Temel Veteriner Patoloji Final 13. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdaki yöntemlerden hangisi özellikle farklılaşmamış tümörlerin tanısında ve sınıflandırılmasında, hücre ve dokulardaki antijenleri göstermek amacıyla işaretlenmiş özellikli antikorlar kullanarak metastazların köken aldığı dokunun belirlenmesine yardımcı bir tekniktir?
Sitogenetik |
Sitopatoloji |
Histopatoloji |
İmmünohistokimya |
Moleküler sitogenetik |
İmmunohistokimyasal yöntem ise, hücre ve dokulardaki antijenleri göstermek amacıyla işaretlenmiş özellikli antikorlar kullanılarak ve renkli bir sonuç veren bir takım kimyasal reaksiyonlara dayanmaktadır. Bu yöntem, özellikle farklılaşmamış tümörlerin tanısında ve sınıflandırılmasında, hücre tiplerini tanımlayan belirleyicileri kullanarak metastazların köken aldığı dokunun belirlenmesinde, tümörün sağaltımında önemli moleküllerin belirlenmesinde önemi vardır. Doğru cevap D'dir.
2.Soru
Patolojide kullanılan buharı aşırı alınırsa uyum bozukluğu, bilinç kaybı ve ölüme yol açan, solunum ve deri emilim sonrasında merkezi sinir sisteminde hedef organ etkileri oluşturan, yanıcı ve patlayıcı peroksitler oluşturabilen kimyasal aşağıdakilerden hangisidir ?
Asetik asit |
Amonyum hidroksit |
Aseton |
Etanol |
Dietil eter |
Cevap dietil eter olmalıdır.
3.Soru
Dokuda veya dokunun belli bir bölgesindeki damarlarda normalden fazla kan birikimi olmasına ne ad verilir?
Asites |
Hiperemi |
Ödem |
Dispne |
Hemoraji |
Dokuda veya dokunun belli bir bölgesindeki damarlarda normalden fazla kan birikimi olmasına hiperemi adı verilir. Doğru yanıt B seçeneğidir.
4.Soru
Ekseriya perakut olarak gelişir, hücreden fakir berrak bir sıvıdan (sıvı+albumin) ibarettir, varlığı hafif yıkıma işaret eder. Bu eksudatın yerleşimi organların yüzeyinde veya içinde olabilir.
Yukarıda hangi yangısal eksudat tipi açıklanmıştır?
Seröz Eksudat |
Fibrinöz Eksudat |
Hemorajik Eksudat |
Kataral Eksudat |
Purulent/ Suppuratif Eksudat |
Daha çok akut yang›larda görülen eksudat tipleri sırasıyla seröz, kataral, fibrinöz, suppuratif, hemorajik, nekroze edici, nonsuppuratif tiptedir. Kronik yangıya tipik örneklerden bir tanesi ise granülomatöz eksudattır.
Seröz Eksudat: Ekseriya perakut olarak gelişir, hücreden fakir berrak bir sıvıdan (sıvı+albumin) ibarettir, varlığı hafif yıkıma iflaret eder. Seröz eksudatın yerleşimi organların yüzeyinde veya içinde olabilir.
Fibrinöz Eksudat: Eksudatın içinde bol miktarda fibrin bulunur, bu da fliddetli akut damarsal yıkıma iflaret eder. Eksudat sarımsı; sıvı, jel kıvamda veya kauçuk gibidir. Ekseriya serozal ve mukozal yüzeylerde, beyin zarlarında ve akciğerlerde şekillenir (örneğin fibrinli pnömoniler). Fibrin kemotaktik olduğundan kısa sürede bol miktarda nötrofili sahaya çeker.
Hemorajik Eksudat: Eksudatın içinde fazla miktarda kanama olduğu zaman bu terim kullanılır. Ekseriya akciğer ve bağırsak gibi damarlaşmanın fazlaca olduğu organlarda görülür. Şiiddetli ve çok kısa sürede (perakut olarak) gelişen lezyonlara işaret eder.
Kataral Eksudat: Eksudat içinde fazla miktarda mukus vardır; ek olarak nötrofiller, doku kalıntıları, fibrin yumakları ve az sayıda eritrosite de rastlanabilir. Akut ve kronik lezyon olarak görülür.
