Çağdaş Felsefe 2 Final 1. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Olmaktan Başka Türlü etik anlam ifade etmeyi ne olarak düşünmektedir?
Yerini doldurma |
Yeniden doğuş |
Yerine geçme |
Başkalaşma |
Dönüşüm |
Olmaktan Başka Türlü etik anlam ifade etmeyi “yerine geçme” olarak düşünüyor. Doğru cevap C'dir.
2.Soru
Derrida'nın Bağımsızlık Bildirgeleri adlı makalesi felsefenin hangi alt başlığıyla ilgilidir?
Etik |
Varlık Felsefesi |
Siyaset Felsefesi |
Din Felsefesi |
Metafizik |
1980’lerde Derrida siyaset felsefesi alanında önemli bir makale yazmıştır: “Bağımsızlık Bildirgeleri.” Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi, bir halkın kendisini temsilcilerinin temsilcisi yoluyla bütün insanlık adına bağımsız ilân etmesi olayıdır.
Derrida bu yazıda siyasete genel çerçevesini çizen, hukukun dayandığı temelin,
kurucu bir edimin performansından başka bir şey olmadığını ileri sürer.Doğru yanıt C şıkkıdır.
3.Soru
Derrida’nın dekonstrüksiyon stratejisini anlamak için hangi düşünürle ilişkisinin dikkate alınması gerekir?
Derrida |
Heidegger |
Hegel |
Carl Schmitt |
Marx |
Derrida’nın neden dekonstrüksiyon gibi bir stratejiyle ortaya çıktığını anlamak için onun Heidegger’le ilişkisini dikkate almak gerekir. Heidegger’in varlık tarihine ilişkin saptamaları, 1930’larda metafiziğin kapanışına vurgu yapması, metafiziği destrüksiyona tabi tutma gereğinden söz etmesi, düşüncenin böylece metafizik varsayımlardan serbest kalabileceği yeni bir çağa girebileceğimiz umudunu taşıması, Derrida’nın dekonstrüksiyonu icadına ilham kaynağı olmuştur.
4.Soru
Belirlemelerden hangisi yanlıştır?
Dış algıdaki belirişler nesnesine uygundur. |
Dış algı bir dizi belirişin birliğidir. |
Dış algıdaki belirişler algılama süresince çoğalır. |
Dış algıdaki belirişler bir özdeşleştirme senteziyle birlik kazanır. |
Maddi fiziki şeyin algısından her zaman şüphe edilebilir. |
Dış algıdaki belirişler nesnesine uygundur.
5.Soru
''Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir.'' cümlesi aşağıdakilerden hangisine örnektir?
Performatif edim |
Rekonstrüktif çıkarım |
Dekonstrüksiyonel edim |
Tümdengelim |
Tümevarım |
Performatif edimler bir iş yapan edimlerdir. Örneğin, “Bu geminin adı bundan böyle Titanik’tir.”; “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” gibi. Bu önermeler önceden varolan bir durumu kayda geçirmiyorlar, o durumu meydana getiriyorlar.Doğru yanıt A şıkkıdır.
6.Soru
Sartre’ın yola çıkış noktası fenomenolojidir. fenomenolosinde en çok önemsediği fikir aşağıdakilerden hangisidir?
“yönelimsellik” |
“tartışmalardır” |
“varsayımlardır” |
“denemelerdir” |
“sürdürülebilirliktir” |
Sartre’ın yola çıkış noktası fenomenolojidir. 1934 tarihli “Yönelimsellik: Husserl
Fenomenolojisinin Temel Bir Fikri” yazısının da gösterdiği gibi, Sartre’ın Husserl
fenomenolosinde en çok önemsediği fikir “yönelimsellik” (intentionnalité) fikridir.
Ona göre yönelimsellik bizi realizm ile idealizm arasında yüzyıllardır sürüp
giden, fiziksel maddi gerçekliğin bizim onu temsil edişimizden veya bilişimizden
bağımsız olup olmadığına ilişkin tartışmadan kurtarır.
