BAHÇE TARIMI I Dersi BAHÇE BİTKİLERİNİN BİYOLOJİK ESASLARI soru cevapları:

Toplam 122 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Bitkilerde Üreme kaç şekilde incelenir?


CEVAP: Çiçekli bitkilerde üreme iki şekilde incelenir. Vegetatif (Eşeysiz) Üreme ve Generatif (Eşeyli) Üreme.

#2

SORU: Bir bitkide vegetatif organlar nelerden oluşur?


CEVAP: Bir bitkide kök, gövde, dallar ve yapraklar vegetatif organları oluştururlar. Ayrıca, bazı bitkilerde oluşturulan soğan, yumru, rizom ve stolon (kol) gibi bitki kısımları da vegetatif organlardır.

#3

SORU: Vegetatif üreme nedir?


CEVAP: Üzerinde tomurcuk ve benzeri büyüme merkezlerini taşıyan, örneğin aşı gözü, çelik, soğan, yumru ve rizom gibi vegetatif bitki parçalarıyla gerçekleşen üremeye ise vegetatif üreme adı verilir. Vegetatif üremede erkek ve dişi eşey hücrelerinin döllenme yoluyla birleşmesi söz konusu olmadığından, bu üreme şekli eşeysiz üreme kapsamında incelenir.

#4

SORU: Bir bitkide generatif organlar nelerdir?


CEVAP: Bir bitkide çiçek, tohum ve meyveler generatif organları oluştururlar.

#5

SORU: Generatif üremem sonucu meydana gelen yavru bireylerin tamamen ana veya babaya benzemesi niçin mümkün değildir?


CEVAP: Çünkü mayoz bölünme sırasında ana ve babadan gelen kromozomlar arasında crossing-over adı verilen kromozom parça değişimi gerçekleşmekte ve kromozom gen kompozisyonu değişmektedir. Böylece kalıtsal değişkenlik sağlanarak farklı genetiksel özelliklere sahip yavru bireyler oluşur.

#6

SORU: Vegetasyon periyodu nedir?


CEVAP: Tek yıllık sebzeler ve tarla bitkilerinde tohumun çimlenmesinden başlayarak, vegetatif ve generatif gelişme dönemlerini de içine alacak şekilde, yeni tohum oluşması ile son bulan aktif büyüme ve gelişme dönemine vegetasyon periyodu adı verilir.

#7

SORU: Gençlik kısırlığı dönemi nedir?


CEVAP: Çok yıllık meyve ağaçlarında ise bitkinin vegetatif organlarının temel büyüme ve gelişmesi genellikle ilk birkaç yıl sürer. Çiçeklerin oluşmadığı ve bu nedenle tohum ve meyvenin meydana gelmediği bu süre, gençlik kısırlığı dönemi (Juvenility)olarak ifade edilir.

#8

SORU: Tomurcuk nedir, kaça ayrılır?


CEVAP: Bir bitkide oluşan çiçekler, sürgünler ve yapraklar; tomurcuk (göz) adı verilen ve içerisinde bu organ taslaklarının bulunduğu büyüme merkezlerinden meydana gelirler. Tomurcuklar, oluşturdukları organlara göre çiçek tomurcuğu, yaprak tomurcuğu veya sürgün tomurcuğu gibi isimler alırlar. Genellikle çiçek tomurcukları geniş ve kabarık, sürgün ve yaprak tomurcukları ise daha dar ve yayvan şekillidir.

#9

SORU: Saf tomurcuk ve karışık tomurcuk nedir?


CEVAP: Bazı bitki türlerinde bir tomurcuktan ya sadece çiçekler, ya da sadece sürgün veya yapraklar çıkar. Bu tip tomurcuklara saf tomurcuk denir (Örnek: sert çekirdekli meyve türleri). Bu gibi bitkilerde bir saf çiçek tomurcuğundan tek çiçek çıkabileceği gibi (Örnek: badem, kayısı ve şeftali), iki veya daha fazla sayıda çiçek de çıkabilir (Örnek: erik, kiraz ve vişne). Bazı bitki türlerinde ise bir tomurcuktan hem çiçek, hem de sürgün ve yapraklar birlikte oluşabilir. Bu tip tomurcuklara karışık tomurcuk adı verilir (Örnek: elma, armut ve ayva gibi yumuşak çekirdekli meyve türleri).

#10

SORU: Kapalı tohumlu bitkilerde normal bir çiçek kaç kısımdan oluşur, bunlar nelerdir?


CEVAP: Bu bitkilerde normal bir çiçek, 4 kısımdan oluşmuştur. Çanak yapraklar, Taç yapraklar, Erkek organlar, Dişi organ.

#11

SORU: Çiçek tozu keseleri açılarak, çiçeğin tozları çevreye nasıl yayılır?


CEVAP: Anterlerin iç duvarlarında bulunan yüzlerce sayıdaki diploid yapılı çiçek tozu ana hücrelerinin mayoz bölünmeleri sonucunda, her bir hücreden 4’er adet haploid çiçek tozu (erkek eşey hücresi) oluşur. Anterler olgunlaştıktan sonra, anter duvarları su kaybederek büzülür ve dıştaki epidermis tabakası yırtılır.

#12

SORU: Embriyo kesesinin oluşum aşaması nasıldır?


CEVAP: Çiçeklerin açılmasından birkaç gün öncesinde yumurtalıklar içerisinde tohum taslakları oluşmaya başlar. Gelişmekte olan tohum taslağındaki dişi eşey ana hücresinde meydana gelen mayoz bölünme sonrasında kromozom sayıları yarıya inmiş (haploid) 4 yavru hücre oluşur. Bu hücrelerden 3 tanesi eriyerek kaybolur, kalan 4. hücre embriyo kesesi ana hücresi adını alır. Bu hücrenin çekirdeğinde art arda 3 kez mitoz karakterli çekirdek bölünmesi gerçekleşir. İlk aşamada 1 çekirdek bölünerek 2, ikinci aşamada 2 çekirdek bölünerek 4, üçüncü aşamada ise 4 çekirdek bölünerek 8 çekirdekli embriyo kesesi oluşur. Bu çekirdeklerden iki tanesi, hücrenin orta kısmında yer alır ve bunlara polar çekirdekler adı verilir. Uzunca şekilli ve iri bir hücre olan embriyo kesesinin her kutbundaki 3’er çekirdekten kalaza tarafında kalanlar antipodlar adını alır. Mikropil tarafındaki 3 çekirdekten ortada bulunana yumurta hücresi (dişi eşey hücresi), bunun iki yanındakilere ise sinergitler adı verilir.

#13

SORU: Bir çiçekte hem erkek hem dişi organlar bulunuyorsa bu tip çiçeklere nasıl adlar verilir?


CEVAP: Bir çiçekte erkek ve dişi organlar birlikte bulunurlarsa, bu tip çiçeklere hermafrodit, erselik, erdişi, iki eşeyli çiçekler adı verilir ve şeklinde gösterilir (Örnek; Turunçgiller, tüm sert ve yumuşak çekirdekli meyve türleri ile domates, biber, patlıcan gibi sebzeler).

#14

SORU: Tozlanma ve kendine tozlanma nedir?


CEVAP: Anterlerde meydana gelen çiçek tozlarının herhangi bir yolla dişi organ tepeciği üzerine taşınmasına tozlanma denir. Bir çiçeğin anterlerinde oluşturulan çiçek tozlarının aynı çiçeğin veya aynı bitki üzerindeki herhangi bir çiçeğin tepeciği üzerine taşınmasına kendine tozlanma denir.

#15

SORU: Kendileme ve kendine dölleme nedir?


CEVAP: Kendine tozlanma işlemi belirli bir amaca yönelik olarak (örneğin ıslah amacıyla) insanlar tarafından kontrollü bir şekilde yapılırsa, kendilemeden söz edilir. Kendine tozlanma veya kendileme sonucu gerçekleşen döllenme olayına ise kendine döllenme denir.

#16

SORU: Melezleme ve yabancı döllenme nedir?


CEVAP: Bir bitkiye ait çiçek tozlarının farklı kalıtsal yapıya sahip (farklı bir çeşit veya tür) çiçeğin tepeciği üzerine taşınmasına ise yabancı tozlanma adı verilir. Yabancı tozlanma işlemi belirli bir amaca yönelik olarak insanlar tarafından kontrollü bir şekilde yapılırsa, melezlemeden söz edilir. Yabancı tozlanma veya melezleme sonucu gerçekleşen döllenme olayına ise yabancı döllenme denir.

#17

SORU: Böceklerle tozlanma olayı nasıl gerçekleşmektedir?


CEVAP: Tozlanma olayında arılar, sinekler, kelebekler ve değişik böcekler görev alırlar. Tozlanmada rol oynayan böceklerin başında bal arıları ve bombus arıları gelir. Böcekler, çiçeklere besin kaynağı olarak çiçek tozu ve nektar (balözü) almak üzere gelirler. Nektar salgısı, çoğunlukla erkek organlarla dişi organ arasında ve yumurtalığın tabanındaki bölgede oluşturulur. Böcekler çiçekleri dolaşırken, vücutlarına yapışan çiçek tozlarını tepecik üzerine taşıyarak tozlanma olayını gerçekleştirirler.

#18

SORU: Böcekler ve Rüzgarla tozlanan bitkilerin yapısal farklılıklarından bazıları nelerdir?


CEVAP: Böcekle tozlanan bitkiler genellikle erselik çiçeklere sahip monoklin bitki grubunda yer alırken, rüzgarla tozlananlar tek eşeyli çiçeklere sahip diklin bitkiler grubundadırlar (istisna: incir ve kivi, diklin bitki oldukları halde, böcekle tozlanırlar. Böcekle tozlanan bitkilerin çiçeklerinde bol miktarda nektar salgılanırken, rüzgarla tozlananlarda nektar bulunmaz. Rüzgarla tozlanan bitkilerin çiçek tozları böcekle tozlananlara göre daha küçüktür. Rüzgarla tozlanan bitkilerde dişi organın tepecik yüzeyi geniş, boyuncuk ise kısa iken; böcekle tozlananlarda tepecik daha dar, boyuncuk ise uzuncadır.

#19

SORU: Çiçek tozu çim borusu nasıl oluşur?


CEVAP: Çiçek tozu tepecik üzerine ulaştıktan sonra, burada salgılanan kıvamlı sıvı tarafından tutulur. Bu sıvı, çimlenme için gerekli olan nemi de sağlar. Su alıp şişen çiçek tozunun içinde iç basınç artar ve çiçek tozu dış duvarında bulunan por adı verilen zayıf noktaların birinden dışarıya doğru bir uzantı meydana gelir. Bu uzantıya çiçek tozu çim borusu (polen tüpü) adı verilir.

#20

SORU: Tozlanma başarısını ve çiçek tozu çimlenmesini etkileyen faktörler nelerdir?


CEVAP: iklim Faktörleri, Beslenme ve Bakım Koşulları, Çiçek Yapısı, Zaman Faktörü.

#21

SORU: Hava Sıcaklığı Tozlanma başarısını ve çiçek tozu çimlenmesini nasıl etkiler?


CEVAP: Düşük sıcaklık koşullarında bitki bünyesindeki enzim ve hormon faaliyetleri yavaşladığından, hücre bölünmesi de yavaşlar. Bu nedenle anterlerde üretilen çiçek tozu miktarı azalırken, sağlıklı çiçek tozu oluşumunda da azalmalar olur. Bu durum, özellikle kış aylarında örtü altı yetiştiriciliğinde meyve tutumunda önemli sorunlar oluşturur. Ayrıca, düşük sıcaklıkta böcek aktivitesi de sınırlanır. Bal arıları 12-13°C’nin altında faaliyet göstermezler. Oysa bombus arıları 5°C’ye kadar düşük sıcaklıklarda çalışabilirler. Yine yüksek sıcaklık koşullarında (36°C) enzim ve hormon aktivitesi azaldığından, sağlıklı ve yeterli miktarda çiçek tozu oluşumunda sorunlar yaşanır. Birçok bitkide çiçek tozlarının en uygun çimlenme sıcaklıkları genellikle 12- 25°C arasındadır. Ancak, örneğin sert çekirdekli meyve türlerinde 5°C’ye kadar düşük sıcaklıklarda çimlenme gerçekleşebilirken, patlıcanlar 30°C civarında daha iyi çimlenebilirler.

