TEMEL SÜRÜ SAĞLIĞI YÖNETİMİ Dersi BESLENMENİN SÜRÜ SAĞLIĞINA ETKİSİ soru cevapları:

Toplam 56 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Hayvan besleme yöntemi açısından kontrol edilecek ilk nokta nedir?


CEVAP: Hayvan besleme yönetimi bakımından kontrol edilecek ilk nokta; sürüde ? Yaş, ? Cinsiyet, ? Fizyolojik dönemlere göre bir gruplamanın yapılıp yapılmadığı

#2

SORU: Yemlerde bulaşıklık yaratan başlıca mikotoksinler nelerdir?


CEVAP: ? Aflatoksinler, ? Okratoksinler, ? Trikotesenler, ? Zearalenon

#3

SORU: Türkiye’nin hayvan başına alınan süt verimi bakımından geri kalmasının sebepleri nelerdir?


CEVAP: ? Mevcut sığır varlığının çok büyük bir bölümünün küçük aile işletmelerinin elinde olması, ? Geleneksel bakım ve beslenme yöntemlerinden bir türlü uzaklaşmamaları, ? 1980’li yıllarda uygulanan hatalı hayvancılık politikaları Türkiye’nin diğer Avrupa ülkelerine göre gerilerde kalmasının sebeplerindendir.

#4

SORU: Aflatoksin nedir?


CEVAP: Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus isimli mikroorganizmalar tarafından üretilen bir tür toksine verilen isimdir. Aflatoksinler; B1, B2, G1, G2, M1 ve M2 olmak üzere 6 gruba ayrılırlar. Yem ve besin maddelerinde en sık bulunan aflatoksin B1’dir. Normal sıcaklık derecelerine oldukça duyarlıdırlar. Ortam sıcaklığının 25-32 °C ve tanenin nem miktarı % 15 olduğu zaman optimum olarak üretilir. Tümüyle parçalanmaları için 300 °C sıcaklığa gerek vardır.

#5

SORU: Salmonella enfeksiyonu nasıl ortaya çıkar ve etkileri nelerdir?


CEVAP: Yem ham maddelerinin fare gibi kemirgenlerce kontamine edilmesi sonucunda, bunları tüketen hayvanlarda Salmonella enfeksiyonları ortaya çıkabilmektedir. Salmonella bakterileri kemirgenlerin hem idrar hem de dışkıları ile bulaştırılabilir. Bulaşan bu bakteriler, zamanla yem üzerinde üreyerek kendileri ya da dışarıya vermiş oldukları salgılar (toksin), bu yemleri tüketen hayvanlarda çeşitli zararlar oluşturur.

#6

SORU: Rumen Asidozisi ve Laminitis nedir ve nasıl ortaya çıkar?


CEVAP: Mikrobiyel sindirim için kritik öneme sahip olan rumen (işkembe) içeriği pH değerinin normalde 5,8-6,2 arasında olması öngörülmektedir. Rumen pH değerinin 5,5’un altına düşmesi ile subakut asidozis, 5’in altına düşmesi ile de akut asidozis oluşmaktadır. Rumen hareketlerinin azalması, yem tüketiminin azalması ya da durması, süt verimi ve süt yağ oranının aşırı düşmesi, kalp atışlarının artması, şiddetli ishal oluşumu, rumende gürültülü gaz birikimi asidozisin belirtilerindendir.

#7

SORU: Okratoksin nedir?


CEVAP: Aspergillus ocraceus ve P. viridicatum isimli iki tür mikroorganizma tarafından sentezlenir. Düşük sıcaklıklarda toksin sentezleyebildikleri için soğuk iklimli bölgelerde üretilen tahıllar ve bunlardan elde edilen yemler doğal bulaşıktırlar. Okratoksin böbrekte hasara yol açar.

#8

SORU: Yemlerde bulunan en önemli mikroorganizmalar nelerdir?


