Sosyoloji 2 Ara 6. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Türkiye'de kentsel dönüşüm uygulamaları genel olarak dönüşümü hangi boyutta ele alır?
Sosyal boyut |
Ekolojik boyut |
Fiziksel boyut |
Çevresel boyut |
Ekonomik boyut |
Türkiye'de kentsel dönüşüm uygulamaları, genel olarak dönüşümü sadece fiziksel boyutuyla ele almaktadır.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Weber'in otorite tipolojisi ile ilgili doğru bir ifade içermektedir?
Weber'in kategorizasyonuna göre meşrutiyetin ölçütü zamana ve mekana göre değişmez. |
Weber iktidar tipolojisi kategorileri zihinsel bir tanımlamaya dayanmaktadır. |
Geleneksel ve karizmatik olmak üzere iki kategoriden oluşmaktadır. |
Weber'in kategorileri tarihsel gerçeklikle örtüştüklerinden ideal tipi temsil ederler. |
Weber'in kategori tanımları abartıdan uzak, gerçekle örtüşen ve yalın tanımlardır. |
Weber’in otorite tipolojisinde geleneksel, karizmatik ve yasal-ussal olmak üzere üç temel kategoriye yer vermesi, aslında meşruiyetin ölçütünün zamana ve mekâna göre değişebileceğini açık bir biçimde göstermektedir. Bunun dışında şuna da dikkat etmek gerekir: Weber’in sıraladığı her üç kategori de zihinsel bir tanımlamaya dayanmaktadır. Hiçbiri tarihsel gerçeklik ile örtüşmez. Bu sebeple, bu kategoriler birer ideal tiplemedir. Yani, bu ideal tiplerin hiçbiri gerçek hayatta bütün unsurlarıyla ya da eksiksiz olarak bulunmazlar. Aksine, her biri Weber’in maksatlı abartmalarla yaptığı tanımlardır. Gözleme dayalı durumların belli özellikleri, altları çizilmek suretiyle, belli bir amaca yönelik olarak ve birbirini tamamlayacak nitelikte bir araya getirilmişlerdir. İşte, birer ideal tip olarak otorite tipolojisinde yer alan kategorilerin zihinsel bir tanımlamaya dayalı olduklarını söylerken vurgulanmak istenen tam da budur. Bu noktada şuna da dikkat etmek gerekir: Bu kategorilerin hiçbiri saf olarak bulunmaz. Yani, Weber’in deyişiyle, meşruiyet her üç kategorinin karışımından elde edilebilir.
3.Soru
Toplumların belli bir zaman diliminde sosyal yasamı göreli olarak istikrarlı ve tahmin edilebilir kılan belli ilişki tarzları, örüntüleri, biçimleri barındırması aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilir?
Sosyal düzen |
Marksizim |
Faşizm |
Elitizm |
Anarşizm |
Sosyolojik düşünce geleneklerindeki en merkezî konulardan biri sosyal düzen meselesidir. Toplumların belli bir zaman diliminde sosyal yaşamı göreli olarak istikrarlı ve tahmin edilebilir kılan belli ilişki tarzları, örüntüleri, biçimleri barındırdığı farz edilir. ‘Sosyal düzen’ kavramının ifadesi olan bu ön kabul, hemen hemen tüm sosyal bilimlerin çıkış̧ noktasıdır ve sosyolojik yaklaşımlar ilgilerini, sosyal düzeni oluşturan, sivil toplumu ortaya çıkaran sosyal süreçlere yöneltirler.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi cemiyet tipi grubun özelliğidir?
Grupdakiler sözleşmeler ve yasal prosedürler üzerinden ilişki kurarlar. |
Sosyal ilişkiler samimidir. |
Doğuştan getirilen statüler toplumsal ilişkilerin yapısını büyük ölçüde belirler. |
Endüstri öncesi toplumlara özgü bir toplumsal ilişkiler ağıdır. |
Durağan bir toplumsal grup biçimidir. |
Cemiyet tarzı gruplarda insanlar sözleşmeler üzerinden ve yasal prosedürler üzerinden birbirleriyle ilişki kurarlar. Modern sanayi hayatında duygular değil, rasyonalite hâkimdir.
