Nitekim o malın fiyatı ile birlikte (Fx), diğer malların fiyatı (Fö), üretim
faktörlerinin maliyetleri ya da girdi fiyatı (Fg), geleceğe ilişkin beklentiler (E), teknoloji(T), vergi (V) ve sübvansiyonlar (Sü) ile piyasadaki firma (satıcı) sayısı (Nf) da arzı etkilemektedir. Arz edilen herhangi bir malın (Xa malı) miktarı ile bu miktarı etkileyen tüm faktörler arasındaki ilişki arz fonksiyonuyla gösterilmektedir.

Referans grubu tüketicinin seçimini üç şekilde etkiler. Bunlar; bilgi, karşılaştırma ve kuralcı etkidir. Uzman ya da deneyimli birinin tüketici üzerindeki etkisi bilgi etkisidir. Örneğin, tarihe ve geçmiş medeniyetlere meraklı bir turist, gideceği bölgenin tarihini, önemli eserlerini ve konumlarını bilen bir tarihçiden bilgi aldıktan sonra seyahatini planlayabilir. Tüketicinin tutumunu belirlerken sosyal gruplara göre karşılaştırma yapması karşılaştırma etkisidir. Örneğin, alt gelir grubundaki bir kişi maddi imkânları yeterli olmamasına rağmen reklamların ve medyanın etkisi ile tatilini üst gelir grubundakilerin tatil yaptığı yerlerde yaparak kendisini referans aldığı gruba yaklaştırmak isteyebilir. Tüketicinin referans aldığı grubun kriterlerine göre davranması da kuralcı etkiyi ifade eder.

II ve IV. ifadeler doğru iken, I ve III. ifadeler yanlıştır. Çünkü, bugünkü şekliyle değerlendirildiğinde ilk gezginler olarak bilinenler Sümerler değil, Fenikelilerdir. Ayrıca,  1950’li yıllarda uluslararası turizmin giderek büyük bir sektör haline gelmesinin iki önemli nedeninden biri; Dünya Ticaret Örgütü'nün değil, Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası'nın (Dünya Bankası)kurulmasıdır. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dünya Bankası aracılığıyla Avrupa ve diğer ülke ekonomilerine günün koşullarında çok ciddi maddi destek sağlayarak bu bölgenin yeniden yapılandırılmasını ve kalkınmasını sağlamıştır. Gelir düzeyi
yükselen Avrupa halkları ise daha fazla sayıda ve oranda turizm hizmetini talep eder duruma gelmiştir.

Gelişmekte olan ülkeler tasarruf fazlası sorununa değil tasarruf açığı sorununa sahiptir. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerde turizm sektörü tasarruf açığını kapatmak için önemli görevler üstlenen bir sektördür. Ekonomik krizlerin arttığı ve rekabetin çok yoğun olduğu günümüzün küresel ortamında turizm sektörü hayati fonksiyonlara sahiptir.

Turizmin sektörel özelliklerinden soru şıklarında sayılanların doğru ifadeleri kısaca şu şekilde sıralanabilir: Turizm görünmez bir ihracat sektörüdür; hizmetler sektörü içerisinde yer alan turizm faaliyet alanı gereği diğer bir çok alt sektörle ilişki içerisindedir; turizmin var olma nedeni doğal, tarihi ve kültürel çevre ile folklorik değerlerdir; gıdadan konaklamaya, ulaştırmadan eğlenceye kadar turizm sektöründe çok çeşitli piyasa tipleri bulunmaktadır; turizm, başta terör, savaş olayları ve salgın bulaşıcı hastalıklar ile doğal afetler olmak siyasal, politik ve ekonomik krizlerden istikrarsızlıklardan, hükümet bunalımlarından vb. olumsuz olaylardan çok çabuk etkilenen bir sektördür; turizm amaçlı tüketim zorunlu olmayan bir gereksinimdir.

A,C,D ve E şıkları doğru iken B şıkkındaki ifade yanlıştır. Çünkü, küreselleşmeyle birlikte  standart ürünler yerini; daha seçici olan tüketiciler için bireysel ve daha kaliteli ürünlere bırakmıştır. Doğru seçenek "B" şıkkıdır. 

