ÇOCUK EDEBİYATI VE MEDYA Dersi ÇOCUK EDEBİYATI VE GELİŞİMSEL UYGUNLUK III-12 YAŞ VE SONRASI ÇOCUK EDEBİYATI soru cevapları:

Toplam 37 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Çocuk edebiyatının çocuklar üzerinde ne gibi faydaları
vardır?


CEVAP:

Çocuk edebiyatı çocukların sanat ve estetik
gelişimini destekler; onları geleceğe hazırlar. Ayrıca
çocuklara yaşam ve insan gerçeğine ilişkin duyarlılıkla
kurgulanmış ipuçları sunar; ana dilinin kullanım
olanaklarını sezdirir ve onların yazılı kültürle sağlıklı ve
sürekli iletişim kurabilen bireyler olarak yetişmesine
katkıda bulunur. Çocukların duygusal gelişimini
destekleyerek onlara dünyayı tanıtır; yaşantıları, duyguları
fark etmelerini ve onların ayrımına varmalarını sağlar.


#2

SORU:

12 yaş ve sonrası çocuk edebiyatının genel özellikleri
nelerdir?


CEVAP:

Somut işlemler döneminden soyut işlemler
dönemine adımın atıldığı 12 yaş ve sonrası dönem, aynı
zamanda çocukların yaratıcılıklarının da en üst düzeyde
olduğu dönemdir. Çocuğun ciddi bir öğrenme, keşfetme
çabasında olduğu bu dönem, çocuk gelişimi açısından
değerlendirildiğinde serüven çağı olarak da ifade edilir.
Çocukların bu dönemde bir edebiyat kültürü oluşturmaları
için bilişsel süreçlerini işleten, insan ve yaşam gerçekliğini
sanatçı gözüyle ele alarak değerlendirmelerine olanak
sağlayan eserleri okumaları gerekir.


#3

SORU:

Çocuk edebiyatı türleri nelerdir?


CEVAP:

Masal, fabl, destan, efsane, hikâye öykü, roman,
biyografi, anılar, gezi yazıları, doğa ve fen olaylarını
anlatan yapıtlar, şiirler, çocuk piyesleri, çocuk gazete ve
dergi yazıları çocuk edebiyatı türleri arasında yer alır.


#4

SORU:

Çocuk edebiyatında şiirin yeri nedir?


CEVAP:

Duyguya dayalı bir tür olan şiir; bir dilin en derin
ve güzel yönlerinin ifade edildiği sanat ürünüdür. Şiir,
çocuğun duygu ve düşünce gelişiminin, edebî ve estetik
eğitiminin en önemli ögesidir. Şiir çocukta estetik zevki
geliştirir; hayal gücünün ve yaratıcı düşüncenin gelişimini
destekler; sözcük dağarcığını zenginleştirir; çocuğun
kendini ve başkalarını, kısaca dış dünyayı tanıması için
önemli bir araç konumundadır.


#5

SORU:

Çocuk edebiyatında hikâye ve romanın yeri nedir?


CEVAP:

