ÇAĞDAŞ TÜRK DÜNYASI Dersi SOVYET YÖNETİMİNDE İDİL-URAL BÖLGESİ soru cevapları:

Toplam 69 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Yerelleştirme prensibinin amacı nedir?


CEVAP: Sovyetlerin 1920’li yıllarda ve 1930’lu yılların başında yürüttüğü, yerel dillerde eğitim ve kültür işlerini desteklemeye ve yerli etnik topluluklardan idareci kadrolar oluşturmaya yönelik uygulamalarıdır. “Yerelleştirme” politikası Rus olmayan halkları Sovyet tarafına çekmek ve şeklen milli, içerik bakımından sosyalist kültürlerin gelişmesini sağlamak hedefini gütmüştür.

#2

SORU: 25 Ekim 1917’de Bolşeviklerin silahlı darbe yöntemi ile iktidara gelmesi İdil-Ural bölgesindeki Türk halklarının siyasal gündemini ne yönde değiştirmiştir?


CEVAP: Kazan’da Temmuz 1917’de ilan edilen (Rusya Müslümanlarının kültürel özerkliği) prensibini hayata geçirmek üzere çalışmalar sürdürülürken, diğer taraftan çeşitli toplantılar düzenleyerek yeni siyasi koşulların değerlendirilmesi yapılır. Sonuçta Rusya’da siyasal ortamın belirsiz olduğuna ve güçlü bir iktidarın bulunmadığına dikkat çekilerek gecikmeden bir TürkTatar hükûmetinin kurulması gerektiği fikri ortaya atılır. Haziran 1917’den itibaren şekillenmeye başlayan ve Zeki Velidi’nin başını çektiği Başkurtçuluk hareketi de bu arada hız kazanır. Başkurtlar, 16 Kasım’da Başkurdistan’ın özerkliğini ilan ederek milli Başkurt hükûmetini kurmak üzere harekete geçerler. Bununla birlikte, Zeki Velidi 20 Kasım’da Ufa’da toplanan TürkTatar Millet Meclisi’ne de milletvekili seçilir ve oturumlara katılır.

#3

SORU: Sovyet tarih anlayışındaki değişimin Tatarlara yansıması nasıl olmuştur?


CEVAP: Sovyet tarihçiliği ideolojik amaçları doğrultusunda bu dönemlere “halklar dostluğu” temasına uygun bir yorum getirir ve Rusya’daki bütün halkların Tatar-Moğol boyunduruğuna karşı büyük Rus milleti önderliğinde omuz omuza mücadele etmiş olduğunu iddia eder. Tatarların Sovyet yorumu ile çelişen milli tarih anlayışları üzerinde gereken “ayarları” yapabilmek için çeşitli cephelerden saldırıya geçilir. Tatarların Altın Orda mirasından koparılması sürecine son nokta, 1946 yılında Moskova’da toplanan bir etnografya konferansında konulur. Tatar halkının etnik kökeni meselesini açıklığa kavuşturmak üzere düzenlenen bu konferans, Sovyet yönetiminin duymak istediği sonucu açıklayarak, Tatarların etnik köken bakımından İdil Bulgarlarından geldiklerine, Altın Orda ve Kazan Hanlığı Tatarları ile hiçbir ilişkileri bulunmadığına karar verir.

#4

SORU: Bütün bu yaşanan olaylar karşısında Başkurt hükümetinin tutumu ne olmuştur?


CEVAP: Zeki Velidi başkanlığındaki Başkurt hükûmetinin ve Başkurt ordusunun anlaşma yaparak Bolşevik tarafına geçmesi üzerine 23 Mart 1919’da Başkurt Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilan edilir. “Küçük Başkurdistan” olarak bilinen bu cumhuriyete Orenburg vilayetinin beşte ikisi ve Ufa, Perm ve Samara vilayetlerinin bazı kısımları dâhil edilmişti. Toplam nüfusu yaklaşık olarak 1.2 milyon kişi idi ve Başkurtlar bu nüfusun yaklaşık % 70’ini teşkil etmekteydi. 1922 yılında Başkurt özerk cumhuriyetine Ufa vilayeti eklenerek toprakları genişleyecektir (yaklaşık olarak 143 bin km2 olacaktır). Genişlemiş Başkurt cumhuriyetinde toplam nüfus 3 milyona ulaşacaktır.

#5

SORU: Sovyet yönetiminin Yerelleştirme politikası sonucundaki öngörüsü nedir?


CEVAP: Sovyet yönetimin öngörüsüne göre, zamanla Sovyet milletleri milli bağlılık duygularını aşarak birbiri ile kaynaşacak, etnik birimler gittikçe daha büyük çaplı birimler halinde birleşecek, farklı milletler ortadan kalkacak ve sonunda tek bir Sovyet ulusu ortaya çıkacaktı.

#6

SORU: Yerelleştirme politikasının başlangıç ve çok önemli adımı olarak, Sovyet devletinde yaşayan etnik topluluklara ve onların dillerine ilişkin bilgilerin toplanıp, sınıflandırılmasının asıl amacı nedir?


CEVAP: Sovyet yönetimi, bu konuya siyasi ve ekonomik menfaatlerini gözeterek (sosyalist modernleşme hedefini öne çıkararak) yaklaşır. Sovyet devletinde yaşayan halklara ilişkin olarak bilgi toplanarak, devletin sahip olduğu toplumsal ve ekonomik kaynakların bir dökümü yapılmış olur.

#7

SORU: 2 Ocak 1918’de Topraklı Muhtariyet Komisyonu İdilUral Devleti’ne dair proje çalışmalarını sunar. Hazırlanan Anayasa metninde kurulacak devletin ahalisi için nasıl bir tabir kullanılır?


CEVAP: l bir tabir kullanılır? Cevap: Hazırlanan Anayasa metninde kurulacak devletin ahalisi için “Türk-Tatar” tabiri kullanılır, ayrıca Millet Meclisi’nin aldığı bazı kararlarda Başkurtluk, Tatarlık, Tipterlik gibi hareketler, “Büyük Türk-Tatar milletinin tek vücut olarak teşkilatlanmasına zarar getiren kabile sürtüşmeleri” olarak kınanır.

