YAŞLI VE HASTA BAKIM HİZMETLERİ Dersi YAŞLILARDA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLARDA BAKIM soru cevapları:

Toplam 59 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Pulmoner (akciğer) emboli gelişen hastada ne yapılmalıdır?


CEVAP: Pulmoner (akciğer) emboli; genellikle göğüsün bir tarafından şiddetli ve ani ağrı ile başlar. Ağrı sürekli veya kesiktir, derin solunumla artar, taşikardi ve korku nedeniyle kan basıncı yükselmiştir. Hastada soğuk terleme kanlı balgam, siyanoz ve endişeli bir görünüm vardır. Bu durumda da hastanın en kısa zamanda hastaneye sevk edilmesi gerekir. ilk birkaç saat çok önemlidir, aksi halde hasta kaybedilebilir. Yatak istirahatinde olan yaşlılarda koruyucu olarak mümkün olduğu kadar kısa sürede ambulasyon, yatak istirahati süresince elastik çorap veya bandaj uygulanması ve yatak içinde egzersiz uygulanması gerekir. Hemoraji riski yoksa koruyucu olarak küçük dozda heparin verilebilir.

#2

SORU: Akut damar tıkanıklığı gelişen hastada ne yapılmalıdır?


CEVAP: Akut damar tıkanıklığı gelişen hastada pratik olarak "5 P" ye bakılır; • (Pain) • Solukluk (Pallor) • Nabzın alınmaması (Pulselessness) • Parestezi(Paresthesias) • Paralizi(Paralysis)

#3

SORU: Kalp-damar hastalıklarında risk faktörleri nelerdir?


CEVAP: • Sigara kullanımı • Kan basıncının yüksek olması (140/90 mmHg’nin üzeri) • Kan yağlarının yüksek olması-toplam kolesterol ve düşük dansiteli lipoprotein kolesterol (kötü kolesterol) düzeyinin yüksek olması, • Yüksek dansiteli lipoprotein kolesterolünün (iyi kolesterol) düşük olması • Fiziksel aktivite yetersizliği • Şişmanlık • Şeker hastalığının olması • Alkol tüketimi • Yanlış beslenme alışkanlıklarıdır.

#4

SORU: Yaşlı bireylerde ayak bakımı nasıl olmalıdır?


CEVAP: Yaşlı insanlarda ayak bakımı ve ayak sağlığı dikkatle ele alınması gereken bir konudur. Tırnakların kısa tutulması, tırnakların kurumasını ve kolay kırılmasını önler. Ayaklar, parmak aralarındaki çatlaklar, pul pul döküntüler, kaşıntı ve kabarcıklar yönünden gözlenmeli ve bunlardan biri görülürse sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Ayaklar her gün düzenli olarak sabunlu ılık su ile yıkanmalı ve sıkı olmayan, hava geçiren, teri emen çorap kullanılmalıdır. Çıplak ayakla dolaşmamalı. Ayakta nasır oluşmasını önlemek için yumuşatıcı kremler kullanılabilir. Nasırlar yumuşak kremlerle yumuşatılmalıdır. Ayaklarda bulunan nasırlar bıçak, makas gibi kesici aletlerle kesilmemeli, tırnaklar kesilmeden önce ılık su ile yumuşatılarak aydınlık ortamda el tırnakları yuvarlak, ayak tırnakları düz olacak şekilde kesilmelidir. Tırnak cilasını, ojeyi ve oje çıkarıcılarını mümkün olduğunca kullanılmamalıdır.

#5

SORU: Ortostatik hipotansiyonu önlemek için alınması gereken önlemler nelerdir?


CEVAP: • Yatak yüksekliğinin 20-30 cm kadar olması • Yatak baş ucunun 15-25 cm kadar yükseltilmesi • Yataktan kalkmanın üç aşamada tamamlanması • Banyo, tıraş olma gibi aktivitelerin yataktan kalktıktan 1 saat sonra yapılması • Gece elastik çorap giyilmesi • Banyonun sıcak yapılmaması ve yavaş yapılması • Zorlu hareketler için yemekten bir saat sonrasının beklenmesi • Anti-hipertansif ilaçları aldıktan bir saat sonra pozisyon değişikliklerinde dikkatli olunması • Dolaşımı artırmak için salıncaklı koltuk kullanılması

#6

SORU: Osteoporoz için risk faktörleri nelerdir?


