GENEL DİLBİLİM II Dersi Karmaşık Tümce ve Yan Tümcecikler soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Yalın tümce nedir? 


CEVAP:

Başka bir tümceye gerek duymaksızın tek başına dilbilgisel bir tümce oluşturan ve içerisinde bağımlı başka bir tümce bulundurmayan tümcelere yalın tümce denir.


#2

SORU:

Yan tümcecik nedir? 


CEVAP:

Yan tümcecik, yapı ve anlam açısından ana tümcenin bir parçası olan ve dilbilgisel özerkliği olmayan tümceciktir. Bir başka deyişle, yan tümcecik ana tümceden bağımsız olarak bir öğe oluşturamaz. Yan tümceciğin özne ve yüklem uyumu, ad tamlamalarında olduğu gibi adcıl bir uyum eki olan iyelik ekleriyle işaretlenir.


#3

SORU:

Birleşik tümce nedir? 


CEVAP:

Bağlaçlarla bağlanmış birden çok bağımsız tümcenin oluşturduğu tümceye birleşik tümce denir. 


#4

SORU:

Karmaşık tümce nedir? 


CEVAP:

Karmaşık tümcede, ana tümce içinde bir yan tümcecik bulunur. Karmaşık tümce, Özyineleme İlkesi doğrultusunda evrensel olarak tüm dillerde bulunan bir yapıdır ve bu ilke çerçevesinde bir tümcenin içinde bir başka tümce bulunabilir.


#5

SORU:

Tümleyici nedir? 


CEVAP:

Tümleyici yan tümcecik oluşturmak amacıyla İngilizce, Farsça gibi dillerde kullanılan bağımsız sözcükler (İngilizcedeki that, who, which, vd. ve Farsçadaki ki gibi sözcükler). Türkçede ise yan tümcecik eylemine bitiştirilen -DIK gibi eklerdir. 


#6

SORU:

Türkçede ad tümcecikleri oluşturmak için kullanılan ekler nelerdir ve bu eklerin özellikleri aynı mıdır? 


CEVAP:

Türkçede ad tümcecikleri yan tümcecikteki eyleminin üzerinde şu ekler kullanılarak elde edilir: -DIk, -(y)AcAk, -mA, -mAk, -(y)Iş.

-mAk dışındaki -Dık, -(y)AcAk, -mA ve -(y)Iş ad tümcecik ekleri ortak yapısal özellikler taşır. -mAk ekini diğerlerinden ayıran en önemli özellik  açık bir öznesinin olmayışıdır. 


#7

SORU:

-Dık, -(y)AcAk, -mA ve -(y)Iş eklerinin yan tümcecik öznesi üzerindeki etkisi nedir? 


CEVAP:

-Dık, -(y)AcAk, -mA ve -(y)Iş eklerinden biri, yan tümcecik eyleminin köküne eklendiğinde yan özne yalın durumda kalamaz. Bunun nedeni yan tümcedeki yüklemin eylemcil durum eki olan yalın durumu atayamamasıdır. Dolayısıyla yan tümce öznesi adcıl durum eki almak zorundadır. Aynı AÖ’de olduğu gibi yan tümcecikte de uyum, tamlayan ve iyelik ekleriyle sağlanır.


#8

SORU:

Ad Öbeği ile Ad Tümceciği arasındaki benzerlikler nelerdir?  


CEVAP:

Her iki yapı da özne, nesne, ilgeç tümleci, yüklem ve ad tümleci olarak işlev görür:


#9

SORU:

Ad öbeği ve ad tümceciği hangi özellikleri ile birbirlerinden ayrılırlar? 


CEVAP:

Eğer bu yapılar, tümcecik iseler bunlar özne ve yüklem; yüklemin içinde de nesne ve varsa eylem niteleyen belirteç barındırırlar. AÖ ise bu öğeleri içeremez.


