TÜRKÇE CÜMLE BİLGİSİ II Dersi CÜMLE VE CÜMLENİN TEMEL ÖĞELERİ: YÜKLEM,ÖZNE soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

"Duygu, düşünce, hareket,olay, istek bildiren söz yada söz dizisi"'ne verilen ad nedir?


CEVAP:

Cümle: Duygu, düşünce, hareket,olay, istek bildiren söz yada söz dizisidir. 

Cümle, en dar anlamıyla bir yargı grubudur. İçinde yargının bulunmadığı söz
dizileri cümle oluşturmaz. Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir hareketi, bir olayı, bir
isteği tam bir hüküm halinde ifade eden kelime veya kelime dizisine cümle denir.
Başka bir ifadeyle cümle, sözü dinleyende soruya yer bırakmayacak biçimde tam
olarak -haber ya da dilek yoluyla- bildiren söz dizisidir. 


#2

SORU:

Türkçede en kısa cümle nasıl oluşabilir?


CEVAP:

En kısa cümle tek kelimeden oluşan cümledir.

Kelime grupları tam bir yargı bildirmez, cümle ise tam bir yargı ifadesi taşır.
Türkçede yargı ifadesini taşıyan dil birimi çekimli bir fiildir. Bu bakımdan bir
cümlenin varlığı için gerekli ve yeterli şart, çekimli bir fiildir. Çekimli fiil yargıyı;
şekle, zamana ve kişiye bağlı olarak karşılayan fiildir. Çekimli fiil tek başına cümle değeri taşır ve çekimli fiilin sonundaki şahıs eki “kişi”yi de belirttiğinden çekimli fiil aynı zamanda özneyi de belirtmiş olur:
Geldim.

Karşılıklı konuşmalarda, yöneltilen sorulara cevap olarak söylenen sözler
de, ister ek fiil alsın ister almasın, birer cümle değerindedir; ancak bu yapılarda
yüklem, bir önceki cümle ile tamamlanır.

"-Oyunculara ne denir?
 ? Aktör." (Oyuncuya aktör denir.)


#3

SORU:

"Cümle, değişik işlevlerdeki parçalardan meydana gelmiş bir bütündür." Cümleyi oluşturan bu parçalara ne ad verilir?


CEVAP:

Duygular, düşünceler anlatılmak istendiği zaman kelimeler; bir düzen içerisinde, anlam, anlatım ve yargı birliği oluşturacak biçimde bir araya getirilir. Kelimeler, dil sistemi içinde birbirine bağlanarak cümleleri oluşturur ve anlatım değerine kavuşur.

Cümlenin ögeleri: Cümlenin anlamını bütünleyen ve kelime veya kelime grubunun anlamını cümledeki görevine yönelik tamamlayan parçalardır. Bunlar yüklem, özne, nesne, zarf tümleci ve yer tamlayıcısı (dolaylı tümleç)dır. Yüklem ve özne cümlenin temel ögeleri; nesne, zarf tümleci ve yer tamlayıcısı ise tamamlayıcı ögelerdir


#4

SORU:

Cümlenin temel ögesine ne denir?


CEVAP:

Yüklem, cümlenin temel ögesidir. Öteki ögeler, yüklemin anlamını çeşitli yönlerden tamamlamak ve onu daha belirgin duruma getirmek üzere cümlede yer alır. Yani diğer ögeler yüklem sayesinde değer kazanır. Bu bakımdan yüklem cümlenin düğümlendiği kelime ya da kelime grubudur.


#5

SORU:

"Yüklem, bildirme veya tasarlama kipinde çekimli bir fiil olabileceği gibi ek fiille
çekime girmiş bir isim veya isim değerinde bir kelime grubu da olabilir. Yani yüklemine göre cümle, ya fiil cümlesidir ya da isim cümlesidir."

Buna göre isim cümlesine bir örnek veriniz.


CEVAP:

"Sizin gibi bir genç kızın arzularına itaat etmek bir vazifedir."
(Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu)
Bu cümle, bir isim cümlesidir; cümlenin yüklemi bir vazifedir, ek fiil ile çekimlenmiş sıfat tamlaması yapısında kelime grubudur.

"Komşu hakkı Tanrı hakkıdır. "  (Atasözü)

"Komşu kızı almak, kalaylı kaptan su içmek gibidir." (Atasözü)


#6

SORU:

Özne, cümlenin yüklemden sonra gelen en önemli ögesidir. Cümlede özneyi bulabilmek için yükleme hangi sorular sorulmalıdır?


