Vergi Yargılaması Hukuku Final 10. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
2019 yılı için konusu hangi miktarı aşmayan davalar için temyiz yoluna başvurulamaz?
100.000 TL |
120.000 TL |
144.000 TL |
160.000 TL |
172.000 TL |
Konusu 2019 yılı için 144.000 Türk lirasını aşmayan vergi davalarına ilişkin kararlar hakkında da temyiz yoluna başvurulamaz (İYUK.m.46/b).
2.Soru
Dilekçe üzerinde yapılması gereken ilk inceleme ve bu inceleme sonucunda yapılacak işlemlerin dilekçenin alındığı tarihten itibaren en geç kaç gün içinde sonuçlandırılması gerekir?
7 gün |
10 gün |
15 gün |
21 gün |
30 gün |
Dilekçe üzerinde yapılması gereken ilk inceleme ve bu inceleme sonucunda yapılacak işlemlerin dilekçenin alındığı tarihten itibaren en geç onbeş gün içinde sonuçlandırılması gerekir.
3.Soru
Karineler, maddî hukuka ilişkin düzenlemeler arasında yer almakta; fakat, sonuçları uyuşmazlık hâlinde vergi yargılaması hukukunda ortaya çıkmaktadır. Vergi yargılaması hukukunda karineler daha çok ..................... niteliği taşımaktadır.
Yukarıda boş bırakılan yeri aşağıdakilerden hangisi doğru olarak tamamlar?
Kesin kanuni karine |
Farazi karine |
Fiili karine |
Adi kanuni karine |
Basit karine |
Adî kanunî karineler, aksi isbat edilinceye kadar kanunun doğru kabul ettiği varsayımlar olarak ifade edilmektedir. Buna göre, birinci olayın gerçekleştiği tesbit edilince, aksi isbat edilinceye kadar, ikinci olayın da gerçek olduğu varsayılmaktadır. Örneğin, bir malın satıldığı fatura ve benzeri belgeler ile sabitse, bir alıcısının da olduğu muhakkaktır. Karineler, maddî hukuka ilişkin düzenlemeler arasında yer almakta; fakat, sonuçları uyuşmazlık hâlinde (vergi) yargılama(sı) hukukunda ortaya çıkmaktadır. Vergi (yargılaması) hukukunda karineler daha çok adî kanunî karine niteliği taşımaktadır.
4.Soru
- Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararlar
- İdare mahkemelerinin verdiği kararlar
- İdari yargıda verilen ara kararlar
- İlk inceleme üzerine verilen kararlar
- Bölge idare mahkemelerinin verdiği kararlar
Yukarıda verilen kararlardan hangilerine karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebilir?
I ve II |
I ve IV |
II ve V |
III ve IV |
IV ve V |
- Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararlar - Yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamaz.
- İdare mahkemelerinin verdiği kararlar - Yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulabilir.
- İdari yargıda verilen ara kararlar - Yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamaz.
- İlk inceleme üzerine verilen kararlar- Yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamaz.
- Bölge idare mahkemelerinin verdiği kararlar- Yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulabilir.
Doğru yanıt C'dir.
5.Soru
- Yürütmenin durdurulması kararına karşı kararın düzeltilmesi yoluna gidilebilir.
- Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararlar, kararın düzeltilmesi kanun yolunun kapsamı dışında kalmaktadır.
- Kararın düzeltilmesi talebinin reddi hakkındaki kararlara karşı kararın düzeltilmesi yoluna başvurulamaz.
Yukarıda kararın düzeltilmesi kapsamındaki kararlarla ilgili olarak verilenlerden hangileri doğrudur?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Temyiz mercilerinin vermiş oldukları ara kararları ya da yürütmenin durdurulması gibi tedbir kararına karşı kararın düzeltilmesi yoluna gidilemez. Bu nedenle (I) yanlıştır.
6.Soru
- İdarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
- İdarî merci tecavüzü, Ehliyet
- Görev ve yetki
- Dava dilekçesinin düzenlenmesinin ve tek dilekçe ile dava açılmasının kanuna uygun olup olmadığı,
- Süre aşımı, Husumet,
İlk incelemede dava dilekçeleri yukarıda belirtilen yönlerden hangi sırayla incelenmektedir?
