Osmanlı Mutfağı Ara 6. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Yukarıdakilerden hangileri Helvahâne ’de imal edilen şerbetlerdendir?
I ve II |
II ve IV |
I, II ve III |
II, III ve IV |
I, II, III ve IV |
Hoşaf çeşitlerindeki belirsizliğe karşılık, Helvahâne ’de imal edilen şerbetlerin tamamını tespit etmek mümkün olmaktadır. Bunlar; menekşe (benefşe), gül maa gülşeker, gül ile limon, kırmızı gül, nilüfer, karabaş, dut, hünnap, ayva, ayva yaprağı, vişne, temirhindî, nergis (zerrinkadeh), usul, dinârî ve şahtere şerbetleri ile çeşitli bitkilerin karışımından elde edilen eczâ şerbetidir. Saraya taşradan getirtilen şerbetler ise; Mısır’ın hummâs, Sam’ın ribâs (Rehum ribes), Bursa’nın nar, Yanbolu’nun anberbaris (kadıntuzluğu, Berberis vulgaris) şerbetleri ile Edirne’den gelen kırmızı gül ve gül ile limon şerbetleriydi. Doğru cevap C’dir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı yemek kitaplarında 19. yüzyıl sonlarına kadar kullanımı yaygın olmayan bir üründür?
Zeytinyağı |
Sadeyağ |
Nohut |
Lahana |
Bal |
Osmanlı yemek kitaplarında zeytinyağı kullanımı 19. yüzyıl sonlarına kadar yaygın değildir. Doğru cevap A'dır.
3.Soru
İstanbullular en çok hangi hayvanın etini tüketmeyi tercih etmişlerdir?
Sığır |
Kaz |
Koyun |
Oğlak |
Tavuk |
İstanbullular yemek için özellikle koyun ve kuzu etini tercih ediyorlardı. Bununla birlikte, oranı belli olmamakla beraber gayrimüslimlerin ve fakir müslümanların sığır eti tükettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan sığır etine hiç rağbet etmeyen seçkin İstanbulluların buzağı ve oğlak gibi hayvanları da tüketim listelerine kattıkları bilinmektedir. İstanbul seçkinleri, tavuğun dışında beyaz et olarak ıblık (horoz), ördek, kaz, güvercin ve keklik gibi hayvanların etini tüketme imkânına da sahiptiler. Şehirdeki koyun eti tüketimi oldukça yüksekti. Evliya Çelebi, şehre günlük 27000 koyunun girip tüketildiğini; ayrıca padişah, vüzera, sultanlar ve diğer bazılarına günlük 500 koyun etinin tayinat olarak dağıtıldığını belirtir. Doğru cevap C seçeneğidir.
4.Soru
Osmanlı yemek kitaplarında yer alan ilk salata tarifi aşağıdakilerden hangisidir?
Mevsim salata |
Çoban salata |
Havuç salata |
Marul salata |
Patates salata |
Osmanlı sofrasında zeytinyağı, sirke veya limonla tatlandırılmış salata tarifi 18. yüzyıldan itibaren Osmanlı kaynaklarında yer almaya başlamıştır. İri marul yaprakları nane, maydanoz ve tere ilavesiyle hazırlanıp sirke veya limon, tuz ve zeytinyağıyla tatlandırılan “marul salatası” Osmanlı yemek kitaplarında yer alan ilk salata tarifidir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Helvahanede hazırlanmazdı?
Turşular |
Kokulu sabunlar |
Macunlar |
Hamur işi tatlılar |
İlaçlar |
Matbah-ı Âmireye bağlı mutfaklardan sonra önemli bir kuruluş da Helvahânedir. Saray içinde Has mutfağın yanında bulunan Helvahânede çeşitli şerbetler, reçeller, helvalar, macunlar, turşular, ilaçlar, esanslar,pelteler ve kokulu sabunlar yapılırdı. Hamur işi tatlıların, Helvahânede yapıldığına dair herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Bunların ekmekçiler tarafından hazırlanıp fırınlarda pişirildiği bilinmektedir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Matbah-ı Âmire kâtibinin görevleri arasındadır?
I. Emanetin yıllık muhasebesini tutar.
II. Gelir ve giderleri kontrol eder.
III. Pişirilen yemekleri kontrol eder.
IV. Mısır’dan gelecek malların kaydedildiği zahire defterlerini hazırlar.
I, II |
I, II ve III |
I, III ve IV |
Yalnız IV |
I, II ve IV |
Matbah-ı Âmire kâtibi, mutfak emininin yardımcısı olarak, emânetin yıllık muhasebesini tutar, bütün hesap kayıtlarını inceler, gelir ve giderleri kontrol ederdi. Eminin idarî işlerinde kullandığı arz, tezkire, temessük vb. belgeler ile Mısır’dan gelecek malların kaydedildiği zahire defterlerini hazırlardı. Pişirilen yemekleri kontrol etmek aşçıbaşının görevidir. Doğru cevap E seçeneğidir.
