TEMEL İDARE HUKUKU Dersi İdare Hukukununun Temel Kavramları ve İlkeleri soru cevapları:

Toplam 54 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Genel anlamda idare ne demektir?


CEVAP: Genel anlamda idare, belli bir amacın gerçekleştirilmesi için kurulan örgüt veya bu amaca ulaşmak için yürütülen planlı insan faaliyeti demektir. Bu anlamda idare, hem bir örgütü hem de bu örgütün faaliyetlerini ifade eder. İdare olgusu beşerî faaliyetin her alanında görülür. Açıkçası nerede belli bir amacın gerçekleşmesi için yapılan bir insan faaliyeti varsa orada bir idare vardır.

#2

SORU: Kamu idaresi ile özel idareler arasındaki farklılıklar nelerdir?


CEVAP: • Amaçları farklıdır. Kamu idaresinin amacı kamu yararıdır. Özel idarelerin amacı ise özel yarar, yani kâr elde etmektir. • Kamu idareleri, kamu yararı amacını gerçekleştirebilmek için, kamu gücüyle donatılmışlardır. Oysa özel idareler, kamu gücüne sahip değildirler. • Kamu idareleri, özel kişiler karşısında üstün konumdadırlar. Özel kişilerin rızaları hilafına onlar hakkında işlem yapabilirler. Oysa özel idareler ile özel kişiler arasında eşitlik ilkesi geçerlidir. • Kamu idaresinin kuruluşu ve çalışması kanunlarla düzenlenmiştir. Kamu idaresi alanında kanuna bağlılık ilkesi geçerlidir. Buna karşılık özel idarelerin kuruluş ve faaliyetlerinde kural olarak serbestlik ilkesi geçerlidir.

#3

SORU: İdari fonksiyon nasıl tanımlanır?


CEVAP: İdari fonksiyon, devletin yasama ve yargı fonksiyonu ile yürütme organının siyasi fonksiyonu dışında kalan toplumun günlük yaşamını sürdürmek, dolayısıyla kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla devlet ve diğer kamu tüzel kişileri tarafından yürütülen fonksiyondur.

#4

SORU: İdari fonksiyonun özellikleri nelerdir?


CEVAP: • İdari fonksiyonun amacı kamu yararını gerçekleştirmektir. • İdari fonksiyonun konusu, kamu hizmetleridir. • İdari fonksiyon, idari işlem ve eylemlerle yürütülür. • İdari fonksiyon, kamu gücü kullanılarak yerine getirilir. • İdari fonksiyon, süreklidir. • İdari fonksiyon kendiliğinden harekete geçer. • İdari fonksiyon bireylerle doğrudan doğruya ilgilidir.

#5

SORU: Dar anlamda idare hukuku ne demektir?


CEVAP: Dar anlamda idare hukuku ise idarenin kuruluş ve işleyişine uygulanan kamu hukuku kurallarının bütünüdür. Bu anlamda idare hukuku kuralları, özel hukuk kurallarından farklı, özel hukuk kurallarını aşan birtakım kurallardan oluşur. Dar anlamda idare hukuku, idare organına ve fonksiyonuna uygulanan özel hukuk kurallarından farklı olan kurallar bütünü olarak tanımlanır.

#6

SORU: İdare hukukunun özellikleri nelerdir?


CEVAP: İdare hukuku genç bir hukuk dalıdır. İdare hukuku tedvin edilmemiş bir hukuk dalıdır. İdare hukuku, büyük ölçüde içtihadi bir hukuk dalıdır. İdare hukuku bağımsız bir hukuk dalıdır. İdare hukuku statüsel niteliktedir. İdare hukuku işlemleri tek taraflıdır. İdare hukukundan doğan uyuşmazlıklar idari yargıda karara bağlanır.

#7

SORU: İdare hukukunun asıl kaynakları nelerdir?


CEVAP: İdare hukukunun asli kaynakları; Anayasa, kanun, kanun hükmünde kararname, uluslararası antlaşma, tüzük ve yönetmeliklerdir.

