İnsan Davranışı Ve Sosyal Çevre 2 Final 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıda verilen bilgilerden hangisi sosyal inşa yaklaşımına göre millet ve milliyetçilik yaklaşımına ait düşüncelerine ait değildir?
Millet de dâhil her tür sosyal olgunun ve kategorinin, söylemler yoluyla oluşur. |
Her tür sosyal ve psikolojik olgu ya da olay da söylemlerle ortaya çıkmaktadır. |
Bir milletin diğeriyle olan çatışmalı veya uzlaşmacı ilişkisini milletlerin bu çıkar çatışması ya da çıkar birlikteliklerini söylemlerinde nasıl inşa ettiklerine odaklanarak anlamaya çalışır. |
Kendi milletine mensup diğer bireyleri kayırma, hem de başka milletlere ayrımcı ve düşmanca davranmayı meşrulaştıran bir düşünme şekli ve değerler bütünüdür. |
İnsanlar modern gündelik hayatın içinde millet olma ve milliyetçilikle ilgili pek çok sembole ve söyleme maruz kalmaktadır. |
Sosyal İnşa yaklaşımında millet ve milliyetçilik konuları farklı bir perspektiften ele alınmaktadır. Genel olarak sosyal inşacılar millet de dahil her tür sosyal olgunun ve kategorinin, söylemler yoluyla inşa edilen bir süreç olduğunu ileri sürmektedirler. İnsanların millet temelinde kategorilere ayrılmaları, onların gündelik konuşmalarıyla ve pratikleriyle sürekli olarak yeniden üretilmekte, inşa edilmektedir. Sosyal inşa yaklaşımına göre her tür sosyal ve psikolojik olgu ya da olay da söylemlerle ortaya çıkmaktadır. Bireyleri de onların oluşturduğu topluluk ve grupları da söylemler üretir. Karşılıklı konuşmalar içinde inşa edilen kavramlardır. Ayrıca bu kavramlar, yere ve zamana bağlı olarak farklı anlamlara gelecek şekilde de inşa edilirler. Söylem, işaretler ve dil varlık olarak tanımlanmaktadır, varlıkları oluşturmaktadır. İnsanlar modern gündelik hayatın hayatın içinde millet olma ve milliyetçilikle ilgili pek çok sembole ve söyleme maruz kalmaktadır. Bu sembol ve söylemler insanlar farkında olmaksızın onların bilinç altına işlenmektedir. Milliyetçiliğin bilinç altına işlemesi, bir okulda asılı bayrak, tarihi bir şahsiyetin büstü, marşlar, bir gazete manşeti, televizyon dizileri, milli takım karşılaşmaları gibi sembol ve söylemler aracılığıyla olmaktadır. Sosyal kimlik yaklaşımına sahip sosyal psikologlar milliyetçilik ideolojisinin tek bir tanımı olmadığını, aynı millet içerisindeki bireylerde farklı özelliklerde milliyetçi ideolojilerin olabileceğini belirtmektedirler. Araştırmacılara göre milliyetçilik, iç grup yanlılığı ve dış grup grup düşmanlığının bir arada görüldüğü bir ideolojidir. Yani milliyetçilik, hem kendi milletini sevme, yüceltme, kendi milletine mensup diğer bireyleri kayırma, hem de başka milletlere ayrımcı ve düşmanca davranmayı meşrulaştıran bir düşünme şekli ve değerler bütünüdür.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yeni ya da özgürleştirici sosyal hizmet değerleri arasında yer alır?
Kontrollü duygusal katılım
|
Kişiye saygı
|
Kişiyi koşulsuz olumlu kabul
|
Güçlendirme |
Yargılayıcı olmayan tutum |
Geleneksel sosyal hizmet değerleri bireyselleştirme, duyguların dışavurumu, kontrollü duygusal katılım, kabul, yargılayıcı olmayan tutumlar, hizmet alanların kendi kaderini tayini, gizlilik, kişiye saygı, uyum, empati, koşulsuz olumlu kabul olarak sayılabilir. Thompson’ın özgürleştirici değerler listesinde bireysellikten uzaklaşma, eşitlik, sosyal adalet, birlikte çalışma, yurttaşlık, güçlendirme ve otantiklik yer almaktadır.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Sosyal hizmet müdahalesinin kapsamını içeren konulardan biri değildir?
