Genel Dilbilim 2 Ara 13. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ad öbeğidir?
oraya kadar |
çok çalışkan |
hızlı tren |
kaskatı kesildi |
çok hızlıca |
Öbekler baş merkezli oldukları için başın sözcük türü öbeğin türünü belirler. Öyleyse, başı ad olan bir öbek Ad Öbeği (hızlı tren), başı ilgeç olan bir öbek ilgeç öbeği (oraya kadar), başı sıfat olan sıfat öbeği (çok çalışkan), başı eylem olan eylem öbeği (kaskatı kesildi) ve başı zarf olan zarf öbeği (çok hızlıca) olur. Türkçe baş sonlu bir dil olduğundan bu öbeklerdeki son sözcüklerin baş konumunda olduğunu hatırlayalım. Doğru cevap C’ dir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türkçe’de biçimsel sözcük türetme süreçlerinden çeviri yoluyla türetmeye örnek gösterilebilir?
Abajur |
Selpak |
Radyo |
Miting |
Kızılötesi |
Seçeneklerdeki sözcükler bakıldığında; “abajur” sözcüğü Fransızca’dan ödünç alınmış; “Selpak” sözcüğü özel adların genel adlara dönüştürülmesi ile oluşmuş; “Radyo” sözcüğü baş harflere dayalı kısaltma sonucu oluşmuş; “miting” sözcüğü de İngilizce’den ödünç alınıp yerlileştirilmiştir. “Kızılötesi” sözcüğü ise İngilzice’den çeviri yoluyla alınmıştır (kızılötesi=infrared).
3.Soru
Aşağıdaki tümcelerden hangisinde “neyi” sorusunu cevaplayacak bir öge vardır?
Sınıftakiler kavga ediyordu. |
Televizyondaki diziler sona ermiş. |
Sudan sebeplerle işten ayrıldı. |
Arkasından bağırarak geldi. |
Telefonunu suya düşürdü. |
Tüm tümceler incelendiğinde E seçeneğinde verilen tümcede “neyi” sorusunun yanıtı görülmektedir: telefonunu.
4.Soru
Bir dilin tüm sözcükleriyle onların yapısal, anlamsal ve ses özelliklerini kapsayan envantere ne ad verilir?
Yanulamlama |
Tümleç |
Sözlükçe |
Özne |
Yüklem |
Sözlükçe; bir dilin tüm sözcükleriyle onların yapısal, anlamsal ve ses özelliklerini kapsayan envanteridir. Sözlükçe ayrıca anadili konuşucusunun zihnindeki sözcüklerin tamamı ve onlara ilişkin bilgidir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ilgeç öbeği örneği olarak
gösterilebilir?
Kirpiler kış boyunca uyurlar. |
Çok akıllı bir insandır. |
Oldukça hızlı bir araba geçti. |
Sarı gömlek giyer. |
Bazı insanlar ilgisizdir. |
İlgeç öbekleri (İÖ) başı ilgeç olan öbeklerdir. İlgeçler, zorunlu öge olarak bir ad öbeği ya da ad
tümceciği seçen sözcüklerdir. “Kirpiler kış boyunca uyurlar.” cümlesinde 'kış boyunca' ifadesi ilgeç öbeğidir.
6.Soru
I. Bugün seninle kahve içmek istiyorum.
II. Anadolu, Asya'da yer alır.
III. İki iki daha dört etmez.
Yukarıdaki ifadelerden hangisi veya hangileri "önerme" olarak adlandırılabilir?
Sadece I |
Sadece II |
I ve II |
II ve III |
I, II ve III |
I. tümce önerme niteliği taşımaz. III.tümce doğru olmasa da bir önermedir.
7.Soru
I Biçimbilimsel
II Deneyimsel
III Sözdizimsel
IV Anlambilimsel
V Sosyobilimsel
Yukarıdakilerden hangi ölçütlerle sözcük farklı biçimlerle tanımlanabilmektedir?