#8

SORU: İdare hukukunun yardımcı kaynakları nelerdir?


CEVAP: İdare hukukunun yardımcı kaynakları ise yargısal içtihatlar ve doktrin olmak üzere ikiye ayrılır.

#9

SORU: Yargısal içtihatlar ne demektir?


CEVAP: İdare hukukunda çok önemli bir kaynak vazifesi görürler. İçtihat, örnek alınan mahkeme karar› demektir. Hâkimler, karar verirken çoğunlukla zorunlu olmamakla birlikte, önlerindeki davada yepyeni bir karar vermek, yepyeni bir çözüm bulmak yerine, aynı konuda kendilerinin verdiği eski kararları veya başka mahkemelerin kararlarını örnek alırlar. İdare mahkemeleri, özellikle Danıştay kararlarını örnek alırlar. Yani Danıştay kararları içtihat oluşturur. Yargısal içtihatlar (içtihadı› birleştirme kararları dışında), yardımcı kaynaktırlar. Bu şu anlama gelir ki, hâkim isterse bu içtihatlardan yararlanabilir. Bunlar bağlayıcı değildir. Hâkim istiyorsa başka türlü karar verebilir. Ancak başka türlü karar verirse kararı Danıştay tarafından bozulabilir.

#10

SORU: Doktrin ne demektir?


CEVAP: Doktrin (öğreti), idare hukukunun yardımcı kaynaklarının ikincisidir. İdare hukuku doktrini, idare hukuku alanında çalışan bilim adamlarının görüş ve düşünceleridir. Bu görüş ve düşünceler, çeşitli kitap ve makalelerde yayınlanır. Doktrinin bir bağlayıcılığı yoktur. İdari yargı hâkimleri doktrine uymak zorunda değildir. Ancak istiyorlarsa, karışık bir problemi kendileri çözmek yerine, bu konuda idare hukuku bilim adamlarının önerdikleri çözümden yararlanabilirler.

#11

SORU: Hukuk Devleti ne demektir?


CEVAP: Hukuk devleti, en kısa tanımıyla faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarına hukuki güvenlik sağlayan devlet demektir.

#12

SORU: Hukuk devletinin genel gerekleri nelerdir?


CEVAP: Hukuk devleti, hukuka bağlı olan devlet demek olduğuna ve devlet de yasama, yürütme ve yargı organlarından oluştuğuna göre, hukuk devletinin üç temel gereği vardır: • Yasama organı hukuka bağlı olmalıdır. • Yargı organı hukuka bağlı olmalıdır. • Yürütme organı hukuka bağlı olmalıdır.

#13

SORU: Hukuk devletinin özel gerekleri nelerdir?


CEVAP: • İdarenin bütün eylem ve işlemleri yargı denetimine tabi olmalıdır. • Hâkimler bağımsız ve teminatlı olmalıdır. İdari faaliyetler önceden bilinebilir olmalıdır. • İdarenin mali sorumluluğu mevcut olmalıdır. • İdari faaliyetler önceden bilinebilir olmalıdır. • İdarenin mali sorumluluğu mevcut olmalıdır. Hukuk devleti ilkesinin tam olarak gerçekleşebilmesinin daha pek çok şartının bulunduğu söylenebilir. Hak arama hürriyeti, kanuni hâkim güvencesi, masumluk karinesi, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi, ceza kanunlarının geçmişe yürümemesi, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kullanılamaması, ceza sorumluluğunun şahsi olması, ceza yargılamasının aleni olması, adil yargılanma hakkı, dilekçe hakkı, etkili başvuru hakkı, bilgi edinme hakkı, dinlenilme hakkı gibi.

#14

SORU: Hâkimlerin bağımsız ve teminatlı olması ne demektir?


