Bui ve Baruch (2010) ekiplerin örgütlerin içerisindeki en temel öğrenme birimleri olduklarını ve ekiplerde öğrenmenin sağlanabilmesi için beş temel önkoşulun karşılanmasının gerekli olduğunu ileri sürmektedirler:

• Ekibin Bağlılığı
• Liderlik
• Amaç Belirleme
• Eğitim ve Geliştirme
• Örgüt Kültürü

Buna göre doğru cevap A seçeneğinde verilmiştir. 

Altı sigma, toplam kalite yönetimine benze­mekle birlikte, toplam kalite yönetiminden bazı farklılıkları içermektedir. Şöyle ki altı sigma “müş­teri memnuniyeti odaklı” bir uygulamadır. Bu uy­gulamanın amacı; kaliteyi artırmak değil müşteri memnuniyetini sağlamaktır. Yapılan tüm altı sigma uygulamalarının temelinde, müşteri memnuniyeti anlayışı ağır basmaktadır. Müşteri memnuniyeti odaklı bir uygulama olması, “maddi getirisinin yük­sek” olmasına neden olmaktadır. Doğru cevap B’dir.

Klasik koşullanma yoluyla gerçekleşen öğrenmenin belki de en temel özelliği, tepkinin uyaranı takiben oluşmasıdır. Bu öğrenme biçimine ilişkin güncel hayattan birçok örnek verilebilir. Okullarda zil çalınca öğrencilerin sınıflara yönelmeleri ya da bahçeye koşuşturmaları, sürücülerin sarı ışığı görünce yavaşlamaları klasik koşullanmanın karşımıza çıkan örnekleridir.

Tarım, hayvancılık, makara, palanga, tekerlek, dokuma, çömlekçilik, bitkisel ve hayvansal ilaçlar.

Astronomi, yazı, matematik, geometri ve  takvim’in keşfinde kullanılan eneji kaynağı yanlızca insan ve hayvandır.

Çatışma ve uyumsuzluk örgütsel hayatın doğal parçasıdır varsayımı işletmelerde 1990 yılından sona kabul edilen bir varsayım olmuştur. Diğer seçenekler 1990’lı yıllardan öncesine dayanan ve geçerli olan varsayımlardır

Yeniliğin evreleri; fikir üretme, izleme, uygunluk, uygulama'dır. Doğru yanıt B'dir.

Kurumsallaşma, zaman içinde örgütte oluşan, örgütün kendine özgü işleyişini ansıtan, örgütte bulunan aktörleri ve örgütü şekillendiren grupları açıklayan ve örgütü çevresiyle uyumlaştırmanın yollarını gösteren bir süreçtir.

Ortaklaşa öğrenmeyi sağlayacak bir sistemin kurulması, çalışanların ortak bir vizyon doğrultusunda güçlendirilmesi, örgütün çevre ile bağlantısının kurulması, örgütsel öğrenmenin stratejik liderlikle desteklenmesi örgütlerin öğrenen örgüte dönüşebilmesi için alınabilecek önlemlerdendir. Çalışanlarla ilgili performans ölçümleri belirlemek örgütsel öğrenmenin bir yoludur.

Kıyaslama tekniğinde sektörel bir sınırlama yoktur. Bu nedenle doğru cevap ii ve iii'nci ifadelerdir. 

Vekalet verenle (principal) vekil (agency) arasında gerçekleştirilen sözleşmeyi ele alan ve en etkin sözleşmenin nasıl kurulabileceğini araştıran yaklaşıma Vekalet Kuramı denir. Bu bağlamda doğru cevap D'dir.

4 evreli aşamadan daha basit anlamda ele alınan bu yaklaşımın ilk evresi başlangıç evresidir. Bu
evrede yeniliğe olan gereksinim hakkında gerekli analizler yapılmakta ve bu gereksinimin şiddeti
ölçülmektedir.