Purulent/ Suppuratif Eksudat: Eksudat içinde fazla miktarda nötrofil ile ölü hücrelerden oluşur; ölü hücreler konakçıya ait doku ve hücreler ile ölü yangı hücreleridir (Resim 7.4; 7.5). Böyle bir eksudat irin olarak isimlenir; suppurasyon, irin şekillenmesi işlemidir
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi eksudatın taşıması gereken özelliklerden değildir?
Görünümü bulanık mat değişken renktedir
|
İçerisinde bazen bakteri gözlenebilir
|
Çekirdekli hücre sayısı ml ‘sinde 1500 den fazladır
|
Protein içeriği 3 g/dl den fazladır
|
Etiyolojisinde hemodinamik dengesizlikler gözlenir
|
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde yara oluştuktan sonra geçirilen evreler sırasıyla verilmiştir?
Desmoplazi, hemostazis, stroma oluşumu, olgunlaşma |
Stroma oluşumu, akut yangı, yeniden modellenme, kasılma-kontraksiyon |
Stroma oluşumu, desmolpazi, akut yangı, hemostazis |
Hemostazis, akut yangı, proliferasyon, yeniden şekillenme |
Hemostazis, kasılma-kontraksiyon, yeniden modellenme, yeniden çoğalma |
Yara oluştuktan hemen sonra iyileşme süreci başlar. Zedelenmiş doku, yaranın onarımı için dört zaman bağımlı evreden geçer; hemostazis, akut yangı, çoğalma-proliferasyon (granulasyon) ve yeniden modelleme-şekillendirme (remodeling: olgunlaşma ve büzülme). Bu sırayla oluşan evreler farklı gelişme süreleri gösterirler. Doğru cevap D'dir.
7.Soru
Doğal olarak bulunan ve bakterilerin yüzeyini kaplayarak onları fagositoza hazır hale getiren maddelere ne ad verilir?
Lökotrien |
Histamin |
Komplement |
Opsonin |
Sitokin |
Lökotrienler; kemotaksis, düz kas kasılması gibi görevlere sahiptir mediatörlerdir. Komplement; karaciğerden sentezlenen aktif olmayan plazma proteinler grubudur (C1-C9), doku zedelenmesini takiben aktif hale gelirler. Sitokinler, yangısal reaksiyon sırasında diğer hücrelerin işlevlerini düzenleyen bir grup proteindir. Histamin, yangı hücrelerinin granüllerinde depo edilen, hücresel aktivasyonu izleyerek serbest hale getirilen ve saniyeler içinde etkisini gösteren bir mediatördür. Doğal olarak bulunan ve bakterilerin yüzeyini kaplayarak onları fagositoza hazır hale getiren maddelere ise opsonin denir. Doğru yanıt D seçeneğidir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi/hangileri immunofloresans boyama
yöntemlerinde kullanılan boyalardandır ?
I. Fluorescenceinisothiocyanate (FITC)
II. Tetramethylrhodamine isothiocynate (TRITC)
III. Cyanine
Yalnız I |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Hepsi kullanılmaktadır.
9.Soru
Papillomatozis olgularında genellikle kendiliğinden iyileşirken
deneysel olaylarda kaç ay sonra regresyon gelişir?
7 |
8 |
9 |
10 |
11 |
Deride şekillenen papillomatozis olguları genellikle kendiliğinden iyileşir. Deneysel olaylarda 9 ay, doğal olgularda 5 ay sonra regresyon gelişir. Doğru cevap C seçeneğidir.
10.Soru
Chediak-Higashi sendromu aşağıdakilerden hangisinde görülmez?
İnsan |
Fare |
Kedi |
Sığır |
At |
Chediak-Higashi sendromunda lizozomların anormallikleri önemli bir bozukluktur. Bu sendrom insan, fare, kedi, sığır ve minklerde oluşur.
11.Soru
Eklem boşluklarında ödem sıvısı birikmesi aşağıdakilerden hangisidir?