CEVAP: Hukuk devleti ilkesi, idarenin eylem ve işlemlerinin yargı organları tarafından denetlenmesini gerektirmektedir. Ancak bu denetimin sözde kalmaması için, denetimi yapan mahkemelerin idareden bağımsız olmaları gerekir. O hâlde, hukuk devleti ilkesinin bir şartının da mahkemelerin bağımsızlığı ilkesi olduğunu söyleyebiliriz. Anayasa’mızın 138’inci maddesinin ikinci fıkrasına göre, hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz (m.138/2). Keza, Anayasa’mızın 139’uncu maddesinde hakimlerin görevlerini hiçbir şeyden çekinmeden yerine getirebilmeleri amacıyla hakimlik teminatı kabul edilmiştir.

#15

SORU: İdari faaliyetlerin önceden bilinebilir olması ne demektir?


CEVAP: Hukuk devleti ilkesinin idare bakımından diğer bir gereği de idari faaliyetlerinin belirliliği ilkesidir. Hukuk devletinde idarenin eylem ve işlemlerinin idare edilenler tarafından önceden tahmin edilebilir olması gerekir. İdare takdir yetkisine sahip olduğu alanlarda dahi tam bir serbestiye sahip değildir. İdare bu yetkisini tüzük ve yönetmelik gibi genel kurallarla düzenlemek ve bu düzenlemelere uymak zorundadır. Buna, düzenli idare ilkesi denir. Keza, idari faaliyetlerin belirliliği ilkesi nedeniyle idarenin, istikrar kazanmış uygulamalarından vazgeçmemesi gerekir. Aynı şekilde, hukuk devletinde idare, kişilerin kazanılmış haklarına saygı göstermelidir.

#16

SORU: İdarenin mali sorumluluğunun mevcut olması ne demektir?


CEVAP: İdarenin mali sorumluluğu mevcut olmalıdır. Nihayet hukuk devleti ilkesi, idarenin mali sorumluluğu ilkesini de gerektirir. Bir devlete hukuk devletidir diyebilmek için bu devletin idaresinin eylem ve işlemleriyle kişilere verdiği zararları tazmin etmesi gerekir. Anayasa’mız bu ilkeyi açıkça kabul etmiştir. Anayasa’mızın 125’inci maddesinin son fıkrasına göre, idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. O hâlde devlet idaresi, hukuka aykırı eylem ve işlemleriyle kişilere zarar vermişse bunları ödemekle yükümlüdür. İdare bu yükümlülüğünü kendiliğinden yerine getirmiyorsa mahkemeler, idareyi verdiği zararları tazmin etmeye mahkûm ederler. Dolayısıyla, Türkiye’de hukuk devletinin bir gereği olan idarenin mali sorumluluğu ilkesi gerçekleşmiştir.

#17

SORU: Kanuna Dayanma İlkesi ne demektir?


CEVAP: İdarenin, yasama organı tarafından önceden kanunla düzenlenmiş bir alanda faaliyette bulunmasına kanuna dayanma ilkesi denir. Yani, idarenin düzenleme yetkisinin kanundan kaynaklanan, kanunu izleyen bir yetki olduğu söylenir. Hukukumuzda kanuna dayanma ilkesinin sadece iki adet istisnası vardır. Birinci olarak, cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan sıkıyönetim ve olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamelerinin kanuna dayanma zorunluluğu yoktur (Anayasa, m.121). İkinci olarak, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin kuruluş ve çalışma esaslarının düzenlendiği Cumhurbaşkanlığı kararnamesi de kanuna dayanmak zorunda değildir. Bu iki tür kararname, Türkiye’de yürütme organının istisnaen sahip olduğu asli düzenleme yetkisinin iki örneğidir.

#18

SORU: Kanuna Aykırı Olmama İlkesi ne demektir?


CEVAP: İdarenin eylem ve işlemleri kanuna aykırı olmamalıdır. İdarenin eylem ve işlemleri kanunun çizdiği sınırlar içinde olmak zorundadır. İdarenin eylem ve işlemlerinin bu niteliği 1982 Anayasası’nın 8’inci maddesinde yürütme yetkisi ve görevi Anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir denilerek ifade edilmiştir.

#19

SORU: Merkezden yönetim ilkesi ne demektir?


