HALK MASALLARI Dersi Masal Nedir? Nasıl Tanımlanır? soru cevapları:
Toplam 40 Soru & Cevap#1
SORU:
Masalın herkes için geçerli bir tanımını yapmak neden zordur?
CEVAP:
Sözlü kültüre ait ürünler ve yaratımlar, içinde bulundukları çevresel ve sosyal dinamiklere göre sürekli değişir ve yeni duruma uyum sağlar. Sözlü kültürün önemli türlerinden biri olan masalların da bu nedenle herkes için geçerli bir tanımını yapmak zordur. Bunun yanı sıra masal tanımları dönemin sosyal, kültürel ve entelektüel ortamına göre değişiklikler gösterdiğinden söz konusu tanımları, yapıldıkları dönemi dikkate alarak değerlendirmekte fayda vardır. Masallar, her dönemde farklı türler altında incelemeye tabi tutulur. Dolayısıyla kesin ve katı kuralları olan ve değiştirilemez bir tanım yerine masalların kendini sürekli yenileyen dinamik yapısına da uygun, çok değişkenli bir tanım yapmak gerekir.
#2
SORU:
Geleneksel bir türü çalışabilmenin yolları nelerdir?
CEVAP:
Roger D. Abrahams, geleneksel bir türü çalışabilmenin dört yolu olduğunu söyler. Birincisi; ‘sanatçının şekil veren elinin önemi üzerinde durur, sanat işini ve onun seyirci üzerindeki etkisini, işi yapmanın veya yorumlayanın elle yapılan enerjilerinin yan ürünü olarak görür.’ İkincisi; ‘nesne olarak sanat çalışmasını merkeze alır, onun sanatçısını konu dışına iter. Üçüncü yaklaşım; ‘ilk olarak performansın dinleyiciyi nasıl etkilediği ile ilgilenir.’ Dördüncüsü ise ‘dinleyicinin performansı etkileyiş şekline, odaklanır.
#3
SORU:
Masal kelimesinin, etimolojik kökenini açıklayınız.
CEVAP:
Umay Günay, Elazığ Masalları ve Propp Metodu adlı çalışmasında “masal” kelimesinin Arapça “mesel” kelimesinin anlamının ve söylenişinin değişmesinden türediği bilgisinin Türkçe ve Osmanlıca sözlüklerde yer aldığını aktarır ve “mesel” kelimesinin “halk dilinde yaygın ve benimsenen öğüt” anlamına geldiğini söyler. Günay bu türün 19.yüzyıldan beri masal adıyla anıldığını bu döneme kadar Türkiye’de bu türün adının “kıssa, destan, hikâye, mesel” olarak geçtiğini de ekler.
Islâm Ansiklopedisi’nin “mesel” başlıklı maddesinde masalın “mesel, masal (Arapça çoğulu amsâl), Habeşçe mesl, messâle; Aramice masla, Ibranice mâsâl gibi mukayese ve karşılaştırma ifade eder; tabirler mutâd olarak bu şekli aldıkları için, bu kelime de sonra umumi olarak atalar sözü, darb-ı mesel mânâsına gelir” denilmektedir.
Kamûs-ı Türkî’de “mesel, âdâb ve ahlâk ve nasayihe müteallik küçük hikâye” şeklinde geçer. Günay’a paralel bir biçimde Saim Sakaoglu da bugünkü “masal” kelimesinin kullanım tarihinin oldukça yeni olduğunu belirtir. 130 yıllık geçmişi olan bu kelimeden önce Türkiye’de kıssa, dâstân, hikâye vb. kelimelerin kullanıldığını aktarmaktadır. Sakaoglu, masal kelimesinin yerine Anadolu’da “metel, mesele, matal, hekâ, hikâ, hikiya, hekeya, oranlama, ozanlama ve nagıl” kelimelerinin kullanıldığından bahseder. Saim Sakaoğlu, Gümüşhane ve Bayburt Masalları adlı çalışmasında Divanü Lügati’t Türk’te geçen ötkünç kelimesinin sanıldığının aksine masal değil hikâye anlamına geldiğini ve Naki Tezel’in “masalın öz Türkçe karşılıgı ötkünçtür” ifadesinin doğru olmadığını söyler. Sakaoğlu’nun söylediği gibi ötkünç kelimesi Lügat’ta hikâye anlamına gelirken ötkünmek kelimesi ise hikâye anlatmak anlamındadır.
#4
SORU:
Batı uygarlıklarında masal tanımına ilişkin karışıklığın sebebi nedir?