CEVAP:

Özne, cümlenin yüklemden sonra gelen en önemli ögesidir. Fiile öteki ögelerden
daha yakın olan özne, aynı zamanda cümlenin fiilden ayrılmayan bir unsurudur.
Bu bakımdan bazen ayrı bir kelime hâlinde olmayıp fiilin içinde şahıs hâlinde
ifade olunur. Özne; yüklemin bildirdiği anlamı tamamlayan, cümlede bildirilen
hükmün meydana gelmesini sağlayan ögedir. Cümle içinde özneyi bulmak için yükleme kim ve ne sorularından biri sorulur. Bu sorulara cevap olan kelime veya kelime grubu öznedir.


#7

SORU:

"Hasat mevsiminden sonra haf­talarca her nevi hububat aynı yalakta yıkanıp
ayıklanır." Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Yaban adlı eserinden alıntılanan bu cümlenin öznesi ve öznenin özelliği nedir?


CEVAP:

Edilgen yapılı fiillerle kurulan cümlelerde ise özne, oluşun etkisinde kalan;
yani edilgen bir öznedir. Geçişli etken fiiller, edilgen çatıya dönüştürülünce geçişsiz olur. Geçişsiz fiiller ise nesne almaz. O bakımdan geçişli iken edilgen çatıya sokulan fiillerle kurulan cümlelerde nesne bulunmaz. Böyle cümlelerde cümlenin asıl nesnesi olan öge, özne görünüşündedir; ama bu özne cümlenin asıl öznesi değil şeklî öznesidir. Bu özneye “sözde özne” denir. Sözde özne, cümlede işi yapan öge değil yapılan işten etkilenen ögedir.


Hasat mevsiminden sonra haf­talarca her nevi hububat aynı yalakta yıkanıp
ayıklanır.
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yaban)
Bu cümlede özne (her nevi hububat) yıkanıp ayıklanmaya konu olan; yani yapmaya uğrayan, yapılan işten etkilenen edilgen bir öznedir.


#8

SORU:

"Ak akçe, kara gün içindir." Atasözünde yer alan yüklem türü nedir?


CEVAP:

"Ak akçe, kara gün içindir." atasözünün yüklemi "kara gün içindir" bir edat grubudur.


#9

SORU:

"Kan tükürsün adını candan anan dudaklar,
Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun!"
Faruk Nafiz Çamlıbel'e ait bu dizelerden ""Kan tükürsün adını candan anan dudaklar," cümlesinin öğeleri nelerdir? 


CEVAP:

Kan tükürsün adını candan anan dudaklar,
Cümlenin ögeleri:
kan tükürsün : Yüklem
adını candan anan dudaklar : Özne


Kan tükürsün, cümlenin yüklemidir; tasarlama kiplerinden emir kipindedir.
Kan tükür - isim + yardımcı fiil kuruluşunda birleşik fiildir.
Adını candan anan dudaklar öznedir. Özne olan bu grup, bir sıfat tamlamasıdır; adını candan anan tamlamanın sıfatı, dudaklar ise ismidir. Sıfat olarak kullanılan adını candan anan söz dizisi de bir sıfat-fiil grubudur; anan grubun yüklemi, candan zarfı, adını da sıfat-fiilin nesnesidir.


#10

SORU:

İlhan Berk'in

"Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere"

dizelerini ögelerine ayırıp, yükleminin türünü açıklayınız.


CEVAP:

Şiirin dizelerine bir bakalım ve yüklemlerin nasıl birer yüklem olduğunu inceleyelim:
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere.
dikiyorum : Yüklem
(ben) : Gizli özne
gül : Belirtisiz nesne
elimin değdiği yere : Yer tamlayıcısı
seni düşündükçe : Zarf tümleci
Dikiyorum yüklemi, tek sözden oluşmuş çekimli bir fiildir; bildirme kipindedir. Elimin değdiği yer, sıfat tamlamasıdır; elimin değdiği sıfat, yer kelimesi de isim
kısmıdır. Sıfat tamlaması, cümlede yer tamlayıcısı olarak kullanılmıştır.

Seni düşündükçe, zarf-fiil grubudur; seni grubun nesnesi, düşündükçe ise grubun zarf-fiil kısmıdır. İsim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiiller birer fiilimsi olduklarından
cümle çözümlemelerinde yüklem gibi işlev görür; ancak grubu oluşturan ögeler bir bütün olarak değerlendirilir. O bakımdan seni düşündükçe zarf-fiil grubu,
cümlede zarf tümleci olarak kullanılmıştır.