CEVAP: • Menopoz sonrası dönemde olmak, erken menapoza girmek (45 yaş öncesi) veya düzensiz adet görmek • Düşük kemik mineral yoğunluğuna sahip olmak (kadınlarda kemik yoğunluğu, erkeklerden daha azdır) • Erkeklerde düşük testosteron düzeyine sahip olmak • Küçük ve ince iskelet yapısına sahip olmak • Vücut ağırlığının idealin altında olması • Ailede osteoporozu olan bireylerin bulunması • Özellikle süt ve süt ürünleri gibi kalsiyumdan zengin besinlerin yeterli tüketilmemesi • D vitamini yetersizliği (diyette yetersiz oluşu ve güneş ışınlarından yeterince yararlanamamak) • Çocukluk çağından itibaren fiziksel aktivitenin yetersiz olması ve düzenli egzersiz yapmamak • Kadınlarda yeme davranış bozukluğunun (anoreksiya nervoza, bulimia vb) olması • Kemik mineral yoğunluğunu azaltan bazı ilaçların kullanılması (glikokortikoid, • antikonvülsan, antikoagülan, antiasitler gibi) • Alkol ve sigara içilmesi

#7

SORU: Yaşlılarda ağız ve diş bakımı nasıl olmalıdır?


CEVAP: Yaşlılık döneminde ağız bakımı beslenmeyi de etkilediği için özen gerektiren bir konudur. Kullanılan diş fırçası seçilirken sertlik düzeyi en yumuşak ve kolay tutulabilecek ergonomik olanı seçmeye dikkat edilmelidir. Diş fırçalaması sağlanmalıdır. Günde en az iki kez diş fırçalaması teşvik edilmelidir. Protezler için; fırça kullanılabilir ancak son yıllarda temizleme tabletleri ve solüsyonlarının kullanım kolaylığı ve etkinlik açısından daha uygun olduğu bilinmektedir. Ağızdaki dişlerin durumu diş hekimi tarafından kontrol altında olmalı eksik diş varsa tamamlanmalıdır. Çürükler tedavi edilmeli kırık diş olmamalı ve protez kullanmak zorunda ise de ağzına en uygun olan protez özenle yapılmalıdır. Ağıza oturmayan protezler beslenmeyi ve konuşmayı etkiler aynı zamanda enfeksiyon oluşmasına da neden olabilir. Protezlerin bakımı ve temizliği önemlidir. Her yemekten sonra protezler yıkanmalı ve ağız çalkalamak alışkanlık haline gelmelidir. Günde iki kez de protezler fırça ve sabunla temizlenir. Protez dişler gece uyurken mutlaka çıkarılmalı ve tuzlu su içinde veya hazır antiseptik solüsyonda bekletilmelidir. Uyku sırasında protezler içi su dolu kapalı bir kapta saklanmalı ve sabah kalkar kalkmaz protezler takılmalıdır. Temizlik sırasında, protezin eller arasından kayıp düşmesi ve kırılması tehlikesine karşı, temizlik işleminin plastik bir kap içinde yapılmasında fayda vardır. Dokulardaki kan akımının normale dönmesi için, protezler günde 8 saat kullanılmalıdır. Protezlerde bolluk hissedilirse veya acıtan kısımları varsa, diş hekimine başvurulur. Protezde acıtan kısımların bulunması, ağız dokularında bazı istenmeyen değişikliklere yol açabilir. Temizlik sonrası protezler iyice durulanmalı, protezler ılık suyla yıkanmalıdır, aşırı sıcak su kullanılmamalı ve yine ılık su içinde bırakılmalıdır. Ağız kuruluğu aşırı düzeyde ise yapay salya kullanılabilir.

#8

SORU: Tip 1 ve Tip 2 diyabet nedir?


