TÜRKİYE CUMHURİYETİ SİYASİ TARİHİ Dersi OSMANLI’DAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞUNA GEÇİŞ DÖNEMİ soru cevapları:
Toplam 54 Soru & Cevap#1
SORU:
Tanzimat Dönemi kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Bu dönemde Osmanlı aydını ve bürokratları batı medeniyetinin Osmanlı Devleti’nden ileride olduğunu kabul etmiştir. Bu dönem aydınları Avrupa çizgisine ulaşmak için Avrupa medeniyetine dahil olmak gerektiğine inanıyordu.
#2
SORU:
Osmanlı Devleti’ndeki batılılaşma kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Osmanlı Devleti’nde batılılaşmanın bir adımı olarak batılı kıyafet ve batının adab-ı muaşeretinin alınmıştır. II. Mahmut döneminden itibaren Osmanlı aydını ve bürokratları toplumun geleneksel kıyafetlerinden farklılaşarak “Avrupai” olarak giyinmeye başlamışlardır. Bir nevi gardırop modernizmi seklinde görünen Batılılaşma eğilimi aslında adab-ı muaşerete de yansımış ve gündelik hayatı kapsamaya başlamıştır. Osmanlı ekâbirinin yabancılara verdiği davetlerde kadın ve erkeğin birlikteliği, sofra adabının masa adabına dönüşmesi, pantolon, ceket ve kravattan oluşan erkek sıklığından bahsedilmesi, kadınların yeni saç modellerine meyletmesi gündelik hayatta gözlemlenen dönüşümlerdir.
Tanzimat Dönemi romanlarına bakıldığında Paris’te moda olan kıyafetlerin kısa süre sonra Beyoğlu vitrinlerini süslediği görülmüştür. Yine Bu dönemin iyi kazananlar arasında Batılı kıyafetler dikiminde ustalaşan Rum ve Ermeni terziler olmuştur. Maddi bir kültürel öge olarak ev ve ev içi yaşam da tıpkı kıyafetler gibi kültürel birikimi yansıtmakta ve kültürel dönüşümü izlemekte önemli yer tutmaktadır. Alafranga mobilyaların ev içi düzenini değiştirmesi görgü kurallarının ve insanlar arası ilişkilerin yeniden düzenlenmesini gerekli kılmıştır. Evlerin selamlık bölümlerini salonlara dönüştüren Osmanlı ekâbiri Batılı mobilyaları da kendilerine uyarlayarak tıpkı sedir gibi duvara yaslamaktadır.
#3
SORU:
Osmanlı Devleti’nin batı karşısında geri kalmasının nedenleri nelerdir?
CEVAP:
Osmanlı Devleti’ni batı karşısında geri kalmasının en önemli nedeni teknolojik geri kalmışlığı ve eğitim sisteminde fen bilimlerinden uzaklaşması olarak görülmekteydi. Bu doğrultuda Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane 1827’de, Mekteb-i Harbiye 1835’te, Darül Muallimin 1847’de, Mekteb-i Mülkiye 1859’da, Mekteb-i Hukuk-ı Sultani 1874’te, Ziraat ve Baytar Mekteb-i Alisi 1891’de kurulmuştur. Diğer taraftan Osmanlı medreselerinde okutulan ders programları fen bilimleri konularını da içermeye başlamıştır. Sadece yüksekokul eğitiminde değil, ilkokul, ortaokul ve lise eğitiminin de yaygınlaştığına şahit olmaktayız. Örneğin, 1914’de Osmanlı coğrafyasında “Sultani” adı verilen liselerin sayısı 40’ı bulmuştu. Batılı tarzda eğitim veren kurumları meşrulaştıran zihinsel dönüşüm Osmanlı’nın teknolojik geri kalmışlığı aşma çabasıdır. Zira artık güç ordudan değil, teknolojiden kaynaklanmaktadır. Ordunun güçlü olması ise ulaşılan teknolojik seviyenin doğrudan bir sonucudur.
#4
SORU:
Efkar-ı Umumiye’nin anlamı nedir?
