Zihin Felsefesi Final 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Psikofiziksel paralelizm görüşünün en önemli temsilcisi aşağıdakilerden hangiidir?
Leibniz |
Spinoza |
Sartre |
Frege |
Descartes |
Psikofiziksel paralelizm zihinlerin ve bedenlerin nedensel olarak etkileşmediklerini ama zihinsel ve fiziksel olayların bir insan varlığında ilişki içinde olduğunu iddia eden düalist görüştür. Paralelizm görüşünü savunanlar Descartes’ın yaptığı yer kaplayan maddesel töz ve düşünen zihinsel töz olarak ayrımını kabul ederler, ancak bu iki tözün nedensel olarak etkileştiğini reddederler. Paralelizm görüşünün en önde gelen temsilcisi bir 17. yüzyıl düşünürü olan Leibniz’ dir. Doğru yanıt A seçeneğidir.
2.Soru
"Bir menekşe dokusunda olan şeyler her zaman o kişinin mavi dediği ideyi, bir kadife çiçeği kokusundaki şeyler de her zaman sarı dediği ideyi üreteceğine göre, o bu görüntüler nasıl olursa olsun şeyleri düzenli biçimde seçebilmek için bu görüntülerden yararlanabilecek, sanki zihnindeki, bu iki çiçekten alınmış görüntüler ve ideler başka kimselerin zihnindeki idelerle tam olarak aynıymış gibi, ‘mavi’ ve ‘sarı’ adlarının imlediği bu seçiklikleri anlayıp inceleyebilecektir."
Yukarıda Locke'un benzerlik argümanına yönelttiği eleştiriden bir alıntı bulunmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi Locke'un bu alıntıda eleştirdiği benzerlik argümanı bileşenidir?
"Bir menekşe dokusunda olan şeyler her zaman o kişinin mavi dediği ideyi, bir kadife çiçeği kokusundaki şeyler de her zaman sarı dediği ideyi üreteceğine göre, o bu görüntüler nasıl olursa olsun şeyleri düzenli biçimde seçebilmek için bu görüntülerden yararlanabilecek, sanki zihnindeki, bu iki çiçekten alınmış görüntüler ve ideler başka kimselerin zihnindeki idelerle tam olarak aynıymış gibi, ‘mavi’ ve ‘sarı’ adlarının imlediği bu seçiklikleri anlayıp inceleyebilecektir."
Yukarıda Locke'un benzerlik argümanına yönelttiği eleştiriden bir alıntı bulunmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi Locke'un bu alıntıda eleştirdiği benzerlik argümanı bileşenidir?
Bir menekşe dokusunda olan şeylerin her zaman o kişinin mavi dediği ideyi oluşturduğu |
Bu iki çiçekten alınmış görüntüler ve idelerin başka kimselerin zihnindeki idelerle tam olarak aynıymış gibi durması |
Bireylerin aynı ideleri seçebilmek amacıyla görüntüler nasıl olursa olsun şeyleri düzenli biçimde seçebilmek için bu görüntülerden yararlanabilecekleri |
Bireylerin ‘mavi’ ve ‘sarı’ adlarının imlediği bu seçiklikleri anlayıp inceleyebilecekleri |
İnsanın zihnindeki mavi idesinin, bir başka insanın mavi idesinden farklı olabileceği |
John Locke on sekizinci yüzyılda, Wittgenstein’e benzer bir şekilde, insanın zihnindeki mavi idesinin, bir başka insanın mavi idesinden farklı olabileceğini tartışarak, Kartezyen zihin anlayışının bu sonucunu eleştirir. Locke, menekşenin görsel duyular aracılığıyla bir kimsenin zihninde, başka bir kişinin zihninde kadife çiçeğinin ürettiğiyle aynı nitel zihinsel duyumu uyandırdığı ya da tam tersi olduğu bir durumu değerlendirir. Locke’a göre, bu durumda, her iki kişi, menekşenin mor, kadife çiçeğinin de sarı olduğunu kabul edecektir; ama biri “mor” dediğinde diğerinin “sarı” dediğini kastediyor ya da tam tersi olabilir. Bir başka deyişle bu kişilerin, menekşeye ve kadife çiçeğine baktıklarında, deneyimledikleri renk duyumları, tersine dönmüş olacaktır. Aynı şekilde, her birinin ‘mavi’ ve ‘sarı’ dediğinde kastettikleri anlamlar da tersine dönmüş olacaktır. C¸ünkü; ‘mavi’ ve ‘sarı’ renk deneyimlerini, her biri, kendi özel yaşantısına dayanarak elde etmiş- tir. Ancak Locke, bunun böyle olup olmadığının hiçbir şekilde bilinemeyeceğini, çünkü; bu kişilerden hiç birinin diğerine, o renk isimlerine karşılık gelen kendi zihinlerindeki özel deneyimlerini aktaramayacağını söyler.
