Ceza Hukuku Ara 11. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kesintisiz suç değildir?
Suç işlemek için örgüt kurma suçu |
Uyuşturucu madde bulundurma suçu |
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu |
Güveni kötüye kullanma suçu |
Karşılıksız yararlanma suçu |
Güveni kötüye kullanma suçunda tamamlanma ve bitme aynı anda gerçekleştiğinden bu suç kesintisiz suç değildir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi icrai suçlardan değildir?
birisine hakaret |
konut dokunulmazlığını ihlal |
silahla ateş etmek |
tekme vurmak |
tokat atmak |
İcrai hareketle işlenen suçlarda hareket, tokat atmak, tekme vurmak, silahla ateş etmek, birisine hakaret teşkil eden söz söylemek gibi, aktif bir yapma hareketiyle gerçekleştirilmekte ve böyle bir hareketin varlığı belirlenebilmektedir. Buna göre doğru cevap B'dir.
3.Soru
İnsanların toplum içinde birlikte yaşamalarının temini, toplumsal düzenin devamı için korunması gereken hukuki değerleri ihlal eden belli insan davranışları (tipik haksızlıklar)aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilir.
Ceza hukuku |
Suç |
Suçluluk |
Fail |
Tipiklik |
Suçu, insanların toplum içinde birlikte yaşamalarının temini, toplumsal düzenin devamı için korunması gereken hukuki değerleri ihlal eden belli insan davranışları (tipik haksızlıklar) olarak tanımlamak mümkündür.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi dağda tipide mahsur kalıp, bir başkasının evinin kapısını kırarak giren kişi bakımından söylenebilir?
Tipilikliğin manevi unsuru gerçekleşmemiştir ceza almaz |
Mala zarar vermenin taksirli biçiminden ceza alır |
Kasten suç işlemiştir, ancak kusurluluğu kaldıran nedenin bulunması dolayısıyla ceza almaz |
Suç taksirle işlenmiştir. Hukuka uygunluk nedeninden yararlanması nedeniyle ceza almaz |
Özel kast aranan bir suç işlemiştir. Özel kastın bulunmaması nedeniyle ceza almaz. |
Kasten suç işlemiştir, ancak kusurluluğu kaldıran nedenin yani zaruret halinin bulunması dolayısıyla ceza almaz. Doğru cevap C seçeneğidir.
5.Soru
Kanuni tanımında hangi tür hareketlerle işleneceği belirlenmemiş suçlara ne ad verilir?
Bağlı hareketli suçlar |
Serbest hareketli suçlar |
Tek hareketli suçlar |
Çok hareketli suç |
Seçenekli suç |
Kanun tanımlarında hangi tür hareketlerle işleneceği hususunda belirlemede bulunulmayan suçlara serbest hareketli suçlar denir. Bu tür suçlarda, kanunda suçu oluşturan hareketin şekli ve nasıl bir hareketle işlenebileceği hususunda herhangi bir özelleştirme yapılmamıştır.
6.Soru
(A) hakkında 2014 yılında işlediği fiil nedeniyle hapis cezasına hükmedilmiştir. 2016 yılında yürürlüğe giren yeni kanun hükmünde (A)'nın lehine ve aleyhine hükümler bulunmaktadır. Bu bilgiler ışığında, (A)'nın fiiline uygulanacak kanun hükmü nasıl belirlenir?
