Kendimizi iyi hissetmediğimizi Almanca'da " Mir geht es sehr schlecht "olarak ifade ederiz.

Herkes, yetkili mahkemece verilmiş cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi
amacıyla usulüne uygun olarak özgürlüğünden yoksun kılınabilir. “Mahkumiyet”,
kanunla kurulan yetkili ve görevli bir mahkemede yapılan usulüne uygun
yargılama sonucunda kişinin suçlu bulunması üzerine, hürriyetinden yoksun bırakılmasını gerektirecek bir ceza ve diğer tedbirlerin uygulanmasına karar verilmesini
ifade etmektedir.

Kamu yararı amacıyla mülkiyet hakkının sınırlanmasının örneklerini yine Anayasa- nın çeşitli maddelerinde bulabiliriz. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlanması amacıyla destekleyici ve teşvik edici tedbirlerin alınması (AY.63); çevrenin geliştirilmesi, çevre sağlığının korunması ve çevre kirlenmesinin önlen- mesi (AY m. 56/2); tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmasının ve tahribinin önlenmesi (AY m. 45/1); toprağın verimli olarak işletilmesinin korunması ve geliştirilmesi, erozyonla kaybedilmesinin önlenmesi ve topraksız olan veya yeterli toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlanması (AY m. 44/1); doğal afetlerin önlenmesi, sanayiin ve turizmin korunması; sağlıklı bir kentleşme ve imar düzeninin sağlanması gibi nedenlerle idare tarafından ve yine kanunla (AY m. 13/1) mülkiyet hakkı sınırlanabilmektedir.

Boşluğu tamamlayan uygun sözcükler toplamak ve yardım etmek anlamına gelen aufräumen – mithelfen fiilleridir. 

„Müssen" yardımcı fiili diğer yardımcı fiiller gibi cümlenin özesine göre çekimlenir ve asıl fiil sonda yer allır. Cümlemiz ikinci şahıs "du" ile başlamakta bu durumda müssen fiilinin ikinci şahısa göre çekimlenmiş hali "musst" doğru seçenektir. Doğru cevap B'dir.

Marc bir şeyler içme istiyor, fakat tüm bardaklar kirli cümlesi anlam bakımından en uygunudur. 

“Was machen Sie mittags?” (Öğlen ne yapıyorsunuz?) soru cümlesine cevap vermek, uğraşla ilgili cevap vermek gerekmektedir. „ich koche“ (yemek pişiriyorum) uygun bir cevaptır. 

Doğru cevap C'dir. "Lütfen istediğiniz komutu seçiniz."

Bireysel Başvuru Usülü’nde ilgili makam önünde işlemler, ancak bütün iç hukuk yolları tüketildikten sonra başlatılabilmektedir. Ayrıca sözleşmeler, genelde en son iç yargı kararını takiben sınırlı bir zaman dilimi içerisinde dilekçenin işleme sokulmasını gerektirmektedir.

Yukarıdaki soruda mesleğiniz nedir diye sorulmaktadır. Cevaplara bakıldığında iki seçenekte meslek ismi geçmektedir ancak ben öğretmenim anlamına gelen seçenek „Ich bin Lehrerin.“ 

20. yüzyılda, Rwanda’da ve Eski Yugoslavya’da uluslararası vicdanı derinden yaralayan insanlığa karşı suçların işlenmesi üzerine, uluslararası toplum daha yakın bir ilgi göstermiş ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Statüsü 1998’de Roma’da kabul edilmiştir. 01.07.2002 yılında yürürlüğe giren Roma Statüsü ile, BM sistemi yanında, uluslararası toplum tarafından ciddi olarak kabul edilen soykırım suçu, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçları hakkında yargılama yapmak üzere, sürekli görevli UCM kurulmuştur. Ayrıca, her suç ayrı ayrı tanımlanmıştır. Uluslararası Adalet Divanı’nın aksine, bireyleri yargılayan UCM, bireylerin mahkeme önünde söz söyleme hakkına sahip olduğu uluslararası ilk mahkemedir.

 „Der Vater und die Mutter sind Eltern. „Anne baba ebeveyndir.“ Seçeneklerde çeldirici olarak sırasıyla erkek kardeş, kız kardeş, büyük anne ve torun sözcükleri verilmiştir. 

Wir fahren mit dem Auto, weil wir immer viel Gepäck dabei haben. Hep çok valizimiz olduğu için arabayla gidiyoruz cümlesindeki -dığı için ifadesini weil karşılamaktadır. Buna göre doğru cevap E'dir.

Umziehen fiilinin Türkçe karşılığı taşınmaktır.

“der Sohn” oğul, “die Zahl” sayı, “die Klingel” zil, “der Hund” köpek, “das Fenster” pencere anlamına gelmekte.

Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi yılda 2 kez toplanır.

wohnen (ikamet etmek) fiili Almanca'da "in" edatıyla kullanılmaktadır.