ÇOCUK GELİŞİMİNDE ALAN ÇALIŞMALARI Dersi Çocuk ve Ailenin Desteklenmesi soru cevapları:

Toplam 43 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Ailenin çocuk gelişiminde önemi nedir?


CEVAP:

Bebeklik döneminden itibaren insan gelişimi ele
alındığında gelişim pek çok etkenden etkilenir. Çocuğun
bireysel özellikleri, aile tarafından çocuğa sağlanan
fiziksel, sosyal ve duygusal olanaklar, içinde yaşanılan
kültür bunlara örnek verilebilir. Fakat aile bu etkenler
içinden en önemlilerinden biridir. Çünkü aile çocukların
ilk eğitimlerini aldıkları yerdir. İçinde yaşanılan kültür
bile, çocuğa aile yoluyla sağlanan deneyimler ile karşılıklı
etkileşim içinde aktarılır. Aileyi desteklemek çocuğun
gelişimini desteklemektir. İnsan gelişimi düşünüldüğünde
gelişim bir bağlam içinde bir süreç boyunca yer alır.
Çocuk gelişimi içinde bağlamın anlaşılması oldukça
önemlidir. Bir çocuğun bağlamı içinde yaşadığı çevrenin
kültürü ve ailesinden oluşur. İçinde bulunulan çevrenin
kültürü durumlara, davranışlara yüklenen anlamları
şekillendirirken bunlarla birlikte ebeveynlik rollerini
dolayısıyla çocuk gelişimini de doğrudan etkilemiş olur.


#2

SORU:

Mikrosistemi açıklayınız?


CEVAP:

Mikrosistem çocukların doğrudan etkilendikleri
yakın çevresini kapsar. Mikrosistem içinde çocuğun en
yakınları ailesi yer alır. Çocuğun mikrosistemi içinde yer
alan herkes çocuğun gelişimini doğrudan etkilemektedir.
Aileler tarafından oluşturulan bu bağlamın gelişimsel
açıdan destekleyici ve duygusal açıdan da güçlü olması
çocuk gelişimi açısından önemlidir. Aile bireyleri; anne,
baba ve kardeşler Mikrosistem içinde yer alır.


#3

SORU:

Bronfenbrenner’ın Ekolojik Sistem Yaklaşımını
açıklayınız?


CEVAP:

Ekolojik sistem bakış açısına göre gelişim çocuk
ve çocuğun etkileşimde bulunduğu sistemler arasındaki
ilişkiye göre tanımlanır. Ekolojik sistem yaklaşımında
çocuğu doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen sistemler
vardır. Bunlar içten dışa doğru mikrosistem, mezosistem,
ekzosistem ve makrosistemdir. Mikrosistem çocukların
doğrudan etkilendikleri yakın çevresini kapsar.
Mikrosistem içinde çocuğun en yakınları ailesi yer alır.
Çocuğun mikrosistemi içinde yere alan herkes çocuğun
gelişimini doğrudan etkilemektedir. Aileler tarafından
oluşturulan bu bağlamın gelişimsel açıdan destekleyici ve
duygusal açıdan da güçlü olması çocuk gelişimi açısından
önemlidir. Aile bireyleri; anne, baba ve kardeşler
Mikrosistem içinde yer alır. Mezosistem çocuğun okul
yaşantısını ve aynı zamanda aile ve okul arasındaki ilişkiyi
içerir. Çocuk gelişimi açısından okulda öğrenilenlerin
evde sürdürülebilmesi, çocuğun gelişiminin iki taraflı
takip edilmesi ve değerlendirilebilmesi, çocuğun bireysel
ihtiyaçlarının saptanması için aile ile okul arasında olumlu
ilişkilerin geliştirilmesi oldukça önemlidir. Okul,
öğretmen ve sınıf arkadaşları mezosistemde bulunur.
Ekzosistem çocuğu dolaylı olarak etkileyen faktörleri
içeren bir sistemdir. Örneğin ailelerin iş koşulları
çocukların ekzosistemini oluşturur. Çalışma koşulları zor
olan bir baba çocuğu ile vakit geçirecek zaman
bulamayacak ve bu da çocuğun gelişimini etkileyecektir.
Benzer bir şekilde süt izni verilmeyen bir iş yerinde
çalışan bir anne çocuğunu emziremeyecektir. Bu örnekler
düşünüldüğünde ekzosistemde yaşanan durumlar
mikrosistem üzerinde etkili olmakta ve dolaylı bir yoldan
aslında çocuğu doğrudan etkileyecek bir güce sahip
olmaktadır. Ayrıca, üniversiteler de öğretmen yetiştiren
kurumlar oldukları için ekzosistemde yer almaktadır.


#4

SORU:

Makrosistemi açıklayınız?


CEVAP:

Makrosistem diğer tüm sistemleri kapsayacak
büyüklükte içinde kültür, tarih, ideoloji, çocuğa verilen
değer, devlet politikaları, yönetim sistemi, medya, hukuk,
Millî Eğitim Bakanlığı ve sivil toplum kuruluşları gibi
unsurları içerir. Gelecekte okulöncesi eğitimin devlet
tarafından zorunlu hale getirilmesi ya da var olan 4+4+4
yasası, annelere süt izni verilmesi, doğum için para
ödenmesi gibi örnekler makrosistem içinde yapılan
değişiklikler olup mikrosistemi etkileyerek aile ve çocuğu
dolaylı olarak etkilemektedir.


#5

SORU:

Mikrosistem, mezosistem, ekzosistem ve makrosistem
ilişkisini açıklayınız?