#22

SORU: Eşey organ boyutları tozlanmayı nasıl etkiler?


CEVAP: Bir çiçekte erkek ve dişi organ boyutları birbirine yakınsa, homostili; eşey organ boyutları arasında önemli farklılıklar varsa, heterostili olarak adlandırılır. Yani, heterostili’de erkek organ anterlerinin, dişi organ tepeciğine oranla yüksekte olması; veya tersine tepeciğin, erkek organ anterlerine göre yüksekte olması gibi iki farklı durum söz konusudur. Bu koşullarda çiçek tozlarının tepecik üzerine ulaşma şansı azalacağından, heterostili istenen bir durum değildir.

#23

SORU: Anterlerin erken patlaması tozlanmayı nasıl etkiler?


CEVAP: Bazı bitkilerde anterler, henüz çiçeklerin taç yaprakları açılmadan önce patlar ve bu kapalı ortamda kendine tozlanma olayı gerçekleşir. Örneğin asma, biber ve baklagil çiçeklerinde görülebilen bu duruma klaystogami adı verilir. Klaystogami, kendi çiçek tozlarıyla döllenebilen (kendine verimli) bitkilerde herhangi bir dış etkene bağlı olmaksızın tozlanmanın sağlanması açısından istenen bir durumdur. Buna karşın, melezleme ıslahı çalışmalarında ve uygun tozlayıcı çeşit bulmak amacıyla yapılan döllenme biyolojisi çalışmalarında istenmeyen bir durumdur. Çünkü, yabancı bir tozlayıcı çeşide ait çiçek tozlarıyla kontrollü tozlama yapma şansı önceden ortadan kalkmış olur.

#24

SORU: Çift Döllenme nedir?


CEVAP: Haploid generatif çekirdeklerden birisi, yine haploid olan yumurta hücresi (dişi eşey hücresi) ile birleşerek diploid yapılı zigotu oluştururken; öteki generatif çekirdek, polar çekirdeklerle birleşerek triploid yapıdaki endosperm çekirdeğini meydana getirir. Bu olaya, çift döllenme adı verilir.

#25

SORU: Tohum nasıl oluşturulur?


CEVAP: Döllenme olayıyla birlikte tohum taslağı, oksin, gibberellin ve sitokinin gibi büyüme düzenleyici maddelerin sentez merkezi durumuna gelir. Bu maddelerin temel özelliği, çiçeklenme döneminde yoğun olarak bulundukları noktalara yakın doku ve organlardan su ve besin maddesi çekimini sağlamaktır. Böylece göbek bağındaki iletim demetleri vasıtasıyla tohum taslağına su ve besin maddesi aktarılarak, neslin devamını sağlayan tohum oluşturulur.

#26

SORU: Gerçek meyve ve yalancı meyve nedir, yalancı meyveye örnek nelerdir?


CEVAP: Meyve, doğrudan doğruya çiçekteki yumurtalığın etlenmesiyle meydana geliyorsa gerçek meyve; yumurtalık yanında çiçek tablası gibi kısımlar da meyve oluşumuna katılıyorsa, yalancı meyve adı verilir. Sert çekirdekli ve sert kabuklu meyveler, turunçgiller, üzüm, kabakgiller, domates, biber, patlıcan gerçek meyve; yumuşak çekirdekli meyveler, yenidünya, çilek, incir ise yalancı meyve oluştururlar.

#27

SORU: Basit ve bileşik meyve nedir?


CEVAP: Meyve sadece bir yumurtalıktan meydana geliyorsa, basit meyve (Örnek: Sert çekirdekli ve yumuşak çekirdekli meyveler, turunçgiller, üzüm, muz, domates, biber, patlıcan) olarak isimlendirilir. Buna karşın, aynı çiçekte bulunan çok sayıdaki yumurtalığın gelişmesiyle meyve oluşuyorsa, bileşik meyve veya toplu meyve (Örnek: Çilek, ahududu, böğürtlen, dut) olarak adlandırılır.

#28

SORU: Kısırlık nedir, kaça ayrılır?


CEVAP: Kısırlık, bir çiçekte bulunan eşey organlarının veya eşey hücrelerinin (gametlerin) oluşumunda meydana gelen aksaklıklar sonucunda ortaya çıkan verimsizlik durumudur. Bu olay; hem eşey organları, hem de eşey hücrelerinde görülebildiği için iki kısımda incelenir: Morfolojik Kısırlık, Gamet Kısırlıkları.

#29

SORU: Morfolojik dişi kısırlık ve morfolojik erkek kısırlık nedir?


CEVAP: Bir çiçekte bulunan erkek ve dişi eşey organlarından birinin oluşmaması ya da yeterince gelişememesi nedeniyle ortaya çıkan tek eşeylilik durumudur. Daha önceden Çiçeklerde Eşeysel Farklılıklar bölümünde belirtildiği şekilde, söz konusu eksiklik veya yetersizlik dişi organda olursa, morfolojik dişi kısırlık; erkek organda olursa, morfolojik erkek kısırlık olarak adlandırılır.

#30

SORU: Fizyolojik kısırlık nedir?


CEVAP: Genetiksel ve sitoplazmik nedenler dışında; bazen yaşlı bitkilerde veya gübreleme, sulama, budama ve tarımsal mücadele gibi bakım işlemlerinin yeterince yapılmadığı bitkilerde de eşey hücresi oluşumunda aksaklıklar yaşanabilir. Sert çekirdekli meyve türleri (özellikle kayısı), turunçgiller (özellikle limon ve mandarin) ve zeytin gibi meyve türlerinde daha sık rastlanan bu durum, fizyolojik kısırlık olarak tanımlanır.

#31

SORU: Eşeysel Uyuşmazlık nedir?


CEVAP: Eşeysel uyuşmazlık, bir çiçekte eşey organları ve eşey hücreleri sağlıklı geliştikleri halde, kendine tozlanma veya yabancı tozlanma sonucunda döllenmenin gerçekleşememesi durumudur. Döllenme gerçekleşemediği için normal koşullarda tohum da oluşamaz.

#32

SORU: Partenokarpi nedir, kaç kısımda incelenir?


CEVAP: Döllenme olmaksızın tohumsuz meyve oluşumuna partenokarpi denir. Partenokarpi, üç kısımda incelenir: Vegetatif Partenokarpi, Fakültatif Partenokarpi, Uyartılı Partenokarpi.

#33

SORU: Vegetatif Partenokarpi nedir?


CEVAP: Mutlak partenokarpi de denilen bu durumda herhangi bir dış etkiye gereksinim olmadan bitkinin genetiksel olarak kendiliğinden tohumsuz meyve oluşturması söz konusudur. Bu bitkilerde çoğunlukla gamet kısırlıkları görüldüğünden, istense de tohumlu meyveler elde edilemez.

#34

SORU: Fakültatif Partenokarpi nedir?


CEVAP: Bitki üzerindeki bazı yumurtalıklar normal döllenerek tohumlu meyveler oluştururken, döllenmeyenlerin bir bölümü tohumsuz meyve oluştururlar. Bu durum, dişi eşey hücresi sağlıklı olduğu halde, çiçek tozu kısırlığı görülen ve bu nedenle yabancı tozlanma zorunluluğu olan Çavuş, Karagevrek, Tahannebi ve Hönüsü gibi üzüm çeşitlerinde görülür. Özellikle çiçeklenme döneminde sürekli yağış, yoğun sis, yüksek ve düşük sıcaklık, kuraklık gibi olumsuz ekolojik koşullarda, yabancı tozlanma ve döllenme olasılığı da azalır. Ancak bu durumda bitki, depo besin maddelerini kullanarak, döllenme olmasa da meyve oluşturmaya çalışır.

#35

SORU: Uyartılı Partenokarpi nedir?


CEVAP: Uyartılı partenokarpide de fakültatif partenokarpide olduğu gibi normal döllenme yoluyla oluşan tohumlu meyvelerin yanında, tohumsuz meyvelerin de oluşumu söz konusudur. Ancak, fakültatif partenokarpiden farklı olarak, partenokarpik meyve oluşumu kendiliğinden değil, bir uyartıma bağlı olarak gerçekleşir. İyi gelişmemiş veya cansız bir çiçek tozu veya yabancı bir türe ait çiçek tozları tepecik üzerinde uyartım sağlayabilir. Bu durum, özellikle kendine uyuşmazlık görülen çeşitlerde ve yabancı tozlanmanın da olumsuz ekolojik koşullar nedeniyle engellenmesi halinde gerçekleşir.

#36

SORU: Stenospermokarpi nedir ve hangi bitkilerde görülür?


CEVAP: Döllenme olduktan sonra, embriyo gelişiminin ilk aşamalarında meydana gelen bir aksama sonucunda görülen tohumsuzluk durumudur. Aslında, meyveler içerisinde gelişimini tamamlayamamış ve bu nedenle tohum kabuğu sertleşmemiş tohumları n bulunması söz konusudur. Partenokarpi ile karıştırılmaması gereken bu durumda, tohum kabukları sertleşmemiş olduğundan, meyveler tüketilirken tohumlar ağızda hissedilmez. Stenospermokarpi, Sultani çekirdeksiz, Yuvarlak çekirdeksiz, Pembe çekirdeksiz ve Perlette gibi üzüm çeşitlerinde görülür.

#37

SORU: Apomiksis nedir, hangi bitkilerde görülür?


CEVAP: Döllenme olmaksızın tohum oluşumuna apomiksis adı verilir. Bu durumda embriyo, döllenme olmadığı halde ya nusellus hücrelerinden veya embriyo kesesi içindeki döllenmemiş yumurta hücresi, sinergit ve antipod gibi hücrelerden meydana gelir. Ancak en yaygın olan durum, nuseller embriyoni de denilen bazı nusellus hücrelerinden embriyo oluşumudur. Tamamen genetiksel kaynaklı olan bu durum, başta birçok turunçgil türü olmak üzere, bazı elma, üzüm, ceviz, ahududu ve böğürtlen çeşitlerinde görülebilmektedir.

#38

SORU: Meyve tutumunu etkileyen faktörler nelerdir?


CEVAP: çiçeklenme döneminde yüksek veya düşük sıcaklıklar, şiddetli yağış ve rüzgar, kuraklık, hava neminin çok yüksek veya düşük olması gibi olumsuz iklim koşullarında; tozlanma, döllenme ve buna bağlı olarak tohum ve meyve oluşumu olumsuz etkilenir. Sulama, gübreleme budama, toprak işleme, tarımsal mücadele gibi bakım işlemlerinin zamanında ve gerektiği şekilde yapılması durumunda, bitki sağlığı ve buna bağlı olarak meyve tutumu olumlu etkilenir. Aynı bitki üzerindeki kuvvetli bir dalda bulunan çiçeklerin, zayıf daldakilere oranla meyve oluşturma şansı daha yüksektir. Bitki üzerinde oluşan çiçek sayısı ve bu çiçeklerin sağlıklı olması önem taşır. Dal üzerindeki tozlanmış çiçek sayısı, dalın meyve besleme potansiyelinden az olmaması gerektiği gibi, taşıma gücünü aşacak kadar da fazla olmamalıdır. Tozlayıcı bitkiye ait çiçek tozlarının canlılık ve çimlenme yeteneklerinin yüksek olması yanında, bol miktarda üretilmesi, meyve tutumunu doğrudan etkileyen önemli faktörlerdir. Böcekle tozlanan bitkilerde tozlayıcı böcek etkinliğinin; rüzgarla tozlananlarda ise hava akımının istenen düzeyde olması halinde meyve tutumu olumlu etkilenir. Tür ve çeşitlere göre bitkilerin meyve tutma kapasiteleri önemli ölçüde değişmektedir.