Danışmanlık
|
Klinik Sosyal hizmet
|
Grup Çalışması
|
Sosyal pedagojik çalışma |
Damgalama |
Sosyal Hizmet Uzmanları Federasyonu sosyal hizmet müdahalesinin kapsamını tanımlarken politika, planlama ve gelişme gibi makro düzeydeki müdahaleleri, sosyal hizmetlerde daha geleneksel olan bireysel müdahalelerle eşdeğerde görmektedir. Sosyal hizmetin kapsamı söyle belirlenmiştir: “Sosyal hizmet müdahalesi, birey odaklı psikososyal hizmetlerden sosyal politika yapım süreçlerine katılıma, planlama ve geliştirmeye kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Bu; danışmanlık, klinik sosyal hizmet, grup çalışması, sosyal pedagojik çalışma, aile tedavisi ve terapisi gibi çalışmalarla birlikte insanların toplum içindeki kaynak ve hizmetlerden yararlanabilmesi için yapılacak çalışmaları içerir. Ayrıca müdahale, kuruluş yönetimi, toplum örgütlenmesi, sosyal politika ile ekonomik gelişmeyi etkilemek üzere toplumsal ve politik eylemlerde bulunmayı içerir. Sosyal hizmetin bu bütüncül yaklaşımı evrenseldir, ancak sosyal hizmet uygulamasının öncelikleri kültürel, tarihsel ve sosyoekonomik koşullara bağlı olarak ülkeden ülkeye, dönemden döneme farklılaşmaktadır.” Sosyal hizmet müdahalesinin hizmet alanların yaşamlarında olumlu değişimlere yol açmayabileceğini, tersine onların yaşamlarına zarar verebileceğini kabul etmek gerekir. Müdahalenin bireyler, aileler, gruplar üzerindeki zarar verici etkileri arasında “ailelerin parçalanması, özgüvenin zedelenmesi, damgalama, ayrımcılık ve baskıyı pekiştirme” sayılabilir. Bu nedenle sosyal hizmetlerde tehlikeli uygulamalardan kaçınmak özellikle önemlidir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Müdahalenin bireyler, aileler, gruplar üzerindeki zarar verici etkileri arasında yer almaz?
Ailelerin Parçalanması
|
Özgüvenin Zedelenmesi
|
Damgalama
|
Rol Değiştirme |
Baskıyı Pekiştirme |
Sosyal hizmet müdahalesinin hizmet alanların yaşamlarında olumlu değişimlere yol açmayabileceğini, tersine onların yaşamlarına zarar verebileceğini kabul etmek gerekir. Müdahalenin bireyler, aileler, gruplar üzerindeki zarar verici etkileri arasında “ailelerin parçalanması, özgüvenin zedelenmesi, damgalama, ayrımcılık ve baskıyı pekiştirme” sayılabilir. Bu nedenle sosyal hizmetlerde tehlikeli uygulamalardan kaçınmak özellikle önemlidir. Rol Değiştirme sosyal hizmetlerde çok yaygın olarak kullanılan müdahale yöntem ve tekniklerinden biridir
5.Soru
Sosyal hizmet uzmanının, bireyi salt birey olarak göremeyeceği, toplumdaki geniş grupların bir parçası olarak görmesi gerektiği anlamına gelen tanım aşağıdakilerden hangisidir?
Bireyselliğe dönüş
|
Bireysellikten uzaklaşma
|
Gruba uzaklaşma
|
Grupla çalışma |
Bireyselliğe müdahale |
Sosyal hizmet uzmanının, bireyi salt birey olarak göremeyeceği, toplumdaki geniş grupların bir parçası olarak görmesi gerektiği anlamına gelen tanım bireysellikten uzaklaşmadır.