CEVAP:
Masal tanımı konusunda yaşanan belirsizliğin temel nedenlerinden biri İngilizcede “folktale” teriminin tam olarak masala karşılık gelmeyen tüm türleri kapsayan bir terim olmasıdır. Masalın tanım probleminden önce uzun süre masala hangi ismin verilmesi gerektiği konusunda tartışmalar yaşanmıştır. Folktale, FairyTale, Conte popularie, Märchen Wonder Tale, Novella, Hero Tale, Chimerat gibi pek çok ad masal karşılığı olarak önerilmiştir. Saim Sakaoğlu, 1972 yılında yayımlanan Funk and Wagnalls Standart Dictionary of Folklore, Mythology an Lagend adlı ansiklopedinin masal tanımına yer verir. Orada masal için “halk masalı (folktale), denmiştir ki bu İngilizcede son derece kapsamlı bir terimdir. Kesin bir tanımın yapılması için herhangi bir çaba sarf edilmemiştir. Fakat o, geleneksel anlatmaların bütün türlerine ait genel bir kelime olarak dışarıda kalır” denilmektedir. Bütün anlatılar için kullanılan folktale kelimesinin masalı karşılayamaması nedeniyle Amerikalı çoğu halk bilimci de Almanya’da masal yerine kullanılan märchen kelimesini İngilizceye aktarmayı tercih etmiştir.
#5
SORU:
Türkiye’de masallar konusunda erken dönemde yaşanan karmaşayı açıklayınız.
CEVAP:
Batı dünyasında o dönemde masallar konusunda türsel ve metinsel olarak bir karmaşa yaşanmıştır. Yaşanan bu karmaşa, Türkiye’deki erken dönem masal tanımlamalarını da etkilemiştir. Örneğin, Saim Sakaoğlu’nun aktarımına göre Ahmet Vefik Paşa masal için; “mesel, hâlâ hikâye, dâsitân, menkabe manasına fıkra ve kaziyyeden gayri” derken Muallim Naci; “mesel” olarak ele aldığı kelimeye “Dâsıtân, kıssa-i meşhûre. ‘Masal’ bundan muharreşir” demektedir. Masal için, destan ve hikâye terimlerinin Ahmet Vefik Paşa ve Muallim Naci tarafından 1800’lü yılların sonlarında kullanılmış olması bu belirsizliğe iyi birer örnektir.
#6
SORU:
Yakın dönem masal tanımlarını açıklayınız.
CEVAP:
Ferit Develioğlu masal için “terbiye ve ahlâka faydalı, yararlı olan hikâye” derken, Bilge Seyidoğlu masalların içeriğinden bahseden şu tanımı yapmaktadır: “Halk arasında yüzyıllardan beri anlatılmakta olan ve içinde olağanüstü olayların bulunduğu, bir varmış bir yokmuş gibi klişe bir anlatımla başlayan, belli bir uzunluğu olan, sonunda yedi, içti, muratlarına erdiler yahut onlar erdi muratlarına biz çıkalım kerevetine, gökten üç elma düştü, biri anlatana, biri dinleyene, biri de bana gibi belirli sözlerle sona eren, zaman ve mekân kavramlarıyla kayıtlı olmayan bir sözlü anlatım türü”. Seyidoğlu’nun içeriğe yönelik bu tanımı Saim Sakaoğlu’nun tanımında da görülmektedir. Sakaoğlu masalı “kahramanlarından bazıları hayvanlar ve tabiatüstü varlıklar olan, olayları masal ülkesinde cereyan eden, hayal mahsulü olduğu halde dinleyicileri inandırılabilen bir sözlü anlatım türü” olarak tanımlamaktadır.
Mehmet Halit Bayrı masalı “halk bilgisi kadrosu içinde ‘masal’ meşumundan anlaşılan mana, bilinmeyen bir zamanda, yine bilinmeyen bir yerde veya sahada bilinmeyen şahıslara ait faaliyetlerin hikâyesidir” biçiminde açıklamıştır. İstanbul’dan derlediği masalları ile bilinen Naki Tezel ise masal hakkında “olayların geçtiği yer ve zaman belirli olmayan, peri ve cin, dev, ejderha, cadıkarı, arap, padişah, vezir gibi kahramanları belirli kişileri temsil etmeyen hikâye” demiştir. Şükrü Elçin ise masalı şu şekilde tanımlar: “Bilinmeyen bir yerde, bilinmeyen şahıslara ve varlıklara ait hadiselerin macerası, hikâyesi… İşte, böyle bir zaman içinde, köklü geleneğe bağlı, kolektif karakter taşıyan, “hayali-gerçek”, “mücerret-müşahhas”, “maddi- manevi” bir takım konu, macera, vak’a, problem, motif ve unsurlar, nesir dili ile vakit geçirmek, insanları eğlendirirken terbiye etmek düşüncesiyle, hususi bir üslupla anlatılır ve yazılırlar. Umumiyetle kadınlar tarafından anlatılan ve sonradan bir kısmı meraklılarca yazıya geçirilen bu mahsullerin kahramanlarının yaşadıkları veya bulundukları ülkeleri tayin ve tespit etmek imkânı yoktur”.
