Psikoloji Ara 16. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bir bilim olarak psikolojinin amaçlarından birisi değildir?
Genelleme
|
Betimleme
|
Açıklama
|
Tahmin etme
|
Hiçbirisi
|
2.Soru
2002 yılında karar verme ile ilgil çalışmalarıyla Nobel Ekonomi ödülünü alan bilim insanı kimdir?
Daniel Kahneman |
Martin Seligman |
Irvin Yalom |
Albert Ellis |
Steven Pinker |
Daniel Kahneman
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi beyin sapının temel işlevlerinden değildir?
Ağrı kontrolü |
Uyku-uyanıklık ve dikkatin kontrolü |
Göz hareketlerinin kontrolü |
Görsel ya da işitsel reflekslerin bütünleştirilmesi |
çapraz bağlantılardan oluşan kompleks hareket devrelerini oluşturmak |
Yürüme örneğinde oldu¤u gibi hareketlerin bir bölümü ön-arka ve
karşı taraf uzuvlarının kullanılmasını gerektirmektedir ki bu bize, omurilikte, farklı düzeylerde ve çapraz bağlantılardan oluşan kompleks hareket devrelerinin varlığını gösterir. Bu beyin sapında değil, omurilikte oluşan bir bağlantıdır.
4.Soru
"Sorulara cevap ararken, sezgiler veya sağduyu değil, duyularla algılanabilen, deneyime dayalı veriler toplanır. Sonra bu veriler analiz edilerek sonuçlara ulaşılır. Örneğin kişilerin kendilerinden farklı mı yoksa benzer kişilik yapısında eşlerle mi daha mutlu olduğunu anlamak için, çiftlerin belirli kişilik özellikleri ölçülür ve kişisel mutluluk değerleri ile ilişkisine bakılır."
Yukarıda tanımlanan özellik, bilimsel yöntemin hangi özelliğinin tanımına uygundur?
Ampirik olma |
Betimlenebilirlik |
Yordanabilir olma |
Sınanabilir/yanlışlanabilir olma |
Açıklanabilirlik |
Bilimsel yöntem ampirik bilgi sağlar. Sorulara cevap ararken, sezgiler veya sağduyu değil, duyularla algılanabilen, deneyime dayalı veriler toplanır. Sonra bu veriler analiz edilerek sonuçlara ulaşılır. Örneğin kişilerin kendilerinden farklı mı yoksa benzer kişilik yapısında eşlerle mi daha mutlu olduğunu anlamak için, çiftlerin belirli kişilik özellikleri ölçülür ve kişisel mutluluk değerleri ile ilişkisine bakılır. Bu şekilde direk veya dolaylı şekilde ölçülebilen her kavram aslında bize ampirik veri sağlamaktadır. Betimleme, yordama, açıklama ve tahmin etme bilimin dört temel amacıdır. Doğru cevap A'dır.
5.Soru
Bilimsel dergide yayınlanan makale ile frenoloji aynı bilimsel değerde midir?
Makalede bilgiler paylaşılmaz, |
Makale atıfta bulunmaz, |
Makalede netlik yoktur, |
Makale eleştiriye açık değildir, |
Frenoloji bilimsel değer taşımaz, |
Bir araştırmacı ne kadar önemli bir bulguya ulaşmış olursa olsun, başkaları ile paylaşmadıkça bu bilginin değeri yoktur. Bilim insanları elde ettikleri bulguları paylaşıma sunmak için makaleler yazıp bu makaleleri dergilerde yayınlatmak için uğraşırlar.