6.Soru
Özü itibariyle hem bireylerin hem grupların kendileri ve içinde yaşadıkları toplum hakkında benimsedikleri inançlar, fikirler ve varsayımları ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Etik
|
Değer
|
Bireysellik
|
Güçlendirme |
Katılım |
Değer: Özü itibariyle hem bireylerin hem grupların kendileri ve içinde yaşadıkları toplum hakkında benimsedikleri inançlar, fikirler ve varsayımlardır. Değerler, insanların günlük yaşamlarına rehberlik eden toplumsal normların ve kültürün bir parçasıdır. Etik: Felsefenin doğru ve yanlışla ilgili olarak rehberlik sunan bölümüdür. Mesleki uygulamaya da mesleki ilkeler rehberlik etmektedir. Mesleki ilkeler, yaygın kabul görmüş değerlerin temelini oluşturduğu etik kurallardır. Katılım: Baskı karşıtı sosyal Güçlendirme: İnsanların tek tek, gruplar ve topluluklar içerisinde güçlerini ortaya çıkartarak hayatlarının kontrollerini ellerine almalarında, başkalarıyla paylaşılan ya da belirlenen hedeflere ulaşmalarında kendilerine yardımcı olma kapasitesidir. Hizmet uygulamasında, uygulamanın tüm süreçlerinde hizmet alanın kendi hayatını etkileyen kararlara aktif olarak katılmasını ifade eder. Sosyal hizmetlerde özgürleştirici bir değer olarak görülen bireyin biricikliğini tanımak, bireyin kendi başına değerli olduğunu kabul etmektir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sosyal hizmetlerde kullanılan yöntem ve tekniklerden değildir?
Krize müdahale
|
Bakim yönetimi
|
Rol değiştirme
|
Sonuç odaklı uygulama |
Ev ödevleri |
-Görev Odaklı Uygulama: Görev odaklı uygulama adı verilen sosyal hizmet uygulaması kısa dönemli problem çözme yaklaşımıdır ve bireylere, ailelere, gruplara ve topluma uygulanabilir. Uygulamanın adımları şu şekildedir: (1) hazırlık, (2) problemlerin belirlenmesi (problem taraması, problemin detayları, problemin öncelikleri), (3) amaç ve sü- reyi belirleme, (4) planlama ve görevleri belirleme, (5) çalışmanın sonlandırılması (Teater, 2014: 211-217).
-Krize Müdahale: Kriz yorucu ve yıpratıcı bir olay sonucunda kişinin hayatını sürdürebilmesini engelleyen ani ve geçici çöküntü olarak tanımlanabilir (Sheafor ve Horejsi, 2014: 414). Krize müdahale genellikle ani bir şekilde oluşan sorunlarla yüz yüze gelen insanlara yönelik kısa süreli yardım sağlama yöntemlerini içerir. Hastalık ya da bir yakını kaybetmekten dolayı yaşanan yas durumlarının dışında, doğal afetler ya da silahlı çatışma bölgelerinden kaçış gibi durumlar için de kullanılmaktadır (Homer, 2015: 298). Kişi yepyeni bir adaptasyon ve işlevsellik sürecine gireceği için krizden önceki sürece göre daha iyi ya da daha kötü olabilir. Bu nedenle krizler hem fırsat, hem tehlike içerebilir. Sosyal hizmet uzmanının görevi, durumun bir kriz mi yoksa tekrarlayan ve bireyin yaşamında aksamaya yol açmayan bir yaşantı mı olduğunu iyi analiz etmektir. Kriz süreci iyi yönetildiğinde kişiye yeni mücadele yöntemleri, yeni bir bakış açısı kazanma şansı vererek bireyin işlevselliğini artırır (Sheafor ve Horejsi, 2014: 415). Sosyal hizmet uzmanı krizi iyi yönetebilme becerisini göstermelidir.
-Bakım Yönetimi: İnsanların kurum bakımına ihtiyaç duymalarını önleyecek hizmetleri içerir. Kurum bakımından yararlanmaktansa toplum içerisinde ihtiyaçların karşılandığı bakım hizmetleri esastır (Tompson, 2014: 104).
-Rol Değiştirme: İnsanlar, başka birinin bakış açısını anlamaya başladıklarında ilişkiler genellikle olumlu yönde değişir. Sosyal hizmet uzmanı rol değiştirme tekniğini uygularken hizmeti alandan, karşısındaki kişiyi daha iyi anlayabilmesi için geçici olarak o kişinin bakış açısına uygun olarak davranış sergilemesini ister. Bu teknik aynı zamanda bireye kendi tutumunun başkaları tarafından sergilendiğinde nasıl algılandığını görme şansı verir. Bu teknik, kişiler arası ilişkilerde çatışmaların yaşandığı zamanlar çok uygundur (Sheafor ve Horejsi, 2014: 397).
-Yeniden Çerçeveleme: Yeniden çerçevelemenin amacı, hizmet alana, yaşadığı bir deneyime yüklediği olumsuz anlamı değiştirebilmesi için yardımcı olmaktır. Sosyal hizmet uzmanı, yeni ve farklı yorumlar geliştirebilmesi amacıyla hizmet alanı beyin fırtınası yapmaya teşvik eder (Sheafor ve Horejsi, 2014: 415).