CEVAP:

Ekolojik sistem yaklaşımındaki mikrosistem,
mezosistem, ekzosistem ve makrosistemin hem kendi
içindeki etkileşim hem de birbirleri arasındaki ilişkiler
düşünüldüğünde gelişimin aslında bağlamdan ayrı
düşünülemeyeceği görülmektedir. Tüm sistemler
arasındaki karşılıklı ilişkiler birbirini etkileyerek dolaylı
ya da doğrudan gelişim sürecine etki etmektedir. Bu
katmanlar arasından da çocuğun gelişimini en doğrudan
etkileyenin mikrosistem içinde yer alan ailelerin olduğu
görülmektedir.


#6

SORU:

Sameroff’un Karşılıklı Etkileşim Kuramı’nı
açıklayınız?


CEVAP:

Karşılıklı Etkileşim Kuramına göre gelişimsel
sonuçlar yalnızca bireyin, çocuğun ya da bağlamın tek
başına etkisiyle ortaya çıkmaz. Sonuçların elde
edilmesinde bütün hepsinin birbiri ile etkileşimi rol oynar.
Bu yaklaşıma göre gelişim çocuğun ailesi ve sosyal
bağlamı tarafından ona sağlanan deneyimlerin sürekli
etkileşim içinde birbirini karşılıklı etkilemesi sonucu
oluşur. Bu karşılıklı süreç içinde hem çocuk hem de çevre
sürekli birbirini değiştirmekte ve etkilemektedir.


#7

SORU:

Dil gelişiminde problem yaşayan çocuklarda, bu
problem ve aile ile olan ilişkini açıklayınız?


CEVAP:

Çocuğun süreç sonunda dil gelişiminde gecikme
görülmesi sonucu ne sadece çocuktan ne de sadece
başlangıç aşamasındaki çevreden kaynaklanmaktadır. Bu
sonuç zaman içerisinde çocuk ve çevrenin karşılıklı
karışık bir ilişki içinde birbirini etkilemesi sonucunda
ortaya çıkmıştır. Örneğin doğum esnasında yaşanan
sorunlar normalde sakin olan bir anneyi tedirgin ederek
kaygı sahibi yapmış olabilir. Annenin bu kaygısı ilk
aylarda çocukla olan yaşantısı süresince çocukla belirsiz
ve uygun olmayan etkileşimlerde bulunmasına neden
olabilir. Bu tutarsızlığa karşı bebek beslenme ve uyuma
düzenlerinde bazı düzensizlikler geliştirerek zor bir
mizaca sahipmiş gibi görünebilir. Bu zor mizaç annenin
çocukla geçirdiği zamanlarda edindiği keyfi azaltabilir.
Böylece anne çocukla daha az zaman geçirme eğiliminde
olmaya başlar. Eğer anne çocukla yeterince iletişime
girmez özellikle onunla konuşmaz ise çocuğun dil gelişimi
açısından edinmesi gereken becerilerde bir gecikme
yaşanabilir ve bu ilerde okul öncesi yıllarda çocuğun dil
gelişiminin zayıf olmasına neden olabilir. Karşılıklı
Etkileşim Kuramı gelişimi bütünsel bir bakış açısıyla ele
alır. Bu kurama göre çocuğun gelişimini etkileyen kültürel
ortamlar, aile ortamları ve ailelerin bireysel ortamları
bulunmaktadır. Kültürel ortamlar; eğitim, sosyalleşme
süreçleri, sosyal destek, inançlar, değerler ve çocuk
yetiştirme uygulamaları gibi şeyleri içerir. Ailenin içinde
bulunduğu kültür, aldığı eğitim, din, inanç, sahip olduğu
sosyal çevre, içinde yaşadığı kültürde uygulanan çocuk
yetiştirme şekilleri ailenin çocukla olan etkileşimini,
çocuğu yetiştirme şekillerini ve gelişimi algılayışını
etkileyecektir. Aile ortamları ise ailenin nasıl alıştığı
olarak tanımlanabilir. Ailenin problem çözme
becerilerinden, iletişim şekillerine, yemek geleneklerinden
çeşitli aile uygulamalarına kadar her türlü deneyimin
tekrarlanması aileyi temsil eder. Her bir ailenin kendine
özgü temsili aile uygulamaları vardır. Etkileşimsel
yaklaşım açısından hem aile içi uygulamalar hem de
temsili aile davranışlarına ait aile ortamları zaman içinde
de birbirini etkiler.


#8

SORU:

Guralnick’in gelişimsel sistemler yaklaşımını
açıklayınız?


CEVAP:

Michael Guralnick’in gelişimsel sistemler
yaklaşımı da ailenin öneminin ve desteklenmesinin çocuk
gelişimi üzerinde etkileri olduğunu açıklamaktadır. Bu
bağlamda çocuk gelişimi Guralnick’in gelişimsel sistemler
modeline göre ailenin ilişki yapısı üç etkenden etkilenir.
Bunlardan birincisi ebeveyn-çocuk ilişki kalitesi, ikincisi
aile liderliğinde sağlanan çocuk deneyimleri ve sonuncusu
da aile tarafından sağlanan sağlık ve güvenlik koşullarıdır.
Bu model göre en iyi şekilde kurulmuş aile –çocuk ilişki
duygusal açıdan sıcak sosyal paylaşımların olduğu,
öğretici söylemlere dayalı etkileşimlerin yaşandığı,
duyarlılığın olduğu, karşılıklı sevginin olduğu bir ilişkidir.
Ayrıca gelişimsel özelliklere uygun materyallerin
sağlandığı, çocuğun ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda
etkinliklerin düzenlendiği, kaliteli çocuk bakımının tercih
edildiği, çocuğun aile rutinlerine katıldığı, çocuğun
akranları ile ilişkiler kurabilmesi için düzenlenen sosyal
etkinlikler aile liderliğinde çocuklara sağlanan deneyimleri
içerir. Çocukların bağışıklık kazanmalarını sağlamak,
yeterli beslenme şartlarını sağlayabilmek ve çocukların
fiziksel ve psikolojik tehlikelerden korunmasını sağlamak
da ailenin çocukları sağladığı sağlık ve güvenlik
koşullarını içermektedir. Bütün bunların hepsi çocuk
gelişimi üzerinde önemli katkılar sağlamaktadır. Ailenin
ilişki yapısını etkileyen bazı aile özellikleri vardır. Bunlar
ailedeki ebeveynlerin her birinin sahip olduğu akıl sağlığı,
bilişsel becerileri, çocuk yetiştirme tutum ve uygulamaları
gibi bireysel özellikler, maddi olanaklar, ailenin sahip
olduğu evlilik ilişkisi, aile, arkadaşlar ve toplum
içerisindeki ağ gibi unsurları içeren sosyal destek ve
çocuğun mizacını kapsayan kişisel özellikleridir. Bu
unsurlarda ailenin çocuğa sağladığı ilişki yapısını ve
dolayısıyla da gelişimsel çıktısını etkilemektedir.