#39

SORU: Bahçe kurarken döllenme biyolojisi açısından dikkat edilecek hususlar nelerdir?


CEVAP: Yetiştirilmesi düşünülen çeşidin kendine uyumlu olup olmadığı iyi bilinmeli, eğer kendine uyuşmazlık varsa en az bir tozlayıcı çeşitle karışık dikim yapılmalıdır. Seçilen tozlayıcı çeşitler ile ana çeşit arasında yabancı uyuşmazlık bulunmamalıdır. Tozlayıcı çeşitler diploid olmalı, triploid olmamalıdır. Tozlayıcı çeşitlere ait çiçek tozlarının kalitesi, yani canlılık ve çimlenme yetenekleri yüksek olmalıdır. Tozlayıcı ile ana çeşit, aynı zamanda çiçeklenmeli ve çiçeklenme süreleri uzun bir zaman diliminde çakışmalıdır. Tozlayıcı çeşit, düzenli olarak her yıl bol çiçek oluşturmalıdır. Tozlayıcı çeşit, pazarda tutulan kaliteli bir çeşit olmalıdır. Ana çeşit böcekle tozlanıyorsa, yetiştiricilik alanında yeterli miktarda arı kovanı bulundurmalıdır. Normal koşullarda her 3-4 dekar arazi için 1 bal arısı kolonisi bulundurulmalıdır. Rüzgarla tozlanan diklin bitkilerde rüzgarın etkinlik durumu, etkin rüzgar yönü, bitkilerin dikim mesafeleri, tozlayıcıların çiçek tozu kalitesi ve ürettikleri çiçek tozu miktarları da göz önünde bulundurularak, 5-11 ana bitkiye 1 tozlayıcı bitki düşecek şekilde dikim yapılmalıdır.

#40

SORU:

Bitkilerde vegetatif üreme nedir ve nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Bir bitkide kök, gövde, dallar ve yapraklar vegetatif organları oluştururlar. Ayrıca, bazı bitkilerde oluşturulan soğan, yumru, rizom ve stolon (kol) gibi bitki kısımları da vegetatif organlardır. Üzerinde tomurcuk ve benzeri büyüme merkezlerini taşıyan, örneğin aşı gözü, çelik, soğan, yumru ve rizom gibi vegetatif bitki parçalarıyla gerçekleşen üremeye ise vegetatif üreme adı verilir. Vegetatif üremede erkek ve dişi eşey hücrelerinin döllenme yoluyla birleşmesi söz konusu olmadığından, bu üreme şekli eşeysiz üreme kapsamında incelenir.

Bir bitkiden vegetatif üreme yoluyla çoğaltılan yavru bitkiler, çoğaltıldıkları ana bitki ile tamamen aynı özellikler gösterirler. Yani mutasyon durumları dışında ana bitkinin tam anlamıyla bir kopyasını oluştururlar. Çünkü vegetatif üreme, soma hücrelerinde mitoz bölünme sonucu gerçekleşmektedir. Bu durumda, özellikle birörnek ürün vermesi beklenen meyve türlerinde ve ayrıca soğan, patates, çilek gibi vegetatif bitki kısımları ile kolayca çoğaltılabilen bitkilerin yetiştiriciliğinde vegetatif üremenin önemi ön plana çıkmaktadır.


#41

SORU:

Mutasyon nedir?


CEVAP:

Mutasyon, canlıların kromozomlarında kalıtsal değişikliklere neden olan olayları ifade eder.


#42

SORU:

Soma hücresi nedir?


CEVAP:

Soma Hücreleri, bir canlıda eşey hücreleri dışında kalan ve vücudu oluşturan bütün hücrelere soma hücreleri denir


#43

SORU:

Mitoz bölünme nedir?


CEVAP:

Mitoz bölünme, soma hücrelerinde meydana gelen bölünme şeklidir. Bölünme sonrasında, bölünme geçiren hücre ile kromozom sayıları ve kalıtsal özellikleri tamamen aynı olan 2 yavru hücre oluşur. Çok hücreli canlılarda, hücre çoğalması yoluyla büyüme ve doku onarımı olayları, mitoz bölünme sayesinde gerçekleşir


#44

SORU:

Mayoz bölünme nedir?


CEVAP:

Mayoz bölünme, çok hücreli canlılarda sadece eşey ana hücrelerinde meydana gelen ve eşey hücrelerinin oluşumuyla sonuçlanan bölünme şeklidir. Bölünme sonrasında, kromozom takım sayısı yarıya inmiş olan ve farklı kalıtsal özellikler taşıyabilen 4 yavru hücre oluşur.


#45

SORU:

Generatif üreme nedir?


CEVAP:

Bir bitkide çiçek, tohum ve meyveler generatif organları oluştururlar. Çiçekte bulunan eşey organlarındaki eşey ana hücrelerinde mayoz bölünme sonucunda erkek ve dişi eşey hücreleri meydana gelir. Bu hücrelerin döllenme yoluyla birleşmesi sonucunda tohum, tohum oluşumuna bağlı olarak da birçok bitkide meyve meydana gelir. Olgun ve sağlıklı bir tohumun uygun ortamlarda çimlenmesi sonucunda ise yeni bir bitki oluşur. Böylece tohumlu bitkilerde neslin devamı sağlanır. Bu durumda, üreme materyali tohumdur. Generatif üreme, eşey hücrelerinin birleşmesi sonucu meydana geldiğinden, bu üreme şekline eşeyli üreme de denilir. Generatif üreme sonucu oluşan yavru bireyler, genetiksel açılım nedeniyle kalıtsal bir özellik yönünden ana veya baba bireylerden herhangi birine benzeyebileceği gibi, her ikisine de benzemeyebilir. Ancak, bu şekilde oluşan yavru bireylerin bütün özellikler yönünden tamamen ana veya baba bireye benzemesi mümkün değildir. Çünkü mayoz bölünme sırasında ana ve babadan gelen kromozomlar arasında crossing-over adı verilen kromozom parça değişimi gerçekleşmekte ve kromozom gen kompozisyonu değişmektedir. Böylece kalıtsal değişkenlik sağlanarak farklı genetiksel özelliklere sahip yavru bireyler oluşur. Generatif üreme sadece bir üreme şekli olmayıp, aynı zamanda tohumu veya meyvesi yenilen bitkilerde ürün elde edilmesi için mutlak anlamda gerçekleşmesi gereken bir olaydır. Bu durumda, gerek generatif, gerekse vegetatif yollardan herhangi biriyle üretilen bir bitkiden tohum ve meyve elde edilmesi amaçlanıyorsa, bu bitkide eşey hücrelerinin birleşerek döllenme olayının, yani generatif üremenin gerçekleşmesi gereklidir.


#46

SORU:

Vegetasyon periyodu nedir?


CEVAP:

Bitkilerde öncelikle vegetatif organların büyüme ve gelişimi belirli bir düzeyde sağlandıktan sonra, çiçek oluşumuyla birlikte generatif gelişme başlar. Generatif gelişme döneminin başlaması, hayvanlar ve insanlarda eşeysel üretkenliğin başladığı ergenlik dönemi ile eş anlamlıdır. Tek yıllık sebzeler ve tarla bitkilerinde bu süre 1-2 ay kadardır. Bu bitkilerde tohumun çimlenmesinden başlayarak, vegetatif ve generatif gelişme dönemlerini de içine alacak şekilde, yeni tohum oluşması ile son bulan aktif büyüme ve gelişme dönemine ise vegetasyon periyodu adı verilir.


#47

SORU:

Gençlik kısırlığı dönemi ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

Çiçeklerin oluşmadığı ve bu nedenle tohum ve meyvenin meydana gelmediği bu süre, gençlik kısırlığı dönemi (Juvenility) olarak ifade edilir.


#48

SORU:

Dinlenme periyodu nedir?


CEVAP:

Temel gelişimini tamamlamış olan çok yıllık bitkilerde vegetasyon periyodu; yeni sürgün, yaprak ve çiçeklerin oluşumu ile başlayarak tohum ve meyve oluşumu ile sonlanan ve her yıl tekrarlanan bir dönemdir. Birbirini izleyen iki vegetasyon periyodu arasında ise genellikle bitkinin soğuklama gereksiniminin de karşılandığı bir dinlenme periyodu yer alır.


#49

SORU:

Tomurcuk çeşitleri ve özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Bir bitkide oluşan çiçekler, sürgünler ve yapraklar; tomurcuk (göz) adı verilen ve içerisinde bu organ taslaklarının bulunduğu büyüme merkezlerinden meydana gelirler. Tomurcuklar, oluşturdukları organlara göre çiçek tomurcuğu, yaprak tomurcuğu veya sürgün tomurcuğu gibi isimler alırlar. Genellikle çiçek tomurcukları geniş ve kabarık, sürgün ve yaprak tomurcukları ise daha dar ve yayvan şekillidir.


#50

SORU:

Yaprağını döken ve dökmeyen bitkilerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Çok yıllık meyve ağaçlarından bazıları kışın yapraklarını döker ve fizyolojik etkinliklerini en düşük düzeye indirerek bir dinlenme dönemine girerler. Dinlenme dönemi sonunda fizyolojik etkinlikler tekrar artarak her yıl yeniden yapraklanma ve çiçeklenme başlar. Yaprağını döken bitkiler olarak isimlendirilen bu tip bitkilere örnek olarak yumuşak çekirdekli ve sert çekirdekli meyveler verilebilir. Bazı çok yıllık bitkilerde ise yaşlanarak dökülen yaprakların yerine sürekli olarak yeni yapraklar oluşturulur. Bu nedenle yapraksız geçen bir dönem yaşanmaz. Bu tip bitkiler, herdem yeşil bitkiler olarak tanımlanır. Bu grupta çoğunlukla sıcak iklim bölgelerinin bitkileri olan turunçgiller, zeytin, yenidünya, keçiboynuzu gibi bitkiler yer alır. Herdem yeşil bitkilerde yaprağını dökenlerdeki kadar belirgin bir dinlenme dönemi yaşanmaz.


#51

SORU:

Yaprağını döken ve dökmeyen çok yıllık bitkilerde tomurcuk oluşumu ne zaman başlar?


CEVAP:

Yaprağını döken çok yıllık bitkilerde çiçeklenmeden birkaç hafta sonra dallar üzerinde bir sonraki yılın tomurcukları oluşturulmaya başlanır. Yani bu yılki sürgün, yaprak ve çiçekleri meydana getiren tomurcukların oluşumu, bir önceki vegetasyon periyodunda başlar. Çok yıllık herdem yeşil bitkilerde ise tomurcuk oluşumu için daha kısa bir zaman gereklidir.


#52

SORU:

Fizyolojik ve morfolojik ayrım periyodları ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

Dallar üzerinde tomurcuk oluşumu başladıktan hemen sonra, bitki bünyesinde yoğun fizyolojik hazırlıklar başlatılır. Fizyolojik ayrım periyodu adı verilen bu dönemde tomurcuklar mikroskop altında incelendiğinde, henüz organ taslaklarının bulunmadığı görülür. Ancak bir süre sonra tomurcuk içinde yapısal farklılaşma başlayarak, bu tomurcuktan hangi yapılar (çiçek, sürgün veya yaprak) meydana gelecekse o organın taslakları oluşturulmaya başlanır. Morfolojik ayrım periyodu olarak ifade edilen bu dönem, yaprağını döken bitkilerde genellikle bir önceki yaz ayları içinde gerçekleşir.