Bilimin birikerek ilerlemesi prensibi uyarınca; araştırmacılar çalışmalarında konu hakkındaki ilgili diğer çalışmalara atıfta bulunur. Bu atıflar makalenin incelediği konuyu önceki bilimsel çalışmalarla ilişkilendirir ve atıfta bulunulan metot ve bulguların üzerinden yeni yordam, bulgu ve sentezlere varmayı amaçlar. Bilimsel bir makale yazılırken dikkat edilen önemli bir husus izlenilen metodu açıkça ortaya koymaktır. Araştırmacılar makalelerinde araştırmanın detaylarını ince ayrıntılarıyla ortaya koyarlar ki başkaları bu testleri tekrarlamak isterse ellerinde yeteri kadar bilgi olsun. Metodun açıkça yazılması varılan çıkarımların geçerliliğinin değerlendirilmesi de mümkün kılar. Bu netlik bilimsel önermelerin herkesçe test edilebilir olması ilkesinin bir sonucudur. Araştırmacılar bir makale yazdıktan sonra çoğunlukla o makaleyi meslektaşlarına yollayıp onlardan makaleyi eleştirmelerini rica ederler. Bu şekilde makalenin hatalı, eksik ya da anlaşılmaz olması riskini azaltmaya çalışırlar. Meslektaşlardan fikir alınıp gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra araştırmacılar makalelerini yayınlatmak amacıyla bilimsel bir dergiye yollarlar. Edinilen bilgilerin paylaşılıp yayılması için makaleler yazılır. Bu makaleler konu hakkında daha önce üretilmiş bilgilere atıfta bulunulur ve varılan sonuçlara hangi adımlar izlenerek ulaşıldığı açıkça belirtilir ki sonuçlara geçerliliği değerlendirilebilsin ve isteyenler testleri tekrar edebilsin. Bilim üretme sürecinin her aşamasında araştırmacıların yoğun bir şekilde birbirlerinin fikirlerine başvurması ve eleştirilerden yararlanması ile fikirler zenginleşir ve hata yapma oranı azalır.
Sözdebilim, bilimin gerektirdiği standartları taşımadığı ve bilimsel araştırmalarla desteklenmediği halde bilim kılıfı altında bize sunulan bilgi ve pratiklerdir. Kim ileri sürmüş olursa olsun test edilip sınanmadan iddiaların doğru olup olmadığını bilmek mümkün değildir. Kimi zaman bilim insanları tarafından öne sürülen iddialar teste tabi tutulduktan sonra bilimsel bir değerleri olmadığı anlaşılabilir. Örneğin 19. yüzyılın sonunda kimi bilim insanları kafa tası şeklinden insan karakterlerinin saptanacağını iddia ettiler. Frenoloji denilen bu iddialar test edildiğinde geçerliliği olmadığı görülmüştür. Ancak günümüzde hala frenolojiye inanan insanlar vardır. Demek ki bilim kapsamında öne sürülen bir iddia reddedildikten sonra sözdebilime dönüşebilir.
6.Soru
Bir öğretmen, öğrencilerinin içinde bulundukları yaş aralığının özelliklerini anlamaya çalışmaktadır. Bu durumda öğretmen psikolojinin hangi alt dalından yararlanmaktadır?
Kültürel psikoloji |
Kişilik psikolojisi |
Eğitim psikolojisi |
Gelişimsel psikoloji |
Sosyal psikoloji |
Gelişim psikologları insanların zihinsel süreç ve davranışlarının hayat boyu nasıl değiştiğini incelerler. Doğumdan ileri yaşlara kadar insanların zihinsel yetilerinin hangi sebeplerle ne şekilde değiştiğini ve bu değişimlerin nasıl sonuçlara yol açtığını anlamaya çalışırlar. Bu alandaki çalışmalar, bağlanma, çocuk bakımı, ergenlik dönemindeki değişimlerden, ileri yaşlarda hafızadaki değişimler ve yaşlı
bakımına kadar geniş bir konu skalasını kapsar ve bu çalışmalardan edinilen sonuçlar birçok alandaki uygulamalarda kullanılabilir. Dolayısıyla öğretmenin gelişimsel psikolojiden yararlandığını söylemek mümkündür.
7.Soru
Psikoloji biliminin ilgilendiği soyut kavramları ölçmenin faydası nedir?
Kavramları sayılara dökerek daha net bir bilgiye erişilebilir
|
Diğer bilgilerle ilişkilendirme yapılabilir
|
Yeni bir bilgiye ulaşılabilir
|
Merak edilen pek çok soruya cevap bulunabilir
|
Hepsi
|
8.Soru
Alkolün öğrenme üzerindeki etkisinin araştırıldığı bir laboratuvar deneyinde bir grup deneğe alkollü içki içirilmiş ve bir grup deneğe alkolsüz içki içirilmiştir. Daha sonra her iki gruba da bir öğrenme testi uygulanmıştır. Bu deneyde, sırasıyla, deneklere içirilen alkollü içeceğin adı ve alkollü içeceğin verildiği grubun adı aşağıdakilerden hangisidir?