I- II- III |
III-IV-V |
II- III-IV |
I-III-IV |
I-II-IV |
Diğer yandan, konu, sözcüğü belirleyecek dilsel ölçütlerin neler olduğunu betimlemeye geldiğinde, düşünülenin çok ötesinde karmaşık bir sorunla karşı karşıya kalırız çünkü sözcük biçimbilimsel, sözdizimsel veya anlambilimsel ölçütlerle farklı biçimlerde tanımlanabilir.
8.Soru
Aşağıdaki tümcelerin hangisi bulanık anlamlıdır ve bu sebepten dolayı öge ayrıştırması iki farklı şekilde yapılabilir?
Ali sınavı başarıyla geçti. |
Genç öğretmene soru sordu. |
Çocuklar seyir tepesine çıktı. |
İşçiler grev kararı aldı. |
Senden hoşlanmadığımı söylemiştim. |
Genç öğretmene soru sordu tümcesi iki anlama gelebilir:
[Genç] [öğretmene soru sordu.]
[adıl] [genç öğretmene soru sordu.]
Doğru cevap B'dir.
9.Soru
I. İyi biçimlendirilmişlik
II. Anlamlılık
III. Uzlaşımsallık
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri yeni bir sözcüğün türetilmesinde uyulması gereken ilkelerdendir?
Sadece I |
Sadece II |
I ve II |
I, II ve III |
II ve III |
Bir sözcüğün türetilmesinde iyi biçimlendirilmişlik ve anlamlılık ilkelerine uyulması zorunludur. Uzlaşımsallık ise daha çok o türetilen sözcüğün toplum tarafından benimsenmesi ve yaygınlaştırılmasıyla ilişkilidir. Dolayısıyla doğru cevap I ve IIi yani C'dir.
10.Soru
“Pelin elma yedi.” tümcesinin gerektirimi aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Pelin muz yedi. |
Pelin elma yemedi. |
Pelin sebze yedi. |
Pelin meyve yedi. |
Pelinin arkadaşı da elma yedi. |
Pelin elma yedi önermesinin doğru olduğu her durumda Pelin meyve yedi önermesinin de doğru olduğunu söylemek zorundayız. Bu zorunluluk, bir bakıma, mantıksal çıkarımların dikte ettiği bir zorunluluktur.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Eklenti-Baş yapısında değildir?
Kardeş gibi |
Çok yaramaz |
Yavaşça çekilmek |
Akıllıca davranmak |
Çok yazmak |
Diğer tüm seçeneklerde ilk kelime kullanılmasa
da olur fakat A seçeneğinde Tümleç-Baş ilişkisi vardır.
12.Soru
Ad öbeği ulaşılabilirlik hiyerarşisine göre, Türkçe öğrenen birisi aşağıdakilerden hangisini en erken öğrenir?
Okuduğum kitap |
Okunan kitap |
Kitabı okunan yazar |
hakkında konuşulan kitap |
kitap verilen çocuk |
Ad Öbeği Ulaşılabilirlik Hiyerarşisi: Keenan ve Comrie (1977) yaklaşık 50 dünya diline bakarak evrensel olarak ortaçlara ilişkin şu sonuca vardılar: Her dilde ortaç özneyi niteleyebilir. Yani evrensel olarak en yaygın ortaç özneyi niteleyendir. Bundan sonra sırasıyla dolaysız nesne, dolaylı nesne, ilgeç nesnesi ve iyelik yapılarıdır: Özne > Dolaysız Nesne > Dolaylı Nesne > İlgeç Nesnesi > İyelik tamlayanı >Diğer. Burada “>” işaretinin solundaki öge daha ulaşılabilir demektir. Yani özne, nesneye göre, dolaysız nesne ise dolaylı nesneye göre daha ulaşılabilirdir. Bu durumda Keenan ve Comrie’nin iddiasına göre iyelik en az ulaşılabilir ögelerden biridir. Keenan ve Comrie’nin Ad Öbeği Ulaşılabilirlik Hiyerarşisi, birinci dil ediniminde ve yabancı dil öğreniminde de incelenmiştir. Her iki durumda da hiyerarşide soldaki ulamların sağdaki ulamlara göre daha erken edinildiği gözlenmiştir. Sorumuzda verilen örneklerdeki ortaçların başı olan adlar sırasıyla şu konumlardadır: dolaysız nesne, özne, iyelik, ilgeç nesnesi, dolaylı nesne. Bunlardan erişilebilirliği en sık ve en kolay olan özne olduğuna göre, doğru cevap B’ dir.