-Ev Ödevleri: Bu teknik hizmet alanla yapılan görüşmeler arasında sosyal hizmet uzmanının hizmet alandan yapmasını istediği çeşitli eylemlerdir. Hizmet alanlara yaşadıkları doğal çevrelerinde yeni beceriler kazandırılmak istendiğinde uygulanan bir tekniktir (Sheafor ve Horejsi, 2014: 417).
-Yüzleştirme: Bu teknik hizmet alanların yüzleşmek istemedikleri durumların farkına varmalarını sağlamak amacıyla kullanılır (Tompson, 2014: 106). Hizmet alanın daha işlevsel davranmasını engelleyen bahane, inkâr, kendini kandırma durumunun farkına varması için gösterilen çabaları içerir (Sheafor ve Horejsi, 2014: 404). Sosyal hizmet müdahalesi sosyal hizmet uzmanlarının çeşitli rolleri yerine getirmeleri açısından da ayrıştırılabilir. Burada sosyal hizmet uzmanlarının rollerinden bazılarına kısaca yer verilecektir.
-Danışmanlık: Sosyal hizmet uzmanı hizmet alanların seçeneklerini, duygularını, içinde bulundukları durumu anlamaları yönünde danışmanlık yaparlar (Tompson, 2014: 104). Hizmet alanların anlaşmazlıklarını çözmek veya en aza indirgemek için onlara yol gösterir. Sosyal hizmet danışmanlığı hizmet alana olayları analiz etme, etkili iletişim kurma ve ortak yararlar bulma konusunda yardımcı olarak, anlaşmazlıkların giderilmesini sağlar (Sheafor ve Horejsi, 2014: 423-424).
-Arabuluculuk: Arabuluculuk rolü, taraar arasındaki tartışmalara müdahale etmek, aralarında uzlaşma sağlamak ya da karşılıklı memnuniyet sağlanacak anlaşmalara erişmek (Zastrow, 2014: 101) amacıyla, otoritesi ya da karar alma yetkisi olmayan üçüncü bir kişinin dâhil olmasıdır. Arabuluculuk, tarafları ortak ve herkes için faydalı olacak çözümü bulmak için yönlendirmektir. Tarafların eşit katılımını ve faydalanmasını sağlamak için sosyal hizmet uzmanının değişim sürecini yönetme becerisi esastır (Sheafor ve Horejsi, 2014: 425). Savunuculuk: Savunuculuk sosyal hizmetin hukuk disiplininden almış olduğu bir kavramdır (Zastrow, 2014: 101). Savunuculuk kendi çıkarlarını savunamayan hizmet alanların çıkarlarını korumayı içerir (Tompson, 2014: 104). Sosyal hizmet uzmanı savunuculuk rolü üstlendiğinde hizmeti alan adına konuşabilir, tartışabilir, pazarlık ya da görüşme yapabilir. (Sheafor ve Horejsi, 2014: 419). (Sayfa 151-152)
8.Soru
I. Bireysel tedavi
II. Tıbbileştirme
III. Profesyonel egemenlik
Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri tıbbi modelde ele alınan unsurlar arasında yer almaktadır?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve II |
II ve III |
I, II ve III |
Her üç seçenekte tıbbi modelde ele alınan unsurlar arasında yer almaktadır. Dolayısıyla doğru cevap E seçeneğidir.
9.Soru
Aşağıda verilen bilgilerden hangisi homofobi ile ilgili eleştirilerden biri değildir?
Eşcinsel karşıtı tutum ve davranışların, özel ve kişisel bir korkudan kaynaklanmaktadır.
|
Kültür ve anlam sistemleriyle, kurumlar ve sosyal geleneklerle ilişkili olarak ele alınması gereken politik bir olguya, gruplar arası bir sürece işaret ettiği vurgulanmalıdır.
|
Homofobi, bireysel ve kolektif davranışlar düzeyinde kişiler arası ilişkileri yapılandıran duyguları ve niyetleri oluşturduğu için ayrımcılık pratikleri ve şiddetle ilişkilidir.
