Kentsel ve Çevresel Koruma Ara 7. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ülkemizde de UNESCO sözleşmesi temel alınarak kabul gören taşınır kültür varlıkları arasında yer almaz?
İkonalar |
Heykeller |
Çiniler |
Sitler |
Sikkeler |
Ülkemizde de UNESCO sözleşmesi temel alınarak, taşınır ve taşınmaz doğal
ve kültürel varlıklar tanımlaması kabul görmektedir.
Taşınır Kültür Varlıkları; Resim Heykel, ikona, seramik kaplar, çini, cam, metal, deri eşya, dokumalar, mobilya, mücevher, sikke, el yazması kitap gibi taşınabilir sanat eserleri ve belgeler müzelerde ya da özel koleksiyonlarda saklanmaktadır.
Taşınmaz Kültür Varlıkları; Anıtlar ve sitler olarak ikiye ayrılmaktadır.
Anıtlar; Taşınmaz kültür varlıkları tek yapı ya da yapı gruplarından oluşmaktadır. Tek yapıdan daha geniş sınırlara doğru gelişirken anıt kavramı yerini sit kavramına bırakmaktadır.
“Doğal anıtlar”, peri bacaları, kanyonlar, mağaralar gibi jeolojik oluşumların, şelale, krater gölü gibi su ögelerinin çevreye kattığı özel, olağan dışı biçim ve
mekân zenginlikleri; ya da o yere özellik kazandıran, peyzajın vazgeçilmez ögeleri olan asırlık çınar, selvi vb. yetişkin ağaçlar ve seçkin ender ağaç türlerinden oluşan ormanlar olmaktadır.
Sitler; Korunacak özellikleri bulunan doğal, ya da insan yapısı ya da ikisinin ortak ürünü olan alanlara “sit” denilmektedir. özelliklerine göre sitler doğal, tarihî, arkeolojik ve kentsel olarak sınıflandırılmaktadır.
• Doğal sit; doğal oluşumları ya da insan eliyle yapılan düzenlemeler sonucu
korunacak değere sahip olan doğa parçalarıdır.
• Tarihî sit; önemli bir tarihî olayla ilgili olan ya da önemli tarihî olayların
geçtiği yerler tarihî sit alanlarıdır.
• Arkeolojik sit; tarih öncesinden Sanayi Devrimi sonrasına kadarki döneme ait kalıntıların bulunduğu alanlardır.
• Kentsel sit; eski kentlerin uyumlu düzenini, mimari bütünlüğünü, donatılarını koruyabilmiş sokaklar, mahalleler, alanlar “kentsel sit” olarak tanımlanmaktadır.
2.Soru
''zamanla değişen yaşam biçimi nedeniyle tarihî yapının özgün işlevini yitirmesi sonucu ilk yapılış amacından farklı bir işleve hizmet etmek için uyarlanması. Bu uygulama yapılırken yapının bütünlüğünün bozulmaması ve özgün hâline döndürülebilir olması ilkesi gözetilmelidir.'' tanımı verilen bina ölçeğinde koruma tekniği hangisidir?
Bütünleme |
Yenileme |
Arkeolojik restorasyon |
Taşıma |
Temizleme |
Yenileme (renovation); zamanla değişen yaşam biçimi nedeniyle tarihî yapının özgün işlevini yitirmesi sonucu ilk yapılış amacından farklı bir işleve hizmet etmek için uyarlanması. Bu uygulama yapılırken yapının bütünlüğünün bozulmaması ve özgün hâline döndürülebilir olması ilkesi gözetilmelidir.Doğru yanıt B şıkkıdır.
3.Soru
Hangi uygulama yapılırken yapının bütünlüğünün bozulmaması ve özgün hâline döndürülebilir olması ilkesi gözetilmelidir?
Temizleme |
Arkeolojik Restorasyon |
Yenileme |
Yeniden Yapım |
Taşıma |
Yenileme (renovation); zamanla değişen yaşam biçimi nedeniyle tarihî yapının özgün işlevini yitirmesi sonucu ilk yapılış amacından farklı bir işleve hizmet etmek için uyarlanması. Bu uygulama yapılırken yapının bütünlüğünün bozulmaması ve özgün hâline döndürülebilir olması ilkesi gözetilmelidir.
4.Soru
“Bilimsel kriterler açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka ve bütünüyle korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlardır” tanımı hangi sit alanlarını tarif eder?