Edebiyat türleri içinde temel özellikleri
bakımından birbirine benzeyen hikâye ve romanın pek çok
tanımına rastlanmaktadır. Olmuş ya da olması mümkün
olayları anlatan kısa yazıya öykü; uzun yazıya roman
denir.
Çocuk edebiyatı türü olarak roman; çocuğun soyut
işlemler dönemine geçişinden sonra okuyabileceği,
olayların neden ve niçini üzerinde düşünme, aralarında
bağlantılar kurarak, derinlere inerek inceleme fırsatı veren,
hayal gücünü ve yaratıcılıklarını önemli ölçüde geliştiren,
destekleyen edebî bir türdür. Romanlar öykülere göre daha
uzun soluklu, ilişki yumaklarının fazla olduğu eserlerdir.
Hikâye ise hayatın ve insanın içine açılan bir pencere
gibidir. Günlük yaşamda görünen yüzün dışında hayatın
ve insanın farklı yönlerini, arka planda yer alan gerçekleri
yansıtır. Hikâye ve roman çocuklara yaşam deneyimleri
sunar, çeşitli insan tipleri üzerinde düşünmelerine olanak
tanır, toplumun değer yargılarını daha rahat anlamalarına
yardımcı olur. Çocuk öykünmeyle ve özdeşim kurarak
hikâyeden yararlanır. Okuduğu bir hikâyenin kahraman ya
da kahramanlarıyla kurduğu etkileşim, çocuğun yeni
düşsel arkadaşlar edinmesini sağlar. Her hikâyenin
temelinde bir olay vardır. Köyün yanması, deprem, sel
gibi birçok durum belli bir olay dâhilinde değerlendirilir.
İnsanın insanla, doğayla ve çevresiyle ilişkisi hikâyede
sorunu yansıtır.
Yakın çevre ile ilgili hikâye ve romanlarda, çocuk kendine
yabancı olmayan bir çevrede geçen olaylarla karşılaşır. Bu
romanlar, kahramanlarının çoğunlukla çocuk olduğu
eserlerdir. Duygusal hikâye ve romanlar, kız çocukları
tarafından ilgiyle okunan ve çocuğun duygularını harekete
geçiren kitaplardır. Macera hikâye ve romanları, merak
duygusunun ayakta tutulduğu, eylemin çok olduğu
eserlerdir. İyi bir kurgu söz konusu olduğunda her yaştaki
çocuk tarafından zevkle okunan romanlardır. Serüven
romanları; günlük yaşamda her zaman rastlanmayan,
şaşırtıcı, değişik ve esrarlı olayları konu edinen
romanlardır. Bu tür romanlarda olaylar, okuyucuyu
şaşırtacak ve heyecanlandıracak biçimde gelişir.
Hikâyede metin kısadır. Kişiler az sayıda ve belirlidir.
Bunlar her yönüyle değil, olayı ilgilendiren yönüyle
işlenir. Çevre betimlemeleri yalındır. Hikâyede zaman
boyutu önemlidir. Zaman dilimi olarak kısa bir aralıkta
hikâye başlayıp sona erer. Olay gerçek veya gerçeğe yakın
ancak ilginç bir özelliktedir. Olay akışı düzenli, iç içe
geçmeden sürer. Hikâyeye akıcılık kazandıracak konuşma,
iç konuşma veya monologlar kısa ve etkileyici
cümlelerden oluşacak bir özellik taşır


#6

SORU:

Çocuklara yönelik olarak yazılan hikâye ve romanların
taşıması gereken özellikler nelerdir?


CEVAP:

1. Konu; çocukların ilgilerine, hayat tecrübelerine
ve kavrayış güçlerine uygundur.
2. Sade ve gerçekçi bir plana sahiptir.
3. Mantıklı sonuçlarla biten hareketli olaylar yer
alır.
4. Somut, tutarlı, gerçekle örtüşen ayrıntılar içerir.
5. Sıkıcı betimleme ve ruhsal çözümlemelere yer
verilmez.
6. Olaylar; özellikleri iyi anlatılan, gerçeğe uygun
karakterler etrafında gelişir ve sonuçlanır.
7. Olay ve kişiler; gerçek hayatla örtüşen, çocuğu
kuşkuya düşürmeyen özelliktedir.
8. Kısa cümle ve paragraflar ile kısa ve bol
konuşmalara dayalı sürükleyici bir anlatıma
sahiptir.
9. Çocukların seviyesine uygun basit ruh
çözümlemelerine yer verilir.
10. Argodan uzak, yerinde kullanılan güldürücü
sahneler ve konuşmalar içerir.
11. Metinle ilgili güzel ve anlamlı resimleri kapsar.


#7

SORU:

Çocuk edebiyatında biyografinin yeri nedir?


CEVAP:

Biyografi, en eski yazınsal türlerden biridir.
Biyografinin temellerini, mezar taşları ve cenaze
törenlerindeki sözsel ifadeler oluşturmaktadır. Bütün
amaç, ölen kişinin hayattayken yaptıklarını anlatmak,
bazen de kişiyi övmektir. Biyografi; geniş kitleler
tarafından tanınan, bilinen; bilgi, birikim, tutum ve
davranışlarıyla toplumda iz bırakmış kişilerin yaşamlarını
bilgi ve belgelere dayalı olarak anlatan yazın türüdür.
Biyografi kelimesinin Türkçede kullanımı Tanzimat
dönemi ile başlar. “Yaşam Öyküsü” de denilen
biyografiler Eski Türk Edebiyatında “Tercüme-i Hal” ya
da “Hal Tercümesi” şeklinde kullanılmıştır. Çocuk
edebiyatında biyografi denildiğinde, yaşamıyla çocuklara
örnek olabilecek kişilerin yaşam öyküleri akla gelir.


#8

SORU:

Çocuklara yönelik olarak yazılan biyografilerin
taşıması gereken özellikler nelerdir?


