İNSAN VE DAVRANIŞ Dersi STRES VE ÇATIŞMA soru cevapları:

Toplam 69 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Stres konusundaki yaklaşımlar arasındaki farklılıklar
nelerdir?


CEVAP:

Stres konusunda bazı araştırmacılar,
organizmanın strese verdiği tepkileri ve bu tepkiler
sonucunda oluşan sağlık risklerini ele almış ve kavramı bu
bağlamda tanımlamıştır. Bir başka yaklaşım, stresi kişinin
başına gelen büyük olaylar ya da günlük sıkıntılar
temelinde ele alır. Diğer bir yaklaşım ise stresi kişi-çevre
arasındaki etkileşimi bağlamında ele alır ve kişinin
değerlendirmelerinin stresin yaşanmasında belirleyici
olduğunu belirtir.


#2

SORU:

Stres hakkında psikoloji alanında yapılan çalışmalar
nasıl başlamıştır?


CEVAP:

Stres hakkında psikoloji alanında yapılan
çalışmalar organizmanın strese nasıl tepkiler verdiğinin
araştırılması ile başlamıştır.


#3

SORU:

Stres konusunda zihin ve beden arasındaki etkileşimin
incelenmesi konusunda öncülük eden araştırmacı kimdir?


CEVAP:

Stres konusunda zihin ve beden arasındaki
etkileşimin incelenmesi konusunda Walter Canon öncülük
yapmıştır. Canon, organizma bir tehditle karşılaştığı
zaman sempatik sinir sistemi aktivitesinde artma, merkezi
sinir sisteminin uyarılmasında ve iskelet-kas sisteminin
aktivitesinde artma gibi organizmada bazı fizyolojik
değişiklikler olduğunu ortaya koymuştur.


#4

SORU:

Genel adaptasyon (uyum) sendromu kim tarafından
ortaya konmuştur ve aşamaları nelerdir?


CEVAP:

Hans Selye, Canon’un fizyolojik reaksiyonları
incelemiş ve bugün hâlen geçerliliğini koruyan genel
adaptasyon (uyum) sendromunu ortaya koymuştur. Fareler
üzerinde çalışan Selye, onların açlık, soğuk gibi stress
verici durumlar karşısındaki tepkilerini incelemiş ve stresli
durumlarla karşılaşan organizmanın üç aşamadan geçtiğini
belirlemiştir. Bunlar;
• Alarm aşaması,
• Direnme aşaması ve
• Tükenme aşamasıdır.


#5

SORU:

Genel adaptasyon (uyum) sendromu aşamaları kısaca
nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Genel adaptasyon sendromu aşamaları kısaca
şöyle açıklanabilir:
• İlk aşama alarm aşamasıdır. Bu aşamada
organizma tehdide karşı harekete geçmek için
hazırlanır ve savaş-kaç tepkisi verir.
• Eğer stres devam ederse organizma direnme
aşamasına geçer. Bu aşamada organizma devam
eden stresörle savaşır ve onu yenmeye çalışır. Bu
esnada çok büyük enerji harcar.
• Organizma, söz konusu tehdidin üstesinden
gelemezse üçüncü aşama olan tükenme aşaması
ortaya çıkar. Bu aşamada devam eden stres
organizmada enfeksiyonlar, ülser, bağışıklık
siteminin zayıflaması gibi hastalıklara hatta
ölüme yol açabilir.


#6

SORU:

Stres konusunda başımıza gelen olaylar temel alınarak
yapılan açıklamalar hangi konular üzerine odaklanmıştır?


CEVAP:

Başımıza gelen olaylar temel alınarak yapılan
açıklamalarda araştırmacıların;
• Bir kısmı büyük yaşam olayları üzerinde
dururken,
• Bazı araştırmacılar günlük sıkıntılar ve bu
sıkıntıların birikmiş etkilerine odaklanır.


#7

SORU:

Stres konusunda başımıza gelen olaylar temel alınarak
yapılan açıklamalardan ilk görüş olan “Büyük yaşam
olayları” nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

İlk görüşe göre; kişinin alışık olduğu yaşam
alışkanlıklarının dışında ortaya çıkan büyük yaşam
olayları stres yaratır. Söz konusu stres, kişinin başına hem
olumlu hem de olumsuz yaşam olayları geldiğinde
yaşanacaktır. Holmes ve Rahe tarafından geliştirilen
sosyal yeniden uyum ölçeğine göre kişiler için en stres
verici olabilen yaşam olayları; eşin ölümü, boşanma,
hapse girme, yakın bir aile üyesinin kaybı, hastalanma,
evlenme, işten çıkarılma, emekli olma, hamilelik, finansal
durumda değişiklikler, okula başlamak ya da okulu
bırakmak, çocukların evden ayrılması, amirle problemler
gibi olaylardır.


