Kuzey Amerika’da rekreasyon liderlerinin belediyeler, yerel yönetimler, gönüllü örgütler, ticari örgütler ve terapatik rekreasyon ile ilişkili kurum ve kuruluşlarda görev yaptıkları ileri sürülmektedir.

Kafeterya yaklaşımı açık büfe yaklaşımı olarak da adlandırılabilir. Toplumu oluşturan bireylere birçok farklı rekreatif aktiviteyi içeren program yelpazesinden seçim yapma olanağı sunulur. Özellikle birçok bireyin farklı ihtiyaç ve beklentilerini karşılama açısından çok etkili bir yaklaşımdır.

Yakınsama örnekleri eğlensel-eğitim (edutainment), eğlensel alışveriş (shoppertainment), eğlensel tarım (agritainment) ve eğlensel yemek (eatertainment) gibi terimler kullanarak pazarlanmaktadır.

1970-1980’li yıllar arasında yapılan çalışmalarda her zaman, her yerde geçerli liderlik tarzının olamayacağı görüşü üzerinde odaklanıldığı görülmektedir. Bu dönem, Liderlikte Durumsal Yaklaşımlar olarak isimlendirilmiştir.

Boş zaman aktiviteleri aracılığıyla insanlara kazandırılmak istenen zihinsel kazanımlar program geliştirmede bilişsel alan hedefleridir.

Açık hava eğlence kaynaklarının doğrudan yönetimi: Kamu ve yerel yönetimler parkların sahibi veya işletmecisi olarak geniş organizasyon şeması ile çalışmaktadır. Yaygın olarak kullanılan diğer tesisler kategorisine ormanlar, göller, barajlar, deniz kıyıları ve açık hava eğlence organizasyonları eklenebilir.

Birçok katılımcının ihtiyacına hitap eder nitelikte çok seçenekli aktiviteleri sunan programlar geliştirmeyi esas alan yaklaşım çık büfe yaklaşımı olarak da bilinen kafeterya yaklaşımıdır.

İhtiyaç beklentilerine göre mal ve hizmet geliştirilmesi ve Potansiyel hedef pazarların belirlenmesi müşteri ilişkileri yönetimi stratejisinin uygulanmasıyla elde edilen faydalar arasındadır.

Açık alan öğrenme merkezleri ve çevresel öğrenme merkezleri açık alan uzmanlarını tercüman, eğitimci ve rehber olarak kullanmaktadırlar.

Açık alan rekreasyonu, çoğu zaman kapıların ve duvarların ardında yapılan aktiviteler için kullanılmaktadır. Ibrahim ve Cordes (1993:4) açık alan rekreasyonunun ancak “katılımcılar ile doğanın bir parçası arasında kurulan ilişki” ile söz konusu olabileceğini ifade etmektedir.

Reklam esnektir, ekonomiktir, geniş kitleleri ve pazar nişlerini hedefleyebilir, mesaj düzenli olarak tekrarlanabilir. Ancak izlenme oranının yüksek olduğu saatlerde zamanlanması ve tasarlanması zordur.

Organizasyon için uygun kaynaklar seçilmemişse, risk yönetim planı amaçlarına ulaşamayacaktır. Risk yönetimi ile ilgili riski kontrol etmek için dört genel yaklaşımdan bahsedilmektedir (Edginton, 2001). Bu yaklaşımlar: “Riskten kaçınmak, riski transfer etmek/paylaşmak, riski üstlenmek, riski kontrol altına almak/azaltmak”tır

Temalı parklar bir cazibe konusunu hedef alan ve kişilerin o konuyla ilişkilendirilmiş eğlendirici, heyecan verici deneyimler yaşatabilecek parklardır

Rekreasyon programının diğer programlardan farlklı bir yarar sağlaması gerektiği prensibine dayanan felsefe pragmatizmdir. Kökeni Yunanca olan “pragma” kelimesi iş ve eylem, “pragmatik” ise eyleme ve işe dönük anlamlarına gelmektedir.

Otoriter yaklaşımda programcı, işveren ya da yönetici programı talep edecek bireyler adına kendi bilgi ve düşünceleri doğrultusunda programa ilişkin kararlar almaktadır. Karar sürecinin hızlı işlemesi ve programın kısa sürede hayata geçirilmesi açısından avantajlı fakat tek bir kişinin görüşü baz alınarak programın hayata geçirilmesi açısından risk içeren bir yaklaşımdır. Ülkemizde çokça örneği vardır.

İnsan kaynakları insan kaynağının istihdam edilmesinden eğitimine,  değerlendirilmesi ve motivasyonlarının üst seviyelerde tutularak işletmenin hedef ve amaçlarını karşılamasına kadar pek çok işlevi vardır. İnsan kaynaklarının diğer bir görevi çalışanların iş yaşamı kalitesini yükseltmektir, genel olarak yaşam standartlarını yükseltmek insan kaynaklarının görevleri arasında yer almamaktadır. Doğru cevap E'dir. 

Geleneksel yaklaşım eski uygulamaları tekrar hayata geçiren bir bakış açısı yatmaktadır. Programcı, geçmişteki bir uygulamayı ya da programın tümünü geliştireceği yeni programda uygular (Kraus, 1997: 29; Edginton ve ark. 2004: 51). Bu yaklaşımın en büyük dezavantajı ihtiyaç ve ilgi alanlarının güncelliğinden uzak kalma riskidir.

Riskten kaçınmak bir rekreasyon organizasyonu için sunulan bir aktiviteyi uygulatıp uygulatmama kararını vermeyi gerektirir. Rekreasyonel bir hizmet organizasyon için büyük bir risk teşkil ediyorsa o hizmete ya hiç başlanmaz ya da hizmet hemen sonlandırılır. Eğer organizasyon hizmetin uygulanması için yeterli güvenlik tedbirlerini alamıyorsa tesiste sunulan o hizmeti sonlandırma kararı organizasyon için uygun bir karar olabilir. Örneğin, özel gereksinimli bireylere yönelik olarak yapılan rekreasyon terapisi uygulamalarında yüksek risk kaynaklarının ortadan kaldırılması gerekir, aksi takdirde rekreasyon terapisi hizmetinin sonlandırılması gerekmektedir.