CEVAP:

1. Biyografik eserler, çocukların özdeşleşme
duygusunu doyurmaya yarar.
2. Biyografiler, çocuklara başkalarının hayat
kavgalarını, karşılaştıkları sorunlarla nasıl
mücadele ettiklerini anlatır ve çocukları benzer
durumlara karşı hazırlar.
3. Yararlanılan kaynaklar, doğru ve eksiksiz
olmalıdır. Anlatılan kişinin hayatını anlatan
olaylar, görüşlerini ve düşüncelerini yansıtan
açıklamalar sağlam belgelere dayanmalıdır.
4. Çocukların ilgisini çeken biyografiler genellikle
romanlaştırılmış biyografilerdir. İçinde olayların,
bol ve kısa konuşmaların yer aldığı biyografiler
daha ilgi çekici olmaktadır.


#9

SORU:

Çocuklara yönelik olarak yazılan anı, günlük ve gezi
yazılarının çocuk edebiyatındaki yeri ve önemi nedir?


CEVAP:

Anı, kişinin yaşadıkları, gördükleri ve
işittiklerini, üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra
hatırlaması ve bu hatırladıklarını kendi algı ve bakış
açısına göre yazmasıdır. Anı türü çocuklar tarafından
beğeniyle okunan bir türdür. Özellikle 12 yaş itibariyle
çocukların ilgi alanına girmeye başlayan anı türü ile
çocuklar; sanat, edebiyat, bilim vb. alanlarda başarı
kazanmış kişilerin yaşamlarına ve deneyimlerine ortak
olurlar.
Çocukların gelişim düzeyi dikkate alınarak yazılmış anı
türündeki örnek yazılar çocuklardaki merak duygusunu
giderecek nitelikte, sade bir anlatım tarzı benimsenerek
kaleme alınmalıdır.
Yaşanılanların hemen yazılması olarak ifade edilebilecek
günlük ise anıya göre daha subjektif bir özellik gösterir.
Üzerinden zaman geçmediği için yaşananların ya da
gözlenenlerin heyecanı ve duygusallığı da günlüklere
yansır.
Gezi yazısı, anı ve günlük gibi değişik edebiyat türlerine
kaynaklık eden, gezilen görülen yerlerin çok geniş
açılardan anlatıldığı yazı türüdür. Gerçekçi olması ve
belgelere dayanması açısından tarihin ve coğrafyanın
önemli kaynakları arasında yer alır.


#10

SORU:

Çocuk edebiyatında fablların yeri nedir?


CEVAP:

Fabl, kahramanları insana özgü karakter ve
davranışlara sahip hayvan, bitki ve cansızlar olan; kısa,
öğüt veren, başında ya da sonunda öğüt bölümünün yer
almasıyla klasik masaldan ayrılan hikâyelerdir. Kısa
olması, akılda kalıcılığı ve hatırlanmayı kolaylaştırır.
Didaktik bir özellik taşır. Kıssadan hisse vermek esasına
dayanır. Soyut olan kavramların somutlaştırılması,
sembollerle zenginleştirilmesi ve olaya dayalı biçimde
aktarılması, ilgi çekicilik ve akılda kalıcılık, çocukların
hayal dünyalarını zenginleştirme, yaratıcılıklarını
destekleme açısından fabllar çocuk eğitiminde önemli rol
oynar.


#11

SORU:

Halk edebiyatı ürünlerinin çocuk edebiyatı açısından
önemi nedir?


CEVAP:

1. Tekerlemeler, ninniler ve halk şarkıları;
çocukların etkili ve standart bir dili, dilin ses
unsurlarını başarılı bir biçimde kullanabilmelerini
sağlar.
2. Halk edebiyatı ürünleri; geçmişe ait ortak
söyleyiş unsurları olan atasözleri, deyimler,
şiirler ve söyleyiş kalıpları barındırır. Bu
unsurların çocuk tarafından öğrenilmesi ve
kullanılması, toplum ile olan bağları güçlendirir.
3. Halk öyküleri ortak kültür unsurlarının
gelişmesine ve canlı bir biçimde toplum
ilişkilerinde kullanılmasında çocuğa yardımcı
olur.
4. Çocukların kültürel kimliklerini tanımaları ve
farkındalığa sahip olmaları için zemin
oluştururlar.
5. Çocukların hayal güçlerinin zenginleşmesine
katkıda bulunur. Halk edebiyatı içindeki ögelerin
çocukların yaratıcı zekâ ve hayal güçleri
üzerindeki olumlu etkileri, onların yapıcı ve
yaratıcı nitelikler kazanmasını sağlar.
6. Halk edebiyatı ürünlerinin sade dili ve anlatım
özellikleri çocukların anlatım becerileri üzerinde
olumlu etki bırakır.


#12

SORU:

Masalların çocuk edebiyatındaki yeri ve önemi nedir?