#8

SORU:

Stres konusunda başımıza gelen olaylar temel alınarak
yapılan açıklamalardan ikinci görüş olan “Günlük
sıkıntılar” nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

İkinci görüşte bahsedilen günlük sıkıntılar ise;
kişinin günlük yaşamında her gün karşılaşabileceği,
huzursuz edici, engelleyici, hayal kırıklığı yaşatıcı
olaylardır. Bunlara örnek olarak eşyaları kaybetme,
gürültü yapan komşular, günlük maddi sıkıntılarımızı
verebiliriz. Bu bakış açısı da stres konusunda oldukça
açıklayıcı olmakla beraber, aynı olayların bazı insanları
niçin daha çok, bazı insanları ise niçin daha az etkilediği
sorusunu açıklamakta yetersiz kalmıştır.


#9

SORU:

Lazarus ve Folkman stresi nasıl tanımlamıştır?


CEVAP:

Lazarus ve Folkman stresi, bireylerin başlarına
gelen dışsal olaylar temelinde ele almaktan ziyade, kişi ve
çevre arasındaki ilişki bağlamında tanımlamışlardır.


#10

SORU:

Lazarus ve Folkman’ın strese ilişkin transaksiyonel
modelinde belirleyici olan faktörler nelerdir?


CEVAP:

Lazarus ve Folkman’ın modeli olan strese ilişkin
transaksiyonel modelinde araştırmacılar iki faktörün
belirleyici olduğunu ortaya koymuşlardır:
• Bilişsel değerlendirme ve
• Başa çıkma.


#11

SORU:

Transaksiyonel modelindeki bilişsel değerlendirme
kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Bilişsel değerlendirme belirli bir durumun kişi
açısından neden ve ne kadar stresli algılanacağına
ilişkindir.
Bilişsel değerlendirme;
• Birincil değerlendirme ve
• İkincil değerlendirme olmak üzere iki şekilde
incelenir.


#12

SORU:

Transaksiyonel modelindeki bilişsel değerlendirmedeki
“Birincil değerlendirme” kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Birincil değerlendirme bir stresörle karşılaşan
bireyin bu duruma verdiği anlamla ilgilidir. Stresli bir
durumda kalan kişi bu duruma ilişkin üç farklı yorumlama
yapabilir:
• Zarar-kayıp,
• Tehdit,
• Meydan okuma-mücadele.


#13

SORU:

Transaksiyonel modelindeki bilişsel değerlendirmedeki
“İkincil değerlendirme” kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

İkincil değerlendirmede kişi “stresle nasıl başa
çıkabilirim?” sorusunu sorar. Bu noktada kişi, çevresel
taleplerin kendi kaynaklarının üzerinde olduğunu, yani
başa çıkamayacağını düşünürse kendini stres altında
hissedecek ve olumsuz duygular yaşayacaktır.


#14

SORU:

Birincil değerlendirmedeki “Zarar-kayıp” yorumu
kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Zarar-kayıp değerlendirmesi, kişinin bir zarar ya
da kayıp yaşamasına ilişkin bir değerlendirmedir. Bu
değerlendirme sonucunda öfke, üzüntü, korku gibi
olumsuz duygular yaşanabilir. Bir ilişkinin bitmesini bu
değerlendirmeye örnek verebiliriz.


#15

SORU:

Birincil değerlendirmedeki “Tehdit” nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Tehdit değerlendirmesinde ise zarar ya da kayıp şu
anda gerçekleşen olgular değildir, ancak kişi bunların yakın
zamanda gerçekleşeceğini bilir. Sonuçta tehdide ilişkin bir
beklenti de kişide olumsuz duygular yaratır ve stres vericidir.


#16

SORU:

Birincil değerlendirmedeki “Meydan okuma” yorumu
kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Meydan okuma değerlendirmesi ise daha
farklıdır. Çünkü kişi bu değerlendirmede kendisinin
kazanabileceğine inanır. Bu durumda, kişi istediği her
neyse o konuda meydan okuyabilmek için fiziksel
enerjisini ve psikolojik kaynaklarını kullanması
gerektiğini bilir. Böyle bir değerlendirme, şevk ve heyecan
gibi olumlu duygular yarattığı için daha önce söz edilen
değerlendirmelere göre daha az stres yaratır.


#17

SORU:

Başa çıkma nedir?


