Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı 1 Ara 11. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdaki gazetelerden hangisi otuz dört yıl aralıksız yayın hayatını sürdürüp, Türk basını için bir mektep vazifesi görmüş, gazete halka okuma alışkanlığı kazandırma, bilgiyi halka ulaştırma, kültürü tabana yayma gibi bir misyonu da üstlenmiştir?
Muhbir |
Tasvir-i Efkâr |
İbretname-i Âlem |
Hürriyet |
Tercümân-ı Hakîkat |
Türk basınının en uzun ömürlü gazetelerinden biri olan Tercüma^n-ı Haki^kat, otuz dört yıl aralıksız olarak yayımlanır. Türk basını için bir mektep vazifesi gören gazete halka okuma alışkanlığı kazandırma, bilgiyi halka ulaştırma, kültürü tabana yayma gibi bir misyonu da üstlenmiştir. Toplumun birtakım beklentilerini karşılamada ve doğuş sürecini yaşayan kamuoyunu biçimlendirip zihinleri yönlendirmede en etkili yayın organı olduğu görülmektedir. Doğru cevap E’dir.
2.Soru
Bir eserin devamı olarak yazılan eserlere de .......... denir.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yeri aşağıdakilerden hangisi tamamlar?
Nakîbül-eşrâf |
Zeyl |
Ode |
Türkî-i Basit |
Tardiye |
Doğru cevap B şıkkıdır. Nitekim, bir eserin devamı olarak yazılan eserlere de zeyl denir.
Ode, lirik duyguların ifadesi için kullanılan vezinli veya vezinsiz yazılabilen uzun şiir.
Nakîbül-eşrâf İslam devletlerinde Hz. Muhammed’in soyundan gelen insanların doğum ve vefat kayıtlarını tutan ve işleriyle ilgilenen kurumun idarecisine verilen isim.
Türkî-i Basit, Osmanlı Türkçesinin Eski Anadolu Türkçesinin yerini almaya başladığı XV. yüzyılın ikinci yarısı ve XVI. yüzyılın başlarında bazı şairler tarafından bilinçli bir şekilde başlatılan dilin sadeliğini koruma hareketidir.
Tardiye ise, Türk edebiyatında pek az kullanılmış nazım biçimidir. Yalnız 18. yy. şairi Şeyh Galib çok önem vermiştir. Muhammesin özel bir biçimidir. Muhammes aruzun her kalıbıyla yazıldığı hâlde tardiye aruzun Mef’ûlü, Mefâilün, Feûlün kalıbıyla yazılır.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Ercümen-i Şuarâ Müdavimlerini kaynaştıran etkenlerden değildir?
Hemen hemen hepsinin ya soyunun ya doğum yerinin ya da memuriyetinin Rumeli ile alakasının bulunması |
Aynı meslekte, aynı büroda veya aynı amir idaresinde çalışmış olmaları |
Dünyayı kavrayış ve yorumlayış biçimlerinin birbirine benziyor olması |
Uğradıkları mekanların ve kahvelerin aynı olması |
Ercümen mensuplarının farklı devlet büyükleri tarafından kollanması |
Encümen mensuplarının aşağı yukarı hepsi de aynı devlet büyükleri tarafından kollanır ve aynı konaklara devam ederler. Gerçi, ne konaklar eski hiyerarşinin azametini taşır ne de ricâl-i devlet şaire geleneğin gözüyle bakar ama, değişip çağa ayak uydurarak da olsa şair-devlet adamı münasebeti sürerken bir yandan da edipler aynı selamlık dairelerinde kaynaşma imkânı bulurlar. Doğru cevap E'dir.
4.Soru
Derginin işlevleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Edebiyat okuyucularının yetişmesi üzerinde önemli bir rolü vardır. |
Genç şair ve yazar adayları için bir çeşit atölye işlevi görür. |
Dergiler gazetelere göre edebiyat, sanat ve bilim konularını ele alma ve yorumlamada daha elverişlidir. |
Edebiyat türlerinin başlıca yayın organıdır. |
Günlük olayları ve gelişmeleri okuyucuya ulaştırır. |
Günlük olayları ve gelişmeleri okuyucuya ulaştıran ve bildirenler gazetelerdir. Diğer şıkların hepsi dergilerin işlevlerini anlatmaktadır.
5.Soru
Senin ağzından o nâ-pâk o muzahref sözler
Ki çıkar ni’met olur mu a yezîd ibni yezid
dizesi Encümen-i Şuara üyeleri arasında yer aşağıdakilerden hangisine aittir?
Manastırlı Hoca Sâlih Nâili Efendi |
Osman Nûreddin Şems Efendi |
Hersekli Ârif Hikmet Bey |
Manastırlı Sâlih Fâik Bey |
Nâmık Kemal Bey |
Bu dize Manastırlı Hoca Sâlih Nâili Efendi'ye aittir.
6.Soru
Osmanlı'da İbrahim Müteferrika tarafından kurulan matbaada basılan ilk Türkçe kitap aşağıdakilerden hangisidir?