13.Soru
Aşağıdaki tümcelerden hangisinde ek eylemle kullanılan özne denetleme eylemi yoktur?
Herkes aynı okulu tercih etmiş. |
Annesi yemeği yemesi için ısrar etti. |
Yurtdışına gemiyle gitmeyi niyet etti. |
Babası dediklerine bir türlü ikna olmuyordu. |
Küçük kız dedesini parka götürmek için ikna etmişti. |
Tüm şıklardaki “tercih etmek, ısrar etmek, niyet etmek, ikna olmak, ikna etmek” eylemlerinin hepsi ek eylem içermesine rağmen sadece E şıkkındaki “ikna etmek” eylemi “dedesini” denetlediği ve tümcenin öznesi “küçük kız” olduğundan bu eylem nesne denetleyicisi işlevinde kullanılmıştır. Dolayısıyla diğer seçeneklerin hepsi özne denetleyicisi işlevi ile kullanılmıştır.
14.Soru
‘!Ördek masal kitabını okudu’ tümcesindeki anlamsal garipliği gidermek için, ördek yerine kullanılacak sözcüğün anlamını oluşturan özellikler arasından hangisi en önemlisidir?
İNSAN |
DİŞİL |
YETİŞKİN |
HAYVAN |
NEFES ALMA |
Kitap okuyabilmek için en önemli özellik İNSAN olmasıdır. DİŞİL, YETİŞKİN, NEFES ALMA gibi özellikler havyanlar ve ördek sözcüğü için de ortaktır. Doğru yanıt A’dır.
15.Soru
Aşağıdaki sözcüklerden hangisinin duygu değeri diğerlerinden farklıdır?
ilkbahar |
zafer |
ayrılık |
vatan |
yavru |
Her sözcüğün ilgili konuşucu ve/ya ilgili dil topluluğu için bir duygu değeri veya duygusal anlam taşıdığını söyleyebiliriz. Lyons (1968) duygu değeri kavramını tartışırken sözcüklerin ‘duygusal çağrışımlar’ ından söz eder. Sözcüklerin çağrışımları ve konuşucuların zihninde oluşturduğu tasarımlar/ imgeler açık bir duygusal boyut da barındırırlar. Kimi sözcüklerin diğerlerinden daha öznel duygusal çağrışımlar yarattığı, daha öznel duygu durumlarını tetiklediği tartışma götürmez. Örneğin, hem ‘ölüm’ hem de ‘doğum’ sözcükleri güçlü duygusal çağrışımları olan sözcüklerdir ve bir dilbirliğindeki uzlaşımlar açısından bakıldığında da ilkinin olumsuz ikincisininse olumlu duygusal çağrışımları olduğu söylenebilir. Benzer şekilde, kimi zaman bireysel konuşucularda yarattığı duygusal çağrışımlar farklı olsa da, A, B, D, E şıklarında verilen sözcüklerin genellikle iyimser bir hava yaratarak olumlu duygular oluşturduğu; ayrılık sözcüğünün ise tedirginlik, karamsarlık, üzüntü, hasret gibi olumsuz çağrışımlar yarattığı söylenebilir. Doğru cevap C’ dir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, Türkçede karsambaç sözcüğünün anlamsız olarak algılanması için yeterli bir sebeptir?