CEVAP:

Başa çıkma, kişinin içsel ve dışsal taleplerin
kendisine yük bindirdiğini ya da onu aştığını algıladığında
ortaya çıkan ve buna bağlı olarak sürekli olarak değişen
bilişsel ve davranışsal gayretleridir.


#18

SORU:

Başa çıkma konusundaki yaklaşımlar nelerdir?


CEVAP:

Başa çıkma konusundaki yaklaşımlar şunlardır:
• Transaksiyonel model,
• Kişi içi başa çıkma kaynakları,
• Savunma mekanizmaları,
• Kişi dışı başa çıkma.


#19

SORU:

Başa çıkma konusundaki yaklaşımlardan “Kişi içi
başa çıkma kaynakları” kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Bazı insanlar küçük stresörler karşısında bile
hasar alabilirler. Araştırmacılar, bu bireysel ayrılıklar
konusunda kişilik yapısından kaynaklanan farklılıkların
belirleyici olduğunu söylemiş ve bazı kişilik özelliklerini
stresle ilişkilendirmiştir. Bu kişilik özellikleri;
• Dirençli kişilik,
• İyimserlik ve
• Ruminasyon (zihinsel geviş getirme)dur.


#20

SORU:

Dirençli kişilik ve stres ilişkisi nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Dirençli kişilik yapısı, kişilerin stresli olayların
zarar verici etkilerinden korunması ve sağlığın
iyileştirilmesi ile olumlu yönde ilişkilidir. Bu kişilik
özelliğine sahip olan insanlar, stres ve acıyı var oluşun
normal bir özelliği, yaşamın bir parçası olarak görürler.
Araştırmalar, bu özelliğin stresin sağlık ve başarı
konusundaki olumsuz etkilerine karşın koruyucu olduğunu
göstermektedir.


#21

SORU:

Dirençli insanların sahip oldukları ve strese karşı
tampon görevi gören özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Dirençli insanların sahip oldukları üç özellik
strese karşı tampon görevini görür. Bunlar;
• Kontrol,
• Bağlılık ve
• Meydan okumadır.
Dirençli olmayan insanlarda bağlanma yerine daha fazla
yabancılaşma duygusu, dış güçlere teslimiyet, değişimi
istenmeyen bir durum olarak algılama eğilimi olduğu
bilinmektedir. Sonuç olarak, bu özellikler sayesinde
dirençli insanlar daha az rahatsızlanmaktadır, çünkü stresli
olayları zihinsel olarak daha az stresli hâle
dönüştürebilmektedirler.


#22

SORU:

İyimserlik ve stres ilişkisi nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

İyimserlik daha az stresle ilişkilidir, çünkü
olaylara iyi tarafından bakmak, olayları olumlu olarak
yeniden değerlendirmeye yol açar. Bu da olumlu
duyguların ortaya çıkmasını sağlar. Yani diğer bir ifadeyle
olumlu duyguların hissedilmesi, bireylerin tutum ve
davranışlarına da olumlu bir etki yapmaktadır.


#23

SORU:

Zihinsel geviş getirme (ruminasyon) ve stres ilişkisi
nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Dirençlilik ve iyimserlik stresle başa çıkma
konusunda olumlu etkiye sahip olan faktörlerken
ruminasyon, stresin etkilerini daha da ağır hâle getiren bir
faktördür. Ruminasyon, olumsuz fikirlerin sürekli
tekrarlanmasıdır. Ruminasyon, olumsuz duygulanıma yol
açar ve olumsuz duygulanım olumsuz düşünce
yanlılıklarına, zayıf problem çözmeye, güdüsel ve
davranışsal ketlenmeye, konsantrasyon problemlerine ve
sonuçta streste ve problemlerde artışa yol açar.


#24

SORU:

Başa çıkma ve savunma mekanizmaları arasındaki
farklar nelerdir?


CEVAP:

Cramer, başa çıkma ve savunma mekanizmaları
arasındaki farkları şöyle sıralamıştır:
• Başa çıkma süreçleri bilinçli olarak kullanılır,
oysa savunma mekanizmaları bilinçdışıdır.
• Başa çıkma süreçleri durumlara ilişkin
tepkilerdir, savunma mekanizmaları ise insanların
göreli olarak kalıcı eğilimlerdir.
• Başa çıkma süreçleri hiyerarşik değilken, savunma
mekanizmaları hiyerarşiktir. Savunma
mekanizmaları kişinin olgunluğuna, karmaşıklığına
ya da kronolojik yaşına bağlı olarak farklılaşırlar.
• Başa çıkma mekanizmaları normal psikolojik
işlevsellik ile ilişkilendirilir, ancak savunma
mekanizmaları normal dışılık ile ilişkilendirilir.