I-II-III-IV-V |
III-II-I-V-IV |
III-II-V-I-IV |
II-III-I-V-IV |
II-III-I-IV-V |
Dilekçeler, Danıştay’da daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hâkimi; idare ve vergi mahkemelerinde ise, mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından,
- Görev ve yetki,
- İdarî merci tecavüzü,
- Ehliyet,
- İdarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
- Süre aşımı,
- Husumet,
- Dava dilekçesinin düzenlenmesinin ve tek dilekçe ile dava açılmasının kanuna uygun olup olmadığı,
yönlerinden sırasıyla incelenmektedir (İYUK.m.14/3).
7.Soru
I. Temyiz
II. İstinaf
III. Yargılamanın yenilenmesi
IV. Kanun yararına temyiz
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri olağanüstü kanun yollarındandır?
Yalnız I |
Yalnız III |
I, II |
III, IV |
Hepsi |
Olağanüstü kanun yolu, yargılamanın yenilenmesidir. Kural olarak, temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen kararlara karşı Danıştay Başsavcısının başvurabileceği kanun yararına temyiz yolu da kesinleşmiş kararlara karşı başvurulan bir yol olması nedeniyle olağanüstü kanun yolu olarak nitelendirilmektedir.
8.Soru
Yanlışlıkların düzeltilmesi yolu ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Yanlışlıkların düzeltilmesi yolu ile kararın özünde herhangi bir değişiklik yapılamaz. |
Hukukî yanlışlıklar, yanlışlıkların düzeltilmesi yolu ile giderilemez. |
Maddi yanlışlıklar, yanlışlıkların düzeltilmesi yolu ile giderilemez. |
Yanlışlıkların düzeltilmesi yolu ile hükmün kapsamı genişletilemez ve daraltılamaz. |
İdarî yargılama usûlünde yanlışlıkların düzeltilmesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nundan esinlenilerek düzenlenmiştir. |
Yanlışlıkların düzeltilmesi yoluna, maddî yanlışlıklar için başvurulur. Bunlar da dosyanın incelenmesi ile kolayca düzeltilebilir.
9.Soru
İstinaf ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen kararlara karşı Danıştay Başsavcısının başvurabileceği özel kanun yolu aşağıdakilerden hangisidir?
İstinaf |
Temyiz |
Kanun yararına temyiz |
İtiraz |
Yargılamanın yenilenmesi |
İstinaf ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen kararlara karşı Danıştay Başsavcısının başvurabileceği özel kanun yoluna kanun yararına temyiz denilmektedir.
10.Soru
İstinaf ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen kararlara karşı Danıştay Başsavcısının başvurabileceği özel kanun yoluna ................................... denilmektedir.
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse doğru ifade olur?
Başvurma yetkisi ve görevi |
Türk lirasını aşmayan vergi davaları |
Kanun yararına temyiz |
Bozma Kararının Sonuçları |
Hükmün açıklanması |
KANUN YARARINA TEMYİZ
İstinaf ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen kararlara karşı Danıştay Başsavcısının başvurabileceği özel kanun yoluna kanun yararına temyiz denilmektedir
11.Soru
İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar
ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden hangi makam tarafından kanun yararına temyiz olunabilir?
Yargıtay Başsavcısı |
Cumhuriyet savcısı |
Adalet Bakanı |
Danıştay Başsavcısı |
Cumhurbaşkanı |
İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar
ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir (İYUK.m.51/1). Kural olarak, temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen kararlara karşı Danıştay Başsavcısının başvurabileceği kanun yararına temyiz yolu da kesinleşmiş kararlara karşı başvurulan bir yol olması nedeniyle olağanüstü kanun yolu olarak nitelendirilmektedir.
12.Soru
Uyuşmazlık konusu olayın gerçek mahiyetinin belirlenebilmesi için uygun olan her şeyin delil olabilmesi; bu itibarla, belirli/sayılı şeylerin değil, delil olabilecek her şeyin ispat vasıtası olarak kabul edilmesi gerekliliği aşağıdaki ilkelerden hangisi ile açıklanmaktadır?
Delil serbestisi ilkesi |
Yazılılık ilkesi |
Vergilerin kanuniliği ilkesi |
Ekonomik yaklaşım ilkesi |
Kamuya yararlılık ilkesi |
Delil serbestisi ilkesi, uyuşmazlık konusu olayın gerçek mahiyetinin belirlenebilmesi için uygun olan her şeyin delil olabilmesidir. Belirli konuların belirli delillerle ispatı söz konusu olmadığı için, bu ilkenin doğal sonucu olarak, delillerin sayıca sınırlanması yoluna gidilmemektedir. Bu itibarla, belirli/sayılı şeylerin değil, delil olabilecek her şeyin ispat vasıtası olarak kabulü mümkündür. Doğru cevap "A" şıkkıdır.