#53

SORU:

Ayrım periyotlarının oluşum zamanını etkileyen faktörler nelerdir?


CEVAP:

Ayrım periyotlarının oluşum zamanı, bitki tür ve çeşitlerine göre değişiklik gösterdiği gibi ekolojik koşullar ve bakım koşullarından da önemli ölçüde etkilenir. Örneğin, sıcak ve kurak koşullarda çiçek tomurcuğu oluşumu hızlanır. Buna karşın bol sulama ve bol azotlu gübreleme, vegetatif gelişmeyi yani sürgün tomurcuğu oluşumunu teşvik ederek, çiçek tomurcuğu oluşumunu sınırlar. Ayrım zamanlarının bilinmesi, sulama ve gübreleme gibi bakım işlemlerinin ne zaman ve hangi ölçüde yapılması gerektiğinin belirlenmesi açısından önem taşır.


#54

SORU:

Saf tomurcuk nedir?


CEVAP:

Bazı bitki türlerinde bir tomurcuktan ya sadece çiçekler, ya da sadece sürgün veya yapraklar çıkar. Bu tip tomurcuklara saf tomurcuk denir (Örnek: sert çekirdekli meyve türleri). Bu gibi bitkilerde bir saf çiçek tomurcuğundan tek çiçek çıkabileceği gibi (Örnek: badem, kayısı ve şeftali), iki veya daha fazla sayıda çiçek de çıkabilir (Örnek: erik, kiraz ve vişne).


#55

SORU:

Karışık tomurcuk nedir?


CEVAP:

Bazı bitki türlerinde bir tomurcuktan hem çiçek, hem de sürgün ve yapraklar birlikte oluşabilir. Bu tip tomurcuklara karışık tomurcuk adı verilir (Örnek: elma, armut ve ayva gibi yumuşak çekirdekli meyve türleri).


#56

SORU:

Kapalı tohumlu bitkilerde çiçek kaç bölümden oluşur?


CEVAP:

Çiçek sapının tepe kısmı genellikle genişleyerek çiçek tablasını oluşturur. Kapalı tohumlu bitkilerde çiçeğin bütün organları çiçek tablası üzerinde iç içe halkalar şeklinde dizilirler. Bu bitkilerde normal bir çiçek, 4 kısımdan oluşmuştur:

  • Çanak yapraklar
  • Taç yapraklar
  • Erkek organlar
  • Dişi organ

#57

SORU:

Çanak yaprakların görevi nedir?


CEVAP:

Çiçeğin en dışında yer alan çanak yapraklar, genellikle yeşil renkli olup, özellikle tomurcuk aşamasında çiçeğin iç kısmındaki öteki organları koruma görevi yaparlar.


#58

SORU:

Taç yaprakların özellikleri ve görevleri nelerdir?


CEVAP:

Çiçeğin dıştan ikinci halkasını oluşturan taç yapraklar, genellikle iri, gösterişli ve değişik renkli olup, güzel kokuludurlar. Görevleri, gösterişli görünümleri ve güzel kokuları ile böcekleri çiçeğe çekerek, tozlanmanın sağlanmasında yardımcı olmaktır.


#59

SORU:

Erkek organların bölümleri nelerdir?


CEVAP:

Çiçeklerde dıştan üçüncü halkada yer alan erkek organlar, başlıca iki kısımdan meydana gelmiştir: 1. Filament (İpçik) 2. Anter (Başçık)

Filament, ucunda anter denilen şişkin kısmı taşır. Bir anter içinde 4 adet çiçek tozu kesesi bulunur. Çiçek tozu keseleri içinde çok sayıda çiçek tozu (polen) üretilir.


#60

SORU:

Dişi organın kaç bölümü vardır ve bu bölümler nelerdir?


CEVAP:

Çiçeklerde en ortada dişi organ bulunur. Bir dişi organ 3 kısımdan oluşur:

  • Tepecik: Boyuncuğun genişlemiş uç kısmıdır. Tozlanma olayıyla tepecik üzerine ulaşan çiçek tozları, burada uygun ortam bulduğunda çimlenir.
  • Boyuncuk: Tepecikten yumurtalığa doğru uzanan, değişik uzunluklarda ve çoğunlukla silindir şeklindeki kısımdır. Tepecik üzerinde çimlenen çiçek tozlarının oluşturdukları çim boruları, boyuncuk içinden yumurtalığa doğru ilerler.
  • Yumurtalık: Dişi organın alt kısmındaki şişkince kısımdır. Birçok bitkide yumurtalık, döllenme olayından sonra gelişerek meyveyi oluşturur. Yumurtalık tek bölmeli (tek karpelli) olabileceği gibi çok bölmeli (çok karpelli) de olabilir. Yumurtalık içerisinde döllenme sonrası tohumu meydana getirecek olan tohum taslakları bulunur.

#61

SORU:

Diploid nedir?


CEVAP:

Diploid, bir canlı türüne ait kromozom takımlarından iki tane (2n) bulunduran yapıyı ifade eder. Yani diploid bir hücrenin çekirdeğinde her kromozomdan ikişer tane bulunur.


#62

SORU:

Haploid nedir?


CEVAP:

Haploid, bir canlı türüne ait kromozom takımlarından sadece bir tane (n) bulunduran yapıyı ifade eder. Yani haploid bir hücrenin çekirdeğinde her kromozomdan birer tane bulunur.


#63

SORU:

Çiçek tozu nerede bulunur ve özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Anterlerin iç duvarlarında bulunan yüzlerce sayıdaki diploid yapılı çiçek tozu ana hücreleri’nin mayoz bölünmeleri sonucunda, her bir hücreden 4’er adet haploid çiçek tozu (erkek eşey hücresi) oluşur. Anterler olgunlaştıktan sonra, anter duvarları su kaybederek büzülür ve dıştaki epidermis tabakası yırtılır. Böylece çiçek tozu keseleri açılarak, çiçek tozları çevreye yayılmış olur.

Olgun bir çiçek tozu, iki adet hücre çekirdeği içerir. Bunlardan biri kromozomları taşıyan generatif çekirdek, diğeri ise vegetatif çekirdek adını alır. Çiçek tozu duvarının yüzeyi pürüzlü bir yapıya sahip olup, üzerinde por denilen incelmiş noktalar bulunur. Çiçek tozu içinde bol miktarda karbonhidrat ve protein formunda besin maddeleri depolanmıştır. Bu maddeler, çiçek tozunun daha sonra uygun ortam bulduğunda çimlenmesi için gerekli olan enerjiyi karşılamada kullanılır.


#64

SORU:

Dişi organın anatomik yapısı nasıldır?


CEVAP:

Tepecik yüzeyi pürüzlü bir yapıda olup, üzerinde kıvamlı bir sıvı salgılanır. Tepecik ile yumurtalık arasındaki bağlantıyı sağlayan boyuncuk içinde genellikle çiçek tozu çim borusu büyüme dokusu adı verilen özel bir doku bulunur. Yumurtalık dıştan içe doğru 3 tabakadan oluşmuştur:

  1. Ekzokarp
  2. Mezokarp
  3. Endokarp

Yumurtalık içinde bulunan tohum taslakları, göbek bağı ile herhangi bir noktadan karpel içine bağlanmıştır. Bir tohum taslağı; dışta integüment, içte ise nusellus tabakalarından oluşmuştur. Genellikle iki tabakadan oluşan integümentler, nusellusu dıştan bir örtü gibi sarar. Yalnız uç kısımda küçük bir açıklık kalır ki, bu açıklığa mikropil denir. Göbek bağı içerisinde, su ve besin maddesi gereksinimini sağlayan iletim demetleri bulunur. İletim demetleri, mikropilin ters tarafında nusellus dokusunun başladığı noktada son bulur. Bu bölgeye kalaza adı verilir. Nusellusun ortasında ise döllenme olayının içerisinde gerçekleştiği embriyo kesesi bulunur.


#65

SORU:

Embriyo kesesinin oluşum aşamaları nelerdir ve bu aşamalarda sonunda oluşan çekirdeklerin adları nelerdir?


CEVAP:

Çiçeklerin açılmasından birkaç gün öncesinde yumurtalıklar içerisinde tohum taslakları oluşmaya başlar. Gelişmekte olan tohum taslağındaki dişi eşey ana hücresinde meydana gelen mayoz bölünme sonrasında kromozom sayıları yarıya inmiş (haploid) 4 yavru hücre oluşur. Bu hücrelerden 3 tanesi eriyerek kaybolur, kalan 4. hücre embriyo kesesi ana hücresi adını alır. Bu hücrenin çekirdeğinde art arda 3 kez mitoz karakterli çekirdek bölünmesi gerçekleşir. İlk aşamada 1 çekirdek bölünerek 2, ikinci aşamada 2 çekirdek bölünerek 4, üçüncü aşamada ise 4 çekirdek bölünerek 8 çekirdekli embriyo kesesi oluşur. Bu çekirdeklerden iki tanesi, hücrenin orta kısmında yer alır ve bunlara polar çekirdekler adı verilir. Uzunca şekilli ve iri bir hücre olan embriyo kesesinin her kutbundaki 3’er çekirdekten kalaza tarafında kalanlar antipodlar adını alır. Mikropil tarafındaki 3 çekirdekten ortada bulunana yumurta hücresi (dişi eşey hücresi), bunun iki yanındakilere ise sinergitler adı verilir.


#66

SORU:

Hermafrodit çiçek nedir?


CEVAP:

Bir çiçekte erkek ve dişi organlar birlikte bulunurlarsa, bu tip çiçeklere hermafrodit, erselik, erdişi, iki eşeyli çiçekler adı verilir. (Örnek; Turunçgiller, tüm sert ve yumuşak çekirdekli meyve türleri ile domates, biber, patlıcan gibi sebzeler).


#67

SORU:

Tek eşeyli çiçek nedir ve türleri nelerdir?


CEVAP:

Bir çiçekte sadece dişi veya sadece erkek organlar bulunuyorsa, bu tip çiçeklere tek eşeyli çiçekler denir. Tek eşeyli çiçekler iki kısımda incelenir:

  • Erkek Çiçekler: Üzerinde sadece erkek organ bulunduran, dişi organı olmayan çiçeklerdir. Bunlara morfolojik dişi kısır çiçekler de denir. Dişi organ ya tamamen kaybolmuştur ya da görevini yapamayacak şekilde küçülmüştür (Örnek; Keçiboynuzu, Antepfıstığı, ceviz gibi bitkilerin erkek çiçekleri).
  • Dişi Çiçekler: Üzerinde sadece dişi organ bulunduran, erkek organı olmayan çiçeklerdir. Bunlara morfolojik erkek kısır çiçekler de denir. Erkek organ ya tamamen kaybolmuştur ya da görevini yapamayacak şekilde küçülmüştür (Örnek; Keçiboynuzu, Antepfıstığı, ceviz gibi bitkilerin dişi çiçekleri). Erkek çiçeklerden meyve elde edilemez, ancak sadece tozlayıcı olarak görev yapabilirler. Dişi çiçekler ise dışarıdan gelen çiçek tozları ile tozlanmaları koşuluyla, döllenerek tohum ve meyve oluşturabilirler.

#68

SORU:

Eşeysel farklılıklarına göre bitkiler kaça ayrılır?


CEVAP:

Üzerinde sadece erselik çiçekleri taşıyan bitkilere monoklin bitki, sadece tek eşeyli çiçekleri taşıyan bitkilere ise diklin bitki adı verilir. Diklin bitkiler, erkek ve dişi çiçekleri üzerlerinde bulundurdukları yerlere göre monoik bitkiler ve dioik bitkiler olmak üzere iki kısımda incelenirler.