CEVAP: Tip I diyabet genellikle çocuklarda ve gençlerde ortaya çıkar. Pankreas çok az insülin üretir ve sonunda hiç insülin üretemez. Nedenler arasında kalıtımın yanı sıra çocukluktaki virüs enfeksiyonu ve otoimmün pankreas hasarı tartışılmaktadır. Hasta ömür boyu insülin iğneleri kullanmak zorundadır. Tip II diyabet ise yetişkinlikte başlar. Şişman kimselerde sık görülür. Bu tipte pankreas insülin salgılar ancak nispi bir insülin yetersizliği vardır. Aşırı besin tüketimi sonucu insülin gereksinimi artar. Pankreas sıklıkla yüksek turda çalışır. Kalıtsal eğilimli hastalarda böylece yıllar sonra pankreasın yorulması sonucu diyabet ortaya çıkar. Ayrıca sürekli fazla besin alımında hücrelerinde (özellikle yağ hücrelerinin) artık insüline yanıtı iyi değildir ve daima aynı etki için daha çok insülin gerekir. Yani hücrelerin insüline duyarlılığı azalmıştır(insülin direnci). Bu tip diyabet çok kez yıllarca sinsi bir şekilde gelişir ve farkına varılmaz yada bir kan muayenesinde tesadüfen saptanır.

#9

SORU: Diyabetten korunma yolları nelerdir?


CEVAP: • Aşırı kilo en önemli risk faktörü olduğu için yeterli ve dengeli beslenme ile kilo almaktan kaçınmak gerekir, • Egzersiz, yeterli aktivite kilo almayı önlemede yararlıdır • Spor hücrelerin insüline duyarlılığını artırır ve böylece insülin gereksinimi azalır. • Stresin devamlı yüksek olması pankreasın insülin salgılaması düzensizleştirdiği için stresten korunma ve baş etmede etkili teknikler yaşamın her döneminde son derece önemlidir. • Aşırı şekerli yiyecekler, kan şekerini çabuk yükselteceğinden şekerli besinlerden kaçınmak, yavaş yavaş kana karışan kan şekerini ani yükseltmeyen kompleks karbonhidratları içeren lifli besinleri (tahıl ürünleri, sebze, kırı baklagiller vb) tüketmek diyabetten korunmada etkili olacaktır.

#10

SORU: Diyabet nasıl bir hastalıktır?


CEVAP: İnsülin hormonunun yetersizliği sonucu kan glikoz düzeyinin yükselmesiyle karakterize bir rahatsızlıktır. İnsülin kan şekeri düzeyini kontrol eder ve yemekten sonra yükselen kan şekerini hücrelere taşıyarak tekrar normale indirir. Hücrelerde şeker enerji için kullanılır. Diyabette sorun enerji kaynağı olan glikozun hücreler içinde alınamamasıdır. Bu pankreas bezinin yeterli insülin salgılamadığı ya da insülin etkinliğinin azaldığı zaman olur. Kanda şeker olduğu halde hücreler açlık çeker. Hücre içine alınamayan şeker kanda aşırı yükselir.

#11

SORU: Yaşlı bireylerde yorgunluğu azaltmak için neler önerilebilir?


CEVAP: • Ev işleri ya da öz bakıma ilişkin aktivitelerde ayakta durmak yerine oturmayı tercih etme • Aktiviteler arasında sık sık dinlenme • Fazla sıcaklıktan kaçınma • Hafif ve rahat kullanılabilir giysileri tercih etme • Ev işlerinde çevreden yardım isteme • Yemek ve yemek pişirme aktivitelerini planlama • Yemek hazırlarken oturma • Gevşetme egzersizlerini uygulama • Stres yaratan durumlardan kaçınma • Gerekirse uzun yürüyüşlerde taşınabilir oksijen kullanma

#12

SORU: Yaşa bağlı olumsuz etkilere karşı zihinsel fonksiyonların korunmasında etkili olabilecek önlemler nelerdir?


CEVAP: Boş vakitlerde bulmaca çözmek, okumak, çevrede olup bitenlerle ilgilenmek, toplumun bir parçası olduğunu hissetmek ve hissettirmek, beden egzersizlerine önem vermek yaşa bağlı bu olumsuz etkilere karşı zihinsel fonksiyonların korunmasında etkili olabilecek önlemler arasında yer alır.

#13

SORU: Yaşlı kişilerde bağışıklık güçlendirici yöntemler neler olabilir?


CEVAP: Yaşlı kişilerde antioksidan vitamin takviyeleri bağışıklık sistemini güçlendirir. Bakır mineralinin bağışıklık sistemini uyarıcı etkisi olduğu düşünülmektedir. Çinko ve selenyumun da bağışıklık sistemini güçlendirici etkinliği vardır. Düzenli yapılan günlük 30 dakikalık fiziksel egzersiz de yine bağışıklık sistemini güçlendirir; kişiyi genel soğuk algınlığından, diğer solunum yolu enfeksiyonlarından korur.