İyi-biçimlendirilmiş olmaması |
Kavramsal dünyamızda bir kavramla eşlemiş olmaması |
Gerçek dünyada bir varlığa karşılık gelmemesi |
Gerçek dünyada bir olguya karşılık gelmemesi |
Gerçek dünyada bir olaya karşılık gelmemesi |
Herhangi bir sözcüğün bizim için anlamlı olabilmesi için çoğu zaman kavramsal dünyamızda bir yerinin olması yeterli olabilmektedir. Anlamın zihnimizde olduğunu ya da kavramsal dünyamızın bir uzantısı olduğunu söylemek bir sözcüğün ‘anlamsız olması’nın nasıl bir şey olacağı sorusunu getirir akla. Kabaca söylemek gerekirse, burada anlamsızlıktan kastettiğimiz, bir sözcüğün bir anadili konuşucusunun zihninde herhangi bir kavramla eşleşmemiş olması durumudur. Öte yandan, ejderha gibi zihnimizde kavramsal bir karşılığı olan ama dünyasal gerçekliği olmayan sözcükler de mevcuttur dilde ve bu sözcükler de anlamlı olarak kabul edilir. Bu durumda herhangi bir ses dizisinin anlamlı olarak nitelendirilmesi için, gerçek dünyada bir varlığa/olguya/olaya karşılık gelsin veya gelmesin, anadili konuşucusunun zihninde bir kavramsal karşılığının olması gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu da bir ses dizisinin anlamsızlığından söz edebilmemiz için o ses dizisine karşılık gelen bir kavramın yokluğunun bir önkoşul olduğu imasında bulunmaktadır. Doğru cevap B’ dir.
17.Soru
“Sahte kimlik” ad öbeğinde “sahte” sıfatı, sıfatların anlamsal katkılarından hangisine girer?
Özellik ekleyen sıfatları |
Sıfırlayan sıfatlar |
Sıralayan sıfatlar |
Gerecelik sıfatları |
Nitelik sıfatları |
Sıfırlayan sıfatlar: Etkileşime girdiği adın anlamını ‘sıfırlayan’ sıfatlardır bunlar. Örneğin sahte para ad öbeğinde sahte sıfatı birleştiği para adının, para olma özelliği sergileyen öğeler kümesinde bulunmasının önüne geçer; yani, sahte para aslında dünyasal gerçeklikte para olarak kabul ettiğimiz nesneye gönderimde bulunmaz.
18.Soru
Gönderimi çok geniş olan bir kümenin üyesini
daraltmak için kullanılan ortaç türü aşağıdakilerden
hangisidir?
Başsız ortaç |
Kısıtlayıcı ortaç |
Belgisiz sıfat |
Genişletici ortaç |
Sayı sıfatı |
Kısıtlayıcı ortaçlar gönderimi çok geniş olan bir
kümenin üyesini daraltmak için kullanılır. Örneğin “Kitap
iyi bir dosttur.” cümlesinde “kitap” çok genel bir addır;
belli bir kitaba gönderimde bulunmayıp konuşucu ve
dinleyici tarafından paylaşılan belli bir kitap yorumu
taşımamaktadır. Oysa belli bir kitap söz konusu ise o
zaman bu nesnenin daraltılması için belli araçlar
kullanmak gerekir. Örneğin, masadaki kitap diyebiliriz.
Kısıtlayıcı ortaçlar da aynı işlevi görür.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi özne denetleme eylemlerinden değildir?
başar- |
dene- |
reddet- |
yasakla- |
uğraş |
Özne
denetleme
eylemleri
başar-, başla-, becer-, dene- , bitir-,
hatırla-, hoşlan-, iste-, kalkış, kork-,
reddet-, söz ver-, tercih et-, ısrar et-,
nefret et-niyet et-, uğraş-, unut-, vazgeç-,
Nesne
denetleme
eylemleri
izin ver-, yasakla-, zorla
20.Soru
Hangi şıkta verilenlerden ikisi de özne denetleme eylemlerindendir?
başla- / unut- |
başla- / zorla- |
başla- / yasakla- |
zorla- / hoşlan- |
izin ver- / niyet et- |
izin ver-, yasakla-, zorla- nesne denetleme eylemleridir. Yanıt A'dır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