#8

SORU: Sovyet devletinin yapısı nasıldı?


CEVAP: Sovyet devleti, Alman düşünür Karl Marks’ın kurucusu olduğu komünizm öğretisinin hayata geçirildiği dünyadaki ilk ülke oldu. “Bolşevikler” adıyla iktidara gelen, daha sonra “Sovyetler” olarak anılmaya başlayan Rusyalı komünistler eski Rusya İmparatorluğu topraklarında dünyanın geri kalanından tamamen farklı yeni bir düzen kurdular. Hayatın her alanında yaşanan radikal bir toplumsal dönüşümün eseri olarak ortaya çıkan Sovyet ülkesi, XX. yüzyılın tarihine bir süper güç olarak damgasını vurdu. Aynı zamanda, iktidarın toplum üzerinde tarihte benzeri görülmemiş bir baskı rejimini kurduğu totaliter devlet örneği olarak da tarihte yer etti.

#9

SORU: Komünist Partisinin göreve gelince yaptığı hamleler nelerdir?


CEVAP: Komünist Partisi 1925 yılında ülkenin sanayileşmesini acil ihtiyaç ve temel hedef olarak açıkladı. 1927 yılında Stalin, sanayileşmenin en kısa zamanda gerçekleştirilmesi hedefini koydu. Sanayileşmenin iki beş yıllık planı (1928-1933, 1933-1937) ilan edildi. Planda öngörülenlerin gerçekleşebilmesi için muazzam kaynaklar gerekiyordu. Bu kaynakları elde edebilmek için kırsal kesime yüklenmeye karar verildi. 1929 yılından itibaren köylerde yüzde yüz kollektifleştirme hedeflenerek harekete geçildi.

#10

SORU: Başkurtların bu çağrıya tepkisi ne olur?


CEVAP: Bu çağrıya rağmen Başkurtlar 20 Aralık 1917-4 Ocak 1918 tarihleri arasında III. Başkurt Kurultayını gerçekleştirirler. Kurultayda özerk Başkurdistan’ın kurulduğu ilan edilir ve Başkurt hükûmeti oluşturulur. Başkurdistan’ın Ufa, Orenburg ve Perm vilayetlerinin Başkurtların yaşadığı kısımlarını (yaklaşık 80 bin km2 ) ve toplam 1.2 milyonluk bir nüfusu kapsayacağı öngörülür. Ayrıca Başkurt ordusunu kurma kararı alınır ve bunun hazırlıklarına girişilir (Birkaç ay içinde kurulacak olan Başkurt birlikleri bölgede bulunan Beyaz Ordu ile bir süre işbirliği yapacaktır).

#11

SORU: 1920’li yıllarda ekonomik, siyasal ve toplumsal yaşam nasıl şekillendi?


CEVAP: Kırsal kesim iç savaşın ve açlığın sebep olduğu yıkımdan sonra toparlanmaya başlar. NEP döneminde Toprak Kanunu’nun uygulanması sonucunda çiftçilerin toprak durumu iyileşir ve orta halli çiftçiler çoğunluğu teşkil edecek duruma gelir. Sovyet yönetimi ekonomik ve toplumsal yaşamda sosyalist uygulamaları hayata geçirmeye başlar. 1922 yılında İş Kanunları kabul edilerek sekiz saatlik iş günü, ücretli izin, çocuk emeğinin kısıtlanması gibi emekçilerin çalışma hayatını iyileştiren önemli kanunlar hayata geçirilir. Ücretsiz tıbbi yardım ve sosyal sigorta uygulamaları başlatılır. Maaşlar artar, sanayide Rus olmayan işçilerin sayısı çoğalır.

#12

SORU: Türk-Tatar Millet Meclisi’nde siyasi hayıtın ne yönde yapılanması gerektiği fikri ön plandadır?


CEVAP: Türk-Tatar Millet Meclisi birçok sorunun tartışıldığı bir foruma dönüşür. Siyasi hayatın ne şekilde yapılanacağı sorusu gündemin başında gelir. Tartışmalar sonucunda kültürel özerklik fikri ikinci plana gerileyerek esas ihtiyacın topraklı özerklik olduğuna karar verilir. Bunu gerçekleştirmenin yolu olarak, Rusya Federasyonu bünyesinde yer alması tasarlanan İdil-Ural Devleti düşüncesi ortaya atılır.

#13

SORU: Savaş sonrası Stalin Yönetiminin tutumu nasıldır?


CEVAP: : İkinci Dünya Savaşının Sovyetler Birliği için bedeli çok ağır olur. Savaşta toplam 27 milyon insan kaybedilir (ülke nüfusunun % 18’i), 2.5 milyon kişi sakat kalır. Olağanüstü özveriyle kazanılan savaştan sonra Sovyet ülkesinin insanları iktidarın tutumunda ve politikalarında olumlu değişiklikler olmasını bekleyerek büyük umutlara kapılırlar. Savaş biter bitmez Stalin önceki çizgisinde devam eder. Komünist Parti toplumsal hayatın her alanındaki aşırı baskı ve kontrolünü, eskisi gibi sürdürür.

#14

SORU: Glasnost nedir?


CEVAP: Glasnost, Rusça “açıklık / şeffaflık” anlamına gelir. Perestroyka döneminde Komünist Partisi belli konuları tartışmaya açar ve bu uygulamaya “glasnost” adı verilir. Glasnost politikasının başlattığı tartışmalar kendiliğinden büyüyerek o zamana kadar yasak olan tüm konuların serbestçe tartışılması ile sonuçlanır.

#15

SORU: Perestroyka Dönemi’nin (1985-1991) İdil-Ural’daki Etkileri nelerdir?


CEVAP: Sovyet ülkesinin diğer bölgelerinde olduğu gibi, İdil-Ural bölgesinde de ekonomik reform başarısızlığa uğrar. 1980’li yılların sonunda üretim hızla düşüşe geçer, mağaza rafları boşalır. Birçok gıda maddesi ve ilk ihtiyaç ürünü ancak karne ile alınabilir duruma gelir. İnsanlar çok zor koşullarda hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda kalırlar.