CEVAP:

Masallar seslendikleri hedef kitle bakımından
özellikle 0–15 yaş grubuna seslenen edebî metinlerdir. Bu
bakımdan masallar eğitimsel işlevleri, içerikleri açısından
dikkatle seçilmesi ve ele alınması gereken tür olarak
değerlendirilir. Masallar halkın ortak bilincinden doğmuş,
kuşaktan kuşağa sürüp giden, ortaya çıktığı yer ve zaman
bilinmeyen, normal ya da olağanüstü kişilere, olay ve
durumlara yer verilen sözlü halk edebiyatı ürünleridir.
Masallar üslûp özellikleri bakımından da öteki türlerden
ayrılır. Anlatım kısa ve yoğundur. Hayvan masallarında ve
fıkralarda bu yoğunluk üst düzeydedir. Uzun masallarda
ise olaylar çok ve detaylıdır. Masallar oluşumlarına göre
halk masalları ve edebî masallar olmak üzere ikiye ayrılır.
Halk masalları, bir toplum ya da ulusun tarihsel süreç
içinde dilden dile sözlü olarak anlatılan özgün ürünlerdir.
Edebî masallar ise yazarın kendi hayal gücüne dayalı
olarak yazdığı, halk masallarına benzeyen, ilhamını
onlardan alan yapma masallardır. Bu masallarda
kahramanlar genellikle perilerdir ve olaylar da hayal
ülkelerinde geçmektedir.


#13

SORU:

Masalların taşıdığı başlıca özellikler nelerdir?


CEVAP:

1. Masallarda yer ve kişi adları belirgin değildir.
2. Masallar, genellikle anonim eserlerdir. Bunun
dışında bazı batı kaynaklı masallar ile günümüz
yazarlarının kaleme aldığı yazılı ürünler de
vardır.
3. Türk masallarının uygun bölümleri arasında
tekerlemeler yer alır. Bu tekerlemelerin bazıları
masalın başında, bazıları masalın ara
bölümlerinde, bazıları da sonunda yer alır.
4. Masallarda iyilik-kötülük, güzellik-çirkinlik,
zenginlik-yoksulluk gibi bazı ahlaki kavramlar
karşıtlarıyla birlikte ele alınmaktadır.
5. Masallar genellikle mutlu son ile biter.
6. Masalların öğretici özellikleri vardır.
7. Türk masallarında edilgen kahramanlar yok
gibidir. Hayata karşı boynu bükük, kolay
yönlendirilebilen tiplere rastlanmaz.


#14

SORU:

Masalların çocuk edebiyatı açısından taşıması gereken
özellikler nelerdir?


CEVAP:

Masallar; çocuğu gerçek dünyadan koparmamalı,
estetik duygular aşılamalı, sanat zevki uyandırmalı, ulusal
ve evrensel değerlere yönlendirmeli, doğru ile yanlış
ayrımını yapmaya olanak tanımalı, bakış açısında yeni
ufuklar açabilmeli, yaşamın gerçekliğinden izler taşımalı,
düş gücünü geliştirici bir yapıda olmalıdır.


#15

SORU:

Destan ve efsanelerin çocuk edebiyatındaki yeri ve
önemi nedir?


CEVAP:

Masalımsı, masalla gerçek arası anlatı türlerinden
olan destanlar, Fransızcada “Epope” terimiyle karşılanan
mitolojik yaratımlardır. Destanlar, milletlerin din, fazilet
ve millî kahramanlık maceralarının manzum hikâyesidir.
Destanlar, o milletin yaşayış ve davranış biçimlerini
olduğu kadar ortak değerler sistemini ve toplumsal
kurallarını da aktarır. Toplumların hayatlarında derin izler
bırakan olayların ele alındığı bu türde mitolojik unsurlar
yer alır.
Doğal ve yapay olmak üzere iki çeşit destan vardır.
Bunlardan doğal destan, toplumun yarattığı ürünlerdir.
Eski zamanlarda tarihsel ve toplumsal olaylara mitosların
da karışımıyla dilden dile, kuşaktan kuşağa geçerek
oluşmuşlardır. Yapma destanlar ise yakın zamanlardaki bir
tarihsel olayın bir şair tarafından destan kuralları
gözetilerek yazılmasıyla oluşan destanlardır.
Masallar, halk hikâyeleri, bilmeceler, destanlar, atasözleri
ve efsaneler ulusların hafızasında yüzyıllarca yaşayarak
ağızdan ağıza anlatılan ve sonradan yazıya geçirilen
folklorik malzeme ürünleridir. Yaşayan folklorik malzeme
ürünlerinden olan efsaneler, bağlı oldukları ulusların en
önemli kültür hazinelerinden birini oluşturur.
Çocuk edebiyatında önemli bir yeri olan efsane, halkın
hayal gücünden doğan, yüzyıllarca ağızdan ağıza dolaşıp
olgunlaşan; tabiat, tarih, din ve olağanüstü varlıkların
yarattığı olayları konu alan hikâyelerdir. Olağanüstü
olaylara yer vermeleri bakımından masal ile benzeşen
ancak inandırıcı unsurları daha fazla olması nedeniyle
masala göre daha gerçekçi unsurlar barındıran efsaneler bu
bakımdan roman ve hikâyeye daha yakın bir türdür.
Mit ile efsane arasında da benzerlikler kurulabilir.
Efsaneler bir bakıma mitlerin modernleşmiş hâli olarak
düşünülebilir. Her ikisi de anlatıcılar ve dinleyiciler
tarafından gerçek olarak kabul edilir. Mitler her zaman
kutsallık taşırken efsanelerde her zaman bu geçerli
değildir. Mitlerde tanrılar ve yarı tanrılar, efsanelerde ise
tarihî ve yarı tarihî kahramanlar vardır. Efsane ile masal
türleri karşılaştırıldığında gerçeklik açısından bir farklılık
göze çarpmaktadır.