#69

SORU:

Monoik bitkilerin özelliği nedir?


CEVAP:

Erkek ve dişi çiçekler, aynı bitki üzerinde fakat farklı yerlerdedir. Bunlara tek evcikli bitkiler de denir (Örnek; Fındık, kestane, ceviz, pikan, hıyar).


#70

SORU:

Monoik bitkilerde bulunan ara formlar ve bu formların özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Monoik bitkiler için 3 ara form bulunmaktadır:

  • Gynomonoik: Aynı birey üzerinde hem dişi, hem de erselik çiçek bulunduran bitkilerdir (Örnek: Bazı kabakgiller).
  • Andromonoik: Aynı birey üzerinde hem erkek, hem de erselik çiçek bulunduran bitkilerdir (Örnek: Kavun, nar).
  • Trimonoik: Aynı birey üzerinde hem dişi, hem erkek, hem de erselik çiçek bulunduran bitkilerdir (Örnek: Muz).

#71

SORU:

Dioik bitkilerin özelliği nedir?


CEVAP:

Erkek ve dişi çiçekleri aynı türün farklı bireyleri üzerinde bulunduran bitkilerdir. Bu tip bitkilere iki evcikli bitkiler de denir. Bu grup içerisinde; üzerinde sadece dişi çiçekleri taşıyan bireylere dişi bitki (Gynoik bitki), üzerinde sadece erkek çiçekleri taşıyanlara ise erkek bitki (Androik bitki) adı verilir (Örnek; Antepfıstığı, keçiboynuzu, kivi, dut, incir).


#72

SORU:

Dioik bitkilerde bulunan ara formlar ve bu formların özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Dioik bitkiler için 3 ara form bulunmaktadır:

  • Gynodioik: Bir tür içerisinde bireylerin bir bölümünün sadece dişi çiçek, bir bölümünün ise sadece erselik çiçek taşıdıkları bitkilerdir.
  • Androdioik: Bir tür içerisinde bireylerin bir bölümünün sadece erkek çiçek, bir bölümünün ise sadece erselik çiçek taşıdıkları bitkilerdir.
  • Trioik: Bir tür içerisinde bireylerin bir bölümünün sadece dişi çiçek, bir bölümünün sadece erkek çiçek, diğer bir bölümünün ise sadece erselik çiçek taşıdıkları bitkilerdir.

#73

SORU:

Tozlanma nedir?


CEVAP:

Anterlerde meydana gelen çiçek tozlarının herhangi bir yolla dişi organ tepeciği üzerine taşınmasına tozlanma denir.


#74

SORU:

Kendine tozlanma, kendileme ve kendine döllenme nedir?


CEVAP:

Bir çiçeğin anterlerinde oluşturulan çiçek toz­larının aynı çiçeğin veya aynı bitki üzerindeki herhangi bir çiçeğin tepeciği üzerine taşınmasına kendine tozlanma denir. Ayrıca, aynı çeşide ait bitkiler arasındaki toz­lanma işlemi de yine kendine tozlanma kapsamında incelenir. Kendine tozlanma işlemi belirli bir amaca yönelik olarak (örneğin ıslah amacıyla) insanlar tarafından kontrollü bir şekilde yapılırsa, kendileme den söz edilir. Kendine tozlanma veya ken­dileme sonucu gerçekleşen döllenme olayına ise kendine döllenme denir.


#75

SORU:

Yabancı tozlanma, melezleme ve yabancı döllenme nedir?


CEVAP:

Bir bitkiye ait çiçek tozlarının farklı kalıtsal yapıya sahip (farklı bir çeşit veya tür) çiçeğin tepeciği üzerine taşınmasına ise yabancı tozlanma adı verilir. Yabancı tozlanma işlemi belirli bir amaca yönelik olarak insanlar tarafından kontrollü bir şekilde yapılırsa, melezlemeden söz edilir. Yabancı tozlanma veya melezleme so­nucu gerçekleşen döllenme olayına ise yabancı döllenme denir.


#76

SORU:

Böceklerle tozlanan bitkilere ne ad verilir ve örnekleri nelerdir?


CEVAP:

Böceklerle tozlanan bitkilere entomofil bitkiler adı verilir. Böcekle tozlanan bitkilere örnek olarak sert ve yumuşak çekirdekli meyveler, turunçgiller, çilek, incir, nar ve kivi gibi meyve türleri; domates, biber, patlıcan gibi sebzeler verilebilir.


#77

SORU:

Tozlanma olayının gerçekleşmesinde rolü olan böcekler hangileridir?


CEVAP:

Tozlanma olayında arı­lar, sinekler, kelebekler ve değişik böcekler görev alırlar. Tozlanmada rol oynayan böceklerin başında bal arıları ve bombus arıları gelir.


#78

SORU:

Böceklerle tozlanma nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Böcekler, çiçeklere besin kaynağı olarak çiçek tozu ve nektar (balözü) almak üzere gelirler. Nektar salgısı, çoğunlukla erkek organlarla dişi organ arasında ve yumurtalığın tabanındaki bölgede oluşturulur. Böcekler çiçekleri dolaşırken, vü­cutlarına yapışan çiçek tozlarını tepecik üzerine taşıyarak tozlanma olayını ger­çekleştirirler.


#79

SORU:

Rüzgarla tozlanan bitkilere ne ad verilir ve örnekleri nelerdir?


CEVAP:

Anemofil bitkiler olarak adlandırılan rüzgarla tozlanan bitkilere örnek olarak an­tepfıstığı, ceviz, pikan, fındık, kestane, keçiboynuzu ve dut verilebilir. 74


#80

SORU:

Böcekle ve rüzgarla tozlanan bitkilerin çiçekleri arasındaki yapısal farklılıklar nelerdir?


CEVAP:
  • Böcekle tozlanan bitkiler genellikle erselik çiçeklere sahip monoklin bitki grubunda yer alırken, rüzgarla tozlananlar tek eşeyli çiçeklere sahip diklin bitkiler grubundadırlar (İstisna: İncir ve kivi, diklin bitki oldukları halde, böcekle tozlanırlar)
  • Böcekle tozlanan bitkilerin çiçekleri, iri, renkli, gösterişli ve çoğunlukla gü­zel kokulu taç yapraklara sahiptir. Buna karşılık, rüzgarla tozlanan bitkile­rin çiçekleri, küçük, gösterişsiz ve kokusuz olup, çoğunlukla taç yaprakları da bulunmaz.
  • Böcekle tozlanan bitkilerin çiçeklerinde bol miktarda nektar salgılanırken, rüzgarla tozlananlarda nektar bulunmaz.
  • Rüzgarla tozlanan bitkilerin çiçeklerinde üretilen çiçek tozu miktarı, bö­cekle tozlananlara oranla daha fazladır.
  • Rüzgarla tozlanan bitkilerin çiçek tozları böcekle tozlananlara göre daha küçüktür.
  • Böceklerle tozlanan bitkilerde çiçek tozlarının yüzeyi mumsu bir madde veya yapışkan bir sıvı ile kaplıdır. Bu nedenle çiçek tozları böcekler üzerine kolaylıkla yapışırlar. Rüzgarla tozlanan bitkilerde ise çiçek tozlarının yüzeyi kurudur.
  • Rüzgarla tozlanan bitkilerde dişi organın tepecik yüzeyi geniş, boyuncuk ise kısa iken; böcekle tozlananlarda tepecik daha dar, boyuncuk ise uzuncadır.

#81

SORU:

Çiçek tozunun çimlenmesi nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Çiçek tozu tepecik üzerine ulaştıktan sonra, burada salgılanan kıvamlı sıvı ta­rafından tutulur. Bu sıvı, çimlenme için gerekli olan nemi de sağlar. Su alıp şi­şen çiçek tozunun içinde iç basınç artar ve çiçek tozu dış duvarında bulunan por adı verilen zayıf noktaların birinden dışarıya doğru bir uzantı meydana gelir. Bu uzantıya çiçek tozu çim borusu (polen tüpü) adı verilir.

Çimlenme süreciyle birlikte, hızlı enzim faaliyetleri başlar ve çiçek tozu içinde depolanmış besin maddeleri, ilk çimlenme için gerekli olan enerjiyi karşılamada kullanılır. Tepecik üzerindeki epidermis tabakası, çim borusu tarafından deline­rek boyuncuktaki büyüme dokusu içine giriş sağlanır. Ancak, çiçek tozundaki besin maddeleri, çim borusunun yumurtalığa ulaşması için gerekli olan enerjiyi karşılayamaz. Bu nedenle çim boruları, içinde ilerledikleri büyüme dokularından difüzyonla su ve besin maddesi alarak yoluna devam eder.


#82

SORU:

Hava sıcaklığı tozlanma başarısını ve çiçek tozu çimlenmesini nasıl etkiler?


CEVAP:

Düşük sıcaklık koşullarında bitki bünyesindeki enzim ve hormon faaliyetleri yavaşladığından, hücre bölünmesi de yavaşlar. Bu nedenle anterlerde üretilen çiçek tozu miktarı azalırken, sağlıklı çiçek tozu oluşumunda da azalmalar olur. Bu durum, özellikle kış aylarında örtü altı yetiştiriciliğinde meyve tutumunda önemli sorunlar oluşturur. Ayrıca, düşük sıcaklıkta böcek aktivitesi de sınırlanır. Bal arıları 12-13°C’nin altında faaliyet göstermezler. Oysa bombus arıları 5°C’ye kadar düşük sıcaklıklarda çalışabilirler. Bu nedenle kışın ısıtılmayan seralarda bitkilerin tozlanmasında bombus arılarından yararlanılır.

Yine yüksek sıcaklık koşullarında (36°C) enzim ve hormon aktivitesi azaldığından, sağlıklı ve yeterli miktarda çiçek tozu oluşumunda sorunlar yaşanır. Oluşan çiçek tozları da yüksek sıcaklık nedeniyle hızlı solunum yaparak bünyelerindeki besin maddelerinin tüketilmesi sonucu, çimlenme yeteneklerini kısa zamanda kaybederler. Ayrıca, yüksek sıcaklık koşullarında böcek aktivitesi de düşer.


#83

SORU:

Çiçek tozu çimlenmesi için en uygun sıcaklık aralığı nedir?


CEVAP:

Birçok bitkide çiçek tozlarının en uygun çimlenme sıcaklıkları genellikle 12- 25°C arasındadır. Ancak, örneğin sert çekirdekli meyve türlerinde 5°C’ye kadar düşük sıcaklıklarda çimlenme gerçekleşebilirken, patlıcanlar 30°C civarında daha iyi çimlenebilirler.


#84

SORU:

Hava nemi çiçek tozu çimlenmesini nasıl etkiler?


CEVAP:

Hava nemi düşük olduğunda, tepecik yüzeyi kurur ve çiçek tozlarının çimlenmesi engellenir. Ayrıca, çiçek tozları aşırı miktarda su kaybederek kuruyabilir. Çiçek tozu çimlenmesi engellendiğinde, döllenme ve buna bağlı olarak tohum oluşumu da engellenir. Örneğin; Güneydoğu Anadolu Bölgesinde güneyden esen sıcak - kuru sam yelleri, antepfıstıklarında tepeciği kurutarak içi boş (tohumsuz) meyvelerin oluşumuna neden olur. Hava nemi yüksek olduğunda ise anterler su kaybedip patlayamaz ve çiçek tozları dışarı salınamaz. Ayrıca, çiçek tozları birbirine yapışarak çiçek tozu dinamiği azalır. Aşırı nemli, özellikle sisli havalarda tozlayıcı böcek aktivitesi de azalır.