#9

SORU:

Çocuk gelişiminde aileyi desteklemenin önemini
açıklayınız?


CEVAP:

Aileler kuvvetlendirildiği zaman onlara hayat
boyunca kendilerini, ailelerini ve çevrelerini destekleme
konusunda yardım edilmiş olunur. Çocukların
hayatlarında onların savunucusu öğreticisi olduğunu fark
eden aileler çocuklarının gelişimi için hem okul hem de
toplum içinde onları geliştirebilmek amacıyla pek çok yol
bulabilecektir. Ailelere verilecek desteğin niteliğini
belirleyebilmek için ilk olarak ihtiyaçları belirlenmelidir.
İhtiyaç belirleme sırasında bilgi edinme anket ve ölçme
araçları kullanılarak yapılabileceği gibi ilişki ve gözlem
yolu ile de edinilebilir. Aileler desteklenirken ailenin sahip
olduğu özellikler, ebeveynliğe dair kişisel özellikleri,
sosyal desteğe sahip olup olmadıkları ve bununla beraber
çocuğun sahip olduğu mizaç gibi bazı unsurların göz
önüne alınması gerekmektedir. Aile desteklenirken amaç
erken müdahale programlarındaki amaçlar gibi aileye
etkileyen stres faktörlerini önlemek ya da en aza
indirmeye çalışmaktır. Bu sayede aile güçlendirilebilir.
Aileyi etkileyebilecek stres faktörleri farklı nedenler
sonucunda ortaya çıkabilir. Guralnick’e göre aileyi
etkileyen stres faktörleri yeterli bilgiye sahip olmama,
kişilerarasında ya da aile içinde yaşanılan problemler,
ailenin sosyal olarak soyutlanması nedeniyle ortaya çıkan
sosyal ve duygusal sıkıntılar, çocuğun gelişimi ya da
davranışsal problemleri nedeniyle ailenin yaşadıkları
olumsuz duygu durumundan etkilenmeleri ile yaşanabilir.
Bununla birlikte maddi olanaksızlıklar, bilgi kaynaklarına
ve sosyal desteğe erişememe gibi nedenler de stres
faktörleri arasındadır.


#10

SORU:

Çocuk gelişiminde kaynak desteği sağlamanın önemini
açıklayınız?


CEVAP:

Aileleri desteklemek için onlara ihtiyaçları
doğrultusunda kaynak desteği sağlanabilir. Ailenin
kaynaklara erişmesinde ve ulaşması noktasında yeterince
bilgisi olmayabilir. Guralnick’e göre öncelikle aileler
yaşadıkları çevrede ulaşabilecekleri çeşitli hizmetler
konusunda bilgilendirilebilir. Bu sayede aileler çevredeki
kaynakların farkına varır ve bu hizmetlere nasıl
ulaşabileceklerini öğrenirler. Örneğin bir çocuğun fiziksel
sağlığıyla ilgili olarak bir sorunu olduğunda onun ilgili
tedaviden yararlanabilmesi için gerekli hizmette
yönlendirilmesi ve bu hizmete ek olarak belirlenen
iyileştirme ya da fiziksel gelişimi destekleyici kurslarda
yaşanılan duruma uygun tedavi ya da eğitimin sağlanması
konusunda aktif görev alınabilir. Bunlara ek olarak maddi
olanaklar açısından yetersizliği bulunan aileler çeşitli
meslek edindirme kursları, iş başvuruları ile ilgili
bilgilendirmeler, kariyer hizmetleri gibi hizmetler
hakkında bilgilendirilebilir.


#11

SORU:

Aileye sosyal destek sağlamanın çocuk gelişiminde
önemi nedir?


CEVAP:

Kaynak desteğine ek olarak ailelere sosyal destek
sağlanabilir. Ailenin stres faktörleri çocuk gelişimini
etkiler. Stres faktörlerinin azaltılmasında ailenin sahip
olduğu sosyal desteğin önemli olduğu ve aileyi olumsuz
etkileyen stres faktörlerinin etkisinin sosyal destek ile
giderilebildiği görülmektedir. Guralnick’e göre bu
bağlamda çocuk yetiştirme sürecinde ailelere kendileri ile
benzer durumları yaşayan ebeveynler ile bir sosyal çevre
sağlanabilir. Sosyal bir çevre oluşturmak ailelerin hem
duygusal hem de sosyal açıdan güçlenmesine yardımcı
olur. Ayrıca sosyal çevre sayesinde yeni kaynaklardan
daha çabuk haberdar olurlar ve bu da kaynaklara erişme
açısından kaynaklardan ve hizmetlerden faydalanmalarını
sağlayacaktır. Buna ek olarak ailelerin başka aileler ile
yakınlaşabileceği paylaşımda bulunabileceği ortamlar
oluşturulabilir. Aile grupları oluşturarak ailelerin bunlara
belirli aralıklarla katılmalarını sağlamak bu amaca hizmet
edebilir. Ayrıca aileler gerekli durumlarda sosyal destek
bağlamında aile danışmaları gibi ihtiyacın türüne göre
çeşitli uzmanlara da yönlendirilerek bu hizmetlerden de
yararlanması sağlanabilir. Bütün bunlar ailelerin
uzmanlara ya da kendi gibi aynı süreçleri yaşayan sosyal
gruplar yardımı ile çocuklarını destekleyecek gücü
kazanabilirler.