#16

SORU:

Bilmece ve tekerlemelerin çocuk edebiyatındaki yeri ve
önemi nedir?


CEVAP:

Bir şeyin adını söylemeden, bazı özelliklerini
üstü kapalı bir şekilde anlatarak onun ne olduğunu bilmeyi
dinleyen ve okuyana bırakan oyun, eğlence olarak
tanımlanan bilmece, Türk halk edebiyatının önemli
ürünlerinden biridir. Bilmeceler, hem biçim hem deyiş
olarak özleştirilmiş söz yaratmalarıdır. Şiirsel çağrışımlı
anlatımları, bilmecelerin oldukları gibi bozulmadan
günümüze kadar gelmelerini sağlamıştır.
Çocukların bilginin temel çerçevesini görmeleri, önemli
bilgiyi önemsizden ayırt edebilme becerisi kazanmaları ve
geliştirmeleri, sunulan bilgiden yola çıkarak onu daha ileri
noktalara taşımada ve problemi çözüme ulaştırmada
bilmecelerden yararlanılmaktadır.
Ses ve kelime benzerliğinden faydalanılarak meydana
getirilen yarı anlamlı, yarı anlamsız, hoş söyleyişli
cümleciklere veya sözlere tekerleme denir. Daha çok
bilmece, âşık şiiri, masal, ninni, oyun, halk hikâyesi, halk
tiyatrosu gibi pek çok halk edebiyatı ve folklor türünün
içinde yer almasından dolayı tekerlemeler; şekil, konu,
içerik ve işlevleri bakımından sınırları tam ve kesin olarak
çizilememiş ancak içeriğindeki çocuksu üsluptan dolayı
çocuk folkloru ürünlerinde göze çarpan, halk edebiyatı
ürünleridir.
Tekerlemeler özelliklerine göre çeşitli türlere ayrılır:
Masal tekerlemeleri; seyirlik oyunların gösteriminde
söylenen tekerlemeler (Karagöz, orta oyunu, meddah);
mektup tekerlemeleri; tören tekerlemeleri; halk hikâyesi
tekerlemeleri; dua, dilek, niyet tekerlemeleri; çeşitli
konularla ilgili tekerlemeler, oyun tekerlemeleri.


#17

SORU:

Fıkraların çocuk edebiyatındaki yeri ve önemi nedir?


CEVAP:

Halk edebiyatı anlatı türlerinden biri de fıkradır.
Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayların, hayat
sahnelerinin işlendiği kısa anlatı türüdür. Türk
edebiyatında fıkra türünün en yaygın örneği Nasreddin
Hoca fıkralarıdır. Halkımızın mizah gücünü, düşünce
anlayışını, kültürel yapısını Nasreddin Hoca fıkralarında
görmek mümkündür.


#18

SORU:

Çocuk edebiyatı, çocuğu ve çocukluk dönemini temel alarak çocuk gerçekliğini yansıtan ve onun sanat, estetik bakımından gelişimini destekleyen; çocuğu geleceğe hazırlayan; çocuğun duygu, düşünce ve hayal dünyasına uygun bir edebiyata ne ad verilir?


CEVAP:

Çocuk edebiyatı, çocuğu ve çocukluk dönemini temel alarak çocuk gerçekliğini yansıtan ve onun sanat, estetik bakımından gelişimini destekleyen; çocuğu geleceğe hazırlayan; çocuğun duygu, düşünce ve hayal dünyasına uygun bir edebiyata çocuk edebiyatı denir.