#25

SORU:

Savunma mekanizmaları nelerdir?


CEVAP:

Savunma mekanizmaları şöyle sıralanabilir:
• Yadsıma,
• Bastırma,
• Yansıtma,
• Özdeşim kurma,
• Regresyon,
• Entellektüalizasyon,
• Karşıt tepki geliştirme,
• Yer değiştirme,
• Yüceltme.


#26

SORU:

Yadsıma kısaca nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Yadsıma, acı verici ya da tehdit edici gerçeği
reddetmektir.


#27

SORU:

Bastırma kısaca nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Bastırma, İstenmeyen duyguları, düşünceleri,
istekleri bilinçten uzaklaştırmaktır.


#28

SORU:

Yansıtma kısaca nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Yansıtma, kişinin bastırdığı güdüleri, duyguları,
istekleri diğer kişiye atfetmesidir.


#29

SORU:

Özdeşim kurma kısaca nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Özdeşim kurma, kişinin yetersizlik duygusundan
kaçmak için başkasının özellikleri ile özdeşleşmesidir.


#30

SORU:

Regresyon kısaca nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Regresyon, kişinin önemli bir engellenme ile
karşılaştığında çocuksu davranışlara ve savunmalara geri
dönmesidir.


#31

SORU:

Entellektüalizasyon kısaca nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Entellektüalizasyon, stresli problemlerle
karşılaşıldığında kişinin kendisini onlardan
uzaklaştırabilmek için soyut bir biçimde problemleri ele
almasıdır.


#32

SORU:

Karşıt tepki geliştirme kısaca nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Karşıt tepki geliştirme, kişinin bastırılmış inanç
ve duygularına zıt olan fikir ve duyguları ifade etmesidir.


#33

SORU:

Yer değiştirme kısaca nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Yer değiştirme, bastırılmış olan güdü ve
duyguları orijinal objesinden ikame objeye
yönlendirmektir.


#34

SORU:

Yüceltme kısaca nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Yüceltme, ilkel nitelikteki eğilim ve isteklerin
doğal amaçlarından çevrilerek sosyal açıdan daha kabul
edilebilir kanallara yöneltilmesidir.


#35

SORU:

Başa çıkma konusundaki yaklaşımlardan “Kişi dışı
başa çıkma kaynağı” kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Kişi dışı başa çıkma kaynağı sosyal destek stresle
başa çıkmamızda etkilidir. Sıkıntılarımızda
yakınlarımızdan maddi destek görmemiz, bizim bakış
açımızı yani strese ilişkin değerlendirmelerimizi beraberce
gözden geçirebileceğimiz birilerinin olması, duygusal
açıdan desteklenmemiz stresle başa çıkmamızı
kolaylaştırır.


#36

SORU:

Sosyal destek nasıl tanımlanabilir?


CEVAP:

Sosyal destek, kişinin sahip olduğu kişiler arası
ilişkiler ve sosyal ağlar ya da bu ilişkilerin ya da ağların
kişi için nasıl bir fonksiyonu olduğu bağlamında
tanımlanır.


#37

SORU:

Tampon hipotezi nedir?


CEVAP:

Sosyal desteğin stres üzerindeki koruyucu etkisi
tampon hipotezi ile açıklanır. Bu hipoteze göre, sosyal
desteğin çok az ya da hiç olmaması durumunda
psikososyal stres, kişinin sağlığı ve iyilik halini son derece
olumsuz etkiler. Diğer yandan güçlü bir sosyal destek
sistemi strese karşı tampon görevi yapar ve kişiyi söz
konusu olumsuz etkilerden korur. Tampon etkisine yol
açan farklı sosyal destek türleri vardır:
• Bunlardan ilki maddi destektir.
• İkincisi, değerlendirme desteğidir.
• Başka bir destek türü ise duygusal desteklerdir.
Duygusal destekler;
• Benlik saygısını destekleme ve
• Ait olma duygusunu hissettirme olmak
üzere iki çeşittir.


#38

SORU:

Deutcsh’a göre çatışma konusundaki ortak noktalar
nelerdir?


CEVAP:

Deutcsh’a göre pek çok çatışmada motivasyon
kaynakları karmaşıktır. Yani insanların hem işbirliği hem
de rekabete yönelik çıkarları vardır. Çatışmalar, hem
yapıcı hem de yıkıcı olabilir. Ayrıca, genellikle
olumsuzlukla ilişkilendirilen çatışma kavramı pek çok
kişisel ve sosyal değişmenin kaynağı olabilir.


#39

SORU:

Kişi içi çatışmalar nelerdir?