1. Derece arkeolojik sitler |
2. Derece arkeolojik sitler |
3. Derece arkeolojik sitler |
1. Doğal (tabii) sitler |
2. Doğal (tabii) sitler |
Doğal (tabii) sitler, tıpkı arkeolojik sitler gibi 3 gruba ayrılmaktadır. Bunlardan 1. Doğal (tabii) sitler, bilimsel kriterler açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka ve bütünüyle korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlardır. Doğru yanıt D’dir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar” olarak tanımlamanın karşılığıdır?
Kültür Varlığı |
Tabiat Varlıkları |
Somut Kültürel Miraslar |
Somut Olmayan Kültürel Miras |
Anıtlar |
Kültür varlıklarını; “tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar olarak tanımlamıştır (2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Değişik: 14/7/2004 - 5226/1 md.). Doğru Cevap A şıkkıdır.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kentsel korumanın turizm potansiyeli için örneklerinden birisi olamaz?
Side |
Kapadokya |
Safranbolu |
Karabük |
Odunpazarı |
Karabük bir sanayi kentidir. Demir çelik sanayinin Karabük’le kurulması Cumhuriyet Dönemi politikası olup bu sanayinin yer seçimi kriterlerini destekleyen Zonguldak Limanı ve maden ocakları ile başka bir maden alanı olan Sivas ile demiryolu bağlantısı Karabük’ün sanayi kenti olarak gelişmesini sağlamıştır. Bu potansiyelleri destekleyen planlama kararları ile kent sanayi kenti olarak gelişim göstermiştir. Kentin tarihsel süreç içindeki gelişimi, potansiyelleri kısaca kentsel kimliği özümsendiğinde gelecek kuşaklara aktarılması gerekenler arasında demir çelik fabrikası ve onun simgesi olan bacalar, ilk işçilerin yaşadıkları lojmanlar gibi özgün kentsel doku örnekleri, fabrikanın ilk ürününün ortaya çıkmasındaki süreci anlatan işlem platformu gibi bu döneme ait teknoloji, bu kente özgü, korunması gerekli kültürel miras olarak kabul edilir. Karabük öncelikle korunması gerekli kentsel alanın mutlaka bir kent dokusunun parçası, mutlaka 19.yüzyılın yapısı olması ya da mutlaka estetik değerlere sahip ileri turizm potansiyeli olan hakim anlayışında bir örnek olmaması nedeniyle önemlidir. Doğru cevap D’dir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi UNESCO tarafından tekrar ele alınan “kültürel varlık” (cultural property) tanımı içinde yer alan, korunması gereken varlıklardan biridir?
Tarihî bahçeler |
Bilimsel açıdan değer taşıyan jeolojik oluşum |
Yapıtlar |
Su ögesi |
Bitki örtüsü |
Koruma, neyin korunacağının belirlenmesi ile başlamaktadır. Venedik Tüzüğü’nde
tanımlanan “genişletilmiş” anıt kavramı 1976 yılında UNESCO tarafından farklı
bir şekilde tekrar ele alınarak, kültürel geleneklerle ilgili bütün maddi varlıkları
kapsayacak şekilde “kültürel varlık” (cultural property) deyimi ortaya atılmıştır.
Bu kavram değişik uygarlıkların sanat anlayışı, bilim ve teknik düzeyi, sosyal yaşam hakkında somut veriler sağlayan ve korunmalarında toplumsal yarar görülen eşya ve yapıtları kapsamaktadır. Estetik ve bilimsel açıdan değer taşıyan jeolojik oluşum, bitki örtüsü, su ögesi, yabanıl yaşam bölgeleri, tarihî bahçeler ise “doğal varlık” kapsamına girmektedir. “Doğal ve Kültürel varlıklar” kavramı, dünyada korunacak değerlerin tümünü ifade etmektedir.
8.Soru
Seçeneklerden hangisi kent kültürünü oluşturan unsurlardan biri değildir?
Zamana karşı direnmesi |
Kent dokusu |
Fizik mekân yapısı |
Kalıcılık |
Ekonomik gelişmişlik |
Kent kültürünü oluşturan değerler sadece fizik mekân yapısı, kent dokusu yani
strüktür olmayıp, o kentte, mekânsal olan ya da olmayan (ses, koku,vb) tüm imgelerin,
zihinlerdeki kalıcı nitelikleridir. Kentsel mekân bir anlamda kalıcı olması
istenilen bu niteliklerden oluşmakta ve bu kalıcı niteliklerin zamana direnmesi
ile gerçekleşmektedir. Burada zamana karşı direnmek teknolojik gelişmelere,
küresel değişimlere karşı gelmek, güncel dinamikleri göz ardı etmek anlamına
gelmemektedir. Zamana karşı direnmek tarihsel süreç içinde kente ait yukarıda
belirtilen zihinlerde kent hakkında yer eden kültürel değerlerin kentsel gelişmeler,
küresel etkiler karşısında yok olmamasıdır.
