İki ayrı yırı mistik anlatı vardır. İlki Ned LUDD isimli aklı eksik gencin kendine eziyet edenlerden birini evine kadar takip etmesi ama yakalayamaması üzerine hıncını orada bulunan dokuma makinelerinden çıkarmasıdır. Diğeri isi dokuma makinelerinde çırak olarak çalışan Ned LUDD isimli bir gencin tembellik ettiği gerekçesi ile işten çıkarılması üzerine misilleme olarak dokuma makinelerini parçalaması olayıdır. 

İş yaratma etkisi ve İş yok etme etkisi yazarlar tarafından iyimserler ve kötümserler olarak yorumlanmıştır. 

işçi ve işveren ilişkiler içerisindeki çatışmayı yok sayar. işçi ve işveren için ortak bir çıkarın ve uyumun varlığını varsayar.

Yaşanan ilk Luddist olayı 1811 Kasım ayında Nottinghamshire yöresinde gerçekleşmiştir. Bir dokuma imalathanesini askerî bir örgütlenmeyle basan Luddistler yarım düzine dokuma makinesini tahrip ettiler. Bu olaylar makine kırıcılığının Mart 1812 tarihinde idam ve sürgün gibi ağır cezai yaptırımları içeren yasal bir düzenlemeye tabi kılınmasına kadar Nottingham yöresinde yoğunluğunu sürdürmüştür.

Sanayi toplumu, Rönesans, Reform ve Aydınlanma Çağı’nın birikimleri içinde şekillenen yeni düşünce ve bilgi birikimlerinin sonucu olarak şekillenen bir paradigmal kayma ile geleneksel düşünceden mekanik düşünceye geçiş yapmıştır.

Geleneksel çalışanlarla bilgi işçileri karşılaştırıldığında;bilgi işçilerinin bilgi yoğun sektörlerde çalışan, fiziksel emekten çok zihinsel emekleriyle katkı sunan, üst düzey eğitime ve uzmanlığa sahip, teknolojik becerisi yüksek ve bu becerilerini sürekli yenileyen, bağımsız, üretken, vasıf­lı kişiler oldukları görülmektedir.
Yenilikçilik ve yaratıcılık, bilgi işçilerinin önemli özellikleri arasındadır. Bilgi işçileri, hem kuramsal ve görgül bilgilere hem de bu bilgileri, uygulamaya aktarma yeteneğine sahiptirler, sürekli öğrenme becerisi, bu işçilerin yaşamlarında çok
önemli yer tutmaktadır

Bilgi işçisi kavramı, ilk kez uçak bileti satan veya otomobil kiralayan ofislerde bilgisayar ağı ile hizmet veren, enformasyon teknolojisinin önemli olduğu işlerde kullanılmıştır. Bilgi işçisi kavramı, zaman içinde, tüm beyin gücü ile çalışanları kapsayacak şekilde genişlemiştir. Doğru cevap B’dir.

Ortak mülkiyete ait tarım topraklarının Parlamento kararlarıyla kişisel mülkiyete geçirilmesine çitleme hareketi adı verilmiştir. 

CAD, sistemlerinin kullanılması öncelikle kullanıcılara, geleneksel yöntemlerde oldukça sınırlı olan büyük bir hız ve esneklik kazandırmaktadır. CAD sistemleri, bir mühendisin tasarım yaparken tasarımına her açıdan ve uzaklıktan bakmasına imkân sunmaktadır. CAM ise daha büyük bir tasarım kolaylığı, yüksek verimlilik, daha esnek bir operasyon işleyişi, daha kısa tedarik süresi, daha yüksek güvenilirlik, daha iyi yönetim kontrolü sağlar. 

Türkiye’de internet erişimi altyapısının öncülü olarak Ege Üniversitesi
aracılığıyla kurulan TÜVEKA (Türkiye Üniversiteler ve Araştırma Kurumları
Ağı) 1986 yılında kurulmuştur.