3.Soru
Bilinç terimi bugünkü anlamını kime borçludur?
Weiskrantz |
Berkeley |
Descartes |
Hume |
Locke |
Descartes ve Locke gibi düşünürler için bilinçli olmak tam da bu anlamda, zihnimizin içinde olup bitenlerin farkında olmaktır. Bu anlamda bilinç, kişinin kafasından geçenlerin ya da zihninde neler olup bittiğinin farkında olmasıdır. Böylece bilinç, kişinin sahip olduğu bütün düşüncelerin, duyguların ve isteklerin, o kişiye ait zihinsel durumlar olarak bir araya gelmesini sağlayan koşuldur. Hatta Locke, bunları iç duyum olarak nitelendirir, iç duyumu da bilinçli zihnin temel bilgi edinme yollarından biri olarak ortaya koyar. Bilinç, Locke’a göre, insanın kendi zihninin içeriklerini algılamasıdır. Locke’a göre, “bilinç, her zaman duygu ve algılarımızla birliktedir, herkes, kendisi için, kendim dediği şeydir”
4.Soru
Descartes’ın, zihni ve maddeyi birbirine indirgenemeyen, ama aralarında nedensellik ilişkisi olan iki töz olarak kabul eden görüşüne ne ad verilir?
İlinek Monizmi |
Töz Düalizmi |
İlinek Düalizmi |
Zihin Düalizmi |
Töz Monizmi |
Töz Düalizmi, Descartes’ın, zihni ve maddeyi birbirine indirgenemeyen, ama aralarında nedensellik ilişkisi olan iki töz olarak kabul eden görüşüdür. Doğru yanıt B seçeneğidir.
5.Soru
Yapay zeka anlayışını, kuvvetli yapay zeka ve zayıf yapay zeka olarak ikiye ayıran ve kuvvetli zeka anlayışını eleştirerek, yapay zeka anlayışının savunuculuğunu yapan bilim adamı aşağıdakilerden hangisidir?
John Searle |
Herbert Simon |
Alan Turing |
Colin McGinn |
John McCarthy |
Akıllar, Beyinler ve Bilim adlı meşhur kitabında düalist görüşlerin, zihnin ve beynin nasıl etkileştiği sorununu çözmekten uzak olduğunu söyleyen Searle, indirgemeci materyalist görüşlerin de sinirsel fizyolojik süreçlerle zihinsel durumlar arasındaki bağlantıyı sağlamaktan uzak olduklarını öne sürer. Turing makinesinin ortaya atılmasıyla gelişen yapay zeka alanındaki çalışmalarda insan beyniyle dijital bilgisayarların çalışması arasında benzerlik kurarak, insan beyninin dijital bir bilgisayar, zihnin de sadece bir bilgisayar programı olduğunu savunmaktadır. Bu bağlamda yapay zeka anlayışını, kuvvetli yapay zeka ve zayıf yapay zeka olarak ikiye ayıran Searle, kuvvetli zeka anlayışını eleştirerek, yapay zeka anlayışının savunuculuğunu yapmıştır.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kilise babalarının felsefesi olarak nitelendirilmektedir?