7.Soru
Savaş sonrasında bir gün aniden karşısına çıkan Talmud yorumcusu Monsieur Choucahi ile sohbetleri Levinas’ınhangi özelliğini ortaya çıkarmıştır?
Yüzyüze ilişkideki aşkınlık hareketi, radikal başka’nın bütünlükte erimesiyle başarısızlığa uğrayabileceği düşüncesi yerleşmiştir. |
Ben’in aşkınlığını çeşitli başkalıklarla ilişkileri göz önüne alarak derece derece betimler. Bu ilişkiler içinde ben bütünden ayrılır, kendisini toparlayıp özdeşleşir, benin kimliği bu özdeşleşmeden ileri gelir. |
İnsanın varlığını, özne-nesne karşıtlığının ötesine geçen bir biçimde, “dünyada olma”yı temel alarak çözümlemesi, duygulanımı varoluşsal bir tarzda, bir varlık deneyimi olarak yeniden düşünmeye başlamıştır. |
Varlık ve Zaman’ı yeni yayımlamış olan Heidegger’le de karşılaştı. |
Sinagog eğitiminden beri ilgilenmemiş olduğu Yahudi Talmud geleneğiyle taptaze bir ilişki kurmasına yol açmıştır. |
Savaş sonrasında bir gün aniden karşısına çıkan Talmud yorumcusu Monsieur Choucahi ile sohbetleri Levinas’ın çocukluğunda aldığı sinagog eğitiminden beri ilgilenmemiş olduğu Yahudi Talmud geleneğiyle taptaze bir ilişki kurmasına yol açmıştır. 1950’lerde yazdıkları Levinas’ın Batı felsefesini, Eski Yunan geleneği ile Yahudi-Hıristiyan geleneğinin birbiriyle karşılaşmasının tarihi oluşarak düşündüğünü gösterir. O hâlde Batı kültürünün iki heterojen kaynağı vardır. Eski Yunan’daki sonlu evren anlayışı ve Vahiy’le gelen sonsuz fikri. Batı kültürü içinde Eski Yunan felsefesinin sonsuz karşısında geçirdiği şaşkınlık ve onunla bağdaşabilmek için doğurduğu çeşitli spekülatif düşünsel süreçler mevcuttur
8.Soru
Mimarların simetriyi gözardı eden yapılar tasarlamaları hangi akımdan etkilendiklerine işaret eder?
Dekonstrüksiyon |
Yapısalcılık |
Modernizm |
Rasyonalizm |
İdealizm |
Dekonstrüksiyon yalnızca felsefeciler tarafından değil, çok geniş bir yelpaze içinde, neredeyse tüm sosyal bilimler, sanat disiplinleri ve aydın çevreler tarafından sahiplenilmiştir. İlk önce Amerika’da ses getirmiş, oradan tüm dünyaya yayılarak çeşitli dekonstrüksiyon pratiklerinin ilham kaynağı olmuştur. 1980’lerde üniversite kampüslerinde moda akımdır, edebiyat ve felsefe eserleri dekonstrüsiyona tabi tutulur, mimarların da bu akıma eklenmesiyle simetriyi göz ardı eserler tasarlanmaya başlanır. Dekonstrüksiyonun psikoloji, edebiyat, kültürel araştırmalar, dilbilim, feminizm, sosyoloji ve antropoloji alanlarında önemli bir etkisi olmuştur. Doğru cevap A'dır.
9.Soru
Bergson'un sürem fikriyle ilgili hangi ifade yanlıştır?
“Sürem” fikrinde yalnızca “süreklilik”, “varlıkta devam etme” anlamları bulunmaz. |
Sürem hem özdeş hem de değişken varlığın adıdır. |
“sürem” fikrini “hafıza” ile ilişkilendirir. |
Sürem bilinçteki her anın onun ardından gelen anla bütünselleştiği bir harekettir. |
Süremdeki bir an yok olur gider. |
Bergson’a göre süremdeki bir an yok olmaz, onu takip eden anda erir. Anların birbirini takip etmesi sürekli bir bütünselleşmedir.