Bağımlı değişken --- Deney grubu |
Kontrol grubu --- Bağımsız değişken |
Bağımlı değişken --- Kontrol grubu |
Bağımsız değişken --- Deney grubu |
Deney grubu --- Bağımlı değişken |
Deneysel yöntemde değişimlenen değişken (alkollü içececek) bağımsız değişken, değişimlemenin yapıldığı grup (alkollü içeceğin verildiği grup) deney grubudur.
9.Soru
Aralarında -0,8 korelasyon gözlemlenen iki değişken arasındaki ilişki ile aralarında 0,5 korelasyon gözlemlenen iki değişken arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendirebiliriz? I-Aralarında 0,8 korelasyon gözlemlenen değişkenler arasındaki ilişki daha kuvvetlidir. II-Aralarında 0,5 korelasyon gözlemlenen değişkenler arasındaki ilişki daha zayıftır. III-Aralarında 0,8 korelasyon gözlemlenen değişkenlerle 0,5 korelasyon gözlemlenen değişkenler eşittir.
Yalnız II
|
I ve II
|
I, II ve III
|
I ve III
|
II ve III
|
10.Soru
Zekâ, mutluluk gibi soyut kavramların bilimsel ve nesnel olarak incelenmesi için öncelikle aşağıdakilerden hangisi yapılmaktadır?
Soyutlama |
Genelleme |
Sayısallaştırma |
Çürütme |
İlişkilendirme |
Zekâ ya da mutluluk gibi soyut kavramların nesnel olarak incelenmesi ve bilimsel bulgular ortaya koyulması için öncelikle sayısallaştırılması gerekir. Bir başka ifade ile algılar ve beceriler sayısal değerlere dönüştürülmektedir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi korelasyon ile ilgili olarak yanlış bir yargıdır?
İki değişken arasındaki korelasyonun 0 olması her zaman aralarında bir ilişki olmadığı anlamına gelir. |
Korelasyon iki kavram arasında düzenli bir ilişki var mı görmek için kullanılan en temel istatistiksel yöntemdir. |
Eğer değişkenlerden biri artarken diğeri de artıyorsa katsayı pozitif bir değer alır. |
Eğer iki değişken arasında hiçbir doğrusal ilişki yoksa korelasyon katsayısı 0 değerini alır. |
Eğer iki değişken arasında hiçbir doğrusal ilişki yoksa korelasyon |
İki değişken arasındaki korelasyonun 0 olması her zaman aralarında bir ilişki
olmadığı anlamına gelmez. İki değişken arasında kuvvetli ama doğrusal olmayan
bir ilişki mevcut olabilir. Örneğin, iki değişken arasında parabolik bir ilişki varsa
korelasyon katsayısı 0’a yakın çıkacaktır. Araştırmalar stres ve performans arasında böyle bir ilişki göstermiştir. Zor bir işi yerine getirmeye çalışırken eğer heyecan düzeyimiz çok düşük ya da çok yüksekse performansımız düşer. En yüksek
performansa heyecan düzeyi bu iki uç arasındayken ulaşılır. Bir diğer deyişle zor
işler için heyecan ve performans arasındaki ilişki baş aşağı çevrilmiş bir U harfine
benzer. Bu iki değişken arasında bir ilişki vardır ama ilişki doğrusal değildir (
12.Soru
Su altına dalan bir kimsede otonom sinir sistemi açısından aşağıdakilerden hangisi gerçekleşir?
Parasempatik sistem daha hızlı çalışır |
Sempatik sistem seratonin salgılamaya başlar |
Parasempatik sistem dopamin salgılar |
Otonom sistem devre dışı kalmaya başlar |
Sempatik sistem savaş ya da kaç tepkisi üretir |
Su altında sinir sistemi tehdide odaklanır. Otonom sinir sistemi de sempatik kısım aracılığıyla savaş ya da kaç tepkisi üretir.
13.Soru
Basit bir deneyde etkisini incelediğimiz değişkene bağlı olarak aldığımız sonuç var mıdır?