CEVAP:
Genelin Fikirleri anlamını taşıyan Efkar-ı Umumiye kavramı Osmanlı’da kamuoyu anlamında kullanılmıştır. Siyasal hayatın modernleşmesi toplumun siyasi konularda söz sahibi olmasını güçlendirmiştir.
#5
SORU:
Yeni Osmanlılar kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Yeni Osmanlılar toplumsal değerler ile uyumlu modernleşme yanlılarından meydana geliyordu. Yeni Yeni Osmanlılar toplumsal değerler ile uyumlu modernleşme yanlılarından meydana geliyordu. Yeni Osmanlılar meşrutiyet, adalet, eşitlik, hürriyet, vatan, halk, anayasa ve parlamento kavramlarını Osmanlı’nın geleneksel dünyasıyla birlikte yoğurarak Cumhuriyet’e giden yolun taslarını döşemiştir. Çıkardıkları gazeteler iktidar tarafından zamanla kapatılsa da Avrupa’ya kaçan Yeni Osmanlılar, kendileri gibi muhalif olan Mustafa Fazıl Pasa tarafından korunmuş ve finanse edilmiştir. Mithat Paşa’nın etkili bir devlet adamı olması sonrasında ise fikirleri iktidar tarafından da benimsenmeye başlanmıştır. 1876 Kanun-u Esasisi’nin hazırlanmasında Yeni Osmanlıların fikirlerinden ve özellikle Namık Kemal’den yakın bir şekilde yararlanılmıştır.
#6
SORU:
Kanun-u Esasi nedir?
CEVAP:
Türk siyasi hayatındaki ilk anayasadır. Padişah’ın egemenliğini kısıtlamış, hukukun üstünlüğünü kabul etmiş ve parlamentoyu kurumsal olarak inşa etmiştir.
#7
SORU:
Kanun-u Esasi kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
1876 Anayasası, önerilerin müzakere edildiği, yaklaşık 40 kişilik bir komisyonun eseridir Avrupa’nın sunduğu bir hazır reçete değildir. Tersane Konferansı’nda toplanan ve Balkanlarda reform isteyen Avrupalılara karşı bir yanıt olarak doğmuştur. Osmanlı siyasetinin toplumsallaşması 1876 Kanun-u Esasisi ile taçlanmıştır. Fakat siyasal alanın genişlemesi uzun sürmemiş ve 187778 Osmanlı-Rus Savası sonrasında toplumsal bütünlüğü sağlayamayan parlamento yeniden toplanmamıştır. Osmanlı modernleşmesinin taşıyıcı unsuru II. Abdülhamit’in bizzat kendisi olmuştur.
#8
SORU:
II. Abdülhamit Dönemi’nin en belirgin modernleşmeci niteliği kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
II. Abdülhamit Dönemi’nin en belirgin modernleşmeci niteliği eğitim alanında ortaya çıkmıştır. Özellikle ilk ve ortaokulların İstanbul dışında da yaygınlaştırılması kayda değer gelişmeler yaratmıştır. Dinî ve ahlaki değerlerle yüklü müfredatla amaçlanan Panİslamist bir politik toplumsal bütünlük olmuştur. Dönemin son yıllarında İstanbul’da yaklaşık 2500 eğitim kurumunda 85.000 öğrenci okumaktaydı. Taşrada ise okul sayısı on bini aşmış ve öğrenci sayısı da beş yüz bini geçmişti. Eğitimin yaygınlaşma oranlarının büyüklüğü modernleşmenin en önemli göstergelerinden biri olmuştur. Bu nedenle Osmanlı’nın son dönemlerinin cahillikle birlikte anılması elde edilen verilere bakıldığında anlamını yitirmiştir.
#9
SORU:
İttihat ve Terakki’nin kuruluşunda etkili olan isimler kimlerdir?
CEVAP:
İshak Sukuti, İbrahim Temo, Abdullah Cevdet, Doktor Nazım, Hüseyinzade Ali Bey ve Şerafettin Magmumi gibi isimler sayılabilir. Muhalif örgüt ilk zamanlarda İttihad-ı Osmani Cemiyeti adını alsa da Ahmet Rıza ile iletişime geçilmesi sonrasında İttihat ve Terakki Cemiyeti adını almıştır.