#85

SORU:

Yağışların çiçek tozu çimlenmesi üzerindeki etkileri nelerdir?


CEVAP:

Şiddetli yağışlar, çiçek tozlarının yıkanarak kaybolmasına neden oldukları gibi, böcek aktivitesini de olumsuz etkiler.


#86

SORU:

Rüzgarlar çiçek tozu çimlenmesini nasıl etkiler?


CEVAP:

Çiçeklenme döneminde esen şiddetli rüzgarlar çiçek dökümlerine neden olur. Ayrıca, böcek aktivitesini de olumsuz etkiler.


#87

SORU:

Ultraviyole ışınlarının çiçek tozu çimlenmesi üzerinde nasıl bir etkisi vardır?


CEVAP:

Ultraviyole ışınları, çiçek tozu canlılığını olumsuz etkiler.


#88

SORU:

Beslenme ve bakım koşullarının tozlanma başarısını ve çiçek tozu çimlenmesi üzerindeki etkileri nelerdir?


CEVAP:

Gübreleme, sulama, budama, toprak işleme ve tarımsal mücadele vb. beslenme ve bakım koşullarının ideal bir şekilde gerçekleştirildiği ortamda yetiştirilen bitkilerin çiçek tozları da iyi beslenir ve sağlıklı olur. Bu durumda, canlılık ve çimlenme yeteneği yüksek ve bol sayıda çiçek tozu üretimi gerçekleşir.


#89

SORU:

Eşey organ boyutları tozlanma başarısını nasıl etkiler?


CEVAP:

Bir çiçekte erkek ve dişi organ boyutları birbirine yakınsa, homostili; eşey organ boyutları arasında önemli farklılıklar varsa, heterostili olarak adlandırılır. Yani, heterostili’de erkek organ anterlerinin, dişi organ tepeciğine oranla yüksekte olması; veya tersine tepeciğin, erkek organ anterlerine göre yüksekte olması gibi iki farklı durum söz konusudur. Bu koşullarda çiçek tozlarının tepecik üzerine ulaşma şansı azalacağından, heterostili istenen bir durum değildir.


#90

SORU:

Taç yaprakların yapısı tozlanma başarısını nasıl etkiler?


CEVAP:

Taç yaprakları yanlara doğru açık olan çiçeklerde, böcekler yumurtalık tabanında bulunan nektara ulaşabilmek için çiçeklere üstten değil, yan taraftan yaklaşıp erkek organ ipçikleri arasından balözü alarak ayrılabilirler. Bu durumda tepecik ile temas olmadığı için tozlanma gerçekleşemez. Oysa taç yaprakları çok açık olmayan çiçeklerde, böcekler üst kısımdan yaklaşacak ve sıkışık bölgeden geçerken tepeciğe dokunarak tozlanmayı sağlayacaklardır.


#91

SORU:

Erkek organların dizilimi tozlanma başarısını nasıl etkiler?


CEVAP:

Erkek organların seyrek dizilimi durumunda, özellikle taç yapraklar da çok açıksa, böcekler nektar almak için çiçeğe yan taraftan yaklaşacak ve tozlanmaya katkıları olmayacaktır. Ancak, bazı çiçeklerde erkek organ ipçikleri çok sık dizilim gösterdiklerinden, böcekler çiçeklere üst kısımdan girmek zorunda kalacak ve bu arada zorunlu olarak tozlama işlemini gerçekleştireceklerdir.


#92

SORU:

Anterlerin erken patlaması tozlanma başarısını nasıl etkiler?


CEVAP:

Bazı bitkilerde anterler, henüz çiçeklerin taç yaprakları açılmadan önce patlar ve bu kapalı ortamda kendine tozlanma olayı gerçekleşir. Örneğin asma, biber ve baklagil çiçeklerinde görülebilen bu duruma klaystogami adı verilir. Klaystogami, kendi çiçek tozlarıyla döllenebilen (kendine verimli) bitkilerde herhangi bir dış etkene bağlı olmaksızın tozlanmanın sağlanması açısından istenen bir durumdur. Buna karşın, melezleme ıslahı çalışmalarında ve uygun tozlayıcı çeşit bulmak amacıyla yapılan döllenme biyolojisi çalışmalarında istenmeyen bir durumdur. Çünkü, yabancı bir tozlayıcı çeşide ait çiçek tozlarıyla kontrollü tozlama yapma şansı önceden ortadan kalkmış olur.


#93

SORU:

Homogami nedir?


CEVAP:

Erkek ve dişi organların eş zamanlı olarak olgunlaşmaları ve aynı zaman diliminde görev yapabilir durumda olmaları homogami olarak adlandırılır.


#94

SORU:

Dikogami nedir?


CEVAP:

Erkek ve dişi organ gelişimi arasında zaman yönünden önemli bir farkın bulunması ise dikogami olarak isimlendirilir. Dikogami iki kısımda incelenir:

  1. a) Erkek organların, dişi organlardan erken olgunlaşması (Protandri)
  2. b) Dişi organların erkek organlardan erken olgunlaşması (Protogini)

Her iki durumda da erkek ve dişi organların olgunlaştıkları zaman dilimleri birbiriyle hiç örtüşmeyebileceği gibi, sınırlı zamanda örtüşme de söz konusu olabilir. Protandri ve protogini durumları, tozlanma olayını zaman yönünden sınırladıkları veya tamamen olanaksız kıldıkları için, döllenme ve buna bağlı olarak tohum ve meyve oluşumu açısından istenmez. Bu durumlar, bir bitkide kalıtsal özellik olarak görülebileceği gibi; bu yönde bir eğilimin ortaya çıkması, ortam koşullarına da bağlı olabilir. Örneğin, kış aylarında havaların normale göre ılık veya soğuk geçmesi, beslenme ve bakım koşullarındaki dengesizlikler, çok yıllık bitkilerde bir önceki yıldaki meyve tutma miktarı ya da derimin geciktirilmesi gibi bitkinin içsel hormon dengesini değiştirebilecek faktörler, dikogami durumlarının ortaya çıkmasını sağlayabilir. Hatta bazı durumlarda, bir yıl protandri gösteren bitki, ertesi yıl protogini özelliği gösterebilir. Dikogami özelliği gösterebilen veya dikogamiye eğilimi olan bitkilere örnek olarak antepfıstığı, ceviz, pikan ve enginar verilebilir.


#95

SORU:

Döllenme nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Çiçek tozu çim borusu, boyuncuk boyunca ilerleyerek yumurtalık içindeki kar­pel boşluğuna ulaşır. Çiçek tozu çim borusunun tohum taslağına girişi genellikle mikropil açıklığından gerçekleşir. İstisna olarak ceviz, pikan ve antepfıstığı gibi bazı bitkilerde çiçek tozu çim borusu, tohum taslağına kalazayı delerek girer.

Çiçek tozu çim borusunun tohum taslağına girişi hangi yoldan olursa olsun, embriyo kesesine giriş mutlaka sinergitler üzerinden olur. Çiçek tozu çim borusu, embriyo kesesine girdikten sonra ucu açılır ve içerisindeki 2 adet generatif çekir­dek embriyo kesesi içine aktarılır. Bu arada, görevleri tamamlanan vegetatif çekir­dek ve sinergitler ile görevleri bugüne kadar belirlenemeyen antipodlar eriyerek kaybolur. Bu durumda embriyo kesesi içerisinde dişi bireye ait bir yumurta hücresi ile iki adet polar çekirdek, erkek bireye ait olarak da 2 adet generatif çekirdek kalır.

Bu aşamadan sonra haploid generatif çekirdeklerden birisi, yine haploid olan yumurta hücresi (dişi eşey hücresi) ile birleşerek diploid yapılı zigotu oluşturur­ken; öteki generatif çekirdek, polar çekirdeklerle birleşerek triploid yapıdaki en­dosperm çekirdeğini meydana getirir. Bu olaya, çift döllenme adı verilir.

Çift döllenme olayından sonra zigot bir süre bölünmeden beklerken, endosperm çekirdeği hızla bölünerek endosperm dokusunu oluşturur. Endosperm dokusunun oluşmasından sonra zigot, embriyoyu oluşturmak üzere mitoz bölünmeye başlar. Önce belirgin bir şekli olmayan bir hücre yığını oluşur. Sonra ise sırasıyla küresel, yürek ve mekik şekillerini alır. Daha sonra, kotiledon (çenek yapraklar) adı verilen uzantılar iyice gelişerek aşağı doğru iki kanat halinde uzamaya başlar. Meyve ağaç­ları gibi dikotiledon (çift çenekli) bitkilerde iki, buğdaygiller gibi monoko­tiledon (tek çenekli) bitkilerde ise tek kotiledon oluşumu söz konusudur.

Embriyodaki bu gelişmeler, endospermden beslenerek gerçekleşir. Endosperm ise sürekli büyümekte olan nusellusu tüketerek gelişmeye devam eder. Yani en­dosperm, bir yandan nusellusu tüketirken, öte yandan gelişmekte olan embriyo tarafından tüketilir. Nusellus dokusu ise göbek bağı içinden kalazaya kadar uza­nan iletim demetleriyle beslenir.

Kotiledonlar büyürken, içlerinde yoğun bir şekilde besin maddesi depolanır. Söz konusu besin maddeleri çoğunlukla yağ formunda depolanırken (Ör: Ceviz, fındık, antepfıstığı, turunçgiller, yumuşak ve sert çekirdekli meyve türleri), bazı bitkilerde karbonhidrat (Ör: Kestane), bazılarında ise protein (Ör: Baklagiller) ağırlıklı olarak depolanır. Embriyo hızla gelişerek, büyümekte olan tohum taslağı­nın içini doldurmaya çalışır. Embriyonun uç kısmında bir çıkıntı gelişerek, tohum çimlenmesinden sonra ilk kökleri meydana getirecek olan kök taslağını oluşturur. Kotiledonlar arasında ise çimlenme sonrasında toprak üstü organları meydana getirecek olan sürgün taslağı oluşur.

Tohum gelişiminin sonunda integümentlerin içerisinde bulunan nusellus, en­dosperm tarafından; endosperm ise embriyo tarafından tüketilir. Dikotiledon bit­kilerin çoğunda endosperm, embriyo tarafından tamamen tüketilir. Bu durumda, integümentlerin gelişerek oluşturdukları tohum kabuğu (testa) içerisinde sadece embriyo kalır. Yani dikotiledon bitkilerin çoğunda olgun bir tohum, dışta bir to­hum kabuğu ve içerisinde yer alan bir embriyodan meydana gelir. Monokotiledon bitkilerde ise tohum taslağı içerisinde endosperm, embriyo tarafından tamamen tüketilmez. Bunun sonucunda da tohum olgunlaştığında, tohum kabuğu içerisin­de embriyodan başka, önemli miktarda endosperm de bulunur.


#96

SORU:

Tohum oluşumu nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Döllenme olayıyla birlikte tohum taslağı, oksin, gibberellin ve sitokinin gibi büyüme düzenleyici maddelerin sentez merkezi durumuna gelir. Bu maddelerin temel özelliği, çiçeklenme döneminde yoğun olarak bulundukları noktalara yakın doku ve organlardan su ve besin maddesi çekimini sağlamaktır. Böylece göbek bağındaki iletim demetleri vasıtasıyla tohum taslağına su ve besin maddesi aktarılarak, neslin devamını sağlayan tohum oluşturulur.