#7
SORU:
Masalı tür ve içeriğe yönelik dikkatler yanında bir gösterim olarak ele alan tanımı yazınız.
CEVAP:
Umay Günay masalla ilgili “asırların birikmiş irfanını ve belirli bir hayat düzenini, yaşamak zorunda olduklarımızla yaşamak istediklerimizi bir arada, kendisine has bir atmosferde ve üslupla, kendi mantık silsilesi içinde, geleneksel motiflerle anlatan masallar, sözlü anlatım türlerinin en ilgi çekici olanıdır” diyerek hem masalların içinde barındırdığı kültür birikimine dikkat çekmiş hem de “sözlü anlatım türü” ifadesini kullanarak masalların metin ve tür merkezli tanımlarının ötesinde bir yaklaşım ortaya koymuştur.
#8
SORU:
Masalı bir performans olarak ele alan tanımları yazınız.
CEVAP:
Masalı bir performans olarak görenlerden biri araştırmacı Mustafa Arslan’dır. Arslan masal konusunda şunları söyler: “Resmi olmayan bir ortamda ve günlük yaşama ilişkin mekânlarda, farklı kabiliyetlerdeki profesyonel olmayan masalcılar tarafından, kendine has hazırlanış mekanizmasıyla oluşturularak, gelenekle içselleşmiş kurallara bağlı ve sade bir anlatım tekniğiyle, farklı özelliklere sahip dinleyicilere, söz dışında başka bir iletme tekniği kullanmaksızın anlatılan; genellikle mensur olarak icra edilen, kalıplaşmış bir yapıya sahip, insan, hayvan ve olağanüstü varlıkların başından geçen hayal mahsulü olayların konu edildiği; sonunda iyilerin kazandığı ve kötülerin cezalandırıldığı; çeşitli işlevler üstlenmiş sözlü kültür ürünleridir”. Arslan’ın tanımı; anlatım tekniği, dinleyici özellikleri, içerik ve işleve yönelik dikkatle yapılmış bir tanımdır.
Mehmet Naci Önal da Muğla’dan derlediği masalları incelerken performans teoriyi kullanmış ve bu bağlamda metin, anlatıcı ve dinleyiciye de yer veren şu tanımı yapmıştır: “Masal gerçek veya gerçeküstü, kimi zaman doğrudan, kimi zaman sembolik olarak belirli bir üslup ve kalıp ifadeler çerçevesinde anlatılan, genellikle içinden ya dersler çıkarılan, ya da eğlendirmeyi hedefleyen çoğu zaman ikisinin de bir arada olduğu, inandırma kaygısı taşımayan ağzından bal damlayan anlatıcıları bulunan, en eski zamanlardan beri halkın edebi ihtiyacını karşılayan halk kültürünün yaygın ve günümüze dek gelebilen nesir ürünlerinden biridir”.
#9
SORU:
Masalların hem sözlü hem yazılı olarak bir gelenek içerisinde varlığını devam ettirdiğini ifade eden, ayrıca dinleyiciyi önemseyen ve dinleyicinin masal metnine etkisini vurgulayan tanımı yazınız.
CEVAP:
Türk Dünyası masalları üzerine çalışmaları bulunan Selami Fedakâr, Özbek Sözlü Geleneğinde Masallar adlı kitabında masalı daha geniş bir bakış açısıyla şu şekilde tanımlamıştır: “Halkın ve anlatıcıların hayal gücüne bağlı olarak kurmaca temelinde ilk örnekleri sözlü, sonradan hem sözlü hem de yazılı olarak yaratılan; çeşitli seviyelerde anlatma yeteneğine sahip anlatıcılar tarafından aktarılan; anlattıklarına inandırmak iddiası olmamakla birlikte, toplumun farklı kesimlerinden oluşan dinleyicilerde gerçek etkisi yaratabilen; kahramanları insan, hayvan veya olağanüstü varlıklar olan, bazı örneklerinde yaşanması mümkün olmayan olağanüstü olayları, bazı örneklerinde ise yaşanması muhtemel gerçekçi olayları konu edinen, anlatılan olaylar bakımından gerçeküstü, fakat ifade ettiği anlam bakımından hayatın gerçekliğiyle yakından ilgili; başında, ortasında ve sonunda kalıp ifadelere yer verilen, dinleyenleri eğlendirmek, eğitmek, öğüt vermek ve kıssadan hisse çıkarmak işlevleri olan bir anlatı türüdür.”