7.Soru
Büyük Selçuklularda başlayan ve Osmanlıda devam eden beslenmeye yönelik faaliyetlerle ilgili olarak hükümdarların yemeğini ilk tatmakla sorumlu olan kişilere ne ad verilir?
Emir Çaşnigir |
Şarabdâr |
Vekîl-i has |
Hansâ |
Havâyichâne |
Havâyichâne, Anadolu Selçuklularında kiler ve mutfağı barındıran kurumdur. Hansalar aşçıbaşlarıdır. Büyük Selçuklularda; Vekîl-i has, mutfak ve şarabhanenin üst düzeyli idarecileridir. Şarabdarlar, sultanın içeceklerini hazırlamakla yükümlü iken Emir çaşnigir güvenilir olarak seçilen ve hükümdarın yemeğini tatmakla sorumlu olandır. Doğru yanıt A'dır.
8.Soru
I. Güney Marmara ve Batı Anadolu'dan meyve tedarik edilmesi
II. Mısır'dan getirilen baharatlar
III. Türklerin yemek alışkınlıklarında yaptığı değişiklikler
Yukarıda verilen ifadelerden hangisi/hangileri İstanbul yemek kültürünün imparatorluğun dört bir yanından lezzetler içerdiğinin kanıtıdır?
Yalnız III |
I ve II |
II VE III |
I ve III |
I, II ve III |
Temel gıda maddelerinden tahıl ve et ülkenin dört bir köşesinden tedarik ediliyordu. Meyveler, Güney Marmara ve Batı Anadolu başta olmak üzere birçok merkezden; zaman zaman Anadolu’dan da sağlanan sadeyağ, Kırım, Kuzey Karadeniz ve kimi Balkan şehirlerinden; narenciye, ağırlıklı olarak
Ege Adaları’ndan ve bir miktar da Akdeniz bölgesinden; baharatın büyük kısmı ise Mısır’dan getirilirdi. Özellikle Marmara’nın kuzey ve güneyi ile Batı Anadolu, Balkanlar, Transilvanya (Eflak-Boğdan), Mısır, Ege Adaları ve kaliteli kuru meyveleriyle tanınan Şam önemli tedarik merkezleriydi. İstanbul için tedarik edilen mal çeşitliliğine bakıldığında, şehir halkının mutfağında pişirilen yemeklerin imparatorluğun dört bir tarafından tatlar taşıdığını iddia etmek yersiz olmayacaktır.
Yemek isimlerindeki benzerlik veya isimlerin çoğunun Arapça oluşu, bu iki havzadaki yeme-içme alışkanlıkları arasındaki sıkı ilişkiye işaret etmektedir. Sonuçta şu söylenebilir ki, Türkler göçler sırasında Arap ve Fars kültüründen öğrendikleri yemekleri kendi alışkanlıklarına göre yeniden şekillendirmişlerdir; Şirvani’nin yaptığı değişiklikler bu gerçeği yansıtmaktadır.
9.Soru
15.-17. yüzyıllar arasında saray mutfağında şeker kullanımı ile ilgili hangi ifade yanlıştır?
Geniş bir tüketim düzeyine ulaşmıştı. |
Önemli bir kısmı helvahaneye veriliyordu. |
Tüketim 5 tondan 65 tona ulaşmıştı. |
Bir kısmı fırınlarda kullanılmaktaydı. |
Tatlandırıcı olarak hakimiyeti vardı. |
15.-17. yüzyıllar arasında halk için hâlâ lüks sayılan şeker, sarayda henüz balın hâkimiyetini kırabilecek bir tatlandırıcı konumuna gelememişti ama yine de geniş bir tüketim düzeyine ulaşmıştı. 15. yüzyıl sonlarında 5 ton civarındaki yıllık tüketim miktarı, bir asır sonra 35 tona ulaşmış, 17. yüzyıl ortalarına doğru da 65 tonu bulmuştur. Saraya alınan şekerin önemli bir kısmı Helvahanede yapılan şerbet, hoşaf, reçel, macun, helva ve diğer şekerlemelere ayrılıyor, geri kalan kısmı bazı yemeklerde kullanılmak üzere mutfaklara ve şekerli unluların yapımı için fırınlara tahsis ediliyordu.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi saray halkının tamamının yiyebildiği nişastalı bir tatlıdır?
