Sanayi toplumunun çalışma hayatı, rasyonel kuralların, yoğun sanayi üretiminin, çoğunluğun fabrikalarda çalıştığı yüksek oranda mavi yakalı işçiliğin olduğu bir dünyaydı. Burada çalışma saatleri, hiyerarşi, bürokrasi ve bir düzen söz konusu idi. 

Fonksiyonel esneklik, “geleneksel üretim bandındaki bölünmüşlüğe dayanan iş örgütlenmesinin aksine, iş genişlemesini ve çalışanın örgüt içi hareketliliğini artıran yaklaşımı” ifade etmektedir. 

İnternet, toplumsal hareketleri kolayca bir araya getirici bir rol oynamaktadır. Uluslararası işbirliği ve dayanışma açısından hayati bir öneme sahiptir. Lee’nin “Yeni Uluslararasılaşma” (New Internationalism) olarak adlandırdığı bu durum, iletişimin küreselleşmesiyle birlikte küresel bir dayanışma kültürünün de yaratılacağı düşüncesine dayanmaktadır.

Ashforth ve Humprey , çalışanların gerçekten hissedebileceği davranışlar olabileceğini düşünerek, Hochschild’in yüzeysel ve derinlemesine davranışlarına, bir üçüncü boyut olarak “doğal davranışı” eklemiştir. Yazarlar, bireylerin rol gereklerini yerine getirmeleri için her zaman “rol” yapmaları gerekmediğini, bazı durumlarda gerçek duygularıyla sergilemeleri gereken duyguların birbirinin aynı olabileceğini ifade etmişlerdir. Dolayısıyla doğal davranış, çalışanların müşterilere yansıtmak durumunda oldukları duyguları, mevcut duyguları olması durumunda ortaya çıkan davranıştır. 

Esnek uzmanlaşma, zanaat tipi çalışmayı ve yaratıcılığı ifade eden, kitle üretimi yerine küçük çaplı üretimin önünü açan bir sistemdir. 

Görme engelli bireyler söz konusu olduğundan az görme, hiç görmeme, renk körlüğü, ışık hassasiyeti olan kişiler için özel ekran filtreleri, yüksek çözünürlükte monitör, ilave yazılımlar, İnternet’te konuşma çıktısı, okuma hizmeti, ekran okuyucu sistemler gibi yardımcı teknolojiler kullanılmaktadır. Doğru yanıt "E" seçeneğidir.

Makine kırıcılığının doğrudan bir teknoloji düşmanlığı olmadığını seçici kırıcılık biçimleri yansıtmaktadır.

19. yüzyılda kapitalizm kurumsallaşırken hakim olan paradigma liberal siyaset felsefesine dayalıydı. Bu paradigma devletin varlık sebebini belirli ana alanlarla sınırlamaktaydı ve temel rolünü ‘hakem’ pozisyonuna indirgemekteydi. Yani devlet örneğin savunma, adalet ve eğitim gibi bazı alanları düzenlemeli ancak piyasalara müdahale etmemeliydi, zira devlet müdahalesi olmaksızın piyasa bazı mekanizmalarla (örneğin fiyat mekanizması, arz-talep kanunu) kendiliğinden dengeye gelecekti. Modern iktisadın kurucusu kabul edilen Adam Smith, 18. yüzyılın sonlarında bu kendiliğinden dengeye gelme ilkesine ‘görünmeyen el’ diyecekti. Yani müdahale olmadığında âdeta görünmeyen bir el piyasaları dengeye getirecekti.

Endüstri ilişkilerinde kolektivizm ile ilgili olan tartışmalar ‘tekçi ve çoğulcu endüstri ilişkileri modelleri’ içerisinde kendini gösterir (Şanders, 1975). Tekçi model, işçi ve işveren için ortak bir çıkarın ve uyumun varlığını varsayar ve bu sebeple ilişkiler içerisindeki çatışmayı yok sayar. 

AB Bilgi Toplumu politikalarının temel taşı olarak kabul edilmekte olan Bangemann Raporu olarak da bilinen “Avrupa Küresel Bilgi Toplumu” adını taşıyan rapor 1994 yılında yayınlanmıştır.

1999 TUENA 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı ana eksenlerinden biri değildir.

Toplu pazarlık, Grev, üyeliğe teşvik ve sendika içi bürokrasi, internet öncesi dönemin sendikalarına özel uygulamalardır. İnternet ile bu uygulamaların yerini bireysel temsil ve dayanışma, Web iletişim, yalnızca üyelere yönelik hizmetler ve merkezsizlik ve internet oylamaları almıştır.

1970’lerdeki ekonomik durgunluk, ekonomilerin kötüye gitmesi, büyük petrol krizinin ortaya çıkması, küreselleşme eğilimleri ve teknolojik gelişmelerin işgücü piyasasında ihtiyaç duyulan işgücü sayısını azaltmaya başlaması işsizliğin giderek yükselmesine yol açmıştır. Bir diğer ifade ile istihdamı etkileyen unsurlar; hızlanan teknolojik gelişme, düşük ve orta vasıflı imalat sanayi işlerinin azalması ve yoğunlaşan uluslararası ticaret ve rekabettir. 

Yeni iş yerlerinin artması kötümser bakış açısında işsizliğin giderilmesinde katkıları bulunmaktadır. 

LabourStart web sitesinin başarılı bir şekilde organize ettiği ilk kampanya 1999’da Güney Kore’li sendikacılar için düzenlenmiştir. 

Yeni teknolojilerin kullanılmasının verdiği olumlu etkiyle Japonya ve Amerika’da görece olarak işsizlik gerilemektedir.