Bağımsız Değişken, |
Bağımlı Değişken, |
Deneysel Grup, |
Kontrol Grubu, |
Rastgele Tahsis, |
Neden-sonuç ilişkilerini bilmek bizim için önemlidir. Çünkü ancak nedenini bildiğimiz şeylerin sonuçlarını kontrol altına alabiliriz. Korelasyon bulgularından neden-sonuç ilişkisi çıkaramasak da elimizde neden-sonuç ilişkilerini, tespit etmek için elimizde güçlü bir araç mevcuttur. Bu araç deneydir. Deney psikolojinin en temel yöntemidir. Bu nedenle deneyin mantığını kavramak psikolojik araştırmanın mantığını kavramaktır.
Etkisini incelediğimiz bağımsız değişkene maruz kalan gruba deneysel grup adı verilir. Deneysel gruba uyguladığımız farklı muamaleye deneysel manipülasyon denir. Deneysel manipülasyonumuzu uyguladığımız deneysel grupla kıyaslayacağımız gruba kontrol grubu denir. Kontrol grubu ile deneysel grup arasındaki tek fark deneysel manipülasyon olmalıdır. Yoksa iki grubun öğrenme miktarı arasında gözlemleyeceğimiz fark manipüle ettiğimiz bağımsız değişkenden (yani müzik dinlemekten) değil diğer farklılıklardan kaynaklanabilir. Dolayısıyla deney ve kontrol grubu deneysel manipülasyon dışında her konuda tamamen aynı muameleyi görmelidir. Bir diğer kontrol etmemiz gereken özellik deney ve kontrol grubumuzdaki deneklerin birbirine denk özelliklere sahip olmalarıdır. Bunun için psikologlar rastgele tahsis adı verilen yöntemi kullanırlar. Bu yöntemde denekler deneysel gruba veya kontrol grubuna rastgele tahsis edilir.
14.Soru
Aşağıdaki olaylardan hangisi psikolojinin bir bilim dalı olarak kabul edilmesine neden olmuştur?
Freud’un psikanaliz kuramını geliştirmesi
|
Kafatasının üzerindeki girinti çıkıntılardan kişilik özelliklerinin anlaşılmaya başlanması
|
Pavlov’un köpeklerle yaptığı şartlı refleks çalışmaları
|
Bilgisayar alanındaki gelişmelerden sonra beyindeki süreçleri yeni teknolojilerle izlenmenin mümkün olması
|
Wundt’un insanların algı ve duyularını laboratuvar ortamında çalışmaya başlaması
|
15.Soru
Psikolojinin bir bilim olarak tanınmaya başlaması hangi bilim adamının çalışmalarıyla mümkün olmuştur?
Aristo
|
Köhler
|
Ebbinghaus
|
Helmholtz
|
Wundt
|
16.Soru
Bir araştırmacı bilgisayar teknolojisine dayalı öğretimin öğrenci başarısı üzerindeki rolünü araştırmak istemektedir. Bunun içinde, birbiri ile aynı özellikler taşıyan iki grubu başlangıçta birbirine denkleştirerek, bir gruba bilgisayar teknolojisine dayalı öğretim etkinliği ve diğer gruba geleneksel anlatıma dayalı öğretim etkinliği gerçekleştirmiştir. Bu öğretim etkinliği sonunda ise bu iki grubun başarısı arasındaki farkı karşılaştırmıştır. Bu karşılaştırmaya dayalı olarak da bilgisayar teknolojisine dayalı öğretimin etkililiğine yönelik çıkarımda bulunmuştur. Bu araştırmaya ilişkin aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Araştırmanın bağımlı değişkeni bilgisayar teknolojisine dayalı öğretimdir |
Araştırmanın bağımsız değişkeni öğrencilerin akademik başarı düzeyleridir |
Araştırmada bilgisayar teknolojisine dayalı öğretim, akademik başarı ile pozitif ilişkilidir |
Araştırmada deneysel manipulasyon farklı öğretim yönteminin uygulanmasıdır |
Araştırmanın nedensellik ilişkisinde sebep, akademi başarıdaki değişimdir |
