Duygusal motor dönemi, çocuğun doğumundan iki yaşına dek süren bilişsel dönemdir. 

Susam sokağının hedef kitlesi okul öncesi ve erken dönem okul çocuklarıdır. İçerikleri; eğitimciler, psikologlar ve akademisyenler tarafından hazırlamaktadır. İçeriğin etkililiği sürekli test edilmekte ve araştırma sonuçlarına göre gerekli olursa yeniden düzenlenmektedir. Programın ortaya çıkışı insan ömrünün ilk 5 yılının eğitim ve öğretimde ne kadar önemli olduğunun anlaşılmasıyla başlar. Maddi gücü olmayan ailelerin çocuklarının, bu dönemde ekstra eğitime tabi tutulması durumunda sosyoekonomik düzeyi yüksek ailelerin çocuklarıyla aralarındaki eğitim farkının kapatılabileceği fikrinden doğmuştur. Program 1969 yılında yayınlanmaya başlandığından beri pek çok akademik araştırmaya konu olmuştur. Araştırma sonuçları, Susam Sokağı’nın çocukların sadece bilgi ve beceri kazanımına değil, ayni zamanda sosyal yaşamına da katkıda bulunduğunu göstermektedir. 

için sadece bir eğlence aracı değil onların öğrenmesine ve yaratıcılıklarının gelişmesine yardımcı olan içsel bir davranıştır. Oyunlarda bazen süreç bazen de sonuç önemlidir
ancak oyunlarda esas olan en önemli özellik eğlenceli olmasıdır.Doğru yanıt C şıkkıdır.

Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerle ilk önce video tabanlı oyunlar ardından CD’lerdeki çoklu-ortam oyunları gündeme gelmiş onları İnternet ortamındaki oyunlar izlemiştir. Günümüzde eğitim amaçlı dijital oyunlar sıklıkla kullanılmaktadır. Bu oyunların temel özellikleri: • Çekici bir sunum veya hikâye (olay örüntüsüne) sahip olma, • Etkileşim ile öğreneni aktif hâle getirme, • Oyuncuları sık sık önemli kararlar almaya yöneltme, • Oyuncunun aldığı kararlara dayalı olarak geri bildirimde bulunma ve değerlendirme • Öğrenenlerin anlamlı bulduğu açık hedeflere sahip olma, • Mücadele/Rekabet/Meydan Okuma içerme, • Bireysel olarak her oyuncuya uyarlanabilme, • Sosyal bir ağ içermesidir. 

TUİK’in 2013 06-13 Yaş Grubu Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı ve Medya Araştırması’na göre çocukların %24,3’ü cep telefonu kullanmaktadır.

Zekanın; sözel/dilbilimsel zekâ, mantıksal/matematiksel zekâ, görsel/uzamsal zekâ, müzikal/ritmik zekâ, bedensel/kinestetik zekâ, kişilerarası/sosyal zekâ, öze dönük/içsel zekâ ve doğa-doğacı zekâ olmak üzere sekiz boyutu vardır.

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde daha eski bir tarihsel geçmişe sah ip olan FTTÇ yaklaşımı Türkiye’de ilk kez 2004 yılında fen eğitimi programlarında Fen- Teknoloji-Toplum-Çevre adıyla yer bulmuştur. Daha sonra 2013 yılında yenilenen Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı’nda da FTTÇ konuları dört öğrenme alanından biri olarak programda yer bulmaya devam etmiştir: Fen- Teknoloji-Toplum-Çevre (FTTÇ). 

Günümüzde Second Life uygulaması başta olmak üzere Opensim ve Active Worlds yaygın olarak kullanılan sanal gerçeklik ortamlarıdır. Second Life’ın eğitimde kullanımı üzerine çalışmalar çeşitli çalışmalar yürütülmektedir.  

I, II, III, IV şıkları Okul öncesi sınıflarında çocukların bilimsel süreç becerilerini kullanmalarına fırsat verecek pek çok etkinlikten biri olan Bitki yetiştirmenin çocukların gelişimine olan faydalarından biridir.

