YÖNETİM VE ORGANİZASYON Dersi Yönetim Düşüncesinin Gelişimi ve Güncel Yaklaşımlar soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Farklı dönemlerde örgütleri ve yönetim uygulamalarına etki eden sosyal faktörleri açıklayınız.
CEVAP:
Farklı dönemlerde örgütleri ve yönetim uygulamalarına etki eden sosyal faktörleri açıklayınız.
Sosyal faktörler ile makro faktörler ifade edilmektedir. Bunlar arasında öncelikli olarak toplumsal, kültürel ve tarihi bağlamdaki faktörler sayılabilir. Tüm bu faktörler örgütlerin faaliyetlerin doğrudan etkiler. Örgütün faaliyet göstermekte olduğu toplumun içerisinde bireylerin sahip olduğu değerler, tutumlar, inançlar ve tüm gereksinimler sosyal faktörler kapsamında değerlendirilebilir. Ayrıca sosyal faktörlerin toplum içerisindeki bireylerin ilişkilerini düzenlemesi açısından da örgütler için önemli olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal faktörler denildiğinde akla gelen en önemli konulardan bir toplumsal algılardır. Toplumsal algılar, bireylerin tüketim alışkanlıklarını ve örgütlere ilişkin bakış açılarını doğrudan şekillendirme potansiyeline sahip oldukları için önemlidir. Örneğin, son yıllarda artan obezite sorunları nedeniyle beslenme alışkanlıklarına ilişkin olarak değişen toplumsal algılar bazı işletmeler için yeni fırsatlar sunarken bazı işletmelerin ise ortadan kalkmasına kadar gidebilecek sonuçlar üretmektedir. Böyle bir ortamda organik, düşük kalorili ve lezzetin koruyan ürünlere ilişkin talebin artması beklenebilir.
#2
SORU:
Farklı dönemlerde örgütleri ve yönetim uygulamalarına etki eden politik faktörleri açıklayınız.
CEVAP:
Politik faktörler, ilgili toplumdaki siyasi ve yasal kurumların örgütler ve bireyler üzerindeki etkisini ifade eder. Bir ülkede geçerli yasa ve düzenlemelerde gerçekleşebilecek birtakım değişimler örgütlerdeki yönetim uygulamalarına yansır. Bu tür değimlerin kökeninde büyük ölçüde politik yapıdaki gelişmeler bulunmakta ve bu değişimler işletmelerin faaliyetlerini önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Söz konusu değişimler bir işletmenin faaliyetlerinin kısıtlanmasına ya da genişlemesine olanak sağlayabilir. Bu yönden bakıldığında politik faktörlerde yaşanan değişimlerin işletmeler için hem fırsat hem de tehdit kimliği taşıyabileceğini söyleyebiliriz. Örneğin, devlet tarafından bilgi ve iletişim sektörünü ilgilendiren bir konuda yapılan değişiklikler, ilgili sektörde faaliyet gösteren işletmelerin faaliyetlerini yakından etkileyecektir. Politik faktörler bir ülkedeki rekabet yapısını da şekillendiren temel faktörlerden biridir.
#3
SORU:
Klasik yönetim yaklaşımlarını sıralayınız.
CEVAP:
Klasik yönetim anlayışını temsil eden yaklaşımlar; sistematik yönetim yaklaşımı, bilimsel yönetim yaklaşımı, bürokrasi yaklaşımı, yönetim süreci yaklaşımı olarak sıralanabilir.
#4
SORU:
Bilimsel yönetim yaklaşımının ortaya çıkmasına yol açan süreçler nelerdir?
CEVAP:
Bilimsel yönetim yaklaşımının kökenlerinin 20. yüzyılın başlarında bulabiliriz. Yüzyılın hemen baslarında artan fabrikalaşmanın önemli yönetim sorunlarını da beraberinde getirdiğini söylemek mümkündür. Bu sorunların başında da verimlilik ile ilgili sorunlar gelmektedir. Bu dönemin temel parametrelerine bakacak olursak, bazı faktörlerin belirgin şekilde ön plana çıktığı görülebilir. Örneğin, bu dönemde işletmelerin görece büyümeye başladığı ve kısmen sermayeye erişim olanakları olduğu bilinmektedir. Diğer taraftan işgücü arzındaki darlık da bu dönemin öne çıkan özelliklerinden biridir. Bu nedenle, doğal olarak yöneticiler öncelikle mevcut iş gücünü daha verimli kullanmanın yollarını aramaya başlamışlardır. Bu yöndeki çabalar, bilimsel yönetim yaklaşımının dogmasına neden olmuştur.