#16

SORU: Bolşevik yanlısı ve Bolşevik düşmanı güçler arasında 1917 yılının sonundan itibaren 1920 yılının sonuna kadar (bazı bölgelerde 1922 yılına kadar) süren acımasız Rusya iç savaşı nasıl sonuçlanmıştır?


CEVAP: Rusya’daki iç savaş yıllarının toplumsal bedeli çok ağır olur. Savaş harekâtları, Kızıl ve Beyaz orduların uyguladığı terör, açlık ve salgın hastalıklar sebebiyle toplam 15 milyon insan hayatını kaybeder. Bolşevik yönetiminin “halk düşmanı” ilan ederek mallarını talan ettiği ve kovuşturduğu zengin tabakalar başta olmak üzere Rusya’dan bu yıllarda yaklaşık 2.5 milyon insan yurt dışına kaçar. Ülke maddi ve manevi açıdan onulmaz yaralar alır. Sonuçta Sovyet yönetimi geri adım atmak zorunda kalır ve Mart 1921’de ekonomide yeni bir politikaya geçildiğini ilan eder. NEP olarak bilinen bu politika çerçevesinde ticaretin ve özel teşebbüsün yeniden canlanmasına izin verilir.

#17

SORU: Milletler Politikasında kırılma süreci ne zaman başlar?


CEVAP: Stalin’in başa geçmesiyle birlikte Sovyet milletler politikasında da köklü bir dönüşüm yaşanır. Sovyet yönetiminin ilk yıllarından beri üniter bir yapıdan yana bir tavır sergilemiş olan Stalin, bundan sonra bu yaklaşımını serbestçe uygulamaya koyma fırsatını bulacaktır. Sovyet milletler politikası bundan böyle “milletlerin kaynaşması” prensibine göre şekillenecek ve bu kaynaştırma projesi Rus milletinin ve Rusçanın merkeze yerleştirilmesi yöntemine dayandırılacaktır.

#18

SORU: Tatar ve Başkurtların Bolşeviklerin politikalarına bakış açıları nasıldır?


CEVAP: Tatar ve Başkurt önderlerin çoğu Bolşeviklere ihtiyatlı yaklaşmaktan yana olsa da, özellikle sosyalist görüşlü kimi gençler Bolşeviklerle irtibat kurdular ve onların etki alanına girdiler.

#19

SORU: Başkurt Cumhuriyetindeki bu nüfus artışının etkileri nasıl olmuştur?


CEVAP: Rus ve Tatar nüfusun çoğunlukta olduğu Ufa vilayetinin eklenmesiyle Başkurt cumhuriyetinde Başkurtların toplam nüfus içindeki oranı düşecektir. Böylece Başkurtlar kendi cumhuriyetlerinde Ruslardan ve Tatarlardan sonra üçüncü sırada yer alarak azınlık konumuna düşeceklerdir. Sovyet dönemi boyunca sürecek olan bu durumun, Başkurtların kültürel gelişmeleri ve Tatar-Başkurt ilişkileri üzerinde çeşitli olumsuz etkileri olacaktır.

#20

SORU: Savaş İdil-Ural bölgesini nasıl etkilemiştir?


CEVAP: Batıda tehlike altındaki bölgelerden önemli sanayi kuruluşları (çalışanları ile birlikte) İdil-Ural bölgesine nakledilir. İdil-Ural bölgesi cumhuriyetlerinin kendi sanayi imkânları da seferber edilir. Savaş yıllarında Başkurt topraklarından 5 milyon ton petrol çıkartılır. İdil-Ural bölgesindeki yerel sanayi kuruluşları ürün profilini değiştirerek cephenin ihtiyaçları için üretim yapılır. Savaş durumu sebebiyle insan gücü ve hayvan sayısı azalan kırsal kesimde de zor koşullarda özverili üretim yapılır. Savaş yıllarında kolhozlarda çalışanların çoğunu kadınlar, yaşlılar ve çocuklar oluşturmaktadır. 12 yaşın üstündeki çocuklardan başlayarak herkesin emeği kullanılır.

#21

SORU: Bu aşamadaki Bolşevik propagandanın başarılı olmasının sebepleri nelerdir?


CEVAP: Bolşevik propagandanın başarısı, Çarlık döneminde ezilmiş olan kitlelere ve bunlar arasında Rus olmayan halklara çok cazip vaatler sunmasından kaynaklanır. Bolşeviklerin diğer bir güçlü yönü, örgütlü faaliyete verdikleri önem ve bu konuda sergiledikleri başarı idi. Ne istediklerini bilerek, belli amaçlar doğrultusunda örgütlü bir şekilde hareket ediyor, hızlı ve girişken davranıyorlardı. Rus olmayan halkları kendi taraflarına çekebilmek için de hemen kolları sıvayıp önemli adımları hızlı ve kararlı bir biçimde attılar. İktidara gelir gelmez yaptıkları ilk işlerden biri, “Rusya Halklarının Haklarına İlişkin Bildirgeyi yayınlayarak tüm halklara, kendi kaderlerini kendileri belirleme hakkını tanımak oldu.

#22

SORU: Sanayileşme hamlesi başarıya ulaştı mı?


CEVAP: Sanayileşme hamlesi büyük başarıya ulaştı. Daha ilk beş yıl içinde ağır endüstrinin temelini oluşturan 1500 büyük sanayi kuruluşu (elektrik santralleri, makine fabrikaları, madencilik tesisleri vb.) inşa edildi. İkinci beş yılda bunlara 4500 sanayi kuruluşu daha eklendi. Tarımda makine kullanımı yaygınlaştı. 1930’lu yılların sonu itibariyle Sovyet Devleti sanayi üretiminde dünyada ABD’den sonra ikinci sıraya yükseldi.

#23

SORU: Totaliter devlet ne demektir?


CEVAP: İktidar yetkisinin tek partinin ve onun diktatör liderinin elinde toplandığı, toplumsal hayatın tüm yönlerinin devletin katı kontrolü altında tutulduğu, vatandaş hak ve özgürlüklerinin fiili olarak uygulanmadığı bir devlet düzenidir.

#24

SORU: İdil-Ural bölgesi sanayileşmeden nasıl etkilendi?