#10
SORU:
Türk dünyasındaki masal adlandırmaları ve tanımları nelerdir?
CEVAP:
Masal, Türk dünyasında da çok yaygın bir türdür. Dolayısıyla her bölgenin kendine has bir masal adlandırması ve tanımı bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şöyledir:
- Ertek (Karakalpaklar, Özbekler)
- Ertegi/ü (Kazaklar, Kırgızlar)
- Erteki (Türkmenler)
- Ekiyet (Başkurtlar)
- Ertegi-ertek (Türkistan)
- Imak (Sagaylar)
- Nıbah (şorlar)
- Sersek (şorlar)
- Nagıl (Azerbaycanlılar)
- Hallep (Çuvaşlar)
- Çöçek (Doğu Türkistan)
- Çörçök (Altay Türkleri)
- Cöö Comok (Kırgız Türkleri)
Ostuoruya, Kepsen (Saha/Yakut Türkleri) Mustafa Gültekin Türk dünyasından bir terim ortaklığının olmadığını ancak Balkanlarda yaşayan Türkler arasında masal teriminin yaygın olduğunu ve bir terim birliği olduğunu söylemektedir.
#11
SORU:
Masal tanımlarına yapılan eleştiriler neden kaynaklamaktadır?
CEVAP:
Masallar, elbette birçok farklı araştırmacı tarafından farklı biçimlerde tanımlanmıştır. Ancak masal nedir sorusunun cevabı düşünüldüğünde masalın sadece yazılı bir metinden ibaret olmadığı aynı zamanda sözlü ve gösterime dayalı bir tür olarak “masal anlatıcıları” tarafından yüzyıllardır anlatılan ve kuşaktan kuşağa aktarılarak devam eden, içinde olağanüstülükler ve diğer türlerden izler barındıran bir anlatı ve anlatma geleneği olduğu bilinmelidir.
#12
SORU:
Masalların şekil özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Masalların şekil özellikleri şu şekildedir:
• Masallar genellikle nesir (mensur) anlatılardır. Ancak bazı masalların nazım (manzum) kısımları da bulunmaktadır.
• Masal, yazılı literatürden çok sözlü kültüre aittir. Olaylar, karakterler, düşünce ve duygular yazılı anlatımda sabittir. Ama sözlü anlatımda yazarca önemsiz olan, anlatıcı için büyük bir önem taşıyarak özel tasvirlere tabi tutulabilir.
• Masallardaki tekrarlar sistemli olmamakla beraber masalın bazı yerlerinde sabit ve forma uygun kelimelerle tekrarlar yapılır.
• Masallar, masalın başı (giriş), masalın kendisi (gelişme), masalın sonu (sonuç) olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.
• Masalların başında, ihtiyaç duyulan yerlerde, ortasında ve sonunda formeller kullanılır.
• Masallarda kullanılan dil sade, açık ve anlaşılırdır.
• Masallar, genellikle “öğrenilen geçmiş zaman” (mişli geçmiş zaman) ile anlatılır. Bazı masallarda geniş zaman kullanıldığı da görülebilir.
• Masalların içinde diğer türlerden (mit, efsane, destan, bilmece, atasözü gibi) örneklere rastlanabilir.
• Masalların başlığı genel geçer değildir. Bir masal yöreye göre farklı adlar altında anlatılabilir.
#13
SORU:
Masalların içerik özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Masalların içerik özellikleri şu şekildedir:
• Masallar, olağanüstü özelliklere sahip anonim anlatılardır. Ancak “her masal olağanüstü özelliklere sahip olmalıdır” diye bir kural yoktur.
• Masalların kahramanları ya da masalda geçen yardımcı karakterler (bir hayvan ya da insan olabilir) olağanüstü özelliklere sahip olabilirler.
• Bütün masallarda, iyilik ve kötülüğün, güzellik ve çirkinliğin, zenginlik ve yoksulluğun, bir başka deyiile olumlu ile olumsuzun mücadelesi anlatılır. Çok az istisna dışında, masallar genellikle mutlu sonla, iyilerin, güzelliklerin, akıllıların kazanması ile biter.
• Masallar hem gerçek hem de gerçek olmayan mekânda geçer.
