TEMEL VETERİNER PARAZİTOLOJİ Dersi PARAZİTLERİN BULAŞMA YOLLARI VE ZOONOZLAR soru cevapları:

Toplam 59 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Parazitler için konağa giriş yapma şekli ya da yolu önemli midir?


CEVAP:

Bir çok parazit türü için, kendi ya am çemberinde yer alan son konaklara (aynı şekilde ara ve paratenik ara konak veya vektörlere) giriş ve çıkış yolları belli bir biyolojik kural ve düzen çerçevesinde belirlenmiştir. Örneğin mide bağırsak kıl kurdu larvaları koyunlara otlama esnasın a ağız yoluyla girmek te ve bu şekilde sindirim sisteminde kendilerine uygun bölümlere (sadece abomasuma veya sadece ince bağırsağa) giderek oralara yerleşerek erişkin parazit haline gelmektedirler. Dolayısıyla enfektif paraziter safhaların, kendileri için uygun olan asıl giriş yolu haricinde başka bir şekilde konak vücuduna dahil olmaları, genelde o parazit türünün o konakta gelişmesine devam edemeyeceği veya etsede erişkin parazit haline gelemeyeceği anlamını taşır. Bu nedenle giriş yolları önemlidir.


#2

SORU:

Parazitler konaklara temelde kaç şekilde girerler?


CEVAP:

Parazitlerin konaklara girişi temelde doğal vücut deliklerinden ve vücut yüzeyinden olmak üzere iki ana yoldan olmaktadır.


#3

SORU:

Parazitlerin konakların doğal vücut deliklerinden giriş yolları nelerdir?


CEVAP:

Doğal Vücut Deliklerinden Giriş Yolları

1. Ağızdan 

a. Beslenme yoluy la: Bu bir kaç şekilde olabilir. Bitkisel gıda maddeleri ile, et ile, içme suyu ile ve süt ile (vertikal bulaşma=anneden yavruya) 

b. Dolaylı yoldan: Paraziter saf­halarla kontamine toprak, su veya değişik cisimlerle 

2. Burundan 

3. Gözden 

4. Kulaktan 

5. Rektal Yoldan 

6. Genital Yoldan


#4

SORU:

Parazitlerin konaklara vücut yüzeyinden girişi ne şekilde gerçekleşir?


CEVAP:

Parazitlerin konaklara vücut yüzeyinden girişi şu şekillerde gerçekleşmektedir.

1. Temas Yoluyla (Deri üzerine) Derinin bir kısım ektoparazitlerle enfestasyonudur (Örn: bit, pire). Burada parazitin kendisi veya gelişme formları genelde deri yüzeyinde bulunur. 

2. Deri Yoluyla (Deri içine) 

a. Derinin delinerek enfeksiyonu: Paraziter saf­halar, aktif hareketiyle sağlam veya hasarlı deriden konağa girerler. 

b. Derideki yaralar yoluyla enfeksiyon: Paraziter saf­haların derideki yaralara girmesiyle olur. 

3. Kan Yoluyla (Deriyi geçerek) Paraziter etkenler vektörler aracılığıyla deriden geçerek konağın kan dolaşımına dahil olurlar.


#5

SORU:

Parazitlerin konaklara doğal vücut deliklerinden ve vücut yüzeyinden olan girişlerinden farklı giriş yolları var mıdır?


CEVAP:

Parazitlerin konaklara doğal vücut deliklerinden ve vücut yüzeyinden olan girişlerinden farklı olarak görülen bir kaç değişik giriş yolu daha bulunmaktadır: 

• Plasenta yoluyla: Paraziter etkenlerin gebe konaklardan gebelik esnasında plasenta yoluyla yavrulara geçmesi 

• Germinatif yolla yani üreme hücreleri aracılığıyla: Gerek dişi, gerekse erkek üreme hücrelerinde görülebilir (Örn: Toxoplasma gondii’nin koyun spermasına geçişi) 

• Endojen oto enfeksiyon yoluyla: Enfekte konakların kendi vücutlarında oluşan paraziter enfektif formlarla tekrar enfekte olması (Örn: Dışkıyla dışarı çıkmayan bazı ince duvarlı Cryptosporidium ookistlerinin aynı konakta ince bağırsakta tekrar enfeksiyon meydana getirmesi)


#6

SORU:

Parazitlerin konaklardan ne şekilde çıkış yaparlar?


CEVAP:

Paraziter enfeksiyonların konaklara bulaşmasında ve yayılışında, parazitlerin konaklara giriş yollarının olduğu kadar çıkış yollarınında önemi bulunmaktadır. Özellikle sindirim sisteminde yaşayan ve konak haricinde dış ortam da bir gelişim saf­hası geçiren parazitlerin büyük çoğunluğu konaklarını vücut atıklarıyla özellikle dışkıyla terk ederler. Üriner sistem doku ve organlarında (böbrek, idrar kesesi v.b.) yaşayan parazitler de konak vücudunu terk ediş idrar ile olmaktadır. Kanda ve dolaşım sisteminde bulunan parazitlerin çoğu konaklarını bir vektör aracılığıyla terk ederler. Tükürük, ter gibi vücut atıklarının paraziter enfeksiyonlardaki rolleri nispeten daha düşük, süt aracılığıyla olan parazit çıkışı ise oldukça önemlidir.


#7

SORU:

Parazitlerin konaktaki yayılış biçimleri nasıldır?


CEVAP:

Parazitler konak organizmasına girdikten sonra konakta bir kaç şekilde yayılış gösterirler: 

• Vücuda girdikleri yere ve sisteme yerleşirler 

• Komşu doku ve organlara yerleşirler 

• Kan ve lenf yoluyla tüm vücuda veya belli bir organ veya sisteme yerleşirler 

• Sindirim veya solunum yolları içinde yer değiştirerek erişkin hale gelirler


#8

SORU:

Parazitler için prepatent dönem ne anlama gelir?


CEVAP:

Bir paraziter etkenin konağa girişinden itibaren parazitin üreme formlarının konağın vücut atıklarında (özellikle Protozoa ve Helmint’ler de) veya vücut yüzeyinde (daimi parazitizmde) görülmesine kadar geçen süreye prepatent dönem denmektedir. Bu süre her parazit türü için tipiktir ve bu süreler parazit türüne göre bir kaç günden birden fazla aya kadar değişmektedir. 


#9

SORU:

Parazitler için patent dönem ne demektir?


CEVAP:

Patent dönem ise, erişkin parazitin konakta kaldığı süre yani ilk üreme formlarının konakta oluşumundan parazitin ölümüne kadar geçen süreyi karakterize etmektedir.


#10

SORU:

Klinik seyirli paraziter hastalık nedir ve nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Bağırsak boşluğunda, dokularda ve kanda gelişmelerine devam eden parazitler veya çoğalan parazitler, belli bir süre sonra, klinik veya subklinik seyreden parazit hastalıklarını meydana getirirler. Örneğin köpeklerin ince bağırsaklarında bulunan Taenia multiceps adlı tenyanın, dışkıyla dış ortama çıkan yumurtalarının koyun, keçi gibi ara konaklar tarafından alınmasıyla, bu hayvanların beyninde parazit gelişmeye başlar. Bir süre sonra hayvanlarda bu parazitten ileri gelen kendi etrafında dönme hareketleri başlar ve bu dönem paraziter hastalığın klinik seyrinin olduğu dönemdir.