(A)'nın fiiline 2014 ve 2016 yılında yürürlükte olan kanunlar ayrı ayrı uygulanarak lehe olan kanun tespit edilir ve kanun hükümleri uygulanır. |
(A)'nın fiiline 2014 yılında yürürlükte olan kanun uygulanır. |
(A)'nın fiiline 2016 yılında yürürlükte olan kanun uygulanır. |
(A)'nın fiiline; 2014 ve 2016 yılında yürürlükte olan kanunlardan lehe olan hükümlerin her birisi ayrı ayrı uygulanır. |
(A)'nın fiiline; 2014 ve 2016 yılında yürürlükte olan kanunlardan lehe olan hükümlerin her birisi, ceza infaz aşamasına gelmişse uygulanır. |
A şıkkı doğrudur. failin “leh(in)e olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” Buna göre somut olaya suçun işlendiği sırada yürürlükte olan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun hükümleri ayrı ayrı uygulanacaktır. Bir başka deyişle her bir kanunun hükümleri olaya bir bütün olarak uygulanacak ve ortaya çıkan sonuca bakılmak suretiyle lehe kanunun belirlenmesi yoluna gidilecektir. Buna karşılık her bir kanunun lehe hükümlerinin olaya uygulanması suretiyle karma bir uygulama yapılamayacaktır. Yine her bir kanunun sadece belirli bir hükmü, örneğin suç için öngörülen cezası değil, hüküm verilinceye kadar uygulanabilecek bütün hükümleri kendi içinde bir bütün olarak dikkate alınacaktır.
7.Soru
- Sadece konutta arama izni verilmiş olmasına rağmen, görevlinin ilgilinin işyerini de araması
- Kişinin malını çalmaya çalışan hırsızı yakın mesafeden ateş ederek göğsünden vurarak öldürmesi
- Kişinin ötenazi istemesi ve doktorun bunu kabul etmesi
Yukarıdaki örneklerden hangilerinde hukuka uygunluk sebeplerinde sınır aşılmıştır?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Sadece konutta arama izni verilmiş olmasına rağmen, görevlinin ilgilinin konutuna dâhil olduğu düşüncesiyle konutun altındaki iş yerini de araması hukuka uygunluk nedenlerinde sınırın aşılması teşkil eder.
Kişinin malını çalmaya çalışan hırsızı yakın mesafeden ateş ederek göğsünden vurarak öldürmesi hâlinde meşru savunmada sınır kasten aşılmıştır ve TCK’nın 27. maddesinin 1. fıkrası uygulama alanı bulmaz.
Yaşama hakkı, kişiye ait bir hak olmakla birlikte, bu hak üzerinde kişinin mutlak surette tasarruf yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle kişinin rızası üzerine bir başkası tarafından öldürülmesi hâlinde (örneğin ötanazi gibi) fiil hukuka uygun hâle gelmeyecektir.
Bu nedenle üç seçenek de yanlıştır.
8.Soru
I. Cinsel dokunulmazlık II. Yaşama hakkı III. Vücut dokunulmazlığı Yukarıdakilerden hangileri ceza hukukunun koruduğu hukuki değerlerdendir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve II |
I ve III |
I, II ve III |
Ceza hukuku görevini, söz konusu hukuki değerleri ihlal eden saldırıları suç olarak tanımlamak suretiyle yerine getirmektedir. Örneğin kasten öldürmenin suç olarak tanımlanmasıyla (TCK m. 81), bir insanın yaşama hakkı; kasten yaralama suçuyla (TCK m. 86) kişilerin vücut dokunulmazlığı; cinsel saldırı suçuyla (TCK m. 102) kişilerin cinsel dokunulmazlıkları korunmaktadır. Doğru yanıt E'dir.
9.Soru
Suçta ve cezada kanunilik ilkesinin bir diğer sonucu da kıyas yasağıdır. Bu ilke neyi gerektirir?
Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas hâkimin tercihine göre yapılabilir. |
Kanunda açıkça suç olarak tanımlanmayan bir fiil, kanunda suç¸ olarak tanımlanan bir fiile bazı yönlerden benzerlik gösterdiğinden bahisle o fiile ilişkin suç tanımı kapsamında ceza alabilir. |
Ceza hukukunda hâkimin kıyas yoluyla kanundaki boşlukları doldurma ve suç ihdas etme yetkisi bulunmaktadır. |
Bu ilke gereğince suç¸ teşkil eden fiillerin kanunda açık, seçik ve herkesin anlayabileceği şekilde tanımlanması gerekliliği, ceza hukukunda kıyasa başvurulamayacağını ortaya koymaktadır. |
Kanunilik ilkesinin vatandaşa sağladığı hukuk güvenliğini, diğer yandan da kuvvetler ayrılığı ilkesinin sağladığı insicamı ortadan kaldırması söz konusu değildir. |
Suçta ve cezada kanunilik ilkesinin bir diğer sonucu da kıyas yasağıdır. Bu ilke gereğince suç¸ teşkil eden fiillerin kanunda açık, seçik ve herkesin anlayabileceği şekilde tanımlanması gerekliliği, ceza hukukunda kıyasa başvurulamayacağını ortaya koymaktadır.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi işlenen bir suçun hukuka aykırılığını ortadan kaldıran nedenlerden biri değildir?