• Mekân ise Hindistan, Kaf Dağı, Iran, Çin gibi masal diyarlarıdır. Ancak masalda yerin bir önemi yoktur. Anlatıcı masalda geçen bir ülke ya da şehir ismini değiştirebilir bu anlatımın temel yapısını bozmaz.
• Masalda sürekli kendisine sevgi duyulan bir kişi vardır. Bu da masalın kahramanıdır. Türlü maceralardan sonra doğaüstü varlıklarla savaşarak, güçlüklerle uğraşarak istediği yere ulaşır. Kahramanın ülküleri dinleyicininki ile özdeştir. Çünkü kahraman iyi yürekli, cesur, suçsuz, zeki veya saf, becerikli, çalışkan, kötülerle savaşan bir tiptir.
#14
SORU:
Masallarda olağanüstü özelliklere sahip karakterlere örnek veriniz.
CEVAP:
Masalların kahramanları genel olarak sıradan insanlar, olağanüstü özelliklere sahip insanlar, hayvanlar, cadı, dev, cin, peri, ejderha, zümrüdü anka vb. gibi olağanüstü varlıklardır. Aşağıda bu konuyla ilgili örnekler bulunmaktadır:
İnsanlar: olağanüstü özelliklere sahip “Taş Yoğuran”, “İg Eğiren”, “Yer Dinleyen”, “Silip Süpüren”, “Dağ Deviren” gibi yardımcı kahramanlar Türk masallarında görülen belli başlı unsurlardır. Yer Dinleyen: “Avcı Mehmet’in Oğlu memleketinin dışına çıkıyor, yolda kulağını yere koymuş, dinleyen bir yardımcıya rastlıyor. Bu yardımcı daha sonra karıncaların dilini bildiği için karıncalara bir kile dağılmış buğdayı toplatıyor”.
Hayvanlar: Zümrüdü Anka, konuşan atlar gibi olağanüstü özellikleri olan yardımcı hayvanlar Türk masallarında sıklıkla görülür. Zümrüdü Anka kuşu gerçek hayatta var olmayan, ancak masallarda bugünkü uçak görevini üstlenen bir kuştur. Zümrüdü Anka konuşma kabiliyetine sahiptir, ayrıca sırtında kırk batman su ve masal kahramanını tanıyabilecek güçtedir.
Periler: Türk masallarında periler çok güzel ve olağanüstü güçleri olan insan şeklinde tasvir edilmektedir. Perilerin her şekle girme yetenekleri olmakla beraber, en çok güvercin biçimiyle masallarda yer alırlar. Ayrıca nar, limon gibi meyvaların, kütük gibi eşyaların içinden de çıktıkları olur.
Devler: Devlerin büyük kısmı masalın kahramanına zarar vermek isteyen güçlü ancak bir o kadar da saf karakterlerdir. Devler çoğunlukla masal kahramanı tarafından keskin zekâ örneği gösterilerek güç kullanmadan alt edilirler. Bunlar dışında masallarda pek çok farklı olağanüstü özellikler gösteren kahraman ve yardımcı kahraman veya yaratık vardır.
#15
SORU:
Masalların icra, bağlam ve anlatıcı özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Masalların icra, bağlam ve anlatıcı özellikleri şunlardır:
• Masalların ilk üreticisinin kim olduğu belli değildir. Sözlü kültürde kuşaktan kuşağa aktarılarak gelen anonim bir türdür.
• Masal anlatan kişilere “masal anası”, “masalcı”, “masal ebesi/ninesi”, “masal atası” gibi isimler verilmektedir.
• Geleneksel kültürde genellikle belirli bir yaşın üstüne olan kadın veya erkeklerin anlattığı masallar son dönemlerde bir meslek hâline gelmeye başlamış ve gençler tarafından anlatılmaya başlanmıştır.
• Masal anlatıcısı masalına başlamadan önce tekerlemeler söyler bu sayede masala başlayacağını haber verir ve sessizliği sağlamış olur.
• Masalların genellikle kış aylarında bir ateş ya da ocak başında anlatıldığı söylenmektedir. Ancak günümüzde bu durum değişmiştir. Masallar günümüzde müzelerde, okullarda ve farklı mekânlarda anlatılmaktadır.
• Masalların dinleyici kitlesi her yaştan insanlardır. Çocuk ya da yetişkin insanlar masalları dinleyebilir.
• Masalını uzatan anlatıcılar masalın karakterlerini ve temel akışını değiştirmeden olayları geliştirir. Masalcı farklı farklı masallardan alınan bölümleri mekanik bir biçimde birbiriyle kaynaştırarak yeni masalı üretir.