Stoacılık |
Manicilik |
Entelekheistik |
Skolastik |
Patristik |
Patristik felsefe genel olarak Kilise babalarının (Patres) felsefesi olarak bilinir. Ortaçağ Felsefesinin MS 2. Ve 3. yüzyıldan 8. yüzyıla kadar olan ilk dönemi olan Patristik Felsefe, Orta Çağı’n esas dönemi olarak kabul edilen Skolastik felsefeyi önemli ölçüde şekillendiren, onun felsefeyle ilişkisini belirleyen bir dönemdir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Turing testine getirilen, yapay zeka konusunda en sık söz edilen eleştiri noktalardan biridir?
Duygular |
Düşünceler |
Deneyimler |
Fiziksel aktiviteler |
Yaşantılar |
Turing testine getirilen, yapay zeka konusunda en sık söz edilen eleştirilerden biri, duygularla ilgilidir. Buna göre, yalnızca biyolojik organizmalar duygu ve düşünme yetisine sahiptir. Biyolojik olmayan makinelerin düşünmeye duyguya sahip olduğu söylenemez. Buna karşın yapay zeka savunu- cuları, düşünme ve duyguya sahip olmanın yalnızca biyolojik organizmalara has olmadığını, silikon temelli yapıların düşünme ve duyguyu taklit etmesinin yeterli olduğunu öne sürmektedir
8.Soru
Kişinin geçmişteki ve şimdiki eylemlerinin bilincinde olması hangi ölçütü ifade etmektedir?
Kişisel özdeşliğin bellek ölçütü |
Kişisel özdeşliğin psikolojik süreklilik ölçütü |
Kişisel özdeşliğin bedensel süreklilik ölçütü |
Bütünlük sorunu |
Kimlik sorunu |
Kişinin geçmişteki ve şimdiki eylemlerini sadece hatırlamakla kalmayıp bunun bilincinde olması kişisel özdeşliğin bellek ölçütünü ifade etmektedir.
9.Soru
- Thomas Nagel
- Jaegwon Kim
- Colin McGinn
- David Chalmers
Yukarıdaki düşünürlerden hangisi veya hangileri yeni gizemciliği temsil eden düşünürlerdendir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve III |
II ve IV |
III ve IV |
Bir bilinç kuramının, hangi tür olgular üzerinde yoğunlaşması gerektiği konusunda tam bir uzlaşım olmaması, Colin McGinn (1991) gibi bazı düşünürleri de Nagel gibi, bilincin, henüz çözmekten uzak olduğumuz bir mit olduğu düşüncesine itmiştir. McGinn gibi beynin, bilincin nedensel temeli olduğunu kabul eden, ama bu bağlantının doğasının, bizler için bir giz olduğunu iddia eden araştırmacılar yeni gizemciler olarak bilinir.
10.Soru
Kişisel özdeşlik için, psikolojik bir ölçüt olarak bellek ölçütünü ileri sürmüş olan filozof aşağıdakilerden hangisidir?
Locke |
Comte |
Hume |
Kant |
Dewey |
John Locke, ilk defa kişisel özdeşlik için, psikolojik bir ölçüt olarak bellek ölçütünü ileri sürmüştür. Locke’un bellek ölçütünden kastettiği şey, kişinin şimdiki ve geçmişteki eylemlerinin bilincinde olmasıdır. Kişinin bilinci, geçmişteki herhangi bir düşünceye erişebildiği ölçüde, kişi hatırlayabildiği ölçüde, eski kendisi neyse şimdiki de odur.
11.Soru
Heterofenomenoloji ile ilgili aşağıdaki önermelerden hangisi yanlıştır?