|
Bir bireye cinsel yönelimi nedeniyle olumsuz tutum geliştirilmesi |
Bir toplumda “norm” olarak kabul edilen ve bireylerin yaşamlarını belirleyen standartlara uygun olan şeyler |
Homofobi kavramı, eşcinsel karşıtı tutum ve davranışların, özel ve kişisel bir korkudan kaynaklandığını ve kişisel bir hastalık olduğunu ima eden anlamı nedeniyle eleştirilmiştir. Daha önce de belirtildiği gibi, bir bireye cinsel yönelimi nedeniyle olumsuz tutum ğeliştirilmesi olarak basitçe tanımlanabilecek cinsel önyargı kavramı yerine günümüzde homofobi terimi yayğın bir biçimde kullanılmaktadır. Ancak homofobinin kişisel bir korku ve irrasyonel bir inanç değil, bunun çok ötesinde kültür ve anlam sistemleriyle, kurumlar ve sosyal geleneklerle ilişkili olarak ele alınması gereken politik bir olguya, gruplararası bir sürece işarettiği vurgulanmalıdır. Bu anlamda homofobi, bireysel ve kolektif davranışlar düzeyinde kişiler arası ilişkileri yapılandıran duyguları ve niyetleri oluşturduğu için ayrımcılık pratikleri ve şiddetle ilişkilidir. Normal: Bir toplumda çoğunluktaki grup veya gruplar tarafından benimsenen, uygun görülen her türlü tanım, duygu veya davranışlar normal olarak nitelendirilebilir. Diğer bir ifadeyle bir toplumda “norm” olarak kabul edilen ve bireylerin yaşamlarını belirleyen standartlara uygun olan şeyler “normal”dir. “Normal” ve “anormal” kavramları birçok alanda olduğu gibi psikoloji alanında da oldukça tartışmalı kavramlardır.
10.Soru
Sakatlık ve yeti yitimi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Sakatlık ve yeti yitiminin birbirinden ayrılmaktadır. |
Sakatlık toplumdan dışlanma anlamına gelirken yeti yitimi fiziksel sınırlılık olarak tanımlanmıştır. |
Sakatlık toplumsal ve tarihsel olarak kurulan bir durumdur. |
Sakatlık değiştirilemez. |
Mevcut sistemde öncelik tıp kurumu vasıtasıyla yeti yitimine verilmektedir. |
Yeti yitimi sakatlıktan ayrıdır; yani ikisi farklı olgulara karşılık gelir. Sakatlık toplumsal ve tarihsel olarak kurulan bir durumdur ve değiştirilebilir. Oysa mevcut sistemde öncelik tıp kurumu vasıtasıyla yeti yitimine verilmekte, yeti yitimine çareler bulunmaya çalışılmaktadır. Bunun yerine, yeti yitimi kabul edilip, sakatlığı ortadan kaldırmaya odaklanmak gerekir.
11.Soru
Etnosentrizm, duygu ve inanışının tanımı aşağıdaki seçeneklerden hangisidir?
Bir aşirete, kabileye, boya ve benzeri etnik gruba bağlılık ile tarif edilen, bir kimsenin kendi kültürünü temel olarak alması ve kendi kültürünü diğer kültürlerden üstün tutması |
Kişinin kendi grubunun üyelerini kayırma ve kendi grubunu daha olumlu değerlendirme eğilimi |
Bir millete ait hissetme ve millete bağlanma o millete mensup olmaya ilişkin olumlu duygular geliştirerek diğer milletlerin küçümsenmesi |
Karşılaştırma yapılan bağlamlarda diğer millete mensup kişilerin daha olumsuz kalıp yargılarla değerlendirilmesi , diğer millete mensup bireylere ayrımcı şekilde davranılması |
Kişinin yabancılardan ya da bir şekilde kendisinden farklı olan insanlardan korkmasına ve nefret etmesi durumuna verilen addır |
Kişinin yabancılardan ya da bir şekilde kendisinden farklı olan insanlardan korkmasına ve nefret etmesi durumuna zenofobi adı verilir. Kişinin kendi grubunun üyelerini kayırma ve kendi grubunu daha olumlu değerlendirme eğilimi iç grup yanlılığı, Bir millete ait hissetme ve millete bağlanma o millete mensup olmaya ilişkin olumlu duygular geliştirerek diğer milletlerin küçümsenmesi ise dış grup küçümseme olarak ifade edilir. Karşılaştırma yapılan bağlamlarda diğer millete mensup kişilerin daha olumsuz kalıp yargılarla değerlendirilmesi , diğer millete mensup bireylere ayrımcı şekilde davranılması dış grup düşmanlığı olarak değerlendirilmektedir. Doğru yanıt A seçeneğidir.