#97

SORU:

Meyve oluşumu nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Göbek bağındaki iletim demetleri vasıtasıyla tohum taslağına taşınan besin maddesi miktarı, çoğunlukla tohum oluşumu için gerekli olandan daha fazladır. Birçok bitkide bu maddeler, yumurtalık veya çiçek tablası gibi dokuları besleyerek meyveyi oluşturur. Meyve, içerisinde yer alan tohumları yüksek ve düşük sıcaklık, su kaybı, zararlı böcek ve diğer canlıların neden olacağı olumsuz dış etkilerden korur. Ayrıca, birçok canlı için besin kaynağı olduğundan, tohumların değişik canlılar tarafından çevreye yayılmasını sağlar. Ancak, her bitki meyve oluşturmayabilir. Örneğin; yaprağı yenilen sebzelerden pırasa, lahana, marul ve maydanoz sadece tohum oluştururlar. Yumurtalık, öteki bazı bitkilerde etlenerek meyveyi meydana getirirken, bu gibi bitkilerde tohum dışında ince bir kılıf oluşturur.


#98

SORU:

Gerçek ve yalancı meyve nedir?


CEVAP:

Meyve, doğrudan doğruya çiçekteki yumurtalığın etlenmesiyle meydana geliyorsa gerçek meyve; yumurtalık yanında çiçek tablası gibi kısımlar da meyve oluşumuna katılıyorsa, yalancı meyve adı verilir. Sert çekirdekli ve sert kabuklu meyveler, turunçgiller, üzüm, kabakgiller, domates, biber, patlıcan gerçek meyve; yumuşak çekirdekli meyveler, yenidünya, çilek, incir ise yalancı meyve oluştururlar.


#99

SORU:

Basit meyve ve bileşik/toplu meyve nedir?


CEVAP:

Meyve sadece bir yumurtalıktan meydana geliyorsa, basit meyve (Ör­nek: Sert çekirdekli ve yumuşak çekirdekli meyveler, turunçgiller, üzüm, muz, domates, biber, patlıcan) olarak isimlendirilir. Buna karşın, aynı çiçekte bulunan çok sayıdaki yumurtalığın gelişmesiyle meyve oluşuyorsa, bileşik meyve veya top­lu meyve (Örnek: Çilek, ahududu, böğürtlen, dut) olarak adlandırılır.  


#100

SORU:

Meyvenin bölümleri nelerdir ve hangi meyvelerde hangi kısımlar yenir?


CEVAP:

Birçok bitkide yumurtalığın en dış tabakası olan ekzokarp, meyve kabuğunu oluşturur. Meyvelerde yenilen kısım, türlere göre farklılık gösterir. Örneğin, sert çekirdekliler gibi bazı bitkilerde mezokarp etlenerek yenilen kısmı oluştururken; turunçgiller ve karpuz gibi öteki bazılarında yenilen kısım endokarptan meyda­na gelir. Buna karşın, sert çekirdeklilerde ve sert kabuklularda endokarp sertle­şir. Endokarpın sertleşmesiyle meydana gelen ve içerisinde tohumu bulunduran odunsu yapıya çekirdek adı verilir. Bu durumda, ceviz, badem ve antepfıstığındaki sert kabuk da aslında botanik anlamda bir çekirdektir. Fındıkta ise yumurtalık duvarını oluşturan 3 tabaka kaynaşarak sert kabuğu oluşturur. Sert kabuklu bitki­lerde yenilen kısım, tohum taslağının gelişmesiyle oluşan tohumdur.

Öte yandan üzüm, kavun, karpuz ve kabak gibi bitkilerde tohum taslağının dışındaki integüment tabakaları sertleşerek sert kabuklu tohumlar oluşur. Ancak halk arasında yaygın olarak, sert yapılı bir kabuğa sahip tohumlar da yanlışlıkla çekirdek olarak ifade edilmektedir. Oysa, bu gibi bitkilerde endokarp sertleşme­diği için çekirdek oluşumundan söz edilemez. Aynı şekilde yumuşak çekirdekli meyveler ve turunçgillerde de çekirdek bulunmaz, tohum vardır.


#101

SORU:

Bitkilerde kısırlık ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

Kısırlık, bir çiçekte bulunan eşey organlarının veya eşey hücrelerinin (gametle­rin) oluşumunda meydana gelen aksaklıklar sonucunda ortaya çıkan verimsizlik durumudur.


#102

SORU:

Morfolojik kısırlık nedir?


CEVAP:

Bir çiçekte bulunan erkek ve dişi eşey organlarından birinin oluşmaması ya da yeterince gelişememesi nedeniyle ortaya çıkan tek eşeylilik durumudur. Daha ön­ceden “Çiçeklerde Eşeysel Farklılıklar” bölümünde belirtildiği şekilde, söz konusu eksiklik veya yetersizlik dişi organda olursa, morfolojik dişi kısırlık; erkek organda olursa, morfolojik erkek kısırlık olarak adlandırılır.


#103

SORU:

Gamet kısırlıkları nedir ve sebepleri nelerdir?


CEVAP:

Erkek ve dişi eşey hücrelerinin oluşmaması ya da sağlıklı gelişememesi sonucu ortaya çıkan gamet kısırlıklarının değişik nedenleri vardır. Örneğin, Washington Navel portakal ve Satsuma mandarin çeşitlerinde çiçek organları normal görü­nümde oldukları halde, genetiksel nedenlerle anterler içinde çok az sayıda ve iyi gelişmemiş çiçek tozu oluşumu görülür. Aynı şekilde tohum taslakları için­de sağlıklı yumurta hücresi oluşamaz. Normal gelişemeyen bu çiçek tozlarının çimlenme, yumurta hücrelerinin de döllenme yetenekleri olmadığından, tohum oluşumu söz konusu olamaz. Ayrıca, triploid bitkilerde mayoz bölünme sırasında sorunlar yaşandığı için bunlar da tozlayıcı olarak kullanılamadığı gibi, döllenerek tohum da oluşturamazlar. Bazı durumlarda ise kısırlık özelliği sitoplazmik yapı ile ilgili olabilir. Hangi nedenle olursa olsun, sonuçta gamet kısırlığı görülen bitkiler­de tohum oluşumunda sorun yaşanır. Ancak, bu gibi bitkilerde tohumsuz meyve oluşumu sağlanabilir.


#104

SORU:

Fizyolojik kısırlık nedir?


CEVAP:

Güb­releme, sulama, budama ve tarımsal mücadele gibi bakım işlemlerinin yeterince yapılmadığı bitkilerde de eşey hücresi oluşumunda aksaklıklar yaşanabilir. Sert çekirdekli meyve türleri (özellikle kayısı), turunçgiller (özellikle limon ve man­darin) ve zeytin gibi meyve türlerinde daha sık rastlanan bu durum, fizyolojik kısırlık olarak tanımlanır. Söz konusu beslenme ve bakım işlemlerinin gereğince yapılması halinde, bitki tekrar normal sağlıklı durumuna kavuşabilir.


#105

SORU:

Triploid nedir?


CEVAP:

Triploid, bir canlı türüne ait kromozom takımlarından üç tane (3n) bulunduran yapıyı ifade eder. Yani triploid bir hücrenin çekirdeğinde her kromozomdan üçer tane bulunur.


#106

SORU:

Eşeysel uyuşmazlık ne anlama gelmektedir?


CEVAP:

Eşeysel uyuşmazlık, bir çiçekte eşey organları ve eşey hücreleri sağlıklı geliştikle­ri halde, kendine tozlanma veya yabancı tozlanma sonucunda döllenmenin ger­çekleşememesi durumudur. Döllenme gerçekleşemediği için normal koşullarda tohum da oluşamaz.


#107

SORU:

Eşeysel uyuşmazlıkların sebebi nedir?


CEVAP:

Eşeysel uyuşmazlık tamamen genetiksel kaynaklı olup, sayıları bitki türlerine göre değişen S uyuşmazlık genleri (S1, S2, S3...) tarafından kontrol edilir.


#108

SORU:

Kendine uyuşmazlık nedir ve genelde hangi tür meyve ve sebzelerde görülür?


CEVAP:

Uyuşmazlık olayı, aynı çeşit kapsamında gerçekleşirse kendine uyuşmazlık olarak adlandırılır. Ken­dine uyuşmazlık, tür bazında kirazlarda ve bademlerde; birçok elma, armut, erik, kayısı, yenidünya ve mandarin çeşitlerinde; sebze­lerden bazı lahanagiller ve turplarda görü­lür. Bu tip bitkilerin yetiştiriciliğinde tohum ve meyve elde etmek isteniyorsa; bahçe ku­rarken tek çeşit kullanılmamalı, yetiştiricilik alanı içerisinde mutlaka uygun tozlayıcı çe­şitlerden yeterli miktarda bulundurulmalıdır. Aksi halde hiç tohum veya buna bağlı olarak meyve alınmayabilir.


#109

SORU:

Yabancı uyuşmazlık nedir ve genelde hangi tür meyvelerde görülür?


CEVAP:

Uyuşmazlık olayı, aynı çeşit kapsamında gerçekleşirse yabancı uyuşmazlık olarak adlandırılır. Yabancı uyuşmazlık ise yine yaygın olarak kirazlarda ve bazı badem, armut ve elma çe­şitlerinde görülür. Bu durumda da bahçe ku­rarken, aralarında uyuşmazlık sorunu görül­meyen iki veya daha fazla çeşit kullanmaya özen gösterilmelidir.


#110

SORU:

Partenokarpi nedir ve kaç çeşidi vardır?


CEVAP:

Döllenme olmaksızın tohumsuz meyve oluşumuna partenokarpi denir. Parteno­karpi, üç kısımda incelenir:

  • Vegetatif Partenokarpi
  • Fakültatif Partenokarpi
  • Uyartılı Partenokarpi

#111

SORU:

Vegetatif partenokarpi nedir?


CEVAP:

Mutlak partenokarpi de denilen bu durumda herhangi bir dış etkiye gereksinim olmadan bitkinin genetiksel olarak kendiliğinden tohumsuz meyve oluşturması söz konusudur. Bu bitkilerde çoğunlukla gamet kısırlıkları görüldüğünden, isten­se de tohumlu meyveler elde edilemez. Örnek olarak muz, ananas, Washington Navel portakal çeşidi, Satsuma mandarin çeşidi ile Korint üzümleri verilebilir.


#112

SORU:

Fakültatif partenokarpi nedir?


CEVAP:

Bitki üzerindeki bazı yumurtalıklar normal döllenerek tohumlu meyveler oluştu­rurken, döllenmeyenlerin bir bölümü tohumsuz meyve oluştururlar. Bu durum, dişi eşey hücresi sağlıklı olduğu halde, çiçek tozu kısırlığı görülen ve bu nedenle yabancı tozlanma zorunluluğu olan Çavuş, Karagevrek, Tahannebi ve Hönüsü gibi üzüm çeşitlerinde görülür. Özellikle çiçeklenme döneminde sürekli yağış, yoğun sis, yüksek ve düşük sıcaklık, kuraklık gibi olumsuz ekolojik koşullarda, yabancı tozlanma ve döllenme olasılığı da azalır. Ancak bu durumda bitki, depo besin maddelerini kullanarak, döllenme olmasa da meyve oluşturmaya çalışır. Sonuçta, normal döllenme yoluyla oluşmuş tohumlu meyvelerin yanında döllenmeksizin gelişen tohumsuz meyveler de meydana gelir.


#113

SORU:

Uyartılı partenokarpi nedir?


CEVAP:

Uyartılı partenokarpide de fakültatif partenokarpide olduğu gibi normal döllen­me yoluyla oluşan tohumlu meyvelerin yanında, tohumsuz meyvelerin de oluşu­mu söz konusudur. Ancak, fakültatif partenokarpiden farklı olarak, partenokar­pik meyve oluşumu kendiliğinden değil, bir uyartıma bağlı olarak gerçekleşir. İyi gelişmemiş veya cansız bir çiçek tozu veya yabancı bir türe ait çiçek tozları tepecik üzerinde uyartım sağlayabilir. Bu durum, özellikle kendine uyuşmazlık görülen çeşitlerde ve yabancı tozlanmanın da olumsuz ekolojik koşullar nedeniyle engel­lenmesi halinde gerçekleşir. Ayrıca, tohum taslağı veya dişi eşey hücresi gelişimin­de sorun olan çeşitlerde ve triploid çeşitlerde de görülür. Bu gibi durumlarda, az sayıda sağlıklı tohum taslağı normal döllenerek tohumlu meyveler oluştururken, bazı yumurtalıklar döllenme olmaksızın tohumsuz meyve meydana getirirler. Uyartılı partenokarpi, bazı armut, trabzon hurması, yenidünya, sofralık incir ve mandarin çeşitlerinde yaygın olarak görülür.