CEVAP: ? Bakteriler ? Küf mantarlar ? Mayalar

#9

SORU: Yemlerde bozulmalar nasıl ortaya çıkmaktadır?


CEVAP: Yemlerde meydana gelen bozulmalar genelde mikroorganizmalar ile böcek, fare, kuş gibi bazı zararlılar tarafından meydana gelmektedir.

#10

SORU: Sürü sağlığının korunmasında beslenmenin rolü nedir?


CEVAP: Beslenme, sürü sağlığının korunmasında ve uygun bir şekilde sürdürülmesinde önemli bir paya sahiptir. Beslenme ve sürü sağlığı iç içedir. Sığırlarda herhangi bir besin maddesinin yetersizliği ve dengesizliği ya da hatalı besleme uygulamaları bağışıklık sistemini baskılamakta, verimi ve sürü sağlığını doğrudan ya da dolaylı yoldan olumsuz etkilemektedir.

#11

SORU: Süt sığırı sürülerinde beslenmeye bağlı ortaya çıkan hastalıklar nelerdir?


CEVAP: ? Yağlı inek sendromu, ? Ketosiz, Son atmama, ? Rumen asidozisi ve laminitis, ? Abomasum deplasmanı, ? Hipokalsemi

#12

SORU: Zearalenon nedir?


CEVAP: Fusarium roseum ve di¤er Fusarium türleri tarafından oluşturulan bir mikotoksindir. Mısır bu mikotoksinin en önemli kaynağıdır. Rasyon kuru maddesinde 4-7 ppm düzeyinde olduğunda dişi sığırlarda düzensiz kızgınlıklara, vulvada ödeme ve döl verimi problemlerine neden olur.

#13

SORU: Trikoteksen nedir?


CEVAP: En önemlileri T-2 toksin, nivalenol ve deoksinivalenol (DON, Vomitoksin)’dür. Fusarium, tricoderma, cephalosporium, myrotecium ve trichotechium gruplarına dâhil çok sayıda mantar türü tarafından sentezlenebilmektedir. Bütün tahıllarda yaygın şekilde küflenmeye yol açmaları nedeniyle Fusarium türü mantarlar önem taşımaktadır. Asıl toksin üretimi ve küflenme olayları ambarda meydana gelmektedir. Deoksinivalenol rasyon kuru maddesinde 1,5 - 2,5 ppm olduğunda yememe, ketozis, abomasum deplasmanı, süt veriminde küflenme ile ishale yol açar.

#14

SORU: Hipokalsemi nedir ve nasıl ortaya çıkar?


CEVAP: Doğum felci veya süt humması olarak da tanımlanan bu hastalık, genellikle doğumu izleyen 6 ila 48 saat içinde kan kalsiyum düzeyinin aniden düşmesiyle ortaya çıkar. Süt humması doğumla birlikte başlayan yüksek süt verimi için gerekli kalsiyumun yemden alınamaması, başka bir ifade ile ineğin yemdeki kalsiyumdan yararlanamaması veya kemiklerdeki kalsiyumun mobilize olamaması sonucu ortaya çıkmaktadır.

#15

SORU: Geçiş dönemi nedir?


CEVAP: Süt sığırlarında doğumdan önceki ve sonraki 3’er hafta olmak üzere toplam 6 haftalık dönem geçiş dönemi olarak adlandırılmaktadır.

#16

SORU: Kuru madde tüketimi oranları nasıl bir değişim izlemektedir?


CEVAP: çiş döneminde kuru madde tüketimi giderek azalmaya başlar ve doğum sırasında en düşük seviyesine iner. Kuru madde tüketimi gebeliğin son 1 haftasında, kuru dönem başlangıcına göre % 30’lar civarında azalmaktadır. Kuru dönemin ilk beş haftasında canlı ağırlığın yaklaşık % 1,7-2,0’si olan kuru madde tüketimi, son 3 haftada canlı ağırlığın % 1,16-1,36’s› seviyelerine düşer. Azalmanın % 89’u doğuma 5-7 gün kala olur. Daha sonra doğumla birlikte kuru madde tüketimi tekrar artmaya başlar.