12.Soru
Lewis’e göre yoksulluk ile yoksulluk kültürü aynı şey değildir; yoksulluk kültürü, yoksulluğa ait kendi norm ve değerleri olan farklı bir alt kültürdür. Aşağıdakilerden hangisi Lewis’in yoksulluk kültüründen söz edebilmek için gerekli koşullarından biri değildir?
İşsizliğin ve niteliksiz emek için ücretlerin düşük olduğu bir nakit ekonomisinin mevcut olması.
|
Toplumsal yapı içinde düşük-gelirli nüfusun sosyal, politik ve ekonomik örgütlenmesini sağlamakta başarısız kalması.
|
Tutumluluğu ve zenginlik ve mülkiyet birikimini ödüllendirilmesi
|
Ekonomik statüyü bireyin kişisel yetersizliği ile açıklayan bir değerler dizisini öne sürmesi. |
Yoksulların kendilerine özgü bir yaşam biçimlerinin bulunması |
Lewis’e göre yoksulluk ile yoksulluk kültürü aynı şey değildir; yoksulluk kültürü, yoksulluğa ait kendi norm ve değerleri olan farklı bir alt kültürdür. Lewis yoksulluk kültüründen söz edebilmek için şu koşulların gerekli olduğunu belirtir:
-Ücretli emeğin olduğu, üretimin kâr için gerçekleştiği ve süreğen bir biçimde yüksek düzeyde işsizliğin ve niteliksiz emek için ücretlerin düşük olduğu bir nakit ekonomisinin mevcut olması.
-Toplumun, gönüllülük temelinde ya da hükümetler aracılığıyla düşük-gelirli nüfusun sosyal, politik ve ekonomik örgütlenmesini sağlamakta başarısız kalması.
-Klan ve tek yanlı-akrabalık sisteminden farklı olarak iki-yanlı akrabalık sisteminin mevcut olması.
-Egemen sınıfın, tutumluluğu ve zenginlik ve mülkiyet birikimini ödüllendiren, yukarıya doğru hareketlilik olasılığını vurgulayan ve alt ekonomik statüyü bireyin kişisel yetersizliği ve aşağılık olmasıyla açıklayan bir değerler dizisini öne sürmesi.
13.Soru
Birleşmiş Milletler hangi yılı engelliler yılı olarak ilan etmiştir?
1980
|
1990
|
1981
|
1995 |
2000 |
Yardımcı (2015b), sakat hareketinin 1960’lardaki ilk adımından sonra ikinci önemli adımın Birleşmiş Milletler tarafından 1981’de, o yılı “engelliler yılı” olarak ilan etmesiyle atıldığını belirtir.
14.Soru
Eşcinsel bireyler, tıbbın kendileri için ürettiği “homoseksüel” kelimesinden ayrılmak için aşağıdaki kavramların hangilerini türetmişlerdir?
Biseksüel-Gay
|
Hetoroseksüel-Lezbiyen
|
Eşcinsel-Gay
|
Gay-Lezbiyen |
Biseksüel-Lezbiyen |
Eşcinsel bireyler, tıbbın kendileri için ürettiği “homoseksüel” kelimesinden ayrılmak için kendi cinsel yönelimlerini kendileri tanımlamıştır. Bu tanımlardan ilki erkek eşcinselliği betimleyen “gay” dir. Başlangıçta hem kadın hem erkek eşcinselleri kapsamak amacıyla kullanılırken, günümüzde sadece erkek eşcinsellerin kendilerini ifade etmek için kullandıkları bir terimdir. Kadın eşcinseller ise “lezbiyen” kelimesini kullanmaktadırlar
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sosyal hizmetteki planlı değişim sürecinin aşamalarından biri değildir?
Veri toplama ve ön değerlendirme
|
İlk değerlendirme
|
Son değerlendirme
|
Planlama |
Müdahale |
İlk değerlendirme bunlardan biri değildir.
16.Soru
Belirlenen nesnel ölçütlerden ziyade kişilerin kendilerini yoksul olarak görüp görmedikleri göz önünde bulundurulan ve anket gibi yöntemlerle belirlenen yoksulluk yaklaşımına ne ad verilir?
