Bireylerin çeşitli özelliklerine (yaş, cinsiyet, dini/siyasi/etnik köken) göre ayrıcalıklar tanıyan bir ekip üyesi “iltimas geçen” bir kişiliktedir.

Vergiler dışında kalan seçenekler, net kâr başlığı altında yer almaz.

Demografik faktörler yatırımcının yaşı, eğitim durumu ve sağlık durumu ve benzerleridir. Şirket haberleri, likidite, yatırım ufuk, volatilite ve aşırı güven psikolojik faktörlerin alt başlıklarıdır. Finansal piyasalara ilişkin elde edilen bilgi ile yatırımcıların karar vermeleri ve bunların diğer yatırımcıları etkileme davranışsal faktörler olarak tanımlanır. Toplumsal ve sosyal faktörler olarak bir kategori ise bulunmamaktadır.

Seri üretim I. Dünya Savaşı’ndan 1970’lerin ortasına kadar ABD’yi küresel imalatın tartışmasız lideri yaparken, 1970’lerde küresel rekabetin ve ürünlerdeki çeşitliliğin artmasına paralel olarak yüksek maliyetli sanata dayalı üretim ile esneklikten yoksun seri üretimin yararlarını birleştiren ve Japonya’da uygulanmaya başlayan yalın üretim sistemi batının ilgisini çekmeye başlamıştır.

Verimliliği etkileyen işletme dışı faktörler; devlet politikaları, sosyal değişimler, ekonomik durum, teknolojik gelişmeler, ekolojik faktörler, yasal mevzuat düzenlemeleri, demografik yapı (nüfus dağılımını etkileyen unsurlar) ve uluslararası rekabet koşullarıdır. Verimliliği etkileyen işletme içi faktörleri ise kısaca 5M olarak ifade edebilmek mümkündür. En basit analiz biçimi olan 5M analizindeki faktörler, İngilizce’de “M” harfiyle başladığı için bu şekilde anılmaktadır. 5M analizinde sırasıyla man-insan, machine-makine, medium-ortam, mission-görev ve management-yönetim unsurları yer almaktadır.

Sosyometri yöntemi ilk kez, Amerikalı sosyolog Jacob Levy Moreno tarafından geliştirilmiştir. Sosyometrik değerlendirme yönteminin temel özelliği, aynı grup içinde bulunan ya da aynı birimde uzun süre çalışanların kendilerinin aynı yerde (birimde) çalışan arkadaşlarınca hem verimlilik hem de beşerî ilişkiler (uyum ve uyumsuzluk) yönlerinden değerlendirilmesidir.

Finansal okuryazar olmanın gereklilikleri karmaşıklaşan ve sayısı giderek artan finansal ürünleri finansal piyasa içerisinde değerlendirilebilmelidir. Sermeye piyasalarındaki gelişmelerde bireysel yatırımcıları kendisine çekmektedir. Bu yatırımcıların bu piyasalar ile ilgili bilgisinin sınırlı olması finansal verimliliği etkilemektedir. Finansal verimliliğin sağlanabilmesi için bireysel yatırımcıların bilgi sahibi olması verimliliğe olumlu katkı yapmaktadır. Gelir düzeyindeki artış hane halkı refahını arttırmaktadır. Böylelikle hane yatırımlarında artış olmaktadır. Hane halkının yatırım kararlarında doğru tercihleri yapabilmesi için finansal okuryazarlık bilgisine gereksinim duymaktadır. Ekonominin iyileşmesi ise finansal okuryazar olmayı gerektiren bir gereklilik değildir.

Ekonomik rantabilite olarak da adlandırılan, bir işletmenin varlıklarının kârlılığını gösteren oran “Faiz ve vergiden önceki kârın varlıklar toplamına oranıdır”.

Bireysel yatırımcıların kararlarını etkileyen üç tür faktör bulunmaktadır. Bunlar; demografik, psikolojik ve davranışsal faktörlerdir. Eğitim durumu ve gelir düzeyindeki değişimler bireysel yatırımcıların kararlarını etkileyen faktörlerden demografik faktörler sınıfında yer almaktadır.

En basit anlatımla, akışın yukarı tarafının, aşağıda bulunan müşteriden istek gelmeden bir mal veya hizmet üretmemesidir. Buna karşın uygulanması biraz karmaşıktır. Gerçekten müşterinin ihtiyaç duyduğu şeyler yapılırsa, ürünü müşteriye itmek yerine müşterinin ürünü ihtiyaç duydukça firmadan çekmesine olanak sağlanabileceği ifade edilmektedir.