#14

SORU: Bakıma öncelikle gereksinimi olan yaşlılar kimlerdir?


CEVAP: • Yalnız yaşayanlar • İnkontinansı (idrar kaçırması) olanlar • Sosyal izolasyonda olanlar • Yakınında akrabaları olmayanlar • Birden fazla tıbbi sorunu olanlar • Fiziksel olarak hareketsiz olanlar • Bunaması olanlar • Depresyonu olanlar • Kısa bir zaman önce yakınını kaybetmiş olanlar • Hastaneden henüz taburcu edilmiş olanlar • Günlük yaşam aktivitelerini kaybetmiş olanlardır.

#15

SORU: Hareket kısıtlılığı olan ve özbakımını kendisi gerçekleştiremeyen yaşlılarda tuvalet ihtiyacı nasıl karşılanmalıdır?


CEVAP: Hareket kısıtlılığı olan ve özbakımını kendisi gerçekleştiremeyen yaşlılarda tuvalet ihtiyacı karşılanırken mahremiyetine saygı duymak gözardı edilmemesi gereken bir konudur. Eğer yatağa bağımlı birey ise taharetlenirken önce idrar yapılan daha sonra büyük abdestin yapıldığı bölge olan anüs çevresi temizlenmelidir. Bölgenin temizliği ılık su ile ıslatılmış yumuşak pamuklarla yapılıp mutlaka tuvalet kağıdı ile kurulanmalıdır. Bölgenin dışkı ile bulaştığı durumlarda önce sabunlu su ile silinip sonra duru ılık su ile silinmelidir. Bölgenin ıslak kaldığı durumlarda enfeksiyon oluşma riski artacaktır.

#16

SORU: Yaşlı bireylerde düzenli uyku için neler önerilebilir?


CEVAP: • Gündüz kısa uykulardan kaçınma • Zihinsel uyarı aktiviteleri ve egzersizi yatma saatinden önce yapmama • Işık, gece lambası • Güvenli uyku ilacı kullanımı • Tuvalet yatak arası mesafenin yakın ve güvenli olmasının sağlanması

#17

SORU: Yaşlı bireylerde beslenmede dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?


CEVAP: Yaşlı bireylerin yemekleri az ve sık aralarla, küçük öğünler şeklinde yemesi sağlanmalıdır. Diş kayıpları ve diş eti hastalıkları varsa tedavi ettirilmelidir. Beden ağırlığı normal sınırlarda olması için günlük enerji ihtiyacını karşılayacak temel besin gruplarını içerecek bir beslenme planı yapılmalı. Takma dişi olan yaşlılar, zamanla diş etlerinin çekilmesi nedeniyle protezlerini çıkarıp damakları ile besinleri öğütmeye çalışırlar. Damaklarla ezilen besinler yeterince parçalanmaz ve besinlerden yeterince yararlanılamaz. Bu nedenle yaşlılarda lif, vitamin ve mineraller içeren ve kabızlığı önleyen besinler yeterince tüketilemez ve sonuçta yetersiz dengesiz beslenme ve konstipasyon gelişir. Bu nedenle beslenme rejimini zenginleştirmek, yemeklerin sunumunu çekici hale getirmek, öğünleri sık sık azar azar olacak şekilde planlamak, diş sorunlarını ve ağız yapısına göre protez sorununu çözümlemek önem kazanmaktadır. Yaşlı bireyin diyeti; karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineralleri kapsayacak şekilde planlanmalıdır. Yağ, günlük kalori miktarının en fazla %25ini oluşturmalı ve besinler 6 öğüne bölünerek tüketilmelidir. Yemekten önce ve sonra eller yıkanarak ağız bakımı yapılmalı. Yiyecekleri hazırlamada ve yemede güçlük çekiliyorsa yardım alınmalı. Yanıkları önlemek için yiyecek ve içeceklerinizin ısısını kontrol edilmeli. Görme problemi varsa yiyecekler ve tepsinin ya da masanın belirli bölgelerine yerleştirilmeli. Diyet varsa uyması sağlanmalıdır. Öğünler zamanında ve düzenli olarak alınmalıdır. Besinlerin kolay sindirilebilmesi için iyice çiğnenmelidir. Yemek yerken sizin için en uygun pozisyonu seçiniz. Günlük aldığınız sıvı ve çıkardığınız idrar miktarını izleyiniz. Düzenli aralıklarla (sabah aç karnına aynı giysilerle) kilo takibi yapılmalı. Ağız kuruluğunu azaltmak için; kafein, alkol, sigara kullanılmamalı, acılı, tuzlu, fazla asitli yiyeceklerden sakınılmalı ve sık sık su yudumlanmalı.