13.Soru
Davanın taraflarının dava ile ilgili olarak iddia ve savunmaları ile bunların dayanağını oluşturan delillerinin tamamını ileri sürmüş olması; söyleyecekleri bir sözlerinin ve ileri sürecekleri bir delillerinin kalmaması durumuna ne ad verilir?
Dilekçeler teatisi |
İlk İnceleme |
Dosyanın tekemmülü |
Duruşma |
İsticvap |
Usûlüne uygun olarak açılmış olan dava hakkında karar verilebilmesi için, dosyanın tekemmül etmesi gerekir. Dosyanın tekemmülü, davanın taraflarının dava ile ilgili olarak iddia ve savunmaları ile bunların dayanağını oluşturan delillerinin tamamını ileri sürmüş olması; söyleyecekleri bir sözlerinin ve ileri sürecekleri bir delillerinin kalmaması anlamına gelmektedir. Dosyanın tekemmül edebilmesi için, öncelikle dilekçeler teatisinin tamamlanması gerekir. Ayrıca, şartlarının varlığı hâlinde duruşma yapılması da dosyanın tekemmülünü sağlayan bir unsurdur. Bu anlamda dosyanın tekemmülü, davanın karar verilmesi gereken aşamaya gelmesi demektir.
14.Soru
"İdari işlemin uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması"şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilmek suretiyle mahkeme tarafından aşağıdaki kararlardan hangisi verilebilir?
Yürütmenin durdurulması |
Yargılamaya ara verilmesi |
Davanın hiç açılmamış sayılması |
Dosyanın işlemden kaldırılması |
Vergi idaresinin uyarılması |
“İdari işlemin uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması” şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilmek suretiyle yürütmenin durdurulması kararı verilebilmektedir.
15.Soru
Aşağıda verilen durumlardan hangisinde temyiz incelemesi sonucu verilecek olan bir bozma kararı idare tarafından yapılan işlemin içeriğine ilişkin olacaktır?
Mahkemenin görevsiz olması |
Mahkemenin yetkisiz olması |
Kararın gerekçesiz olması |
Reddedilen hâkim hakkında bir karar verilmeden hâkimin nihaî karara katılması |
İdari işlem ile mali yükümlülük konulmuş olması |
A, B, C, ve D seçeneklerinde verilen durumlarda bozmaya sebep teşkil edecek olan aykırılık ilk derece mahkemesinin işleyişine ilişkin olup usule aykırılıktır. E seçeneğinde ise Anayasamızın, mali yükümlülüğün yalnızca kanunla ihdas edilebileceğine ilişkin ilkesinin ihlali söz konusu olup, esastan hukuka aykırılık söz konusudur ve bu bağlamda sakatlık yargı sürecinde değil, ilgili idari işlemdedir.
16.Soru
İdare ve vergi mahkemelerinde duruşma yapılması durumunda duruşma yapıldıktan sonra en geç ne kadar süre içinde karar verilmesi gerekmektedir?
5 gün |
10 gün |
15 gün |
30 gün |
60 gün |
Duruşma yapıldıktan sonra en geç on beş gün içinde karar verilmesi gerekmektedir. Ara kararı verilen hâllerde, bu kararın yerine getirilmesi üzerine dosyalar öncelikle incelenir.
17.Soru
İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı istinaf yoluna başvuru ile ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Karara karşı taraflardan yalnız biri istinaf talebinde bulunabildiği gibi her iki tarafın da istinaf talebinde bulunması mümkündür. |
İstinaf başvurusunda bulunduktan sonra henüz istinaf merciince karar verilmeden tarafların niteliğinde herhangi bir nedenle değişiklik olursa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosya ilgili mahkemece işlemden kaldırılır. |
İstinaf başvurusunda bulunduktan sonra henüz istinaf merciince karar verilmeden tarafların niteliğinde herhangi bir nedenle değişiklik olursa, taraf olma ehliyetini, takip hakkı kendisine mirasçılar kazanmış olur. |
Davacının ölümü ile istinafın düşmesi söz konusu olamaz. |
Karara karşı, müdahilin tek başına istinaf talebinde bulunması mümkündür. |
Vergi davasında, karara karşı taraflar istinaf talebinde bulunabilmektedir. Karara taraflardan yalnız biri istinaf talebinde bulunabildiği gibi her iki tarafın da istinaf talebinde bulunması mümkündür. Davaya katılanın (müdahilin) katılma talebinin kabulü, ona davada taraf sıfatını kazandırmamakta, bu nedenle ancak katıldığı tarafla birlikte istinaf talebinde bulunabilmektedir. İstinaf başvurusunda bulunduktan sonra henüz istinaf merciince karar verilmeden tarafların kişilik veya niteliğinde herhangi bir nedenle değişiklik olursa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosya ilgili mahkemece işlemden kaldırılır. Bu hallerde taraf olma ehliyetini, takip hakkı kendisine geçen veya mirasçılar kazanmış olur. Davacının ölmesi ile yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edileceğinden istinafın düşmesi gerekmekte gibi görünmekte ise de, istinafta bu hükmün uygulanma yerinin olmaması gerekir. Çünkü, istinafa konu kararlar, tam yargı davalarıyla vergi uyuşmazlıklarında tarhiyata ilişkin davalara ait olmaları itibariyle yalnız ölenle değil, mirasçıları ile de ilgilidir. Bu nedenle, istinafın düşmesi söz konusu olamaz. Cevabımız E seçeneğidir.
