XIV-XV. YÜZYILLAR TÜRK DİLİ Dersi ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİNİN SES BİLGİSİ-ŞEKİL BİLGİSİ I:ÇEKİM EKLERİ soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Türkçedeki 8 ünlü fonemini göstermek için Arap harflerinde sadece 3 harf bulunmaktadır. Bunar nelerdir?


CEVAP:

elif (?/ :(a/, /e/; ye (?/ :(ı/, /i/; vav (?/ :(o/, /ö/, /u/, /ü/.


#2

SORU:

EAT metinlerinin ünlüler açısından en karakteristik özelliği, dudak (düzlük-yuvarlaklık)
uyumunun tam olmamasıdır. Bu uyum hangi iki yönden bozuktur?


CEVAP:

1. Bazı ekler sadece yuvarlak ünlü ile kullanılır. Öndeki hecesi düz ünlülü olan pek çok
kelimenin de takip eden hecesinde yuvarlak ünlü bulunur.
2. Bazı ekler sadece düz ünlü ile kullanılır. Öndeki hecesi yuvarlak olan bazı kelimelerin de takip eden hecesinde düz ünlü bulunur.


#3

SORU:

Hem düz hem de yuvarlak ünlü ile kullanılmakla birlikte bazı örneklerde uyum dışı kalan ekler hangileridir?


CEVAP:

İsimden isim yapma eki : +lIk
Fiilden fiil yapma eki : -Il

Fiilden fiil yapma eki : -In-

Fiilden isim yapma neki : -In


#4

SORU:

EAT metinlerinde Ünlü Düşmesi örnekleri veriniz.


CEVAP:

gö?lü? (Mec.Nez.), oglumı (Gunya), agzın (Edv.Müf.)


#5

SORU:

Ünlü Geçişmesi nedir?


CEVAP:

Biri ünlüyle biten arkasındaki de ünlüyle başlayan iki kelime bir araya gelince ünlüler
kaynaşır: niçün < ne içün (BH), nire < ne ara (SNev.), böyle < bu ile (Gonya), bol- < bu ol-
(MC), nit- < ne it- (SNev.), nol- < ne ol- (Mrzb.)


#6

SORU:

Sadece ötümlü ünsüzle başlayan ekler hangileridir?


CEVAP:

+dA :Bulunma hâli eki:
+dAn :Ayrılma hâli eki:
-dI :Görülen geçmiş zaman eki:
-dUk : Sıfat-fiil eki
+dUr : Bildirme eki:
-dUr- : Ettirgenlik eki:


#7

SORU:

EAT döneminin ünsüzler bakımından en karakteristik değişmesi nedir?


CEVAP:

EAT döneminin ünsüzler bakımından en karakteristik değişmesi kelime başında ve iki
ünlü arasında /t/, /k/ ve /ç/ ünsüzlerinin ötümlüleşme eğiliminin yaygın olmasıdır.


#8

SORU:

EAT dönemi eserlerinde oldukça yaygınlaşmış bir
eğilim haline gelen ötümleşme hangisidir?


CEVAP:

Kelime başında: Eski Türkçedeki kelime başı /t/’leri, XI. yüzyıldan beri Oğuzcada /d-/
olmaya başlamış idi. Bu ötümlüleşme EAT dönemi eserlerinde oldukça yaygınlaşmış bir
eğilimdir. Bugün bile /t-/ ile kullandığımız pek çok kelime EAT metinlerinde /d-/ ünsüzü ile yazılmıştır. Ancak, aynı kelime farklı metinlerde farklı farklı (bazılarında /d-/, bazılarında /t-/ ile) şekillerde de yazılmıştır. Hatta bazen aynı metinde bile bir kelimeyi bazen
/d-/ bazen /t-/ ile yazılmış olarak görebilmekteyiz: diz (MC), dört (Behc.), düken- (BH),
ditre- (Mrzb.), dürlü (Kelile), dik- (Tıb.Neb.), dudak (MC), dut- (EMŞer.)