#5
SORU:
Bilimsel yönetim yaklaşımının aşamalarını sıralayınız.
CEVAP: - Eski is yapma biçimlerinin yerini almak üzere, ise ilişkin tüm unsurlar için bilimsel yaklaşım geliştirilmesi
- Çalışanların bilimsel yöntemlerle seçimi ve sonrasında 1. Adımda belirtilen sekilde islerini yapmaları için eğitilmeleri
- Çalışanların islerini yaparlarken belirlenmiş yöntemleri kullandıklarından emin olmak için kendilerine nezaret edilmesi
- İslerin planlanmasına devam edilmesi diğer taraftan islerin yapılması için çalışanlardan yararlanılması
#6
SORU:
Yönetim süreci yaklaşımının bilimsel yönetim yaklaşımından temel farkı nedir?
CEVAP:
Yönetim süreci yaklaşımı, sistematik ve bilimsel yönetim yaklaşımından farklı olarak çalışanların yerine getirdiği işlerden ve iş gücü verimliğinden çok örgütün tamamına odaklanmıştır.
#7
SORU:
Fayol’a göre endüstriyel bir girişimin yerine getirmesi gereken faaliyetler nelerdir?
CEVAP:
Fayol endüstriyel bir girişimin yerine getirmesi gereken tüm faaliyetlerin altı sınıfta incelenebileceğini ifade etmiştir. Bu faaliyetler söyle sıralanabilir:
- Teknik: Üretim ile ilgili faaliyetler
- Ticari: Alım, satım ve değişim ile ilgili faaliyetler
- Finansal: Sermaye bulunması ve en optimum kullanımı ile ilgili faaliyetler
- Güvenlik: Mülkiyetin ve bireylerin korunması ile ilgili faaliyetler
- Muhasebe: Parasal konulara ilişkin sayısal ve istatistiksel analiz ile ilgili faaliyetler
- Yönetsel: Planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve denetim ile ilgili faaliyetler
#8
SORU:
Fayol’un yönetim ilkelerini sıralayınız.
CEVAP:
Fayol bu ilkeleri belirlemiş olmakla birlikte, yönetim ilkelerinin aşağıda belirtilen 14 ilke ile sınırlı kalmak zorunda olmadığını ve örgütlerin gerektiğinde bu ilkelere yenilerin ekleyebileceğini belirtmiştir. Diğer bir deyişle Fayol’un yönetim ilkeleri sayıca esnek ve uyumlaştırılabilir niteliktedir:
- İş bölümü ilkesi
- Merkeziyetçilik ilkesi
- Yetki ve sorumluluk ilkesi
- Denetim alanı ilkesi
- Disiplin ilkesi
- Düzen ilkesi
- Komuta birliği ilkesi
- Hakkaniyet ilkesi
- Kumanda birliği ilkesi
- Personelin sürekliliği ilkesi
- Genel çıkarların üstünlüğü ilkesi
- İnisiyatif ilkesi
- Ücretlendirme ilkesi
- Birlik ve beraberlik ruhu ilkesi
#9
SORU:
Weber’e göre bürokrasi kavramını tanımlayınız.
CEVAP:
Bürokrasi kavramı örgütün en etkin şekilde yapılandırılması için gerekli olan bir dizi akılcı rehber ilkeler olarak tanımlanabilir.
#10
SORU:
Klasik yönetim yaklaşımlarının temel hareket noktası nedir?
CEVAP:
Klasik yönetim yaklaşımlarının hareket noktası, örgütsel verimliliği arttırıcı önlemlerin geliştirilmesi ve işletme sorunlarını çözmeye yönelik en iyi yöntemin ya da diğer bir deyişle en iyi örgüt yapısının bulunmasıdır.
#11
SORU:
Bürokrasi yaklaşımının gayrişahsilik ilkesini açıklayınız.
CEVAP:
Gayrişahsilik: Kurallar ve diğer denetim mekanizmaları kişilerden bağımsızdır. Diğer bir deyişle bu kurallar örgüt içerisindeki herkes için geçerlidir. Bu sayede kişisellikten uzak bir yapının geliştirilmesi mümkün olur. Astlar se üstlerinin keyfi uygulamalarından ve kararlarından korunabilirler.
