Eski Türk Edebiyatının Kaynaklarından Şair Tezkireleri Ara 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tezkire türüne ilk örnek olarak kabul edilmektedir?
Ali Şir Nevayî - Mecalisü’n-nefais |
Camî’nin - Baharistan |
Devletşah’ın - Tezkire-i Devletşah |
Kutadgu Bilig - yusuf Has Hacib |
Divanü Lugati't-Türk - Kaşgarlı Mahmud |
Türkçe’deki pek çok türde ilk çalışmanın sahibi olan Ali Şir Nevayî’ye (1441-l50l) ait Mecalisü’n-nefais (y.1491) adlı Çağatay Türkçesi’yle yazılmış eser, Türk edebiyatında tezkire türüne ilk örnektir. Mukaddime (önsöz) ve yazarın meclis adını verdiği sekiz bölümden meydana gelen eser, bu haliyle Farsça yazılmış Camî’nin (ö.1492) Baharistan (y.1497) adlı biyografik eseriyle ve Devletşah’ın (ö.1495) Tezkire-i Devletşah (y.1487) adlı şair tezkireleriyle benzer özellikler taşır. Tezkirede şairler her mecliste kronolojik olarak sıralanmıştır. Mecalisü’n-nefais, Çağatay edebiyatı, özellikle de İran edebiyatı için çok mühim bir kaynaktır. Fakat asıl önemli yanı Anadolu’da meydana gelen tezkirelere modellik etmiş olmasıdır. Doğru cevap A'dır.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 20. yüzyıl tezkire yazarlarından biridir?
Ârif Hikmet |
Esrar Dede |
Âsım |
Hasan Çelebi |
Ali Emirî |
Mehmet Siraceddin, Ali Emirî, İbnülemin Mahmut Kemal İnal ve Nail Tuman 20. yüzyıl tezkire yazarlarıdır. Doğru cevap E'dir.
3.Soru
Latifî’nin Hz. Ali’nin 207 sözünü kıtalar halinde tercüme ettiği eseri aşağıdakilerden hangisidir?
Nazmül-cevahir |
Füsul-i Erbaa |
Subbatü’l-uşşak |
Bahariyye Kasidesi |
Tezkiretü’ş-şuara ve Tabsıratü’n-nuzema |
Latifî’nin Hz Ali’nin sözlerini kıtalar halinde tercüme ettiği eseri Nazmül-cevahirdir. Füsul-i Erbaa’da; dört mevsimin özelliklerini, Subbatü’l-uşak’da yüz hadisin kıtalar halinde tercümesini yapmıştır. Bahariyye Kasidesi İskender Çelebi’ye sunduğu eseridir. Tezkiretü’ş-şuara ve Tabsıratü’n-nuzema ise Kanunî Sultan Süleyman’a sunduğu Tezkire’sidir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tezkire türünün konu edindiği kişilerden biri değildir?
Şairler
|
Mimarlar
|
Musiki Ustaları
|
Hattatlar
|
Katipler
|
5.Soru
I. Envârü’t-tenzil
II. Mecmu’a-i Sukuk
III. Ravzu’l-ahyar
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri Âşık Çelebi'nin eserlerindendir?
Yalnız I |
Yalnız III |
I ve II |
II ve III |
I, II, III |
Envârü’t-tenzil adlı çalışma Hasan Çelebi'ye aittir.
6.Soru
"Asıl adı Pir Mehmet olup şiirlerinde Âşık mahlasını kullanmıştır." bilgisi aşağıdakilerden hangisine aittir?
Aşık Çelebi |
Hasan Çelebi |
Beyani |
Gelibolulu Ali |
Seyyid Ali |
Âşık Çelebi (1520-1572), tanınmış Türk şair ve yazarlarındandır. Asıl adı Pir Mehmet olup şiirlerinde Âşık mahlasını kullandı. Bugünkü Kosova topraklarında yer alan Prizren şehrinde dünyaya geldi. Büyük dedesi Bağdat’tan Bursa’ya gelip yerleşmiştir. Babası Seyyid Ali çeşitli yerlerde kadılık yapmış özellikle muamma yazmada ve tarih düşürmede usta bir kişidir. Seyyit Ali Filibe kadısı iken vefat etmiştir. Âşık Çelebi, dedesinin desteğiyle küçük yaşta tahsiline başladı. 1535’te geldiği İstanbul’da devrin ünlü hocalarından ders alarak çok iyi bir eğitim gördü. Doğru cevap A'dır.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Eski Türk Edebiyatı'nın biyografi kaynaklarından biridir?