CEVAP:

Kişinin zihnindeki düşünceler arasında
uyumsuzluk ya da tutarsızlık olduğunda kişi içi çatışma
yaşanır. Bu çatışmalar;
• Yaklaşma-yaklaşma çatışması,
• Yaklaşma-kaçınma çatışması ve
• Kaçınma-kaçınma çatışmasıdır.


#40

SORU:

Yaklaşma-yaklaşma çatışması nedir?


CEVAP:

Bir insan iki çekici alternatif içeren bir durumda
birini seçmek durumunda kalırsa yaklaşma-yaklaşma
çatışması yaşar. Örneğin, çok sevdiğimiz bir
arkadaşımızla buluşmak ya da çok istediğimiz bir filmi
seyretmeye gitme alternatifleri arasında çatışma yaşama
gibi.


#41

SORU:

Yaklaşma-kaçınma çatışması nedir?


CEVAP:

Bir kişi hem olumlu hem de olumsuz özellikleri
içeren tek bir durumla başa çıkmak durumunda kalıyorsa
yaklaşma-kaçınma çatışması yaşayacaktır. Yani kişi aynı
hedefle ilgili hem çekilme hem de itilme hissedecektir.
Örneğin, hoşlandığınız bir insanla samimi olmak istemek
ancak bir taraftan da onun tarafından reddedilmekten
çekinmek gibi.


#42

SORU:

Kaçınma-kaçınma çatışması nedir?


CEVAP:

Kaçınma-kaçınma çatışması, iki alternatifin de
eşit derecede olumsuz sonuçlarla ilişkili olma durumudur.
Örneğin, istemediğiniz bir insanı ziyaret etmek ile
sevmediğiniz bir dersin projesini hazırlamak arasında
çatışma yaşamak gibi.


#43

SORU:

Kişiler arası çatışma kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Kişiler arası çatışma, olumsuz bir anlam taşısa da
tüm kişiler arası ilişkilerde kaçınılmaz bir biçimde ortaya
çıkar. Kişiler arası çatışma bir kişinin diğer kişiyi kendi
çıkarlarına ters ya da çıkarlarını olumsuz etkileyen biri
olarak algıladığında ortaya çıkan kişiler arası süreçtir.


#44

SORU:

Çatışmayla başa çıkma konusunda Blake ve
Mourton’un modeli kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Blake ve Mourton tarafından önerilmiş olan
çatışmayla başa çıkma biçimleri iki boyut üzerine
temellendirilmiştir. Bu modelde;
• Birinci boyut işbirliği iken,
• İkincisi girişkenliktir.
Bu boyutların değişik kombinasyonları farklı çatışma ile
başa çıkma stilleri yaratır. Bunlar;
• Rekabet,
• Ortak çalışma,
• Kaçınma,
• Uyum sağlama ve
• Uzlaşmadır.


#45

SORU:

Rekabet kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Rekabet; girişkenliğin yüksek, işbirliğinin düşük
olduğu stildir. Bu stilde birey kendi ilgi ve ihtiyaçlarını
diğer tarafın kaybetmesi pahasına ilk sıraya koyar.


#46

SORU:

Ortak çalışma kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Ortak çalışma; yüksek düzeyde işbirliği ve
girişkenliğin birlikte kullanılmasını içerir. Oldukça zaman,
enerji ve bağlılık gerektiren bir stildir.


#47

SORU:

Kaçınma kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Kaçınma; bir taraf ya da iki taraf için düşük
düzeyde işbirliği ve düşük düzeyde girişkenliği içerir.
Zaman kazandırma ve sakinleşmeye olanak tanıma gibi
yararları vardır. Ancak çatışma ile başa çıkmada kalıcı bir
yöntem olarak kullanıldığında yıkıcıdır.


#48

SORU:

Uyum sağlama kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Uyum sağlama; işbirliğinin yüksek, girişkenliğin
düşük olduğu stildir. Bu stilde kişi diğer tarafın ilgi ve
ihtiyaçlarını ön planda tutar. İyi niyet ve işbirliği yaratır
ancak tek başına kullanılmamalıdır. Çünkü bu durum
kişinin kendi isteklerini diğer kişinin pahasına geri plana
atması anlamına gelir.


#49

SORU:

Uzmanlaşma kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Uzlaşma; işbirliği ve girişkenliğin karşılıklı kabul
edilebilir bir çözüm için orta düzeyde kullanılmasıdır. Bu
noktada çatışmanın her iki tarafı da kendi ihtiyaçlarını bir
miktar karşılar. Özellikle zamanın sınırlı olduğu ve kısa
vadeli çözümler istendiğinde işlevseldir.


