80’li yıllardan 2001’e kadar olan dönem içerisinde dünyaya gelen çocuklar Y kuşağı olarak adlandırılır.

Birincil gruplar yüz yüze ilişkilerin, dostluk, sevgi bağlarının yüksek olduğu gruplardır. Grup üyeleri arasında güven verici ilişkiler kurulur. 

Tüketicileri referans gruba uyuma yönelten marka ve ürün ile ilgili özellikler; Yeterli bilgi olmaması, seçeneklerin çok az ya da çok fazla olması, inandırıcılık, uzmanlık derecesi, hoşlanma referans grubu özellikleri içerisinde yer alır. Ait olma, tanınma ve bağlı olma ihtiyacı ise kişisel özellikler içerisindedir.

Farklı alanlarda değişik görüşler olmasına karşın kararlarla ilgili dört farklı görüş üzerinde durulmaktadır. Bunlar: Ekonomik görüş, pasif görüş, bilişsel görüş ve duygusal görüştür.Doğru cevap ''D'' şıkkıdır.

Sembolik gruplarda üyeliğin garanti edildiği herhangi bir süreç ya da taahhüt söz konusu değildir ve grup lideri ya da grubun anahtar üyeleri, kişinin üyeliğini her zaman inkâr edebilirler ancak birey kendini yine üye olarak da görebilir ve grubun norm ve değerlerine uyum gösterebilir.

Referans grupları çeşitli ölçülerden hareketle sınıflandırılmaktadır. Üyelik gerektiren/ Bağlı bulunulan, Bağlı olmak istenilen/ Özenilen ve bağlı olmak istenmeyen/ kaçınılan referans grupları. Ünlü sporcu ve müzisyenler özenilen referans grupları içerisinde yer alırken, politik parti ve alkol bağımlısı gruplar kaçınılan referans grupları içinde yer alır. Spor merkezleri ise üyelik gerektiren ve bağlı bulunulan referans grupları içerisindedir.

Kültürler dil ve sembollerin yanı sıra törenselleştirilen deneyimler ve davranışlar içerirler. Törenler, belirli bir sıranın takip edildiği birden fazla adım, yani davranış içeren, periyodik olarak tekrarlanan sembolik anlama sahip eylemlerdir. Törenler kimi zaman seremoni kimi zaman da ritüel olarak adlandırılırlar.

Pazar bölümlendirme değişkenleri iki ana grupta toplanmaktadır. Bu değişkenler; coğrafik (kuzey, güney, iç, batı, doğu, kent, kırsal gibi), demografik (yaş, cinsiyet, eğitim, meslek, gelir, medeni durum gibi) ve psikografik (kişilik, sosyal sınıf gibi) değişkenlerdir. Ürün ile ilgili değişkenler ise kullanılan miktar (çok, az veya orta düzeyde kullananlar, hiç kullanmayanlar gibi), üründen beklenen yarar (düşük maliyet, saygınlık, işlevsellik gibi) ve marka tercihi (marka tercihi olanlar ve olmayanlar gibi) olarak sıralanmaktadır.

Ürünle ilgili ihtiyacı fark eden kişi başlatıcıdır. Alternatifleri değerlendirdikten sonra nihai kararı veren kişi karar vericidir. Malın ve ya hizmetin alımında ödeme işlemin yapan kişi satın alıcı ve ürünü gerçekte kullanan kişi kullanıcıdır. Satın alınacak ürüne dair kararı etkileyen ve seçeneklerin değerlendirilmesinde büyük etkiye sahip olan etkileyici kavramına yer verilmemiştir.

Psikolojik müşteri

Problem tanımlama satın alma karar sürecinin ilk adımıdır. Problem tanımlama gerçek durum ile arzulanan durum arasındaki çelişkidir. Gerçek durum, o anda veya içinde bulunulan zamanda kişinin duygu ve durumuyla ilgili algıladıklarıdır. Arzulanan durum ise o anda kişinin olmasını istediği duygu veya durumudur. Eğer gerçek durum ile arzulanan durum arasında bir tutarsızlık ortaya çıkarsa problemin tanımlanması aşaması ortaya çıkar.