#18

SORU:

Kaç yaşında yaşlılık dönemi başlamış olur?


CEVAP:

İnsanın yaş alması doğumundan ölümüne kadar geçen bir süreç iken, 65 yaşı ile birlikte insanoğlu için yaşlılık dönemi başlamış olur.


#19

SORU:

Zihinsel fonksiyonların korunması için Yaşlılığa bağlı olumsuz etkileri azaltmak için ne yapılmalıdır?


CEVAP:

Boş vakitlerde bulmaca çözmek, okumak, çevrede olup bitenlerle ilgilenmek, toplumun bir parçası olduğunu hissetmek ve hissettirmek, beden egzersizlerine önem vermek yaşa bağlı bu olumsuz etkilere karşı zihinsel fonksiyonların korunmasında etkili olabilecek önlemler arasında yer alır.


#20

SORU:

Yaşlılıkta bağışıklık sistemini güçlendirmek nasıl mümkün olmaktadır?


CEVAP:

Yaşlı kişilerde antioksidan vitamin takviyeleri bağışıklık sistemini güçlendirir. Bakır mineralinin bağışıklık sistemini uyarıcı etkisi olduğu düşünülmektedir. Çinko ve selenyumun da bağışıklık sistemini güçlendirici etkinliği vardır. Düzenli yapılan günlük 30 dakikalık fiziksel egzersiz de yine bağışıklık sistemini güçlendirir; kişiyi genel soğuk algınlığından, diğer solunum yolu enfeksiyonlarından korur. Yaşla birlikte enfeksiyonlara yakalanma riskinin artmasına karşı koruyucu bir diğer yol da aşılanmadır.


#21

SORU:

Yaşlılıkta verilen temel bakımın amacı nedir?


CEVAP:

Yaşlıklıkta verilen bakımda da temel amaç yaşlı bireylerin bütün gereksimlerini karşılamak değil kendine bakabilmesinin sağlanmasıdır.


#22

SORU:

Bakıma öncelikle gereksinimi olan yaşlılar kimlerdir?


CEVAP:
  • Yalnız yaşayanlar
  • İnkontinansı (idrar kaçırması) olanlar
  • Sosyal izolasyonda olanlar
  • Yakınında akrabaları olmayanlar
  • Birden fazla tibbi sorunu olanlar
  • Fiziksel olarak hareketsiz olanlar
  • Bunamasi olanlar
  • Depresyonu olanlar
  • Kisa bir zaman önce yakınını kaybetmiş olanlar
  • Hastaneden henüz taburcu edilmiş olanlar
  • Günlük yaşam aktivitelerini kaybetmiş olanlardır.

#23

SORU:

Yaşlıların yaşadıkları evler ve çevreleri neden güvenli bir biçimde dizayn edilmelidir?


CEVAP:

Yaşlı bireyler çok çabuk yaralanabilir ve bu yaralanmalardan sonra da çok kolay kırıklar, travmalar yaşayabilirler. Bu nedenle yaşlı bireylerin yaşadığı evlerin yada kurumların aşağıdaki önlemler doğrultusunda dizayn edilmesi çok önemlidir. Yaşlılarda kazalara neden olabilecek tüm faktörler göz önüne alınarak;çevre düzenlemeleri yapılmalı yaşlı hastalarda ortaya çıkan bedensel ve zihinsel işlev bozuklukları göz önüne alınarak yaşlı ve yakınları oluşabilecek kazalar konusunda bilgilendirilmelidir. Yaşlılık döneminde ki kazalar ve yaralanmalar çeşitli sakatlıklara neden olmakta ve hatta bazen ölümcül seyredebilmektedir. Bu nedenle yaşlıların yaşadıkları ortamları güvenli kılacak önlemler alınmalıdır.


#24

SORU:

Yaşlıların yaşadığı evlerde elektrik ve aydınlatma ile ilgili ne tür önlemler alın maldır?