#9

SORU:

Dudaklılaşmaya örnek veriniz.


CEVAP:

Bünyesinde dudak ünlüsü bulunduran bazı kelimelerdeki damak ünsüzleri dudaklılaşarak /v/ hâline gelmiştir: givür (< kigür-) (MC), tavu (< tagu) (Gunya).

İlgi ekinin unundaki ? sesi, 1. kişi zamirlerinin çekiminde, kelime başındaki /b/ dudak ünsüzünün de etkisi ile dudaklılaşarak kurallı bir şekilde /m/ olmuştur: benüm (Kelile), bizüm (KVz.).


#10

SORU:

Bu dönemde ünsüz düşmesi nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Köktürkçedeki bol- fiilinin başındaki ünsüz diğer lehçelerde korunmuş olmasına rağmen Oğuzcada kaybolmuştur. EAT metinlerini diğer Orta Türkçe lehçelerinden ayıran en
önemli özelliklerden biri de bu kelimede /b-/ düşmesinin gerçekleşmiş olmasıdır: ol- (Işk.)

Kendinden sonra dar ünlü bulunan kelime başı /y-/ ünsüzü Oğuzcada düşebilmektedir. Azerbaycan sahasında çok yaygın olan bu düşme, Anadolu sahasında sadece bazı kelimelerde (ip < yip, üzüm < yüzüm, inci < yinçü, gibi) gerçekleşmiştir. Ancak gerek günümüz Türkiye ağızlarında gerekse EAT dönemi metinlerinin bazılarında nadiren de olsa
başka bazı kelimelerde de bu düşmeler görülmektedir: ılan (Mrzb.), ılduz (Kıs.Enb.), ıldırım (SNev.).


#11

SORU:

Eski Anadolu Türkçesinde de çokluk yapmak için hangi ek kullanılır?


CEVAP:

Eski Anadolu Türkçesinde de çokluk yapmak için +lAr (+lar / +ler) eki kullanılır.


#12

SORU:

+ l A r ekinin  Günümüz Türkçesindeki farklı işlevleri nelerdir?


CEVAP:

a. Kök veya tabanları çokluk yapar: ol ördekler su üstinde seyr iderdi (Mrzb.); var
durur yoldaşlarum yanumda hôş (MF). şerî’at kullara hak rahmetidür (BH)
b. İsimleri sınıf veya familya anlamında kategorize eder: menâre dört durur çü dört
bucakda / mü‘ezzinler ezân virürler anda (EMŞer.); sirkelü aşlar müfîddür bî-nizâ
(KŞ); agular hâsiyyetin ve hükmin beyân ider (TN)
c. Zarf türünden kelimelere eklenerek bugün +lArI eki ile kullandığımız zarflar yapar: bir yıl gündüzin oruc dutup giceler ‘ibâdet itmişce sevâb vire (MC)
ç. Türk dilinde sayı sıfatlarından ve topluluk bildiren isimlerden sonra gelen kelimeler çokluk eki almazlar. Fakat EAT.’de az da olsa bu durumlarda da +lAr ekinin
kullanıldığı görülmektedir: sa?a bir kaç ögütler vireyin ben / ki her birisi dürr ola
ya mercân (Çrh.); ardına bir kaç oglanlar düşmiş gider (MC)


#13

SORU:

EAT.’deki iyelik ekleri nasıldır?


CEVAP:

EAT.’deki iyelik ekleri hem Eski Türkçedeki şekillerle hem de günümüz Türkiye Türkçesindeki şekillerle aynıdır. Sâdece ünlülerinde küçük farklılıklar vardır. TTk.’deki büyük
ünlü uyumu EAT.’de tam gelişmemiş olduğundan, bu dönemde 1. ve 2. kişi ekleri sâdece
‘dar-yuvarlak ünlü’, 3. kişi ise sadece ‘dar-düz ünlü’ ile kalıplaşmıştır.


#14

SORU:

İyelik Eki Yığılması nedir?