Tezkireler
|
Sözlükler
|
Belagat Kitapları
|
Mesneviler
|
Seyahatnameler
|
8.Soru
Vücûd-ı mutlakun bahri ne mevci kim ider peydâ
Ene’l-hakk sırrını söyler eger mahfî eger peydâ
beytinde "mutlak varlık" neye benzetilmiştir?
Deniz |
Dalga |
Perde |
Dil |
Kalp |
Beytin çevirisi "Mutlak varlığın denizi hangi dalgayı ortaya çıkarmışsa, gizli ya da açık bu Ene’l-Hak sözünü söyler." şeklindedir. Anlama bakıldığı zaman da mutlak varlığın denize benzetildiği görülmektedir.
9.Soru
Tezkirelerde mensur kısımlarında li-muharririhi veya li-mü’ellifihi ifadelerinin kullanılmasının amacı aşağıdakilerden hangisidir?
Şairin eserlerinin adlarını vermek
|
Başka bir bölüme geçmek
|
Tezkirede ele alınan şairin şiirine yer vermek
|
Tezkire yazarının şiirlerini eklemek
|
Süslü üsluba geçmek
|
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Mecalisü’n-nefais için söylenemez?
Bir ön söz ve sekiz tabakadan oluşmaktadır. |
Eserin her tabakasına meclis ismini vermiştir. |
Ali Şir Nevayî, şairler hakkında bilgi verirken, şairin ismini zikretmez. |
Tezkirenin her tabakası başında o tabaka için Türkçe açıklama bulunmaktadır. |
Herat, Horasan ve Azerbaycan’da yaşayan toplam 459 şair yer almaktadır. |
Tezkirenin her tabakası başında o tabaka için Türkçe açıklama ve her tabaka
sonunda-sekizinci tabaka hariç-ise yine Türkçe tetimme kısmı bulunmaktadır.
Nevayî, tabakaları ve tetimmeleri isimlendirirken başlıklarında Türkçe sayıları
kullanmayı tercih etmiştir.
Ali Şir Nevayî’nin Mecalisü’n-nefais’indeki her tabaka şu kategori altında toplanmaktadır.
Birinci Meclis, Ali Şir Nevayî’nin hayatlarının sonuna yetiştiği, ancak kendilerini
tanıma mutluluğuna erişemediği şairleri yer alır. Bunlar, 46 kişiden oluşmaktadır.
İkinci Meclis, Ali Şir Nevayî’nin bazılarıyla küçüklüğünde tanıştığı, bazılarıyla
ise sohbet ettiği şairlerden oluşur. Bu şairlerin hepsi eserin yazılmakta olduğu tarih olan 1491’den önce ölmüşlerdir. 93 kişiden oluşmaktadır.
Üçüncü Meclis, Ali Şir Nevayî’nin zamanında üne kavuşan şairleri anlatır.
Nevayî bunların bazılarıyla tanışmış, bazılarıyla da dostluk kurmuştur. Bu meclis,
173 kişiden oluşmaktadır.
Dördüncü Meclis, dönemin tanınmış fazıl kişilerini (bilginlerini) ihtiva eder.
Bunlar, 73 kişidir.
Ravza: Bahçe, cennet bahçesi.
Divan edebiyatı geleneği
içinde yazılan eserlerde
bölümleri ifade etmek için
kullanılır.
Tetimme: Bir eksiği
tamamlamak için katılan şey.
12 Eski Türk Edebiyatının Kaynaklarından Şair Tezkireleri
Beşinci Meclis, Horasan’ın ve başka yerlerin mirzadelerinden müteşekkildir.
Bunlar 23 kişiden oluşmaktadırlar.
Altıncı Meclis, Horasan’ın dışındaki yerlerde yaşayan 31 ulu kişiden meydana gelmektedir.
Yedinci Meclis, sultanlar ve şehzadelerden meydana gelir. Bunlardan bazıları
şairdir, bazıları da güzel şiir okurlar. Bu meclis, 22 kişiden oluşmaktadır.
Sekizinci tabakayı Hüseyin Baykara teşkil etmektedir. Ayrıca bu meclisin sonuna ilave edilen Halvet başlığı altında, Mevlana Lutfî ve Mevlana Kabulî hakkında da bilgi verilmiştir.