Dennett, heterofenomenoloji adını verdiği bir yaklaşımla bilinci, ayrıcalıklı erişim, yani birinci şahıs bilgisiyle değil, aksine üçüncü şahıs bilgisiyle erişilen bir şey olarak açıklamaya çalışır. |
Heterofenomenoloji kendi bilincini değil, başkasının iç yaşantısıyla ilgili olarak söylediklerini, tanımlarını ciddiye alıp, bunlar hakkında bilgi sahibi olmaya çalışma esasına dayanır. |
İnsan bilincini, beynin değişik bölgelerinin aynı anda değişik işler yaptığı, olayları kendine göre yorumladığı, bir çeşit yaratıcı kargaşa olarak görür. |
Heterofenomenoloji, bilincin davranışçılık ekolü gibi yok saymadan ya da elemeci materyalizm gibi tamamen sinirsel ve fizyolojik süreçlere indirgemeden, doğabiliminin yöntemleriyle incelenebilmesini olanaklı kılar. |
Merkezi ve bütünlüklü bir kendilik bilinci fikrini savunur. |
Merkezi ve bütünlüklü bir kendilik bilinci fikrini reddeden Dennett, bunun bir yanılsama olduğunu söyler. Bütünlüklü ve ayrıcalıklı erişimle kişinin bilgi sahibi olduğu bir kendilik bilinci yoktur. Doğru cevap E'dir.
12.Soru
Aristoteles’e göre duyum adı verilen bilgi edinme yetisinin iki aşaması sırasıyla nelerdir?
Öznel-Nesnel |
Nesnel-Öznel |
Edilgin-Etkin |
Etkin-Edilgin |
Niceliksel-Niteliksel |
Aristoteles’e göre duyum adı verilen bilgi edinme yetisi iki aşamalıdır; duyum önce edilgin, sonra etkindir. Duyu organı nesnenin etkisiyle karşılaştığında edilgin bir şekilde nesnesinin biçimini edinir. Bunu takip eden etkinlik evresindeyse duyum nesnesiyle özdeşleşerek onu özümser, yani etkin bir şekilde nesnenin bilgisini edinir.
13.Soru
İşlevselciler aynı zamanda hangi görüşe mensupturlar?
Düalist |
Psikanalist |
Bilişsel |
Davranışçılık |
Materyalist |
İşlevselcilik, zihinsel durumları, bilimsel psikolojik bir dille ortaya koyabilecek felsefi bir çerçeve sağlar. Ancak, işlevselcilerin çoğunun, aynı zamanda materyalist oldukları kesindir.
14.Soru
Zihin felsefesi literatürde zombi olarak da adlanan terim aşağıdakilerden hangisidir?
Yoksun nite |
Öznellik |
Kendilik |
Öz |
Apperception |
Yoksun nite (absent qualia) kavramı, kişinin hiç bir nitel zihin halinin, yani algılanmış niteliğin bilincinde olmadığının varsayıldığı bir düşünce deneyidir. Bunlara zombi adı verilir.
2
15.Soru
“1989 yapılan deneylerde hastaya, “kör görü”sü olan bölgeye renkli bir ışık yansıtılarak ne gördüğü sorulur, hasta samimi bir şekilde, bir şey görmediğini söyler. Ama görmemesine rağmen bir tahmin yapması istenirse “kare gibi bir şey olabilir”, “kırmızı bir ışık olabilir” gibi, gerçeğe gelişigüzel tahminin ötesinde uygun tahminlerde bulunabilir.”
Yukarıda bahsedilen deney kim tarafından yapılmıştır?
David Chalmers |
Descartes |
Kant |
John Locke |
Larry Weiskrantz |
Larry Weiskrantz (1989) tarafından yapılan deneylerde hastaya, “kör görü”sü olan bölgeye renkli bir ışık yansıtılarak ne gördüğü sorulur, hasta samimi bir şekilde, bir şey görmediğini söyler. Ama görmemesine rağmen bir tahmin yapması istenirse “kare gibi bir şey olabilir”, “kırmızı bir ışık olabilir” gibi, gerçeğe gelişigüzel tahminin ötesinde uygun tahminlerde bulunabilir.