CEVAP:

Türk dilinde, bazan 3. kişi iyelik eki almış kelimelerde bu ekin
fonksiyonu kaybolur ve kelime kalıplaşarak taban haline gelir. Bu durumlarda, kelimenin üstüne tekrar bir 3. teklik kişi iyelik eki geldiği görülür.EAT.‘deki bu tür kullanılışlar
şunlardır: bir+i+si (BH); dükel+i+si (EMŞer.; kim+i+si (Mec. Nec.)


#15

SORU:

Eski Türkçe'de Yönelme Hâli nasıl verilir?


CEVAP:

Eski Türkçedeki +KA yönelme hâlinin başındaki ünsüz önce ötümlüleşerek +GA olmuş,
daha sonra Oğuzcada kapalı heceden sonra gelen hecelerin başındaki /G/ ünsüzleri yutulup kaybolurken yönelme hâli eki de +A şekline girmiştir. Ünlüyle biten kelimelere eklenirken araya bir de /y/ ünsüzü girer.


#16

SORU:

Bulunma Hâli (locative) bidiren + d A ekinin işlevleri nedir?


CEVAP:

1. Bulunma hâli, bir yerde uzunca veya bir müddet için kalmayı, beklemeyi gösterir.
Fiilin ilgilendirdiği yeri bildirir: gâh odında vü gâh suda idi (Harname); ol yigiti
düş içinde gördüm (Kıs.Enb.)
2. Zaman bildiren isimlere gelerek zaman zarfı yapar: ol ki tâ‘atdur farîza ta?rınu? /
günde beş vakt kim ol diregi+dür dînü? (Aş.Paş.Grb.),
3. bir şey hakkında, bir şey bakımından; bir şey konusunda‘ mânâlarında kullanır:
sen bu bâbda nice savâb görürsin (Mrzb.); kusûrum gerçi çokdur hizmetü?de / velî
dâyim ümîdüm rahmetü?de (EMŞer.); yazu yazmak ve ok atmakda ve sâz hünerlerde nazîri yogıdı (KVz.)
4. Bir şeyin biri, bir şeyden biri‘ tarzındaki kesir sayılarında bulunma hâli kullanılır;
eger bir er ölse, ata birle ogul oglı kalsa, ataya altıda bir vireler, ayrukın ogul oglına
vireler (Feraiz); bi?de birinü? adı bellü degüllerdür (KVz.),


#17

SORU:

Ayrılma Hâli (ablative) eki  + d A n hangi işleve sahiptir?


CEVAP:

1. Bir şeyin içerisinden, önünden, üstünden, civarından v.s. geçerek yapılan hareketin
yeri veya bitiriliş noktası bildirilirken ayrılma durumu kullanılır: kim sini ol haka
degüre/korkulu köprüden ge?ez geçüre (SV.İbt.); çû bir kapu dahı var girgil andan/
selâm virgil halîlu’llâha andan (EMŞer.)
2. Hisse dayanan davranışları bildiren bazı fiillerde, fiile sebep olan şey veya kişi
ayrılma hâli eki alır: ölmekden ne korkarsın çünki hakka yararsın / bil ki ebedî
varsın, bu sözde fâsid da’vîdür (Yun.Em.)
3. ‘bir şey sebebiyle, bir şey yüzünden’ mânâlarında kullanılır: gün yavlak issi durur,
issiden çalışa varma? dediler (Behc.2); bir eşek var idi za’îf ü nizâr / yük elinden katı
şikeste vü zâr (Harname)
4. ‘bir şey hakkında’ görevinde kullanılır: su’âl eyleyiserler etdügü?den / dutar
a’zâlaru?ı anda lerzân (Çrh.)
5. ‘bir şeye karşı’ mânâsını verir: a?a su’âl eyleyem çûn kim su’âlümden ‘âciz kala
cehlin halka bildürem (Mrzb.)
6. Bir bütünden bir kısmı alınırsa, bütün, ayrılma hali eki alır: eger bir er ölürse, bir
uragut birle bir oglı kalsa, uraguta heştiyek, ya’nî sekizden bir vireler, ayrukın oglına
vireler (Feraiz)
7. Tamlayan durumundaki isimlere gelerek, tamlanan kelimenin ‘türediği nesneyi
ifade eder’: bir ulu şehirdür daşdan kireçden/içinde bir evi yokdur agaçdan
(EMŞer.)
8. Ayrılma hâli eki almış kelimelerden sonra sıfat gelirse, mukayese ilgisi kurulmuş
olur: oşbu yakında bir göl bilürven, kim anu? durulugı ‘âşık gözinden dururakdur
(Kelile)
9. Ayrılma hâli eki alan kelimeler bazan zarf durumuna geçer: ey baba, hezâr la’net
sa?a gelsün ki ba?a küçücükden edeb ögretmedü? ve beni acıtmadu? (KVz.)
10. Aynı isme bir ayrılma eki ve bir yönelme hâli eki getirilerek tekrarlanınca, ‘zarf ’
elde edilir: ol mâlını üleşeler hisâb idüp kıldan kıla (Mev.1)
12. andan so?ra > andan tarzındaki eliptik bir kullanış sonunda da ayrılma hâli ekininin kelimeyi zarflaştırdığını görürüz: çûn kim su’âlümden ‘âciz kala, cehlin halka
bildürem ve andan kanın dökem (Mrzb.)


