Dört farklı liderlik davranışının sınıflandırıldığı Sistem 4 Teorisi’ne göre Sistem1, istismarcı otokratik lider, Sistem 2 yardım sever otokratik lider, Sistem 3’te yer alan ve karar alma süreçlerinde çalışanların düşüncelerine başvuran lider tipi “Katılımcı lider tipidir”, Sistem 4 demokrat lider tipidir.

Ulaşılmak istenen davranışa çeşitli fiziki, toplumsal, kültürel ya da bireysel nedenlerle ulaşılamamasına engelleme denilmektedir.

A, B, D ve E şıklarında verilen bilgiler, liderlik ve yönetici verimliliğini olumsuz etkileyen faktörlerdendir. Sorunlu personelin olmaması ise, liderlerin verimliliğini olumsuz değil,  olumlu yönde etkileyen bir faktör olabilir.

Brüt satış karının net satış tutarına oranı faaliyet giderleri ve diğer giderlerin karşılanmasından sonra işletme ortaklarına sağlanan karı göstermektedir. Satılan mal maliyetinin net satış tutarına oranı satışların satılna mal maliyetine göre değişimini gösterir. Faaliyet karının net satış tutarına oranı işletmenin esas faaliyetlerinin ne ölçüde karlı olduğunu ortaya koyar. Ekonomik rantabilite olarak da adlandırılan, bir işletmenin varlıklarının kârlılığını gösteren oran “Faiz ve vergiden önceki kârın varlıklar toplamına oranıdır”.Net kar öz sermaye oranı işletme ortak veya ortaklarının koyduğu sermaye ile kar arasındaki ilişkiyi gösterir.

Robert Blake ve John Moulton Yönetim matrisi adlı modelin geliştiren araştırmacılardır. Davranışsal liderlik teorilerinden biri olan X ve Y modeli Douglas McGregor tarafından geliştirilmiştir. Milletlerin Zenginliği adlı eserin sahibi ise Adam Smith’tir. Clayton Alderfer ise Varlık İlişki Gelişme teorisini geliştirmiştir.

Fizyolojik, güvenlik, sosyal, saygınlık ve kendini gerçekleştirme” ihtiyaç düzeylerinden söz eden motivasyon teorisi, ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisidir.

Finansal yönetimden sorumlu olan ekiplerin hazırladıkları finansal analiz sonuçları işletme içi ve dışında kullanılır. İşletme dışında potansiyel yatırımcılar ile boç veren alacaklılar ile tedarikçilere işletme durumu hakkında bilgi sağlar. Geçmişe yönelik olarak hazırlanan raporlar ise muhasebe tarafından hazırlanış geçmişte gerçekleşen duruma ilişkin bilgi verir. Bunlar işletmenin mali durumu, kara veya zarar durumu, belirtilen dönem içerisindeki nakit akışları ve vergi öncesi kar veya zrara durumudur. Bunlar muhasebe sisteminin hazırladığı raporlardır.

Genel kabul gören faaliyet oranları şunlardır: stok devir hızı, alacak devir hızı, öz sermaye devir hızı, net işletme sermayesi devir hızı, maddi duran varlıklar devir hızı, varlık devir hızı ve ticari borçlar devir hızı. Görüldüğü üzere genel faaliyet oranları arasında verecek devir hızı bulunmamaktadır.

Değer yaratmayan ama kaynak harcayan herhangi bir insan faaliyeti olarak tanımlanan kavram israf (muda) kelimesidir. Muri aşırı işi; Mura ise dengesiz iş yüklerini ifade eden kavramdır.

Mikro düzey analizde; çalışan birey, davranış, algı ve tutum gibi konular üzerine odaklanılmaktadır. Meso düzey analizde ise örgütte yer alan ekipler, birimler, bölümler / departmanlar gibi biçimsel ve biçimsel olmayan grupların/ekiplerin davranış, işleyiş ve dinamikleri incelenmektedir. Makro örgüt düzeyinde ise analizin odağında bütün olarak örgüt ve onun davranışı yer almaktadır. Örneğin bir üniversitenin verimliliği, yapısı veya işleyişinin diğerleri ile kıyaslanması gibi. Popülasyon düzeyinde yapılan analizlerde ise birbirlerine benzer özellikler taşıyan örgütler, birer “örgüt topluluğu” olarak ifade edilmekte ve araştırmalar örgüt toplulukları düzeyinde yürütülmektedir.

Uyum, stresle ilgili bir kavram değildir. Buna karşın engelleme, kaygı, endişe ve çatışma stresle ilgili kavramlardır.

Bireysel finansal planlama üç tane unsurun planlanmasını içeren bir süreçtir. Bu unsurlar; (1) bireysel harcamalar, (2) harcamaların finansmanı ve (39 bireysel yatırımlardır. Daha net ifadeyle belirtmek gerekirse, Bireysel Finansal Plan, bireyin finansal durumunu arzu edilen seviyeye getirmeye yönelik finansal hedeflerini ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik harcama, finansman ve yatırım faaliyetlerini içeren bir plan olarak tanımlanmaktadır.