CEVAP: Bölge hızla sanayileşti. Çuvaş cumhuriyetinde eskiden beri var olan kerestecilik devam ettirilirken, bunlara hafif sanayi kuruluşları ve kimya sanayi tesisleri eklendi. Başkurt özerk cumhuriyetinde gelişen çeşitli sanayi dalları arasında özellikle madencilik ve petrol sanayisi öne çıktı. Tatar cumhuriyetinde de petrol aramaları başlatıldı. Tatar özerk cumhuriyetinde kurulan sanayi tesislerinden bazıları (uçak yapımı, makine yapımı, kimya sanayi, kürk üretimi, sentetik kauçuk, sinema filmi üretimi vb.) Sovyet ülkesi çapında önem kazandı. İdil-Ural bölgesinin geneli ve özellikle Tatar ve Başkurt özerk cumhuriyetleri, Sovyet devletinin sanayi bakımından en gelişmiş bölgeleri haline geldi.

#25

SORU: Türk-Tatar Millet Meclisi’nin kararlarından sonraki süreç nasıl gelişmektedir?


CEVAP: Bundan sonrası ise talihsiz olaylar dizisi olarak gerçekleşir. 1918 yılının başında, İdil-Ural bölgesinde Bolşevik yönetimi gittikçe pekişir. Bolşevik yönetimi Ocak 1918’den itibaren Kazan ve Ufa vilayetlerinde yerel Kızıl Ordu birliklerini kurmaya başlar. Bolşevik propaganda bölge halklarını Kızıl Ordu saflarına çekmekte de bir hayli başarılı olur. Örneğin, Kazan’da Müslüman Sosyalist Alayı, Tatar-Başkurt Taburu ve Rus, Tatar, Başkurt, Çuvaş, Mari ve diğer halk mensuplarının bulunduğu Enternasyonel Tabur kurulur.

#26

SORU: Stalin’in “özerkleştirme planı” nedir?


CEVAP: Lenin’in aksine Stalin, baştan beri üniter bir Sovyet devleti kurmaktan yanaydı. Ona göre milliyetçilik eğilimleri desteklenmemeli, sosyalist bir düzen hazır kurulmuşken Rusya’daki bütün halklar Sovyet potası içinde eritilmeliydi.

#27

SORU: İdil-Ural bölgesi ve diğer bölgelerde yaşanan açlık felaketinin sebep ve sonuçları nelerdir?


CEVAP: Avrupa Rusya’sında iç savaş dolayısıyla zaten büyük zarar görmüş olan tarım ve hayvancılık Bolşeviklerin Savaş Komünizmi politikası çerçevesinde gerçekleştirdikleri çiftçilik ürünlerine el koyma uygulaması ile iyice yıkıma uğrar. 1920 yılında çoğu bölgeden neredeyse tüm tahıl - tohumluk olanları bile zorla müsadere edilir. Kış aylarında baş gösteren açlık, 1921 yılında yaşanan kuraklığın da etkisiyle bir felaket boyutunu alır. İdil-Ural bölgesini, Ukrayna’nın güneyini, Kırım’ı, kısmen Kazak topraklarını ve Batı Sibirya’yı etkisi altına alan açlıktan özellikle İdil-Ural bölgesi çok kötü bir şekilde etkilenir. Temmuz 1921’de Sovyet iktidarı Açlıkla Mücadele Komitesi’ni kurarak yardım çalışmaları başlatır.

#28

SORU: Tatar Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti nasıl kuruldu?


CEVAP: 13 Aralık 1919’da Komünist Partisi Merkez Komitesi, Mart 1918’de Müslüman Komiserliği tarafından ilan edilmiş olan Tatar-Başkurt Sovyet Cumhuriyeti’ni kurma kararını iptal eder. Bu durumda Tatarlar konusunda nasıl davranılacağı meselesi Bolşevik idareciler arasında tartışma yaratır. Lenin ve Stalin’in Tatar cumhuriyetini kurma yanlısı tutum sergilemesiyle lehte karar verilir. Mayıs 1920’de Tatar Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulur. Tatar cumhuriyetinin sınırları çizilirken İdil-Ural bölgesindeki Tatarların büyük kısmı dışarıda bırakılır.

#29

SORU: İdil-Ural devletinin kurulma kararı alınmasına Bolşevik yönetimi nasıl tepki vermiştir?


CEVAP: Bu gelişmeler karşısında Bolşevik yönetimi hemen karşı harekete geçti. Moskova’dan alınan emirler doğrultusunda Kazan Bolşevik Sovyeti, İdil-Ural Devleti’ni kurma fikrinin meşru olmayıp “Sovyet yönetimini devirmek için düşünülen bir çare” olduğunu ileri sürerek bölgede Sovyet Rusya’sı bünyesinde bulunacak olan bir Sovyet cumhuriyetinin kurulacağını ilan etti. Mart ayının başlarında Müslüman Komiserliği TatarBaşkurt Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni kurma konusunda bir karar çıkardı. Bu cumhuriyetin sınırları aşağı yukarı İdil-Ural Devleti’nin sınırları ile aynı olacaktı.

#30

SORU: Daha sonraki gelişmeler Müslüman Askerî Şûrası ve Türk-Tatar Milli İdaresi açısından nasıl ilerlemiştir?


CEVAP: Kazan Sovyet’i, 28 Şubat gecesi Müslüman Askerler Kurultayı’nın önde gelen temsilcilerini tutukladı. Gündüz saatlerinde Kazan’daki Tatarların yaptığı gösteriler dağıtıldı. Fakat Müslüman Komiserliğinin araya girmesi ile geri adım atılarak tutuklular serbest bırakıldı. Bunun üzerine Müslüman Askerî Şûrası ve Müslüman Askerler Kurultayı delegeleri Kazan’ın Tatar bölgesine geçerek burada direniş örgütlemeye çalıştılar. Fakat askerî bakımdan artık güçlü duruma gelen Sovyet iktidarı karşısında fazla şansları yoktu. Mart ayının sonuna doğru Sovyet güçleri Kazan’daki direniş bölgesini ele geçirdi ve Müslüman Askerî Şûrasını lağv etti. Nisan ayında Sovyet yönetimi ile işbirliğini kabul etmeyen diğer bütün Müslüman kuruluş ve dernekler dağıtıldı.