10.Soru
Varlık ve Zaman hangi düşünür tarafından kaleme alınmıştır?
Friedrich Nietzsche |
John Locke |
Martin Heidegger |
Edmund Husserl |
Jean-Paul Sartre |
1928-29 yılları arasında Husserl’in fenomenolojisini öğrenmek için (Levinas) Freibourg Üniversitesi’ne gitti. Orada yalnızca Husserl ile değil, Varlık ve Zaman’ı yeni yayımlamış olan Heidegger’le de karşılaştı. Doğru cevap C'dir.
11.Soru
Derrida aşağıdakilerden hangisiyle ilgilenmemiştir?
Etik |
Siyaset |
Matematik |
Metafizik |
Ekonomi |
Ekonomi dışında diğer tüm alanlara dair çalışmaları olan Derrida ekonomiye uzak kalmıştır ve bu alana dair felsefesi düşüncelerini paylaşmamıştır.Doğru yanıt E şıkkıdır.
12.Soru
Derrida' nın etik ve siyaset konularındaki görüşleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Derrida, liberal toplum sözleşmesi kuramlarını tarihsel olarak gerçekleşen olayları belirttikleri için savunur. |
Derrida'ya göre ulus devleti oluşturan edimler temelci bir mantıkla açıklanamaz. |
Derrida performatif edimlerin insanı birey kimliğinde üretirler. |
Différance hareketi yalnızca kurucu edimin beyanatında görülür. |
Hem sözleşme kuramlarına ilişkin hem de ulus devlet meydana getiren edimlerde différance hareketi işlememektedir. |
Derrida, liberal toplum sözleşmesi kuramlarını da eleştirir: Toplum sözleşmesini bilfiil meydana getiren edimler, bir hak transferi (Hobbes), bir haktan vazgeçiş (Locke), kendini bir bütüne verme (Rousseau) gibi, aslında tarihsel olarak hiçbir zaman gerçekleşmemiş olayları belirtirler. Olmamış olanın bu beyanı sayesinde, olanı meşrulaştırabilecek bir düzen, dil düzleminde ortaya çıkar. Toplumsal sözleşme kuramları özel mülkiyetten ve sermaye birikiminden kaynaklanan sınıfsal farkları ve eşitsizlikleri meşrulaştırmaya çalışırlar; kurdukları meşruluk anlatısına bakıldığında önceden varolan öznelerin şu ya da bu biçimde yeni bir duruma onay vermesi söz konusudur ama aslında bu anlatı bu eşitsizliğe razı olacak olanları üretmektedir. Hegel’e göre modern toplumsal sözleşme kuramları devletin ne olduğunu anlayamamışlardır. Devleti anlamak için onu tarihin içine yerleştirmek gerekir. Devlet tinin tarihte somutlaşmış halidir. O hâlde toplumsal sözleşme ile kurulan devlet henüz bir “ulus devlet” değildir. Ulus devlet kurmak için bir sözleşme kurgusuna dayanmak yetmez, halka tarihsel bir kimlik veren mitik bir anlatı inşa etmek lâzımdır. Bir köken bulunur ve toplumun bugünkü mevcudiyeti dil, kültür, değerler açısından bu kökene bağlanır. Bunlar da performatif edimlerdir Derrida açısından, olmayan şeyleri varederler, insanı bir yurttaş kimliğinde üretirler. Derrida’nın hem sözleşme kuramlarına ilişkin hem de ulus devlet meydana getiren edimlere ilişkin değinilerinden şunu çıkarabiliriz: Doğal özgürlüğe sahip bireylerden bir politik birliği meydana getiren edimler, bir halkı tarihsel bir biçimde inşa edip ulus devlet kuran edimler, bunlara insan haklarını ilân eden edimleri de ekleyebiliriz, temelci bir mantıkla açıklanamayacak bir biçimde paradoksaldırlar. Böyle bir edimde différance hareketi işlemektedir, bu hareket yalnızca kurucu edimin beyanatında değil, ortaya koyduğu yasa-metinde de görülebilir. Bu yasametin, önceden varolan bir temele atıfla anlam kazanmaz, söylemindeki farkların ilişkisi sayesinde bir anlam ifade eder, söylemsel mekânında yinelenebilecek, yeniden kaydedilebilecek izler içerir ve dolayısıyla her zaman farklı biçimlerde yorumlanmaya açıktır. Her metnin nasıl anlam ifade ettiğine ilişkin saptamalar yasa-metin için de geçerli olacaktır: “Anlamın imkânı, izin, aynının içinde ötekini öteki olarak tutmasına dayanır.”, “Anlam, farkların ilişkisinden dokunmuştur”. Différance, anlamı oluşturan ve diyalektik olmayan harekete ilişkin bir kavramdır.