#10
SORU:
Ahmet Rıza’nın düşünceleri kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Ahmet Rıza dönemin pozitivist sosyolojisinden oldukça etkilenmiştir. Düzen ve ilerleme kavramlarını düşüncesinin merkezine oturtmuş olan Ahmet Rıza, Durkheim’in sosyolojik anlayışını taklit ettiği söylenebilir. Ahmet Rıza’ya göre Osmanlı için en önemli sorun geri kalmışlıktır ve ilerlemeci bir anlayışla çözülecektir. Diğer taraftan dağılan Osmanlı toplumunun ihtiyacı olan “düzen” ancak “ittihad” yani birlikle sağlanacaktır. Yeniden birliğin tesis edilmesi ve ilerlemenin sağlanması için ise merkezî yönetimin güçlendirilmesi gerekmektedir. Güçlü yönetimin en önemli unsuru ise “millî ekonominin” tesisinden geçmektedir. Dağılan bir devletin kurtarıcı nesli için oldukça parlak hedefleri olan Ahmet Rıza’nın iddiaları Cemiyetin ruhunu oluşturmuştur.
#11
SORU:
Prens Sabahattin’in düşünceleri kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Prens Sabahattin, Osmanlı’ya dair teşhis ve çözümlerinde Ahmet Rıza’dan farklı düşünmektedir. Öncelikle toplumun en önemli sorunu olarak “ataleti” görmektedir. Bu sorunun çözümü ise bugün “girişimcilik” olarak ifade edebileceğimiz “teşebbüs-i şahsi” yeteneğinin toplumsal olarak yaygınlaştırılmasıdır. Diğer taraftan ona göre dağılan devleti merkezin istibdadını tahkim etmek değil, “âdem-i merkeziyet” adını verdiği şekilde yerel idareleri güçlendirmek toparlayacaktır. Osmanlı Devleti’nin memur hâkimiyetinden kurtulup özel girişimciliğin ve burjuvazinin güçlendiği özgürlükçü bir devlet olmasını arzu etmekteydi.
#12
SORU:
II. Meşrutiyet’in Siyasi Anlamı nedir?
CEVAP:
I. Meşrutiyet’e göre daha az seçkinci, daha çok toplumsaldır. Türk modernleşme tarihinin ilk demokrasi deneyimidir çünkü padişah karsısında parlamento güçlendirilmiştir. Ancak İttihatçıların otoriter yönetimiyle demokratik anlamını yitirmiştir.
#13
SORU:
İttihat ve Terakki’nin siyaseti kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
İttihat ve Terakki Partisi iktidara Osmanlıcılık siyasetiyle gelmişti. Fakat II. Meşrutiyet sonrası Arnavut, Rum, Ermeni ve Arapların milliyetçi talepleriyle karşılaşmıştır. Özellikle Balkan Savası sonrası Partinin politikalarının ana niteliğini Türk milliyetçiliği oluşturmuştur. İttihat ve Terakki’nin iddiası bozgunları durdurmak, devleti ayağa kaldırmak ve ıslahatları yapmaktır. Anayasa değişiklikleriyle başlayan ıslahatlar şer’iyye mahkemeler inin Adliye Nezaretine bağlanması, Şeyhülislamın kabineden çıkarılması, Aile Hukuku Kararnamesi gibi modern dünyaya uyum yasalarıyla devam etmiştir. Ekonomik alanda şehirlerin modern imarını devam ettirerek millî bankalar kurulmuştur.
#14
SORU:
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na giriş süreci kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Osmanlı Devleti, I. Dünya Savası öncesinde Fransa ile ittifak arayışına girmiştir. Ancak Cemal Paşa’nın çabalarından bir sonuç çıkmamıştır. Bunun üzerine Ağustos 1914’te Almanya ile müttefiklik anlaşması imzalanmıştır. Osmanlı’nın savaşa fiilen girişi Ekim 1914’te Yavuz ve Midilli adı verilen Alman kruvazörlerinin Odesa ve Sivastopol’deki bazı hedefleri bombalamasıyla gerçekleşmiştir. 23 Kasım 1914’te Cihadı Mukaddes ilan edilmiştir.