#31

SORU: İdil-Ural Devleti’nin kurulmasına engel olan faktörler nelerdir?


CEVAP: İdil-Ural Devleti projesinin hayata geçirilememesinin başlıca sebepleri şunlardır: • Propaganda yöntemini iyi kullanan ve örgütlülük kabiliyetini sergileyen Bolşevik yönetiminin İdilUral bölgesindeki siyasi oluşumlara ve hareketlere karşı etkin muhalefeti, • İdil-Ural bölgesindeki Müslüman Türk topluluğunun çeşitli kesimleri arasındaki anlaşmazlıklar, • Bolşevik propagandasının bazı Türk önderler üzerindeki etkisi, • Tatarlarla Başkurtların aynı siyasal çatı altında birleşme konusunda uzlaşamaması, • Müslüman askerî güçlerinden etkili bir şekilde yararlanılamaması.

#32

SORU: Kolhoz nedir?


CEVAP: Kollektifleştirme çok kısa bir süre içinde ve son derece katı yöntemler kullanılarak gerçekleştirildi. Orta halli çiftçiler “Sovyet düşmanı” diye damgalanarak aileleriyle birlikte Rusya’nın doğusuna ve kuzeyine sürüldüler, malları gasp edildi. Bazı verilere göre, sürülenlerin sayısı 15 milyon kişiyi buldu. Geriye kalan daha yoksul köylüleri zorla, kolhoz adıyla anılan kollektif çiftliklere topladılar. Birçok köylü kolhozlardan kaçarak şehirlere göçmek zorunda kaldı.

#33

SORU: 1930’lu yıllarda kültür ve sanat yaşamı nasıldı?


CEVAP: Sovyet devletinin bazı olumlu getirilerinden de bahsetmek gerekir. Sovyet döneminde vatandaşlara çalışma, dinlenme, ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetleri anayasal hak olarak tanınmış ve sağlanmış, eğitim, spor, kültür, bilim, sanat faaliyetlerinden halkın önemli bir kısmı yararlanabilmiştir. Kütüphaneler, kulüpler, sinemalar, müzeler ve sanat galerileri açılır. Basın ve yayın işleri gelişir. Bununla birlikte hayatın her alanı Komünist Partisinin katı ideolojik yönlendirmesi ve kontrolü altında bulunur. Kültürel, bilimsel ve sanatsal faaliyetlerin içeriği katı sansüre tabi tutulur.

#34

SORU: Sovyet yanlısı olmayan güçlerin milli egemenlik yönündeki icraatının önüne geçileceğinin sinyali ne zaman verildi?


CEVAP: Ülke çapındaki konumları pekiştikçe, Bolşeviklerin asıl düşünceleri ve niyetleri de su yüzüne çıkmaya başladı. 12 Ocak 1918’de ilan edilen “Emekçi ve Sömürülen Halkın Hakları Bildirgesi’nde “milli egemenlik” kavramı Sovyet iktidarını destekleyen işçi ve köylü kitlesinin egemenlik hakkı olarak yorumlandı. Böylece işçi ve köylülerin dışındaki diğer tabakaların ve Sovyet yanlısı olmayan güçlerin milli egemenlik yönündeki icraatının önüne geçileceğinin sinyali verilmiş oldu. Ocak ayında Milletler Komiserliği’ne bağlı olarak kurulan Merkezi Müslüman Komiserliği (daha sonra Tatar-Başkurt Komiserliği olacaktır) yerel teşkilatlarını kurmaya başlayarak Ufa’daki Türk-Tatar Milli İdaresi karşısında gittikçe güçlenen bir rakip olarak hareket etmeye başladı

#35

SORU: Sovyetler Birliği II. Dünya Savaşı’na nasıl girdi?


CEVAP: İkinci Dünya Savaşı’nın Nazi Almayası ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan bölümü Sovyet tarihçiliğinde “Büyük Vatan Savaşı” olarak adlandırılmaktadır. 22 Haziran 1941’de Nazi Almanya’sının savaş ilan etmeksizin Sovyetler Birliği’ne saldırmasıyla başlayan “Büyük Vatan Savaşı” dört yıla yakın bir zaman sürecek ve XX. yüzyılın başından beri ardı ardına büyük acılar çekmiş olan talihsiz Sovyet halklarına yeni ölümler, acılar ve zorluklar getirecektir.

#36

SORU: 1920’li yıllarda kültürel yaşam nasıldı?


CEVAP: Sovyet döneminde, inkâr edilemeyecek bir şekilde, kültürel gelişmenin önü açılmış, halk kitlelerini aydınlatmak ve ilerletmek için birçok önemli adım atılmıştır. Diğer taraftan, Komünist Partisi’nin sıkı ideolojik kontrolü ve kovuşturmaları, toplumun fiziksel ve manevi yaşamına büyük zararlar vermiş, kültürün özgür gelişimini engellemiştir.

#37

SORU: 1920’li yıllarda milletler politikası nasıldı?


CEVAP: Bolşevikler, komünizm öğretisi uyarınca her zaman milliyetçiliği yeren, onu “gerici burjuva ideolojisi” olarak damgalayan bir tutum içinde oldular. Sovyetlerin uygulayacağı kültürel ve toplumsal politikalar sonucunda nasılsa zamanla komünist dünya görüşüne uygun şartlar oluşacak ve Sovyet halkları milliyetçiliği terk ederek bir sonraki toplumsal aşamaya yükseleceklerdi. Sosyalist bir düzende ise toplumsal adaletsizlik ve eşitsizlik ortadan kalkacağı için insanlar arasındaki menfaat çatışmaları sona erecek, dolayısıyla hem milliyetçilik ideolojisi hem de millet olgusu yok olacaktı.

#38

SORU: Merkezi Müslüman Askeri Şurası Müslüman askerler üzerinde neden tam bir denetim sağlayamamıştır?