5.Soru
I. Tüm siyasal süreç devlet merkezli bir anlayışa dayanmaktadır.
II. İktisadi ilişkiler tüm sosyal ve siyasal yaşamı belirler.
III. İktidar, sınıf tahakkümüne ve ekonominin buyruklarına tabi kılınmakla ilgilidir.
Yukarıda verilenler aşağıdaki modellerden hangisi ile ilgilidir?
Neo-marksist model |
İktidar eliti modeli |
Weberci Elitist Model |
Weberci Pluralist Model |
Marksist (Eşitlikçi) Model |
Sosyal çatışma kuramını benimseyen Marksizm, ekonomi merkezli yaklaşımında iktidarın toplumda eşitsiz dağılarak üretim araçlarına sahip olan yönetici sınıfın elinde yoğunlaştığını öne sürer. İktidar farklı kurumlara dağılmış gibi görünse de egemen sınıf bu iktidarı, kendi çıkarları doğrultusunda alt sınıf üyelerinin toplumu dönüştürme çabalarını engellemek için kullanır.
Klasik Marksist yaklaşımda tüm siyasal süreç devlet merkezli bir anlayışa dayanmaktadır. İktisadi ilişkilerin tüm sosyal ve siyasal yaşamı belirlediği varsayımıyla beraber, ekonomik iktidarın bir yansıması olan siyasal iktidarın modern devlette yoğunlaştığı anlayışı hâkimdi. Aslında Marx’ın yazılarında çok net bir devlet anlayışı yoktur; bazen araçsalcı, bazen işlevselci bazen de hakem devlet anlayışının izleri görülür. Ancak, Marx sonrası Marksist çözümlemelere kalan miras, ekonomist bir bakış açısıyla kapitalist yeniden üretim modelidir. Marksizmin odaklandığı ekonomist bakışa göre iktidar, sınıf tahakkümüne ve ekonominin buyruklarına tabi kılınmakla ilgilidir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi üçlü (Triad) ilişkilerin özelliklerindendir?
İstikrarsız ve dengesizdirler. |
Biri çıkarsa grup ortadan kalkar. |
Daha durağandır. |
En küçük toplumsal grubu oluşturur. |
Üyeler birbirlerine çok dikkat gösterirler. |
Üçlü (Triad) ilişki ikili (Dyad) ilişkiden daha durağandır; çünkü her bir üye eğer diğer ikisi arasındaki ilişkide bozulmalar olursa, aracı rol üstlenir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kast sisteminin özellikleri arasında yer alır?
Açık bir sistemdir. |
Bireysel çabalara dayalıdır. |
Meslek seçimini etkiler. |
Toplumsal hareketlilik vardır. |
Statü seçiminde etkisizdir. |
Geleneksel toplumlarda ve tarım toplumlarında yaygın olan kast sistemi bireylerin doğumlarıyla beraber kazandıkları nitelikler üzerine dayalı ve sınıflar arası geçişliliklere kapalı bir hiyerarşik toplum biçimidir. Kast sistemi, tamamen kapalı bir sistemdir çünkü kişinin tüm geleceğini içine doğduğu kast ya da sınıf belirler. Bireysel çabalara dayalı toplumsal hareketlilik ya hiç yoktur ya da çok azdır. Kast sistemi gruplar arasında katı bir hiyerarşi yaratır ve bireylerin hayat tarzını, statüsünü ve meslek seçimini belirler. Doğru cevap C'dir.
8.Soru
İki kişiden oluşan sosyal grup için ikili (dyad) kavramını kullanan kişi kimdir?