#10

SORU:

-mAk tümceciklerinde özne özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

mAk tümceciklerinde belirtilmeyen ama anlaşılan bir özne olduğunu görmüştük. Bu özne, dilbilim kuramında ADIL olarak bilinir ve burada da ADIL olarak anılacaktır. ADIL, daha önce gördüğümüz adıl ile farklılıklar gösterir. Bilindiği gibi Türkçe gizli özneli, yani adıl düşmeli, bir dildir. Gizli özne olan adıl, yalın tümcede bulunabileceği gibi yan tümcecikte de bulunabilir. ADIL ise ancak yan tümcecikte bulunur.

adıl ya da küçük adıl kişi ve sayı eki almış olan eylemin bulunduğu ana tümce ya da yan tümcecikteki öznedir. Ayrıca Ad Öbeğinde tamlayan adın kullanılmadığı durumlarda da adıl vardır. ADIL ya da büyük ADIL kişi ve sayı uyum eki almamış olan yan tümceciklerde belirtilmemiş ama anlaşılan öznedir.


#11

SORU:

Özne denetleme yapısı nedir? 


CEVAP:
  1. Ben(i) [ADIL(i) her gün yüzmek] istiyorum.
  2. Seçil(i) [ADIL(i) çalışmaktan] keyif alır.
  3. Zeynep(i) [ADIL(i) Bursa’ya gitmeye] karar verdi.

Yukarıdaki örneklerde ADIL ana tümcenin öznesi ile aynı kişi olarak algılanır. Bir başka deyişle (a)'daki ‘Kim [...] istiyor?’ ve ‘kim yüzecek?’ gibi iki soruya da verilecek yanıt ‘ben’dir. Aynı durum (b) ve (c)’de de geçerlidir: Ana tümce ve ad tümceciğindeki özneler aynı kişi olarak yorumlanır. Bu şekilde aynı kişi ya da varlığı gösteren iki öğedeki gönderime eş gönderim denir ve yukarıdaki örneklerde de olduğu gibi eş gönderimsel öğeler adıl ya da küçük adıl kişi ve sayı eki almış olan eylemin bulunduğu ana tümce ya da yan tümcecikteki öznedir. Ayrıca Ad Öbeğinde tamlayan adın kullanılmadığı durumlarda da adıl vardır. ADIL ya da büyük ADIL kişi ve sayı uyum eki almamış olan yan tümceciklerde belirtilmemiş ama anlaşılan öznedir. ( i ) ile işaretlenir. Yani Seçili ve ADILi buradaki gibi aynı işareti taşıyorsa aynı kişiye gönderimde bulunup eş gönderimsel yorum kazanırlar.

Yukarıdaki örnekler özne denetleme yapıları olarak bilinir. Özne denetleme yapısı şöyle açıklanabilir: Ana tümcedeki özne, ad tümceciğindeki ADIL öznesini denetleyerek eş gönderim yorumu sağlar.


#12

SORU:

Nesne denetleme yapısı nedir? 


CEVAP:
  1. Serap bebeği(i) [ADIL(i)süt içmeye] zorladı.
  2. Arkadaşım beni(i) [ADIL(i)hediyeyi paketlemeye] ikna etti.
  3. Müdür çalışma arkadaşlarına(i) [ADIL(i) iş yerinde sigara içmeyi] yasakladı.

a, b ve c  örneklerinde görüldüğü gibi bu kez ADIL ana tümcedeki belirtili nesne ile eş gönderimseldir. (a)’da ‘kim süt içecek?’ sorusuna ‘bebek’ yanıtı verilebilir ki bu da ana tümcenin nesnesidir. Bu durum diğer örneklerde de görülmektedir. a, b ve c’deki gibi yapılara nesne denetleme yapıları denir.


#13

SORU:

Soyut ADIL nedir? 


CEVAP:
  1. [ADIL yüzmek] iyi bir spordur.
  2. [ADIL sigara içmek] sağlıksızdır.
  3. [ADIL her gün süt içmek] kemiklere iyi gelir.

Yukarıdaki örneklerde ADIL’lar denetlenmemektedir. Ancak kim yüzecek, kim sigara içecek ve kim her gün süt içecek sorularına verilecek yanıt herhangi bir insandır. Bu tür denetlenmeyen ancak her hangi bir insan olarak yorumlanan ADIL soyut ADIL olarak adlandırılır ve ADILsoy olarak gösterilir.