• Masalcı monotonluğu önlemek için masalının anlatım dilini değiştirebilir. Bazen geçmiş zaman bazen de şimdiki zaman kullanır.
• Anlatıcı masalını anlatmakla kalmaz, akışını bozmadan kendi duygularını ve bazı düşüncelerini ekleyerek masalı anlatır. Bu durumda dinleyiciye soru sorduğu ya da onunla konuştuğu da sık sık görülür.
• Masallarda da günlük konuşmalarda olduğu gibi edebe, terbiyeye aykırı bir şey söyleneceği zaman “sözüm yabana”, “sözüm meclisten dışarı” sözleriyle dinleyiciden özür dilenir.
• Masalcı, dinleyenler karşısında yeri geldikçe kişiler ya da olaylar hakkında kendi düşüncelerini olumlu veya olumsuz yargılarla aktarır.
• Masalcı kimi zaman olayların geçtiği mekânı kendi yakın çevresinden seçer. Böylelikle dinleyicinin olayları hayal etmesini bildikleri bir mekân üzerinden kolaylaştırmak ister.
• Masal anlatıcısı şapka, battaniye, mendil, baston, tespih gibi bazı nesneleri kullanarak masalına görsel imgeler katar ve böylece anlatımını kuvvetlendirir.
• Masalcının kendi yöresinin örf ve adetleri masal metnine yansıyabilir. Masal kahramanlarının doğumundan kahramanın evlenmesine kadar birçok unsur anlatıcının yöresindeki adetlerden izler taşıyabilir.
• Masal anlatıcısı masalını anlatırken kendinden bir şeyleri de masalına katar böylelikle her masal bir önceki anlatılan masaldan farklı bir masala dönüşebilir. Anlatıcı ana çatıyı bozmayacak şekilde motiflerin uzunluklarını, kısalıklarını ayarlayabilir veya bir motifi masaldan tamamen atabilir.
#16
SORU:
Masalların işlevleri nelerdir?
CEVAP:
Masalların işlevleri şunlardır:
- Eğlenme, eğlendirme ve hoşça vakit geçirme işlevi
- Değerlere, toplum kurumlarına ve törenlere destek verme
- Eğitim ve kültürün genç kuşaklara aktarılması işlevi
- Toplumsal ve kişisel baskılardan kurtulma işlevi
#17
SORU:
Masalların eğlendirme işlevi günümüzün icra ortamlarında nasıl şekillenmektedir?
CEVAP:
Radyo, televizyon, sinema ve Internet, masalların yeni bağlamlarıdır. Bu mecralarda masallar yeniden şekillenerek film, müzik, dizi gibi farklı biçimler şeklinde karşımıza çıkar. Bu da medya ve eğlence arasında günümüzde var olan güçlü ilişkinin önemli bir parçasının da masallar olduğunu gösterir.
#18
SORU:
Masalların değerlere, toplum kurumlarına ve törenlere desek verme işlevini açıklayınız.
CEVAP:
Bascom bu işlev hakkında “folklorun ikinci işlevi, kültürün onaylanması ve ritüelleri gözlemleyen ve icra edenlerin ritüellerinin ve kurumlarının doğrulanmasıdır” der ve şunları ekler: “Dünyevi ya da ilahî olsun kabul edilmiş örüntülerin şüpheciliğinin ya da memnuniyetsizliğinin vurgulandığı ya da artmasından şüphelenildiği zamanlarda onları daima geçerli kılacak bir mit ya da efsane vardır veya son adlandırmalarla ‘açıklayıcı hikâye’, ahlaki hayvan hikâyeleri veya atasözleri aynı işlevi yerine getirmektedir”
#19
SORU:
Masalların eğitim ve kültürün genç kuşaklara aktarılması işlevini açıklayınız.
