Sanayi Devrimi, turizm ve ilgili birçok sektör üzerinde önemli etkiler meydana getirmiştir. Örneğin Sanayi devrimiyle birlikte hem ülkelerin hem de bireylerin gelirleri yükselmiş, bu da turizm ürünlerine olan talebi artırmıştır. Öte yandan teknolojinin gelişmesi, emeğin çalışma süresini kısaltarak boş vakitleri artırmıştır. İnsanların satın alma güçleri artınca harcama kalıpları ve alışkanlıkları da değişmiş, ürün çeşitliliğindeki gelişme kitle turizminin ortaya çıkmasına neden olmuştur. 

İnanç ve tutum, öğrenme, algılama, güdüleme gibi faktörler tüketici davranışlarını etkileyen psikolojik faktörlerdir.

Sayılan unsurların tümü de turizm talebinin fiyat esnekliğini etkileyen faktörler arasındadır. Bunlara ürünün gerekli veya lüks mal olma özelliği taşıması da eklenmelidir.

Turizm hizmetinin satın alınması ve tüketilmesi arasında belli bir süre olabilir. Bu süre içerisinde tüketiciler vermiş oldukları karar ile ilgili çelişkiler yaşayabilirler. Tüketicilerin satın almış oldukları ürün ve hizmet ile ilgili sonradan edindikleri olumsuz duygu ve düşüncelere bilişsel çelişki adı verilir. Bu nedenle turizm firmalarının reklamlarında tatmin olmuş tüketicilere yer vermeleri önemlidir.

Talebin çapraz fiyat esnekliği katsayısını hesaplarken X malı talebindeki yüzde değişmeyi Y malı fiyatındaki yüzde değişmeye oranlarız. Şehirler arası otobüs yolcu taşıma ücretleri yükseldiğinde Muğla'ya gelen turist sayısı bundan olumsuz etkilenerek düşecektir. Bu nedenle katsayı negatif işaretli olacaktır. Oysa diğerlerinde değişimler aynı yönde olduğu için katsayı pozitif çıkacaktır. Örneğin Afyonkarahisar kaplıca bölgesinde otel fiyatları yükselirse Kızılcahamam bölgesindeki otel talebi de yükselecek ve katsayı pozitif olacaktır. 

Ürünün ikame edilebilirliği: Eğer bir mal veya hizmet monopolcü gücü yüksek bir piyasa koşulunda sağlanıyorsa, talep esnekliği inelastik olacaktır. Çünkü fiyat artışı durumunda bu ürün başka bir yerden temin edilemiyecektir. Diğer taraftan, rekabetin yoğun olduğu bir piyasada talebin fiyat esnekliği de yüksek olacaktır. Çünkü ürünün ikamesi çok fazladır.

Mikroekonomi, ekonominin insan davranışı ve insanların piyasa, sektör, firma ve birey gibi nispeten küçük birimlerle ilişkili tercihlerini inceleyen bölümüdür. Mikroekonominin sunmuş̧ olduğu analiz yöntemleri yardımıyla, turizm sektöründe tüketim faaliyetinde bulunan kişi ve kişilerin hangi ekonomik faktörlerle hareket ettiğini anlamak, sistemleştirmek ve öngörmek mümkün olmaktadır. Üretim ve maliyet gibi temel yöntemlerle, turizmde çok kısa, kısa ve uzun donem üretim ilişkileri analiz edilebilir. Temel maliyet kavramlarından yararlanarak, tatil köyü̈, otel, apart otel, pansiyon, seyahat acenteleri, tur operatörleri ve rehberleri gibi çeşitli kapasitedeki ve büyüklükteki turizm işletmelerinin, üretimin değişik evrelerinde karşı karşıya kalabilecekleri maliyetler hesaplanabilir.

Kişinin birşey hakkındaki açıklayıcı düşüncesine inanç denir.

Tüketici dengesini marjinal fayda yaklaşımı ile ortaya koyan bu yöntem Kardinal yaklaşım olarak bilinir. Doğru cevap C’dir.

Bölgeler arasındaki farklılıkları belirlemek üzere geliştirilmiş bu özellikler çekicilik, ulaşılabilirlik, olanaklar, uygun paketler, aktiviteler ve yardımcı hizmetler olmak üzere altı gruba ayrılmaktadır.

Tüketici dengesinin ortaya konulmasında kullanılan ikinci yöntem faydanın ölçülemeyeceğini savunan ekonomistlerin görüşü olan ordinal yaklaşımdır. Doğru cevap C’dir.

Çok kısa dönemde turizmin arz esnekliği sıfıra eşit olacaktır. Doğru cevap E' dir.

UNWTO’ya göre, son 20 yılda yıllık ortalama %6,8 büyüme hızıyla turizm sektörü¨ dünyanın en hızlı gelişen sektörlerinden birisi durumundadır. Nitekim sektör bu başarısının neticesinde, 1990’lı yılların sonunda hizmetler sektöründe birinci sıraya yükselmiştir. Bu bağlamda, dünyanın en geniş¸ ve en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olan turizm bugün gelinen noktada, ekonomik olarak birçok ülkenin temel itici gücü¨ durumundadır. Dünya mal ticaretinin yaklaşık olarak %7’sini ve hizmet ticaretinin de yaklaşık olarak %30’unu tek başına oluşturan bu sektör, Dünya GSYİH’sinden daha büyük oranlarda büyümektedir.