Baklava |
Kadayıf |
Zülabiye |
Zerde |
Pişmaniye |
Sarayda, mutfak ve fırınlarda yapılan şekerli yemek ve unlular haricinde, baklava, helva, reçel, rub (marmelat) ve macun türünden çeşitli tatlılar imal ediliyordu. Hamurlu tatlıların en önemlisi, kayıtlarda bazen rikak bazen de baklava olarak geçen rikak baklavasıydı.Özellikle iftar ve bayram sofralarında bulunan bu baklava, Hırka-i Şerîf ziyaretinin yapıldığı Ramazan ayının ortasında ve ulufe ödeme günlerinde Yeniçerilere ikram edilirdi. Sarayda yapıldığı tespit edilen diğer hamur tatlısı ise kadayıftır. Kayıtlarda kadayıftan kadayıf-ı hassa olarak bahsedilmesi, bu tatlının sarayda az sayıda kimse tarafından tüketilebildiğini göstermektedir. Zerde, saray halkının tamamının yeme imkânı bulduğu bir nişasta tatlısıydı. Zerde yapımında pirinç, şeker ve nişastadan başka, renk verici safran, öğütülmüş fındık ve badem kullanılmaktaydı. Helvahânede yapılan helvaların en gözdesi, kayıtlarda zülbiye ve zülâbiye olarak da geçen zülbâye helvasıydı. Bir helva türü olan pişmaniye ise Helvahâne kayıtlarında pişmani olarak geçiyordu.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı mutfağında yapılan etli ve tavuklu pilavlar arasında yer almaz?
Tarak pilavı |
Acem pilavı |
Susuz pilav |
Baş pilavı |
Düğün pilavı |
Tarak pilavı balık ve deniz ürünleri ile yapılan pilavlar arasında yer alır
12.Soru
Osmanlı mutfağının iaşesinde bal, koyun ve tuz nereden temin edilmiştir?
Eflak ve Boğdan |
Mardin |
Diyarbakır |
Bursa |
Amasya |
Osmanlı mutfağının iaşesinde bal, koyun ve tuz Eflak ve Boğdan'dan temin edilmiştir.
13.Soru
I. Piryan (Büryan) Kebabı - Muş, Bitlis II. Lokum - Erzurum III. Hamsi Tavası - Trabzon Yukarıdakilerden hangisi ya da hangilerinde Aşçıbaşı kitabında yer alan yemek ve bölge eşleştirmeleriden yanlış verilmiştir?
Yalnız I |
Yalnız II |
Yalnız III |
I ve II |
II ve III |
Lokum Edirne yöresine ait bir yemektir. Doğru cevap B' dir.
14.Soru
İstanbul halkının yaygın olarak tükettiği alkolsüz içecek aşağıdakilerden hangisidir?
Şerbet |
Çay |
Salep |
Kahve |
Mahlep |
İstanbul halkının su haricinde tükettiği alkolsüz içeceklerden en önemli ikisi hoşaf (hoşâb) ve şerbetlerdi. Bir çeşit şerbet olarak da tanımlanabilecek olan limon suyunun ve bozanın ise şehirde hatırı sayılır bir yeri vardı. Şerbetlerin önemli bir kısmı harareti gidermek ve hazmı kolaylaştırmak için tüketiliyorken diğerleri herhangi bir rahatsızlığı gidermek üzere ilaç (şurup) olarak kullanılıyordu. 18. yüzyıla ait olduğu sanılan, henüz yayımlanmamış bir yazma yemek kitabında; rasen şerbeti, ayrı tariflere sahip tüffâh (elma) şerbeti ve elma şerbeti, gül şerbeti, benefşe (menekşe) şerbeti gibi pek çok şerbet çeşidinden bahsedilmektedir. Doğru cevap A’dir.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Evliya Çelebi'nin anlattığı insanın ayağını yerden kesen bozalardan biri değildir?
Ümraniye'de Lalezan Bozası |
Unkapanı'nda Momo Bozası |
Süleymaniye'de Yasemin Bozası |
Arnavud Kasım Bozası |
Ayasofya'da Taşaklı Bozası |
Evliya, adamın ayağını yerden kesen bozalara ve bozacılara da dikkat çeker: Süleymaniye’de Yasemin bozası ve Arnavud Kasım bozası, Ayasofya’da Taşaklı bozası, Unkapanı’nda Sinan bozası ve Momo bozası oldukça keskin bozalardır.