Likidite yönetimi iki temel unsurdan oluşmaktadır. Bunlar Para Yönetimi ve Kredi Yönetimidir. Para yönetimi likit hâlde bulundurulması gereken para seviyesi ve fonların kısa vadeli yatırım araçlarına dağıtılması konusundaki kararları içermektedir. Kredi yönetimi, harcamalar için gerekli kredi seviyesi ve kredi kaynaklarına ilişkin kararları içermektedir. Olması gerekenden fazla nakit bulundurmak likidite sunarken verimi düşürmektedir. Öte yandan az nakit bulundurmak da ödemelerin aksama olasılığını artırmaktadır.

Kaygı, genellikle geleceğe dönük durum ve beklentilere yönelik olarak ortaya çıkan bir strestir.

Motivasyon teorileri arasında bölüşüm teorisi diye bir teori yoktur. Diğer şıklarda verilen teoriler ise motivasyon teorileri arasında yer alır.

Organizasyon bünyesinde çeşitli nedenlerle ortaya çıkan pek çok informal gruba rastlamak mümkündür. Çıkar grupları (interest groups), arkadaşlık grupları, aynı şehirden olma, aynı okulu bitirmiş olma, benzer hobilere sahip olma gibi nedenlerle ortaya çıkan birliktelikler, en sık rastlanan informal gruplardır. Diğer seçenekler formal ekip türlerine girmektedir.

Yatırımcılar acil durumlar için belirli bir miktar fon ayırmalıdır. Ani iş kayıpları gibi olaylar acil durumlardır. Acil durumlar her an ortaya çıkabileceği için genellikle ailenin aylık geliri temel alınarak yaklaşık 3-6 aylık gelirin tedbir amaçlı olarak yapılan yatırımlar olmaktadır. Özel amaçlı yatırımlar, emeklilik, tatil ve emlak alımı gibi yatırımlar için yapılan yatırımları kapsamaktadır. Spekülatif amaçlı yatırımlar kaybedilmesi halinde yatırımcının yaşam tarzında bir değişikliğe neden olmayan yüksek risk ve yüksek getiri amacı ile yapılan yatırımları kapsar. Volatil piyasalar ise kısa dönemde yüksek risk ve yüksek getiri sağlayan ani fiyat değişimlerinden yararlanmak istene spekülatör adı verilen yatırımcıların ilgilendikleri piyasalardır Fonlara yapılan yatırımlar ise orta ve uzun dönemde getiri elde etmek amacı ile yapılan yatırımlardır. Bunlarda yapılan yatırımın miktarı düşük olup uzun dönemli getirisi önemlidir. Kısa vadeli yatırım aracı olarak uygun değildir.

Yalın yönetimin uygulanabilmesi için gerekli olan yapılar şu şekilde sıralanmaktadır:

• Yalın liderlik
• Yalın iş gücü
• Müşteri odaklılık
• Kalite kültürü
• Çalışanların katılımı ve öneri sistemi
• Personel Güçlendirme
• Takım halinde çalışmak
• Kalite çemberleri
• İleri düzeyde enformasyon teknolojisinin kullanımı
• Kıyaslama
• Proje yönetimi

Doğru cevap B'dir.

Ünlü kalite gurularından Ishikawa’nın uzun deneyimlerinden sonra kalite ile ilgili problemlerin %95’inin çözülebileceği sonucuna vardığı “Yedi İstatistiksel Araç” Kaizen faaliyetlerinde de kullanılmaktadır. Bunlar, Pareto Analizi, Sebep-Sonuç (Balık Kılçığı/Ishikawa) diyagramları, Histogramlar, Kontrol Şemaları, Dağılma (Serpilme)Diyagramları, Grafikler,Kontrol Çizelgeleridir.

Organizasyonlarda ve ekiplerde istenmeyen sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bu sorunların nedenleri dört tanedir. Bunlar: değişiklik, belirsizlik, bilgi eksikliği ve kaynak amaç uyumsuzluğudur.

Bireysel Finansal Plan altı temel bileşenden meydana gelmektedir. Bu temel bileşenler ise şu şekildedir: (1) bütçeleme ve vergi planlaması, (2) likiditenin yönetilmesi, (3) büyük satın almaların finansmanı, (4) sigorta planlaması, (5) paranın yatırımlarda değerlendirilmesi ve (6) emeklilik planlamasıdır. Dolayısıyla „ihtiyaç kredilerinin düzenlenmesi “bireysel finans planının bileşenleri arasında gösterilmemektedir.

Endüstriyel çatışma: Sanayi işletmelerindeki her türlü iş ilişkilerinde taraflar arasında ortaya çıkabilecek hoşnutsuzlukları ifade etmektedir. Kaytarmacılık, sabotaj, ihmalkârlık gibi gayriresmî çatışmalar ortaya çıkabileceği gibi grev şeklindeki resmî çatışmalar da söz konusu olabilmektedir.