Görevin ifası |
Meşru savunma |
İlgilinin rızası |
Hakkın kullanılması |
Kazara yapılması |
İşlenen fiille bir suç tipinin unsurlarının gerçekleştirilmesi, aynı zamanda bu fiilin hukuka
aykırılığına karinedir. Ancak bu karine, somut olayda fiilin, görevin ifası (m. 24/1),
meşru savunma (m. 25/1), hakkın kullanılması veya ilgilinin rızası (m. 26/1–2) hukuka
uygunluk nedenlerinden biri çerçevesinde işlendiğinin tespit edilmesiyle geçerliliğini
yitirebilir.
11.Soru
Kanunda açıkça suç olarak tanımlanmayan bir fiil, kanunda suç olarak tanımlanan bir fiile bazı yönlerden benzerlik gösterdiğinden bahisle o fiile ilişkin suç tanımı kapsamında cezalandırıldığında bu durum ceza hukukunda hâkim olan hangi ilkeye aykırılık oluşturmaktadır?
Suçta ve cezada kanunilik ilkesi |
Geriye yürüme yasağı |
Suç ve cezaların şahsiliği ilkesi |
Anayasa mahkemesince bir kanun maddesinin ihlali kararının geriye yürümesi yasağı |
Derhal uygulanma ilkesi |
Suçta ve cezada kanunilik ilkesinin bir diğer sonucu da kıyas yasağıdır.
12.Soru
“Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.” kuralı ceza hukukuna hâkim olan ilkelerden hangisini ifade eder?
Suçta ve cezada kanunilik ilkesi |
Koruma ilkesi |
Kusur ilkesi |
Mülkilik ilkesi |
Evrensellik ilkesi |
1982 Anayasası’nın 38. maddesinde suçta ve cezada kanunilik ilkesine ilişkin şu hükümlere yer verilmiştir: “Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.” (f. 1).
13.Soru
Karanlık bir yolda yürüyen kişi, arkasından hızla kendisine doğru gelmekte olan şahsın saldıracağını düşünerek şahsı yaralaması durumunda aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Kasten yaralamadan sorumlu olur |
Meşru savunma yapmıştır |
Meşru savunmada sınırı aşmıştır |
Taksirle yaralamadan sorumludur |
Suça teşebbüsten sorumludur. |
karanlık bir yolda yürüyen kişi, arkasından hızla kendisine doğru gelmekte olan şahsın saldıracağını düşünerek savunmada bulunur. Böyle bir durumda fail olayda meşru savunmanın şartlarından haksız bir saldırının varlığında hataya düşmektedir. Gerçekten failin düşündüğü doğru olsaydı fiili hukuka uygun olacaktı. Daha önce belirtildiği üzere hukuka uygunluk nedeninin maddi şartları hakkındaki bilgi kasta dâhildir. Bu nedenle bir hukuka uygunluk nedeninin maddi şartları oluşmadığı hâlde, bu şartların gerçekleştiği inancıyla hareket eden kişinin, işlediği fiille bir haksızlığı gerçekleştirme kastıyla hareket ettiği söylenemez. Ancak hataya düşmek konusunda taksiri varsa ve işlenen suçun taksirli şekli de kanunda cezalandırılıyorsa, fail bu suçtan dolayı cezalandırılabilecektir. Yukarıdaki örnekte failin arkasından gelen kişiyi kendisine
saldıracağını zannederek yaraladığını düşünelim. Failin saldırının varlığı konusunda düştüğü hata kastını kaldıracağından, kasten yaralama suçu oluşmaz. Eğer fail daha dikkatli ve özenli olsaydı, kendisine yönelik bir saldırının olmadığını anlayabilirdi diyebiliyorsak, bu durumda fail taksirle yaralamadan dolayı (m. 89) sorumlu olacaktır.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kesintisiz suçlar arasında yer almaz?