Bir araştırmacı bilgisayar teknolojisine dayalı öğretimin öğrenci başarısı üzerindeki rolünü araştırmak istemektedir. Bunun içinde, birbiri ile aynı özellikler taşıyan iki grubu başlangıçta birbirine denkleştirerek, bir gruba bilgisayar teknolojisine dayalı öğretim etkinliği ve diğer gruba geleneksel anlatımla öğretim etkinliği gerçekleştirmiştir. Bu öğretim etkinliği sonunda ise bu iki grubun başarısı arasındaki farkı karşılaştırmıştır. Bu karşılaştırmaya dayalı olarak da bilgisayar teknolojisine dayalı öğretimin etkililiğine yönelik çıkarımda bulunmuştur. Bu araştırmaya ilişkin olarak şunlar söylenebilir: Araştırmanın bağımsız değişkeni farklı bir öğretim yöntemi olarak bilgisayar teknolojisine dayalı öğretim yönteminin denenmesidir, bağımlı değişken ise öğretim yöntemine dayalı olarak etkisini gözlediğimiz öğrencilerin akademik başarısıdır. Dolayısıyla bu araştırma bir korelasyonel çalışma olmayıp deneysel bir çalışmadır ve nedensellik ilişkisi içermektedir. Bu örnekte nedensellik ilişkisinde ise öğretim yöntemi sebep, öğrenci başarısı ise sonuçtur. Öğretim yönteminin değişimine bağlı olarak öğrencilerin akademik başarılarındaki değişim belirlenmeye çalışılmaktadır. Böylece, farklı bir yöntem olarak bilgisayar teknolojisine dayalı bir öğretimin geleneksel öğretimden daha etkili olup olmadığı belirlenmektedir
17.Soru
Psikolojinin bilimsel bir disiplin olarak kabul edilmesi kaçıncı yüzyıldan itibaren başlamıştır?
17. Yüzyıl |
18. Yüzyıl |
19. Yüzyıl |
20. Yüzyıl |
21.Yüzyıl |
İnsan doğasıyla ilgili sorular antik Yunan filozoflarına kadar uzanmaktadır. Ancak bir bilim dalı olarak Psikolojinin başlangıcı 19. yüzyılın başlarına denk gelmektedir.
18.Soru
Sinir hücreleri arasında iletiyi sağlayan özelleşmiş bağlantı bölgelerine ne denir?
Sinaps |
Nörotransmiter |
Nöron |
Miyelin |
Akson |
Sinir hücreleri arasında iletiyi sağlayan özelleşmiş bağlantı bölgelerine sinaps (kavşak) denir. Sinir hücreleri arasındaki kimyasal haberleşme sinapsta gerçekleşir. Sinapsın yapısına daha yakından bakacak olursak sinyali ileten hücrenin sinyali alan hücre ile yakınlaştığı özelleşmiş bölgeler olduğunu görürüz. İki sinir hücresinin birbirine yakınlaştığı zarların arasında dar bir aralık bulunur. Bu aralığa sinaptik aralık denir. Sinaptik aralıktan önceki sinaps öncesi zar olarak adlandırılan hücre zarı bölümü, iletici nörona aittir. Kimyasal habercinin (nörotransmiter) salgılandığı yer burasıdır. Sinaptik aralıktan sonraki alıcı nörona ait hücre zarı bölümüne sinaps sonrası zar denir. Nörotransmiter ile etkileşime giren moleküller (reseptörler) genellikle sinaps sonrası zarda bulunur. Sinaptik bağlantılar bir sinir hücresinin akson sonu ile diğer sinir hücresinin a) dendriti, b) hücre gövdesi ya da c) aksonu arasında olabilir. Sinir hücreleri arasında sinaptik bölgelerde oluşan haberleşme çoğunlukla nörotransmiterler aracılığıyla gerçekleşir fakat tek haberleşme biçimi bu değildir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bilimin özelliklerinden biri değildir?
Ampirik olmak
|
Sistematik olmak
|
Değişmezlik
|
Nesnellik
|
Genellenebilir olmak
|
20.Soru
İskelet kaslarına sinyal taşıyan sinirlere ne ad verilir?
Otonom sinirler |
Sempatik sinirler |
Parasempatik sinirler |
Somatik motor sinirler |
Visseral duysal sinirler |
Merkezî sinir sisteminden çevre yapılara sinyal taşıyan motor sinirler de iki ana kola ayrılır. İskelet kaslarına sinyal taşıyan sinirlere somatik motor sinirler denir. Organlara sinyal taşıyan sinirlere ise otonom sinirler denir. Otonom sinirler kendi içinde, sempatik ve parasempatik olmak üzere, yine iki ana dala ayrılır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