#12

SORU:

Aileye bilgi ve hizmet sağlamanın çocuk gelişiminde
önemi nedir?


CEVAP:

Ailelerin ihtiyaç duydukları konularda doğru ve
yeterli bilgiye ulaşma noktasında problemleri olabilir.
Bilgi eksikliği nedeniyle aileler çocuk bakımı ya da
eğitiminde istenmeyen şekilde tutum ve davranışlar
sergileyebilir. Bu gibi nedenlerden dolayı çocukların
gelişimi olumsuz etkilenebilir. Bu noktada bir uzman
olarak ailenin ihtiyaç duyduğu bilginin ne olduğu
belirlenmeli ve bu doğrultuda gerekli hizmetlere
yönlendirilmelidir. Örneğin çocuk gelişimi konusunda
bilgiye ihtiyacı olan ebeveynler yaşanılan çevrede bu
konuda yararlanabilecekleri müdahale programlarına,
AÇEV gibi ebeveyn eğitimi üzerine programları olan bir
kuruma, ilgili sivil toplum kuruluşlarının program
etkinliklerine, kurslarına, ilgili alanda profesyonel olarak
çalışan uzman kişilere, üniversitelerin ilgili merkezlerine
ya da akademisyenlere yönlendirilebilir. Bu sayede
ailelerin ihtiyaç duydukları konu ile ilgili çeşitli bilgi
kaynaklarına doğrudan ulaşması sağlanırken bu bilgiye
erişimde kullanabilecekleri hizmetlerden de
yararlanmaları sağlanmış olur. Verilen örnek sadece çocuk
gelişimine dair bir bilgiye ihtiyaç durumu olsa da ailelerin
çok farklı bilgilere ihtiyacı olabilir. Ailelerin ihtiyaçlarına
göre aile planlaması, üreme sağlığı, kişisel gelişim ya da iş
olanaklarına erişim gibi çeşitli konular üzerinde de
durulabilir. Çünkü ailelerin profilleri değiştikçe ailelerin
bilgi ihtiyaçları da bu yönde farklılaşabilir. Örneğin, gelir
seviyesine göre aile grupları, aile içi şiddetin olduğun
olduğu aileler, özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara sahip
aileler, çocuk istismarı ve ihmalinin yaşandığı aileler,
erken evlilik yapmış aileler, kültürlerarası evlik yapmış
aileler, akraba evliliği olan aileler, göç etmiş aileler, tek
ebeveynli aileler, travma geçirmiş aileler, koruyucu
aileler, çok eşliliğin olduğu aileler, resmi nikâhsız aileler
bütün bu örnekte yer alan ailelerin kendine özgü bilgi
ihtiyaçları bulunmaktadır. İhtiyaçlar belirlendikten sonra
eğitim sürecinin içeriği, yoğunluğu, zamanı gibi unsurlara
da dikkat edilmesi gerekmektedir.


#13

SORU:

Aile ile olan iletişimin çocuk gelişiminde ki yerini
açıklayınız?


CEVAP:

Çocuk gelişimi için aile ile birlikte bir sürecin
yürütülmesi gerekmektedir. Aile ile sürdürülecek bu
ilişkinin çocuk gelişimi için ortak payda da buluşularak bir
ortaklığa dönüştürülmesi önemlidir. Bu ortaklık hem
uzman hem de aile tarafından sağlanan katkı ve bilginin
eşit olarak değer verildiği bir ilişki olmalıdır. Bu iki
tarafında ortaklığa aynı şeyleri getireceği anlamına
gelmemelidir. Burada önemli olan her iki tarafında
katkısının eşsiz olduğu ve saygı duyulduğu olmalıdır. Bu
ortaklık içinde diğer tarafın bakış açısını anlamaya
çalışmak, iki yönlü iletişimin olduğu karar verme
noktasında taraarın birbirine danıştığı ve farklı
düşüncelere saygı duyulan bir süreç yaşanmalıdır. Bu
noktada uzman ve aileler bir takım olarak çalışabilirse bu
siz, aileler ve de çocuklar için hazırlanması gereken
program üzerine olumlu yansıyacaktır. Aileler ile bir ilişki
geliştirilirken amacınız karşılıklı saygının ve iletişimin
olduğu bir ortaklık oluşturabilmektir bu ortaklık sürecinde
iki taraf arasındaki ilişki kuvvetlendikçe iki tarafın çocuğa
sağlayabileceği destek daha da artacaktır.


#14

SORU:

Aile ile geliştirilen ilişkinin ortaklığa dönüşmesi için
nelere dikkat edilmelidir?


CEVAP:

• Birbirinin bilgi ve uzmanlığı olduğunun farkına
varma ve saygı duymak
• İki yönlü iletişim yoluyla bilgi paylaşımı
• Güç paylaşımı ve karar verme
• Farklılıkları kabul etmek ve saygı duymak
• Destek ağı oluşturmak.


#15

SORU:

Aile ile sürdürülebilir ortaklık sürecinde nelere önem
verilmelidir?


CEVAP:

Aile ile sürdürülecek ortaklık sürecinde hem
uzman hem de aile tarafından sağlanan katkı ve bilgiye
eşit oranda değer verilmelidir.