CEVAP: Merkezden yönetim, kamu hizmetlerinin, devlet yani merkezî idare tarafından yürütülmesidir. Örneğin Türkiye’de güvenlik, sağlık ve ilköğretim kamu hizmetleri merkezden yönetim ilkesine göre yürütülmektedir. Bu hizmetleri yürütmek amacıyla İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı kurulmuştur. Bu Bakanlıklar bu hizmetleri, kendi adlarına değil, devlet adına yürütürler. Bu Bakanlıkların kullandıkları yetki de devlet yetkisidir.

#20

SORU: Merkezden yönetimin başlıca özellikleri nelerdir?


CEVAP: • Merkezden yönetimde tek bir tüzel kişilik vardır. O da devlet tüzel kişiliğidir. • Devlet, yani merkezî idare, kamu hizmetlerini konularına göre bölerek bakanlıklar şeklinde örgütlemiştir. • Kamu hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli olan gelir ve giderler merkezî bütçede toplanır. • Vatandaşlara sunulacak kamu hizmetleri bir merkezde, yani başkentte planlanır ve düzenlenir. Karar alma yetkisi başkentte oturan birtakım merkezî yetkililere aittir. Sorumluluk da onlardadır. • Merkezî idarenin bir taşra teşkilatı vardır. Ancak taşra teşkilatı merkezin bir uzantısı konumundadır. Taşradaki görevliler, merkezin emir ve talimatlarıyla bağlıdır. • Merkezî idare, çeşitli bakanlıklara, bakanlıklar da başkent teşkilatı ve taşra teşkilatı olmak üzere değişik birimlere ayrılmış olsa da, merkezî idare bir bütündür. Zira merkezî idare içindeki bütün görevliler hiyerarşik bir düzen içinde sıralanmıştır. Bu hiyerarşi, merkezî idarenin bütünlüğünü sağlar.

#21

SORU: Yetki genişliği ilkesi ne demektir?


CEVAP: Yetki genişliği ilkesi, merkezî idarenin taşra teşkilatının başındaki amirlerin, yani valilerin, merkeze danışmadan, merkezden emir ve talimat beklemeksizin, kendi başlarına merkez adına karar alabilmeleri demektir.

#22

SORU: Yerinden yönetim ilkesi ne demektir?


CEVAP: Yerinden yönetim veya daha doğru bir tabirle adem-i merkeziyet, bazı kamu hizmetlerinin devlet dışındaki kamu tüzel kişileri tarafından yürütülmesi demektir. Diğer bir ifadeyle yerinden yönetim (adem-i merkeziyet) ilkesi, merkezden yönetim ilkesinin tersine, kamu hizmetlerinden bir bölümünün merkezî idare teşkilat› (devlet tüzel kişiliği) ve hiyerarşisi dışında yer alan kamu tüzel kişileri tarafından yürütülmesini öngören bir ilkedir.

#23

SORU: Yerinden yönetimin varlık şartları nelerdir?


CEVAP: • Bir kuruluşun yerinden yönetim kuruluşu olabilmesi için her şeyden önce merkezî idareden ayrı bir kamu tüzel kişiliğine sahip olması gerekir. Örneğin iller ve ilçeler, yerinden yönetim kuruluşu değildir; çünkü devletten ayrı bir tüzel kişilikleri yoktur. • Bir kuruluşun yerinden yönetim kuruluşu olabilmesi için personel bağımsızlığına sahip olması gerekir. Yöneticileri merkezî idare tarafından atanan bir kuruluşu, yerinden yönetim kuruluşu olarak kabul edilemez. • Bir kuruluşun yerinden yönetim kuruluşu olabilmesi için mali bağımsızlığa, yani kendine has gelir kaynaklarına ve bütçeye sahip olması gerekir. • Bir kuruluşun yerinden yönetim kuruluşu olabilmesi için, bu kuruluşun üzerinde hiyerarşi denetiminin bulunmaması gerekir.

#24

SORU: Yerinden yönetim kaça ayırılır?