16.Soru
Kişinin zihinsel süreçleriyle davranışları ve bedensel durumları arasında bağlantı olduğu görüşüne dayanan, başka zihinler sorununu çözmek üzere önerilen en klasik yaklaşım hangisidir?
Davranışçılık |
Kutudaki böcek |
Benzerlik Argümanı |
Halk Psikolojisi Kuramı |
Kendilik |
Başka zihinler sorununu çözmek üzere önerilen en klasik yaklaşım benzerlik argümanıdır. Bu argüman, kişinin zihinsel süreçleriyle davranışları ve bedensel durumları arasında bağlantı olduğu görüşüne dayanır.
17.Soru
Bir robotun içine yerleştirilmiş insan beynini taklit eden programı çalıştıran bilgisayarın bütünleşmiş bir ünite olarak kabul edilmesi Çince Odası Deneyi'ne verilmiş hangi cevabı temsil eder?
Sistem cevabı |
Robot cevabı |
Beyin taklitçisi |
Bileşim cevabı |
Diğer zihinler cevabı |
Bileşim cevabı yukarıda verilen cevapların ünü kapsar. Bir robotun içine yerleştirilmiş insan beynini taklit eden programı çalıştıran bilgisayar bütünleşmiş bir ünite olarak kabul edilebilir. Dolayısıyla bu sistemin yönelimselliğe ya da anlayışa sahip olduğu söylenebilir.
18.Soru
John Locke’un doğuştan fikirlerin varlığını reddetmek üzere zihni doğuştan boş, tertemiz bir kağıt gibi tasvir etmesini ifade etmek için kullandığı terim nedir?
Tabula rasa |
Levha |
Boşluk |
David Hume |
Etik |
Tabula rasa Latince boş levha demektir. John Locke’un doğuştan fikirlerin varlığını reddetmek üzere zihni doğuştan boş, tertemiz bir kağıt gibi tasvir etmesini ifade eder.
19.Soru
Doğaya baktığımızda bütün olarak ele alındığında, sanki belli bir amaç doğrultusunda ve merkezi bir kontrol mekanizması tarafından yönlendiriliyormuş gibi davranan sistemler mevcuttur. Aşağıdakilerden hangisi bu sisteme örnektir?
Arı |
Çekirge |
Termit karınca |
Sinek |
Tırtıl |
Doğaya baktığımızda, her biri genler aracılığıyla kendine çizilen görevi yerine getiren bağımsız alt sistemlerden oluştuğu halde, bütün olarak ele alındığında, sanki belli bir amaç doğrultusunda ve merkezi bir kontrol mekanizması tarafından yönlendiriliyormuş gibi davranan sistemler mevcuttur. Bunlara en güzel örnek, termit karıncalarıdır.
20.Soru
“What Is It Like To Be A Bat?” (“Yarasa Olmak Nasıl Bir Şeydir?”) isimli klasik araştırmasında bilinci, dünyanın öznel deneyimine sahip olma yetisi olarak tanımlayan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
“What Is It Like To Be A Bat?” (“Yarasa Olmak Nasıl Bir Şeydir?”) isimli klasik araştırmasında bilinci, dünyanın öznel deneyimine sahip olma yetisi olarak tanımlayan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Immanuel Kant |
David Hume |
Thomas Nagel |
Larry Weiskrantz |
Sigmund Freud |
Thomas Nagel (2004) “What Is It Like To Be A Bat?” (“Yarasa Olmak Nasıl Bir Şeydir?”) isimli klasik araştırmasında bilinci, dünyanın öznel deneyimine sahip olma yetisi olarak tanımlamıştır. Doğru cevap C'dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