#11

SORU:

Subklinik seyreden paraziter hastalıklar nedir nasıl meydana gelir?


CEVAP:

Bağırsak boşluğunda, dokularda ve kanda gelişmelerine devam eden parazitler veya çoğalan parazitler, belli bir süre sonra, klinik veya subklinik seyreden parazit hastalıklarını meydana getirirler. Subklinik seyirli paraziter hastalıklarda ise parazitin varlığına rağmen, konakta farkedilebilir bir belirtiye rastlanmaz. Bu tarz bir enfeksiyon seyrinde genelde konak için bir hayati tehlike söz konusu değildir yani konak ile parazit arasında bir denge kurulmuştur, ancak parazit gizliden gizliye konağa zarar vermeye devam eder (Örn: Mide bağırsak kılkurtları ile enfekte koyun ve keçiler). 


#12

SORU:

Parazitler konaklara kaç şekilde bulaşırlar?


CEVAP:

Parazitler konaklara 2 şekilde bulaşırlar bunlar horizontal ve vertikal olarak isimlendirilirler.


#13

SORU:

2. Parazitlerde horizontal bulaşma nasıldır?


CEVAP:

Horizotal bulaşma, ya aynı tür yada farklı türden konaklar arasında olabilmektedir. Bu bulaşma şeklinde bir paraziter etkenin, başka bir duyarlı konağa direkt bulaşması veya ilk önce dış ortam şartlarına maruz kaldıktan sonra bulaşması yada bir vektör aracılığıyla rezervuar konaklardan bulaşmasına göre değişik tipler bulunmaktadır.


#14

SORU:

Parazitlerde horizontal bulaşma kaç şekilde meydana gelir?


CEVAP:

1- Temas (Kontakt) yoluyla bulaşma

2- Vektörler aracılığıyla bulaşma

3- Diğer şekillerde bulaşma (Dış çevre)


#15

SORU:

Parazitlerde temas yoluyla bulaşma nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Bu bulaşma şeklinde paraziter etkenler enfekte konaktan bir diğer konağa fiziksel temasla geçerler. Örneğin bit ile enfeste konaklardan sağlam konaklara bitlerin geçişi veya Trypanosoma equiperdum adlı protozoonun (halk arasında beygir frengisi, it ağrısı veya alayık hastalığı da denir) atlar arasında çiftleşme yoluyla geçişi gibi.


#16

SORU:

Parazitlerde vektörler aracılığıyla aktarma nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Burada vektör hayvanların (genellikle eklembacaklılar) paraziter etkenleri enfekte konak, rezervuar hayvan, kontamine malzeme veya kandan enfekte olma yan konaklara aktarmaları söz konusudur. Vektörler bu aktarma işini ya kontaminatif yada inokulatif şekilde yaparlar.


#17

SORU:

Parazitlerde kontaminatif aktarma nasıl gerçekleşir, bir örnek veriniz?


CEVAP:

Temelde vektör ile konağın basit teması neticesinde gerçekleşir. Örneğin Thelazia larvalarının sinekler aracılığıyla sığırların gözkapağı yüzeyine bulaşmaları gibi. Bir diğer örnek vektör hayvanın dışkısında bulunan paraziter etkenlerin konak derisindeki küçük delik veya yaralardan konağın kaşınma ve benzeri hareketleri neticesinde derinin içine girmesi gösterilebilir (bazı tür tahta kurularının Chagas hastalığı etkeni Trypanosoma cruzi’yi nakletmesi).


#18

SORU:

Parazitlerde inokulatif aktarma nasıl gerçekleşir, bir örnek veriniz?


CEVAP:

Etkenlerin konaklara bulaşması, vektör canlının ısırması veya sokması neticesinde gerçekleşmektedir. Parazitlerin bu tarz bulaşması genelde kan emici vektörler aracılığıyla olmaktadır. Vektörlerin kan emecek konak bulmalarında bazı faktörler rol oynamaktadır. Örneğin konak hayvanların vücut sıcaklığı, optik uyaranları yani konağın hareketi, kimyasal uyaranları (feromonlar=konağa has kokular) bir çok vektör için cezbedici faktörlerdir. Kan emme işlemi ya direkt delici ağız organeli ile delinmiş kılcal damar ardan emilerek (sivrisineklerde olduğu gibi) veya zedelenmiş kılcaldamarlardan çıkan kanın doku içinde oluşturduğu kan havuzcuğundan emilerek olur (kenelerde olduğu gibi). Paraziter etkenlerin bu şekilde vektörler tarafından alınmasından sonra vektör için de etken değişikliğe uğrar ve/veya çoğalır.


#19

SORU:

Paraziter etkenler vektörler tarafından alınmasından sonra vektör içinde ne gibi değişikliklere uğrarlar? 


CEVAP:

Paraziter etkenlerin vektörler tarafından alınmasından sonra vektör içinde etken değişikliğe uğrar ve/veya çoğalır. Şöy le ki: 

• Siklik-propagatif: Etken hem gelişmesine devam eder, hem de çoğalır. 

• Siklik: Etken gelişmesine devam eder ancak çoğalma olmaz. 

• Propagatif: Etken çoğalır, ancak herhangi bir gelişme göstermez. Paraziter etkenlerde pek rastlanmayan bu forma pirelerde veba etkeninin çoğalması örnek gösterilebilir.


#20

SORU:

Parazitlerde safhadan safhaya nakil nedir, nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

İnokulatif aktarmada dikkati çeken nakil şekillerinden biri de transstadial nakildir. “Saf­hadan saf­haya nakil” olarakta tanımlanan bu nakil tipine Theileria cinsi protozoonlarda rastlanmaktadır. Bu parazitin ara konağı olan keneler Theileria etkenlerini gelişme saf­halarının bir döneminde enfekte hayvandan kan emerken alırlar, gömlek değiştirip takip eden gelişme saf­hasında kan emdiği başka bir konağa verirler. Böylece Theileria etkenleri keneler tarafından saf­hadan saf­haya (transstadial) nakledilmiş olmaktadır. 


#21

SORU:

Paraziter enfektif form nedir?


CEVAP:

Bir parazit türünün konaklara bulaşma kabiliyetinde olan gelişim safhasıdır. Kurallara uygun yapılmayan atık su arıtma işlemleri neticesinde yüzey suları paraziter enfektif formlarla kirlenmekte ve böylece parazitlerin içme suyu ile ilk etapta insanlara ve yine hayvanlara bulaşması söz konusu olmaktadır (Örn: Cryptosporidium enfeksiyonları). Aynı ortamda yaşayan hayvanlar arasında da bu tarz bulaşma görülmektedir (Örn: Coccidiosis ile enfekte tavukların dışkısıyla çıkan paraziter formların yine aynı ortamda yaşayan diğer hayvanların suluklarını kontamine etmeleri ve daha sonra bu parazitin su ile diğer tavuklara bulaşması gibi). Su, konakların derisinden giren bazı parazitler için konağa ulaşım aracı olarakta kullanılabilir. Örneğin Schistosoma cinsindeki parazitlerin enfektif formları nehir, göl, gölet gibi doğal su kaynaklarında bulunur ve bu tarz sulara giren konaklarına suda yüzerek yaklaşırlar ve derilerinden girerler.


#22

SORU:

Paraziter etkenler gıdalarla nasıl insanlara bulaşır?