#17

SORU: Yem seçme nasıl değişkenlik gösterir?


CEVAP: Yem seçme olayının şiddeti pek çok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterir. Rasyonun parçacık büyüklüğünün dağılımı, kaba yem: konsantre yem oranı, sıcaklık stresi, yeterli yemlik alanının bulunmaması, hayvanların fizyolojik durumları, rasyonun su içeriği yem seçmeye yol açan faktörlerden bazılarıdır.

#18

SORU: Hayvanların dışkıları nasıl kontrol edilmelidir?


CEVAP: Dışkı; ? Renk, ? Kıvam, ? İçerik yönünden kontrol edilmelidir.

#19

SORU: Dışkı kıvamı neye bağlıdır?


CEVAP: Dışkının kıvamı büyük ölçüde su içeriğine bağlıdır. Su içeriği ise tüketilen yemin su miktarı ve sindirim sisteminde yemin kalma süresi ile ilişkilidir. Normal bir dışkı orta kıvamdaki bir lapa katılığındadır ve 2,5 ila 5 cm yüksekliğinde tepeye sahip bir formdadır.

#20

SORU: Sığırların hayatında geviş getirmenin yeri nedir?


CEVAP: Sığırların doğduktan kısa bir süre sonra kazandıkları geviş getirme yetenekleri hayati öneme sahiptir. Geviş getirme rasyonun parçacık büyüklüğü ile kontrol edilebilen bir davranış şeklidir. Rasyonun parçacık büyüklüğü arttıkça geviş getirme artmaktadır. Geviş getirme sonucunda hayvanların çiğneme davranışları artar ve bu sırada bol miktarda tükürük salgılanır.

#21

SORU: Vücut kondisyon skorunun izlenmesi nasıl bir yöntemdir?


CEVAP: Vücut kondisyon skorunun izlenmesi, vücut yağ rezervlerinin saptanması açısından oldukça kullanışlı ve basit bir yöntemdir. Sürü içerisinde vücut kondisyon skoru değişimlerinin sürekli olarak gözlenmesi, sonradan telafisi zor ve pahal› problemlerden kaçınmak anlamında son derece önemlidir. Bununla birlikte, vücut kondisyon skorunun belirlenmesi iyi bir gözlemi gerektirir ve bu işte göz alışkanlığı çok önemlidir. Buzağılamadan önceki dönemde aşırı vücut kondisyon skorunun olması, bazı metabolizma hastalıklarının gelişimi açısından önemli bir risk faktörü 78 Temel Sürü Sağlığı Yönetimi dir. Çok düşük vücut kondisyonu ise anöstrus insidansının artmasına ve gebelik oranlarının düşmesine neden olur. Postpartum döneminin ilk haftalarında vücut kondisyon skoru kaybının asgariye indirilmesi, yeterli bir reproduktif performans açısından önemlidir.

#22

SORU: Geçiş dönemindeki en önemli beslenme sorunu nedir?


CEVAP: Geçiş döneminde karşılaşılan beslenme sorunlarından en önemlisi negatif enerji dengesidir.

#23

SORU: İshal olayı nasıl gerçekleşir?


CEVAP: shal olayı; zehirlenme, enfeksiyon, parazitler ve de karbonhidratların kalın bağırsakta yoğun bir şekilde fermantasyona uğraması ve yoğun asit üretiminin sonucunda meydana gelebilir.

#24

SORU: Süt sığırlarına verilen rasyonun incelenmesinde kaç kriter vardır ve bunlar nelerdir?


CEVAP: Süt sığırlarına verilen rasyonun incelenmesinde 3 kriter vardır. Bunlar; ? Kağıt üzerinde yapılan rasyon, ? Gerçekte verilen rasyon ? Tüketilen rasyon

#25

SORU: Süt üre azotunun ölçülmesi nedir?