Arz esneklik katsayısı: Fiyatta çok küçük bir değişme olması durumunda, arz edilen miktardaki yüzde değişimin, fiyattaki yüzde değişime oranıdır. Doğru cevap A' dır.

Sonsuz esnek arzda, arz eğrisi yatay eksene paralel uzanan bir doğru şeklindedir. Eğri üzerindeki her noktada esneklik katsayısı sonsuza eşittir. Doğru cevap D' dir.

Tüketici dengesindeki değişimlerin fiyat ve ürünün miktarındaki değişim açısından ele alınması tüketicinin talep eğrisinin elde edilmesine yol açar.

Tutum, kişinin bir nesne ya da fikre karşı geliştirdiği tutarlı değerlendirmeler, duygular ve eğilimler olarak tanımlanabilir. İnsanların politika, din, kıyafet, müzik, yemek gibi hemen her konuda tutumları vardır. Birçok nedenden dolayı bir kimse bir sanatçıyı, bir politikacıyı, bir şarkıcıyı, bir oteli ya da bir restoranın yemeklerini beğenmeyebilir. Bu kimsenin böyle bir tutumunun devamlılık göstermesi beklenir. Örneğin, o sanatçıyı izlememek, şarkıyı dinlememek, restorana gitmemek ya da beğenmediği politikacının partisine oy vermemek gibi.

A,B,D ve E şıklarındaki ifadeler doğru iken C şıkkındaki ifade yanlıştır. Çünkü İç turizmden elde edilen gelirin, ekonomiye döviz girdisi sağlayıcı bir etkisi yoktur. Dış turizm döviz girdisi sağalayıcı etki oluşturur. Doğru seçenek "C" şıkkıdır.

Bir mal ve hizmetten belli bir miktarda tüketildiği zaman elde edilen faydaya Toplam fayda denir.

bilişsel çelişki satın alma karar sürecini aşamalarından biri değildir.

Büyük terör olayları Fransa'ya olan turizm talebini elbette azaltmıştır. Bu durumda talep eğrisi sola kaymıştır. Dolayısıyla turizm talebi ekonomik faktörler yanında sosyal, politik ve psikolojik faktörlerden de oldukça fazla etkilenmektedir. 

Referans gruplar tüketici davranışlarını etkileyen sosyal faktörlerden biridir. 

Etmensel çıkarım, bir değişkeni etkileyen diğer değişkenleri ve bu etkinin biçimini belirlemeye çalışan bir metottur. Turizm talebini etkileyen etmenlerin belirlenmesiyle bu etmelerde ortaya çıkan ya da çıkması beklenen değişimlerin turizm talebini nasıl etkileyeceğini öngörmek kolaydır. Etmensel çıkarımda bir ülkeye ait zaman serisi verisi yerine çok sayıda ülkeye ait veri kullanılır ve zaman serisi analizine ait yöntemler tercih edilmez.

Yaşadıkları hayat tarzı, gelir düzeyleri, toplumda gördükleri saygı itibari ile birbirle­rinden ayrılan geniş insan kümelerine sosyal sınıf denir. Turistlerin meslekleri, gelirleri, eğitim ve refah seviyeleri ve daha birçok faktör sosyal sınıfı belirler. Sanayi ve ekonomik olarak gelişmiş toplumlarda alt orta ve üst olmak üzere üç sosyal sınıftan bahsetmek müm­kündür. Bu üç sınıf daha ayrıntılı çalışmalar için kendi aralarında da ayrıştırılabilir. Sosyal sınıflar yemek ve seyahat açısından farklı ürün ve marka tercihlerine sahiptir. Bu nedenle bazı turizm firmaları tek bir sosyal sınıfı hedef alarak ürün ve hizmetlerini geliştirmekte­dir. Örneğin, Antalya’daki bazı tatil köyleri sadece üst sınıfa hitap etmektedir.

Değişik içsel veya dışsal faktörlerle gelişme gösteren turizmin şu anki çağdaş durumuna gelmesinde “Sanayi Devrimi’nin çok büyük bir etkisinin olduğunu belirtmek gerekmektedir. İngiltere’de 19. yüzyılın sonunda başlayan II. Sanayi Devrimi, dünya ekonomisinde ve sonuçta turizmin de yer aldığı pek çok sektör üzerinde değişim ve gelişime neden olmuştur.