#19

SORU:

Çocuk edebiyatı ürünlerinin özellikleri nasıl olmalıdır?


CEVAP:

Çocuk edebiyatı ürünleri; çocukların hayal, duygu, düşünce, yetenek ve zevklerine seslenen, onları eğlendiren, eğiten sözlü ve yazılı edebiyat ürünlerini kapsamaktadır.


#20

SORU:

Çocuk edebiyatı kaç döneme ayrılır?


CEVAP:

Çocuk edebiyatı; okul öncesi dönem (0–6), okul dönemi (7–11) ve yetişkinlik dönemi (12–16) olmak üzere üç dönemde değerlendirilir.


#21

SORU:

0–16 yaşları arasındaki çocuk edebiyatı ürünleri nasıldır?


CEVAP:

0–16 yaşları arasındaki çocukların duygu ve düşüncelerine seslenen yazılı ve sözlü ürünler çocuk edebiyatı ürünleri olarak adlandırılır.


#22

SORU:

12 yaş sonrası dönemdeki çocuklar ne tür okuma yapma eğilimindedirler?


CEVAP:

Somut işlemler döneminden soyut işlemler dönemine adımın atıldığı 12 yaş ve sonrası dönem, aynı zamanda çocukların yaratıcılıklarının da en üst düzeyde olduğu dönemdir. Bu dönemde çocuklar, yetişkinlerin okuduğu eserleri okumaya başlarlar. Bu dönemde çocuklar bilgi edinmek için okurlar. Metinde sunulan fikirleri analiz eder ve eleştirel olarak fikirler üzerine düşünürler. Okuduklarına eleştirel bakış açısıyla yaklaşarak gerçekler üzerine kendi fikirlerini oluşturmaya çalışırlar. Farklı amaçlarla farklı şekillerde yazma eğilimleri de vardır.


#23

SORU:

Çocuk edebiyatında türleri yazınız.


CEVAP:

Çocuk edebiyatında türler oldukça geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Masal, fabl, destan, efsane, hikâye öykü, roman, biyografi, anılar, gezi yazıları, doğa ve fen olaylarını anlatan yapıtlar, şiirler, çocuk piyesleri, çocuk gazete ve dergi yazıları bunlar arasında yer alır.


#24

SORU:

Çocuk edebiyatı tüleri kaça ayrılır?


CEVAP:

Edebî türler; olaya dayalı türler (hikâye, roman, tiyatro eseri, masal, efsane, destan, fabl, anı ve gezi yazısı), düşünceye dayalı türler (makale, deneme, söyleşi, fıkra, eleştiri, inceleme) ve duyguya dayalı türler (şiir) olmak üzere üç başlık altında değerlendirilebilir.


#25

SORU:

konularına göre şiirleri açıklayınız.


CEVAP:

Konularına göre şiirler; lirik, didaktik, epik, pastoral, satirik olmak üzere beş temel gruba ayrılır. Hayal gücünün ağırlık kazandığı ve bireysel duyguların dile getirildiği şiirler lirik; öğretici niteliği bulunan, yani duyguyu değil de, düşünceyi konu edinen şiirler didaktik; konusunu kahramanlık ve olağanüstülükten alanlar epik; bir kimseyi, bir düşünceyi, bir durumu açık ya da kapalı biçimde, iğneli bir dille yeren şiirler satirik; konusunu kahramanlık ve olağanüstülükten alan şiir türü ise epiktir.


#26

SORU:

Çocuk şiirlerinin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Seslerin, ritimlerin, uyumların kaynaşmasıyla çocuklar üzerinde güçlü duyguları, izlenimleri, coşkuları canlandırma ve etkileme sanatı olan çocuk şiirlerinin belli başlı özellikleri şu şekilde sıralanabilir (Ciravoğlu, 1997):

1. Yoğun bir hayal gücü ve duygusallık gözlenir.

2. Ahenklidir ve bir vezin kullanılır. Düz yazıya göre daha sanatlıdır.

3. Dili akıcıdır, bu da akılda kalıcılığı ve ezberleme kolaylığını beraberinde getirir.

4. Konuları, genellikle yaşama sevinci ve coşku içerir.


#27

SORU:

Millî Edebiyat Akımı sürecinde çocuk şiirleriyle ilgilenen şairlerimiz hangileridir?