#12
SORU:
Davranışsal yönetim yaklaşımlarının temel çıkış noktası nedir?
CEVAP:
Davranışsal yönetim yaklaşımlarının temel çıkış noktası nedir?
Davranışsal yönetim yaklaşımı temel olarak yöneticilerin çalışanlarının motivasyonunu arttırmak için ne şekilde davranmaları gerektiğini, çalışanların yüksek performans sergilemeleri için nasıl cesaretlendirilmeleri gerektiğini ve örgütsel hedeflerini gerçekleştirilmesine yönelik olarak çalışanların bağlılıklarının nasıl arttırılabileceğini inceleyen yönetim yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın en önemli isimlerinden biri ise Mary Parker Follett (1868-1933)’tır. Follet çalışmalarının büyük bir bölümünde yöneticilerin çalışanlara ne şekilde davranmaları gerektiğinden bahsetmiştir. Follett’n bu yazıları aslında Taylor’ın yaklaşımının örgütün insan boyutunu görmezden geldiğine ilişkin endişelerini de yansıtmaktadır.
#13
SORU:
Hawthorne Araştırmalarının yönetim bilimine en büyük katkısı ne olmuştur?
CEVAP:
Hawthorne araştırmaları, klasik yönetimin öne sürdüğü çalışma koşulları ile verimlilik arasındaki ilişkileri bir üst noktaya taşımış ve verimlik üzerinde sosyal ve psikolojik faktörlerin de son derece önemli rol oynağını göstermiştir. Bu sayede beşerî faktörler ön plana alan davranışsal yönetim yaklaşımlarının temeller atılmıştır.
#14
SORU:
X ve Y Teorilerinin insana bakışını açıklayınız.
CEVAP:
X teorisinin varsayımlarına göre ortalama bir çalışan çalışmayı sevmez. Dolayısıyla bu tür bir çalışan ancak tehdit ve zorlama yolu le çalışmaya sevk edilebilir. Ayrıca bu teoriye göre çalışanlar inisiyatif ve sorumluluk almak istemezler. Son olarak teori, çalışanların değişime direnen ve pasif yapıda bireyler olduğu düşüncesine dayanır. X teorisi bu varsayımları ile otokratik bir yönetim tarzının gerekli olduğunu öne sürmektedir. Y teorisi ise bu görüsün tamamen aksini savunmaktadır. Y teorisinin varsayımlarına göre çalışanlar örgütsel hedeflere ulaşmak üzere kentlerine yönetebilecek beceriye sahiplerdir. Ayrıca çalışanlar inisiyatif ve sorumluluk almak isterler. Yönetilmekten değil, yaptıkları iş ile ilgili söz sahibi olmaktan hoşlanırlar. Kendi motivasyonlarını sağlayabilirler. Bu varsayımlara dayanarak Y teorisinin daha demokratik bir yönetim tarzını savunduğu ifade edilebilir.
#15
SORU:
Sayısal yönetim yaklaşımını açıklayınız.
CEVAP:
Yönetim düşüncesinin zaman içerisinde geçirdiği evrim düşündüğümüzde davranışsal yönetim yaklaşımının ardından sayısal yönetim yaklaşımlarının tartışılması uygun olacaktır. 1939-1945 yılları arasında yaşanan II. Dünya Savası esnasında karmaşık askerî sorunların çözümü için kurulan yöneylem araştırması ekipler ve bu ekiplerin ortaya koyduğu çözümler savaş sonrasında sayısal yönetim yaklaşımlarının önünü açmıştır. Sayısal yönetim yaklaşımı, yönetsel karar alma süreçlerinde bilimsel metodolojiyi temel alan bir dizi yöntemin kullanılmasına ilişkin bakış açısını yansıtan bir yaklaşımdır. Günümüzde sayısal yaklaşımlar genel olarak yönetim bilim ya da yöneylem araştırması adını almaktadır. Yaklaşımın sıklıkla kullandığı sayısal araçlar ve teknikler arasında istatistik, doğrusal programlama, şebeke analizi, karar ağaçları ve bilgisayar simülasyonları bulunmaktadır.
#16
SORU:
Yönetimde sayısal yaklaşımların yönetim bilimine en büyük getirisi ne olmuştur?