Bu bağlamda kentsel kalıcılık ile kentsel kültür ve dolayısıyla kentsel kimlik
oluşmaktadır ve bu nedenle kentsel kültür ile kimlik, kentsel kimlik kavramları
birlikte ele alınmalıdır.
9.Soru
''tarih öncesinden Sanayi Devrimi sonrasına kadarki döneme ait kalıntıların bulunduğu alanlardır.'' tanımı verilen sit alanı türü aşağıdakilerden hangisine aittir?
Doğal sit |
Arkeolojik sit |
Kentsel sit |
Tarihi sit |
Yapay sit |
Sitler; Korunacak özellikleri bulunan doğal, ya da insan yapısı ya da ikisinin ortak ürünü olan alanlara “sit” denilmektedir. özelliklerine göre sitler doğal,
tarihî, arkeolojik ve kentsel olarak sınıflandırılmaktadır.
• Doğal sit; doğal oluşumları ya da insan eliyle yapılan düzenlemeler sonucu
korunacak değere sahip olan doğa parçalarıdır.
• Tarihî sit; önemli bir tarihî olayla ilgili olan ya da önemli tarihî olayların
geçtiği yerler tarihî sit alanlarıdır.
• Arkeolojik sit; tarih öncesinden Sanayi Devrimi sonrasına kadarki döneme ait kalıntıların bulunduğu alanlardır.
• Kentsel sit; eski kentlerin uyumlu düzenini, mimari bütünlüğünü, donatılarını koruyabilmiş sokaklar, mahalleler, alanlar “kentsel sit” olarak tanımlanmaktadır.Doğru yanıt B şıkkıdır.
10.Soru
Önceki yasada kullanılan “eski eser” tanımı yerine “kültürel varlık”, “kültürel miras” tanımlamaları hangi yasayla getirilmiştir?
Venedik Tüzüğü |
1973 yılında çıkan 1710 sayılı Eski Eserler yasası |
5805 sayılı yasa |
1933 yılında kurulan Anıtlar Koruma Kurulu |
1983 yılında çıkarılan 2863 Sayılı (KTVKK) |
1983 yılında çıkarılan 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu (KTVKK) ile birlikte UNESCO’nun dünya mirasının korunması sözleşmesi benimsenerek kavramsal tanımlamalar bu doğrultuda yapılmıştır. Önceki yasada kullanılan “eski eser” tanımı yerine “kültürel varlık”, “kültürel miras” tanımlamaları bu yasayla getirilmiştir.
11.Soru
Seçeneklerden hangisi kentlerin korunmasındaki en önemli etkenlerden biridir?
Kent planlamasının gelişimi |
Kentlerin göç alma durumları |
Kentlerin coğrafi konumları |
Kentlerde yaşayan toplumun yapısı |
Kentlerin doğal kaynakları |
Dünyada kent kimliğini oluşturan korunması gerekli olan doku ve yapıları korumanın önemi ile kent planlamanın gelişiminin, amaçlarının tartışılması aynı
döneme rastlamaktadır. Kentsel korumanın kent planlama ile ilişkisinin önemini
vurgulamak adına bu önemli bir tespittir.
Özellikle Avrupa’da II. Dünya Savaşı sonrasında yakılıp yıkılan kentlerin yeniden
düzenlenmesi, yeniden inşa edilmesi sırasında koruma (anıtsal yapı ölçeğinde
ağırlık kazansa da) kentsel ölçekte ele alınmıştır.
Ülkemizde ise Osmanlı Devleti zamanında tek yapı ölçeğinde koruma adına
birkaç önemli girişimde bulunulsa da Cumhuriyet Dönemi’nde doğal ve kültürel
varlıkları korumak için yasal düzenlemeler yapılsa da yapılan yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi, uygulamaların yapılması her zaman sorunlu olmuştur. Kültür Varlıklarının korunması konusunda uluslararası anlaşmaların en önemlilerinden olan UNESCO sözleşmesinin 1982 yılında, Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi4nin 1989 yılında imzalanmış olması bu konudaki geç kalınmışlığı açıklayabilir.
