PARA VE BANKA Dersi Para Politikası ve Parasal Aktarım Mekanizmaları soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Parasal aktarım mekanizması kavramını kısaca açıklayınız.
CEVAP:
Merkez bankalarının para politikası uygulamaları
öncelikle kısa vadeli faiz hadlerini değiştirmektedir.
Bu değişiklikler, finansal piyasalar üzerinde
bir dizi etki yaratabilmektedir. Bu etkiler toplam
talepte değişikliklere yol açmaktadır. Bu değişiklikler
de üretim, istihdam ve fiyat düzeylerinde değişiklikler
yaratmaktadır. İktisatçılar bu gelişmeler
zincirine parasal aktarım mekanizması adını vermektedir.
#2
SORU:
Parasal aktarım mekanizması hangi kanalları içerir?
CEVAP:
Parasal aktarım mekanizması, faiz kanalı, kur kanalı, kredi kanalı ve bilanço kanalını içermektedir.
#3
SORU:
Politika faizini kısaca açıklayınız.
CEVAP:
merkez bankalarının para politikasını yürütürlerken kullandıkları
temel araç ‘politika faizi’dir. Politika faizi
çok kısa vadeli (mesela gecelik ya da haftalık) bir
faizdir. Kısa vadeli faizlerdeki değişiklikler bankaların
davranışlarını etkilemekte ve daha uzun vadeli
faizlerde aynı yönde hareketler doğurmaktadırlar.
#4
SORU:
Parasal aktarım mekanizmalarından olan faiz kanalının genişletici politika olarak işleyişini örneklediriniz.
CEVAP:
Bir merkez bankasının mevduat, kredi ve
tahvil faizlerini düşürmek istediğini düşünelim. Bunun,
kredinin maliyetini ucuzlatarak yatırım yapma
isteğini ve tüketim harcamalarını yükseltmesi beklenir.
Tüketim harcamalarından özellikle dayanıklı
tüketim harcamalarının artması söz konusu olacaktır.
Bu noktada iktisada giriş dersinde öğrendiğimiz
bilgilere dönmek faydalı olacaktır. Hatırlayabileceğimiz
gibi bir ekonomide yurtiçinde üretilen mallara
olan talebin dört bileşeni bulunmaktadır: Tüketim,
yatırım, kamu harcamaları ve ihracat ile ithalat arasındaki
fark olarak tanımlanan net ihracat. Dolayısıyla,
faiz hadlerindeki genel bir düşüşün tüketim ve
yatırım harcamalarını artırmasıyla, yurtiçinde üretilen
mallara olan toplam talep artacaktır.
Bir kapasite kısıtı yoksa talepteki bu artış üretimi
de artıracaktır. Elbette toplam talepteki artış
fiyatlar genel düzeyinde de artışa yol açabilir. Piyasa
ekonomilerinde uygulamada gördüğümüz, faiz
hadlerindeki düşüşlerin öncelikle üretim düzeyini
artırdıkları, fiyatlardaki artışın belli bir gecikmeyle
başladığıdır. Fiyatlardaki artışın arkasında iki neden
vardır. Birincisi, üretim artışıyla işgücü talebi
de artmaktadır. Böylelikle, çalışanların pazarlık
gücü yükselmekte ve ücretler artmaktadır. İkincisi,
toplam talep canlı olduğu için şirketler daha yüksek
kâr oranları ile çalışabilmektedirler. Dolayısıyla,
merkez bankasının politika faizini düşürmesiyle
azımsanmayacak bir süre, üretim artacaktır.
#5
SORU:
Parasal aktarım mekanizmalarından olan faiz kanalının daraltıcı politika olarak işleyişini örneklediriniz.
CEVAP:
Faiz kanalının işleyişini daraltıcı bir para politikasının
sonuçlarını gösterecek şekilde ele alalım.