Soyut ADIL sadece tümce başında görülmez. a, b ve c'de üst tümcede ADIL'ı denetleyecek bir öğe yoktur. Ancak bazen üst tümcede başka AÖ’ler bulunsa bile ADIL, soyut ADIL okuması alabilir. Örneğin, Erguvanlı-Taylan (1996) aşağıdaki örnekleri göstermiştir:

  1. Ben [ADIL kalabalıkta sigara içmeye] karşıyım.
  2. Ben [ADIL Çin’le ticari ilişkilere girmeyi] destekliyorum (Erguvanlı- Taylan 1996:51)

Örnek (i) ve (ii)’daki ADIL’ları denetleyen bir ana tümce ögesi bulunmamaktadır, ama üst tümcenin de öznesi vardır. Yine de sigara içen ve Çin’le ilişkilere girecek olan üst tümcedeki özne ile aynı kişi okuması almaz. (i)’deki ADIL, sigara içecek herhangi biri olarak anlaşılırken, (ii)’deki belki konuşucunun da içinde bulunduğu belli bir ticaretle uğraşan grup olarak yorumlanabilir


#14

SORU:

Olgu ve Devinim Tümcecikleri nedir? 


CEVAP:

Olgu tümceciği, olgusal ad tümceciğidir. Yani bu tümcecikteki önerme doğrulanıp yanlışlanabilir. Gerçekleştiği ya da gerçekleşecek olması önemlidir. 

Devinim tümceciği -mAk ve -mA ekleriyle elde edilen ad tümcecikleridir ve önermedeki olayın gerçekleşmiş olma olasılığı değil, hareket / devinim önemlidir.

Benzer şekilde Örnek (i) ve (ii)’deki yan tümcelerde sırasıyla bir olgu ve devinim ifade edilmektedir:

  1. Ben [Can’ın evlendiğini] biliyorum.
  2. [Can’ın evlenmesi] beni şaşırttı. 

#15

SORU:

Ortaç nedir? 


CEVAP:

Ortaçlar, sıfatlar gibi işlev gören yan tümcelerdir. Sıfatlar ve ortaçlar adları nitelerler:

a. Sarı kazak

b. Dün aldığım kazak

Yukarıdaki örneklerde sıfat olan [sarı] ve ortaç olan [dün aldığım] yapısı,  [kazak] baş adı nitelemektedirler. Örneklerde görüldüğü gibi her iki niteleyen de niteledikleri adın solunda bulunmaktadır. Bunun nedeni daha önce belirtildiği gibi Türkçenin baş sonlu ve sola dallanan bir dil olmasıdır. Sola dallanan dillerde tümleç ve eklentilerin baştan önce, yani solda bulunurlar. Ortaçlar adı niteledikleri için AÖ içinde yer alırlar ve niteledikleri adın solunda bulunurlar. Ortaç ve sıfatlar adın hangi insan, varlık, eşya ya da nesneye gönderimde bulunduğunun anlaşılması için kullanılırlar


#16

SORU:

Ortaç oluşturma yöntemlerini açıklayınız. 


CEVAP:

Ortaçlar da ad tümcecikleri gibi eyleme eklenen ek ile yan tümceciğe dönüştürülerek elde edilirler. En yaygın olarak bulunan ortaç ekleri -En ve -DIK’tır. Bunun yanı sıra -(y)AcAK ve -mIş ekleri de vardır. Bunlardan son ikisi 'olan' ile birlikte kullanılabilir. En yaygın ortaç ekleri şunlardır:

-En şiir okuyan çocuk

-Dık çocuğun okuduğu şiir

-AcAk (olan) şiir okuyacak (olan) çocuk

-mIş (olan) şiir okumuş olan çocuk

Eylemde kullanılacak -En ve -DIK eklerinin seçimi, tümcecikte nitelenen adın özne, nesne, tümleç olması gibi dilbilgisel işlevine bağlıdır (Underhill 1972). Özne nitelenecekse -En, başka bir öge nitelenecekse eyleme -DIk eki eklenir.


#17

SORU:

Ad öbeği ulaşılabilirlik hiyerarşisini açıklayınız.