CEVAP:

İnsan dışkısının bulaştığı veya atık su ile sulanmış arazilerde yetişen sebze ve meyvelerin çiğ tüketilmesi  yuvarlak solucan (Ascaris lumbricoides) veya amipli dizanteri etkeninin (Entamoeba histolytica) insanlara bulaşmasına neden olabilmektedir. Ya da paraziter etken temelde ara konaktan son konağa geçer. Örneğin Echinoccoccus granulosus’un larva formu olan kist hidatikler, ara konak hayvanların (koyun, keçi, sığır gibi) akciğer, karaciğer gibi organlarının yenmesiyle son konak köpeklere bulaşır. Yine sistiserklri (Cysticercus bovis) ihtiva eden sığır etlerinin çiğ veya az pişmiş olarak insanlar tarafından tüketilmesiyle parazit insanlara bulaşmaktadır.


#23

SORU:

Ookist nedir?


CEVAP:

Bazı protozoonların yaşam döngülerinde görülen kapsüllenmiş veya kistlenmiş zigota verilen addır.


#24

SORU:

Zeminden nasıl bir paraziter bulaşma gerçekleşir, hangi parazitler buna örnek verilebilir?


CEVAP:

Örneğin ahır zemini veya parmaklık, suluk gibi maddeler buzağılara Coccidiosis etkeni ookistlerin ağız yoluyla bulaşmasında önemli rol oynar. İnsanlarda bu tarz bulaşma, temizlik ve hijyen kurallarına uymayan bireylerde, özelliklede çocuklarda görülür. Örneğin köpek dışkısıyla dış ortama çıkan Toxocaracanis (yuvarlak solucan) yumurtaları çocuk parklarında bulunan kum havuzlarında oynayan çocuklara daha kolay bulaşabilir. Aynı şekilde insanlarda görülen Enterobius vermicularis adlı parazitin yumurtaları, özellikle kreş ve anaokullarında kıyafet, oyuncak, mobilya gibi bulaşık nesneler aracılığıyla ağız yoluyla bulaşmaktadır. Çevrede bulunan paraziter etkenlerin konaklara bu şekilde ağızdan bulaşmalarının yanı sıra birde deriden giren parazitler bulunmaktadır. Örnek olarak kancalı kurtların (Ancylostoma caninum ve Bunostomum phlebotomum v.d.) enfektif larvaları ile kontamine olmuş zeminlerden konaklarına deri yoluyla girişi gösterilebilir.


#25

SORU:

Havadan paraziter bulaşma gerçekleşir mi?


CEVAP:

Bakteriyel ve viral enfeksiyonlarda daha sık karşılaşılan bu bulaşma şekline paraziter enfeksiyonlarda nadiren rastlanmaktadır. Solunum sisteminden solunan havayla alınan parazitlerin yumurta veya kist şekilleri akciğerlere geldikten sonra, dolaşımla vücuda yayılarak hastalık meydana getirebilirler. Örneğin solunan havayla insan akciğerine gelen Echinococcus granulosus adlı köpek tenyasının yumurtalarından gelişen larva şekli kistik echinococcosis adı verilen çok tehlikeli bir hastalığı oluşturur.


#26

SORU:

Otoenfeksiyon nedir, örnek veriniz?


CEVAP:

Tüm bu bulaşma şekillerinin yanı sıra bir de otoenfeksiyona yol açan bulaşma şekilleri vardır ki bunları da ekzo-otoenfeksiyon ve endo- otoenfeksiyon diye ikiye ayırabiliriz. Ekzo-otoenfeksiyona köpeklerde bulunan Diphylidium caninum ve insanlarda görülen Enterobius vermicularis (bulaşma aşamaları: anüs-dışkı-parmak-ağız) örnek gösterilebilir. Köpeklerin ince bağırsağında yaşayan D. caninum’un yumurtaları, dışkı ile köpeği terk eder ve bit, pire gibi ara konaklar tarafından alınır. Köpekler, tüylerini yalama veya derilerini ağzıyla kaşıma tarzı hareketleri esnasında bu gibi bit ve pireleri yutarlar. Böylece köpekler kendi taşıdıkları parazitler ile tekrar enfekte olabilirler. Endo­otoenfeksiyona ise örnek olarak yine ince bağırsakta yerleşen Cryptosporidium adlı protozoonun ince duvarlı ookistlerinin dışkı ile dışarı çıkmadan tekrar içinde bulunduğu konakta açılıp yeniden enfeksiyona yol açması gösterilebilir.


#27

SORU:

Vertikal bulaşma nedir, bu şekilde bulaşma yapan parazitlere örnek veriniz?


CEVAP:

Vertikal bulaşma, paraziter etkenlerin farklı konak generasyonları arasında yani başka bir deyişle anne organizmadan yavru generasyonlara olan bulaşma şeklidir. Bu ya transovarial şekilde olabilir, yani parazitin gelişme dönemleri yumurtalar aracılığıyla bir sonraki nesile aktarılır (Örn: Babesia bigemina adlı tek hücreli kan parazitinin, enfekte ettiği kenenin yumurtalarıyla larval döneme nakli). Memeli hayvanlarda ise bu tarz bulaşma ya gebelik esnasında plasenta yoluyla anneden fötusa geçen parazitlerde (Örn: insanlarda Toxoplasma gondii, köpeklerde Toxocara canis) ya da doğumu takiben galaktojen yolla yani yavrunun anneden emdiği süt aracılığıyla geçen parazitlerde (atlarda Strongyloides westeri, köpeklerde Ancylostoma caninum) görülür.


#28

SORU:

Zoonoz hastalık tanımı nasıldır?


CEVAP:

Hayvanlarda görülen hastalıklar arasında zoonoz karakterde olanlar vardır ki bunlar insan sağlığını özellikle çok ilgilendirmektedir. Zoonoz hastalıkları (Zoonotik Hastalık ta denir), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) şöyle tanımlamaktadır: “Doğal koşullarda insanlardan ve omurgalı hayvanlardan birbirlerine bulaşan hastalıklardır”. Zoonoz hastalığın tanımından da anlaşılacağı gibi tek taraflı bir bulaşma değil, her iki grubun da birbirine hastalık bulaştırması söz konusudur.


#29

SORU:

Zoonoz hastalıklar kaça ayrılır?




CEVAP:

Bulaşmanın kaynağına göre zoonoz hastalıklar iki gruba ayrılır. Hayvanlar ve hayvansal ürünler aracılığı ile insanlara bulaşan hastalıklar Zooantroponozlar, insanlardan hayvanlara bulaşan hastalıklar Antropozoonozlar olarak isimlendirilmektedir.


#30

SORU:

Zoonoz parazitler insanlara nasıl bulaşır?


CEVAP:

Zoonoz parazitlerin insanlara bulaşması parazitin türüne bağlı olarak farklı yollarla olmaktadır. Tüm bulaşma yollarında ise ortak nokta paraziter etkenin insana geçişidir. Genel olarak bulaşma oral, temas veya solunum yollarından biriyle olabileceği gibi bir vektör aracılığıyla da olabilir. Zoonoz parazitler insanlara geçtikten sonra ya girdikleri vücut kısmında kalırlar ya da başka organlara giderler. Bu esnada bir kısmı hiç gelişme göstermezken (deriden giren kancalı kurt larvaları), bir kısmı da biyolojileri gereği gelişmelerine devam ederler (sistiserkli etleri yiyen insanlarda Taenia saginata’nın erişkin parazit olması). Gelişme göstersin veya göstermesin, vücuda girmiş paraziter etken zaman içersinde insanlarda ya belirgin bir semptoma yol açar (Örn: Cryptosporidium’da ishal şekillenmesi) veya herhangi bir semptom göstermeden latent halde bekleyebilir (Toxoplasma gondii kistleri).