Bu durumda, merkez bankası politika faizini
artıracaktır. Bunun sonucunda (enflasyon hemen
değişmeyeceği için) reel faiz oranları artacaktır. Bu
durumda kredi maliyetleri yükselecek, yatırım ve
tüketim harcamalarının özellikle dayanıklı tüketim
harcamaları kısmında düşüş olacaktır. Böylelikle
yurtiçinde üretilen mallara olan talep azalacak ve
beraberinde üretim de düşecektir.
Politika faizlerindeki değişikliklerin uzun vadeli
kredi, mevduat ve tahvil faizlerini etkileme güçlerinin
sınırlı olması hâlinde, yukarıda açıklanan
geleneksel faiz kanalının etkinliği düşecektir. Öte
yandan, politika faizindeki değişikliklerin uzun
vadeli faizleri etkilemesinde bir sorun olmasa bile,
uzun vadeli faizler ile yatırım ve tüketim harcamaları
arasındaki ilişki zayıfsa yine bu kanal etkin çalışmayacaktır.
Ancak politika faizinin değişmesinin
başka kanallar yoluyla da ekonomi üzerine önemli
etkileri vardır. Aşağıda bu kanallardan döviz kuru
kanalı incelenmektedir.
#6
SORU:
Parasal aktarım mekanizması kanallarından döviz kuru kanalının işleyişini açıklayınız.
CEVAP:
Geleneksel kabul edilen ikinci para politikası
aktarım kanalı döviz kuru kanalıdır. Döviz kurunun artması (yerli paranın değer
kaybetmesi), ithal edilen mal ve hizmetlerin yurtiçindeki
fiyatlarını yukarıya çekerek ithalatın azalması
ile sonuçlanacaktır. Diğer yanda, yerli paranın
değer kaybetmesi, ihraç edilen malların uluslararası
piyasalarda daha ucuza satılabilmesini olanaklı kılacaktır.
Bu iki etkiyi bir araya getirdiğimiz zaman
ise daha düşük ithalat ve daha yüksek ihracat rakamlarıyla
birlikte GSYH’nin dört bileşeninden
biri olan net ihracat miktarı artacak ve yurtiçinde
üretilen mallara olan toplam talep yükselecektir.
Döviz kurunun düşmesi halinde ise bu belirtilenlerin
tam tersi gerçekleşecektir. Dolayısıyla, Merkez Bankalarının politika faizlerini
artırmaları halinde, yukarıdaki tartışma çerçevesinde
döviz kuru düşecek ve yerli paradaki bu
değerlenme ile net ihracat azalacaktır. Bu, yurtiçinde
üretilen mallara olan toplam talebi azaltacağından,
kısa dönemde üretim de düşecektir. Merkez
bankasının politika faizini düşürmesi hâlinde ise
tersi etkiler ortaya çıkacak ve üretim artacaktır. Burada
dikkat edilmesi gereken nokta, yine politika
faizindeki değişikliklerin daha uzun vadeli faizleri
etkilemesi ile döviz kurundaki değişikliklerin ortaya
çıktığıdır.
#7
SORU:
Parasal aktarım mekanizması kanallarından banka kredileri kanalının işleyişini açıklayınız.
CEVAP:
Büyük firmalar yatırımlarını finanse etmek
için banka kredilerinin yanı sıra finansman bonosu,
hisse senedi veya tahvil ihracı gibi alternatif
yöntemlere başvurabilirler. Küçük ve orta ölçekli
firmalar ise bu alternatif fon sağlama yöntemlerini
kullanabilecek büyüklükte ve güçte değillerdir.
Bu yüzden banka kredileri, gereksindikleri fonları
alternatif yollardan sağlayamayacak olan özellikle
küçük firmalar için çok önemlidir. Banka kredilerini etkileyen sadece parasal tabandaki
değişiklikler değildir. Bankacılık kesimine
yönelik yapılan finansal düzenlemeler de banka
kredilerini etkileyerek kredi kanalının çalışmasına
sebep olabilir. Örneğin, bankaların öz kaynak yönetimi
kapsamında sermaye yeterliliklerini güçlendirmek
amacıyla sermaye yeterlilik oranı arttırılırsa
bankaların kredi vermek amacıyla kullandıkları
kaynakları azalacaktır. Banka kredilerine bağımlı
küçük firmaların krediye ulaşımları zorlaşacak ve
yatırımlar azalacaktır.