Çatışma, çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilmektedir. Bunlar:
Açık çatışma: Tartışma, ağır sözler kullanma veya fiziksel güç kullanma şekillerinde ortaya çıkabilen fiilî davranışlardır.
Algılanan çatışma: Tarafların olayları algılama biçimine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. En sık görülen biçimi rol çatışmasıdır. Rol çatışması, çalışanın, yürütmekte olduğu göreve ilişkin rol beklentilerinin, sergilenen davranışlar ile uyuşmaması durumudur.
Amaç çatışması: Örgütsel amaçlar konusunda ortaya çıkan anlaşmazlık veya uyuşmazlık durumudur. Bu tür çatışmalar azaltılabildiği ölçüde örgütsel verimlilik artmaktadır.
Endüstriyel çatışma: Sanayi işletmelerindeki her türlü iş ilişkilerinde taraflar arasında ortaya çıkabilecek hoşnutsuzlukları ifade etmektedir. Kaytarmacılık, sabotaj, ihmalkârlık gibi gayriresmî çatışmalar ortaya çıkabileceği gibi grev şeklindeki resmî çatışmalar da söz konusu olabilmektedir.
Görev çatışması: Kurum içi görev dağılımı yapılırken, bazı görevlerin kesişmesi, bazı alanlarda ise boşluklar oluşması nedeniyle ortaya çıkan çatışmadır.

Uluslararası Stres Enstitüsü Başkanlığı da yapmış olan Profesör Hans Selye, aynı zamanda stres kavramını ilk kez ortaya atan ve tanımlayan kişi olmuştur. John Stacy Adams, Edwin Locke, Vitor Vroom, Clayon Alderfer ise motivasyon konusunda teoriler geliştirmişlerdir.

Bireysel yatırımlar bireysel yatırımcıları etkileyen faktörler tarafından biçimlendirilmektedir. Söz konusu faktörler yatırımcının yaşam çizgisinin hangi aşamasında olduğu ile yakından ilgili faktörlerdir. Büker (1976) bu faktörleri:
• Yatırımcının yaşı ve sağlık durumu
• Bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sayısı ve yaşları
• Yatırımcının bilgisi ve zamanı
• Yatırımcının ruhsal yapısı şeklinde sıralamaktadır.

Nitel bir araç olan ve nicel birçok araçtan üstün olduğu ifade edilen DAH'ın yararları şu şekilde sıralanabilir:

• Kullandığı simgesel gösterim sayesinde sürecin görsellik kazanmasını sağlar
• Süreçteki israfa neden olan kaynakların belirlenmesini sağlar
• Üretim süreçleri hakkında konuşmak için ortak bir dil sağlar
• Akış görsellik kazandığından kararlar almak ve bunlar hakkında konuşmak kolaylaşır
• Yalın kavram ve teknikleri birbirine bağlar
• Uygulama planı için bir temel oluşturur
• Bilgi akışı ve malzeme akışı arasındaki bağlantıyı gösterir
• DAH, bir örgüte değer katmak için nasıl çalışması gerektiğini ayrıntılı bir biçimde anlatmaktadır.

Doğru yanıt C'dir.

Bireysel yatırımcıların yatırım kararları gelirlerinin tüketim harcamalarını aşan kısmı varsa söz konusudur. Tüketim harcamalarının tamamı gelire eşit ise bu durumda bir yatırım kararından söz edilemez. Bireysel yatırımcının yatırım kararlarını etkileyen faktörler arasında yatırımcının yaşı ve sağlık durumu, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sayısı ve yaşları, yatırımcının bilgisi ve zamanı, yatırımcının ruhsal yapısı yer almaktadır. Yatırımcının tüketim harcamaları ise yatırım kararları üzerinde etkili değildir.

Bir işletmenin öz sermaye ve borçları ile bunlar arasındaki ilişkiyi incelemek için kullanılan oran finansal orandır.

Beyin Fırtınası, etkileşim ekiplerinde var olan ve gelişmeyi engelleyici nitelikteki baskıların üstesinden gelebilmek için kullanılan tekniktir. Beyin fırtınası, alternatif fikirlerin üretildiği bir süreçtir. Tipik bir beyin fırtınası toplantısında ekip çalışanları bir masa etrafında toplanır. Ekip lideri, herkesin anlayabileceği bir şekilde sorunları ortaya koyar. Üyeler, serbest düşüncelerini dile getirirler. Eleştiri yapılmasına izin verilmez ve bu alternatifler sırasıyla kaydedilir. Beyin fırtınası ağırlıklı olarak fikir üretme süreci olmakla birlikte, olası çözüm yollarının tartışılması da mümkündür.