Kentsel korumanın diğer ünitelerde ayrıntılı olarak açıklanan yasal, yönetsel
boyutlarına değinmeden ancak yasaların ele alınış biçimlerini örnekleyerek ve
kamuoyunun yaklaşımlarını bir yana bırakarak, korumanın kültürel boyutunun
kenti yönetenler tarafından nasıl ele alındığı ortaya konulduğunda Türkiye’de koruma konusunun bulunduğu düzey hakkında fikir sahibi olunabilir.
1986 yılında Türkiye’de kentsel sit alanı olarak belirlenen 105 kentsel sit alanının 26’sının koruma amaçlı imar planının onaylanmış olması ve bu sayının 1990 yılında 36’ya çıkmış olması kentsel koruma konusundaki durumu gözler önüne sermektedir.
12.Soru
Bir tür kopyalama olması nedeniyle ancak zorunlu durumlar için uygulanması gereken bir yöntem aşağıdakilerden hangisidir?
Sağlamlaştırma |
Bütünleme |
Yenileme |
Taşıma |
Yeniden Yapım |
Yeniden Yapım (recontruction); yıkılmış, yok olmuş ya da çok harap durumdaki bir yapının eldeki belgelere dayanarak en özgün hâliyle yeniden inşa edilmesidir. Bir tür kopyalama olması nedeniyle ancak zorunlu durumlar için uygulanması gereken bir yöntemdir. Çünkü yeni yapı, yerine yapıldığı tarihî eserin dokusuna ve özgün malzeme ve işçiliğine sahip değildir. Tarihî yapının kütle ve mekânlarının biçimsel bir canlandırmasıdır.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi UNESCO sözleşmesi temel alınarak Taşınmaz Kültür Varlıkları arasında yer almaktadır?
Resim |
Anıtlar |
Heykel |
Çini |
ikona |
Ülkemizde de UNESCO sözleşmesi temel alınarak, taşınır ve taşınmaz doğal ve kültürel varlıklar tanımlaması kabul görmektedir. Taşınır Kültür Varlıkları; Resim Heykel, ikona, seramik kaplar, çini, cam, metal, deri eşya, dokumalar, mobilya, mücevher, sikke, el yazması kitap gibi taşınabilir sanat eserleri ve belgeler müzelerde ya da özel koleksiyonlarda saklanmaktadır. Taşınmaz Kültür Varlıkları; Anıtlar ve sitler olarak ikiye ayrılmaktadır.
14.Soru
1964 yılı Mayıs ayında Venedik’te toplanan “İkinci Uluslararası Tarihi Anıtlar Mimar ve Teknisyenleri Kongresi sonucunda hangi belge ortaya çıkmıştır?
Amsterdam Bildirgesi |
Mimarlık Hakkkında On Kitap |
Restorasyon Kartası |
UNESCO Dünya Mirası Sözleşmesi |
Venedik Tüzüğü |
1964 yılı Mayıs ayında Venedik’te toplanan “İkinci Uluslararası Tarihi Anıtlar Mimar ve Teknisyenleri Kongresi”nde gündeme gelmiş ve alınan kararlarla olumlu yönde somut adımlar atılmıştır. Toplantı sonuçlarının biraraya getirildiği belge olan “Venedik Tüzüğü” günümüz koruma anlayışının temeli olarak kabul edilmektedir.
15.Soru
Bilimsel kriterler açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka ve bütünüyle korunması gerekli olan alanlara ne ad verilir?
Bilimsel kriterler açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka ve bütünüyle korunması gerekli olan alanlara ne ad verilir?
1. Doğal (tabii) Sitler |
2. Doğal (tabii) Sitler |
Tarihi Sit Alanı |
Kentsel Sit Alanı |
3. Derece Arkeolojik Sit Alanı |
Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi^ devirlere ait olup ender bulunmaları veya özellikleri ve görsel değerleri, barındırdıkları çeşitlilik, özellikli canlı grupları ve yaşam değerleri bakımından korunması gerekli yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması gerekli alanlar Doğal (tabii) Sitler olarak adlandırılır.
Doğal (Tabii) Sitler 3 gruba ayrılmaktadır:
- Doğal (tabii) Sitler: Bilimsel kriterler açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka ve bütünüyle korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlardır.
- Doğal (tabii) Sitler: Doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yanında kamu yararı doğrultusunda ve bilimsel koruma-kullanma dengeleri doğrultusunda kullanıma açılabilecek alanlardır.
- Doğal (tabii) Sitler: Doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yolunda, yörenin potansiyeli ve kullanım özelliği de göz önünde tutularak kısmen ve kontrollü olarak yerleşime açılabilecek alanlardır.