Basitçe, anlamın farkların mekânsal ve zamansal hareketi içinde oluştuğunu savlar, kapanış, yani tek-anlamlılık imkânını ortadan kaldırır.
13.Soru
Derrida felsefesinin ortaya attığı kavramlardan ''differance'' neye işaret eder?
Farklılıkların oyununa |
Benzerliklerin uyumuna |
Düzenin kaostan geldiğine |
Sınıfsal farklılıklara |
Ruh/Beden bütünlüğüne |
Bunu yaparken bu varsayımların denetlemeye ve durdurmaya çalıştığı anlam
üreten hareketin ta kendisine işaret eder. Söz konusu hareket dinamiktir, ereksel
olmadığı gibi, diyalektik de değildir. Derrida bu hareketi farkların bir oyunu olarak
düşünür, ona différance adını verir. Yalnızca konuşmanın değil, dünyanın anlamlılığını da kuran bu oyundur.Doğru yanıt A şıkkıdır.
14.Soru
Diyalektik Aklın Eleştirisi’nde Sartre özgürlük ile olgusallığın ilişkisini .......neyin içine yerleştirmektedir?
Kendi dünyasının anlaşılırlığı sorunsalı içine yerleştirmektedir. |
Tarihsel bir dünyanın anlaşılırlığı sorunsalı içine yerleştirmektedir. |
Yaşanmaz bir dünyanın anlaşılırlığı sorunsalı içine yerleştirmektedir. |
Hayali bir dünyanın anlaşılırlığı sorunsalı içine yerleştirmektedir. |
Anlaşılmaz bir dünyanın anlaşılırlığı sorunsalı içine yerleştirmektedir. |
Diyalektik Aklın Eleştirisi’nde Sartre özgürlük ile olgusallığın ilişkisini tarihsel bir dünyanın anlaşılırlığı sorunsalı içine yerleştirmektedir.
15.Soru
Derrida ile ilgili aşağıdakilerden hangisinin söylenmesi yanlış olur?
Derrida külliyatı yaklaşık elli kitabı içerir. |
Derrida külliyatı tek bir izlek, sorunsal veya kategori altında ele almak imkânsızdır. |
Derrida, felsefe yapmayı herkesin başaramayacağını anlatmaya çalışmıştır. |
Derrida, seksenlerden itibaren çoğunlukla etik sorunlarına yönelik çalışmalar yapmıştır. |
Derrida, seksenlerden itibaren siyaset felsefesi sorunlarına yönelik çalışmalar yapmıştır. |
Derrida külliyatı yaklaşık elli kitabı içerir. Bunların hepsini tek bir izlek, sorunsal veya kategori altında ele almak imkânsızdır. Bununla birlikte, düşünürün seksenlerden itibaren çoğunlukla etik ve siyaset felsefesi sorunlarına yönelik çalışmalar yaptığını, dekonstrüksiyonu bu bağlamda yeniden düşündüğünü ileri sürebiliriz. Derrida felsefe yapmanın herkesin hakkı olması için çalışmış, Güney Afrika’daki apartheid politikalarına, totaliter rejimlere, düşünceye sansüre, Fransa’nın göçmen politikalarına karşı mücadele etmiştir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bir performatif edimdir?