#31

SORU:

Protozoonlardan insanlara bulaşan zoonoz parazitlere örnek veriniz?


CEVAP:

Toxoplasmosis, Giardiosis, Cryptosporidiosis, Leishmaniasis örnek olarak verilebilir.


#32

SORU:

Sistiserk ne anlama gelir?


CEVAP:

Tenya cinsindeki parazitlerin ara konaklardaki larva formuna verilen addır.


#33

SORU:

Toxoplasmosis nasıl bir parazit etkendir ve ne şekilde bulaşır?




























CEVAP:

Toxoplasmosis dünya çapında ve Türkiye’de en yaygın görülen paraziter zoonozlardan birisidir. Bu hastalık, Toxoplasma gondii adı verilen tek hücreli parazit tarafından meydana getirilir ve hem insanlarda hem de bazı hayvan türlerinde önemli sağlık sorunu oluşturur. Parazitin son konağı kedi ve kedigiller, ara konakları ise yine kedilerin kendileri olmak üzere insan dahil birçok memeli ve kanatlı hayvanlardır. Parazit, son konak kedilerde başta ince bağırsak olmak üzere değişik organlarda bulunurken, ara konaklarda farklı sistemlere ait organlarda (beyin, damar, karaciğer, kan, akciğer, kas v.d.) bulunabilir. Parazitin insanlara ve diğer hayvanlara bulaşmasında kediler birinci derecede rol oynarlar. Bulaşma, kedi dışkısıyla etrafa saçılan ookist denen gözle görülemeyen mikroskobik saf¬haların ağız yoluyla alınmasıyla olur (Örn: koyun, keçi v.d. hayvanlar ookistlerle bulaşık otları yiyerek, insanlar ise yine ookistlerle bulaşık iyi yıkanmamış veya çiğ tüketilen sebze ve meyveleri yiyerek). Bu paraziter zoonoz, insanlara kediler haricinde başka hayvanlardan ve başka şekillerde de bulaşabilir:
• Toxoplasmosis ile enfekte hayvanların (koyun, keçi, domuz gibi) çiğ etleriyle temas veya etlerinin çiğ ya da az pişmiş olarak yenmesiyle
• Yine koyun, keçi, domuz gibi enfekte hayvanların salgılarındaki (süt, sperma, göz ve burun akıntıları, idrar, tükürük v.d.) etkenlerin ağız yoluyla alınmasıyla
• Enfekte anneden yavruya gebelik döneminde plasenta yoluyla
• Enfekte insanlardan kan nakli ve organ transplantasyonu yollarıyla


#34

SORU:

Savunma sistemi normal çalışan bireylerde Toxoplasmosis bulaşması görülebilir mi?


CEVAP:

Toxoplasmosis, savunma sistemi normal çalışan bireylerde genelde herhangi bir belirti göstermeden latent döneme geçmekte; nadiren görülen akut vakalarda atipik pnömoni semptomları, subakut vakalarda ise göz ve sinir sistemine ait belirtiler görülebilmektedir. Plasenta yoluyla bulaşmada, hamilelik esnasında annenin enfeksiyona ilk defa yakalanması veya annedeki mevcut latent haldeki enfeksiyonun bu dönemde aktif hale geçmesi sonucu parazit anne karnındaki fötusa geçer ve onun ölümüne neden olur veya erken ve sakat doğum görülür ya da bebek sağlam görünüşte doğar ve hastalık uzun süre gizli seyrederek ileriki yaşlarda sinir sistemi, göz ve diğer organlardaönemli bozukluklarla kendini belli eder.


#35

SORU:

Giardiosis nasıl bir parazit etkendir ve ne şekilde bulaşır?


CEVAP:

Giardiosis, Giardia intestinalis (sinonim: G. lamblia, G. duodenalis) adı verilen tek hücreli parazit tarafından meydana getirilen bir bağırsak enfeksiyonudur. Hastalık insanlara köpek ve diğer birçok memeliden (kedi, sığır, koyun, domuz, kemiriciler, gibi) direkt veya dolaylı yollarla bulaşabilir. Enfekte insanların ve yukarıda bahsedilen hayvanların dışkısıyla dış ortama çıkan mikroskobik boyuttaki kistler elleri ve elin temas ettiği cisimleri, içme sularını ve değişik gıda maddelerini kontamine ederler. Enfektif kistlerin bu şekilde ağız yoluyla alınmasıyla da insanlar enfeksiyona yakalanır.


#36

SORU:


Cryptosporidiosis nasıl bir parazit etkendir ve ne şekilde bulaşır?


CEVAP:

Cryptosporidiosis’de birçok evcil ve yabani memeli hayvan rezervuar konak olarak rol oynamalarına rağmen özellikle buzağılar hastalığın yayılmasında ön plana çıkmaktadır. Cryptosporidium cinsinde 10 dan fazla tür bulunmakla birlikte, memelilerde en yaygın görülen tür C. parvum’dur. Ookist adı verilen gelişim safhaları enfekte hayvanların dışkısıyla dış ortama çıkmakta ve insanlar tarafından ağız yoluyla alınarak bulaşma gerçekleşmektedir. İnsanlarda, özellikle immun sistemi baskılanmış kişilerde (Örn: AIDS hastalarında) en önemli belirti olarak ishal şekillenmektedir.


#37

SORU:

Akut ve subakut terimleri ne demektir?


CEVAP:

Akut;Hastalık veya semptomun ani başladığını ve nispeten kısa sürede sona erdiğini, hastalık süresinin 3-14 gün olduğunu ifade eden terim
Subakut; Seyir ve şiddet bakımından akut ve kronik arası nitelik gösteren; akut devreyi geçirmiş fakat kronik nitelik kazanmamış hastalık veya yangı. Hastalığın süresi 2-4 haftadır.


#38

SORU:

Leishmaniasis nedir ve ne şekilde bulaşır?


CEVAP:

Leishmaniasis, Leishmania adı verilen cinste 25’ten fazla tek hücreli parazitin oluşturduğu ve belli sinek türleri aracılığıyla insanlara bulaşan hastalık tablosunun genel adıdır. Leishmaniasis insanlarda ölümcül seyirli olabilen önemli bir sağlık sorunudur ve DSÖ’nün verilerine göre dünya nüfusunun 1/10’u bu hastalık riski altındadır. Beş kıtada, 88 ülkede 12 milyon insan bu parazitle enfektedir ve her yıl 1,5-2 milyon arası yeni vaka meydana gelmektedir. Hastalık genel olarak Lutzomyia ve Phlebotomus (tatarcık) cinsinde yer alan sineklerin enfekte hayvanlardan kan emdikten sonra insanlardan kan emmesi ve etkeni bu şekilde insana bulaştırmasıyla şekillenir.


#39

SORU:

Leishmaniasis tipleri nelerdir?