CEVAP:
Bascom’a göre dev masalları çocukları disipline etmek için kullanılır ve onların iyi bir kişiliğe sahip olabilmeleri için ninniler söylenir. Ahlaki ögeler içeren fabllar ve masallar çalışkanlık, dindarlık ve evlatlıkla ilgili prensipleri öğütlemek ve bunun aksine asilik, tembellik gibi özellikleri kötülemek için anlatılmaktadır. Mustafa Gültekin, Bascom’un bahsettiği bu işlevi fıkraların işlevine benzetmektedir. Gültekin’e göre nasıl ki fıkralar toplum içindeki olumsuz bir davranışı hakkında bir kişiye ders vermek için kullanılıyorsa anne sözünü dinlemeyen bir çocuğa da anne sözünün önemini anlatan bir masalın anlatılması aynı işleve sahiptir. Masalların bu eğitim işlevi 1970’li yıllarda radyo programlarında çocukların eğitimini amaçlayan masalların anlatılmaya başlanması, günümüzde masalların kullanıldığı çizgi filmler aracılığıyla çocukların eğitimi gibi konular icra ortamları değişse bile masalların eğitim işlevini sürdürmekte olduğunun göstergesidir. Pertev Naili Boratav ise masalın eğitim işlevini çocukların ana dilini öğrenmesi bağlamında yorumlamıştır: “Çocuğa ana dilinin, bir işçi elindeki alet gibi nasıl kullanıldığını ilk öğreten, ona bu dilin türlü hünerlerini, kıvraklığını, zenginliğini, inceliğini ilk gösteren, kişiye kendi dilini konuşmayanlardan uzaklaştırıcı, onu konuşanlara yakınlaştırıcı duyguyu ninnilerin, tekerlemelerin, türkülerin yanı başında, ama herhâlde onlardan daha geniş ölçüde ilk aşılayan masaldır”. Masal ve dil öğrenimi arasındaki ilişkiye dikkat çeken araştırmacılardan biri de Mustafa Gültekin’dir. Gültekin’e göre masallar bazı özel kelime gruplarını barındırır. Çiftçilikle ilgili bir masalda geçen saban, harman, döven kelimeleri veya balıkçılıkla ilgili bir masalın içinde geçen olta, ağ, serpme, zoka gibi kelimeler bu masalı dinleyen çocuklara aktarılmış olur.
#20
SORU:
Masalların toplumsal ve kişisel baskılardan kurtulma işlevini açıklayınız.
CEVAP:
Bascom “Davranışları, inançları, kurumları geçerli kılmak ya da doğrulamanın ötesinde, folklorun bazı şekilleri sosyal baskı uygulaması ve sosyal kontrol çalışması açısından önemlidir ” diyen Bascom “bir atasözü, bir ima şarkısı, bir bilmece ya da bir masal hoşnutsuzluğu ifade etmek için kullanılır” demiştir. Bu işlev aslında toplumca yasaklanan bazı söz, düşünce ve davranış kalıplarının halk kültürü ürünleri ile dışa vurulması anlamına gelmektedir.
#21
SORU:
Geleneksel masal türünü çalışabilmenin dört yolu olduğunu söylen kuramcı kimdir?
CEVAP:
Masal türünü tanımlamanın güçlüğünden yukarıda söz edildi. Burada da şimdiye kadar dünyada ve Türkiye’de yapılmış masal tanımı denemelerini kavramanız beklenmektedir. Bu yüzden masal tanımlarından dikkat çekici olanları seçilerek alıntılanmıştır. Roger D. Abrahams, geleneksel bir türü çalışabilmenin dört yolu olduğunu söyler.
#22
SORU:
Masallardaki yasak olan temel motifler hangileridir?
CEVAP:
Motif: Stith Thompson’a göre motif, eskiden beri yaşama kabiliyetine sahip, masalın en küçük unsurudur. Masallardaki temel motiflerden bazıları yasak, sihir, aldatma, ödül-ceza, talihin tersine çevrilmesi, kader ve olağanüstülüklerdir.
#23
SORU:
Masalı “kahramanlarından bazıları hayvanlar ve tabiatüstü varlıklar olan, olayları masal ülkesinde cereyan eden, hayal mahsulü olduğu halde dinleyicileri inandırılabilen bir sözlü anlatım türü” olarak tanımlayan araştırmacı kimdir?
CEVAP:
Sakaoğlu masalı “kahramanlarından bazıları hayvanlar ve tabiatüstü varlıklar olan, olayları masal ülkesinde cereyan eden, hayal mahsulü olduğu halde dinleyicileri inandırılabilen bir sözlü anlatım türü” olarak tanımlamaktadır (Sakaoğlu, 2010: 2).
#24
SORU:
Azerbaycan'lıların masal için kullandıkları terim hangisidir?
CEVAP:
Masal, Türk dünyasında da çok yaygın bir türdür. Dolayısıyla her bölgenin kendine has bir masal adlandırması ve tanımı bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şöyledir:
Nağıl (Azerbaycanlılar)
#25
SORU:
Masalları nazım kısımları nesir kısımlardan ayırmak için anlatımda ne yapılır?
CEVAP:
Nazım kısımları nesir kısımlardan ayırmak için anlatımda basit bir melodi veya özel bir sunuş kullanılmıştır
#26
SORU:
Masal hangi kültüre aittir?
CEVAP:
Masal, yazılı literatürden çok sözlü kültüre aittir.