CEVAP: Yerinden yönetim, yani adem-i merkeziyet, yer ve hizmet yönünden yerinden yönetim olmak üzere ikiye ayrılır. • Yer Yönünden Yerinden Yönetim (Mahallî Adem-i Merkeziyet): Mahallî İdareler (Yerel Yönetimler: Mahallî idareler; il, belediye veya köy gibi belli yerlerde oturanların, mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere, merkezî idarenin dışında, devletten ayrı tüzel kişilikleri bulunan, belli bir özerkliğe sahip olan, karar organları seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir. • Hizmet Yönünden Yerinden Yönetim (Hizmet Adem-i Merkeziyeti): Hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşları, uzmanlık isteyen, merkezî idare tarafından yürütülmesi uygun görülmeyen, bazı kamu hizmetlerini yürüten, devletten ayrı tüzel kişilikleri bulunan, belli bir özerkliğe sahip olan kamu kuruluşlarıdır.

#25

SORU: Hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşlarının özellikleri nelerdir?


CEVAP: • Hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşlarının devletten ayrı bir tüzel kişiliği vardır. • Ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduklarına göre ayrı bir malvarlığına ve bütçeye de sahiptirler. • Ayrı bir tüzel kişi olduklarına göre, kendilerine has bir personele sahiptirler. • Bu kuruluşlar üzerinde merkezî idarenin ( devletin) hiyerarşik değil, sadece vesayet denetimi olabilir.

#26

SORU: İdarenin Bütünlüğü ilkesi ne demektir?


CEVAP: İdarenin bütünlüğü ilkesi idarenin kuruluş ve örgütleriyle bir bütünlük teşkil etmesidir.

#27

SORU: Hiyerarşi ne demektir?


CEVAP: Aynı tüzel kişilik içerisindeki birimler ile merkezi idarenin başkent ve taşra örgütleri arasında kurulan hukuki bağıdır.

#28

SORU: Kişiler üzerinde hiyerarşik yetkiler nelerdir?


CEVAP: • Üst, astının memuriyet durumuna (atama, terfi vs.) ilişkin işlemler yapma yetkisine sahiptir. • Üstün, astı üzerinde disiplin yetkisi vardır. • Üst, astları arasında görev bölüşümü yapabilir. • Üst, astlarına emir ve talimat verebilir. Astlar, üstlerin bütün emir ve talimatlarını harfiyen yerine getirmekle yükümlüdürler.

#29

SORU: İşlemler üzerinde hiyerarşik güç ne demektir?


CEVAP: Üst, astın işlemlerini denetleyebilir. Bu denetim hem yerindelik hem de hukukilik bakımından olabilir. Üst, bu denetim yetkisini ilgililerin başvurusu üzerine kullanabileceği gibi, re’sen de kullanabilir. Denetim sonucunda üst astının işlemlerini ilga edebilir ve geri alabilir; onlar› düzeltebilir.

#30

SORU: Hiyerarşi yetkisinin özellikleri nelerdir?


CEVAP: • Hiyerarşi yetkisi aynı kamu tüzel kişisi içinde geçerli bir yetkidir. • Hiyerarşi yetkisi, bir genel yetkidir. Her hiyerarşik üst, bu yetkiye kendiliğinden sahiptir. Bu yetkinin hiyerarşik üste, ayrıca kanunla verilmesine gerek yoktur. • Hiyerarşi yetkisi, kendiliğinden veya ilgililerin başvurusu üzerine kullanılabilir. • Hiyerarşi yetkisinin kullanılması belirli bir sebebe bağlı değildir. Hiyerarşi yetkisi, hukukilik sebepleriyle kullanılabileceği gibi, yerindelik sebepleriyle de kullanılabilir. • Hiyerarşi ilişkisinde, astın idari veya yargısal bir başvuru hakkı yoktur. Ast, üstün işlemine karşı, örneğin onun verdiği emir ve talimata karşı dava açamaz veya bir üst makama şikâyette bulunamaz. • Hiyerarşi yetkisi vazgeçilemeyen bir yetkidir. Hiyerarşik amir, bu yetkisinden vazgeçemez;

#31

SORU: İdari vesayet ne demektir?