Weber |
G. Simmel |
Ferdinand Tönnies |
E. Durkheim |
Charles Horton Cooley |
Simmel, iki kişiden oluşan sosyal grup için ikili (dyad) kavramını kullanmıştır.
9.Soru
I Tarıma dayalı ekonomik gelişmeler II Kentlerin fiziki yapısındaki düzen ve disiplin anlayışı III Orta sınıfın sanatçı eğitimci gibi meslek gruplarıyla zenginleşmesi IV Monarşinin ortaya çıkışıAşağıdakilerden hangisi Siyasi Kentin özelliklerindendir?
Yalnız I
|
Yalnız II
|
Yalnız III
|
I ve IV
|
II ve III
|
10.Soru
Weber'e göre; aşağıdakilerden hangisi statü kazanmak için temel öneme sahip değildir?
Resmi eğitimler |
Yetişme biçimleri |
Aile kökenleri |
Ekonomik çıkarlar |
Mesleki deneyimler |
Weber, aile kökenleri, yetişme biçimleri, resmi eğitimler ve mesleki deneyimler gibi faktörlere bağlı olarak, bireylerin sahip olduğu hayat tarzlarının, statü kazanmak için temel öneme sahip olduğunu belirtir.
11.Soru
I. Türkiye'nin dışarıya açılma politikasını benimsemesi
II. Kentlerde serbest ticaret, bankacılık vb alanlarda yeni kurumlar ortaya çıkması
III. Türkiye'nin haberleşme kapasitesinin artması
IV. Planlama yetkisinin merkezde toplanması
V. Kent içinde ruhsatlı ve ruhsatsız yapılanma meydana gelmesi
Yukarıdakilerden hangisi kentsel dönüşümün 1980 ve 2000 yılları arasında yaşanan ikinci dönemine ait bir durum değildir?
I |
IV |
III |
II |
V |
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) 1960 yılında kurulmuş, İmar ve İskan Bakanlığı’nın icracı kapasiteleri artırılmıştır. Planlama yetkisinin merkezde toplanması merkezi bir planlama anlayışını da beraberinde getirmiştir. Bu birinci döneme ait bir durumdur.
İkinci dönem büyük kentlerin dışa açık liberal ekonomiden ve küreselleşmeden etkilendiği 1980 ve 2000 yılları arasıdır. 1980’lerden sonra, dışarıya açılma politikasının benimsenmesiyle Türkiye bağlamında değişimler yaşanmaya başlanmıştır. Dışa açık ihracata yönelik kalkınma modeli uygulanmış; kentlerde sermaye piyasaları, serbest ticaret ve üretim, bankacılık alanlarında yeni kurumlar oluşmaya başlamış; altyapı politikalarında telekomünikasyon yatırımlarına öncelik verilmiş ve Türkiye’nin haberleşme kapasitesi artırılmıştır. 1980-2000 yılları arasında metropoliten kentlerde iki önemli gelişme gözlemlenmiştir. Bir yandan kent içinde ruhsatlı ve ruhsatsız yapılanma meydana gelmiş, öte yandan yerleşim alanları merkez dışına yayılmıştır. Bu dönemde kentsel dönüşüm kentiçi konut alanlarının yanı sıra, sanayi, merkez ve kıyı alanlarında da gözlemlenir. Yaşam kalitesi düşmüş ve riskli alanların yenilenmesi, sağlıklaştırılması veya yeniden canlandırılması şeklinde olmuştur.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Chicago okulunda ekolojik perspektife öncülük eden düşünürdür?
E. Park |
A. Comte |
E. Durkheim |
W. I. Thomas |
Spencer |
Ekolojik Kuramı geliştiren ilk kent sosyologları olarak R. Park, R. McKenzie ve E. Burgess’in oluşturdukları kavramsal çerçeve içerisinde çeşitli kuram ve düşünürlerin etkilerini görmek mümkündür. Park, kentsel ekoloji disiplinini geliştirirken Comte, Spencer, W.I. Thomas, Darwin, Durkheim gibi birçok düşünürden etkilenmiştir. Chicago Okulun’da Robert Ezra Park’ın öncülük ettiği ekolojik perspektif, kent mekânını toplumsal süreçlerle iç içe örülmüş bir etken olarak kavramsallaştırma amacını taşıyan sistemli bir çabanın ilk örneklerini temsil eder.