uyuşturucu madde bulundurma |
girilen konuttan çıkmamak suretiyle işlenen konut dokunulmazlığını ihlal |
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma |
karşılıksız yararlanma |
görevi kötüye kullanma |
kanuni tanımındaki hareketlerin işlenmesiyle tamamlanan, ancak fiilin icrasına devam edilmesi sebebiyle henüz sonlanmayan (icranın bitmediği) suçlara “kesintisiz suç” veya “mütemadi suç” denir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (m. 109), suç işlemek için örgüt kurma suçu (m. 220), uyuşturucu madde bulundurma (m. 191/1), girilen konuttan çıkmamak suretiyle işlenen konut dokunulmazlığını ihlal (m. 116/1) ve karşılıksız yararlanma (m. 163) kesintisiz suçlardandır. Buna göre doğru cevap E'dir.
15.Soru
Kanuni tanımında “hukuka aykırı”, “hukuka aykırı olarak”, “haksız” veya “haksız olarak” şeklinde ifadelere yer verilen suçlar ancak ................. işlenebilir.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yeri aşağıdakilerden hangisi doğru olarak tamamlar?
Doğrudan kastla |
Olası kastla |
Bilinçli taksirle |
Bilinçsiz taksirle |
Kast-taksir kombinasyonu ile |
Bazı suçların kanuni tanımında “hukuka aykırı”, “hukuka aykırı olarak” ya da “haksız” veya “haksız olarak” şeklinde ifadelere yer verildiği görülmektedir. Türk hukukunda bir suçun kanuni tarifinde bu tür ifadelere yer verilmesi genel olarak “özel hukuka aykırılık” olarak nitelendirilmektedir. da bu tür ibarelere yer veren suçlarda, failin, işlediği fiilin hukuka aykırı olduğu bilinciyle hareket etmesi gerektiği kabul edilmektedir. Dolayısıyla kanun koyucu bu tür suçlarda kastın hukuka aykırılığı kapsayıp kapsamadığının özellikle araştırılmasını istemektedir. Bu nedenle, yapısında hukuka aykırılığa ayrıca yer veren suçların ancak, doğrudan kastla işlenebileceği kabul edilmektedir.
16.Soru
Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesine göre, “suçun oluşması ............. varlığına bağlıdır”.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yeri aşağıdakilerden hangisi doğru olarak tamamlar?
Kastın |
Bilinçli taksirin |
Maksadın |
Saikin |
Neticenin |
TCK’nın 21. maddesine göre, “suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır”. Tipikliğin manevi unsurunun gereği olarak fail her bir tipiklik unsuru bakımından kasten hareket etmelidir. Bu kural gereğince, suçun kanuni tanımında fiilin kasten işleneceğinin açıkça belirtilmesine gerek yoktur. “Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır” kuralı, her (kasti) suçla birlikte okunması ve böylece yazılı (sübjektif) tipiklik unsuru olarak göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
17.Soru
Suç teorisinin öngördüğü sistem çerçevesinde suçun yapısal unsurları kural olarak haksızlık ve kusur ayrımı çerçevesinde ele alınmalıdır. Haksızlık, (…) ve (…) olarak isimlendirilen iki unsurdan ibarettir. Boşluklara sırasıyla hangi ifadeler gelmelidir?