#15
SORU:
Sykes-Picot Antlaşması kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Fransa ve İngiltere diplomatlar tarafından imzalanan ve Rusya’nın da kabul ettiği Osmanlı Ortadoğu’sunun gizli paylaşım anlaşmasıdır. Rus sosyalist devrimi sonrasında Lenin tarafından kamuoyuna açıklanmıştır.
#16
SORU:
Mondros Ateşkes Antlaşması maddeleri kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Boğazlardaki istihkâmlar teslim edilecek ve serbest geçişe izin verilecek, Mağlup her devlete uygulandığı gibi kara ve denizde asayişi sağlayacak kadar güvenlik kuvveti bulundurulacak bunun dışındaki askerler terhisi edilecek, Demir yolları, limanlar, Toros tünelleri müttefiklerin kontrolüne bırakılacak ve muharebe araçlarının tahrip edilecek, 7. madde hükmü gereğince İtilaf devletlerinin güvenlik tehdidi gördükleri noktada işgal hakkına sahip olacak, Vilayat-ı Sitte’nin (Van, Erzurum, Diyarbakır, Bitlis, Elazığ ve Sivas) işgal edilebilecek.
#17
SORU:
Misak-ı Milli’nin siyasi etkisi kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası işgallerin kabul edilmeyeceği ortaya çıkmıştır. İşgallerin gayrimeşruluğu vurgulanmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın motivasyonu olmuştur.
#18
SORU:
İtalyanların Anadolu’da işgal ettiği yerler nerelerdir?
CEVAP:
İtalya Mart 1919 itibariyle Antalya, Muğla, Burdur, Milas ve Söke’yi işgal etmiştir.
#19
SORU:
Kars Milli İslam Şurası kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Osmanlı Devleti’nin Kars, Ardahan ve Batum’dan çekilmek zorunda kalması sonrasında hâkimiyeti sona erince Kars Milli İslam Şurası yerel bir hükûmet olarak kurulmuştur. Ancak Nisan 1919’da bölgeyi işgal eden İngilizler tarafından dağıtılmıştır. Bir anayasaya ve orduya sahip olan hükûmetin üyeleri tutuklanarak Malta’ya sürülmüştür. Bölge 1920 sonbaharında Kazım Karabekir tarafından yeniden ele geçirilinceye kadar işgal altında kalmıştır.
#20
SORU:
“İzmir Reddi İlhak Cemiyeti kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de Aralık 1918’de ilk kurulan direniş teşkilatlarından biridir. İzmir’e demirleyen İtilaf devletlerine ait gemiler işgalin yakınlığının işareti sayılmış ve Yunan işgalinin başlayacağı İtalyan Dışişleri Bakanı Sforza tarafından teyit edilmişti. Cemiyet İzmir’in işgalinden bir gün önce İzmir Redd-i İlhak Heyet-i Milliyesi adını alarak işgale karsı protesto hareketlerinin yanında silahlı direnişe de başlamıştır. İzmir işgali sonrasında bölgede Balıkesir’den Denizli’ye kadar geniş bir alanda Redd-i İlhak cemiyetleri kurulmaya başlamıştır. Özellikle Alaşehir, Balıkesir, Nazilli ve Denizli’de toplanan kongrelerle direniş örgütlenmeye çalışılmıştır.
#21
SORU:
Şark Vilayetleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Şark Vilayetleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Aralık 1918’de kurulan müdafaa-i hukuk cemiyetlerinden birdir. Bölgenin Ermenilere verilecek olmasına karşı mücadele etmiştir. Ayrıca başta İzmir’in işgali olmak üzere protesto gösterileri düzenlemiştir. Cemiyetin en önemli faaliyeti ise Erzurum Kongresi’nin toplanmasına vesile olmasıdır.
#22
SORU:
Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ise Şubat 1919’da kurulmuştur. Bir taraftan Ermeniler Karadeniz’e açılış kapısı olarak kuracakları devlet için Trabzon’u istemekte, diğer taraftan da bölgedeki Rumlar bağımsız bir devlet pesinde mücadele etmektedir. İzmir’in işgalinden sonra Trabzon Cemiyeti de Erzurum Kongresi’ne katılmaya karar vermiştir.