CEVAP:

Cumhuriyet’in ilânından hemen önceki dönemde, Millî Edebiyat Akımı sürecinde çocuk şiirleriyle ilgilenen şairlerimiz arasında; Ziya Gökalp “Kızıl Elma, Yeni Hayat, Altın Işık”, Ali Ekrem Bolayır “Çocuk Şiirleri, Şiir Demeti”, Fuad Köprülü “Mektep Şiirleri” adlı eseriyle yer almıştır. 1930’dan sonra ise Faruk Nafiz Çamlıbel (Akıncı Türküleri), Yusuf Ziya Ortaç (Kuş Cıvıltıları), Hasan Âli Yücel (Sizin İçin), Mehmet Necati Öngay (Çocuk Şiirleri, Çocuklara Sevgi Şiirleri, Sevgi Bahçesi), Hıfzı Tevfik Gönensay (Oğuz Destanı), Halide Nusret Zorlutuna (Yurdumun Dört Bucağı), Mümtaz Zeki Taşkın (Çocuklarımıza Resimli Şiirler) çocuklar için şiirler kaleme alan isimler arasında yer almıştırç


#28

SORU:

Çocuk edebiyatı türü olarak romanın özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Çocuk edebiyatı türü olarak roman; çocuğun soyut işlemler dönemine geçişinden sonra okuyabileceği, olayların neden ve niçini üzerinde düşünme, aralarında bağlantılar kurarak, derinlere inerek inceleme fırsatı veren, hayal gücünü ve yaratıcılıklarını önemli ölçüde geliştiren, destekleyen edebî bir türdür.


#29

SORU:

Çocuk hikâye ve romanlarının başlıca özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Çocuk hikâye ve romanlarının başlıca özellikleri şunlardır (Oğuzkan, 2010; Yardımcı ve Tuncer, 2002): 1. Konu; çocukların ilgilerine, hayat tecrübelerine ve kavrayış güçlerine uygundur. 2. Sade ve gerçekçi bir plana sahiptir. 3. Mantıklı sonuçlarla biten hareketli olaylar yer alır. 4. Somut, tutarlı, gerçekle örtüşen ayrıntılar içerir. 5. Sıkıcı betimleme ve ruhsal çözümlemelere yer verilmez. 6. Olaylar; özellikleri iyi anlatılan, gerçeğe uygun karakterler etrafında gelişir ve sonuçlanır. 7. Olay ve kişiler; gerçek hayatla örtüşen, çocuğu kuşkuya düşürmeyen özelliktedir. 8. Kısa cümle ve paragraflar ile kısa ve bol konuşmalara dayalı sürükleyici bir anlatıma sahiptir. 9. Çocukların seviyesine uygun basit ruh çözümlemelerine yer verilir. 10. Argodan uzak, yerinde kullanılan güldürücü sahneler ve konuşmalar içerir. 11. Metinle ilgili güzel ve anlamlı resimleri kapsar.


#30

SORU:

Günlük yaşamda her zaman rastlanmayan, şaşırtıcı, değişik ve esrarlı olayları konu edinen romanlara ne ad verilir?


CEVAP:

Serüven romanları; günlük yaşamda her zaman rastlanmayan, şaşırtıcı, değişik ve esrarlı olayları konu edinen romanlardır.


#31

SORU:

Sanatçının hayal ürünü olabileceği gibi folklordan esinlenerek de oluşturulabilen romanlara ne ad verilir?


CEVAP:

Güldürücü hikâye ve romanlar; sanatçının hayal ürünü olabileceği gibi folklordan esinlenerek de oluşturulabilen romanlardır.


#32

SORU:

çocuk hikâye ve romanlarında dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir?


CEVAP:

Çocuk hikâye ve romanlarında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır (Kıbrıs, 2000): 1. Konular çocukların ilgilerine, yaşam deneyimi ve kavrayış güçlerine uygun olmalıdır. 2. Çocuğun izleyebilme gücüne uygun bir planı olmalı; giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinin mantıklı bir sıra izlemesine özen gösterilmelidir. 3. Yaş ve ilgi alanı olarak çocuklar için sakıncalı konuların işlendiği kitaplar olmamalıdır. 4. İşlenen olaylar çok karmaşık olmamalı, çocukta ilgi ve yazınsal beğeni oluşturan olay ve durumlara yer verilmelidir. 5. Bölümler ve paragraflar çok uzun olmamalı, anlatım ve betimlemeden çok konuşmalara yer verilmiş olmalıdır. 6. Betimlemeler canlı olmalı, ruh çözümlemelerine gereğinden çok yer verilmemelidir. 7. Resimler düzeye uygun olmalıdır. 8. Güldürü ögesi dozunda tutulmalıdır. 9. Anlatılan kişiler ve olaylar çocuğun aklını karıştıran, dünyasıyla çelişen nitelikte olmamalıdır. 10. İlginin canlı tutulması için olayların sürükleyici yanlarına ağırlık verilmelidir


#33

SORU:

Çocuk edebiyatında roman türünde eser veren yazarlarımızı ve başlıca eserlerini yazınız.