CEVAP: İdarenin bütünlüğünü sağlamak amacıyla, merkezi idarenin yerinden yönetim kuruluşları üzerinde sahip olduğu denetim yetkisidir.

#32

SORU: İdari vesayetin özellikleri nelerdir?


CEVAP: • İdari vesayet istisnai nitelikte bir yetkidir. Bu yetki istisnai nitelikte bir yetki olduğuna göre, hangi işlemlerin idari vesayete tabi olduğunun kanunda açıkça belirtilmesi gerekir. • Vesayet kanunla verilir. Merkezî idarenin ( devletin) bir yerinden yönetim kuruluşu üzerinde vesayet yetkisine sahip olabilmesi için, bu yetkinin kendisine kanunla açıkça verilmiş olması gerekir. İdari vesayetin bu özelliği, kanunsuz vesayet olmaz özdeyişiyle dile getirilir. • Vesayet dar yoruma tabi tutulur. Zira istisnai yetkilerin dar yoruma tabi tutulması hukukun bir genel ilkesidir. • Vesayet, emir ve talimat verme yetkisi ile düzeltme yetkisini kural olarak içermez.

#33

SORU: İdari vesayetin Anayasal Dayanağı nasıldır?


CEVAP: İdari vesayet yetkisi bizzat Anayasa tarafından öngörülmüş bir yetkidir. Anayasa’mızın 127’nci maddesinin beşinci fıkrasına göre, Merkezî idare, mahallî idareler üzerinde, mahallî hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahallî ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.

#34

SORU: Vesayet makamının sahip Olduğu yetkiler nelerdir?


CEVAP: Merkezî idare makamlarının (ki buna vesayet makamlar› denir) yerinden yönetim kuruluşlar› üzerinde, geçici olarak görevden uzaklaştırma ve yerinden yönetim kuruluşlarının işlemleri üzerinde de iptal, onama, erteleme ve düzeltme gibi vesayet yetkilerine sahip oldukları görülmektedir. Vesayet makamının kural olarak yerinden yönetim kuruluşunun yerine geçerek onun adına işlem yapma yetkisi (ikame yetkisi) ve ona emir ve talimat verme yetkisi yoktur.

#35

SORU:

Özel hukuk ve kamu hukuku arasındaki farklar ve ayrım noktası nedir?


CEVAP:

Genel olarak özel hukuk kişilerle kişiler arasındaki münasebetleri konu edinirken; kamu hukuku kişilerle devlet (idare) arasındaki ilişkileri ele almaktadır. Kamu hukuku içinde yer alan bilimlerden biri de idare hukukudur. 


#36

SORU:

Kamu hukuku alanındaki idareler ile özel hukuk alanındaki idareler arasında hangi açılardan fark vardırr?


CEVAP:

1. Kuruluş açısından farklar

2. Amaçları bakımından farklar

3. Faaliyet alanlarının tespiti açısından farklar

4. Kamu gücünden yararlanma bakımından farklar

5. Üstünlük açısından farklar

6. Kanunilik açısından farklar

7. Sona erme açısından farklar


#37

SORU:

Organik anlamda idare nedir?


CEVAP:

Organik anlamda idare, kuruluş (teşkilat) olarak idarenin, devletin üç temel organı arasındaki yerinin belirlenmesini ifade etmektedir.


#38

SORU:

“İşlevsel anlamda idare” neyi ifade eder?


CEVAP:

Yürütülen faaliyetin hangi organ ya da teşkilat tarafından yürütüldüğüne değil, faaliyetin niteliğine bakılmalıdır. Yürütülen faaliyet “idari faaliyet-idari işlev” ya da “idari etkinlik” niteliğini taşıyorsa, bu faaliyeti yürütene “işlevsel anlamda idare” denir.


#39

SORU:

İdari İşlev Dışında Olan Faaliyetler nelerdir?