#8
SORU:
Parasal aktarım mekanizması kanallarından bilanço kanalının işleyişini açıklayınız.
CEVAP:
Para politikasının, bankaların kullandırtmak istedikleri
kredi miktarını etkilemenin yanı sıra, kredi
kullanıcılarının kredi itibarı üzerinde de önemli
bir etkisi vardır. Para politikasının aktarımında ‘bilanço
kanalı’, merkez bankasının potansiyel kredi
kullanıcılarının bilançolarının net değeri üzerinde
sahip olduğu doğrudan etkiye bağlı olarak çalışmaktadır.
Genişlemeci bir para politikası firmaların
net değerlerini arttırarak bilançolarını iyileştirecektir.
Yüksek bir net değer, firmanın kullandığı
krediyi geri ödememe durumunda katlanacağı maliyeti
artıracaktır. Yani, yüksek net değer firmaların
kullandıkları kredilerle riskli ve maceralı işlere
girişme eğilimini azaltacaktır. Para politikasının kredi kullananların net değerini
iki yoldan etkilemektedir. İlk olarak merkez
bankasının politika faizini düşürmesiyle faiz oranları
düşme eğilimine girecektir. Bu ortamda hisse
senetlerine olan talebin artması ve sonuçta hisse
senedi fiyatlarının yükselmesi beklenir. Hisse senedi
fiyatlarının neden yükseleceği bir sonraki alt bölümde
tartışılmaktadır. Yüksek hisse senedi fiyatları
ise şirketlerin net değerlerini arttırarak onların
bankalar nezdinde kredi itibarlarını yükseltecek
ve krediye erişimlerini kolaylaştıracaktır. İkinci etki şudur: Birçok şirket, stoklarını ve
üretim sürecinde karşılaştıkları maliyetlerini kısa
vadeli kredilerle finanse ederler. Faiz oranlarının
düşmesi ile bu şirketlerin kullandıkları kredilerin maliyetleri azalacak ve böylelikle finansal durumları
güçlenecektir. Faiz oranlarındaki düşme şirketlerin
müşterilerinin de kredi maliyetlerini azaltarak
daha fazla harcama yapmalarını sağlayacaktır. Faiz
maliyetleri azalan ve satışları artan firmanın karlılığı
artacaktır. Kredi itibarı hesaplanırken bir bankanın
ilk baktığı hususlardan biri, kredi kullanıcısının
kullanılmayı planladığı kredinin taksitlerinin
toplam gelirine oranıdır. Faiz hadlerinin düşmesiyle
bu oranın da değeri düşecektir ve kredi kullanımı
artacaktır.
#9
SORU:
Kredi itibarı nedir?
CEVAP:
Kredi kullanacak birey veya firma hakkında
yapılan araştırma ve değerlendirme sonucunda,
borç ödeme gücünü belirleyen
ölçüttür.
#10
SORU:
Parasal aktarım mekanizması kanallarından varlık fiyatları kanalının işleyişini açıklayınız.
CEVAP:
Özelikle, faiz oranlarında yaşanan aşağı yönlü
bir hareket, hisse senedi fiyatlarını yukarı çekecektir.
Hisse senedi fiyatları ile faiz oranları arasındaki
bu ilişki parasal aktarımın ‘varlık fiyatları kanalı’
olarak bilinmektedir. Bu kanalın işleyişi anlamak
için öncelikle faiz oranları ile hisse senedi fiyatları
arasındaki ilişkiyi bilmemiz gerekir. Hisse senedinin temel değeri gelecek dönem
elde edilecek temettü ödemelerinin bugünkü değerine
eşittir. Faiz oranlarını küçüldükçe bugünkü
değeri yükselecek ve hisse senedinin fiyatı artacaktır.