13.Soru
İş bölümünün sonucu olarak ortaya çıkan devletin, sosyal düzenin isleyişinde hayati bir rolünün bulunmadığı sosyolojik yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Toplumsal değerler ve düzen |
Uzlaşı düzeni |
Zorlama düzeni |
Marksizm |
Anarşizm |
Toplumsal Değerler ve Düzen: Çatışma ve uzlaşı yaklaşımlarının dışında, düzeni sosyal yapılar çerçevesinde ele alan yaklaşım da vardır. Örneğin sosyal düzeni örf, adet ve alışkanlıkların ürünü olarak gören Durkheim’a göre, sosyal düzenin kurulması ve sürdürülmesinde devletin önemi göreceli olarak azdır. Özellikle modern toplumlarda bireyciliğin ön plana çıkmasıyla asıl olan sos- yal dayanışmadır. Bir başka bicimde söylenirse, iş bölümünün sonucu olarak ortaya çıkan devletin, sosyal düzenin isleyişinde hayati bir rolü̈ yoktur. Düzenin sigortası, bireylerin davranışlarına yön veren semboller, inançlar ve değerlerdir.
14.Soru
Vatandaşlık statüsü kavramını kim ortaya çıkarmıştır?
T. H. Marshall |
Pierre Bourdieu |
Max Weber |
Ralph Dahrendorf |
Kigsley Davis |
T.H. Marshall’ın ortaya attığı vatandaşlık statüsü kavramı, sosyal hizmetlerin genişlemesi ve herkes için ulaşılabilir olması ile ilgilidir. Burada sözü edilen sosyal hizmetlerin genişlemesi ise -böyle olduğu durumlar olsa da- salt bir gelir eşitleme aracı değildir. Marshall’a göre, önemli olan, medeni hayatın somut dayanaklarının genel olarak genişlemesi, riskin ve güvensizliğin genel olarak hafifletilmesi, her seviyede eşitsizliğin azaltılmasıdır.
15.Soru
Sosyoekonomik statü kavramını kullanarak kendi tabakalaşma modelini öne süren kişi aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Max Weber |
K. Marx |
Pierre Bourdiue |
T. H. Marshall |
Wilbert Moore |
Max Weber de toplumsal tabakalaşmanın en önemli belirleyici faktörünün toplumsal sınıflar olduğu konusunda Marx ile aynı düşüncededir. Bununla birlikte Weber’e göre, insanlar yalnızca ekonomik eşitsizlik temelinde derecelendirilemez. Weber, sosyoekono- mik statü kavramını kullandığı kendi tabakalaşma modelinde buna iki boyut daha ek- ler: statü (prestij) ve güç (iktidar). Weber’in tabakalaşma modelinde sınıfları toplumsal eşitsizliklere göre tanımlamanın ötesinde prestij, onur ve saygı toplumdaki farklı sınıflarla ilişkilendirilir. Doğru cevap A'dır.
16.Soru
Rütbe yükseltme ya da işten kovma gibi ödül ya da ceza mekanizmaları, hangi kaynağa dayalı iktidar ilişkilerinde sıkça başvurulan tekniklerdendir?
