Yeniden yönlendiren olmamalıdır.

Bilimsel sürecin son aşaması iletişimdir.

Serbest oyun zamanı, çocukların öğretmen desteğinden uzak, oradan oraya savruldukları bir zaman dilimi değil, öğrenmeye yönelik motivasyonu artıran, informal olarak kazanılmış temel becerilerin sergilendiği zengin öğrenme fırsatları sunan bir zaman dilimidir. Öğretmenlerin serbest oyun esnasında çocukları doğal ortamları içinde gözleyip gelişimlerini takip etme, ilgi, ihtiyaç ve isteklerini belirleme ve ihtiyaç duyduklarında ya da gerektiğinde onların öğrenmelerini destekleyici fırsatlar sunmaktan yerine ortamın düzenlenmesi, evrak işleri, etkinlik hazırlıkları gibi işlerle meşgul olmaları, bu zaman diliminde çocuklarla etkileşimin yetersiz kalmasına neden olur.

Açık uçlu materyaller; çocukların hayal güçlerini özgün ve tatminkâr yollarla kullanmalarını sağlar. C¸ocuklara yaratıcı olmaları, elleriyle oynamaları ve deney yapmaları için seçenek sunar. C¸ocukları iş birliği içinde çalışmaları için teşvik eder. Doğru ya da yanlış¸ kullanımları yoktur. Kendine güveni geliştirirler. Sonuca yönelik olmaktan ziyade sürece yöneliktirler. Kurallara uymaya yönlendirmeleri özelliklerden biri değildir.

Amerikalı psikolog Jerome Bruner, Piaget’den sonra bilişsel gelişim kavramını çalışmış, bilişsel gelişimi yaşam boyu devam eden bir süreç olarak tanımlamıştır. Bruner bilişsel gelişimi, eylemsel, imgesel ve sembolik olmak üzere üç döneme ayırmıştır. Bruner de Piaget gibi öğrenmeyi çocuğun aktif olduğu bir süreç olarak görmüş ve öğretimin, öğrencilerin aktif katılımı ile gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizmiştir. Bruner’a göre dil, bilişsel gelişimin anahtarıdır. Bruner (1972) oyunun uyarlanabilirlik ve kullanılabilirlik özelliklerini vurgulayarak, çocukların davranış pratikleri yaptıklarını ve bu pratiklerin de onların davranış repertuvarlarını, problem çözme becerilerini ve esnek davranma becerilerini geliştirdiğini belirtmiştir. Ayrıca oyunun bilişsel esnekliğe katkısını vurgulamıştır. Hayalî oyunda çocuklar yaratıcı fikirler geliştirir ve bu fikirleri daha sonra hayatlarına uyarlarlar. Oyun bir nevi yetişkinlik dönemine hazırlıktır.

A seçeneği, sosyo-dramatik oyunların yararları, B ve C seçeneği blok oyunlarının yararları, E seçeneği ise portfolyonun yararlarındandır. Kil ve oyun hamuru ile oynamak çocukların el ve parmak kaslarını güçlendirerek küçük kas gelişimlerini destekler. Çocukların yazmaya hazır olmaları için kil ve oyun hamuru ile oynamaya teşvik edilmeleri gerekir.

Duvar kenarında olmayan tüm rafların yüksekliği, çocukların göz hizasının
altında olmalıdır. Bu hem öğretmenin çocukların güvenliğini sağlaması hem de
çocukların ve öğretmenin bütün sınıfı rahatlıkla görebilmesi açısından önemlidir.

Başka şekilde de oyun, içten gelen bir güdülenme ile enerji, çaba, gönüllülük, iletişim, bilinç ve duygu içeren bir durum olarak tanımlanabilir (Sutton-Smith, 1997).

İdeal bir dış mekânın bileşenlerinin en başında, yeterli alan gelmektedir.

Çocukların canlılara yönelik faydalı ve zararlı eylemleri fark etmesi, çevre ve canlılara saygı göstermesi Etik alt alanı ile ilgili bir kazanımdır.

A şıkkındaki öğretim, yapılandırılmış öğretimdir. C şıkkı özel öğretim, D şıkkı sistematik öğretim, E şıkkı ise oyunun yapılandırılmasıdır. Normal gelişim gösteren çocuklar, yetişkinin çok az yönlendirmesiyle pek çok oyunu oynar duruma gelebildiğinden doğal oyun stratejileri çevresel düzenlemeler, çocuğun ilgi duyduğu oyuncalardan yola çıkar.

Johnson, Christie, ve Wardle , çocukların oyunlarını geliştirmek ve zenginleştirmek adına bu destekleyici rollerin hepsine bürünebilmeli ve sürecin gidişatına bağlı olarak ihtiyaç hâlinde, örneğin çocuklar oyuna başlamakta zorlandığında veya oyunun akısı sekteye uğradığında, hâli hazırda edindiği rolü değiştirmelidir.

Öğretmen burada çocuğa davranışı kendisi yaptırarak ipucu stratejisinin en üst aşaması olan fiziksel ipucunu vermiştir.

Dil ve konuşma güçlüğü olan çocuklar oyun sırasında diğer çocukları anlamada ve uygun şekilde ifade etmede sorunları vardır. Çoğu zaman çocuklar arasındaki bu iletişimi öğretmen sağlamak zorunda kalmaktadır.

Alan yazında özel gereksinimi olan çocuğun arkadaşlarının oyununa katılımında başlangıçta tek bir akranla oyun oynama önerilmektedir.

Çocuk ve doğa arasındaki koparılan bağı yeniden güçlendirmek ve onlara doğa sevgisi kazandırmak amacı olan Orman Okulu Yaklaşımı, çocuğun doğa ile iç içe olmasının önemsendiği bir eğitim yaklaşımıdır. Bu nedenle doğa sevgisi ile ilgili olan II. madde doğrudur. 1950’li yıllarda bu kurumun etkin figürlerinden birisi Gösta Frohm olmuştur ve VI. madde konuyla ilgilidir. Frohm, düşüncelerini hayata geçirebilmek için “Skogsmulle” karakterini ortaya koymuştur. 5-6 yaş gurubu çocuklara yönelik yarattığı bu hayalî karakterin ismi olan “Skogsmulle” yine doğayı temsil etmektedir. Bu yüzden IV. madde de ilgilidir.

Müzik merkezinde bulunabilecek aletler:
• Çeşitli boyutlarda vurmalı çalgılar (davul, tef, çelik üçgen, ksilofon)
• Marakas

I. ve VIII. maddedekiler paralel oyun; II., IV. maddedekiler birlikte oyun; V. numaradaki madde ise izleyici olarak sosyal gelişim aşama özellikleri gösterir. İşbirlikçi oyun özellikleri III., VI. ve VII. maddede görülebilir.

Dış mekân oyunlarının sadece fiziksel oyunlara hitap eden bir alan olma anlayışından kurtarılıp, eğitimsel programın amaçlarına hizmet eder duruma getirilmesi, içerdiği materyal ve donanımların çeşitliliği ile yakından ilişkilidir.