İkinci bilimsel devrim olan kuantum paradigmasından kaynaklanan düşünsel ve zihinsel bilgi birikimi, yeni teknolojik uyarlamalar ve yeni teknolojik paradigma olarak önce bilişim ve iletişim teknolojilerini gündeme taşımıştır. Bilişim ve iletişim teknolojileri doğa ve evrendeki işleyişin, sistem ve süreç mantığı içinde çoklu ve karmaşık etkileşim ilişkileri olarak doğadaki parçacık etkileşimi ile bunun yanında canlılardaki DNA ve sinir ağları içinde gerçekleşen iletişim ve etkileşimi, ağ etkileşim sistemleri ve bu sistemler içindeki akış ve işleyiş ilişkileri olarak gündeme getirmektedir. İnsan genom haritasının çıkarılması canlı sistemlerin etkileşim ve işleyişine açıklık getirmiştir. Diğer yandan atom altı parçacıklarla oynayarak ya da onların bileşimini değiştirerek yeni maddeler yaratmak, nanoteknolojiler olarak insanlığın gündemine girmiştir. Kısacası bilimsel paradigma olarak Newtongil bilimsel düşüncenin mekanik teknolojik paradigmayı tetiklemesi gibi kuantum bilimsel devrimi de bilişim ve iletişim teknolojileri, DNA ve nanoteknolojik devrimleri tetiklemiştir. Bu teknolojilerin hepsinin ortak yönü çoklu etkileşim sistemleri olarak kendine özgü yapılanmasıdır.

Charles Tilly’ye göre kolektif eylemin beş farklı bileşeni vardır: Çıkar, örgüt, mobilizasyon, fırsat ve eylemin kendisi. Modelin dayanak noktasında çıkarlar ve bu çıkarların grup üyeleri tarafından nasıl tanımlandığı yer alır. Bu tanımlama çıkarlarının hangi ölçüde ortak veya neyin karşısında olduğudur. Örgüt, grubun yapısı ve bu yapının kolektif eylem için kapasitesine karşılık gelir. Mobilizasyon ise eylem için gerekli olan kaynaklar (emek gücü, mallar, silahlar, oy veya paylaşılan çıkarlara etki edebilecek bunlar gibi kullanılabilir eylemler) üzerinde kolektif denetime sahip olma sürecidir. Fırsat, grup ve çevresindeki dünya arasındaki ilişkiye odaklanır. Bu ilişkideki farklılaşmalar grup çıkarlarını da etkileyebilir; bazen ortak çıkarların koşullarını kısıtlarken bazen de ortak çıkarlar için yeni zeminler oluşabilir. Kolektif eylem de insanlar ortak bir hedef uğruna beraber hareket etmesini içerir.

 Veri sınıflama, doküman tarama kadınların yoğun olduğu sadece temel düzeyde bilişim iletişim teknolojisi becerisi gerektiren işlerden biri değildir.

Hobsbawm’ın yıkıcılık üzerine yaptığı üç gözlem bulunmaktadır. Bunlar: Tahmin edildiği gibi bu düşmanlık ne gelişigüzel ne de doğrudan belliydi, Bölgesel ve sektörel bazı istisnalar dışında pratik etkileri azdı, Yalnızca işçilerle sınırlanmış değildi, imalatçıları da kapsayan halk tarafından ortak paylaşılan düşüncelerdi. Bu gözlemler, doğrudan makinelerden gelen tehditler; işsiz kalma ve yaşam standardını sürdürememe, özgürlüklerin ve saygınlıkların yitirilmesiyle ilişkilendirilebilir. Makinelerin seçici bir şekilde -yalnızca fabrika sistemine yönelik, işsizliği arttıran, ücretleri düşüren makineler- tahrip edildiği görülmektedir. 

Kısmi Süreli çalışma, normal çalışma süresinden daha az sürelerde çalışılan, düzenli ve isteğe bağlı bir çalışma şeklidir. Kısmi süreli çalışma ILO’nun 175 sayılı sözleşmesinde tanımlanmıştır: “Kısmi süreli çalışma, tam zamanlı çalışanlarla kıyaslandığında, normal iş süresinden daha az olan çalışma”dır. Normal çalışma süresinden kısa olan kısmi süreli çalışmada, süreklilik ölçütü, bu çalışma türünü kısa süreli çalışma ve belirli süreli çalışmadan ayırt eden bir unsur olmaktadır. Bu çalışmanın düzenli yapılması ise çalışanı mevsimlik ve geçici işçiden ayırmaktadır.  

İmalat sistemleri tarafından sergilenen farklı esneklik tipleri şu şekildedir: Makine esnekliği, karma esneklik, üretim esnekliği, ürün esnekliği, yönlendirme esnekliği, miktar esnekliği ve yayılma/büyüme esnekliğidir.