Öğrenme halkası modeli, yapılandırmacı öğrenme kuramına dayalı olarak geliştirilen, öğrencinin içeriği tanıması, anlaması ve bilimsel süreç becerilerini kullanmasını sağlayan bir modeldir. İlk kez ABD’de Robert Karplus tarafından kullanılan öğrenme halkası modeli daha sonra geliştirilerek yaygınlaşmıştır. Öğrenme halkası, ilk kullanıldığı dönemlerde 3E (Exploration-Explanation-Elaboration) şeklinde adlandırılmıştır. 3E Öğrenme Halkası, döngüsel bir süreç olan keşfetme, açıklama ve derinleştirme aşamalarından oluşur. 3E öğrenme halkası modeline daha sonra öğrencilerin ilgi ve dikkatlerinin yoğunlaşmasını sağlayacak Engage (Giriş) ve öğrenmelerin değerlendirildiği Evaluation (Değerlendirme) aşamaları eklenerek 5E (Engage-Exploration-Explanation-Elaboration-Evaluation) Öğrenme Halkası Modeli tanımlanmıştır.

Jerome Bruner’in Buluş Yoluyla Öğrenme Kuramı 1960’lı yıllardan itibaren ABD’de geliştirilen ardından Türkiye’de de uygulanan reformcu programların temelini oluşturur.

Sanal laboratuvarlar özellikle aşağıdaki durumlarda tercih edilmektedir: • Fen ve teknoloji dersinde konuların uygulamalarının yetersiz kaldığı durumlarda uygulama sayısını arttırmak için, • Tehlikeli durumları sanal ortama taşıyarak tehlikeden uzak bir uygulama ortamı oluşturmak için, • Öğrenciye zaman ve mekân esnekliği sağlamak için, • Malzeme eksikliğinin yaşandığı durumlarda uygulama yapabilmek için. 

 Vygotsky’nin Sosyokültürel Kuramı

Ötrofikasyon fosforca ve azotça zengin tarımsal kirleticilerin ya da kanalizasyon atıklarının durgun su ortamına gelmesi sonucu aşırı olarak su ortamında organik madde birikmesi olarak tanımlanabilir. Kısaca ötrofikasyon su ekosistemindeki besin maddelerinin aşırı artması sonucu suyun kirlenmesidir. 

Verilen maddelerin hepsi faydalıdır. 

Mohai ve Bryant (1998) bu olaya Çevresel Yoksunluk Kuramıyla getirmektedir. Bu durum ani çevre sorunları deprem, susuzluk, açlık, sel felaketi, çöp dağları, vb. gibi durumlara işaret etmektedir. Daha basit anlatım ile gelişmekte olan ya da geri kalmış ülkelerdeki çevre hareketleri tehlikenin kişiye ne kadar yaklaştığı ile ilgilidir. Mohai ve Bryant bu benzetmeyi 3. Dünya ülkelerini düşünerek yapmamıştır. Onlar daha alt gelir grubundaki ezilmiş, kısmen tarihte dışlanmış ve ötekileştirilmiş grupların çevreye karşı duyarlılıklarını bu şekilde açıklamaktadırlar. 

Google Hangout, Voki, Todaysmeet ve Chatzy çevrim içi görüşme araçlarıdır. Etkileşimli sunum araçlarına örnek olarak Prezi, Visme ve Creaza verilebilir.  

Verilen maddelerin hepsi Eğitim teknolojilerinin sağladığı olanaklardandır. 

Web 2.0. Web 2.0, 2004’te kullanılmaya başlayan bir kavramdır ve ikinci nesil Internet hizmetlerini diğer bir ifadeyle Internet kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak içerik yarattığı sistemleri tanımlar. 

Ekosistemde canlıları etkileyen faktörler bulunmaktadır. Beslenme düzeylerinden besin zincirine kadar tüm olayları etkilemesi olasıdır. Bu faktörler abiyotik (güneş, iklim, sıcaklık, su, toprak, mineraller ve pH) ve biyotik faktörler (üretici, tüketici ve ayrıştırıcılar) olarak iki grupta ele alınır. Yeşil bitkiler ototrof üreticiler kategorisinde yer alan biyotik faktörlerdendir.