Orta Çağ Avrupa’sı döneminde pek çok teknik gelişme yaşanmıştır. Ateşli silahlar ve mekanik saatler bu dönemde icat edilmiştir. Tarımda üçlü tarla rotasyonuna geçilmesi verimi arttırırken, büyük gemilerin inşa edilmesi taşımacılıkta hem hızı hem de kapasiteyi arttırmıştır. Enerji alanındaki en büyük değişim ise su ve rüzgar değirmenlerinin yaygınlaşması ile yaşanmıştır.

E şıkkındaki ifade doğru değildir çünkü buharlı makine, demir gemilere uygulanmasıyla Yeni Dünya’dan ucuz yiyecek ithalatı sağladı ve böylece sanayileşme sürecinin nihai sonucu olan uluslararası ihtisaslaşmayı teşvik etti. Doğru cevap E'dir.

19. yüzyılın son çeyreğinde deniz aşırı bölgelerden büyük miktarlarda tahıl ithaline imkân verecek şekilde taşımacılığın gelişmesinden önce, Avrupa’da nüfus artışını sınırlayıcı önemli bir faktör zirai kaynakların yetersizliğiydi.

Refah Devletinde düşük gelirli vatandaşları için eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi alanlarda asgari standartları sağlama yükümlülüğünü üzerine alan devlettir. Cevap B şıkkıdır.

Sanayi Devrimi, Tarım Devriminden farklı olarak kısa sayılabilecek bir sürede önemli sonuçlara yol açtı. Bu sonuçlar şöylece özetlenebilir:
• Nüfus çok hızlı oranda artmaya başladı. Nüfus artışının nedenleri insanların daha az hastalığa yakalanması, doğum oranlarının yükselmesi ve insan ömrünün uzamasıydı.
• Batı dünyası geçmişte benzeri olmayan bir hayat düzeyine ulaştı. 
• Batı dünyasında tarım hakim ekonomik faaliyet olma özelliğini yitirdi. 
• Batı dünyası bir şehir toplumu haline geldi. Kırdan şehre göç oldu ve bu nüfus gelişen fabrika sisteminde çalışan iş gücü kitlesini oluşturdu.
• Sürekli teknolojik değişme bir kural haline geldi. Modern bilim ve deneysel bilginin pazar için üretim sürecine geniş ölçüde ve sistematik olarak uygulanmasıyla yeni ürünler ve yeni üretim süreçleri ortaya çıktı. 
• Gelir ve servet dağılımında önemli değişmeler oldu. Avrupada Sanayi Devrimi öncesinde servet ve gelir eşitsizliği aşırı düzeydeydi. Sanayileşmenin ilk safhalarında gelir bölüşümü daha da eşitsiz hale geldi.

Turizm yatırımı, “bir turizm işletmesinin amacı olan faaliyetlerin tatmin edici şartlar içinde yürütülmesi, geliştirilmesi, rekabet gücünün korunabilmesi vb. amaçlarla, bir yıldan uzun süre kullanılabilecek sermaye mallarının (sabit varlıklar) elde edilmesi ve faaliyetlerin aksamadan sürdürülebilmesi için gerekli işletme sermayesi varlıklarının satın alınması” olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir deyişle turizm yatırımları, “bir destinasyona turizm amaçlı olarak gelen yerli ve yabancı turistlerin söz konusu destinasyonda geçirdikleri süre içerisinde konaklama, yeme-içme, eğlence ve dinlenme gereksinimlerini karşılama amacıyla oluşturulacak bina, tesis, arazi ve araçlar ile bunların kullanımına yönelik yapılan harcamaların tümü” olarak da ifade edilebilir.

IMF çeşitli dünya paraları arasındaki değişim oranının düzenlenmesi ve ülkeler arasındaki kısa dönemli ödemeler dengesi problemlerinin çözümlenmesi görevini üstlenmişti. Dünya Bankası ise hem savaştan zarar gören ekonomilerin yeniden inşası hem de yoksul ülkelerin gelişmesi için uzun dönemli krediler verecekti. İki kuruluşun işler hale gelmesi 1946’ya kadar mümkün olmadı.