CEVAP:

Mahmut Yesari “Bağrıyanık Ömer”, Nimet Rakım Çalapala “87 Oğuz”, Huriye Öniz “Köprüaltı Çocukları”, İskender Fahrettin Sertelli “Tahtları Deviren Çocuk”, Cahit Uçuk “Türk İkizleri”, İsmail Uyaroğlu “Bir Liranın İki Günü”, Talip Apaydın “Toprağa Basınca”, Işıl Özgentürk “Kuş Ne Yana Öter”, Abdullah Ziya Kozanoğlu “Kızıltuğ, Atlı Han, Türk Korsanları, Gültekin”, Muzaffer İzgü “Küçük Arı, Büyük Arı, Can Dayım, Uzay Dolmuşu Kalkıyor”, Kemalettin Tuğcu “Sokak Çocuğu, Ahretlik, Yetim Malı, Kimsesiz Çocuklar, Anasının Kuzusu, Köyden Gelen Yabancı, Zavallı Çocuk, Ana Hakkı”, Mehmet Seyda “Bir Gün Büyüyeceksin, Çikolata, Düşleme Oyunu”, Gülten Dayıoğlu “Fadiş, Dört Kardeştiler, Yurdumu Özledim, Ben Büyüyünce”. Hüseyin Rahmi Gürpınar “Gulyabani”, Yakup Kadri Karaosmanoğlu “Hep O Şarkı”, Reşat Nuri Güntekin “Miskinler Tekkesi”, Halide Nusret Zorlutuna “Büyükanne”, Şükûfe Nihal “Domaniç Dağlarının Yolcusu”


#34

SORU:

Çocuk edebiyatında hikâye yazarlarımız ve başlıca eserleri nelerdir?


CEVAP:

Ömer Seyfettin’in dışında Çocuk edebiyatında hikâye yazarlarımız ve başlıca eserleri şunlardır: Reşat Nuri Güntekin “Tanrı Misafiri”, Talip Apaydın “O Güzel İnsanlar, Yangın”, Işıl Özgentürk “Hayat Okulu”, Gülten Dayıoğlu “Suna’nın Serçeleri”, Cahit Uçuk “Kırmızı Mantarlar, Unutulmaz Gezi, Ormanın Küçük Meleği”, Muzaffer İzgü “Yumurtadan Çıkan Öğretmen, Ekmek Parası, Anneannem Askere Gidiyor, Hokus Pokus”, Aka Gündüz “Türk Kalbi, Hayattan Hikâyeler, Kurbağacık”


#35

SORU:

Biyografi nedir? Açıklayınız.


CEVAP:

Biyografi; geniş kitleler tarafından tanınan, bilinen; bilgi, birikim, tutum ve davranışlarıyla toplumda iz bırakmış kişilerin yaşamlarını bilgi ve belgelere dayalı olarak anlatan yazın türüdür. Tarihsel gerçekliğe uygun ve belgelere dayalı olması biyografinin önemini yazınsal türler içinde bir adım daha öne çıkarmaktadır. 


#36

SORU:

Biyografik eserlerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Biyografik eserler kendilerine özgü bazı özellikler taşırlar. Bu özellikleri şu şekilde ifade edebiliriz (Oğuzkan, 2010): 1. Biyografik eserler, çocukların özdeşleşme duygusunu doyurmaya yarar. 2. Biyografiler, çocuklara başkalarının hayat kavgalarını, karşılaştıkları sorunlarla nasıl mücadele ettiklerini anlatır ve çocukları benzer durumlara karşı hazırlar. 3. Yararlanılan kaynaklar, doğru ve eksiksiz olmalıdır. Anlatılan kişinin hayatını anlatan olaylar, görüşlerini ve düşüncelerini yansıtan açıklamalar sağlam belgelere dayanmalıdır. 4. Çocukların ilgisini çeken biyografiler genellikle romanlaştırılmış biyografilerdir. İçinde olayların, bol ve kısa konuşmaların yer aldığı biyografiler daha ilgi çekici olmaktadır.


#37

SORU:

Anı türünü açıklayınız.


CEVAP:

Anı, kişinin yaşadıkları, gördükleri ve işittiklerini, üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra hatırlaması ve bu hatırladıklarını kendi algı ve bakış açısına göre yazmasıdır. Ortaya konan farklı uzunluktaki nesir metinlerine de anı denilmektedir.