Tipiklik – hukuka aykırılık |
Maddi unsur – manevi unsur |
Objektif cezalandırma şartları – cezayı kaldıran şahsi sebepler |
Objektif isnadiyet – sübjektif isnadiyet |
Kast – taksir |
Suç teorisinin öngördüğü sistem çerçevesinde suçun yapısal unsurları kural olarak haksızlık ve kusur ayrımı çerçevesinde ele alınmalıdır. Haksızlığın unsurları ise, “tipiklik” ve “hukuka aykırılık”tan ibarettir. Suç teşkil eden bir haksızlıktan söz edilebilmesi için, işlenen fiille (davranışla) haksızlığın unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekir (fiil olmaksızın haksızlık olmaz). Haksızlık teşkil eden bir fiilin gerçekleştirildiği sabit olduktan sonra ise kusur konusu ele alınmalıdır. Kusur(luluk), suçun yapısında, haksızlık teşkil eden fiili gerçekleştiren kişinin (failin) işlemiş olduğu bu fiilden dolayı kınanıp kınanamayacağının değerlendirildiği aşamayı oluşturmaktadır.
18.Soru
Failin A’yı öldürmek isterken hata sonucu B’yi öldürmesi halinde aşağıdaki durumlardan hangisi meydana gelmiştir?
Hukuki hata |
Şahısta hata |
Suçta hata |
İşlenemez suç |
Sözde suç |
Fail suçun konusunun kime ait olduğu hususunda hataya düşebilir. Böyle bir hata, bir kişiyle ilgili olabiliceği (şahısta hata) gibi bir eşya ile ilgili de olabilir. Örneğin failin A’yı öldürmek isterken hata sonucu B’yi öldürmesi veya A’yı kaçırmak isterken yanlışlıkla B’yi kaçırması hâlinde şahısta hata vardır.
19.Soru
Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise nasıl hareket edilir?
Failin cezası yarı oranında indirilerek verilir. |
Failin cezası 2/3 oranında indirilerek verilir. |
Faile ceza verilmez. |
Failin cezasında bu nedenle indirim yapılmaz. |
Faile ceza verilip verilmeyeceği tamamen hakimin takdirine bırakılmıştır. |
TCK’nın “sınırın aşılması” başlığını taşıyan 27. maddesi “(1) Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması hâlinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur. (2) Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.” şeklindedir.
Maddenin ilk fırkasında hukuka uygunluk nedenlerinde sınırın kast olmaksızın aşılmasına bağlanan sonuç düzenlenmişken, ikinci fıkrasında kusurluluğu etkileyen bir hâl olan meşru savunmada sınırın mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaş nedeniyle aşılması düzenlenmiştir.
Hüküm sadece meşru savunma hâli ile sınırlıdır. Madde gerekçesinde de belirtildiği gibi, kanun koyucu heyecan, korku veya telaşın, ancak meşru savunma hâlinde söz konusu olabileceğini kabul etmiştir.
Meşru savunmanın sınırının heyecan, korku veya telaş nedeniyle aşılması haksızlık değil, ancak kusurluluk üzerinde etkili olan bir husustur. Zira burada fail hukuka uygunluk nedenlerinin sınırında bir yanılgıya düşmüş değildir. Fail, heyecan ve korku nedeniyle saldırgana karşı aşırı bir tepkide bulunduğunun bilincindedir. Ancak içinde bulunduğu ruhsal durum nedeniyle davranışlarını hukukun icaplarına göre yönlendirememektedir.
Bu durumda hukuk düzeni de onun bu aşırı tepkisini mazur görmektedir.
20.Soru
Hangisi hukuka uygunluk nedenlerinden birisi değildir?
Görevin ifası |
Meşru savunma |
İlgilinin rızası |
Hakkın kullanılması |
Haksız tahrik |
Hukuka uygunluk nedenleri TCK’nın genel hükümler kısmında 24-26. maddeler arasında düzenlenmiştir. Bu kapsamda hukuka uygunluk nedeni olarak; görevin ifası (m. 24/1), meşru savunma (m. 25/1), hakkın kullanılması (m. 26/1) ve ilgilinin rızası (m. 26/2) şeklinde dört adet kuruma yer verilmiştir. Haksız tahrik bunlardan birisi değildir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