CEVAP:

Hastalığın değişik tipleri bulunmaktadır:
a. Visceral leishmaniasis (İç Organ Leishmaniasis): Leishmania donovani donovani, L. donovani chagasi ve L. donovani infantum etkenleri tarafından oluşturulan sistemik bir hastalıktır. Türkiye’de insanlarda özellikle son tür tarafından oluşturulan hastalık sporadik olarak Ege, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi’nde görülmektedir. Hastalığa yakalanan bireylerin %90’ı 5 yaşından küçük çocuklardır. Rezervuar hayvanlar ise başta köpekler olmak üzere tilki, kemirici gibi hayvanlardır. Bu zoonoz hastalıkta vektör olarak Phlebotomus cinsinde yer alan değişik sinek türleri (tatarcık) rol oynamaktadır. Bunlar 5 mm civarında küçük sineklerdir. Gündüzleri kuytu karanlık yerlerde saklanıp, geceleri sadece dişileri kan emer. Özellikle durgun ve nem oranının yüksek olduğu hava şartlarında daha çok aktif¬tirler. Vektör sineğin insandan kan emdiği yerde papül şekillenir ve sonra kaybolur. Takip eden dönemlerde düzensiz ateş, ishal, anemi, zafiyet gibi belirtiler görülür. Tedavi edilmediği takdirde hastaların %75-95’i ölebilir. Temelde hastalık hem çocuklarda hem de yetişkinlerde benzer şekilde seyreder, ancak çocuklar sindirim ve solunum sisteminde şekillenen sekonder enfeksiyonlardan dolayı hastalıktan daha çok etkilenirler. Hastalığın insanlara bulaşması vektör sinekler haricinde kan nakilleri ve plasenta yoluyla da olabilir. Enfekte köpeklerle temas yoluyla ise bir bulaşma olmaz.
b. Eski Dünya Deri Leishmaniasisi: Leishmania tropica minor (kuru form) ve L. tropica major (sulu form) tarafından meydana getirilir. Kuru form leishmaniasis, Akdeniz havzasından Orta Kuzey Hindistan’a kadar olan sıcak ve kurak bölgelerde Şark Çıbanı, Halep Çıbanı (Orientale Sore) gibi isimlerle anılır. Bu hastalık Türkiye’de insanlarda özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaygın olarak görülür. Hastalığın insanlara bulaşması özellikle tatarcık sineklerinden Phlebotomus sergenti ve P. papatasii türleriyle olmaktadır. Rezervuar konaklar ise insan, köpek ve kemiricilerdir. Hayvanlardan genellikle köpekler enfekte olur. Hastalığın insana bulaşması vektör sineğin kan emmesi esnasında etkenin kana verilmesiyle olur. Sineğin soktuğu yerde önce küçük bir kabarcık oluşur. Bu kabarcık zamanla genişler ve yara şeklini alarak ülser oluşur. Ülserin üzeri daha sonra bir kabukla örtülür. Kabuk düştükten sonra vücudun o kısmında kalıcı bir iz bırakır.
c. Yeni Dünya Deri Leishmaniasisi: Leishmania mexicana ve L. braziliensis kompleksi türleri, L. peruviana, L. chagasi gibi türler tarafından meydana getirilen zoonoz bir hastalıktır. Özellikle Orta ve Güney Amerika’da insanlarda çok yaygındır. Hastalığın insanlara bulaşmasında Lutzomyia cinsi sinekler vektörlük yaparlar. Rezervuar konaklar parazit türüne göre değişmekle birlikte köpek, kemiriciler, yaban sıçanları, armadillo gibi hayvanlardır.


#40

SORU:

Sporadik terimi ne ifade eder?


CEVAP:

Düzensiz olarak oluşan veya seyrek olarak görülen, geniş sahalara yayılmayan veya tek tük görülen demektir.


#41

SORU:

Fasciolosis hastalığının etkeni nedir, nasıl bulaşır, hastalığın seyri nasıldır?


CEVAP:

Fasciola cinsinde yer alan trematod türlerinin (Fasciola hepatica = halk arasında yaprak kelebeği de denir; F. gigantica = halk arasında yılan kelebeği de denir) insanlarda karaciğer paranşim dokuda göçü (akut) ve karaciğer safra yollarında yerleşimi (kronik) sonucu oluşan zoonoz bir hastalıktır. Parazitler başta geviş getiren hayvanlar olmak üzere birçok memeli hayvanda bulunabilir. Bu gibi enfekte hayvanların dışkısıyla çevreye saçılan parazit yumurtalarından gelişen miracidium adlı paraziter formlar ara konak sümüklü böceklere girdikten sonra oluşan serkerler dış ortamda metaserkerlere dönüşerek otlara yapışırlar. İnsanlar, metaserkerleri ihtiva eden gıda maddelerini (Örn: enfekte hayvanların otladığı alanlarda yetişen marul, soğan, maydanoz gibi çiğ tüketilen sebze ve meyveler) iyi yıkanma¬dan ağız yoluyla aldıklarında enfeksiyona yakalanırlar ve etken ince bağırsaktan karın boşluğuna, oradan da karaciğer paranşim dokuya geçerek son olarak safra kanallarına yerleşir. Alınan metaserker sayısı düşük olduğunda hastalık prepatent dönemde belirli bir semptom göstermez. Akut dönemde ateş, çabuk yorulma ve iştahsızlık dikkat çeker. Safra kanalında erişkin parazitlerin görülmesiyle birlikte safra kanallarında inf¬lamasyon, kalsifikasyon şekillenebilir. Hastalığın devamında kansızlık, değişken ateş, iştahsızlık, ağırlık kaybı, sağ karın bölgesinde ağrı gibi semptomlar görülür. Erişkin parazitlerin safra kanalını tıkamasıyla da sarılık şekillenebilir.


#42

SORU:

Echinococcosis hastalığının etkeni nedir, nasıl bulaşır, hastalığın seyri nasıldır ?


CEVAP:

Echinococcosis, insanlarda kronik seyirli, ölümcül olabilen önemli bir paraziter zoonozdur. Hastalık Echinococcus cinsinde yer alan 4 farklı parazit türü (Echinococcus granulosus, E. multilocularis, E. vogeli ve E. oligarthrus) tarafından meydana getirilir. Bunlardan E. granulosus Türkiye dâhil dünyada birçok ülkede, E. multilocularis kuzey yarımkürede, E. vogeli ve E. oligarthrus ise Orta ve Güney Amerika’da çok yaygındır. Echinococcosis, Türkiye’de hem insanların hem de evcil hayvanların en önemli helmint hastalıklarından biridir. Echinococcosisin insanlara ve diğer ara konaklara (KE’de: koyun, keçi, sığır, at, deve, domuz, geyik gibi birçok memeli hayvanlar; AE’de: kemiriciler ve değişik memeli türleri) bulaşması son konak hayvanların dışkıları ile çıkardıkları parazit yumurtalarının ağız yoluyla alınmasıyla olmaktadır. Bu da insanlarda şu şekillerde olabilir:
• Son konakların dışkıları, dış ortamda yağmur v.d. etmenlerle etrafa dağılabilir. Bu şekilde gözle görülemeyecek kadar küçük boyutta olan parazit yumurtalarının örneğin tarlalarda yetişen, çiğ tüketilen sebze ve meyvelere yapışması ve bunların iyice yıkanmadan yenmesi
• Parazitin yumurtasının bulunduğu küçük dışkı parçaları örneğin son konak köpeğin kıllarına yapışabilir. Bu şekilde enfekte hayvanın el ile sevilmesini takiben yumurtaların ellere bulaşması ve ellerin yıkanmadan yemek esnasında ağza götürülmesi
Ağız yoluyla insan vücuduna giren yumurtalar daha sonra bağırsaklardan kan yoluyla başta karaciğer, akciğer olmak üzere çok değişik organlara giderek buralarda kistlenirler ve büyümeye başlarlar.