16.Soru
Kentsel ve çevresel korumayı gerçekleştirmek aşağıda verilen hangi politikalarla mümkündür?
I.Ulusal kültür ve çevre politikaları içinde kültürel mirasın yer alması
II.Kentsel korumaya halkın katılımının sağlanması,
III.Eğitim süreci içinde yaşanılan mekanlara karşı duyarlılıklarının artırılması
IV.Devlet ve özel sektörün iş birliğinin sağlanması,
V.Koruma bilincinin gelişmesi ile kazanımlarının belirlenmesi,
VI.Barış ortamının sağlanması
I,II,III |
III,IV,V |
I,II,III,IV,V |
III,IV,V,VI |
I,II,III,IV |
Kentsel kimliği oluşturan kültürel değerleri kaybetmeden, sürdürülebilirliklerini sağlamak ve küresel etkileşimin böylesi kentlerin tanınırlığını, ekonomik kalkınmalarını ülke bölge, ölçeğinde güçlendirmek bütüncül planlama ile mümkündür Bu kapsamda;
- ulusal kültür politikaları içinde kültürel mirasın yeri,
- çevre politikaları içinde kültürel mirasın yeri,
- korumanın kültürel boyutunun kentsel yaşam içinde yer alması,
- kentsel korumaya halkın katılımının sağlanması,
- eğitim süreci içinde aidiyet kavramlarının ve yaşanılan mekanlara karşı duyarlılıklarının oluşmasını sağlayan programların yer alması,
- Kültürel bilincin oluşturulmasında devlet ve özel sektörün iş birliğinin sağlanması,
- Koruma bilincinin gelişmesi ile toplumun, ülkenin kentlerin kazanımlarının
belirlenmesi, bu kazanımların kamuoyu ile sürekli olarak paylaşılması gibi politikalar ile kentsel ve çevresel korumayı gerçekleştirmek mümkündür. I,II,II,IV ve V doğru verildiği için Doğru cevap D’dir.
17.Soru
Koruma kavramını işaret eden ilk yazılı belgelerden biri olan “Mimarlık Hakkında On Kitap” adlı eser aşağıdakilerden hangisine aittir?
Marcus Vitrivius Pollio |
Viollet-Le-Duc |
UNESCO |
İmparator Augustus |
Venedik Tüzüğü |
Koruma kavramını işaret eden ilk yazılı belgelerden biri, MÖ I. yüzyılda İmparator Augustus döneminde yaşamış Mimar Marcus Vitrivius Pollio’nun “Mimarlık Hakkında On Kitap” adlı eseridir. Yenilikle geleneğin bağdaştırılması gerekliliğini ifade eden eser, sonraki yıllarda Avrupa Mimarisi üzerinde oldukça etkili olmuştur. Bu eserinde Marcus Vitrivius Pollio, “bir eser yaratılırken öncekini korumaktan vazgeçmemek gerektiği”ni belirtmektedir.
Çağdaş anlamdaki “koruma” 18. yüzyılda güçlenmekle birlikte asıl gelişimini
19. yüzyıl başlarında İtalyan Mimar Viollet-Le-Duc’ün restorasyon çalışmaları ile
göstermektedir. Korumanın bir disiplin hâline gelmesi ise II. Dünya Savaşı sonrasında gerçekleşmiştir. II. Dünya Savaşı sonrası dönemde koruma anlayışı tek bir eserin, tek bir yapının, tek bir anıtın korunmasından, anıtın bulunduğu çevre ile veya tarihsel çevrenin bir bütün olarak korunması boyutuna kadar bir değişim göstermiştir.
Bugün koruma olgusu akademik düzlemde tartışılıp üzerinde çalışılan bir disiplin hâline gelmiştir. Bunun yanı sıra ülkeler gerek ulusal düzlemde gerekse uluslararası düzlemde başta UNESCO olmak üzere çeşitli kuruluşlar aracılığıyla,
gerek fiziksel gerekse kültürel mirasın korunması ve bu bağlamda eskiyle yeninin
eklemlenmesi konularını tartışmaktadır. Ayrıca “koruma” ulusal ve uluslararası
düzlemde çeşitli yasalar, anlaşmalar ve deklerasyonlarla hukuksal bir boyuta da
sahip hâle gelmiştir.
18.Soru
Kentsel ve çevresel koruma ile ilgili olarak seçeneklerden hangisi söylenebilir?