CEVAP:

İdari İşlev Dışında Olan Faaliyetler: a) Yasama faaliyetleri idari işlev dışındadır. b) Yargılama faaliyetleri idari işlev dışındadır. c) Hükûmet faaliyetleri idari işlev dışındadır. d) İdarenin özel hukuka tabi faaliyetleri, idari işlev dışındadır.


#40

SORU:

İdarenin hukuku ile İdare hukuku nedir?


CEVAP:

İdarenin hukuku: İdare denilen teşkilatın kurulmasında ve faaliyetlerini yürütmesinde uygulanan hukuk kurallarının (kamu hukuku-özel hukuk) bütününü ifade etmektedir(CHAPUS, C.I, s.1). İdare hukuku:“Kamu tüzel kişilerinin (idarenin) idari faaliyetlerini düzenleyen, özel hukuk kuralları dışındaki hukuk kuralarının bütünüdür” (RİVERO/WALİNE, s.20).


#41

SORU:

İdare hukuku bakımından bahsedilen iki sistem nedir?


CEVAP:

1. Adlî idare sistemi

2. İdari rejim


#42

SORU:

İdare hukukunun özellikleri nelerdir?


CEVAP:

1. İdare hukuku yeni bir hukuk dalıdır.

2. İdare hukuku dağınık bir hukuk dalıdır

3. İdare hukuku içtihada dayalı bir hukuk dalıdır.

4. İdare hukuku bağımsız bir hukuk dalıdır

5.İdare hukuku statüler hukukudur

6 . İdare hukukunda idarenin işlemleri tek yanlıdır. 

7. İdare hukukunda eşitsizlik hakimdir.

8. İdare hukukundan doğan davalar İdari yargıda görülür. 


#43

SORU:

İdare hukukunun kaynaklarından asıl kaynaklar nelerdir?


CEVAP:

a) Anayasa: 

b. Kanun

c. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi

d. Yönetmelik


#44

SORU:

Hukuk devletinin unsurları nelerdir?


CEVAP:

1. Temel hak ve özgürlüklerin anayasal olarak güvenceye alınması

2. Kuvvetler ayrılığı rejiminin uygulanması

3. Hukuka bağlılık ilkesinin geçerliliği

4. Kanuni idare ilkesi: Hukuk devletinin bir diğer unsuru, “kanuni idare” ilkesinin varlığıdır. 

5. Yargısal denetim

6. İdarenin hukuki sorumluluğu ilkesi

7. Hukuki istikrar ve güvenlik ilkesi

8. Mahkemelerin bağımsızlığı

9. Demokratik yönetim


#45

SORU:

Sosyal devlet anlayışı ve ilkesi nedir?


CEVAP:

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra insanlığın karşı karşıya kaldığı sosyal ve ekonomik bunalımı ortadan kaldırmak ve kişileri ekonomik anlamda bir nebze olsun rahatlatmak için devletin ekonomik hayata müdahale etmesi fikri sonucunda “sosyal devlet“ ilkesi ortaya çıkmıştır. Sosyal devlet, iktisadî liberalizmin (vahşi kapitalizm) yıkıcı etkilerini tamir etmek ve sosyalist devlet anlayışına karşı bir tedbir olmak üzere, hukuk devleti ilkesinin tamamlayıcısı olarak 20. yüzyılda ortaya çıkan bir anlayıştır


#46

SORU:

Eşitlik ilkesi idare hukuku ilişkisi nasıl kurulabilir?


CEVAP:

Eşitlik ilkesi-idare hukuku ilişkisi, kamu hizmetlerinin sunumunda gündeme gelmektedir. Bilindiği üzere kamu hizmetlerinin temel ilkelerinden birisi, kamu hizmetlerinde eşitlik ilkesidir.


#47

SORU:

“İdarenin kanuniliği” ilkesi neyi ifade eder?


CEVAP:

Hukuk devleti ilkesinin bir gereği de “idarenin kanuniliği” ilkesidir. Bu ilke geniş anlamıyla “idareye ve faaliyetlerine kanunun egemen olmasını” ifade etmektedir”.