Bilim adamları Sanayi Devrimi gibi büyük bir gelişmeyi farklı şekillerde yorumlamışlardır. Bunlar sermaye birikimi, ticari, teknolojik, hukuki ve sosyal değişimler ve gelişimler olarak sıralanabilir. İklimsel değişim bunlardan birisi değildir.

1944’te bu alanda iki uluslararası kuruluşun temeli atıldı: Uluslararası Para Fonu
(IMF) ve Dünya Bankası (IBRD).

Almanya’ nın ekonomik gelişmesi açısından önemli bir dönüm noktası, 1833’ te Prusya’ nın önderliğinde, Alman devletleri arasında kelime olarak gümrük birliği anlamına gelen Zollverein’ in kurulmasıdır. Bu sayede ülke içinde tüm iç gümrük engelleri kaldırılmış, bir Alman ortak pazarı yaratılmış ve dışa karşı ortak bir gümrük tarifesi uygulanmaya başlanmıştır.

Sanayi devrimi Tarım Devriminden farklı olarak kısa sayılabilecek bir sürede önemli sonuçlara yol açtı. Nüfusun artması, sürekli teknolojik değişme bir kural haline geldi, Gelir ve servet dağılımında önemli değişmeler olması gibi vb. önemli sonuçlar elde edildi.

Dünya Bankası, IMF de olduğu gibi 1944 yılında işbirliği sağlamak amacıyla kurulmuştur.

Bilimsel ve teknik ilerlemenin ön şartı eğitilmiş bir insan gücü yani beyin gücü havuzunun varlığıdır. Doğru cevap C'dir.

Sanayi öncesi bir ekonomide yararlanılabilir enerji kaynakları kas, su ve rüzgar gücüydü. Bunların hiçbiri modern bir sınai ekonomiyi destekleyebilecek bir şekle dönüşme imkânına sahip değildi. Su ve rüzgar değirmenlerinden yüzyıllarca yararlanılmış ve onların yapılış şekillerinde pek çok iyileştirme sağlanmıştı. Ancak su ve rüzgar gücü, hava şartlarına bağlı olduğundan yararlananların kısmen denetimleri altındaydı ve çok sınırlı bir enerji üretme potansiyeline sahipti. Ortalama bir su ve rüzgar değirmeni 5-10 beygir gücü enerji üretebiliyordu: En karmaşık ve pahalı şekillerinin bile kapasitesi 30 beygir gücünü aşmıyordu.
İlk buharlı makine bir su pompası olarak düşünülmüştü. İngilterede sanayi- James Watt, 1760'da buharlı de kömür kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte üretimde büyük bir artış oldu.

19. yüzyılda Avrupa’nın en önde gelen sanayi ülkeleri  İngiltere ve Almanya’dır.

19 yüzyıl Osmanlı Ekonomisinde nüfusla ilgili gelişmelere bakıldığında; Dönem içinde şehirlerde yaşayan nüfus, genel artış oranıyla aynı oranda büyümüştü, Nüfus artışını tayin eden faktörlerden biri olan doğum oranlarıyla birlikte ölüm oranları da yüksekti, Ölüm oranları, gayri-müslim gruplarda daha düşüktü, Azınlıklar iş alanlarında ve çeşitli mesleklerde çoğunluğu teşkil etmekte olduğu görülmektedir.

Bunalımın uzun dönemdeki en önemli sonucu, ekonomide devletin rolünün artması ve Üçüncü Dünya ülkelerinde ithal ikamesine dönük sanayilerin geliştirilmesi çabaları olmuştur. III ve IV ile verilen bilgi ise, bunalımın sebeplerine ilişkin ileri sürülen görüşleri ifade etmektedir.

1820 ve 1830’larda İngiltere’de Smith’in fikirleri, uygulamaları etkilemeye başladı. Özellikle İngiltere’ye tahıl ithalatını düzenleyen Hububat Yasaları’nın kaldırılması bu etkinin açık bir göstergesiydi.

Altın standardından vazgeçilmesi, uluslararası ticaretin büyük oranda kesintiye uğraması, tüketim ve yatırım harcamalarındaki otonom düşüş, İngiltere ve ABD politikalarındaki farklılıklar ve para arzındaki azalış nedenlerden bazılarıdır.