Buna ek olarak para politikasındaki bir gevşeme
tüketicilerin ve firmaların gelecek dönemdeki ekonomik
büyümeye ilişkin beklentilerini arttıracaktır.
Ekonominin daha fazla büyümesi daha yüksek
getiri ve kâr olanaklarının ortaya çıkması demektir.
Beklentilerdeki bu olumlu gelişme de hisse senedi
fiyatlarını yukarıya çekektir. Faiz oranları ile hisse
senedi fiyatları arasındaki ters yönlü ilişkiyi bir başka bakış açısıyla portföy tercihine bağlayarak da
açıklayabiliriz. Buna göre, para politikası uygulamalarına
bağlı olarak reel faiz oranları düştüğünde
tahvil ve bono piyasası da cazibesini kaybeder. Yatırımcıların
portföylerine dâhil etmek için alternatif
yatırım araçları aramaya başlarlar. Sonuçta, hisse
senedi piyasasında artan talebe bağlı olarak hisse
senedi fiyatları yukarıya çıkar.
#11
SORU:
Para politikası uygulamalarının konut piyasası üzerindeki etkisini kısaca açıklayınız.
CEVAP:
Para otoritesinin
reel faiz oranlarını düşürmesi konut kredilerinin
faizlerini aşağıya çekecektir. Krediye ulaşımın
kolaylaşmasına bağlı olarak konut piyasasında talep
ve fiyatlar yükselecektir. Kısaca, merkez bankası faiz
oranlarını aşağıya çektiğinde, hisse senedi ve konut
fiyatları yukarıya doğru hareket edecektir. Hisse senedi
ve emlak fiyatlarındaki artış, bireylerin servetlerini
arttıracaktır. Bu durum tüketim harcamalarını
ve dolayısıyla toplam talebi ve üretimi arttırır.
#12
SORU:
Hisse senedi fiyatlarının yatırım harcamaları üzerindeki etkisinden kısaca bahsediniz.
CEVAP:
Hisse senedi fiyatlarının tüketim üzerindeki etkisine
benzer bir etki de yatırım harcamaları için
gerçekleşir. Hisse senedi fiyatlarının artışı, şirketlerin
hisse ihraç ederek kaynak bulmasını kolaylaştırır.
Yeni makine ve sermaye teçhizatına harcanacak
tutarda bir değişiklik olmamıştır. Şirketler hisse senedi
çıkarırlar ve satın aldıkları tesis ve teçhizatın
maliyetinden daha yüksek bir fiyatla bunları satabilirler.
Şirketler az miktarda hisse senedi çıkararak
çok miktarda yeni sermaye malı satın alabilecekleri
için yatırım harcamaları yükselecektir.
#13
SORU:
Parasal aktarım mekanizmasının işleyişinde gecikme sorununu örneklendiriniz.
CEVAP:
Örneğin, faiz kanalı, merkez bankasının sıkı
para politikası ile reel faiz oranlarını yukarıya
çekmesi durumunda, borçlanmanın daha pahalı
hale geleceği ve tüketim ve yatırım harcamalarında
azalışa bağlı olarak toplam talebin düşeceğini
öngörmektedir. Toplam talepteki bu düşüş en
sonunda enflasyonu düşürecektir. Gerçekte ise
merkez bankasının piyasa faiz oranlarını etkilemesi,
piyasa faiz oranlarının tüketim ve yatırım
harcamaları üzerinde etkili olması ve tüketim ve
yatırım harcamalarının enflasyonu etkilemesi oldukça
zaman alan bir süreçtir. Bu gecikme sorunu
merkez bankalarının ekonomiyi etkileme yeteneklerini
kısıtlamaktadır.