Hidartroz |
Hidrotoraks |
Hidroperikardium |
Hidroperitoneum |
Hidrosel |
Ödem vücutta toplandığı yere veya doldurduğu boşluğa göre farklı isimler alır. Hidrotoraks: Göğüs boşluğu içerisinde ödem sıvısı birikimidir. Hidroperikardium: Perikard kesesinde ödem sıvısı birikimesine denir. Hidroperitoneum: Karın boşluğu içerisinde ödem sıvısı birikimidir, asites olarak da adlandırılır. Hidrosel: Tunika vaginalis’te (skrotum) ödem sıvısı birikimidir. Hidrosefalus: Kabaca kafatası boşluğu içerisinde ödem sıvısı birikimesine denir. Hidartroz: Eklem boşluklarında ödem sıvısı birikimesidir. Anazarka: Vücutta şiddetli generalize ödeme verilen addır.
12.Soru
Nötrofil lökositlerdeki anormal granül formasyonuna yol açan insan, bej fare, kedi. sığır, katil balina gibi hayvanlarda ortaya çıkan hastalığa ne ad verilir?
Lökosit adhezyon yetersizliği |
Şiddetli birleşik immün yetersizlik |
Chediak Hihashi Sendromu |
FIV |
AIDS |
Lökosit adezyon yetersizliğiinde (LAD); kalıcı bir nötrofil lökosit yüksekliği vardır. İrlanda seteri, Holştayn sığırlarında tekrarlayan enfeksiyon, yara iyileşmesinde gecikmelere neden olur. Şiddetli birleşik immun yetersizlikte (SCID); antijen spesifik reaksiyon yokluğu çeşitli hastalıklara duyarlı hale getirir, insan, Arap atı, köpek ve farelerde tespit edilmiştir. İnsanlarda AIDS-HIV enfeksiyonu sonunda T hücre, monosit/makrofaj, dendritik hücrelerde yetersizlikler meydana gelir. Kedilerde Feline immun yetersizlik virus (FIV) enfekiyonlarına bağlı olarak immun yetersizlik sonucu anemi, lenfoid sistem ve destek doku tümörleri gelişir.
Nötrofil lökositlerdeki anormal granül formasyonuna yol açan insan, bej fare, kedi. sığır, katil balina gibi hayvanlarda ortaya çıkan hastalık ise Chediak Hihashi Sendromu adı verilir. Doğru yanıt C seçeneğidir.
13.Soru
Malign tümörlerden ayrılan-kopan hücrelerin damarlar veya doku aralıklarını kullanarak uzak dokulara gitmesi ve oralarda yeni tümör odakları oluşturmasına ne ad verilir?
İnvazyon |
Pleomorfizm |
Metastaz |
Polikromazi |
Hiperkromazi |
Malign tümörlerden ayrılan-kopan hücrelerin damarlar veya doku aralıklarını kullanarak uzak dokulara gitmesi ve oralarda yeni tümör odakları oluşturmasına metastaz adı verilir. Doğru cevap C'dir.
14.Soru
İkincil iyileşme için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Derideki kesi kenarları uygun şekilde karşı karşıya gelmediği hallerde olur. |
İyileşme gelişiminde oldukça iyi organizasyon gerçekleşir. |
Bazı olgularda, fibröz bağ dokusu granulasyon dokusuna dönüşebilir. |
İkinci derecede iyileşme tipinde yara bölgesi ülserli vaziyette kalabilir. |
Granulasyon dokusunun gerilmeye karşı direnç gücü azdır, lezyonlar yırtılabilir ve parçalanabilir. |
Derideki kesi kenarları uygun şekilde karşı karşıya gelmediği hallerde olur. Bu gibi yaralarda bağ doku gelişi güzel sentezlenir ve düzenlenir. ‹yileşme gelişiminde de çok az organizasyon görülür ya da hiç yoktur. Buna rağmen, bağ doku yüzeysel ve derin dermisteki boşluğu, kaybı doldurur. ‹yileşmedeki organizasyon bozukluğu yarayı yüzeyde kaplamaya çalışan epitellerin de çoğalmasını yavaşlatır, engeller; keza yarada uygun-düzenli bir şekilde ESM yayılması da aksar. Ek olarak, yeni fibröz doku eklentilerden (kıl kökü, yağ ve ter bezi) yoksun olacaktır. Bazı olgularda, fibröz bağ dokusu granulasyon dokusuna dönüşebilir. Bu durumda, fibroblastlar yeni şekillenen kapillar damarlara dik olarak dizilirler ve yeni şekillenmiş kapillar damarların da uzun ekseni deri yüzeyine dik olarak gelişir. Granulasyon dokusunun gerilmeye karşı direnç gücü azdır, lezyonlar yırtılabilir ve parçalanabilir. Dolayısı ile ikinci derecede iyileşme tipinde yara bölgesi ülserli vaziyette kalabilir, kıldan yoksundur ve kimi olgularda, özellikle irkiltilere bağlı olarak, fibröz bağ dokusu sürekli çoğalmaya devam eder ve deri yüzeyinden dışarı hiperplastik nedbe dokusu olarak taşar.