Cerîde-i Havâdis |
Hazine-i Evrak |
Mecmua-i Şark |
Takvim-i Vekayi |
Vankulu Lugatı |
Osmanlı'da İbrahim Müteferrika tarafından kurulan matbaada basılan ilk Türkçe kitap Vankulu Lugatı'dır.
7.Soru
Osmanlı basınında "gazete" kelimesi ilk defa aşağıdakilerden hangisiden kullanılır?
Takvim-i Vekayi |
Ceri^de-i Hava^dis |
Tercüman-ı Ahval |
Tasvir-i Efka^r |
Muhbir |
Osmanlı basınında “gazete” kelimesi ilk defa Ceri^de-i Hava^dis’le kullanılır.
8.Soru
Osmanlı Devleti’nde Batı’ya yönelme girişimleri diplomatik anlamda hangi dönemde başlar?
Yükselme |
Gerileme |
Duraklama |
Tanzimat |
Kuruluş |
Osmanlı Devleti güçlü olduğu yıllarda Batı’yı tanıma ihtiyacını hissetmez. Batı’ya yönelme girişimleri diplomatik anlamda Duraklama Devri ile başlar.
9.Soru
Türk edebiyatı alanında ilk edebî tartışma aşağıdaki gazetelerden hangisinde yaşanmıştır?
Takvim-i Vekayi |
Vakayi-i Giridiye |
Cerîde-i Havadis |
Tercüman-ı Ahvâl |
Tasvir-i Efkâr |
Türk edebiyatı alanında ilk edebî tartışma Tasvir-i Efkâr’da yaşanır. “Mebhuse-tü Anha” tartışması olarak bilinen dil/edebiyat münakaşası Arapça bazı terkiplerin nasıl yazılacağı konusundaki anlaşmazlıktan doğar.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 19. asrın ilk yarısında, Türk edebiyatındaki klasik Osmanlı şiiri ve şairi arasındaki anlayışlardan biri değildir ?
Klasik Osmanlı şiiri, Fars ve Arap şiirinin biçim, içerik özelliklerini temel almıştır. |
Klasik Osmanlı şairinin devraldığı en önemli mirası, siyasi iktidarla kurduğu ilişkidir. |
Şiiri bir üretim nesnesi olarak tasarlayan klasik Osmanlı şairleri, bu nesnenin tüketilmesinden elde edecekleri çeşitli hediyeler, para ve makamlar sayesinde hayatlarını sürdürmüşlerdir. |
Eser ve sanatçı arasındaki ilişkinin mahiyeti itibariyle bütün doğu edebiyatlarının değişmez ilkelerinden biri, sanatın kendi hükümdarı ve onun temsil ettiği iktidara göre konumlandırmasıdır. |
Gelenekli Osmanlı şairi için, şiir söylemek herkesin yapamayacağı, sorumlulukları ağır olan kutsal bir meslektir. |
Klasik Osmanlı şiiri, Fars ve Arap şiirinin biçim ve içerik özelliklerini temel alarak ve onları kendine özgü buluşlarla zenginleştirerek dönüştürmüş bir şiirdir. Klasik Osmanlı şairinin beslendiği bu kaynaklardan devraldığı en önemli miras, siyasi iktidarla kurduğu ilişkidir. Eser ve sanatçı arasındaki ilişkinin mahiyeti itibarıyla bütün Doğu edebiyatlarının değişmez ilkelerinden biri, sanatçının kendini hükümdara ve onun temsil ettiği iktidara göre konumlandırmasıdır. Sanatçının yaratıcı yeteneğinin değerlendirildiği bu
ilişkinin tabii ki maddi boyutu da vardır. Şiiri bir üretim nesnesi olarak tasarlayan klasik Osmanlı şairleri, bu nesnenin tüketiminden elde edecekleri çeşitli hediyeler, para veya makamlar sayesinde hayatlarını sürdürebilmişlerdir.
11.Soru
Osmanlı tarihinin önemli olaylarından biri olan ve Vak’a-yı Hayriye olarak da adlandırılan olay nedir?
Mahallileşme hareketleri |
Yeni üniversitelerin kurulması |
Batılılaşma hareketlerinin başlaması |
Yeniçeri Ocağının kaldırılması |
Yabancı kelimelerin kullanımının yasaklanması |
Osmanlı tarihinin önemli olaylarından biri olan ve Vak’a-yı Hayriye olarak adlandırılan Yeniçeri Ocağının kaldırılması II. Mahmud devrinin en önemli olaylarından biridir.
12.Soru
I. Çağa uygun mazmunlar bulunmalıdır.
II. Eski mazmunların resmini yapmaya kalksanız, birer karikatüre dönüşürler.
III. Mazmun bir koldan imgeye, diğer koldan simgeye bölünmektedir.
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri Encümen şairlerinin mazmun anlayışları ile
ilgili doğru bir ifadedir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve II |
I, II ve III |
Yalnız III |
Bütün seçenekler Encümen şairlerinin mazmun anlayışları ile ilgili doğru bir ifadedir.