#16

SORU:

Ailelerle iki yönlü iletişim yolu ile bilgi edinmek için
kullanılan yolları listeleyiniz?


CEVAP:

• Bilgi formları
• Günlük denetlemeler
• Ev ziyaretleri
• Aile görüşmeleri
• Aile konferansları
• Duyuru panoları
• Etkileşimli günlükler
• Mektuplar
• Bilgi notları
• E-mail
• Telefon aramaları
• El kitapları
• Broşürler
• Aile kütüphanesi
• Belirli saatlerde çağrı hatları
• Medya duyuruları
• İnternet gruplar


#17

SORU:

Bebeklik döneminde aile bebeğe desteği nasıl
sağlayabilir?


CEVAP:

• İlk aylarda ilgisini çekmek amacıyla başının
üzerine ilgisini çeken oyuncaklar asılabilir.
• 4. ay ile birlikte sırtüstü yatan bebek ellerinden
tutularak oturması sağlanabilir.
• 6. ay ile birlikte ulaşabileceği yerlere ilgi ilgisini
çeken oyuncaklar yerleştirilerek hareket etmesi
desteklenebilir.
• 8. ve 9. ay ile birlikte ayakta durulabilmesi için
desteklenebilir.
• 11. ayla birlikte emeklemesini desteklemek için
bebek uzak bir yerden çağırılabilir.


#18

SORU:

Okul öncesi döneminde aile çocuğa desteği nasıl
sağlayabilir?


CEVAP:

• Küçük kasların gelişmesi için boyama ve yazma
için materyaller sağlanabilir. Tek başına
giyinmesi kendisinden beklenebilir.
• Fiziksel etkinlikler için yer ve zaman
ayarlanmalıdır.
• Yürüme ve koşma hareketlerini içeren durma,
gitme, liderini takip etme, top, labut, engel
oyunları gibi pek çok oyun oynanabilir ve ip
atlanabilir.
• Dengeyi geliştirmek için sek sek oynanabilir ya
da birlikte dans edilebilir.


#19

SORU:

Orta çocukluk döneminde aile çocuğa desteği nasıl
sağlayabilir?


CEVAP:

Açık hava da oyun oynama zamanları
oluşturmaya çalışılmalıdır.
• Kurallı oyunlar öğretilebilir.
• Legolar ile inşa oyunları oynamak, yapboz
tamamlamak, yazmak, sanatsal etkinlikler
yaptırmak küçük kas gelişimini destekler.
• Düzenli egzersiz alışkanlığı kazandırmaya
çalışılmalıdır. Bunun için düzenli olarak koşma,
hızlı yürüme, yüzme, bisiklete binme gibi
aktivitelere katılması teşvik edilebilir.
• Televizyon başında geçirilen zamanı
kısıtlanabilir.
• Okul sonrası açık havada oynanan oyunları
desteklenebilir.


#20

SORU:

Ergenlik döneminde aile çocuğa desteği nasıl
sağlayabilir?


CEVAP:

• Ergenlikle birlikte çocukların vücutlarında
meydana gelen değişimlerin her çocuk için kendi
hızında geliştiğini ve bu değişimin normal
olduğunu onlara hatırlatılmalıdır.
• Ergenlikle birlikte çocukların vücutlarında
meydana gelen değişimler nedeniyle onlarla
dalga geçilmemelidir.
• Kişisel temizliğin ve cinsel organların
temizliğinin öneminden bahsederek düzenli
banyo alışkanlığı edinebilmeleri için onları teşvik
edilmelidir.
• Beslenme alışkanlıkları, dengeli beslenme ve
düzenli uyku konularında çocuğunuzu
bilgilendirin ve bu yönde çabalarını takdir
edilmelidir.


#21

SORU:

Bebeklik döneminde sosyal ve duygusal gelişim için
neler yapılabilir?


CEVAP:

• Bebeğin ihtiyaçları zamanında karşılanmalıdır.
• Bebeği sevgi gösterilmelidir.
• Bebekle sıcak bir ses tonu ile konuşulmalıdır.
• Karşılıklı iletişime dayanan hoplatma, onunla
konuşma, oyuncakları ile oynama gibi oyunlar
oynanabilir.
• Ayrılma ve tekrar kavuşma sürecini doğru
şekilde yaşatmaya çalışılmalıdır.
• Yabancılara karşı olan tepkileri anlayışla
karşılanarak bebek sakinleştirilmelidir.


#22

SORU:

Ergenlik döneminde sosyal ve duygusal gelişim için
neler yapılabilir?


CEVAP:

• Çocuğun duygu ve düşünceleri dinlenmeli ve
saygı duyulmalıdır.
• Çocuğunuzun vücudunda meydana gelen fiziksel
değişimler hakkında onları bilgilendirmeli ve bu
durumun nasıl hissettirdiklerini açıklamalarına
fırsat verilmelidir.
• Çocuğun arkadaşları ile tanışılabilir ve eve davet
edilebilir.
• Çocuğun okul hayatı ile de ilgilenilmelidir.
• Alkol, uyuşturucu, sigara içme gibi hassas
konularda açık ve doğrudan konuşmalar
yapılmalıdır.
• Zor duygu durumları karşısında nasıl
davranmaları gerektiği konusunda rol model
olmaya çalışılmalıdır.
• Çocuk okul dışı sinema, tiyatro, şiir, sergi, müze,
spor gibi farklı etkinliklere katılması için teşvik
edilebilir.
• Başarı ve çabasını takdir edilmelidir.
• İki tarafında birlikte yapmaktan keyif alacağı
etkinlikler ile birlikte zaman geçirilmelidir.
• Gönüllü toplum faaliyetlerine katılımı için
cesaretlendirilebilir.


#23

SORU:

Okul öncesi dönemde bilişsel gelişim için neler
yapılabilir?