Mecalisü’n-nefais’i oluşturan sekiz tabakada daha çok Herat, Horasan ve
Azerbaycan’da yaşayan toplam 459 şair yer almaktadır. Bunlardan 46’sı Türkçe
şiir söyleyen şairlerdir. Nevayî, bu şairler hakkında bilgi verirken bazılarının bizzat Türk olduğunu, bazılarının da milliyetini söylemeden Türkçe şiir söylediğini
belirtir. Türkçe şiir söyleyen şairlerin bir kısmını ise, Türkî-gûy diye vasıflandırır.
Ancak bu tezkirede zikredilen diğer şairlerin içinde Türk asıllı olanlar kuşkusuz
bulunmaktadır
11.Soru
Latifi Tezkiretü'ş Şuara adıyla bilinen tezkiresini tamamladıktan sonra hangi padişaha sunmuştur?
Kanuni Sultan Süleyman
|
III. Selim
|
IV. Murat
|
II. Mahmut
|
Yavuz Sultan Selim
|
12.Soru
Gelibolulu Âlî’nin Hz. Adem'den kendi çağına kadar olan olayları içeren ünlü eseri aşağıdakilerden hangisidir?
Feraidü’l-vilade |
Mecmau’l-bahreyn |
Nushatü’s-selatin |
Zübdetü’t-tevarih |
Künhü’l-ahbar |
Âlî’nin hem genelde hem de bu alanda en önemli eseri Künhü’l-ahbar’dır. Künhü’l-ahbar, uzun bir mukaddime ve yazarın Rükn adını verdiği dört bölümden meydana gelir:
1. Rükn’de: Dünyanın yaradılışından, Hz. Âdem’in ortaya çıkışına kadar geçen zaman; bütün yaratıkların ortaya çıkması, hayvanlar, dağlar, denizler, nehirler, göller, adalar ve iklimler ele alınmıştır.
2. Rükn’de: Hz. Âdem’den başlayarak peygamberler, Arap ırkı, Hz. Peygamber, mucizeleri, Emevîler, Abbasîler, Arap emirleri, bilginleri, şeyhleri anlatılır.
3. Rükn: Türk ve Tatar kavimleri ile hakanlarından söz edebilir.
4. Rükn: Osmanlıların ortaya çıkışından 1007 (1598-99) yılına kadar olup biten olaylardan, devrin devlet adamlarından, bilginlerden, şeyhlerden ve şairlerden bahsedilir.
Künhü’l-ahbâr’da olaylar, padişahların saltanat süreleri esas alınarak sıralanmıştır. Her padişahın tahta çıkışı ile yeni bölüm başlar; önce padişahın doğum tarihi yazılır, ardından padişahın saltanat süresi içinde başından sonuna kadar meydana gelen olaylar birinci, ikinci, üçüncü hâdise diye kısımlara ayrılarak verilir. Bu siyasi bilgilerden sonra devrin kültürel olaylarının anlatımı gelir. Burada yazar, padişahın yaptığı hayır ve hasenattan başlayarak her padişah döneminde yetişen devlet adamları ile (sadrazamlar, vezirler, beyler, üst derecedeki memurlar) bilginler, şeyhler, şairler gibi kültür erlerinin biyografilerini verir. Künhü’l-ahbar’ın Osmanlı tarihini anlatan dördüncü. Rükn’ü, iki ciltten meydana gelmiştir: İlk cilt başlangıçtan I. Selim devri sonuna kadar gelir (1520). İkinci cilt, Kanunî Sultan Süleyman’ın tahta çıkışı ile başlar (1520) ve kitabın sonu, farklı nüshalarda değişiklik gösterir. Künhü’l-ahbar bu hâliyle on beş padişahın devrini anlatır: Osman Gazi, Orhan Gazi, I. Murat, Yıldırım Bayezît, Süleyman Şah, Musa, I. Mehmet, II. Murat, II. Mehmet, II. Bâyezit, I. Selim, Kanunî Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murat ve III. Mehmet. Doğru cevap E'dir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 17. yüzyılda kaleme alınmış tezkirelerden biridir?
Nuhbetü’l-asar li Zeyli Zübdeti’leş’a |
Zeyl-i Zübdetü’l-eşar |
Nuhbetü’l-asar min-Fevaidi’leş’ar |
Âdab-ı Zurefa |
Mir’at-i Şi’r |
Zeyl-i Zübdetü’l-eşar, 17. yüzyılda kaleme alınmıştır.