#23
SORU:
Kilikyalılar Cemiyeti kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Adana bölgesinin Fransızlar tarafından işgal edileceği söylentileri üzerine Aralık 1918’de Kilikyalılar Cemiyeti kurulmuştur. Bölgenin çoğunluğunun Türk nüfusuna sahip olduğunu kanıtlayarak işgalin önlenebileceği düşünülmekteydi.
#24
SORU:
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın İstanbul’da ortaya çıkardığı tepkiler nelerdir?
CEVAP:
Ayrıca İstanbul’da Milli Kongre Cemiyeti kurularak dünyada Türkler aleyhine yapılan olumsuz propagandalar önlenmeye çalışılmıştır. Fatih, Üsküdar ve Kadıköy’de yapılan mitinglerle protesto edilmektedir. İzmir’in işgalinden sonra Türk Ocağı ve Karakol Cemiyeti tarafından düzenlenen ve her birine 150-200 bin kişinin katıldığının tahmin edildiği dört büyük gösteri yapılmıştır.
#25
SORU:
Erzurum Kongre’si kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkması ile Anadolu’daki en güçlü direniş başlamıştır. Kars’ın Haziran 1919’da İngilizler tarafından işgal edilmesinden sonra Erzurum’da harekete geçilmiş ve saldırılara karşı konulması kararı alınmıştı. 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 arası Erzurum’da toplanan Kongre’de ise toplumsal fikir birliği bölgesel anlamda perçinlenmiştir. Askerî yetkilerinden azledilmiş olarak Kongre’ye, istifa eden Erzurum delegeleri yerine katılan Mustafa Kemal, Kongre’nin kararlarına damgasını vurmuştur. Bölgede bir manda idaresi reddedilmiş ve direniş kararı alınmıştır. İstanbul hükûmetinin baskı altında olduğu kabul edilerek yürütme organı olarak bir Heyet-i Temsiliyye seçilmiştir.
#26
SORU:
Sivas Kongresi kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
4-11 Eylül arasında toplanan Sivas Kongresi’ne katılım beklenen kadar olmasa da genel bir temsile yeterli gelecek nitelikte çeşitlidir. Manda yönetiminin kesin dille reddedilmesinin yanında Meclis-i Mebusanın derhâl toplanması istenmektedir. Direniş örgütlenmesi tek çatı altında toplanarak Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti (ARMHC) adını almıştır. Heyet-i Temsiliyye genişletilerek direnisin meşruiyeti güçlendirilmiştir. Güçlü toplumsal meşruiyetinden dolayı İstanbul hükûmetinin Kongreyi dağıtma teşebbüsleri sonuç vermemiştir. Kongre sonunda Mustafa Kemal adına en önemli kazanım azledildiği komutanlıktan sonra Heyet-i Temsiliyye Reisi olarak bütün millet adına konuşabileceği bir unvan elde etmiş olmasıdır. Zira askerin asla saygısını kaybetmediği Mustafa Kemal’in sivil Anadolu halkı tarafından kabullenilmesi süreç içinde gerçekleşmiştir. Nitekim İstanbul hükûmeti Ekim 1919’da Amasya’da Mustafa Kemal ile görüşerek hem ARMHC’yi tanımış hem de seçimlerin yenilenmesini kabul etmiştir.
#27
SORU:
Çerkez Ethem’in siyasi önemi nedir?
CEVAP:
Anadolu’daki yeni hükûmete karşı oluşan isyanları bastırmıştır. Yunan işgaline karsı da çetelerle mücadeleyi savunmuştur. Düzenli ordunun kuruluş aşamasındaki uyumsuz tutumu dolayısıyla siyaseten etkisizleştirilmiştir.
#28
SORU:
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
24 maddeden oluşan, Kanun-u Esasiye atıf yapan ve Meclis hükûmeti sistemini içeren kısa bir anayasadır. 1923 değişikleriyle kabine sistemi oluşturulmuştur. Ankara hükûmetinin meşruiyetini Padişah’a değil halka dayandırmaktadır. Basit çoğunlukla karar alınabilen yumuşak ve değişime açık bir anayasa olarak idari teşkilatı düzenlemektedir.