CEVAP: 1917 yılı sonunda Rus ordusunun çeşitli cephe ve karargâhlarında tahminen bir milyon Müslüman asker olup, bunun 700-800 bini Tatarlar ve Başkurtlardan oluşuyordu. Kazan’da kurulan Merkezî Müslüman Askeri Şûrası aynı yılın sonuna doğru cephe ve karargâhlarda 300 civarında şube oluşturmuştu (bunların dışında birkaç Müslüman askerî birliği de vardı). Fakat Askerî Şûra bunlar üzerinde tam bir denetim sağlayamamıştı, zira şube başkanları farklı siyasal eğilimlere sahiptiler. Bolşeviklerin tarafını tutan şube başkanları çoğu kez merkezi dinlemeden, kendi başlarına hareket ediyordu. Tatar ve Başkurt subay kadrosunun az olması ve Kazan’daki Askerî Şûra’nın tecrübesiz subaylar elinde bulunması da bunda olumsuz bir etken oldu.

#39

SORU: Büyük teröre nasıl zemin hazırlandı?


CEVAP: Karşıt görüşleri bastırmak için katı yöntemler kullanan Sovyet yönetiminin kendi halkına karşı sergilediği sert tutum, 1930’lu yılların ortalarına gelindiğinde büyük çaplı bir devlet terörü hâlini alır. Sovyet yönetimi, uyguladığı politikalarının vahim sonuçlarının sorumluluğunu üstlenmekten kaçınarak, bütün suçu meçhul halk düşmanlarına yükler ve insan avına girişir. Parti ve devlet kurumlarını ve tüm toplumu gerçek veya olası muhaliflerden “temizleme” kampanyaları yürütülür. Sadece 1937-38 yıllarında toplam 3.5 milyon insan kovuşturulur, bunların bir kısmı kurşuna dizilerek infaz edilir. Stalin’in ölüm yılı olan 1953 yılına kadar dalga dalga sürecek olan bu devlet terörünün kurbanları yıllar sonra aklanacak ve suçsuz oldukları kabul edilecektir.

#40

SORU: Stalin’in başa geçmesi nasıl olmuştur?


CEVAP: 1922 yılının sonunda ağır hastalık sebebiyle siyasal yaşamdan çekilmek zorunda kalan Lenin, Ocak 1924’te hayata gözlerini yumar. Sovyetler Birliği Komünist Partisinin Genel Sekreteri sıfatıyla elinde büyük güç toplayan Stalin, 1920’li yılların sonuna doğru tüm siyasi rakiplerini ortadan kaldırarak Sovyet ülkesinin tartışılmaz önderi konumuna gelir. Stalin döneminde Sovyet ülkesi, bir taraftan muazzam ekonomik atılımı gerçekleştirerek uluslararası alanda bir süper güç konumuna yükselecektir. Fakat aynı zamanda tarihte eşine az rastlanan zalimlikte totaliter bir baskı rejimiyle yönetilen bir devlet olarak şekillenecektir.

#41

SORU: İdil-Ural devletinin hangi halklardan oluşturulması öngörülmektedir?


CEVAP: Bu devletin Kazan Tatarlarını, Başkurtları, ayrıca Çuvaşlar ve Türk kökenli olmayan Mariler gibi bazı küçük halkları birleştireceği öngörülür. Bütün ilgili halklarla görüşüp uzlaşarak kesin topraksal sınırları belirleme işi Millet Meclisi çatısı altında kurulan Topraklı Muhtariyet Komisyonu’na devredilir. Başkurtlarla uzlaşma görevi de yine bu komisyona verilir.

#42

SORU: Başkurt cephesinde durum böyleyken İdil-Ural devletinin kurulma çalışmaları ne yönde ilerlemektedir?


CEVAP: 6 Ocak 1918’de Türk-Tatar Millet Meclisi İdilUral Devleti’ni kurma kararını ilan eder. Rusya Cumhuriyeti’nin bir parçasını teşkil edeceği öngörülen bu devletin Kazan ve Ufa vilayetlerinin tamamını, Orenburg, Perm, Vyatka, Simbir ve Samara vilayetlerinin bazı kısımlarını içine alan toplam 220.000 km2 alanı ve aşağı yukarı 7 milyon nüfusu kapsayacağı planlanır. Ayrı bir madde ile devletteki tüm uluslar, diller ve dinlerin eşit olduğu ilan edilir. Bütün ilgili halkların konferansını toplamak için gerekli hazırlık işleri ile ilgilenmek üzere Topraklı Muhtariyet Komisyonu Kazan’a gönderilir. Ayrıca Avrupa’da düzenlenecek barış konferansına durumu iletmek ve İdil-Ural Devleti’ni kurma yönündeki kararı uluslararası çerçevede tasdik ve temin için bir heyet gönderilmesine karar verilir. Son iş olarak, daimi görev yapacak olan Milli İdare ve bakanlıklar (Din İşleri, Eğitim ve Maliye) seçilir. Bütün bunlar yapıldıktan sonra TürkTatar Millet Meclisi 11 Ocak’ta dağılır (Mayıs 1918’de tekrar toplanacağı öngörülür.)

#43

SORU: Topraklı Muhtariyet Komisyonu İdil-Ural Devleti kurma kararını ne zaman duyurdu?


CEVAP: : İdil-Ural Devleti’ni gerçekleştirmek üzere hazırlıklar yapmakla görevlendirilen Topraklı Muhtariyet Komisyonu Ocak ayının başında Kazan’a geçmiş ve Kazan’da çalışmaya başlayan II. Bütün Rusya Müslüman Askerler Kurultayı’nın çalışmalarına katılmıştı. Kurultay İdil-Ural Devleti kurma kararını coşku ile kabul ederek 1 Mart’ta bu kararın Kazan’da törenle ilan edileceğini duyurdu. Kurultaya katılan Bolşevikler kendi görüşlerini ileri sürmeye çalıştılarsa da başarılı olamadılar ve kurultayı terk ettiler.

#44

SORU: Geç Sovyet döneminde milletler politikası nasıl şekillendi?


CEVAP: Geç Sovyet döneminde de milletler politikasında Stalin’in çizgisi devam ettirilir. Resmî propaganda Sovyet toplumunda milletlerin kaynaşması sürecinin son hızla sürdüğünü ve milletler sorununun tamamen çözülmüş olduğunu iddia eder. Gerçekte ise bu ilan edilen “kaynaşma” hali tek bir milletin -Rusların- diğerlerine üstün bir konuma getirilmiş olmasından ve Rusçanın “milletlerarası iletişim dili” sıfatıyla eğitimde ve toplumsal yaşamın her alanında başköşeye yerleşmesinden ibarettir.