14.Soru
Ali'nin tezkiresi aşağıdakilerden hangisidir?
Hülasatü’l-ahval |
Tezkire-i Şuara |
Tezkire-i Şuara |
Meşairü’ş-şuara |
Künhü’l-ahbar |
Âşık Çelebi Meşairü’ş-şuara; Hasan Çelebi Tezkire-i Şuara; Beyanî Tezkire-i Şuara ve Âlî Künhü’l-ahbar adlı tezkireleri ile Türk kültürüne önemli katkılarda bulunmuşlardır.
15.Soru
Anadolu sahasında Sehî ve Latifî tezkirelerinden sonra kaleme alınan üçüncü tezkire aşağıdakilerden hangisidir?
Ahdi tezkiresi |
Tezkireti’ş-şuara |
Kafile-i Şuara |
Yümni tezkiresi |
Güfti tezkiresi |
Anadolu sahasında Sehî ve Latifî tezkirelerinden sonra kaleme alınan üçüncü tezkire Ahdi tezkiresi yani Gülşen-i Şuara’dır
16.Soru
Tezkirelerin biyografi bölümünde ayn ve mim harflerinin kullanılmasının amacı aşağıdakilerden hangisidir?
Tezkirenin hatime bölümüne geçmek
|
Ele alınan şairin biyografisinin tamamlamak
|
Şairlerin ölüm ve doğum tarihlerini bildirmek
|
Şairlerin mısralarından örnek vermek
|
Başka bir şairden bahsetmek
|
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Herat ekolü ile yazılan biyografilerin ortak özelliklerinden değildir?
Biyografisi yazılan kişinin doğum tarihi belirtilmez.
|
Biyografilerde kişilerin ölüm tarihleri yer almaz.
|
Sözü edilen kişilerin hayatında başından geçen bazı olaylara kısaca değinilir.
|
Bilim adamlarının eğitimlerine ve hocalarına yer verilir.
|
Şairlerin şiirlerinde örnekler verilir.
|
18.Soru
Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Tezkirelerin dili hiçbir zaman süslü ve ağdalı olmamıştır. |
Tezkireciler, ele aldıkları kişinin sosyal statüsüne göre üsluplarını oluşturmuşlar. |
Şairlerin babaları eğer önemli biri ise çoğunlukla belirtilmiştir. |
Mahlastan sonra verilen bilgi doğum yeridir. |
Tezkireciler, ele aldıkları kişi artık hayatta değilse mahlastan sonra ona rahmet dileyen bir dua cümlesi eklemişler. |
Şairlerin babaları eğer önemli biri ise çoğunlukla belirtilmiştir. Mahlastan sonra verilen bilgi doğum yeridir. Tezkireciler, ele aldıkları kişi artık hayatta değilse mahlastan sonra ona rahmet dileyen bir dua cümlesi eklemişler. Tezkireciler, ele aldıkları kişinin sosyal statüsüne göre üsluplarını oluşturmuşlar. Buna bağlı olarak bazı tezkirelerin dili süslü ve ağdalı olmuştur.
19.Soru
Âşık Çelebi tezkiresinin en önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
Âşık Çelebi'nin bizzat şairinden veya yakınlarından öğrendiği en doğru ve geniş bilgiyi vermesi |
Arapça ve Farsça kelimelerden uzak sade bir Türkçe ile yazılmış olması |
Devrinin sosyal yapısı hakkında bilgi vermesi |
Ele alınan kişiyle ilgili bütün yazılı kaynakların taranmış olması |
Türk edebiyatının en hacimli tezkiresi olması |
Tezkirenin en önemli tarafı Âşık Çelebi’nin bizzat şairinden öğrendiği veya yakınlarından duyduğu en doğru ve geniş bilgiyi vermesi, bir psikolog gibi şairleri ve olayları tahlil etmesidir.
Bu yönüyle eser bir edebiyat tarihinden çok hikâye hatta roman havası taşımakta ve türünün tek örneğini teşkil etmektedir. Bu uzun biyografilerde sadece kişi tasvirleri ve ruhi tahliller yapılmamış, çevre, mekân anlatımına, devrin sosyal yapısına gelenek ve göreneklerine dair bilgiler de verilmiştir.
20.Soru
Vakıf işlerine bakma görevine ne ad verilir?
Tevliyet |
Tard u aks |
Ravza |
Herat |
Mütevelli |
Tevliyet: Vakıf işlerine bakma görevidir. Doğru cevap A'dır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