13.Soru
Tanzimat döneminde ilk bilimsel süreli yayın olan Mecmua-i Fünun’u yayımlayan kurum hangisidir?
Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye |
Encümen-i Dâniş |
Dârülfünûn |
Fransız Akademisi (Académie Française) |
Mekteb-i Harbiye |
Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye’nin en önemli başarısı ilk bilimsel süreli yayın olan Mecmua-i Fünun’u yayımlamak olur. Sorunun doğru cevabı A seçeneğidir.
14.Soru
Türk basın hayatında ilk dergi hangi alanda yayımlanmıştır?
Askeriye |
Din |
Edebiyat |
Siyaset |
Tıp |
Türk basın hayatında ilk dergi bir tıp dergisi olan Vaka-i Tıbbıye’dir.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “Encümen-i Şuarâ” ile ilgili doğru bir ifadedir?
Dost ve ilgililere açık, uzun süreye yayılmıştır. |
Üye sayısı bellidir. |
Oturumları ciddidir. |
Toplanma sebepleri önceden belirlenmiştir. |
Tüm üyeler her toplantıda hazır bulunur. |
Encümen-i Şuarâ’da üye sayısı belli olmayıp, meclis celseleri gibi ciddiyet taşımamaktadır. Bazı üyeler düzenli olarak her toplantıya katılırken bazıları ise meraktan ya da davet edildikleri için ara sıra katılmışlardır. Toplantıların belirlenmiş bir gündemi yoktur.
16.Soru
Edebiyat tarihinde Tanzimat Dönemi aşağıdaki dönemlerden hangisiyle başlatılır?
18. yüzyılın ilk yarısı |
18. yüzyılın ikinci yarısı |
19. yüzyılın ilk yarısı |
19. yüzyılın ikinci yarısı |
20. yüzyılın ilk yarısı |
Edebiyat tarihlerinde “Tanzimat Dönemi” olarak adlandırılan ve Batı edebiyatlarının etkisinde geliştiği için klasik Osmanlı edebiyatından çok farklı özellikler gösteren yeni edebiyat anlayışı 19. yüzyılın ikinci yarısıyla başlatılır.
17.Soru
"Mücedditlerin tercüme ve adapteler yolu ile şiire yeni bir mecra açma gayretini fazlasıyla 'cezri' bularak bunda edebi kültür adına bir tehdit sezen ve sanatını daha Şarklı bir noktaya çekerek emniyete almaya çalışmışlardır."
Yukarıdaki paragrafta hangi edebiyat anlayışındaki şairler anlatılmaktadır?
Gelenekçiler |
Mücedditler |
Mutavassıtlar |
Tanzimatçılar |
Islahatçılar |
Gelenekçiler
18.Soru
Türkçe Aruz adlı kitap kime aittir?
Manastırlı Faik |
Ahmed Cevdet Paşa |
Abdülhamid Ziya Bey |
Sadrazam Âli Paşa |
Hakkı Bey |
Hece vezniyle yazılmış bir de gazeli olan Faik, hece veznini aydın edebiyatçılara tanıtmaya karar verip?Ahmed Cevdet Paşa’nın teşvikiyle ? Türkçe Aruz adındaki kitabını kaleme alır. Kemal’in, Ziya Paşa’nın ve Niğdeli Hikmet’in de heceyle yazdığı şiirleri vardır.
19.Soru
Kaynak metnin anlamını Türkçeye aktarabilmek için dilin olanaklarını zorlayan, çevirmeni dil üzerinde düşündüren tercümeler üslup değişmelerine, dilin zenginleşmesine neden oldukları gibi dil bozulmalarına da yol açarlar. Metni aslına sadık kalarak tercüme etmeyi yeğleyen ve Türkçe ifadeden fedakârlık eden çevirmen aşağıdakilerden hangisidir?
Hoca İshak Efendi |
Hoca Tahsin Efendi |
Mütercim Âsım Efendi |
Ziya Gökalp |
Şemsettin Sami |
Metni aslına sadık kalarak tercüme etmeyi yeğleyen ve Türkçe ifadeden fedakârlık eden Şemsettin Sami’nin tercümeleri devrinde yadırganmış ve eleştirilmiştir.
20.Soru
"Hint tarzı anlamına gelen akım
Hindistan’da, Babürlü Hint-Türk hükümdarlarının
saraylarında Farsça yazan
ozanlarca geliştirilmiştir. Edebiyatımızda
XVII. yüzyıldan başlamak üzere etkisini
göstermeye başlamış kimi şairlerimizde
bütün özellikleri görülürken kimi şairlerimizi
kısmen etkilemiştir."
Yukarıda sözü edilen akım hangisidir?
Dekadanlık |
Barok |
Sebk-i hindî |
Klasisizm |
Nakş-ı hindî |
Sebk-i hindî
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