#50

SORU:

Farklı yaklaşımlara göre stres nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP:

Bu konuda, bazı araştırmacılar organizmanın strese verdiği tepkileri ve bu tepkiler sonucunda oluşan sağlık risklerini ele almışlar ve kavramı bu bağlamda tanımlamıştır. Bir başka bakış açısı ise stresi kişinin başına gelen büyük olaylar (kayıp, boşanma vs.) ya da günlük sıkıntılar (trafik, iş yoğunluğunun artması) temelinde ele almaktadır. Diğer bir yaklaşım ise stresi kişi-çevre arasındaki etkileşimi bağlamında ele almakta ve kişinin değerlendirmelerinin stresin yaşanmasında belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır.


#51

SORU:

Stres konusunda Walter Canon organizmanın verdiği tepkilere ilişkin ne tür açıklamalara yer vermiştir?


CEVAP:

Stres konusunda zihin ve beden arasındaki etkileşimin incelenmesi konusunda Walter Canon (1939; akt.: Lazarus, 1993; Jacobs, 2001) öncülük yapmış ve Hans Selye (1956/1976; akt.: Lazarus, 1993; Jacobs, 2001) ile bu konudaki çalışmalar devam etmiştir. Canon, organizma bir tehditle karşılaştığı zaman sempatik sinir sistemi aktivitesinde artma, merkezî sinir sisteminin uyarılmasında ve iskelet-kas sisteminin aktivitesinde artma gibi organizmada bazı fizyolojik değişiklikler olduğunu ortaya koymuştur. Bu değişiklikler sonucunda organizma savaşmak ya da kaçmak üzere harekete geçmektedir. Eğer organizma ne savaşabilir ne de kaçabilir ve bu şekilde uzun süreli strese maruz kalırsa olumsuz sağlık sonuçları ile karşılaşacaktır. Bunlara örnek olarak eşyaları kaybetme, gürültü yapan komşular, günlük maddi sıkıntılarımız verilebilir. Bazı araştırmalar, günlük sıkıntıların büyük yaşam olaylarına göre psikolojik semptomların daha önemli belirleyicileri olduğunu ortaya koymaktadır.


#52

SORU:

Selye'nin ortaya koyduğu genel adaptasyon sendromundaki aşamalar nelerdir?


CEVAP:

Selye’nin ortaya koyduğu genel adaptasyon sendromundaki üç aşama alarm, direnme ve tükenmedir.


#53

SORU:

Genel adaptasyon sendromu süreci nasıl gerçekleşir?


CEVAP:

Genel adaptasyon sendromundaki üç aşama alarm, direnme ve tükenmedir. İlk aşama alarm aşamasıdır. Bu aşamada organizma tehdide karşı harekete geçmek için hazırlanır ve savaş-kaç tepkisi verir. Eğer stres devam ederse organizma direnme aşamasına geçer. Bu aşamada organizma devam eden stresörle (stres verici durumla) savaşır ve onu yenmeye çalışır. Bu esnada çok büyük enerji harcar. Organizma, söz konusu tehdidin üstesinden gelemezse üçüncü aşama olan tükenme aşaması ortaya çıkar. Bu aşamada devam eden stres organizmada enfeksiyonlar, ülser, bağışıklık siteminin zayıflaması gibi hastalıklara hatta ölüme yol açabilir.


#54

SORU:

Başımıza gelen olaylar temel alınarak yapılan açıklamalardan büyük yaşam olayları görüşü nasıldır?


CEVAP:

Bu görüşe göre, kişinin alışık olduğu yaşam alışkanlıklarının dışında ortaya çıkan büyük yaşam olayları stres yaratır. Söz konusu stres, kişinin başına hem olumlu hem de olumsuz yaşam olayları geldiğinde yaşanacaktır. Bu bakış açısı temelinde Holmes ve Rahe (1967; akt.: Stroebe, 2000 ) tarafından büyük yaşam olaylarına ilişkin sosyal yeniden uyum ölçeği isimli bir değerlendirme listesi geliştirilmiş ve söz konusu ölçeğe dayanarak birçok çalışma yapılmıştır. Ölçeğe göre kişiler için en stres verici olabilen yaşam olaylarından bazıları şunlardır: Eşin ölümü, boşanma, hapse girme, yakın bir aile üyesinin kaybı, hastalanma, evlenme, işten çıkarılma, emekli olma, hamilelik, finansal durumda değişiklikler, okula başlamak ya da okulu bırakmak, çocukların evden ayrılması, amirle problemler gibi.


#55

SORU:

Günlük sıkıntılar nelerdir?


CEVAP:

Günlük sıkıntılar, kişinin günlük yaşamında her gün karşılaşabileceği, huzursuz edici, engelleyici, hayal kırıklığı yaşatıcı olaylardır.