CEVAP: Süt üre azotu (SÜA), sağmal ineklerde protein beslenmesinin bir göstergesidir. Rasyonların ham protein kapsam› SÜA konsantrasyonu üzerine büyük bir etkiye sahiptir. Süt sığırlarında, ince bağırsaklardan absorbe edilen proteinin miktarca ve/veya kalitece yetersiz olması, süt verimini negatif yönde etkilemektedir. Diğer taraftan rasyon proteininin aşırı olması da erken laktasyon dönemindeki ineklerde negatif enerji dengesi şiddetini arttırmakta ve üreme ile ilgili performansı düşürmektedir.

#26

SORU: Sığırcılıkta sürünün beslenme durumunun izlenmesinde kullanılan yöntemler nelerdir?


CEVAP: ? Gruplama ve rasyonların kontrolü, ? Kuru madde tüketiminin izlenmesi, ? Yem seçme davranışının kontrolü, ? Rasyonun parçacık büyüklüğünün kontrolü, ? Laminitis ve Subakut Ruminal Asidozisin kontrolü, ? Dışkı incelemesi, ? Geçiş dönemi beslenmenin izlenmesi, ? Süt üre azotunun ölçülmesi, ? Kuru dönemde idrar pH’sının ölçümü

#27

SORU: Geçiş dönemi beslenmesi nasıl yapılır?


CEVAP: Geçiş dönemi beslenmesi 2 şekilde yapılır. Bunlar; ? Vücut kondisyon skorunun izlenmesi, ? Süt kompozisyonu ile bazı kan metabolitlerinin izlenmesi ile yapılabilir

#28

SORU: Ketosiz nedir ve nasıl ortaya çıkar?


CEVAP: Kanda ve idrarda aseton cisimciklerinin bulunması ile karakterize bir hastalıktır. Ketozis; iştahın durması, canlı ağırlık kaybı, süt veriminin düşmesi ve diğer belirtilerle belirginlik kazanır. Bu hastalıkta inekler verilen kaba yemin yarısını tüketir, konsantre yemin tamamını ret eder. Süt verimi yaklaşık %50 oranında azalır. Kanda keton cisimcikleri miktarı artarken glikoz oranı düşer. Hayvan çevreye aseton kokusu yayar. Ketozisin ortaya çıkışında, yüksek süt verimi ile besleme düzeyi arasındaki ilişki etkili olmaktadır. Yüksek süt veriminde hayvan fizyolojik stres altındadır. Laktasyonun başlangıcında yüksek süt veriminin gerektirdiği enerjinin vücut rezervlerinden karşılanması zorunludur. Yüksek süt verimi için rumende (işkembe) fazla miktarda propiyonik asit oluşmalıdır. Enerji kaynağı olarak kullanılan vücut rezervleri propiyonik asit gereksinimini karşılayamadığı durumda ketozis ortaya çıkabilmektedir

#29

SORU: Yağlı karaciğer sendromu nedir ve nasıl ortaya çıkar?


CEVAP: İneklerin özellikle kuru dönem olarak adlandırılan ve sağım yapılmayan gebeliğin son iki ayı sırasında yüksek düzeyde enerji içeren rasyonlarla beslenmesi sonucu ortaya çıkan ve yağlı inek sendromu adı da verilen durumdur. Bu tür yağlanma, ineklerin süt humması, ketozis, abomasum deplasmanı, retensiyo sekundinaryum (son atmama) ve metritis gibi hastalıklara karşı duyarlı olmasına yol açmaktadır. Yağlı inek sendromunda, iştahsızlık, süt veriminin düşmesi ve belirgin bir kondisyon kaybı söz konusudur.

#30

SORU: Geçiş döneminde ne tür hastalıklar görülmektedir?