CEVAP:

• Nesneler için “o, bu” demek yerine ismini
söyleyerek kavram kazanmasına yardımcı
olunabilir.
• Tüm soruları sabırlı ve yeterli şekilde
yanıtlanmalıdır.
• Çocuğa tiyatro, sergi, müze, balık tutmak gibi
farklı etkinlikler sunarak bunlar üzerinde
konuşulabilir.
• Çocuğun önüne her zaman kullanabileceği
nesneler koyularak bir müddet sonra arkasını
dönmesi ve masadaki nesneleri sayması istenilen
bir oyun hazırlanabilir.
• Bir kutunun ya da torbanın içine farklı özelliklere
ait materyaller koyarak bakmadan dokunarak
hangi nesne olabileceğini tahmin etmesini
sağlayan oyunlar oynanabilir.
• Yapboz oynaması için teşvik edilebilir.
• Yarım-bütün gibi kavramların yer aldığı
etkinlikler hazırlanabilir, yarım olan nesneleri
tamamlamasını istenebilir, zıt kavramları da bu
oyuna dâhil edilebilir.
• Eşleştirme oyunları oynanabilir.


#24

SORU:

Çocuk gelişimi ve ailenin önemi açısından bağlamın ne derece önemli olduğunu açıklayan bakış açıları nelerdir?


CEVAP:

Çocuk gelişimi ve ailenin önemi açısından bağlamın ne derece önemli olduğunu açıklayan bakış açıları vardır. Bunlar ekolojik sistem yaklaşımı ve etkileşimsel yaklaşımdır. 


#25

SORU:

Ekolojik sistem bakış açısı nedir? 


CEVAP:

Urie Bronfenbrenner’a göre gelişim çocuk ve çocuğun etkileşimde bulunduğu sistemler arasındaki ilişkiye göre tanımlanır.


#26

SORU:

Ekolojik sistem yaklaşımında çocuğu doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen sistemler nelerdir?


CEVAP:

Ekolojik sistem yaklaşımında çocuğu doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen sistemler vardır. Bunlar içten dışa doğru mikrosistem, mezosistem, ekzosistem ve makrosistemdir.


#27

SORU:

Sameroff ’un Karşılıklı Etkileşim Kuram nedir?


CEVAP:

Sameroff ’un Karşılıklı Etkileşim Kuramı: Gelişim çocuğun ailesi ve sosyal bağlamı tarafından ona sağlanan deneyimlerin çocukla sürekli etkileşim içinde birbirini karşılıklı etkilemesi sonucu oluştuğunu açıklayan kuramdır.


#28

SORU:

Michael Guralnick’in gelişimsel sistemler yaklaşımı da ailenin öneminin ve desteklenmesinin çocuk gelişimi üzerinde etkileri nelerdir?


CEVAP:

Michael Guralnick’in gelişimsel sistemler yaklaşımı da ailenin öneminin ve desteklenmesinin çocuk gelişimi üzerinde etkileri olduğunu açıklamaktadır. Bu bağlamda çocuk gelişimi Guralnick’in gelişimsel sistemler modeline göre ailenin ilişki yapısı üç etkenden etkilenir. Bunlardan birincisi ebeveyn-çocuk ilişki kalitesi, ikincisi aile liderliğinde sağ- lanan çocuk deneyimleri ve sonuncusu da aile tarafından sağlanan sağlık ve güvenlik koşullarıdır. 


#29

SORU:

Ailenin ilişki yapısını etkileyen aile özellikler nelerdir?


CEVAP:

Ailenin ilişki yapısını etkileyen bazı aile özellikleri vardır. Bunlar ailedeki ebeveynlerin her birinin sahip olduğu akıl sağlığı, bilişsel becerileri, çocuk yetiştirme tutum ve uygulamaları gibi bireysel özellikler, maddi olanaklar, ailenin sahip olduğu evlilik ilişkisi, aile, arkadaşlar ve toplum içerisindeki ağ gibi unsurları içeren sosyal destek ve çocuğun mizacını kapsayan kişisel özellikleridir. Bu unsurlarda ailenin çocuğa sağladığı ilişki yapısını ve dolayısıyla da gelişimsel çıktısını etkilemektedir.  


#30

SORU:

Aile desteklenirken amaç nedir?


CEVAP:

Aile desteklenirken amaç erken müdahale programlarındaki amaçlar gibi aileye etkileyen stres faktörlerini önlemek ya da en aza indirmeye çalışmaktır. Bu sayede aile güçlendirilebilir.


#31

SORU:

Aileyi etkileyebilecek stres faktörleri hangi nedenler sonucunda ortaya çıkabilir?


CEVAP:

Aileyi etkileyebilecek stres faktörleri farklı nedenler sonucunda ortaya çıkabilir. Guralnick’e göre aileyi etkileyen stres faktörleri yeterli bilgiye sahip olmama, kişilerarasında ya da aile içinde yaşanılan problemler, ailenin sosyal olarak soyutlanması nedeniyle ortaya çıkan sosyal ve duygusal sıkın- tılar, çocuğun gelişimi ya da davranışsal problemleri nedeniyle ailenin yaşadıkları olumsuz duygu durumundan etkilenmeleri ile yaşanabilir. Bununla birlikte maddi olanaksızlıklar, bilgi kaynaklarına ve sosyal desteğe erişememe gibi nedenler de stres faktörleri arasındadır.


#32

SORU:

Aileleri desteklemek için onlara ihtiyaçları doğrultusunda ne tür bir destek sağlanır?