#56

SORU:

Lazarus ve Folkman'ın strese ilişkin transaksiyonel modeli nasıldır?


CEVAP:

Lazarus ve Folkman (1987), stresi bireylerin başlarına gelen dışsal olaylar temelinde ele almaktan ziyade, kişi ve çevre arasındaki ilişki bağlamında tanımlamışlardır. Psikolojik stres, kişinin, çevresel talepler ve bu taleplerle başa çıkmak için gerekli olanların, kendi kaynaklarını aştığına ve iyilik hâlini tehdit ettiğine yönelik değerlendirmelerde bulunduğu zaman ortaya çıkar. Bir başka ifadeyle, önceki bakış açısından farklı olarak stres sadece kişinin başına gelenler bağlamında tanımlanmaz. Kişi ve çevre arasındaki etkileşim bağlamında tanımlanır.


#57

SORU:

Strese ilişkin transaksiyonel modelde araştırmacıların ortaya koyduğu belirleyici faktörler nelerdir?


CEVAP:

Strese ilişkin transaksiyonel modelde araştırmacılar iki faktörün belirleyici olduğunu ortaya koymuştur. Bunlar bilişsel değerlendirme ve başa çıkmadır. 


#58

SORU:

Araştırmacılara göre birincil değerlendirme ne ile ilgilidir?


CEVAP:

Araştırmacılara göre birincil değerlendirme bir stresörle karşılaşan bireyin bu durma verdiği anlamla ilgilidir?


#59

SORU:

Stresli bir durumda kalan kişi bu duruma ilişkin kaç farklı yorumlama yapabilir ve bunlar nelerdir?


CEVAP:

Stresli bir durumda kalan kişi bu duruma ilişkin üç farklı yorumlama yapabilir: Zarar-kayıp, tehdit, meydan okuma-mücadele.


#60

SORU:

İkincil değerlendirme bakış açısı nasıldır?


CEVAP:

Araştırmacılar, birincil değerlendirme sonucunda kişi, çevresel taleplerin potansiyel bir tehdit oluşturduğu sonucuna varırsa “ben var olan kaynaklarımla bu durumun nasıl üstesinden gelebilirim?” sorusunu sorduğunu aktarmaktadır. Bir başka ifadeyle, ikincil değerlendirmede kişi “stresle nasıl başa çıkabilirim?” sorusunu sorar. Bu noktada kişi, çevresel taleplerin kendi kaynaklarının üzerinde olduğunu, yani başa çıkamayacağını düşünürse kendini stres altında hissedecek ve olumsuz duygular yaşayacaktır. Kısacası bu bakış açısına göre stres, kişinin olaya ve olayla başa çıkma konusunda yaptığı değerlendirmelerin ortaya çıkardığı bir sonuçtur.


#61

SORU:

Başa çıkma nasıl tanımlanır?


CEVAP:

Başa çıkma, kişinin içsel ve dışsal taleplerin kendisine yük bindirdiğini ya da onu aştığını algıladığında ortaya çıkan ve buna bağlı olarak sürekli olarak değişen bilişsel ve davranışsal gayretleri olarak tanımlanabilir.


#62

SORU:

Başa çıkma konusundaki farklı yaklaşımlar nelerdir?


CEVAP:

Başa çıkma konusunda birçok farklı yaklaşım mevcuttur. Bu yaklaşımları Transaksiyonel Model, Kişi İçi Başa Çıkma Kaynakları, Savunma Mekanizmaları, Kişi Dışı Başa Çıkma başlıkları altında incelemek mümkündür.


#63

SORU:

Lazarus ve Folkman (1987), Lazarus'a (1990,1993) göre stresle başa çıkma stratejileri nelerdir, açıklayınız?


CEVAP:

Lazarus ve Folkman (1987), Lazarus (1990,1993) stresle başa çıkma konusunda problem odaklı ve duygu odaklı başa çıkma stratejilerini aktarmaktadırlar. Problem odaklı stratejiler, problemin belirlenmesi, çözüm için alternatiflerin ortaya konulması, en iyi stratejinin seçimi gibi teknikleri içerir. Diğer yandan duygu odaklı stratejiler, kişinin stresöre yönelik duygusunun değiştirilmesine ilişkindir. Bunlar genellikle hayal kurma, kaçınma ve kendini suçlama gibi stratejileri içerir. Yani bu stratejiyi kullananların odaklandığı duygulardır; durum ve durumun düzeltilmesi için ne yapılması gerektiği değildir. Tam aksine, problem odaklı stratejileri kullananların odaklandığı nokta durumun kendisidir. Her iki strateji de farklı koşullarda işlevseldir.