#114

SORU:

Partenokarpinin istendiği ve istenmediği durumlar nelerdir?


CEVAP:

Partenokarpi, tüketim kolaylığı ba­kımından özellikle üzüm, karpuz, turunçgiller gibi çok tohumlu bitkilerde istenir. Sert çekirdeklilerde çekirdek oluşumu engellenemediğinden, tohumsuzluk tüke­tim kolaylığı getirmez. Sert kabuklu meyve türlerinde ise tüketilen kısım tohum olduğundan, partenokarpi istenmez. Üretici açısından ise tohumun çoğaltma ma­teryali olarak kullanıldığı durumlarda partenokarpi istenmez. Ancak, döllenme­nin engellendiği durumlarda meyve tutumunu sağladığından, üretici açısından istenen bir durumdur.


#115

SORU:

Partenokarpik meyve oluşumu nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Partenokarpik meyve oluşturan bitkilerde büyüme düzenleyici maddeler, mey­veyi meydana getirecek olan yumurtalık veya çiçek tablası gibi kısımlarda doğal olarak bol miktarda bulunur. Bu durumda, döllenme olmasına gerek kalmadan, meyveyi meydana getirecek olan bu kısımlara çevre doku ve organlardan su ve besin maddesi çekilerek meyve oluşumu sağlanır. Ancak döllenme olmadığından tohum oluşmaz. Mutlak partenokarpi ve fakültatif partenokarpi özelliği gösteren bitkilerde bu olay kendiliğinden gerçekleşirken, uyartılı partenokarpide önceden belirtildiği gibi bir uyartım sonucunda gerçekleşir.


#116

SORU:

Partenokarpik meyve oluşturan bitkilerde büyüme düzenleyici maddeler nasıl kullanılır?


CEVAP:

Büyüme düzenleyici maddelerin dışarıdan çiçeklere uygulanması yoluyla ya­pay uyartım oluşturularak partenokarpik meyve oluşumu sağlanabilir. Bu amaçla, söz konusu kimyasal maddelerle değişik dozlarda hazırlanan çözeltilerin çiçeklere püskürtülmesi veya domates gibi salkım çiçekli bitkilerde çiçeklerin çözelti içine daldırılması şeklinde uygulama yapılabilir.


#117

SORU:

Stenospermokarpi nedir ve hangi meyve türlerinde görülür?


CEVAP:

Döllenme olduktan sonra, embriyo gelişiminin ilk aşamalarında meydana gelen bir aksama sonucunda görülen tohumsuzluk durumudur. Aslında, meyveler içe­risinde gelişimini tamamlayamamış ve bu nedenle tohum kabuğu sertleşmemiş tohumların bulunması söz konusudur. Partenokarpi ile karıştırılmaması gereken bu durumda, tohum kabukları sertleşmemiş olduğundan, meyveler tüketilirken tohumlar ağızda hissedilmez. Stenospermokarpi, Sultani çekirdeksiz, Yuvarlak çekirdeksiz, Pembe çekirdeksiz ve Perlette gibi üzüm çeşitlerinde görülür.


#118

SORU:

Apomiksis nedir?


CEVAP:

Döllenme olmaksızın tohum oluşumuna apomiksis adı verilir. Bu durumda emb­riyo, döllenme olmadığı halde ya nusellus hücrelerinden veya embriyo kesesi için­deki döllenmemiş yumurta hücresi, sinergit ve antipod gibi hücrelerden meydana gelir. Ancak en yaygın olan durum, nuseller embriyoni de denilen bazı nusellus hücrelerinden embriyo oluşumudur. Tamamen genetiksel kaynaklı olan bu du­rum, başta birçok turunçgil türü olmak üzere, bazı elma, üzüm, ceviz, ahududu ve böğürtlen çeşitlerinde görülebilmektedir. Bu olay sonucunda, tohum taslağı içerisinde bir tanesi normal döllenme sonucu oluşmuş zigotik embriyo, diğerleri nusellus hücrelerinden oluşmuş nuseller embriyolar olmak üzere 1’den fazla sayıda embriyo meydana gelir. Bu şekilde, aynı tohum kabuğu içerisinde genellikle bir­birinin gelişimini belirli ölçüde sınırlamış 2 ile 5 tane arasında embriyo oluşabilir.


#119

SORU:

Poliembriyoni nedir?


CEVAP:

Poliembriyoni, aynı tohum kabuğu içerisinde normal olarak bir tane embriyo oluşması gerekirken, 1’den fazla sayıda embriyo oluşmasını ifade eder.


#120

SORU:

Zigotik ve nuseller bitkilerin özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Zigotik embriyoların çimlenmesiyle meydana gelen zigotik bitkiler döllenme sonucu oluştuklarından, tozlayıcı bitkinin de bazı kalıtsal özel­liklerini taşırlar. Döllenme olmaksızın doğrudan nusellus hücrelerinden oluşan nuseller bitkiler ise ana bireyin tamamen aynı özelliklere sahiptirler. Bu şekilde, çoğaltma materyali olarak tohum kullanıldığı halde, vegetatif yöntemlerle çoğal­tılan bitkiler gibi ana bireye ve birbirine benzeyen birörnek bitki materyali elde etme avantajı sağlanır. Ayrıca, bir tohumdan 1’den fazla bitki elde edilmiş olur.

Nuseller embriyolar ve bunlardan oluşan nuseller bitkiler virüsler taşımaz­lar. Çünkü, virüsler, tohum taslağının göbek bağındaki iletim demetleri yoluyla kalazaya kadar gelir. Ancak, nusellus içinde iletim demetleri bulunmadığından, hücreden hücreye difüzyon yoluyla geçemezler. Oysa zigotik embriyolar, tozlayıcı bitkiden gelen çiçek tozları vasıtasıyla virüsle bulaşık olabilirler.


#121

SORU:

Meyve tutumunu etkileyen faktörler nelerdir?


CEVAP:
  • Çiçeklenme döneminde yüksek veya düşük sıcaklıklar, şiddetli yağış ve rüzgar, kuraklık, hava ne­minin çok yüksek veya düşük olması gibi olumsuz iklim koşullarında; toz­lanma, döllenme ve buna bağlı olarak tohum ve meyve oluşumu olumsuz etkilenir.
  • Sulama, gübreleme budama, toprak işleme, tarımsal mücadele gibi bakım işlemlerinin zamanında ve gerektiği şekil­de yapılması durumunda, bitki sağlığı ve buna bağlı olarak meyve tutumu olumlu etkilenir.
  • Aynı bitki üzerindeki kuvvetli bir dalda bulunan çiçeklerin, zayıf daldakile­re oranla meyve oluşturma şansı daha yüksektir.
  • Bitki üzerinde oluşan çiçek sayısı ve bu çiçeklerin sağlıklı olması önem ta­şır. Morfolojik kısırlık, gamet kısırlıkları veya eşeysel uyuşmazlık durumla­rı, meyve tutumunu olumsuz etkiler.
  • Dal üzerindeki tozlanmış çiçek sayısı, dalın meyve besleme potansiyelin­den az olmaması gerektiği gibi, taşıma gücünü aşacak kadar da fazla olma­malıdır.
  • Erken dönemde tozlanıp döllenen çiçeklerin, daha geç döllenenlere oranla meyveye dönüşme şansı daha fazladır.
  • Çok tohumlu bitkilerde, içinde daha fazla sayıda döllenmiş tohum taslağı bulunduran yumurtalıkların meyveye dönüşme şansı daha fazladır.
  • Özellikle kısırlık ve eşeysel uyuşmazlık gibi nedenlerle yabancı tozlama gerektiren durumlarda tozlayıcı ile ana bitkinin aynı zaman diliminde çi­çeklenmeleri önem taşır. Ayrıca, protandri ve protogini durumlarında da tozlanma ve buna bağlı olarak döllenme ve meyve tutma şansı düşer.
  • Tozlayıcı bitkiye ait çiçek tozlarının canlılık ve çimlenme yeteneklerinin yüksek olması yanında, bol miktarda üretilmesi, meyve tutumunu doğru­dan etkileyen önemli faktörlerdir.
  • Yetiştiricilik alanı içerisinde bulunan tozlayıcı bitki sayısı arttıkça, meyve tutma olasılığı da artar. Ancak, tozlayıcı bitkilerin sadece sayısı değil, yetiş­tiricilik alanı içerisinde düzenli dağılımı da önem taşır.
  • Böcekle tozlanan bitkilerde tozlayıcı böcek etkinliğinin; rüzgarla tozla­nanlarda ise hava akımının istenen düzeyde olması halinde meyve tutumu olumlu etkilenir. Bu faktörlerin yeterli olmadığı durumlarda meyve tutumu azalır.

Tür ve çeşitlere göre bitkilerin meyve tutma kapasiteleri önemli ölçüde de­ğişmektedir. Örneğin, tür bazında kirazlarda ekonomik bir verim için bitki üzerinde oluşan çiçeklerin meyve tutma oranı %25-30 iken, altıntoplarda (greyfurt) bu oran %1-2’dir. Aynı türün farklı çeşitleri arasında da meyve tutma düzeyi arasında önemli farklılıklar görülebilir.


#122

SORU:

Bahçe kurarken döllenme biyolojisi açısından dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?


CEVAP:
  • Yetiştirilmesi düşünülen çeşidin kendine uyumlu olup olmadığı iyi bilin­meli, eğer kendine uyuşmazlık varsa en az bir tozlayıcı çeşitle karışık dikim yapılmalıdır.
  • Seçilen tozlayıcı çeşitler ile ana çeşit arasında yabancı uyuşmazlık bulun­mamalıdır.
  • Tozlayıcı çeşitler diploid olmalı, triploid olmamalıdır.
  • Tozlayıcı çeşitlere ait çiçek tozlarının kalitesi, yani canlılık ve çimlenme ye­tenekleri yüksek olmalıdır.
  • Tozlayıcı bitki, bol çiçek tozu üretmelidir.
  • Tozlayıcı ile ana çeşit, aynı zamanda çiçeklenmeli ve çiçeklenme süreleri uzun bir zaman diliminde çakışmalıdır.
  • Tozlayıcı çeşit, düzenli olarak her yıl bol çiçek oluşturmalıdır.
  • Tozlayıcı çeşit, pazarda tutulan kaliteli bir çeşit olmalıdır.
  • Ana çeşit böcekle tozlanıyorsa, yetiştiricilik alanında yeterli miktarda arı kovanı bulundurmalıdır. Normal koşullarda her 3-4 dekar arazi için 1 bal arısı kolonisi bulundurulmalıdır. Çiçeklenme dönemi genellikle soğuk veya yağışlı geçiyorsa, bu miktar 1-2 dekara 1 arı kolonisi düşecek şekilde arttırılmalıdır.
  • Rüzgarla tozlanan diklin bitkilerde rüzgarın etkinlik durumu, etkin rüz­gar yönü, bitkilerin dikim mesafeleri, tozlayıcıların çiçek tozu kalitesi ve ürettikleri çiçek tozu miktarları da göz önünde bulundurularak, 5-11 ana bitkiye 1 tozlayıcı bitki düşecek şekilde dikim yapılmalıdır.