CEVAP:
Yönetimde sayısal yaklaşımların en büyük getirisi, salt sağduyu yardımı ile çözülemeyecek olan sorunların çözümünde yöneticilere destek sağlamasıdır. Örneğin, yönetimi bilim teknikleri sayesinde aynı anda yüzlerce faktörü göz önünde bulunduran tahminler yapılabilmektedir. Diğer taraftan bu yaklaşımın bir zayıf tarafı ise kendisinden beklenenin aksine sıklıkla daha düşük doğrulukta yanıtlar üretiyor olmasıdır. Yaklaşımın kendisi yüksek doğruluk derecesine sahip yöntemler kullansa da bu yöntemlerini girdiler her zaman güvenilir olamayan insan tahminlerine dayanmaktadır.
#17
SORU:
Sistem yaklaşımı hangi yönüyle kendisinden önceki yönetim yaklaşımlarından farklılaşmaktadır?
CEVAP:
Önceki yönetim yaklaşımlarına bakacak olursak, klasik yaklaşımın beşerî faktörler ve çevre faktörlerini dikkate almadığını görürüz. Benzer şekilde insan ilişkileri yaklaşımının da beşerî faktörler üzerinde durduğunu fakat bu yaklaşımın da çevreyi ihmal ettiğini söyleyebiliriz. Diğer taraftan sistem yaklaşımı ile birlikte yönetim düşüncesinin tarihsel gelişim içerisinde yeni bir sayfa açılmıştır. Sistem yaklaşımı ile birlikte öncelikle örgüte bir bütün olarak bakılmaya başlanmıştır. Ayrıca yönetimin kapalı bir kutu içerisinde gerçekleşmediği ve işletmenin çevresel faktörlerin etkisinde kaldığı ve zaman zaman da bu çevresel faktörler etkilediği düşüncesi ön plana çıkmıştır.
#18
SORU:
Entropi ve negatif entropiyi açıklayınız.
CEVAP:
Entropi ve Negatif Entropi: Entropi tüm sistemler için geçerli olan bir niteliktir. Entropi, sistemin bozulma eğilimi göstermesi ve sonunda ortadan kalkması anlamına gelmektedir. Sistemin, entropiyi tamamen ortadan kaldırabilmesi ya da durdurabilmesi mümkün değildir. Açık sistem olan örgütlerin yöneticileri, etkili ve etkin bir yönetim sistemi kurarak entropiyi yavaşlatmaya çalışırlar. Entropinin yavaşlatılmasına yönelik her türlü çaba se negatif entropi olarak isimlendirilir. Negatif entropi çabaları işletmenin devamlılığının sağlanabilmesi için son derece önemlidir. Günümüz koşullarında en büyük entropi nedeninin örgütü kuşatan çevresel koşullarda yaşanan hızlı değişimler olduğu söylenebilir. İşletmeler bir negatif entropi çabası olarak stratejilerini ve yönelimlerini değişen çevre koşullarına uyumlu olacak şekilde düzenlerler. Negatif entropi çabaları açık sistemin en temel niteliklerinden biridir.
#19
SORU:
Sinerji kavramını açıklayınız.
CEVAP:
Sinerji, bütünün kendisinin, parçalarının toplamından daha büyük olduğuna ilişkin kavramsal bir tanımlamadır. Sistem yaklaşımının temel kavramlarından bir olan sinerji, yöneticiler için de son derece önemli bir kavramdır. Çünkü sinerji kavramı örgüt içerisinde iş birliği zihniyetiyle birlik içerisinde çalışmanın önemini vurgulamaktadır.
#20
SORU:
Durumsallık yaklaşımına getirilen temel eleştirileri açıklayınız.
CEVAP:
Durumsallık yaklaşımla ilgili temel sorun ise yönetim konusunda biçimsel bir bilgi birikiminin oluşmasını engelliyor olduğuna dair görüşlerdir. Şöyle ki eğer yönetim faaliyetleri durumsal faktörlere göre şekilleniyor ise yönetim kuramları üzerine çalışmanın anlamı nedir? Bu soruya verilecek cevap, biçimsel yönetim çalışmalarının yöneticilere hangi koşulda hangi faktörlerin ele alınması gerektiğine ilişkin karar verebilmeleri konusunda yardımcı olmasıdır