CEVAP:

Aileleri desteklemek için onlara ihtiyaçları doğrultusunda kaynak desteği sağlanabilir. Ailenin kaynaklara erişmesinde ve ulaşması noktasında yeterince bilgisi olmayabilir. Guralnick’e göre öncelikle aileler yaşadıkları çevrede ulaşabilecekleri çeşitli hizmetler konusunda bilgilendirilebilir. Bu sayede aileler çevredeki kaynakların farkına varır ve bu hizmetlere nasıl ulaşabileceklerini öğrenirler.


#33

SORU:

Aile ile geliştirilen ilişkinin ortaklığa dönüştürülmesi için nelere dikkat edilmelidir?


CEVAP:

Aile ile geliştirilen ilişkinin ortaklığa dönüştürülmesi için şunlara dikkat edilmelidir:

• Birbirinin bilgi ve uzmanlığı olduğunun farkına varma ve saygı duymak

• İki yönlü iletişim yoluyla bilgi paylaşımı,

• Güç paylaşımı ve karar verme,

• Farklılıkları kabul etmek ve saygı duymak,

• Destek ağı oluşturmak.


#34

SORU:

Ailelerle iki yönlü iletişim yolu ile bilgi edinmek için ne gibi yollar kullanılabilir?


CEVAP:

Ailelerle iki yönlü iletişim yolu ile bilgi edinmek için birçok yol kullanılabilir

• Bilgi formları,
• Günlük denetlemeler,
• Ev ziyaretleri,

• Aile görüşmeleri,
• Aile konferansları,
• Duyuru panoları,
• Etkileşimli günlükler,
• Mektuplar,
• Bilgi notları,
• E-mail,
• Telefon aramaları,
• El kitapları,
• Broşürler,
• Aile kütüphanesi,
• Belirli saatlerde çağrı hatları,
• Medya duyuruları,
• İnternet gruplar.


#35

SORU:

Aile ile oluşturulacak ortaklık sürecinde kuracağınız ilişki bazı engeller nedeniyle olumsuz etkilenebilir. Bu gibi durumların ilişkiye ve uzun vadedeki ortaklık sürecini etkilememesi için kısa zamanda neler uygulanabilir?


CEVAP:

Bu gibi durumların ilişkiye ve uzun vadedeki ortaklık sürecini etkilememesi için kısa zamanda şunları uygulayabilirsiniz:

  • Ailelerle aranızdaki ilişkiler kuvvetlenmesi için ilk olarak onların isimlerini öğrenmelisiniz.

  • Aileler görüşmeye geldiklerinde onlara isimleriyle hitap etmeli ve onların bu katılımından dolayı mutlu olduğunuzu ifade etmelisiniz.

  • İlişkinin kuvvetlenmesi için her bir aile üyesi için önemli olan olayları öğrenmekyararlı olabilir. Örneğin; basket oynamayı seven kız kardeş, şiir yazan seven baba, ev işlerini yapan yardımcı, yapboz yapmayı seven babaanne gibi.


#36

SORU:

Aile ile oluşturulacak ortaklık sürecinde kuracağınız ilişki bazı engeller nedeniyle olumsuz etkilenebilir. Bu gibi durumların ilişkiye ve uzun vadedeki ortaklık sürecini etkilememesi içi uzun vadede neler yapılabilir?


CEVAP:

Uzun vadede şunlar yapılabilir:

    • Daha önce bahsedilen iki yönlü iletişim yolları kullanılarak bilgi aktarımı sağlan-

      malıdır.

    • Çocukların gelişimi ile ilgili yazılar kayıtlar tutulmalı ve bunlar zaman zaman aile

      ile paylaşılmalıdır.

    • Ailenin ihtiyaçları formel ve informel değerlendirme araçları ile tespit edilmelidir.

    • İhtiyaçlar doğrultusunda aile önceki başlıklarda bahsedilen hizmetlere yönlendi-

      rilmelidir.


#37

SORU:

Aileler ile iki yönlü iletişimin sağlanabilmesi için hangi ilkelere dikkat edilmelidir?


CEVAP:

İki yönlü iletişimin sağlanabilmesi için şu ilkeleri gözden geçirilmelidir:

  • Konuşma ve belgelendirme esnasında sizinle aynı meslekten olmayan insanların anlayabileceği terimleri kavramları içeren bir dil kullanmak: Örneğin psikososyal gelişim ya da yakınsak gelişim bölgesi gibi teknik jargonların kullanılması konuşma esnasında ailenin dışlanmış hissetmesine neden olabilir.

  • Beklenti ve değerlendirmelerini yansıtırken sözcükleri seçmek: Örneğin erkek ebe- veynlerin olduğu bir görüşme esnasında “ebeveyn” yerine “anne” nin kullanılması babaların kendilerini değersiz hissetmelerine neden olabilir. Ayrıca “ebeveyn” yerine “aile” demek daha sıcak bir ortam oluşturacaktır. Çünkü bu sayede çocuğun annesi ya da babası olmayan ama çocuğa bakan diğer aile üyeleri de sürece katılmış olur. Bir başka örnek verecek olursak “kötü davranış” söylemi yerine “zorlayıcı davranış” diyebilirsiniz. Bu sayede çocuğun davranışı yargılanmamış aksine bu zorluğun çözülebileceğine dair bir mesaj vermiş olursunuz.

  • Konuşma esnasında tonlamanıza dikkat etmek: Örneğin böyle bir çocuğunuz çok iyi dersiniz ki bu hem olumlu hem de olumsuz olarak anlaşılabilir.

  • Ailelerle yapacağınız konuşmanın miktarına dikkat etmek: Örneğin bir aile için her şeyin detaylı olarak anlatılması iletişim açısından çok fazla gelebilir fakat bir diğer aile içi isteğe temel şeylerin konuşulması hayal kırıklığına uğratacak olabilir çünkü konuşmaya dair kapsamlı bir rapor beklentisi içinde olabilir.


#38

SORU:

Aileler ile iletişimi sürecini desteklemek için yararlanılan ipuçları hangileridir?