#43

SORU:

Kistik echinococcosis’in (KE) hastalık etmeni nedir, nasıl bulaşır?


CEVAP:

Kist Hidatik, Hidatidoz da denen bu tip E. granulosus tarafından meydana getirilir. Son konaklar; KE’de başta köpek olmak üzere kurt, çakal gibi hayvanlardır. İnsan ara konak durumundadır.


#44

SORU:

Alveoler echinococcosis’in (AE) hastalık etmeni nedir, nasıl bulaşır? 


CEVAP:

Multilocular echinococcosis de denen bu form E. multilocularis tarafından meydana getirilir. AE’de başta tilki olmak üzere köpek, çakal, kurt ve kedi gibi hayvanlardır. Erişkin parazitler (1,2-7 mm uzunluğunda oldukça kısa şeritler) son konaklarda ince bağırsakta yaşarlar. İnsan ara konak durumundadır.


#45

SORU:

Taeniasis saginata nasıl bir paraziter zoonozdur, insan ve hayvan sağlığı için nasıl bir tehlike oluşturur?










CEVAP:

Erişkinleri son konak insanların ince bağırsaklarında yaşayan ve en uzun (5-15 metre) tenyalardan (şerit) olan Taenia saginata saginata’nın oluşturduğu bu paraziter zoonoz dünyanın birçok bölgesinde ve aynı zamanda Türkiye’de de görülmektedir. Bu parazitin ara konağı sığırlardır ve insanların dışkısıyla çıkan erişkin tenya halkalarını veya bu halkaların içindeki yumurtaları ağız yoluyla alarak enfekte olurlar (özellikle insan dışkısının sığırların otladığı alanlara kontrolsüz bir şekilde ulaştığı bölgelerde). Yumurtalardan gelişen parazitin larva formu (Cysticercus bovis) takiben sığırların kas dokusuna yerleşir ve bu şekilde parazitin larvasının bulunduğu enfekte sığır etlerini çiğ veya az pişmiş olarak yiyen insanlar hastalığa yakalanırlar. Bu yüzden sığır tenyası veya erişkin parazitleri taşıyan insanlarda şeridi meydana getiren halkalar anüsten tek tek istem dışı çıkmasından dolayı abdest bozan şeridi olarak ta bilinmektedir. İnsanlarda parazitler uzun yıllar herhangi bir belirti vermeden yaşamlarına devam edebilir. Buna rağmen bazı vakalarda ishal, bağırsak tıkanması, kilo kaybı gibi semptomlar görülebilir. Enfekte sığır etlerinin ya tamamen imha ya da kısmi olarak tüketime sunulma zorunluluğundan dolayı sığır eti sektöründe önemli ekonomik kayıplara neden olan bir zoonozdur.


#46

SORU:

Taeniasis solium ve Cysticercosis enfeksiyonlarının etmenleri nelerdir, bulaşma nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Bu enfeksiyona neden olan Taenia solium’un erişkinleri insanların ince bağırsaklarında yaşar ve bunlar da oldukça uzun (1,5-8 m) tenyalardır. Bu parazitin başlıca ara konağı domuzlar olup, insanların dışkısıyla çıkan erişkin tenya halkalarını veya bu halkaların içindeki yumurtaları ağız yoluyla alarak enfekte olurlar. Parazitin larva şekli olan Cysticercus cellulosa domuzların kaslarında ve beyninde bulunur. İnsanlar bu paraziter hastalıkta hem son konak, hem de ara konak olabilirler ve bulaşma 3 şekilde olur:
• Son konak olarak; parazitin larvasının bulunduğu enfekte domuz etlerinin çiğ veya az pişmiş olarak yenmesiyle bağırsaklarda erişkin parazitler şekillenir (Taeniasis solium)
• Ara konak olarak; parazitin yumurtalarının ağız yoluyla alınmasıyla merkezi sinir sisteminde (MSS), kaslarda sistiserkler şekillenir (Cysticercosis).
• Ara konak olarak; enfekte insanlarda bulunan erişkin parazit halkaları, bağırsak içeriğinin ters yönde hareketleriyle mideye gelir ve burada serbest kalan yumurtalardan yine MSS’de, kaslarda sistiserkler şekillenir (Cysticercosis = otoefeksiyon)


#47

SORU:

Deri Larva Göçü olarakta adlandırılan Larva Migrans Cutanea nedir, nasıl gerçekleşir, insanlardaki belirtileri nelerdir?


CEVAP:

Bazı nematod larvalarının, insan derisine girerek burada göç geçirmesiyle şekillenen tabloya Larva Migrans Cutanea denir. Ancylostomatidae ailesindeki kancalı kurtlar (özellikle köpeklerin paraziti olan Ancylostoma braziliense ve Uncinaria stenocephala) ve Strongyloides cinsinde yer alan türler tarafından meydana getirilir. Erişkin formları konak hayvanlarının sindirim sisteminde yaşayan bu parazitlerin dışkıyla çevreye saçılan yumurtalarından gelişen 3. dönem enfektif larvaları insanların örneğin çıplak ayak derisinden kendi aktif hareketleri ile girerler. Özellikle nemli ve sıcak havanın etkisiyle enfektif larvalar dış ortamda hızlıca gelişmekte ve bu şekilde köpek dışkıları ile bulaşmış yerler örneğin kumsallar, insanlar için enfeksiyon riskinin en yüksek olduğu yerler olmaktadır. Parazit larvasının girdiği yerde önce papüller oluşur. Takiben larvalar günde birkaç mm’den birkaç cm’ye kadar derinin yüzeysel iç kısmında göç ederler ve kaşıntıya neden olurlar. Larvaların deri içinde gezindiği yerler etrafında kızarıklık, ödem ve kabuklanma oluşur ve bunlar gözle kolaylıkla fark edilebilir. Bu semptomlar kendiliğinden iyileşebildiği gibi bazı durumlarda tedavi edilmediği takdirde 2 yıla kadar kalabilir.


#48

SORU:

İç Organ Larva Göçü olarakta adlandırılan Larva migrans visceralis nedir, nasıl gerçekleşir, insanlardaki belirtileri nelerdir?


CEVAP:

Bazı nematod larvalarının insanlarda iç organlardaki invazyonuna Larva migrans visceralis veya Visceral Larva Migrans (VLM) denir. İnsanlarda bu hastalığa özellikle Toxocara canis ve T. mystax adlı nematodlar neden olur. Erişkin formları normalde son konaklarının (T. canis=köpek; T. mystax=kedi) ince bağırsaklarında yaşayan bu nematodların yumurtaları, dışkıyla dış ortama çıktıktan sonra yumurta içinde enfektif larva gelişir. İçinde bu şekilde larva gelişmiş yumurtalar son konaklar yerine insanlar tarafından ağız yoluyla alınırlar. Yumurtaların alınması ya yumurtalarla bulaşık sebze ve meyvelerin çiğ ve iyi yıkanmadan yenmesiyle ya da oyun parklarında kum havuzlarına dışkılamış enfekte kedi ve köpeklerin dışkılarıyla çıkarmış oldukları yumurtaların orada oynayan çocukların ellerine bulaşması ve bu şekilde ellerin ağza götürülmesiyle olabilir. Yumurtadan çıkan larvalar insanda aynı normal konağındaki gibi bağırsak duvarını delerek dolaşım sistemiyle karaciğere gelir. Larvalar bu noktadan sonra kan dolaşımıyla akciğerlere bazen de göz, beyin gibi çok değişik organlara giderek yerleşirler. Larvalar bu aşamadan sonra normal gelişimlerini devam ettiremezler ve hiçbir zaman erişkin parazit olamazlar. Bulundukları organda etrafları kapsülle çevrilir ve yıllarca bu şekilde canlılıklarını devam ettirebilirler. VLM’de klinik belirtilerin oluşması alınan larva miktarı ve bunların yerleşim yeri ile bağlantılıdır. Çoğu vakalar asemptomatik seyredebilirken, parazitin merkezi sinir sistemi, akciğer, kalp gibi organlara yerleşiminde hastalık ölümcül olabilir. Göze yerleşen larvalar ise Ocular Larva Migransa (OLM) neden olurlar. Retinada larvanın etrafında organizmanın yaptığı reaksiyon sonucu granülom oluşur. Gözün görme yeteneği zayıflar.