Ekonomik kaynaklı |
Fiziksel kaynaklı |
Sembolik kaynaklı |
Karizmatik otoriteli |
Geleneksel otoriteli |
Ekonomik kaynaklara sahip olanların iktidar elde etmeleri ve elde ettikleri iktidarlarını muhafaza etmeleri her zaman daha kolaydır. Bu kişiler, iktidarı elde etmelerini mümkün kılan ekonomik kaynakları dağıtma ve belli birey ya da grupları yararlandırma yoluna gidebilirler. Ekonomik kaynağa dayalı olarak iktidar ilişkilerinde başvurulan diğer bir yöntem de rütbe, makam, ödül gibi avantajların dağıtılmasıdır. Örneğin, işveren ile işçi, babasından harçlık alan çocuk ile baba arasındaki iktidar ilişkisinin kaynağı, önemli ölçüde ekonomiktir. Bu iktidar ilişkisinde zor kullanma yoktur; ama ekonomik yaptırımlar vardır. Para cezası, rütbe yükseltme ya da işten kovma gibi ödül ya da ceza mekanizmaları, bu kaynağa dayalı iktidar ilişkilerinde sıkça başvurulan tekniklerdir.
17.Soru
Bir grup ya da topluluk olarak birarada dayanışma içinde yaşamayı ifade eden terim aşağıdakilerden hangisidir?
Bedevi |
Triad |
Dyad |
Asabiye |
Hazari |
Asabiye, köken ve ortak çıkarlarla birbirine bağlı olduklarını düşünen ve bu dayanışmadan başka bir amacı olmayan kişiler arasındaki her türden dayanışma grubunu anlatmaktadır. Asabiye kavramı grup duygusu, toplumsal dayanışma duygusu ve bilinci veya yakınlık bağı olarak da ifade edilmektedir.
18.Soru
Weber'e göre; aşağıdaki özelliklerden hangisi statü grubuna ait değildir?
Birbirlerinden saygınlık düzeyi bakımından ayrılırlar. |
Kendilerini eşitler, aynı değerde varlıklar olaram gören ve başka toplumsal grupların üstünde veya alltında algılayan insanlar kümesidir. |
Birbirlerine birleştiren ve yakınlaştıran temel unsur hayat tarzlarıdır. |
Statü grupları çok sıkı örgütlenmiş gruplar değillerdir. |
Tüketime değil üretime göre tanımlanır. |
Statü grupları tüketime göre tanımlanırlar.
19.Soru
Marx, işçi sınıfının kendi çıkarlarının farkında olmaması durumunu ne olarak tanımlamaktadır?
Kendinde sınıf |
Kendi için sınıf |
Yanlış bilinç |
Tabakalaşma |
Küçük burjuva sınıfı |
Marx, işçi sınıfının kendi çıkarlarının farkında olmaması durumunu yanlış bilinç olarak tanımlamaktadır.
20.Soru
“Devlet, diktatörlük ve hegemonyanın bileşimidir” görüşünü savunan düşünür aşağıdaki seçeneklerden hangisinde verilmiştir?
Weber |
Althusser |
Gramsci |
Pareto |
Mosca |
Neo-Marksizm: İktidar, Hegemonya, İdeoloji. Devlet, Gramsci için diktatörlük ve hegemonyanın bileşimidir. Devletler varlıklarını devam ettirmek için ideolojik araçları (fikir-değer manipülasyonu) kullanırlar ve kısmen de zora başvururlar. Gramsci’ye göre egemen tarihsel blok sadece siyasal alan üzerinde değil, toplumun, toplumsal yaşamın bütününde tüm boyutlarıyla beraber etkili olur. Bu çerçevede popüler bilgi ve kültürün, bir şekilde egemen bloğun projesine kitlelerin katılımını güvenceye alacak şekilde geliştiğini belirtir. Gramsci, rıza sağlamanın zora dayanmayan biçimlerini hegemonya çerçevesinde çözümlemeye çalışır. Bu açıdan Gramsci’nin cevaplamaya çalıştığı soru, “devlet zora başvurmadan nasıl yönetebilmektedir?” sorusudur. Siyasal hegemonya tesisi insanların sadece geçici itaatlerini ya da oy desteklerini değil, kalplerini ve zihinlerini de kazanmaktır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