#11

SORU:

"Halasının yanındaki kadınlar da sarıldılar, öptüler, söyleştiler, gülüştüler." ifadesi kaç cümleden meydana gelmektedir?


CEVAP:

Bir söz dizisinde özne, nesne, zarf tümleci ve yer tamlayıcısı birden çok olabildiği hâlde yüklem tektir. Söz dizisinde ne kadar yüklem varsa o kadar cümle
var demektir. Yani bir metindeki cümle sayısı, o metindeki yüklem sayısı kadardır:
Halasının yanındaki kadınlar da sarıldılar, öptüler, söyleştiler, gülüştüler.

(Refik Halit Karay, Gurbet Hikâyeleri)

Toplamda 4 yüklemden oluştuğu için 4 cümle var diyebiliriz.


#12

SORU:

"Bir kelime tarihî metinlerden, öbürü herhangi bir halk ağzından; bir ek filan
lehçeden, öteki ek başka lehçeden alınmamalıdır."
Faruk Kadri Timurtaş'ın bu ifadesinde kaç cümle bulunmaktadır?


CEVAP:

Sıralı cümlelerde yüklem ortak olabilir. Ortak olan yüklem veya yüklemi gerçekleştiren kişi ve bildirme ekleri, tekrardan kaçınmak için son cümlede yer alır:
Bir kelime tarihî metinlerden, öbürü herhangi bir halk ağzından; bir ek filan
lehçeden, öteki ek başka lehçeden alınmamalıdır.
(Faruk Kadri Timurtaş)


Bu sıralı cümlede dört cümle vardır; ama bunların yüklemleri ortaktır. Örneğin bu ortak yüklemi cümledeki yerlerine yerleştirdiğimiz zaman cümle şu şekilde olur: Bir kelime tarihî metinlerden (alınmamalıdır), öbürü herhangi bir halk
ağzından (alınmamalıdır); bir ek filan lehçeden (alınmamalıdır), öteki ek başka lehçeden alınmamalıdır.


Bu şekilde yüklemi sık sık tekrar etmek, bazen dile bir ağırlık verir. Oysa dil,
kolay söyleyişi tercih eder. Bu bakımdan okuyuşta ve söyleyişte tekrardan kaçınmak ve metnin akıcılığını sağlamak için ortak yüklem, her cümlenin sonunda ayrı ayrı söylenmeyebilir.


#13

SORU:

"Dil, her gün konuşulmak suretiyle işlenir."
Mehmet Kaplan'ın Kültür ve Dil adlı eserinden alıntılanan bu cümlenin öznesi ve özelliği nedir?


CEVAP:

Dil, her gün konuşulmak suretiyle işlenir.
(Mehmet Kaplan, Kültür ve Dil)


Burada da işlen- fiili edilgen yapıda olduğundan özne olan dil, işlen- eylemine
konu olan bir öznedir.
Yukarıdaki cümlenin yüklemini edilgen yapıdan çıkarınca cümlede özne görünüşünde olan kelimenin nesne konumuna geçtiğini görürüz:

(İnsanlar) dili, her gün konuşmak suretiyle işlerler.
özne    nesne     zarf tümleci                       yüklem


#14

SORU:

"Küçük Ağa’nın gençliğinden duyduğu hafifseme tamamen gitmişti."
Tarık Buğra'nın Küçük Ağa adlı eserinden alıntılanan cümlenin özne türü ve ögeleri nelerdir?


CEVAP:

Küçük Ağa’nın gençliğinden duyduğu hafifseme tamamen gitmişti.
(Tarık Buğra, Küçük Ağa)
Cümlenin öznesi Küçük Ağa’nın gençliğinden duyduğu hafifseme grubu, bir sıfat tamlamasıdır. Küçük Ağa’nın gençliğinden duyduğu tamlamanın sıfatı, hafifseme ise isim kısmıdır. Cümlenin ögeleri şunlardır:
gitmişti : Yüklem
küçük Ağa’nın gençliğinden duyduğu hafifseme : Özne
tamamen : Zarf tümleci


#15

SORU:

"Gizli özne" nedir? 


CEVAP:

Özne, kimi cümlelerde bir kelime ya da kelime grubu biçiminde açık olarak
görülmeyebilir. Böyle cümlelerde özne, yükleme getirilen şahıs ekinden anlaşılır;
kişi ekinin gösterdiği zamir, cümlenin öznesi kabul edilir. Böyle cümlelerde özne
açıkça görülmediği için bu özneye “gizli özne” denir.