#49

SORU:

İnvazyon ne demektir?


CEVAP:

Vücudun patojen mikroorganizmaların hücumuna uğraması, hastalık etkeninin organizmaya girerek dokulara yayılmasına denir.


#50

SORU:

Trichinosis (Trichinellosis) hastalığının etmenleri nelerdir, bulaşma nasıl gerçekleşir, insanlardaki belirtileri nelerdir?


CEVAP:

Trichinellosis (Trichinosis), Trichinella cinsindeki nematod larvalarının neden olduğu gıda kaynaklı zoonoz bir parazit enfeksiyonudur. İnsan enfeksiyonlarındaki başlıca kaynak domuzlardır ve bulaşma Trichinella larvaları ile enfekte domuz etlerinin çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmesi ile olmaktadır. Ancak Trichinella ile enfekte at, ayı, deve, deniz memelileri v.b. hayvanların etlerinin aynı şekilde çiğ veya az pişmiş olarak yenmesi sonucu da bir bulaşma olmaktadır. Bu gibi hayvanların enfekte olması, hayvanlar arasında leş yeme, birbirini yeme veya hayvanlara enfekte etlerin çiğ olarak verilmesi sonucu gerçekleşmektedir. Diğer taraftan yoğun miktarda Trichinella içeren etlerle temas eden bıçak ve mutfak aletleri de trichinellosisin gıdalara ve dolayısıyla da insanlara bulaşmasına aracı olabilmektedir. Trichinella ile enfekte etleri yiyen insanlarda ilk önce karın ağrısı, mide bulantısı gibi belirtilerden sonra larvaların kaslarda yerleşmesi ile meydana gelen şiddetli kas ve eklem ağrıları görülür. Özellikle yüzde ve vücudun bazı yerlerinde ödemler şekillenir. Orta şiddetli seyirden ölüme kadar gidebilen bir hastalık tablosu şekillenir.


#51

SORU:

Sinekler nasıl bir zoonoz parazittir?


CEVAP:

Sinekler (Diptera); Eklembacaklıların sınıf¬landırmasında yer alan Diptera takımındaki sinekler insanlarda iki şekilde zoonozluk özelliği gösterirler:
• Bazı türler kan emerler
• Bazı türlerin larvaları canlı dokularda myiasise neden olurlar.
Bu sinekler orta ve küçük boyda insektlerdir. Bir çift kanatları vardır. Ağız yapıları yalayıcı veya sokucu-emici tiptedir. Bazı türlerinde sadece dişi, bir kısmında ise hem dişi hem de erkek sinekler kan emebilir. Bu takımdaki sinekler, türe göre değişmekle birlikte gündüzleri veya geceleri kan emerler. Konaklarını kimyasal (CO2, ter bileşenleri) ve optik sinyallere göre bulurlar. Soktukları yerde eritem, şişme, ürtiker ve ağrı oluşur. Culicidae (sivrisinek), Culicoides (Örn: yakarca), Phlebotomus (Örn: tatarcık), Tabanidae (Örn: at sineği), Muscidae (Örn: ahır sineği) bu takımda yer alan bazı sineklerdir.


#52

SORU:

Sineklerden myiasise türünden zoonoz hastalıkların insanlara bulaşması nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

İnsanlarda myiasise neden olan sinek türleri, ya “zorunlu” ya da “isteğe bağlı” (böyle larvalar organik materyalde de gelişebilir) olarak insan dokusunu enfeste ederler. İnsanlara bulaşma çoğunlukla dişi sineklerin ya direkt deriye (Örn: deride yara veya lezyonların kenarına) ya da iç çamaşırlar üzerine yumurtalarını bırakması ve yumurtadan çıkan larvaların bu şekilde deriden invazyonuyla şekillenir.


#53

SORU:

Myiasis hastalığı nelerde ve ne şekilde bulaşma gözlenir?


CEVAP:

Myiasis, vücutta oluştuğu yere göre ve sebep olan sinek türüne göre değişik adlar almaktadır:
Deri ve deri altı myiasisi: Cordylobia, Cochliomya ve Chryosoma cinslerinde yer alan sinek türlerinin larvaları vücutta değişik noktalarda deriyi birkaç santim delerek deri altı lezyonlara neden olurlar.
Kulak myiasisi: Özellikle Cochliomya ve Wohlfartia larvalarının kulak kanalında deri myiasisindeki gibi lezyonlara neden olmalarıyla karakterizedir.
Göz myiasisi: Sineklerin yumurtalarını veya larvalarını insanların göz kapağına veya konjuktival keseye bırakmaları neticesinde larvaların delici hareketleriyle göz yuvarlağı içine girmeleriyle oluşur.
Tünel myiasisi: Atları enfeste eden Gasterophilus cinsinde yer alan türler ile sığırları enfeste eden Hypoderma cinsinde yer alan sineklerin yumurtalarını insanlarda deri üzerine bırakmasından sonra çıkan larvaların deriyi delerek epidermis katmanında tüneller açarak şişkinlik oluşturmasıyla karakterizedir.
Yara myiasisi: Yara myiasisini oluşturan sinekler, yumurtalarını deri üzerindeki yaralar üzerine veya yara bandajlarının altına bırakırlar. Larvalar 5 gün kadar yaralarda kalırlar ve nekrotik dokuyla beslenirler.
Ürogenital ve rectal myiasis: Calliphoridae larvaları vajina, üreter veya rektumda bulunurlar.
Intestinal myiasis: Ev sineği yumurta veya larvaları ile kontamine yiyecek-içecek maddelerinin alımıyla oluşur. Larvalar bağırsaklarda irritasyon, ağrı, ishal ve kusma gibi belirtilere yol açabilir.


#54

SORU:

Pireler nasıl bir zoonoz parazittir ve bulaşma sonucu ne şekilde belirti gösterirler?


CEVAP:

Pireler (Siphonaptera), erişkin formları konaklarından kan emen, kanatları olmayan ve sıçrayarak hareket eden ektoparazitlerdir. Bu yetenekleri o kadar gelişmiştir ki kendi vücut uzunluklarının 150 katına kadar sıçrayabilirler. Dolayısıyla insanlara geçişleri de enfeste hayvanlardan (köpek, kedi, tavuk, tilki, tavşan, keçi gibi) ya da çevreden bu şekilde sıçrayarak olmaktadır. Hareketlilik (titreşim), ses ve kimyasal uyaranlar (CO2) pireleri özellikle konaklara saldırmak için cezbeder. Aynı hayvanlarda olduğu gibi insanlarda da vücudun tüm kısımlarından günde 2 ile 15 dakika süresince kan emebilirler ve bu esnada kaşıntıya neden olurlar. Şiddetli kaşınmayı takiben deri lezyonları ve sekonder enfeksiyonlar şekillenebilir. Pireler geçici parazittirler ve aylarca kan emmeden canlılıklarını devam ettirebilirler.