CEVAP:

Keenan ve Comrie (1977) yaklaşık 50 dünya diline bakarak evrensel olarak ortaçlara ilişkin şu sonuca vardılar: Her dilde ortaç özneyi niteleyebilir. Yani evrensel olarak en yaygın ortaç özneyi niteleyendir. Bundan sonra sırasıyla dolaysız nesne, dolaylı nesne, ilgeç nesnesi ve iyelik yapılarıdır.

Ad Öbeği Ulaşılabilirlik Hiyerarşisi:

Özne > Dolaysız Nesne > Dolaylı Nesne > İlgeç Nesnesi > İyelik tamlayanı >Diğer


#18

SORU:

Kısıtlayıcı ortaç yapılarının özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

Kısıtlayıcı ortaçlar, gönderimi çok geniş olan bir kümenin üyesini daraltmak için kullanılır. Örneğin:

[ AÖ Kitap] iyi bir dosttur.

Buradaki kitap çok genel bir addır; belli bir kitaba gönderimde bulunmayıp konuşucu ve dinleyici tarafından paylaşılan belli bir kitap yorumu taşımamaktadır. Oysa belli bir kitap söz konusu ise o zaman bu nesnenin daraltılması için belli araçlar kullanmamız gerekir. Örneğin:

[Masadaki kitap] diyebiliriz.

Ancak masada birden fazla kitap varsa "masadaki kırmızı kitap" diyebiliriz. Masada birden fazla kırmızı kitap varsa "masadaki kırmızı kalın kitap" diyebiliriz. Kısıtlayıcı ortaçlar da aynı işlevi görür. Dolayısıyla, aşağıdaki AÖ’de kısıtlayıcı bir ortaç vardır:

[ AÖ [ T Dün aldığım] kitap] çok güzel.

Bunun nedeni de dün aldığım tümceciğinin kitap adı verilen nesneler arasından bir tanesinin belirlenmesini sağlamasıdır.


#19

SORU:

Genişletici ortaç yapılarının özellikleri nelerdir? 


CEVAP:

Genişletici ortaçlar, ortaç olmaksızın da baş adın ayırt edilebildiği durumlarda görülür. Örneğin, "Eskişehir" özel bir addır ve bu şehrin Anadolu’nun ortasında yer alan bir kentimiz olduğunu hepimiz biliriz. Böyle özel adların gönderimlerinin daraltılmasına gerek yoktur. Ancak bu ad hakkında daha fazla bilgi vermek için sıfat tümceciği kullanılabilir. Bu Örnek (a)’da görülmektedir:

a. [ AÖ [ T Eski Çağda Dorlion adı ile tanınan] Eskişehir], bugün Anadolu’nun yıldızı haline gelmiştir.

Benzer şekilde (b) da genişletici sıfat tümceciği içerir:

b. [ AÖ [ T Sınıfımızda en çalışkan öğrenci olan] Nursun] aynı zamanda çok iyi bir arkadaştır.

Bunun nedeni de ortaç yapısı olmaksızın bir özel ad olan Nursun’un kime gönderimde bulunduğunun anlaşılabilmesidir.


#20

SORU:

Belirteç tümceciklerinin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Belirteç Öbeklerinde olduğu gibi belirteç tümcecikleri de tümceyi ya da eylemi niteler. Niteleyiciler zorunlu öge değil de eklenti oldukları için tümceden atılmaları mümkündür. Yani bunlar seçimlik ögedir. Ad tümcecikleri özne ve nesne gibi zorunlu ögelerdir ama özellikle genişleyici ortaçlar ve belirteç tümcecikleri seçimliktir. Ortaçlar adları, belirteç tümcecikleri ise eylem ve tümceleri niteler. Belirteç tümceciklerindeki öznelerin diğer yan tümcecik özneleri gibi adcıl olmadıklarına daha önce değinmiştik. Bir başka deyişle, özne tamlayan eki değil, yalın ek alır:

a. [Sen buraya gelmeden] Ayşe sorunu çözdü.

b. [Senin buraya gelmen] gerekmedi.

Örnek (a)’daki belirteç tümceciğinin öznesi yalın halde, (b)’deki ad tümceciğinin öznesi ise tamlayan eki almış haldedir.