18.Soru
Aşağıdaki şıklardan hangisinde dilekçe üzerinden yapılan ilk incelemede tespit edilen aykırılık sebebiyle yapılmasına karar verilen işlem doğru olarak verilmiştir?
Adlî ve askerî yargının görevli olduğu konularda açılan davanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilir. |
İdarî yargının görevli olduğu konularda görevli mahkemeye bilgi verilerek davanın devamına karar verilir. |
Davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması hâlinde, dava dilekçesinin gerçek hasma tebliğine karar verilir. |
Dava dilekçesinin kanuna uygun olmadığının belirlenmesi hâlinde, eksiklikler dava süresince giderileceği için davanın devamına karar verilir. |
İdarî merci tecavüzü hâlinde idari merciye dava açıldığı hususu tebliğ edilerek davanın devamına karar verilir. |
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15’inci maddesine göre, Danıştay veya vergi mahkemelerinde yapılan ilk inceleme sonucunda kanuna aykırılık görülürse;
- Adlî ve askerî yargının görevli olduğu konularda açılan davanın reddine;
- İdarî yargının görevli olduğu konularda görevli ve/ya da yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli ve/ya da yetkili mahkemeye gönderilmesine;
- Dava ehliyetinin yokluğu, idarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlemin bulunmaması, davanın süresinde açılmamış olması hâllerinde davanın reddine;
- Davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması hâlinde, dava dilekçesinin gerçek hasma tebliğine;
- Dava dilekçesinin kanuna uygun ya da tek dilekçe ile dava açmanın mümkün olmadığının belirlenmesi hâlinde, dava dilekçelerinin kanuna uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak; ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise, otuz gün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin reddine;
- İdarî merci tecavüzü hâlinde dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine,
karar verilir.
19.Soru
Yargı organlarının tarafların ileri sürdükleri delillerle bağlı olmaksızın, uyuşmazlık konusu olayın aydınlatılması için kendiliklerinden delil araştırması yapabilmesi, bunları yargılamaya sokabilmesi aşağıdaki ilkelerden hangisinin kapsamına girmektedir?
Taraflarca hazırlama ilkesi |
Kanunilik ilkesi |
Hukuk devleti ilkesi |
Re'sen araştırma ilkesi |
Delil serbestisi ilkesi |
Yargı organlarının tarafların ileri sürdükleri delillerle bağlı olmaksızın, uyuşmazlık konusu olayın aydınlatılması için kendiliklerinden delil araştırması yapabilmesi, bunları yargılamaya sokabilmesi durumunda Re'sen araştırma ilkesinden bahsedilmektedir. Doğru yanıt D'dir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi "nihaî karar"ın özelliklerinden biri değildir?
Davayı sonuçlandırması |
Yargılamayı sona erdirmesi |
Hakimi azlettirmesi |
Mahkemeye işten el çektirmesi |
Uyuşmazlığı sona erdirmesi |
Nihaî karar, davayı sonuçlandıran, yargılamayı sona erdiren, mahkemeye işten el çektiren karardır. Buna göre, nihaî kararlar, bir davayı esasından çözümleyen ve bu suretle yalnız davayı değil, uyuşmazlığı da sona erdiren hükümlerle hâkimin davadan elini çekmesi sonucunu doğuran, ancak uyuşmazlığı esasından çözümlemediği hâlde yargılamaya son veren kararları ifade etmektedir. Nihaî karar deyimi yerine son karar deyimi de kullanılmaktadır. Bu deyimlerle davayı sonuçlandıran karar anlamı ifade edilmektedir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