1990’lı yılların öncesindeki varsayımlar:

• Büyük işletmeler daha etkili ve verimli işletmelerdir.
• İşletmelerin performans düzeylerinin gelişiminde sürekli büyüme doğal ve arzulanan bir durumdur.
• İşletmelerin değişen koşullar karşısındaki esneklikleri ve uyum kabiliyetleri ancak gereğinden fazla kapasiteye sahip olmaları ile mümkün olabilir.
• Uyumluluk ve tutarlılık etkili örgütlerin en temel özelliğidir. Bu bağlamda doğru yanıt C'dir.A,B, D ve E seçeneklerinde verilen ifadeler ise 1990 ve sonrasındaki işletmelerde verimliliğe ve etkililiğe ilişkin temel varsayımlardır.

1991 yılında Oliver Williamson tarafından geliştirilen işlem maliyeti yaklaşımı temelde  pragmatizme dayanmaktadır.

Endüstri devrimi öncesinde derebeylik sisteminin oluşmasını sağlayan şartlar oluşmuş ve oluşan bu feodal yapı endüstri devrimiyle beraber zayıflamıştır. Endüstri devrimi öncesinde hâkim olan yönetim yapısında dini örgütlerin yönetimdeki söz payı büyüktür. Toplumsal yapı köle sahipleri ve köleler olarak ikiye bölünmüştür. İşçiler yaşamak için çalışmakta ve çok çalışıp çok üretip olabildiğince tasarruf yapma zihniyeti toprak sahiplerinde değil işçilerde gözlemlenmektedir.

Dış kaynak kullanımı taşıma giderlerini artırma, çalışanların motivasyonunu düşürme, rakiplerin konumunu güçlendirmesi, işletmenin farklı alanlarda deneyim sahibi olmasına engel olması gibi olumsuz etkilerinin yanı sıra maiyet tasarrufu sağlaması bakımından olumlu sonuçlara sahiptir.

Türkçe yazın ile birlikte uluslararası yazın incelendiğinde yenilik kavramının biçimsel anlamdaki ilk tanımının Schumpeter’in 1934 yılında yayımladığı “The Theory of Economic Development. An inquiry into Profits, Capital, Credit, Interest, and the Business Cycle” kitabında yapıldığı görülmektedir.Cevap:B

Ortaya çıkan bir yeniliğin, kullanılmasındaki ve algılanmasındaki güçlük derecesini belirten yenilik özelliği karmaşıklıktır. Doğru cevap "C" şıkkıdır.

Hawthorne araştırmaları neo-klasik dönemde yürütülen ve klasik dönem yönetim anlayışını açıklarını büyük ölçüde tespit eden araştırmalar serisidir. Bu araştırmalar sonucunda klasik dönem kuramının önerdiği uygulamaların işletmeler için yetersiz olduğu, işletmelerde biçimsel olmayan örgüt tipine yer vermek gerektiği, çalışanları motive etmek için para kadar sosyal imkânların da önemli olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. İşletmelerde esnekliğin önemi ise modern döneme ait bir unsurdur.

Modern iş örgütlerinin sanayi çağının ilk yönetim bilimcilerinin geliştirdiği katı ilkeler çerçevesinde yapılanmaları, zaten büyük şehir hayatına uyum sağlama zorlukları çeken insanların üzerine ilave bir yük getirdiği düşünülebilir. Örgütlerin mekanik ve dış çevreye kapalı yapılanması düşüncesinin, değişime karşı olan zafiyetlerini arttırdığı ifade edilebilir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında şekil değiştiren iş hayatı yönetim ve örgüt araştırmaları alanlarında değişim uyumlu tasarım ve yönetim anlayışlarının geliştirilmesini zorunlu hale getirmiştir. Buna göre doğru yanıt A seçeneğinde verilmiştir. 

İlk dört seçenek, bir kişinin normal koşullarda vermeyeceği bir tepkiyi bir uyarıcı karşısında vermesi anlamına gelen klasik koşullanmayı ifade etmektedir. Son seçenek ise edimsel koşullanmaya bir örnektir.