16.Soru
Yukarıda yemekler ile ilgili verilen Arapça ve Türkçe İsimlerinin doğru eşleştirmesi aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
1-K, 2-L, 3-M, 4-N |
1-K, 2-M, 3-N, 4-L |
1-L, 2-K, 3-M, 4-N |
1-M, 2-N, 3-K, 4-L |
1-N, 2-L, 3-K, 4-M |
Birçok yemeğin ismi de Arapça isimlerin Türkçeye çevrilmesinden elde edilmiştir. Şirvani, bu şekilde 57 adet yemeğin ismini hem Türkçe hem de Arapça olarak vermiştir. Mesela, Arapların rummâniye dediği aşa Türkler nardeng aşı, mismisiyeye zerdali aşı, aruzzumufalfalaya dâne birinç aşı, hıntiyyeye buğday aşı demekteydiler. Doğru cevap C’dir.
17.Soru
16. yüzyıldan itibaren İstanbul mutfağında meydana gelen değişimlerde yeni ürünlerin şehir pazarlarına girmesi etkilidir. Bu ürünler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Bamya |
Kahve |
Makarna |
Et |
Fasulye |
İstanbul’da görülen Türk mutfak kültürü, İç Asya’dan Anadolu’ya, değişen ve gelişen Türk
mutfak kültürünün uzantısıdır. Diğer bir ifade ile bu kültür, İç Asya’daki Türk mutfağından
unsurlar taşıyan fakat daha çok göçlerle birlikte gelişen ve Anadolu’da tekemmül eden
bir sürecin ürünüdür. Türklerin İç Asya’daki beslenme alışkanlıkları oldukça sadeydi. Et,
süt ve süt ürünleri ve darıdan (bir çeşit buğday) oluşan mönü, neredeyse her göçer Türk’ün
yeme-içme alışkanlığını yansıtmaktaydı.
İstanbul mutfağındaki değişimin diğer bir sebebi de, 16. yüzyıldan itibaren bu şehre
giren yeni ürünlerdir. İstanbulluların 16. yüzyılın ilk yarısında tanıştıkları kahve, 17. yüzyılda
şehre giren ve tüketimi hızla yayılan bamya, aynı yüzyılın sonunda şehir pazarlarında
rastlanmaya başlanan yeşil domates, 18. yüzyılda başkentin pazar tezgâhlarında yer bulan
yeşilbiber, fasulye, portakal ve nihayet 19. yüzyılda başkent piyasasında görülen ve bu
dönemde mutfakta yaşanan modernleşmeyi farklı açılardan etkileyen makarna, puding,
patates vd. ürünler, İstanbul mutfak kültüründeki değişimde farklı boyut ve derinlikte
belirleyici olmuşlardır.
18.Soru
1900 tarihli Aşçıbaşı kitabında yer alan ve yöresel Anadolu yemekleri içerisinde bulunan demir tatlısı aşağıdaki şehirlerden hangisinde meşhurdur?
Şam |
Erzurum |
Bursa |
Beyrut |
Edirne |
1900 tarihli Aşçıbaşı’nda yer alan yöresel Anadolu Yemekleri içinde yer alan Demir tatlısı Doğu Anadolu bölgesinde Erzurum'a aittir. Doğru cevap B'dir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı mutfağında börek ve hamur işlerinde kullanılan hamur çeşitlerinden biri değildir?
Un, su ve tuzdan hazırlanan özlü hamurlar. |
Un, su, tuz, sıvı yağ, tereyağ ve yumurtadan oluşan karışık hamurlar. |
Un, yumurta, su ve tuzla hazırlanan yumurtalı hamurlar. |
Un, yumurta, su, sadeyağ ve tuzla hazırlanan hamurlar. |
Un, maya, su ve tuzla hazırlanan mayalı hamurlar. |
Osmanlı mutfağında börek ve hamur işlerinde kullanılan hamur çeşitlerini beş grupta
toplayabiliriz:
1. Un, su ve tuzdan hazırlanan özlü hamurlar. Gözleme, yufka, mantı yapımında kullanılır.
2. Un, yumurta, su ve tuzla hazırlanan yumurtalı hamurlar. Su böreği, erişte yapımında kullanılır.
3. Un, yumurta, su, sadeyağ ve tuzla hazırlanan hamurlar. Puf böreği, fincan böreği
yapımında kullanılır.
4. Un, maya, su ve tuzla hazırlanan mayalı hamurlar: Pide, çörek, poğaça vb. gibi.
5. Un, yağ, yumurta ve bazen az maya ilavesiyle yapılan yumuşak sulu hamurlar. Lalanga, akıtma, kaygana yapımında kullanılır.
20.Soru
Matbah-ı Âmire Emâneti kim tarafından yönetilmekteydi?
kâtipler |
mutfak emini |
aşçıbaşı |
helvacılar |
kilercibaşı |
Matbah-ı Âmire Emâneti, padişaha arz sunma yetkisine sahip bir ağa olan kilercibaşının nezaretindeki mutfak emini tarafından yönetilmekteydi. Doğru cevap B seçeneğidir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