#29
SORU:
Mudanya Ateşkes Antlaşması kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
11 Ekim 1922’de TBMM hükûmeti ile İngiltere, Fransa ve İtalya arasında Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır. Antlaşmaya dâhil edilmeyen Yunanistan 14 Ekim’de kendiliğinden anlaşmayı tanıdığını ilan ederek gereklerini yerine getirmek adına Doğu Trakya’yı boşaltmayı kabullenmiştir. Ayrıca Boğazlar ve İstanbul’daki İtilaf devletleri varlığı da bu antlaşmayla birlikte son bulmuştur. Savaş, işgal siyasetleri çöken Yunan ve İngiliz hükûmetlerinin sonu olmuştur.
#30
SORU:
Saltanatın kaldırılma süreci kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Mudanya Ateşkes Antlaşması’ndan hemen sonra İtilaf devletleri İstanbul hükûmeti ile TBMM hükûmetini beraberce barış görüşmelerine davet etmiştir. Artık egemenlik konusunda ortak tanımayan TBMM hükûmeti 1 Kasım 1922’de Saltanatı kaldırma kararını oy birliğiyle almıştır. Bu gelişme sonunda İstanbul hükûmeti istifa etmiş ve sadece Halife unvanını koruyan Padişah VI. Mehmet ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır.
#31
SORU:
Lozan Konferansı kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
20 Kasım’da Lozan’da toplanan Barış Konferansı’na katılacak delegeleri hükûmet görevlendirmiştir. Delegelerden taviz verilmemesi istenen Ermenilere toprak verilmemesi ve kapitülasyonların tamamen kaldırılmasıdır. Diğer konular ise pazarlık edilebilecektir. ABD’nin Ermenistan’ı manda altına almayı reddetmesi ve Ermenistan’ın Sovyetler Birliği hâkimiyetine girişinden sonra İtilaf devletlerinin Ermenilere toprak konusunda ısrarcı olmaları anlamlı değildi. Henüz sonuçları kestirilmeyen Büyük Taarruz sonrasında Türk ordusunun Sakız’da dinlendirilen Yunan ordusunu takip edememesi Ege’de Anadolu kıyılarına yakın adalarda iddia sahibi olmayı güçleştirmiştir. Ayrıca Doğu Trakya’yı Yunan ordusunun kendiliğinden terkini kabul eden Türkiye, Batı Trakya konusunda ısrarcı olamamıştır. Güney sınırları konusu Fransa ile sonuca bağlanmıştı. Musul konusu ise Konferans masasında çözülememiştir. Sınırlar dışındaki konular ise daha ziyade ekonomik ve kültüreldir. Yabancı okulları ve azınlıklar gibi kültürel konuları çözmek nispeten daha kolaydı. Ama heyetteki basta Cavit Bey olmak üzere iktisatçı danışmanlar kapitülasyonlar ve borçlar konusunda iyileşme beklentisi içinde değildir. Nitekim Şubat basında görüşmeler daha ziyade iktisadi konularda tıkanmıştır.
#32
SORU:
Lozan Konferansı’nın ikinci kısmı kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
22 Nisan’da Konferans yeniden toplandığında İngiltere ekonomik konularda yumuşamış görünmektedir. Kültürel konularda bası çeken Fransa’nın ise Güney cephesindeki zorluklardan sonra iddialarını zorla kabul ettirecek yeni bir savaşa mecali yoktur. Müttefiklerle arası açılan İtalya ise On İki Adalarla birlikte Akdeniz’deki ileri üslere razıdır. Bozgunun etkisini üzerinden atamayan Yunanlılar için Batı Trakya ve Ege adaları yeterince teselli olmuştur.