#16

SORU:

"Bugün hava güzel,
Bugün içim içime sığmıyor.
Annemden mektup aldım,
Memlekette gibiyim.
Allah'a çok şükür karnım tok;
Elimi uzatsam kahve fincanı dudaklarımdadır."
Cahit Sıtkı Tarancı'ya ait bu dizeleri özne ve yüklem bakımından inceleyiniz.


CEVAP:

Bu örnekteki cümleleri sırayla ele alalım:

"Bugün hava güzel" cümlesinde güzel
kelimesi yüklemdir. Yüklemin belirttiği öge hava ise öznedir.
"Bugün içim içime sığmıyor" cümlesinde sığmıyor yüklemdir. İçim cümlenin öznesidir; bu da [benim] içim biçiminde tamlayanı düşmüş bir iyelik grubudur.
"Annemden mektup aldım" cümlesinde aldım çekimli bir fiildir ve cümlenin
yüklemdir. Bu cümlede özne, ayrı bir kelime olarak bulunmamaktadır; gizlidir.
Ancak aldım fiilindeki -m kişi ekinden alma eylemini gerçekleştirenin ben olduğu
anlaşılmaktadır; yani cümlenin öznesi ben zamiridir.
"Memlekette gibiyim" cümlesinde ise yüklem, ek fiil ile çekimlenmiş memlekette
gibiyim edat grubudur. Burada da özne açıkça belirtilmemiştir. Ancak kelime grubundaki teklik 1. şahıs bildirme eki -im’den öznenin ben olduğu anlaşılmaktadır.
"Allah'a çok şükür karnım tok" cümlesinde yüklem tok kelimesidir. Tok olan karnım’dır, yani cümlenin öznesi karnım kelimesidir. O da [benim] karnım biçiminde tamlayanı düşmüş bir iyelik grubudur.


#17

SORU:

"Cümle dışı öge" nedir?


CEVAP:

Ünlem grupları doğrudan yükleme bağlanmadıkları, cümlenin dışında
kaldıkları için özne olmaz. Ünlem ögeleri ve ünlem grupları “cümle dışı öge” olarak değerlendirilir.


#18

SORU:

"Ey hafıza! Cömert memenden beni emzir.
Zengin renklerini uf­kuma dök ey bahar!"
Ahmet Muhip Dıranas'ın bu dizeleri ögeleri bakımından nasıl incelebilir?


CEVAP:

Ey hafıza! Cömert memenden beni emzir.
Zengin renklerini uf­kuma dök ey bahar!
(Ahmet Muhip Dıranas)
Cümlenin ögeleri:
emzir : Yüklem
(sen) : Gizli özne
beni : Belirtili nesne
cömert memenden : Yer tamlayıcısı
ey hafıza : Cümle dışı öge
dök : Yüklem
(sen) : Gizli özne
zengin renklerini : Belirtili nesne
uf­kuma : Yer tamlayıcısı
ey bahar : Cümle dışı öge


#19

SORU:

"Evler, ağaçlar, sular, ben ve bu an
Sanki bulutlarla bir, akıyoruz."
Ahmet Muhip Dıranas'ın bu dizelerinde kaç adet özne bulunmaktadır?


CEVAP:

Bir cümlede birden fazla özne bulunabilir. O zaman bu özneler ya bağlaçlarla ya da virgülle birbirine bağlanır:
Evler, ağaçlar, sular, ben ve bu an
Sanki bulutlarla bir, akıyoruz.
(Ahmet Muhip Dıranas)

"Evler, ağaçlar, sular, ben ve bu an" olmak üzere "akıyoruz" yüklemini gerçekleştiren 5 adet özne bulunmaktadır.


#20

SORU:

"Eyüp, Türklerin ölüm şehri Eyüp, Avrupa toprağının bittiği sahilde İslam cennetinin bir bahçesi gibi yeşil duruyor."
Yahya Kemal Beyatlı'ya ait olan bu cümledeki öznenin açıklayıcısı niteliğindeki söz birliği hangisidir?


CEVAP:

Bazı cümlelerde özneden önce ya da sonra gelerek onun açıklayıcısı olan
bir söz birliği bulunabilir:

Eyüp, Türklerin ölüm şehri Eyüp, Avrupa toprağının bittiği sahilde İslam cennetinin bir bahçesi gibi yeşil dururyor.
(Yahya Kemal Beyatlı)

Bu cümlede "Eyüp" özne ve "Türklerin ölüm şehri Eyüp" ise öznenin açıklayıcısı;

ve ya, 

"Türklerin ölüm şehri Eyüp" özne ve "Eyüp" öznenin açıklayıcısı görevinde bulunabilir.