15.Soru
Kan damarı endotel hücrelerinin benign tümörüne ne ad verilmektedir?
Kondrom |
Osteom |
Hemangiom |
Lenfangiom |
Rhabdomyom |
Rhabdomyom; çoğunlukla kalpte ve konjenital olarak gelişir. Makroskobik olarak, kısmen kapsüllüdür ve kalp kasına gömülü olarak gelişir. Sıklıkla ventriküllerde, özellikle de interventriküler septumda bulunur. Kondrom; kıkırdak dokusunun iyi huylu tümörüne bu ad verilir. Kostaların sternuma bağlanma yerleri, trahea, bronşlar ve kemiklerin periostundan köken alabilen bu tümör, çoğunlukla yassı kemiklerde gelişir. Osteom; kemik dokusunun iyi huylu tümörü olan bu tümör; sığır, at ve köpeklerde daha çok gözlenir. Mandibula, maksilla, nazal sinuslar ile baş ve yüz kemikleri en fazla görüldüğü yerlerdir. Sınırlı ve dışa doğru çıkıntı oluşturan bir kitle şeklindedir. Hemangiom; kan damarı endotel hücrelerinin benign tümörü olup, damar lümeninin büyüklüğüne göre kavernöz ve kapillar hemangiom diye sınıflandırılır. En fazla köpeklerde, daha az da kedi, at, sığır, koyun ve domuzda görülür. Damar dokusunun tümörlerine genel olarak “Angiom” adı verilir. Tümör kan damarlarından köken almışsa “Hemangiom”, lenf damarlarından köken almışsa “Lenfangiom” adını alır.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kanda aseton, keton cisimciklerinin görülmesiyle oluşur?
Kafleksi |
Obesite |
Hiperlipidemi |
Ketonemi |
Lipomatozis |
Ketonemi; kanda aseton, keton cisimciklerinin görülmesidir. Vücudun fazla enerjiye ihtiyacı olduğu, enerjinin lipid ve proteinlerden sağlanması sırasında oluşur. İdrarda keton cisimciklerinin görülmesine ketonuri denir.
17.Soru
Doğada en çok karşılaşılan kanserojen aşağıdakilerden hangisidir?
1,2-benzantrasen
|
1,2,5,6-dibenzantrasen
|
3,4-benzipiren
|
9,10-dimetil-1,2-benzantrasen
|
2-asetilaminofluoren
|
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ekzojen nedenlerinden biri değildir?
Fiziksel Faktörler |
Kimyasal Faktörler |
Viral Faktörler |
Hormonel Faktörler |
Epigenetik Faktörler |
Embriyo üzerine gebeliğin belirli dönemlerinde veya sürekli etkiyen dışı faktörlerin etkisi ile oluşan durumlardır. Bu faktörler fiziksel, kimyasal, viral, beslenme ve hormonlardan oluşur.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi histopatolojide tespitle ilgilidir?
Tespit Solüsyonunun Amaca Göre Seçimi |
Tespit Solüsyonunun Miktar› |
Tespit Solüsyonunun pH’s› |
Tespit Süresi |
Hepsi |
Tespit Süresi
20.Soru
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi vücutta ödem oluşumuna yol açan bir olay değildir?
Kanın hidrostatik basıncının artması |
Kanın kolloidal ozmotik basıncının azalması |
Kapillar damar geçirgenliğinin artması |
Kandaki protein seviyesinin artması |
Lenf akımının engellenmesi |
Kanın kolloidal ozmotik basıncı büyük oranda kanda bulunan proteinlerin etkisiyle oluşur. Kandaki protein seviyesinin artması değil; azalması kolloidal ozmotik basıncın düşmesine ve kanın sıvı kısmının damar dışına kolayca çıkmasına yol açar. Doğru cevap D’dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