#48

SORU:

“Merkezden yönetim” nedir?


CEVAP:

Merkezden yönetim, tüm yetkilerin başkent adı verilen devlet merkezinde toplanması, kamu hizmetlerin başkentte planlanıp merkezden ve merkezin hiyerarşisi içindeki taşra yöneticileri tarafından yürütülmesidir.


#49

SORU:

Merkezden yönetimin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

a. Merkezden yönetimde sadece “devlet tüzel kişiliği” bulunmaktadır. Kamu hizmetleri, devlet tüzel kişiliği eliyle tüm ülke düzeyinde sunulmaktadır. b. Devlet tüzel kişiliği (merkezî idare), üstlendiği kamu hizmetlerini “bakanlık” denilen teşkilatlar eliyle yürütmektedir. Bakanlıkların ayrı bir tüzel kişiliği bulunmamakta olup devlet tüzel kişiliğinin organlarıdırlar. c. Hizmetler merkezde toplanmıştır ve kararların alınması ve bunların uygulanması yetkisi bu merkezin elindedir. d. Merkezde toplanan kamu hizmetlerinin gelir ve giderleri merkezî bütçede toplanır. e. Taşradaki hizmetler, merkezin emrinde ve onun emir ve talimatları doğrultusunda hareket eden taşra memurları tarafından yürütülür.


#50

SORU:

“Yetki genişliği” ilkesi nedir?


CEVAP:

Yetki genişliği, merkeze ait bazı yetkilerin, taşradaki merkezin yöneticisi (vali) tarafından, merkeze sormadan, merkez adına kullanılabilmesidir.


#51

SORU:

“İdarenin bütünlüğü” ilkesi neyi ifade eder?


CEVAP:

Çok çeşitli ve parçalı olan idari birimlerin, uyum (ahenk) içinde, yani bir bütünlük içinde faaliyette bulunmasına “idarenin bütünlüğü” denilir.


#52

SORU:

Hiyerarşi yetkisi neyi kapsar neyi ifade eder?


CEVAP:

Hiyerarşi (silsile-i meratip), sözlükte kademelenme ya da derecelenme anlamına gelmekte olup, hukukta teşkilat içindeki görevliler arasındaki astlık- üstlük durumunu ifade etmektedir. Her türlü teşkilatta (örgütte) bir piramit gibi, bir en üst yönetici (hiyerarşik amir) bulunur. En üst amirin emrinde alta doğru, üstler ve astlar (amirler ve memurlar) yer alır. Üstekine amir (mafevk), alttakine de memur (mâdûn) denilir (ONAR, age., s.598). Üstün ast üzerindeki yetkilerine de “hiyerarşi yetkisi“ ismi verilir (GÜNDAY, age., s.71). Bu durum, işin mahiyetinden kaynaklanmaktadır. Zira böyle bir düzenin olmadığı yerde uyumlu bir işleyiş söz konusu olamaz. Bu nedenle hiyerarşi (astlık-üstlük ilişkisi) her türlü teşkilat içinde bulunur (ÖZAY, Günışığında, s.153; GÜNDAY, age., s.71). İdare hukuku bakımından, başta devlet tüzel kişiliği olmak üzere her bir kamu tüzel kişisinin içinde hiyerarşi ilişkisi bulunmaktadır. Tüzel kişi içindeki uyumlu işleyiş bu sayede gerçekleşmiş olur.


#53

SORU:

İdari vesayet denetimi nedir?


CEVAP:

İdari vesayet, merkezî idare (ya da merkez konumunda kabul edilen idare ile yerinden yönetim idareleri arasındaki bütünlüğü sağlayan hukuki araçtır. Bu yöntemle merkezî idarenin (devletin), yerinden yönetim idarelerini denetlemesine “idari vesayet denetimi” denir.


#54

SORU:

Idari vesayet yetkisinin kapsamı nedir?


CEVAP:

a. Kaldırma yetkisi

b. Onama yetkisi

c. Kararı iade yetkisi

d. Dava açma yetkisi

e. İzin yetkisi