#45

SORU: Stalin’in ölümün yansımaları ne yönde olmuştur?


CEVAP: 1953’te Stalin’in ölmesiyle Sovyetler Birliği tarihinde bir dönem kapanır. Ülkenin ekonomisinde, siyasal ve toplumsal hayatında bazı önemli değişimler meydana gelir. “Buzların Erimesi” olarak bilinen ve nispeten kısa süreli olan bu dönemde nispeten ılımlı bir ortam oluşmuştur. 1958 yılında hükûmetin ve partinin başına gelen Nikita Hruşov gelir. Siyasal ve toplumsal hayatın demokratikleşmesi yönünde bazı adımlar atılır. Ekonomik konularda ise bazı reform girişimlerine rağmen fazla bir ilerleme 1964 yılında Hruşov istifaya zorlanır. Sonuç olarak, Sovyet döneminin geri kalanında Stalin’den miras kalan devlet sistemi sadece bazı rötuşlarla üstü kapatılarak devam ettirilir.

#46

SORU: Perestroyka nedir?


CEVAP: Perestroyka, Rusça “yeniden yapılanma” anlamına gelir. 1985 yılında Komünist Partisinin yeni Genel Sekreteri M. Gorbaçov tarafından Sovyet sistemini kısmen yenilemek amacıyla başlatılan ekonomik ve siyasal reform sürecidir. Çok geç kalındığı ve yeterli gelmediği için komünist rejimin düşmesi ve Sovyetler Birliği’nin çözülmesi ile sonuçlandı.

#47

SORU: Leonid Brejnev dönemi nasıl geçmiştir?


CEVAP: Hruşov’un yerine ülkenin yöneticiliğine getirilen Leonid Brejnev bu görevinde tam 18 yıl kalır. Brejnev dönemi ve ondan sonraki birkaç sene Sovyet tarihinde “durgunluk” dönemi olarak adlandırılır. Bu dönem yönetimin dizginlerini elinde tutan üst düzey parti ve devlet yöneticilerinin ve sayıca gittikçe çoğalan bürokrasi tabakasının “altın çağı” olur. Halk tarafından hiçbir şekilde kontrol edilemeyen ve hesaba çekilemeyen bu imtiyazlı grup, yolsuzluğu hayat tarzı haline getirir ve normal vatandaşların hayat şartlarının çok ötesinde lüks bir hayat sürdürür. Soğuk Savaş yıllarına rastlayan Brejnev döneminde ülke yönetiminde ordunun ve savunma sanayi yöneticilerinin ağırlığı ve KGB’nin etkisi artar. Sıradan vatandaşlar en temel ihtiyaç maddelerinin ve sosyal hizmetlerin eksikliğini çekerler. Bu ortamda rahatça gelişme fırsatı bulan kara borsa ve yolsuzluklara dayanan gölge ekonomi, normal ekonominin önüne geçer.

#48

SORU: Geç Sovyet döneminde İdil-Ural bölgesinin ekonomisi nasıldı?


CEVAP: Çuvaş, Tatar ve Başkurt cumhuriyetlerinin üçü de 1960’lı-70’li yıllara gelindiğinde oldukça ileri derecede sanayileşmiş bölgeler durumuna gelir. Tatar ve Başkurt cumhuriyetleri özellikle petrol üretiminde Sovyetler Birliği’nde ön sırada yer alır. Tatar özerk cumhuriyeti bu daldaki liderliğini uzun yıllar boyunca koruyacaktır. 1970 yılında buradaki petrol üretimi rekor seviyeye ulaşarak yılda 100 milyon ton teşkil eder. Tatar cumhuriyetinin sanayi profilinin bir diğer önemli boyutunu savunma sektörü ihtiyaçlarına yönelik olarak araştırma ve üretim yapan kuruluşlar teşkil eder. 1950’lerden itibaren Tatar cumhuriyetindeki fabrikalarda Sovyet hükûmetinin özel görevlendirmeleriyle proje ekipleri oluşturulur ve savunma sektörü için geliştirilen uçak, helikopter, radyo aletleri, uzay teknolojisi ve çeşitli makinelerin üretimi yapılır. Bazı üretim türleri sadece burada yapılır. Bütün bu sanayi kuruluşları Sovyet yönetimi için büyük önem arz ettiğinden, bunlar cumhuriyetin mülkiyetinden alınarak merkezin mülkiyetine geçirilir. 1954 yılında Tatar özerk cumhuriyetindeki toplam sanayi kuruluşlarının yalnızca % 20’si cumhuriyetin kendi mülkiyetinde olur. 1958’de bu oran daha da azaltılır ve % 12’ye düşürülür. Sovyet döneminin sonuna kadar bu eğilim böyle sürer. Böylece Tatar cumhuriyeti büyük petrol rezervlerine ve sanayi potansiyeline sahip olduğu halde bunlardan kendi halkının faydası için yararlanamaz. Ekonomisi bütün Sovyet ülkesinin ihtiyaçlarının karşılanmasına hizmet ederken kendi yerel ihtiyaçları merkez iktidar tarafından hiç dikkate alınmadığı için, Tatar cumhuriyetinin toplumsal gelişimi komşu cumhuriyetlere göre geride kalır. Tatar cumhuriyetinin özerk cumhuriyet olarak sahip olduğu düşük siyasal statü, bu durumun başlıca nedeni olarak gösterilmelidir.

#49

SORU: Çok kısa sürede gerçekleştirilen sanayileşmenin ve kollektifleştirmenin toplumsal sonuçları ne oldu?


CEVAP: Milyonlarca insan sürüldü, ağır şartlarda çalıştı, birçoğu öldü, sayısız acılar yaşandı. İnsafsız kollektifleştirmenin tarıma ve hayvancılığa vurduğu darbe sonucunda Avrupa Rusya’sında 1932-33 yıllarında yine açlık felaketi patlak verdi.