CEVAP: Geçiş dönemi sırasında beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkan en önemli problem metabolizma hastalıklarıdır. Bu dönemde çok büyük metabolik ve hormonal değişiklikler ortaya çıkar. Ortaya çıkan en önemli fizyolojik değişim; düşük kuru madde tüketimi ve süt veriminin başlamasıyla aniden artan besin maddesi ihtiyacıdır. Bu değişiklikler nedeniyle enfeksiyon hastalıklar ve metabolik problemler en çok bu dönemde görülür. Süt humması, ketozis, son atmama, metritis, abomazum deplasmanı laktasyonun ilk iki haftasında sığırları etkileyebilir.

#31

SORU: Ketosizin önlenmesi için neler yapılmalıdır?


CEVAP: ? Süt ineklerine özellikle buzağılamayı izleyen günlerde yeterli enerji verilmelidir. Bu bağlamda hayvanlar standartlar ölçüsünde, hatta bir miktar üzerinde beslenmelidir. ? İnekler kuru dönemde iyi bir kondisyonda tutulmalı, yağlanmaları önlenmelidir. Yağlı ineklerde buzağılama sonrası yem tüketimi düşer ve rezervleri tükenen inekler ketozise meyilli olurlar. ? Özellikle ketozise meyilli ineklere kötü kaliteli silaj yemi verilmemelidir. Kötü kaliteli mısır silajları bütirik asit bakımından oldukça zengin ve enerji değerleri düşüktür. Ketozis tespit edildiğinde mümkün olduğu kadar kısa süre içerisinde glikoz takviyesi gerekir. Bu takviyeden sonra ineklerde iştah normale döner. ? İneklere kuru dönemin son 15-20 gününde (doğuma 2-3 hafta kala) süt yemi verilmesine başlanmalıdır. Süt yemi miktarı günlük 3 kg ile başlayıp, yavaş yavaş arttırılarak doğuma son bir hafta kala maksimum günlük 5-6 kg’a ç›karılmalıdır. Laktasyonun özellikle ilk altı haftasında ani yem değişikliklerinden kaçınılmalı, laktasyon sırasında iyi kaliteli, yüksek enerjili, lezzetli kaba ve konsantre yemler tercih edilmelidir.

#32

SORU: Hayvanların dışkı renkleri nasıldır?


CEVAP: Tipik olarak dışkı rengi, sığırlar taze yeşil otlar yedikleri zaman koyu yeşildir. Eğer hayvanlar kuru ot yiyorlarsa zeytuni kahverengine doğru koyulaşır. İnekler yüksek miktarda tahıl içeren bir rasyon ile beslendikleri zaman, dışkı rengi genellikle zeytin sarısıdır. Koyu renkli ve kanlı bir dışkı sindirim sisteminde dizanteri, mikotoksikozis ya da koksidiozisden ileri gelen bir kanamanın olduğunu gösterebilir

#33

SORU: Sağlıklı bir beslenme açısından süt sığırları nasıl gruplandırılır?


CEVAP: ? Laktasyondaki inekler: Yüksek, orta ve düşük verim grupları ? Kurudaki inekler: Erken kuru ve geç kuru dönem grupları ? Düveler: Genç (tohumlanmamış) ve gebe düve gruplar ? Genç buzağılar ? Süt emme dönemindeki buzağılar

#34

SORU: Negatif enerji dengesi nedir?


CEVAP: Negatif enerji dengesi, bir hayvanın rasyonla birlikte aldığı enerjiden daha fazlasını vücutta kullanması veya atmasıdır. Bu atma ya da kullanma olayı sağmal ineklerde süt üretimi şeklinde olmaktadır. Ketozis, abomazum deplasmanı, son atmama, metritis gibi önemli beslenme hastalıklarına neden olan başlıca faktörlerden bir tanesi negatif enerji dengesidir. Negatif enerji dengesi, gebeliğin son haftasından başlayarak doğumdan sonra 3-6. haftalara kadar devam edebilen bir olay olup, şiddetine ve süresine göre sürülerde döl verimi başta olmak üzere çeşitli zararlara yol açmaktadır. Yüksek verimli süt sığırlarında sıklıkla karşılaşılabilen bir durum olan negatif enerji dengesi, bir takım gözlem ve analiz yöntemleri ile mutlaka yakından izlenmelidir.