Kentsel ve çevresel koruma kültürden bağımsız düşünülemez |
Kentsel ve çevresel koruma tamamen yerel yönetimlerin yetki alanında kalmalıdır. |
Kentsel ve çevresel koruma bir ekonomik değer olarak düşünülmemelidir. |
Toplumun geleceğine yön veren bir yaşam biçimidir. |
Kentsel ve çevresel koruma yalnızca ait olduğu toplumu ilgilendirir. |
Ancak “koruma” başlığı altında yapılan tüm çalışmalara, merkezî ve yerel yönetimlerin gösterdikleri duyarlılıklara, sivil toplum kuruluşlarının kentsel ve çevresel koruma konusunda toplumsal duyarlılık yaratma çabalarına ve bu kapsamda yapılan çeşitli etkinliklere karşın kentsel ve çevresel koruma konusunda istenilen düzeye ulaşılamamıştır.
Koruma çalışmaları için yasal, yönetsel düzenlemeler yapmak, çeşitli uluslararası anlaşmalara imza atmak hukuksal açıdan gereklilik olsa da görülmektedir ki yeterli olamamaktadır. Çünkü “kentsel koruma” nın yasa koyucular, politikacılar tarafından fazlaca dile getirilmeyen bir başka boyutu olan “kültür” korumanın en önemli temel bileşenidir. “Koruma”, “kültür” arasında kuvvetli bir ilişki, içiçelik söz konusudur ve bu birlikteliğin iyi kurulması aynı zamanda kentlerin sürdürülebilirliğini de sağlamaktadır.
Kentsel ve çevresel korumanın kültürel boyutu farklı bakış açıları ile ele alınabilir çünkü konu “kültür” olduğunda kültür kavramını etkileyen dinamikler çeşitlilik göstermektedir. Bu kapsamda korumanın kültürel boyutu “korumada kültürel bilinç”, “kültürel politikalar” veya “kültürel politikaların korumaya etkisi gibi bakış açıları ile irdelenebilir.
19.Soru
Özellikle Akdeniz coğrafyasında aynı şehirler içerisinde birbiriyle karışmamış olan ama yan yana olan yapılaşma seçeneklerden hangisine bir örnek olabilir?
Kültürel çatışma |
Kültürel çeşitlilik |
Asimilasyon |
Gecekondulaşma |
Kültürel kaynaşma |
Dolayısıyla Akdeniz coğrafyası üzerinde yer alan Osmanlı İmparatorluğu ve
özellikle İstanbul aynı coğrafi mekânı paylaşan ama asla birbiriyle karışmayan
yan yana ama ayrı yaşayan bir halklar karışımı olarak kültürel çeşitliliğe sahip bir toplumdur. İstanbul’un Tarihî Yarımada ve onun karşı kıyısındaki Beyoğlu’ndaki farklı yaşam biçimleri dikkate alındığında 19. yüzyıla kadar iki yaka arasında bağlantıyı sağlayacak köprü yapılmaması bile bu bakış açısını doğrulamaktadır. Bu ayrışma mahalle boyutunda da kendini göstermekte ve kent dinî, etnik temelli mahallelerle biçimlenmektedir.
20.Soru
- Özgün yerel kimliğini koruyabilmiş kentler bugün yerel ve merkezî yönetimler tarafından fark edilerek korunması gerekli öncelikli alanlar olarak belirlenmiştir.
- Korunması gerekli olan doku ve yapıları koruma konusu kent planlamanın gelişimi ve amaçların tartışılmasından sonra önem kazanmıştır.
- Özellikle Avrupa’da II. Dünya Savaşı sonrasında kentlerin yeniden inşa edilmesi sırasında koruma anıtsal yapı ölçeğinde ele alınmıştır.
- Türkiye’de Osmanlı Devleti zamanında tek yapı ölçeğinde koruma adına birkaç önemli girişimde bulunulmuştur
Yukarıda verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
I ve II |
I ve IV |
II-III ve IV |
I ve III |
II ve IV |
Dünyada kent kimliğini oluşturan korunması gerekli olan doku ve yapıları korumanın önemi ile kent planlamanın gelişiminin, amaçlarının tartışılması aynı döneme rastlamaktadır. Ayrıca, Avrupa’da II. Dünya Savaşı sonrasında yakılıp yıkılan kentlerin yeniden düzenlenmesi, yeniden inşa edilmesi sırasında koruma anıtsal yapı ölçeğinde ağırlık kazansa da kentsel ölçekte ele alınmıştır. Doğru cevap B’dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