#64

SORU:

Dirençli kişilik neyi ifade eder?


CEVAP:

Dirençlilik, yaşamın anlamlı olduğu, geleceğimizi kendimizin seçeceği ve değişimin ilginç ve değerli olduğu düşüncelerini içeren bir kişilik özelliğidir. Bu kişilik özelliğine sahip olan insanlar, stres ve acıyı var oluşun normal bir özelliği, yaşamın bir parçası olarak görürler.


#65

SORU:

Dirençli insanların sahip oldukları strese karşı tampon görevi gören özellikler nelerdir?


CEVAP:

Dirençli insanların sahip oldukları üç özellik strese karşı tampon görevini görür. Bunlar kontrol, bağlılık ve meydan okumadır. Kontrol, insanların yaşamlarındaki deneyimleri ve sonuçları etkileyebileceklerine dair duydukları inançtır. Bağlılık, insanların yaşamlarındaki olay, durum ve kişilerde anlam ve katılım duygusu hissetmeleridir. Bağlılık sayesinde kişi iş, aile, kişiler arası ilişkiler ve sosyal kurumlar gibi yaşamdaki birçok alana tam bir katılım gösterecektir. Meydan okuma ise yaşamda değişimin istikrardan daha normal olduğunu ve bu değişikliklerin güvenliği tehditten ziyade kişisel büyüme fırsatı olduğunu bilmektir.


#66

SORU:

İyimserlik ve kötümserlik nedir?


CEVAP:

İyimserlik, iyi şeylerin olacağına inanmaya ve beklemeye yol açan bir kişilik özelliği olarak tanımlanabilir. Diğer taraftan kötümserlik, kötü şeylerin olacağın bekleme durumudur ve daha fazla olumsuz duygu ile ilişkilidir.


#67

SORU:

Ruminasyon (zihinsel geviş getirme) nedir?


CEVAP:

Ruminasyon; kalıcı, yineleyen, kişinin kendine odaklandığı bir durumdur ve kişi, problemlerin yarattığı olumsuz sonuçları, duyguları analiz ederek çok uzun zaman harcar ve defalarca aynı problemleri düşünmek kişiyi daha da olumsuz bir hâle getirir. “Neden başarısızım? Çok kötü hissediyorum, neden o kadar olumsuz davrandım? Neden hiçbir konuda başarılı olamıyorum?” gibi düşünceleri tekrar tekrar düşünmek tipik ruminasyon örnekleridir.


#68

SORU:

Cramer (2000) savunma mekanizmaları ve başa çıkma mekanizmalarına ilişkin farklılıkları nasıl özetlemiştir?


CEVAP:

Cramer (2000), savunma mekanizmalarının ve de başa çıkma mekanizmalarının temelde kişiyi olumsuzluktan ve stresten koruma işlevleri olduğunu ancak bu iki kavramın farklı olduklarını aktarmıştır. Cramer (2000) bu farklılıkları şu şekilde özetlemiştir:

  • Başa çıkma süreçleri bilinçli olarak kullanılır, oysa savunma mekanizmaları bilinçdışıdır.
  • Başa çıkma süreçleri durumlara ilişkin tepkilerdir, savunma mekanizmaları ise insanların göreli olarak kalıcı eğilimlerdir.
  • Başa çıkma süreçleri hiyerarşik değilken, savunma mekanizmaları hiyerarşiktir. Savunma mekanizmaları kişinin olgunlunluğuna, karmaşıklığına ya da kronolojik yaşına bağlı olarak farklılaşırlar. Diğer bir ifadeyle savunma mekanizmaları, olgunluk ya da bilişsel karmaşıklık boyutunda bir hiyeraşi içindedirler.
  • Başa çıkma mekanizmaları normal psikolojik işlevsellik ile ilişkilendirilir, ancak savunma mekanizmaları normal dışılık ile ilişkilendirilir. Cramer’e göre, savunma mekanizmaları ile normal dışılık arasındaki söz konusu ilişki tamamen doğrulanmamış olsa da özellikle bölme ya da inkâr gibi hiyearşik olarak düşük düzeydeki savunma mekanizmalarının normal dışılıkla ilişkisi gösterilmiştir.

#69

SORU:

Stres kaynaklarından biri olan çatışma biçimleri nelerdir?


CEVAP:

Önemli stres kaynaklarından birisi de çatışmadır. Çatışmanın kişi içi çatışma, kişiler arası çatışma, gruplar arası çatışma, ülkeler arası çatışma gibi çok farklı biçimleri mevcuttur.