#35

SORU: Abomazum Deplasmanı nedir ve nasıl ortaya çıkar?


CEVAP: Bu hastalık abomazumun yer değiştirmesi olarak da adlandırılır. Sığırlarda tek midelilerdeki midenin karşılığı olan abomazumun gaz, sıvı veya her ikisinin etkisi ile gerilmesi ve anormal bir pozisyon almasıdır. Abomazum, genellikle sola ve yukarıya hareket eder ve rumen ile abdominal duvarın sol kısmı arasına gelir. Abomazum deplasmanı çoğu zaman buzağılamayı izleyen iki hafta içinde oluşur. Bu nedenle buzağılama ile ilgili koşullar abomazumun yer değiştirmesi için hazırlayıcı olabilir. Abomazum deplasmanının belirtileri yem tüketiminin durması veya kesilmesi, sınırlı bağırsak hareketleri, normal vücut ısısı, süt veriminin azalması, halsizlik ve iştahsızlık gibi belirtilerle ortaya çıkar.

#36

SORU: Son atmama nedir ve nasıl ortaya çıkar?


CEVAP: Genellikle doğum sonrası gözlenen bir olgudur. Ancak iyi bir bakım, sevk ve idare ile bu olgular %10’a ve daha aşağıya çekilebilir. Hastalığın döl verimi üzerine olan negatif etkisi, rahmin normal hale dönmesinin gecikmesi ve kronik metritis oluşumu ile geçici kısırlığa yol açmasıdır. Son atmamanın en önemli nedenlerinden bir tanesi bağışıklık sisteminde görülen yetersizliktir.

#37

SORU:

Süt sığırı sürülerinde beslenme hataları sonucu ortaya çıkan hastalıklar nelerdir?


CEVAP:

Süt sığırı sürülerinde beslenme hataları sonucunda ortaya çıkan bazı beslenme hastalıkları şunlardır:
• Yağlı inek sendromu
• Ketozis
• Son atmama
• Rumen asidozisi ve laminitis
• Abomasum deplasmanı
• Hipokalsemi


#38

SORU:

Yağlı inek sendromu hangi dönemde ve ne sebeple ortaya çıkmaktadır?


CEVAP:

İneklerin özellikle kuru dönem olarak adlandırılan ve sağım yapılmayan gebeliğin son iki ayı sırasında yüksek düzeyde enerji içeren rasyonlarla beslenmesi sonucu ortaya çıkan ve yağlı inek sendromu adı da verilen durumdur.


#39

SORU:

Ketozisin önlenmesi için alınması gereken önlemler nelerdir?


CEVAP:

Ketozisin önlenmesi için aşağıda sıralanan noktalara özen gösterilmelidir:
• Süt ineklerine özellikle buzağılamayı izleyen günlerde yeterli enerji verilmelidir. Bu bağlamda hayvanlar standartlar ölçüsünde, hatta bir miktar üzerinde beslenmelidir.
• İnekler kuru dönemde iyi bir kondisyonda tutulmalı, yağlanmaları önlenmelidir. Yağlı ineklerde buzağılama sonrası yem tüketimi düşer ve rezervleri tükenen inekler ketozise meyilli olurlar.
• Özellikle ketozise meyilli ineklere kötü kaliteli silaj yemi verilmemelidir. Kötü kaliteli mısır silajları bütirik asit bakımından oldukça zengin ve enerji değerleri düşüktür.
• Ketozis tespit edildiğinde mümkün olduğu kadar kısa süre içerisinde glikoz takviyesi gerekir. Bu takviyeden sonra ineklerde iştah normale döner.
• İneklere kuru dönemin son 15-20 gününde (do¤uma 2-3 hafta kala) süt yemi verilmesine başlanmalıdır. Süt yemi miktar› günlük 3 kg ile başlayıp, yavaş yavaş arttırılarak doğuma son bir hafta kala maksimum günlük 5-6 kg’a çıkarılmalıdır. Laktasyonun özellikle ilk altı haftasında ani yem değişikliklerinden kaçınılmalı, laktasyon sırasında iyi kaliteli, yüksek enerjili, lezzetli kaba ve konsantre yemler tercih edilmelidir.