CEVAP:

İletişimi sürecini desteklemek için şu ipuçlarından da yaralanabilirsiniz:

  • Meraklı olun: Ailelerin duyguları fikirleri deneyimleri hakkında merak ve olduğunuzu onlarla konuşurken ve onlara soru sorarken gösterin.

  • Konuşmaya soru ile başlayın: Soru sormak ailelerin fikirleriyle ilgilendiğinizi gösterir ve daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

  • Açık uçlu sorular sorun: Evet hayır cevabını alacağınız sorular yerine, “ne düşünüyorsunuz, sizce nasıl olmalı” gibi sorular yöneltin.

  • Sorulara soru ile cevap vermeyi deneyin: Ailelerin sordukları sorular ile ilgili kendi içlerinde bir cevapları vardır. Onlara soru ile cevap vermek onların olayını nasıl algıladıklarını ve kaygılarını anlamınızı kolaylaştıracaktır.

  • Ailelerin tercih ettikleri iletişim şekillerini fark etmeye çalışın: Ailelerin nerede ve ne zaman daha rahat iletişime geçtiklerini keşfetmek yararlı olacaktır.

  • Aileleri takdir edin: aileleri bireysel ya da topluluk içinde sağladıkları ortaklık ve bilgi paylaşımı konusunda takdir etmeniz iki yönlü iletişimin sürdürülmesine kat- kı sağlayacaktır.


#39

SORU:

Ailelere fiziksel gelişim alanına göre Bebeklik Döneminde (0-1 Yaş) ne gibi tavsiyelerde bulunulabilir?


CEVAP:

Bebeklik Dönemi (0-1 Yaş):

  • İlk aylarda ilgisini çekmek amacıyla başının üzerine ilgisini çeken oyuncaklar asılabilir.

  • 4.ay ile birlikte sırtüstü yatan bebek ellerinden tutularak oturması sağlanabilir.

  • 6.ay ile birlikte ulaşabileceği yerlere ilgi ilgisini çeken oyuncaklar yerleştirilerek hareket etmesi desteklenebilir.

  • 8. ve 9. ay ile birlikte ayakta durulabilmesi için desteklenebilir.

  • 11. ayla birlikte emeklemesini desteklemek için bebek uzak bir yerden çağırılabilir


#40

SORU:

Ailelere fiziksel gelişim alanlarına göre Yeni Yürümeye Başlayan Çocuklar (1-2 Yaş) için verilebilecek tavsiyeler nelerdir?


CEVAP:

Yeni Yürümeye Başlayan Çocuk (1-2 Yaş):

• Elinden tutarak yürümesine yardımcı olunabilir.
• 16. ayla birlikte eline ağır olmayan nesneler verilerek yürümesi sağlanabilir.
• Elinden tutarak merdiven çıkılabilir.
• Güvenliğini sağlamak koşulu ile kalem ile kâğıda karalamalar yapmasını sağlanabilir.
• Çocuğun kalkıp oturacağı deve cüce gibi oyunları oynanabilir.
• Karşılıklı top atma ve tutma oyunları oynanabilir.
• Kalın sayfalı kitapların sayfalarını çevirmesi sağlanabilir


#41

SORU:

Ailelere çocuklarının Sosyal ve Duygusal Gelişim açısından Bebeklik Döneminde verilebilecek tavsiyeler nelerdir?


CEVAP:

Bebeklik Dönemi (0-1 Yaş):

• Bebeğin ihtiyaçları zamanında karşılanmalıdır.
• Bebeği sevgi gösterilmelidir.
• Bebekle sıcak bir ses tonu ile konuşulmalıdır.
• Karşılıklı iletişime dayanan hoplatma, onunla konuşma, oyuncakları ile oynama gibi oyunlar oynanabilir.
• Ayrılma ve tekrar kavuşma sürecini doğru şekilde yaşatmaya çalışılmalıdır.
• Yabancılara karşı olan tepkileri anlayışla karşılanarak bebek sakinleştirilmelidir


#42

SORU:

Ailenin çocukları dil gelişimi açısından Bebeklik Döneminde desteklemesinde verilebilecek tavsiyeler nelerdir?


CEVAP:

Bebeklik Dönemi (0-1 Yaş):

• Çeşitli nesnelerin seslerini ve doğa seslerini dinletilebilir.
• Görebileceği yerleri ses çıkartan mobil oyuncaklar yerleştirilebilir.
• Onunla sürekli konuşun ve onun da sizin konuşmanıza karşılık vermesi için ona da fırsat verilebilir.
• Ona ninni, tekerleme ve şarkı söylenebilir.
• Çıkarttığı sesleri tekrar ederek ses oyunları oynanabilir


#43

SORU:

Ailelere çocukları Bilişsel Gelişim açısından Bebeklik Döneminde gelişmesi için verilebilecek tavsiyeler nelerdir?


CEVAP:

Bebeklik Dönemi (0-1 Yaş):

    • Ellerine, ayaklarına ses çıkaran farklı nesneler takın ve sessin geldiği yöne yönelip yönelmediğini takip edilmelidir. Ayrıca görebileceği yerlere hareket eden mobil nesneler takılabilir.

    • Ele alınan bir nesne bebeğe göstererek hareket ettirildiğinde takip edip etmediği gözlemlenmelidir.

    • Farklı boyut ve renklerde oyuncaklar sunarak zaman içinde oyuncak değişimi sağ- lanabilir.

    • “Cee” oyunu oynanabilir.

    • Bir oyuncağı birlikte oynadıktan sonra onu gözü önünde saklanarak ardından bulup bulamadığını gözlemlenmelidir.

    • Saklama oyunları oynanabilir.

    • Bol bol konuşularak ninni ve şarkı da söylenebilir