#55

SORU:

Heteroptera nasıl bir zoonoz paraziterdir? 


CEVAP:

Tahtakuruları, aynı pireler gibi konaklarından kan emen ektoparazitlerdir. Reduviidae ailesindekiler (daha çok Güney Amerika’da bulunurlar) kanatlı, Cimicidae ailesindekiler (Türkiye dahil tüm dünyada yaygın) ise kanatsızdır. Konakları arasında birçok memeli hayvan, kuşlar ve insanlar bulunur. Tahtakuruları özellikle geceleri kan emerler ve gündüzleri konaklarının yaşadığı yerlerin yakınlarında yarıklarda, çatlaklarda, yatak aralıklarında saklanırlar. Sıcak hava ve CO2 tahtakurularını cezbeden faktörlerdir. Tüm gelişme safhaları kan emer. İnsanlarda kan emdikleri kısımlarda şiddetli kaşıntı ve kızarıklığa neden olurlar. Tahtakuruları da aynı pireler gibi geçici parazittirler ve aylarca kan emmeden canlılıklarını devam ettirebilirler.


#56

SORU:

Keneler nasıl bir zoonoz paraziterdir?


CEVAP:

Kenelerin çoğu, Ixodidae (sert keneler veya mera keneleri) ve Argasidae (yumuşak keneler veya ağıl keneleri) olmak üzere iki ana aile içinde yer almaktadır. Keneler tüm gelişme saf¬halarında (larva, nimf, erişkin) aralarında kemiriciler, kanatlı, memeli gibi birçok hayvan grubundan kan emmektedirler. Keneler konaklarını kimyasal, mekanik, ısı gibi faktörlerin etkisiyle bulurlar ve aktif olarak onlara saldırırlar. Kenelerde kesin bir konak spesifitesi yoktur, buna rağmen hemen hemen her kene türü belirli hayvan türlerinden kan emmeyi tercih eder (Örn: Rhipicephalus sanguineus türü ağırlıklı olarak köpeklerden kan emer). Kenelerin insanlara geçişi ve insanlardan kan emmeleri ise, genelde o ortamda kan emecek uygun konak hayvanın olmamasından kaynaklanmaktadır. Çevrede (otların üstünde, taş aralarında) bulunan aç kene safhası, kan emeceği konağı ya kendisi aktif olarak gider bulur ya da otların tepelerine çıkarak, oradan geçen konakların üzerine saldırır. Takiben konaklarda derinin daha yumuşak, ince ve nemli olan bölgelerine giderek buralardan kan emer ve özellikle insanlarda ense kısmı, koltuk altı, diz iç kısmı ve karın bölgesindeki deri kıvrımlarını tercih ederler. Normalde hayvanlarda ektoparaziter yaşam süren keneler, sayıca çok olduklarında konak hayvanlara hem kan emmeleri hem de vektörlük özellikleriyle zarar verirken tek veya birkaç parazit olarak insanlara bulaştığında özellikle vektörlük yönleriyle ön plana çıkarlar. Bu şekilde örneğin ülkemizde insanlarda son yıllarda sıkça görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının etkeni olan virüs, insanlara başlıca keneler tarafından nakledilmektedir.


#57

SORU:

İnsanların keneler tarafından enfekte olmasıyla görülebilen değişimler nelerdir?


CEVAP:

Kene tükürüğünde bulunan bazı anestezik özellikteki maddelerden dolayı, insan dahil birçok konakta kenenin soktuğu yerde genelde ilk 24-48 saat ağrı veya inflamasyon şekillenmez. Ancak kan emme devam ederse ağrı, inflamasyon, ödem, kızarıklık, deri altı kanamalar görülür. Bazen, kenenin deriden usulüne uygun uzaklaştırılmadığı durumlarda (Örn: kene ağız organellerinin deri içersinde kalması) deride küçük çaplı apseler oluşabilir. Bunlara ilaveten bazı kene türlerinin tükürüğünde bulunan toksik maddeler ateş, spazm ve paralize neden olabilir (Kene Felci, Terleme Hastalığı).


#58

SORU:

İnsanların uyuz etkenleri ya da akarlar tarafından enfekte olmasıyla görülebilen değişimler nelerdir?


CEVAP:

Bu parazitler, 0,2-4 mm boyutlarında oldukça küçük, eklembacaklı canlılardır. Bulaşmayı takiben insanların derileri üzerine veya içersine yerleşerek genelde kaşınmayla seyreden deride bir dizi değişikliklere yol açarlar. Diğer taraftan serbest yaşayan bazı akarların da insanlara bulaşmaları neticesi alerjik reaksiyonlara neden olurlar. Depo akarları olarak ta bilinen bu canlılar öncelikli olarak bitkisel kökenli maddelerde gelişirler ve insanlara bulaşmalarında aslında direkt olarak hayvanlar rol oynamamaktadır. Bu akarları içeren toz veya benzer maddelerin insan derisine sık sık temas etmesi veya solunum yoluyla alınması, insanlarda burunda hassasiyet artışı, nefes darlığı ve deri üzerinde kabartılara neden olur. Yine ev tozu akarı olarak da bilinen Dermatophagoides pteronyssinus adlı parazit, insanlarda deri iltihabı, solunum alerjisi gibi belirtilere yol açmaktadır.


#59

SORU:

Zoonoz parazitlerin insanlara bulaşmasının engellenmesi için neler yapılabilir? 


CEVAP:

Paraziter zoonozlardan korunmada bazı basit korunma önlemlerinin uygulanması bu hastalıklardan birçoğunun bulaşmasının engellenmesini mümkün kılar. Örneğin, gıda kaynaklı paraziter zoonozlar arasında özellikle etten insanlara geçenler önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda etlerin çiğ veya az pişmiş olarak yenmemesi önemlidir. Bunun yanı sıra, yine gıda kaynaklı zoonozlarla ilgili olarak, yetkililerin denetim hizmetlerini yeterli ve sürekli olarak yerine getirmesi, halkın ise yeterli bilgi ve bilince sahip olması gerekmektedir. Çiftlikten sofraya kadar her aşamasında veteriner hekim kontrolünden geçmemiş olan hayvansal gıdaların, damgasız etlerin veya sadece ucuzluğu nedeniyle değişik hayvansal ürünlerin kesin olarak tüketilmemesi gerekmektedir. Bundan başka aşağıdaki genel hususların bilinmesi ve dikkat edilmesi de önem arz etmektedir:
• Zoonoz paraziter etkenin ve hastalık kaynağının iyi bilinmesi gerekir.
• Zoonoz parazitlerin insanlara bulaşma yolları ve şekilleri iyi bilinmelidir.
• Birçok paraziter zoonoz, ağız yoluyla bulaştığı için el hijyenine önem verilmelidir.
• Ara konak veya vektörlerin naklettiği zoonoz parazitler için, ara konağın veya vektörün hastalığı bulaştırma riski azaltılmalı ve bunların popülasyonunu azaltma yoluna gidilmelidir.