#33
SORU:
Halk Fırkası’nın kurulma süreci kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Mustafa Kemal, daha 1922 sonunda çıktığı yurt gezilerinde kendi grubunun meşruiyetini yaygınlaştırmaya çalışmaktadır. Artık grubu disipline etmenin partileşmekten geçtiğini düşünmeye başlamıştır. Hatta Halk Fırkası ismini telaffuz etmeye başlamıştır. Hâlen oldukça etkili olan ve kontrol altına alınamayan İstanbul basını, fırkanın adının sosyalist çağrışımlarını tartışmaktadır. Mustafa Kemal ise fırkanın “halk” adını taşımasının sınıfsal iddialar taşımadığını düşünmektedir. Zaten ona göre memlekette sınıfsal farklılıklara delalet edecek bir farklılaşma da söz konusu değildir. Nitekim Lozan Barış Antlaşması’nın 24 Temmuz 1923’te kabulünden hemen sonra Eylül 1923’te Mustafa Kemal’in grubu Halk Fırkası adını alacak ve Cumhuriyet’in kurucu partisi olacaktır. Ekim’in basında da Ankara başkent olarak ilan edilecektir.
#34
SORU:
Cumhuriyetin ilanına giden süreç kısaca nasıl açıklanabilir?
CEVAP:
Savaş sona ermiş, Antlaşma imzalanmış ve dahası meclisteki muhalefet neredeyse yok edilmiştir. Fakat hâlen rejimin niteliği tartışmalıdır. Zira başkent Ankara’da Meclis, hükûmet ve meclis başkanı vardır ama İstanbul’da Osmanlı hanedanından gelen bir Halife oturmaya devam etmektedir. Birinci Meclisteki daha güçlü muhalefetin istekleri gereğince bakanlar da hâlen tek tek seçilmektedir. Bu yöntem ise her kabinenin uyumlu çalışmakta zorlanan bir koalisyon içermesini zorunlu kılmaktadır. Bu tür koalisyonlar savaş şartlarında ihtiyaç duyulan meşruiyeti genişletmekteydi. Fakat artık toplumsal desteğin genişliğinden kaynaklanan bir meşruiyete değil, etkin karar alıp uygulama performansından kaynaklanan bir meşruiyete ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle yapay bir hükûmet krizi çıkarılarak çözümün “kabine sisteminde” olduğu vekillere gösterilmiştir. 29 Ekim 1923’te alınan kararla birlikte yeni hükûmet sisteminin adı “cumhuriyet” olarak konulmuştur. Artık resmî dilinin Türkçe ve başkentinin Ankara olduğu vurgulanan yeni siyasal sistem gereği hükûmetin bası meclis tarafından seçilen cumhurbaşkanı sayılmıştır.
Cumhurbaşkanı, kabineyi kurması için bir başbakan görevlendirme yetkisine sahiptir. Başbakan da kendi oluşturduğu kabineyi kurmakla yükümlüdür. Meclise kalan tek yetki güvenoyudur. Böylece hükûmetin koalisyonlara mahkûm olması önlenmiş ve daha etkili ama daha az demokratik kılınmıştır. Demokrasi, Cumhuriyet’in kurucu iradesinin öncelikli bir konusu olmamıştır.
#35
SORU:
19. yüzyılın başında Osmanlı Devleti'nin geri kalmışlığının başlıca sebebi nedir?
CEVAP:
Teknolojide geri kalmışlık.
#36
SORU:
Osmanlı Devleti hangi ülkenin 1850'de ticaret hukukunu ve 1858'de ceza hukukunu bazı değişikliklerle birlikte uygulamaya başlamıştır?
CEVAP:
Fransa.
#37
SORU:
Osmanlı Devleti'nin 19. yüzyılda uygulamaya başladığı modern eğitim sistemi toplumun her kesiminden en zeki öğrencileri devletin üst kademelerine taşımıştır. bunun başlıca sebebi nedir?
CEVAP:
Osmanlı Devleti'nin ekonomik açıdan sınıflı bir topluma sahip olmamasıdır.
#38
SORU:
Osmanlı Devleti'nde Avrupa medeniyetine dahil olmanın ilk görünen biçimi günlük hayatın hangi yönünde etkisini göstermiştir?
CEVAP:
İlk etkiler kıyafetlerde ve adab-ı muaşerette görülmeye başlanmıştır.
#39
SORU:
Yeni Osmanlılar'ın modernleşme anlayışı Tanzimatçılar'dan ne yönde farklıdır?