Zorlayıcı ya da zoraki satın alma “alışveriş için doğmak” olarak ifade edilir. Depresyon, sıkıntı, anksiyete gibi nedenlerle ortaya çıkan bu tüketim tekrarlayan biçimde ortaya çıkar. Tıpkı alışveriş bağımlılığında olduğu gibi kişi kendini tüketmekten alıkoyamaz ve sürekli olarak kendini bir şeyler almak zorundaymış gibi hisseder. Zorlayıcı satın almada kişi kendine bir şey almaktan çok satın alma süreci üzerine odaklanır. ABD’de bir kadın “kesinlikle ihtiyacım olmayan, sevmediğim ve bana olmayan elbiseler alırım” şeklindeki sözleri ile yılda 20 bin dolar harcadığını ifade etmiştir.

Muhafaza stratejisine göre; eğer bir marka hedef pazardaki tüketiciler tarafından alışkanlıktan dolayı satın alınıyorsa pazarlamacının görevi bu davranışı muhafaza etmek veya korumaktır. Örneğin, evdeki çocuklar için Sütaş’ın sütünü satın alan bir tüketicinin bu davranışı sürdürmesine yönelik strateji en makul olanıdır. Aynı şekilde, marketten diş macunu ihtiyacı için İpana’nın alışveriş sepetine konması benzer bir örnek olacaktır. Müşterileri muhafaza etmeye yönelik hatırlatıcı reklamlar, bu stratejiye hizmet eder. Bu nedenle “Ürün zaten satıyor neden reklama para vereyim?” argümanı bu stratejiye göre geçersiz kalabilmektedir. Davranışın sürekliliği için pazarlama çabaları her zaman gerekli olabilmektedir.

Alt kültür, sahip oldukları inançlar, değerler ve adetlere bağlı olarak toplumun diğer bireylerinden farklılaşan kişilerin oluşturduğu gruptur.

Güvenlik, gizlilik, kredi kartı dolandırıcılığı vb. sebeplerle e-alışveriş tüketici için bir takım riskler yaratmaktadır. E-alışveriş yapmayı tercih eden tüketicilerin, yapmayanlara göre daha az riskten kaçındıkları, bir başka deyişle risk almaktan korkmadıkları söylenebilir.

Pazar bölümlendirme, benzer istek ve gereksinimlere sahip olan tüketicilerin bir araya toplanması ve pazarlama yönetimlerinin oluşturulan pazar bölümleri üzerinde daha iyi odaklanabilmesi açısından

Bir zümre, ortak belirli niteliklere sahip insanlardan; bir topluluk, belirli bir zamanda birbirleriyle yakın olan insanlardan; bir grup ise birbirleriyle etkileşimlerinin sonucu olarak bağlılık duygusuna sahip insanlardan oluşur.

Bir tüketicinin genel ya da özel düşünceleri, duyguları ve davranışlarında ölçü olarak aldığı kişi ya da gruplara referans grup adı verilir. 

Tüketici problemlerinin keşfedilmesinde beş yaklaşım kullanılır. Bunlar; aktivite analizi, ürün analizi, problem analizi, insan faktörleri araştırması ve duygu araştırmasıdır. Aktivite analizi; aktivite veya herhangi olaya dönük olarak yapılan analizleri temsil eder. Örneğin, iletişim teknolojilerine yönelik yapılan analizler sonucunda yeni cep telefonlarının geliştirilmesi mümkün olabilmektedir. Aktivite analizlerinde anket, odak grubun yanı sıra gözlem tekniği de kullanılarak sorun tespit edilebilir. Örneğin, kilo almayı önlemek amacıyla yapılan çalışmalarda bu sorunu giderecek çözümler üretilebilmektedir. Örneğin, ABD’de beynin doygunluk bölgesini uyaran ürünlerin kullanılmaya başlaması ile bu problem giderilmeye çalışılmıştır. Dolayısıyla her bir olaya özgü analizlerin yapılması ile kapsamlı bilgiler sağlanabilmektedir. Örneğin, bir tüketicinin günlük yürüyüş örnekleri ve rotası analiz edilerek trekking için çözüm sağlayan yürüyüş ayakkabısı pazara sürülebilir. Benzer şekilde boya işini yerine getiren bir kullanıcının fırçalama tekniği analiz edilerek yeni boya fırçası geliştirilebilir. Trafik kazalarını önlemeye yönelik sürüş aktivitesinin analizi, yeni çözümler getirebilmektedir.