#40

SORU:

Mikrobiyel sindirim için kritik öneme sahip olan rumen içeriğinin pH değeri kaç olmalıdır?


CEVAP:

Mikrobiyel sindirim için kritik öneme sahip olan rumen (işkembe) içeriği pH değerinin normalde 5,8-6,2 arasında olması öngörülmektedir.


#41

SORU:

Rumen pH değerinin 5,5'in altına düşmesi sonucunda hayvanlarda ne gelişir?


CEVAP:

Rumen pH değerinin 5,5’un altına düşmesi ile subakut asidozis, 5’in altına düşmesi ile de akut asidozis oluşmaktadır.


#42

SORU:

Suca zengin ve parçacık boyutları oldukça küçük yemlerin fazlaca kullanıldığı rasyonlar nelerdir ve bu rasyonlarda kuru ot ya da saman oranı az kaç olmalıdır?


CEVAP:

Mısır silajı, şeker pancarı posası, arpa posası, domates posası, elma posası gibi suca zengin ve parçacık boyutları oldukça küçük yemlerin fazlaca kullanıldığı rasyonlarda, en az % 25 oranında kuru ot ya da saman olmalıdır. Kuru ot ve samanın parçacık boyutu en az 2,5 cm. olmalıdır.


#43

SORU:

Abomazum Deplasmanı hastalığının ortaya çıkışını arttıran etmenler nelerdir?


CEVAP:

Gebeliğin ileri dönemlerinde, kurudaki ineklere veya buzağılamayı izleyen dönemde sa¤mal ineklere, aşırı miktarda konsantre yem verilmesi ve kaba yemin yetersiz kalışı hastalığın ortaya çıkışını arttırır.


#44

SORU:

Süt sığırlarında doğum felci veya süt humması olarak da adlandırılan hastalık nedir?


CEVAP:

Aynı zamanda doğum felci veya süt humması olarak da tanımlanan bu hastalık, genellikle doğumu izleyen 6 ile 48 saat içinde kan kalsiyum düzeyinin aniden düşmesiyle ortaya çıkar.


#45

SORU:

Buzağılama öncesi aşırı miktarda kalsiyum verilmesi hangi duruma yol açmaktadır?


CEVAP:

Buzağılama öncesi kalsiyum bakımından zengin yem verilmesi, süt humması riskini arttırır. Aşırı miktarda kalsiyum (Ca), kemiklerden mineralin mobilize edilmesinde rol oynayan parathormon aktivasyonunun azalmasına yol açar.


#46

SORU:

Süt hummasının önlenmesine ilişkin geliştirilen en son uygulama nedir?


CEVAP:

Süt ineklerinde buzağılamadan üç hafta önce rasyonla birlikte anyonik tuzların verilmesi uygulaması süt hummasının önlenmesine ilişkin son gelişmelerdendir.


#47

SORU:

Süt sığırı işletmesinde süt sığırlarının beslenmesinde yapılacak ilk kontrol nedir?


CEVAP:

Gruplama ve rasyonların kontrolü bir süt sığırı işletmesinde yapılacak ilk kontrol noktalarındandır.


#48

SORU:

Sağlıklı beslenme yöntemi açısından süt sığırları hangi kriterlere göre gruplandırılabilir?


CEVAP:

Sağlıklı bir beslenme yönetimi açısından süt sığırları aşağıdaki gibi gruplandırılabilir:
• Laktasyondaki inekler: Yüksek, orta ve düşük verim grupları
• Kurudaki inekler: Erken kuru ve geç kuru dönem grupları
• Düveler: Genç (tohumlanmamış) ve gebe düve grupları
• Genç buzağılar
• Süt emme dönemindeki buzağılar


#49

SORU:

Süt sığırlarına verilen rasyonun incelenmesinde kaç kriter vardır ve nelerdir?


