Topluluk ve satış tutundurma durumsal karma elemanlarından biridir.

E-ticaretin vergilendirme ve vergi politikası üzerinde güçlü bir etkisi vardır. Bununla ifade edilmek istenen şey ise e-ticaretin vergi matrahını aşındırabileceği (erozyonu) sonucudur. E-ticaret potansiyel olarak yerel ve ulusal vergi kurallarının uygulanmasına zarar verir. E-işletme için vergi toplama planı, geleneksel şirketler için vergi toplama planından farklıdır. Bu nedenle doğru cevap A seçeneğidir. 

Perakendeciliğin geleneksel şekli olan ve en yeni kanalları kullanmayıp geleneksel perakendeciliğe güvenilen sanal alışveriş modeli tuğla ve çimento modeli olarak adlandırılmaktadır.

Tutundurma bileşeni, tüketicilerde davranış değişikliği yaratmak ve/veya tüketici davranışlarını pekiştirmek amacıyla, tüketicileri bilgilendirici, ikna edici ve teşvik edici iletişim çabaları olarak tanımlanabilir (Öztürk, 1993). Tutundurma bileşeni firmanın hedef kitlesi ile buluştuğu ve iletişimin gerçekleştirildiği karma elemanıdır. Doğru cevap A seçeneğidir. 

Gizlilik ve Güvenlik Eksikliği:

Elektronik ortamda bir alışveriş deneyimi yaşayan tüketiciden elde edilen bilgiler farklı elektronik perakendecilere satılabilmektedir. Bu tür uygulamalara tüketiciler sıcak bakmamaktadır. Firmalar gizlilik politikaları oluşturmaktadır ve bu politikalarına da sadık kalmak durumundadır. Ancak zamanla başlangıçtaki politikalarını değiştiren firmalar olabilmektedir

Tüketiciye Maliyeti : Bir ürün ya da hizmet için ödenen para; ona sahip olmak veya kullanmak için ödenen bedel fiyatı ifade eder. Elektronik perakendeciler, web sitesine giriş için erişim maliyeti, satın alınan bir ürünün kargo ücreti ve belki de internetten alınan ürüne eklenen vergilerde tüketiciler için bir bedeldir. Bu yüzden elektronik perakendeciler sadece ürün bedeli dışında tüketicilere eklenecek maliyetleri de düşünmelidirler.

Bankamatik olarak adlandırılabilecek ilk cihaz 27 Haziran 1967 tarihinde De La Rue işletmesince Barclays Bankası için üretilerek, Londra'nın Enfield kasabasında hizmete sunulmuştur.

Sahibinin düşüncelerini, bilgilerini, fikirlerini, duygularını, dünya görüşlerini diğer internet kullanıcılarıyla paylaşmak, seslerini duyurmak için kullanılmaktadır. Buralarda yayımlanan günlük yazıları takip eden, yüklenen fotoğraf ve videoları izleyen kalabalık kitleler oluşmaktadır. Bu model ilk yıllarda ticari bir e-iş modeli olarak görülmese de, kişisel günlükler olarak adlandırılan blogların ardından kurumsal blogların da açılması, blogların önemini arttırmıştır. Şirketlerde artık kendileri, bulundukları sektörle ilgili gelişmeler, ürün ve hizmetler hakkında günlükler tutmaya; böylece, müşterileriyle ve pazarın tümüyle olan iş ve iletişim akışlarını desteklemeye başladılar. Şu anda bloglar; kişisel, tematik, firma ve topluluk blogları olarak sınıflandırılacak kadar çoğalmıştır.

Sunucu, herhangi bir ağ üzerinde bir programı veya bir bilgiyi farklı kullanıcılara, sistemlere paylaştıran, dağıtan, donanım veya yazılıma verilen genel isimdir.

