomu taşıyan bir dişi gamet hücresini birleştirmesi" seçeneğini uyguladığında ise XXY genotipinde yine kısır bir erkek yavru elde edecektir.

Erkek cinsiyette görülen sperma niteliği ve niceliği ile ilgili genler aynı zamanda annede bulunur ve cinsiyet ile sınırlandırıldığı için sadece erkek yavrularda görülür. Dişilerde görülen yavrulama sayısı, yumurtlama hızı, servis periyodu ve herhangi bir süt verimi ile ilgili özellikler cinsiyetle sınırlı kalıtıma örnektir.

Koyunlarda et kalitesi ile ilgili bir diğer QTL de arka bacaklar ve sağrı bölgesindeki kaslarda kas yapısında değişikliğe yol açarak daha fazla et verimine sebep olan Callipyge genidir.

Mikroenjeksiyon yönteminde izlenen temel aşamalar;

• oositlerin elde edilmesi (örneğin kesimhanedeki hayvanlardan),

• oositlerin in vitro olgunlaştırılması;

• boğa sperması kullanılarak in vitro döllenme;

• döllenmiş yumurtaların (zigotların) santrifüj yoluyla toplanması;

• erkek pronükleusu içerisine istenilen DNA’nın (transgenin) cam mikropipet yardımıyla enjeksiyonu;

• embriyoların in vitro geliştirilmesi;

• her bir embriyonun taşıyıcı annelere aktarılması;

• transgenin varlığının yavrularda kontrolüdür

Diploid (di- : iki), organizmalarda bir ya da birden fazla kromozomun eksilmesi veya fazlalığı anlamına gelmektedir. Öploididen (ö- : eu- : gerçek) farklı olarak, kromozom seti yerine, bireysel kromozom değişimleri, söz konusudur. Anöplodi (an- : olumsuzluk eki), bölünme sırasında (genellikle mayozda) kromozomların ayrılmaması (nondisjunction) veya anafazda gecikme nedenleriyle olmaktadır.  C şıkkında yer alan öploidi , bir organizma ya da bir hücrede kromozom takımının set olarak artması ya da azalması durumudur, diğer triploidi (tri- : üç), tetraploidi (tetra- : dört) ve poliploidi (poli- : çok) seçenekleri de böyle duruma birer örnektir. Doğru cevap D'dir.

Sfingomiyelin: Hayvansal hücre membranınn ana bileşenlerinden biridir. Golgi aygıtı ribozomlarda sentezlenen proteinlerin işlenerek endozom, lizozom, plazma zarı ve salgı gibi hedef bölgelerine gönderilmek üzere sınıflandırılıp paketlendikleri organeldir. Aynı zamanda glikolipidlerin ve sfingomiyelinin de sentezlenmesinden sorumludur. Özet olarak golgi aygıtı salgı metabolizması boyunca meydana gelen hücresel ürünlerin sınıflandırılıp işlenmesi ile görevlidir.

Gen olarak tanımlanan ifade anlamlı bir RNA transkripti ya da bir proteinden oluşan işlevsel bir biyolojik ürünün sentezi için gerekli olan bilgiyi içeren DNA parçasıdır.

Allel olmadıkları halde bazı genler birbirleriyle etkileşim halinde olabilirler. Bu etkileşime epistazis adı verilmektedir. Epistazisde etkileyen gene epistatik gen, etki altında kalan gene ise hipostatik gen adı verilmektedir. Epistatik genler etkilerine göre baskın ya da çekinik olabilirler.

Mikrosatellit terimi Genomda dağılmış olarak bulunan 2-6 baz çiftinin değişken sayıda tekrarını ifade etmektedir. Genomdaki ikili tekrarların mikrosatellit Kabul edilebilmesi için en az 7 tekrar olması gerekir.Mikrosatellitlere basit dizi tekrarları da denilmektedir.

Translasyonda görev alan organel ve makro moleküller şunlardır;
1. Ulak RNA (mRNA)
2. Ribozom
3. Taşıyıcı RNA (tRNA)
4. Aminoaçil sentetaz enzimi
5. Aminoasitler

Kanatlılarda cinsiyet kromozomları Z ve W harfleriyle isimlendirilir. Dişiler Z ve W kromozomlarını bulundurur.

Soruda diploid organizma denildiği için 2n, monozomi durumu denildiği için de tek bir kromozomun eksik olması (2n-1) söz konusudur.

t-RNA protein sentezinin translasyon basamağında, DNA’dan RNA’ya aktarılan şifreye göre tanımlanacak olan aminoasitlerin taşınması ve polipeptid zincirine eklenmesinde görev alır.