CEVAP:

İşletmede kullanılan yem maddelerinin ve hayvanlara verilen rasyonların, fiziksel, kimyasal ve şüpheli durumlarda mikrobiyolojik yönden incelenmesi ile elde edilen sonuçların değerlendirilmesi, verim üzerine önemli katkılar sağlamaktadır.
Süt sığırlarına verilen rasyonun incelenmesinde üç kriter vardır. Bunlar;
• kağıt üzerinde yapılan rasyon
• gerçekte verilen rasyon
• tüketilen rasyon


#50

SORU:

Süt sığırlarında kuru madde tüketimi gebeliğin son 1 haftasında kuru dönem başlangıcına göre ne kadar azalır?


CEVAP:

Kuru madde tüketimi, hayvana ve rasyona bağlıdır. Geçiş döneminde kuru madde tüketimi giderek azalmaya başlar ve doğum sırasında en düşük seviyesine iner. Kuru madde tüketimi gebeliğin son 1 haftasında, kuru dönem başlangıcına göre %30’lar civarında azalmaktadır.


#51

SORU:

Modern süt sığırı işletmelerinde yaygınlaşmış olan rasyon uygulaması nasıldır?


CEVAP:

Modern süt sığırı işletmelerinde rasyonun kaba ve konsantre yem kısımlarının ayrı ayrı verilmesinden ziyade toplam karma rasyon (TKR) şeklinde verilmesi, giderek yaygınlaşan bir uygulamadır.


#52

SORU:

Doğduktan kısa bir süre sonra sığırların kazandıkları geviş getirme yetenekleri ile rasyon büyüklüğü arasında nasıl bir ilişki vardır?


CEVAP:

Sığırların doğduktan kısa bir süre sonra kazandıkları geviş getirme yetenekleri hayati öneme sahiptir. Geviş getirme rasyonun parçacık büyüklüğü ile kontrol edilebilen bir davranış şeklidir. Rasyonun parçacık büyüklüğü arttıkça geviş getirme artmaktadır.


#53

SORU:

Sığırlara yedirilen TKR’nin ya da kaba yemlerin parçacık büyüklüğünün saptanması ve düzenlenmesinde kullanılan sistem nedir?


CEVAP:

Sığırlara yedirilen TKR’nin ya da kaba yemlerin parçacık büyüklüğünün saptanması ve düzenlenmesinde, son yıllarda ucuz olması ve uygulama kolaylığı nedeniyle Penn State Parçacık Separatörü adı verilen bir elek sistemi kullanılmaktadır.


#54

SORU:

Beslenme ile ilgili bazı problemlerin saptanmasında hem kesin teşhis yöntemi, hem de tam bir bilimsel yöntem olarak görülmemekle birlikte, işletmede yaşanan bazı beslenme problemlerinin anlaşılmasında önemli ipuçları veren yöntem hangisidir?


CEVAP:

Dışkı incelenmesi beslenme ile ilgili bazı problemlerin saptanmasında hem kesin teşhis yöntemi, hem de tam bir bilimsel yöntem olarak görülmemekle birlikte, işletmede yaşanan bazı beslenme problemlerinin anlaşılmasında önemli ipuçları verebilir.


#55

SORU:

Geçiş döneminde karşılaşılan beslenme sorunlarından en önemlisi nedir?


CEVAP:

Geçiş döneminde karşılaşılan beslenme sorunlarından en önemlisi negatif enerji dengesidir.


#56

SORU:

Tipik üretim şartlarında Holstein ırkı ineklerde SÜA seviyesi kaçtır?


CEVAP:

Tipik üretim şartları altında, Holstein ırkı ineklerde SÜA seviyesi 8-12 mg/dl olmalıdır.