#14
SORU:
Faiz oranlarının geçişkenliğinden bahsediniz.
CEVAP:
Piyasa ve banka faiz oranlarının (kredi ve mevduat) para politikası faiz oranlarındaki
değişime tepki verme hızı ve derecesine ‘faiz oranı geçişkenliği’ denir.
#15
SORU:
Kamu borcu ve açıkların finansmanında para politikasının rolünden kısaca bahsediniz.
CEVAP:
Hane halklarının ve şirketlerin olduğu gibi bir
devletin de harcamaları gelirinden fazla olabilir.
Harcamaları gelirlerinden fazla olan bir devletin,açığın finansmanı için borç alması gerekir. Finansman
üç şekilde olabilir: Kendi parası cinsinden
veya yabancı para cinsinden borçlanabilir.
Üçüncü olarak da merkez bankasına para bastırarak
o parayı kendisine borç olarak vermesini isteyebilir.
Ancak para basılarak para arzının artırılması,
hele bunun süreklilik kazanması durumunda, enflasyonun
yükseleceğini biliyoruz. Tarihte yaşanan
hiperenflasyonların temel nedeninin bu tür bir finansman
biçimi olduğunu da biliyoruz. Bu nedenle,
ülkemizde olduğu gibi, bazı ülkelerin hukuki
yapıları para basma yetkisi üzerine önemli sınırlamalar
getirmektedirler. Bu durumda bütçe açığının
finansmanı için yerli para ve yabancı para cinsinden
borçlanma alternatifi kalmaktadır.
#16
SORU:
Sevimsiz monetarist aritmetik nedir?
CEVAP:
Kamu açıklarının para basılarak finansmanının,
borçlanma yoluyla finansmanından daha enflasyonist
olduğu her zaman doğru değildir. Thomas Sargent
ve Neil Wallece, 1981 yılında yayınladıkları
sevimsiz monetarist aritmetik isimli çalışmalarında,
maliye politikasının disiplinsiz olması ve para
politikası ile arasında bir uyuşmazlık olması durumunda
parasal genişlemeden kaçınılmasının uzun
dönemde daha yüksek bir enflasyonist etki doğurabileceğini
göstermektedirler.
#17
SORU:
Mali baskınlık nedir?
CEVAP:
Mali baskınlığı, kısaca yüksek bütçe açığı ve enflasyonu
az önemseyen bir ekonomik yapı olarak tasvir
edebiliriz. Bu yapıda, kamu gelirlerinin kamu harcamalarının
tamamını karşılamaması durumunda,
bu fark para basılarak veya borçlanılarak karşılanacaktır.
Mali baskınlığın yaşandığı ekonomik ortamlarda,
mali otorite cari yılda ve gelecek yıllarda
beklenen bütçe açıklarını, para politikası hedeflerini
dikkate almadan belirlemektedir. Yani, mali
baskınlıkta maliye politikası aktif konumda, para
politikası ise pasif konumdadır. Disiplinli bir maliye politikası aynı zamanda
mali baskınlığın olmaması anlamına gelmektedir.
#18
SORU:
Parasal baskınlık nedir?
CEVAP:
Parasal baskınlık ise para politikasını uygulamakla
yükümlü Merkez Bankasının para politikasını
bağımsız bir şekilde oluşturduğu, maliye
politikasının ise bütçe açıklarını para politikası hedeflerine
destek olacak şekilde belirlediği bir ekonomik
yapıdır. Kısaca, parasal baskınlıkta para
politikasının öncü ve disiplinli olduğunu, maliye
politikasının ise onu izlediğini söyleyebiliriz.
#19
SORU:
Enflasyon nedir?
CEVAP:
Enflasyon, fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artıştır.
#20
SORU:
Kronik enflasyon nedir?
CEVAP:
Yıllık fiyat artışlarının yıllar, hatta on yıllarla
ölçülen uzun dönemler boyunca yüksek
rakamlarda kalmasıdır.