CEVAP:
Yeni Osmanlılar, Tanzimatçılar gibi yukarıdan aşağı bir modernleşmeden değil, toplumsal degerlerle uyumlu br modernleşmeden bahsetmektedir.
#41
SORU:
Avrupa'ya kaçan Yeni Osmanlılar kim tarafından korunmuş ve finanse edilmiştir?
CEVAP:
Mustafa Fazıl Paşa.
#42
SORU:
Osmanlı siyasetinin toplumsallaşmasının tepe noktası ne olmuştur?
CEVAP:
Kanun-u Esasi'ni kabulü omuştur.
#43
SORU:
II. Abdülhamit dönemi eğitim sisteminin özellikleri nelerdir?
CEVAP:
İslamcılık ve dini değerlerin fenni değerlerle yoğrularak öğretilmeye çalışılmasıdır.
#44
SORU:
II. Abdülhamit döneminin en belirgin modernleşme niteliği toplumsal hayatın hangi yönünde ortaya çıkmıştır?
CEVAP:
Eğitim alanında ortaya çıkmıştır.
#45
SORU:
Türk modernleşme tarihinin ilk demokrasi deneyimi olarak kabul edilebilecek olay hangisidir?
CEVAP:
II. Meşrutiyet.
#46
SORU:
1913 Londra Antlaşması ile Bulgaristan'a bırakılan Edirne, hangi antlaşma ile tekrar Osmanlı topraklarına katılmıştır?
CEVAP:
1913 İstanbul Antlaşması ile.
#47
SORU:
Fransa ve İngiltere diplomatları tarafından imzalanan ve Rusya’nın da kabul ettiği Osmanlı Ortadoğu’sunun gizli paylaşım anlaşmasının adı nedir?
CEVAP:
Sykes-Picot Antlaşması.
#48
SORU:
Kars, Ardahan ve Batum hangi antlaşmayla Ruslar'dan geri alınmıştır?
CEVAP:
Brest-Litovsk Antlaşması ile.
#49
SORU:
Mondros Ateşkes Anlaşması'nın ilk uygulanan hükümleri neyle ilgili olmuştur?
CEVAP:
Ordu üzerindeki bürokratik düzenlemeler ile ilgili olmuştur.
#50
SORU:
Padsah VI. Mehmet'in Mondros Ateşkes Anlaşması'nı olumlu karşılamış olmasının sebebi nedir?
CEVAP:
Ateşkes Antlaşmasının Osmanlı Devleti'nin varlığını hukuken koruyor olmasıdır.
#51
SORU:
Balıkesir'den Denizli'ye kadar geniş bir alanda İzmir'in Yunan işgaline karşı protesto ve silahlı direniş amacıyla kurulmuş olan cemiyetlerin adı nedir?
CEVAP:
Redd-i İlhak Cemiyetleri.
#52
SORU:
Büyük Millet Meclisi'nin (BMM) kurulmasından sonra Anadolu'da çıkmış olan isyanların temel sebebi neydi?
CEVAP:
Henüz siyasi ve askeri olarak güçlenememiş BMM hükümetini yok etmekti.
#53
SORU:
BMM hükümetine karşı Anadolu'da çıkan isyanları bastırma konusunda halkın kahramanı olmuş olan Çerkez Ethem'in kendisinin de sonrasında bir isyana kalkışmasının sebebi nedir?
CEVAP:
Ankara’daki askerler tarafından isyanlara karşı oldukça etkili olan çetelerin beklenen Yunan ordusunun saldırılarını karsılama konusunda yetersiz kalacağı düşünülmekteydi. Çerkez Ethem ise farklı düşünmekteydi. Batı cephesinde yeni düzenli orduya geçiş çerçevesinde Refet Paşa ve İsmet Paşa’nın ordu komutanı olmasını da sindirememekteydi. Bunun üzerine Çerkez Ethem bir isyana kalkışmıştır.
#54
SORU:
Büyük Millet Meclisi hükümetinin Misak-ı Milli'den taviz verdiği ilk antlaşma hangi antlaşmadır?
CEVAP:
1921 Moskova Antlaşması'dır.