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. |
Su yüz derecede kaynar. |
İki iki daha dört eder. |
İnsanlar ölümlüdür. |
Bütün kuğular beyazdır. |
Performatif edimler bir iş yapan edimlerdir. O¨rneğin, “Bu geminin adı bundan böyle Titanik’tir.”; “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” gibi. Bu önermeler önceden varolan bir durumu kayda geçirmiyorlar, o durumu meydana getiriyorlar. Doğru cevap A'dır.
17.Soru
Sartre'ın, fenomenoloji ile Marx’ın bir sentezini yaptığı 1960 yılında yayımlanan eser aşağıdakilerden hangisidir?
Diyalektik Aklın Eleştirisi |
Bulantı |
Duvar |
Akıl Çağı |
İmgelem |
Savaş sonrasında yazdığı en önemli eser 1960 tarihinde yayımlanan Diyalektik Aklın Eleştirisi’dir. Bu eserde Sartre fenomenoloji (özellikle Heidegger’e yakın bir fenomenoloji) ile Marx’ın bir sentezini yapar.
18.Soru
I. Derrida siyasal olanın esasının ortaya çıkması için adaletin yasaya indirgenmesi gerektiğini belirtmektedir. II. Derrida dekonstrüksiyonu adalet fikri ile yasa arasında bir düşünüm olarak ifade etmektedir. III. Derrida siyasetin imkânını, klasik siyaset felsefesi geleneğine uygun bir biçimde yasanın varlığıyla ilişkilendirir. IV. Derrida tekillik adına evrenselin yok sayılmasını gerektiğini savunmaktadır. Derrida' nın siyaset felsefesi anlayışı ile ilgili yukarıdakilerden hangileri doğrudur?
I,II ve III |
II ve III |
II ve IV |
I, III ve IV |
I ve II |
Derrida siyasetin imkânını, klasik siyaset felsefesi geleneğine uygun bir biçimde yasanın varlığıyla ilişkilendirir. Ancak adaletin yasaya indirgenemeyeceğini söyleyerek “siyasal olan”ı genişletir; siyasal olanın esası böylece “temelsiz temeli” sorgulama haline gelebilecektir. İşte bu bağlamda Derrida dekonstrüksiyonu adalet fikri ile yasa arasında bir düşünüm, yeni olanaklar arayan bir performans olarak konumlandırır. Dekonstrüksiyon bir teknik program olarak kavranmaya direnç gösterilerek, yasayı ve kurucu edimlerin içerebileceği eşitsizlikleri adalet adına sorgulama misyonunu üstenmiştir. Sonuç olarak “adalet fikri”ni Derrida için “tekillik” teriminin kazandığı anlamla ilişkilendirdik. Tekillik bizi sonsuz sorumluluğa çağıran bir talebi işaretler ve bu talebi evrensel adına yok saymamalıdır. Öte yandan, tekillik adına evrensel de yok sayılmamalıdır. Tekil olan ile evrensel olan arasındaki gerilim açmazda yapısaldır. Çifte sorumluluk, çifte bağlanma, indirgenemez bir biçimde hem etik hem de politika ile hesaplama, dekonstrüksiyonu iyice dikkatli, daha da zor bağlamdan kopartılabilir ve nihayetinde delice bir karar anına dayanır hale getirmiştir.
19.Soru
Derrida, eserlerinde aşağıdaki alanlardan hangisinde değişim yaratmamıştır?
Dil |
Psikoloji |
Resim |
Edebiyat |
İletişim |
Jacques Derrida 20. yüzyılın en etkili filozoflarından biridir. Foucault ve Deleuze ile birlikte Fransız akademisinin marjında kalan özel bir düşünürler kuşağına mensuptur. Eserleri dil, felsefe, estetik, resim, edebiyat, iletişim, etik ve politika hakkındaki fikirlerimizi etkilemiş, değiştirmiştir.
20.Soru
Ahlak yasasının özü nedir?
Özgürlüktür |
Sonsuzluktur |
Bütünlüktür |
Hakikattir |
Varlıktır |
Ahlak yasasının özü özgürlüktür. Levinas’a göre ise etik ben’in özgürlüğünün bir kanıtı olamaz.Doğru cevap A'dır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