#50

SORU:

25 Ekim 1917’de Rusya tarihinin ve bütün dünya tarihinin gidişatını radikal bir şekilde değiştirecek olan olay nedir ?


CEVAP:

25 Ekim 1917’de Rusya tarihinin ve bütün dünya tarihinin gidişatını radikal bir şekilde değiştirecek olan bir olay gerçekleşir: Bolşevikler, geçici hükûmeti silahlı darbe yöntemi ile devirerek ülkedeki iktidar› ele geçirirler. Petersburg’da Bolşevik darbenin olduğu günlerde Kazan’da ve Ufa’da da Bolşevik devrim komiteleri kurularak eski devlet sisteminin yıkımına başlanır. İdil-Ural bölgesi genelinde Bolşevik iktidarının tam olarak yerleşmesi ise biraz zaman alacaktır. 


#51

SORU:

Başkurtçuluk hareketinde başı çeken kişi kimdir ?


CEVAP:

Başkurtçuluk herkesinde Zeki Velidi başı çeken kişidir. 


#52

SORU:

Topraklı Muhtariyet Komisyonu İdil-Ural Devleti’ne dair proje çalışmalarını hangi tarihte sunar? 


CEVAP:

2 Ocak 1918'de Topraklı Muhtariyet Komisyonu İdil-Ural Devleti’ne dair proje çalışmalarını hangi tarihte sunar.


#53

SORU:

Başkurtlar 20 Aralık 1917- 4 Ocak 1918 tarihleri arasında III. Başkurt Kurultayı'nda hangi kararları alırlar ?


CEVAP:

Başkurtlar 20 Aralık 1917- 4 Ocak 1918 tarihleri arasında III. Başkurt Kurultayını gerçekleştirirler. Kurultayda özerk Başkurdistan’ın kurulduğu ilan edilir ve Başkurt hükûmeti oluşturulur. Başkurdistan’ın Ufa, Orenburg ve Perm vilayetlerinin Başkurtların yaşadığı kısımlarını (yaklaşık 80 bin km2) ve toplam 1.2 milyonluk bir nüfusu kapsayacağı öngörülür.


#54

SORU:

Bolşevik propagandasının başarısı hangi sebepten kaynaklanır ?


CEVAP:

Bolşevik propagandanın başarısı, Çarlık döneminde ezilmiş olan kitlelere ve bunlar arasında Rus olmayan halklara çok cazip vaatler sunmasından kaynaklanır.


#55

SORU:

Totaliter devlet nedir ?


CEVAP:

İktidar yetkisinin tek partinin ve onun diktatör liderinin elinde toplandığı, toplumsal hayatın tüm yönlerinin devletin katı kontrolü altında tutulduğu, vatandaş hak ve özgürlüklerinin fiili olarak uygulanmadığı bir devlet düzenidir.


#56

SORU:

Sovyet devletinin kuruluş aşamasındaki baskın kişi kimdir ?


CEVAP:

V.İ. Lenin'dir. 


#57

SORU:

Bolşevik yanlısı ve Bolşevik düşmanı güçler arasındaki iç savaş hangi tarihleri kapsar ?


CEVAP:

1917-1920 yılları arasını kapsamaktadır. 


#58

SORU:

NEP nedir ?


CEVAP:

Rusça “Yeni Ekonomi Politikası” kelimelerinin kısaltmasıdır. Sovyet devletinde 1920’li yıllarda uygulanan ekonomi politikası bu terimle belirtilir. NEP uygulamasında serbest piyasa koşularının işlemesine kısmen izin verilmiştir.


#59

SORU:

Sovyet yönetimi ekonomik ve toplumsal yaşamda sosyalist uygulamaları hayata geçirmeye başlar. 1922 ylıında İş Kanunları kabul edildikten sonra neler değişmiştir ?


CEVAP:

1922 yılında İş Kanunları kabul edilerek sekiz saatlik iş günü, ücretli izin, çocuk emeğinin kısıtlanması gibi emekçilerin çalışma hayatını iyileştiren önemli kanunlar hayata geçirilir. Ücretsiz tıbbi yardım ve sosyal sigorta uygulamaları başlatılır. Maaşlar artar, sanayide Rus olmayan işçilerin sayısı çoğalır.


#60

SORU:

Komsomol nedir ?


CEVAP:

Rusça “Komünist Gençler Birliği” anlamına gelen kelimeler dizisinin kısaltmasıdır; Komünist Partisinin gençlik koludur.


#61

SORU:

Kültür devriminin başlangıç aşamasını ne oluşturur ?


CEVAP:

Okur yazarlığı yayma kampanyası oluşturur. 


#62

SORU:

Komünizmin kurucusu kimdir ?


CEVAP:

Karl Marks.


#63

SORU:

Marksist öğretiyi Rusya şartlarına uyarlayan kişi kimdir ?


CEVAP:

Marksist öğretiyi Rusya şartlarına Lenin uyarlamıştır. 


#64

SORU:

İkinci Dünya Savaşı’nın Nazi Almanyası ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan bölümü Sovyet tarihçiliğinde hangi isimle adlandırılmaktadır ?


CEVAP:

İkinci Dünya Savaşı’nın Nazi Almanyası ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan bölümü Sovyet tarihçiliğinde “Büyük Vatan Savaşı” olarak adlandırılmaktadır.


#65

SORU:

Büyük Vatan Savaşı hangi tarihte başlamıştır ?


CEVAP:

22 Haziran 1941’de Nazi Almanya’sının savaş ilan etmeksizin Sovyetler Birliği’ne saldırmasıyla başlar. 


#66

SORU:

Sovyetler birliğinin en önemli petrol üretim merkezi neresidir ?


CEVAP:

Tatar Cumhuriyeti. 


#67

SORU:

İlk profesyonel Tatar tarihçisi kimdir ?


CEVAP:

G.Gubaydullin'dir. 


#68

SORU:

Sovyetler Birliği tarihinde buzların erimesinin baş sebebi nedir ?


CEVAP:

1953 yılında Stalin'in ölmesi ile sovyetler birliği tarihinde büyük değişiklikler gerçekleşmiştir. 


#69

SORU:

Perestroyka nedir ?


CEVAP:

Rusça “yeniden yapılanma anlamına gelir. 1985 yılında Komünist Partisinin yeni Genel Sekreteri M. Gorbaçov tarafından Sovyet sistemini kısmen yenilemek amacıyla başlatılan ekonom