#27
SORU:
Masallar kaç bölümden oluşmaktadır?
CEVAP:
Masallar, masalın başı (giriş), masalın kendisi (gelişme), masalın sonu (sonuç) olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır (Gültekin, 2013: 64).
#28
SORU:
Masallar genellikle hangi zaman kullanılarak anlatılır?
CEVAP:
Masallar, genellikle “öğrenilen geçmiş zaman” (-mişli geçmiş zaman) ile anlatılır.
#29
SORU:
Genellikle masalların sonu nasıl biter?
CEVAP:
Bütün masallarda, iyilik ve kötülüğün, güzellik ve çirkinliğin, zenginlik ve yoksulluğun, bir başka deyişle olumlu ile olumsuzun mücadelesi anlatılır. Çok az istisna dışında, masallar genellikle mutlu sonla, iyilerin, güzelliklerin, akıllıların kazanması ile biter
#30
SORU:
Masal anlatan kişilere ne isim verilmektedir?
CEVAP:
Masal anlatan kişilere “masal anası”, “masalcı”, “masal ebesi/ninesi”, “masal atası” gibi isimler verilmektedir.
#31
SORU:
Masalcı monotonluğu önlemek için ne yapar?
CEVAP:
Masalcı monotonluğu önlemek için masalının anlatım dilini değiştirebilir. Bazen geçmiş zaman bazen de şimdiki zaman kullanır.
#32
SORU:
Masalların işlevleri nelerdir?
CEVAP:
1. Eğlenme, eğlendirme ve hoşça vakit geçirme işlevi
2. Değerlere, toplum kurumlarına ve törenlere destek verme
3. Eğitim ve kültürün genç kuşaklara aktarılması işlevi
4. Toplumsal ve kişisel baskılardan kurtulma işlevi
#33
SORU:
William Bascom halk kültürünün eğlence işlevi için ne söyler?
CEVAP:
William Bascom halk kültürünün eğlence işlevi için şunları söyler: “Eğlence folklorun en önemli işlevlerinden biridir; ancak bugün bu durum tam bir cevap olarak kabul edilemez. Şurası açıktır ki, çoğu gülme unsurunun altında daha derin anlamlar bulunmaktadır”
#34
SORU:
Hangi yıllarda radyo programlarında çocukların eğitimini amaçlayan masallar anlatılmaya başlamıştır?
CEVAP:
Masalların bu eğitim işlevi 1970’li yıllarda radyo programlarında çocukların
eğitimini amaçlayan masalların anlatılmaya başlanması,
#35
SORU:
Masalın eğitim işlevini çocukların ana dilini öğrenmesi bağlamında
yorumlayan kimdir?
CEVAP:
Pertev Naili Boratav ise masalın eğitim işlevini çocukların ana dilini öğrenmesi bağlamında yorumlamıştır.
#36
SORU:
Toplumca yasaklanan bazı söz, düşünce ve davranış kalıplarının halk kültürü ürünleri ile dışa vurulması anlamına gelmesi masalın hangi işlevidir?
CEVAP:
4. Toplumsal ve kişisel baskılardan kurtulma işlevi
#37
SORU:
Masalcı kimi zaman olayların geçtiği mekânı kendi yakın çevresinden seçmesinin nedeni nedir?
CEVAP:
Masalcı kimi zaman olayların geçtiği mekânı kendi yakın çevresinden seçer. Böylelikle dinleyicinin olayları hayal etmesini bildikleri bir mekân üzerinden kolaylaştırmak ister.
#38
SORU:
Kamûs-ı Türkî’de masal nasıl tanımlanır?
CEVAP:
Kamûs-ı Türkî’de “mesel, âdâb ve ahlâk ve nasayihe müteallik küçük hikâye” (Şemseddin Sami, 1989: 1288) şeklinde geçer.
#39
SORU:
Araştırmacıların çoğu, masal tanımlarını yaparken neyi dikkate almışlardır?
CEVAP:
Araştırmacıların çoğu, masal tanımlarını yaparken masalları türlerini veya metni merkeze alarak tanımlamaya çalışmıştır.
#40
SORU:
Masallar hangi özelliklere sahip anlatılardır?
CEVAP:
Masallar, olağanüstü özelliklere sahip anonim anlatılardır. Ancak “her masal olağanüstü özelliklere sahip olmalıdır” diye bir kural yoktur, bazı masallar günlük hayatta karşılaşılabilecek sıradan olayları konu edinebilir. Masallarda şekil değiştirme, öldükten sonra dirilme, görülen olağanüstülüklere örnektir.