#18

SORU:

Aitlik Eki +KI2 ekine örnek veriniz.


CEVAP:

arkandagı (MC); evvelki (Mif.Nur.); ilerüki (MC);
kankı (Feraiz.); so?ragı (Mif.Nur.); yarıngı (EMŞer.)


#19

SORU:

Duyulan~Farkına Varılan Geçmiş Zamanının fonksiyonları nelerdir?


CEVAP:

a. Geçmişte cereyan eden bir oluş veya kılışın bizzat görülmediği, başkası tarafından
nakledildiği durumlarda bu zaman kullanılabilir. İfadesinde rivayet anlamı bulunur. Asıl eki -mIş‘tır ve dâima ‚düz-dar ünlü‘ ile kullanılır: geçmesün aglayu kapumdan demişsin şeyh içün / ol garîbe katı bî-dâd eylemişsin eyleme (Mec.Nez.).
b. -mIş ekinin bir görevi de, önceden vuku bulmuş, fakat söyleyen tarafından sonradan farkedilmiş ya da görülmüş bir oluş ve kılışı bildirmektir. Yani olmuş bir fiilin
konuşulan anda etkisini devam ettiği durumlarda da kullanılan bir ektir: gör tonın
nice bulaşmış kanına (ŞH.Yus.). Bu fonksiyon için -(y)Up dur(ur) eki de kullanılmaktadır: direk üzre turur küllî kemerler / ki harc olupdur a?a nice zerler (EMŞer.).
Burada önceden olmuş bitmiş bir fiil, söyleyen tarafından yeni görülmüş, yeni farkedilmiştir. Başkasından duyma, nakledilme veya aktarılma söz konusu değildir


#20

SORU:

- (y) A hangi zaman ekidir?


CEVAP:

Geniş zaman ekidir:

1. teklik kişi -(y)Am: çok nesne virmegile benüm hazînemden nesne eksilmez ve dükenmez ‘izzüm celâlüm hakkıçün eger dükeli kullarumı benden dileyecek olursa? hep
sa?a bagışlayam diye (MC)
1. çokluk kişi -(y)AvUz: bunu? düşi togru gelürse nidevüz (ŞH.Yus.)
2. teklik kişi -(y)AsIn: bayram oldur kim yazugın yarlıgana ve korkulardan emîn
olasın (MC)
2. çokluk kişi -(y)AsIz: eger dilerse?üz yılduz de?ize indügin a?layasız (Kıs.Enb.);
3. teklik kişi -(y)A: dilese hak te’âlâ ol kişiyi yarlıgaya ve merhamet eyleye (MC)
3. çokluk kişi -(y)AlAr: öldüginden so?ra kim defn ideler / alalar mâlı resûle gideler (MF.)