Mutlak yoksulluk
|
Göreli yoksulluk
|
Öznel yoksulluk
|
İnsani yoksulluk |
Yeni yoksulluk |
Belirlenen nesnel ölçütlerden ziyade kişilerin kendilerini yoksul olarak görüp görmedikleri göz önünde bulundurulan ve anket gibi yöntemlerle belirlenen yoksulluk yaklaşımına öznel yoksulluk denir.
17.Soru
Kısa dönemli bir problem çözme yaklaşımı olan görev odaklı uygulama adı verilen sosyal hizmet uygulaması aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak belirtilmişti?
Hazırlık, problemin belirlenmesi, amaç ve süreyi belirleme, planlama ve görevleri belirleme, çalışmanın sonlandırılması
|
Problemin belirlenmesi, hazırlık, amaç ve süreyi belirleme, planlama ve görevleri belirleme, çalışmanın sonlandırılması
|
Hazırlık, problemin belirlenmesi, amaç ve süreyi belirleme, çalışmanın sonlandırılması
|
Hazırlık, amaç ve süreyi belirleme, planlama ve görevleri belirleme, çalışmanın sonlandırılması |
Hazırlık, problemin belirlenmesi, amaç ve süreyi belirleme, çalışmanın sonlandırılması, planlama ve görevleri belirleme |
Doğru ve tam sırama A şıkkında belirtilmiştir. Görev odaklı uygulama adı verilen sosyal hizmet uygulaması kısa dönemli problem çözme yaklaşımıdır ve bireylere, ailelere, gruplara ve topluma uygulanabilir. Uygulamanın adımları şu şekildedir:
1-hazırlık,
2-problemlerin belirlenmesi (problem taraması, problemin detayları, problemin öncelikleri),
3-amaç ve süreyi belirleme,
4-planlama ve görevleri belirleme,
5-çalışmanın sonlandırılması (Teater, 2014: 211-217).
18.Soru
Yoksulluğu küreselleşmesiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Yoksulluğun küreselleşmesi, küreselleşmenin ekonomik boyutu ile yakından ilişkilidir. |
Yoksulluğun küreselleşmesi sadece ekonomik bir sorun değildir. |
Yoksulluk artık bölgesel ya da yöresel olmaktan ya da sadece işsizlerin yahut belli bir sınıfın (işçi sınıfı) sorunu olmaktan çıkıp küreselleşmiştir. |
IMF ve Dünya Bankası tarafından “azgelişmiş” ve “gelişmekte olan” ülkelere dayatılan “yapısal uyum” programları yoksullaşmanın azaltılmasında az da olsa faydalı olmuştur. |
Sosyal devletin aşındırılması, kamusal alanın yoksullaşması, buna bağlı olarak bireysel yoksullaşmanın hızlanması yaşamın her alanında kendisini göstermektedir. |
1980’lerin başından bu yana IMF ve Dünya Bankası tarafından “azgelişmiş” ve “gelişmekte olan” ülkelere dayatılan “yapısal uyum” programları milyonlarca insanın yoksullaşmasına yol açmış; devlet kurumları parçalanmış, sosyal devlet anlayışı aşındırılmıştır. Sosyal devletin aşındırılması, kamusal alanın yoksullaşması, buna bağlı olarak bireysel yoksullaşmanın hızlanması yaşamın her alanında kendisini göstermektedir.
19.Soru
"Toplumun ortalama refah düzeyinin belli bir oranın altında kalması durumudur." Verilen tanım aşağıdaki yoksulluk türlerinden hangisine aittir?
Mutlak yoksulluk |
Göreli yoksulluk |
Öznel yoksulluk |
İnsani yoksulluk |
Yeni yoksulluk |
Verilen tanım göreli yoksulluğa aittir. Dolayısıyla doğru cevap B seçeneğidir.
20.Soru
Sırasıyla duygusal veya cinsel yönden karşı cinse ilgi duyan, duygusal veya cinsel yönden hemcinsine karşı ilgi duyan ve duygusal veya cinsel yönden hem kendi cinsine hem de karşı cinse ilgi duyan bireyleri tanımlayan terimler aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
Heteroseksüellik-Eşcinsellik-Biseksüellik
|
Heteroseksüellik-Biseksüellik-Eşcinsellik
|
Biseksüellik-Heteroseksizm-Heteroseksüellik
|
Heteroseksüellik-Eşcinsellik-Biseksüellik |
Heteroseksüellik-Biseksüellik-Eşcinsellik |
Doğru sıralama D şıkkında verilmiştir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