Sosyal iletişim ağları, insanların bir araya gelip fikir, düşünce ve yorumlarını paylaştıkları sitelerdir. Örneğin, Facebook, LinkedIn ve MySpace’dir. Mikroblog tutma belli bir sayıda karakter kullanarak düşüncelerin paylaşılması olanağı. Twitter, Plurk ve Jaiku örnek verilebilir. • Sanal gerçeklik dünyaları kullanıcıların dünyanın her yerinden insanlarla üç boyutlu bir ortamda etkileşime girmek için ziyaret ettikleri yerler. Bu ortamlarda toplantılar yapılıyor ve ticari fuarların yerini sanal gerçeklik fuarları alıyor. Örnekler Second Life ve Funsites. • Kişiselleştirme kullanıcıların daha kişiselleştirilmiş bir deneyim yaratmalarına olanak tanıyor. Web giderek daha akıllı hale geldikçe, kişiselleştirme sıradanlaşacaktır. Örneğin, SendOutCards, Google ve Amazon. • Talebe bağlı işbirliği kullanıcıların belgeleri inceleyerek, işbirliği yaparak ve gerçek zamanlı değişiklikler yaparak gerçek zamanlı etkileşimde bulunmasına olanak tanıyor. Örneğin GoogleDocs, Salesforce.com ve Box.net.

İşletmeler arası e-ticaretin sağladığı bazı faydalar vardır. Bunlar: • Ticari hayatın yoğunluğunda alıcı ve satıcı birbirlerine mekân ve zaman sıkıntısı yaşamadan kolayca ulaşabilir. • Standart ve sık tekrarlanan ticari, işlemler elektronik ortamda otomatik hale getirilerek zamandan kazanç sağlar. • Yapılan işlemlerle ilgili raporlar kolay hazırlanır. • 24 saat alışveriş yapabilmenin rahatlığı burada da yaşanır. • E-Pazar siteleri sayesinde daha rekabetçi ortamlar oluşturulur. • Daha önce hiç tanınmayan firmaları tanıma fırsatı verir. • Nakliye, sigorta, finansman gibi yan servislerle bağlantı kurulması daha kolay olur.

Elektronik perakendeciliğin gelişmesini etkileyen unsurlar yanında bunu engelleyen veya sınırlayan bazı unsurlarda mevcuttur.Tüketiciler sıklıkla giysi gibi ürünlerin satın alınmasında duygusal değerlendirme ve dokunma duygusunu ön plana çıkarabilmektedir. Bu tür ürünler için elektronik ortamın gerçek bir alışveriş deneyimini tam olarak yansıtması mümkün değildir. Doğru cevap B seçeneğidir.

Bilgi teknolojilerindeki gelişimin yarattığı etkiler a)üretim, pazarlama ve dağıtım maliyetlerinde değişim b)Katma değer zincirindeki değişim c)Yeni ürün/hizmetlerin doğması, yeni iş yapma yöntemleri d)Uluslararası rekabette değişim şeklindedir.

Bilgisayar ve internet kullanım oranındaki artış. 270.6 milyon internet kullanıcısı arasında yapılan araştırmaya göre Türk tüketicisi sanal alışverişte Avrupa’da ilk üçe girmiştir. Bir Türk internette alışveriş için ayda 73 dakika harcamakta ve bu süre İngiltere'de 84.1, Fransa'da 83.2, İsviçre’de ise 34.5 dakikadır.

Web 3.0’da pazarlamaya yön veren kilit faktörler; tarama alışkanlıkları, tarama yöntemleri, daha fazla akıllı bilgi, aranılan deneyim ve web’in açıklığıdır.

Ülkemizde elektronik ticaretin geliştirilmesine ilişkin devletin uzun vadeli dört temel görevi belirlenmiştir:

1. Gerekli teknik ve idari alt yapının kurulmasını sağlamak,
2. Hukuki yapıyı oluşturmak,
3. Elektronik ticareti özendirecek önlemleri almak,
4. Ulusal politika ve uygulamaların uluslararası politikalar ve uygulamalarla uyumunu sağlamak.