CEVAP:
  • Koridorların başlangıç ve sonunda lambaların açılıp kapatılmasına olanak veren mekanizmalar oluşturulmalı,
  • Elektrik düğmelerinin oda girişinde olması sağlanmalı,
  • Odalar ve holü aydınlık olmalı,
  • 100-200 voltluk ampuller kullanmak aydınlığı sağlayabilir
  • Geceleri mutlaka gece lambası kullanılmalı,
  • Yaşlı bireylerin kazalardan korunması için karanlıktan korunması gerekir günün her saatinde yeterince ışık olmalı, elektirik tesisatı kontrol ettirilerek arıza olması önlenmeli,
  • Elektrik fişleri ve prizlerinin gece kolayca görünebilir, ışıklı olmasını sağlanmalı ve elektrik düğmelerini kolayca açıp kapatabilmek için düğmelerin tahterevalli biçiminde olmasını sağlanmalı,
  • Merdivenin baş ve son kısmına aydınlatmak için elektrik düğmesi koyulmalı,
  • Elektrik düğmesini yatak içindeyken ulaşılabilecek bir yerde olmalı,

#25

SORU:

Yaşlıların yaşadığı evlerde banyo ve tuvalet ile ilgili ne tür önlemler alınmalıdır?


CEVAP:
  • Tuvalet ve banyoda tutunacak yerler yaptırılmalı, tutunacak materyalin sağlamlığı da kontrol edilmeli,
  • Duş sırasında sandalyede oturmalı, küvetin zeminle aynı hizada olması sağlanmalı şayet aynı hizada değilse basamaklar kolayca küvete girmeyi sağlamalıdır,
  • Sabun ve şampuan gibi malzemeler rahat ulaşılabilecek yerde bulunmalı,
  • Tuvalet ve banyo evin dışında ise içeriye alınması sağlanmalı
  • Tuvalet klozet şeklinde olmalıdır

#26

SORU:

Yaşlıların yaşadığı evlerde telefon saat ve takvim ile ilgili nasıl önlemler alınmalıdır?


CEVAP:
  • Telefonu yatağa yakın bir yerde bulunmalı,
  • Kablosuz telefon kullanılmalı ve telefonun üzerindeki rakamların okunabilecek büyüklükte olmasını sağlanmalı,
  • Saat, takvim, telefon numaralarının büyük ve koyu renk (yaşlılar en iyi siyah rengi görürler) olmalı
  • Acil telefon numaralarını büyük harflerle yazılarak telefonun yanında bulunmalıdır.

#27

SORU:

Yaşlıların yaşadığı evlerde merdiven, tabure, sandalye, musluk ve masalarla ilgili nasıl önlemler alınmalıdır?


CEVAP:
  • Merdivenli bir ev yada kurumda kalmıyorsa merdivenlerde tırabzan olmalı, Merdivendeki halı çok iyi tutturulmak,
  • Merdivenlerde görüşü sağlamak için merdivenin baş ve son kısmına fosforlu ve kaymayı önleyici bantlar koyulmalı,
  • Merdivenin baş ve son kısmına aydınlatmak için elektrik düğmesi koyulmalı,
  • Merdivenlerde eşya olmamalı,
  • Raflar, musluklar uygun yükseklikte bulunmalı,
  • Mutfakta masayı ve sandalyeyi belirli bir yere monte ettirilmeli,
  • Yaşlılar, yüksek raflara ulaşmak için sandalye, tabure ve merdiven kullanmamalı,
  • Çok kullanılan eşyaları bel seviyesinde bulunmalı,
  • Sandalyenin kolay oturulup- kalkılabilecek bir yükseklikte, kenar ve arka destekli olması,
  • Sandalyenin oturma yeri alçak ise, yükseltmek için minder koyulmalı,

#28

SORU:

Yaşlıların yaşadığı evlerde zemin halı ve ev terlikleri ile  ilgili ne tür önlemler alınmalıdır?


CEVAP:
  • Kaygan zemine kaymayan halı ya da kilim bulunmalı,
  • Kayan kilim ya da halılar değiştirilemiyorsa, bunların altına kaymayı önleyen bantlardan koyulabilir ya da astar eklettirilebilir,
  • Halıların ve kilimlerin üzerinde yürürken takılmalara neden olabilecek kalkmış, kıvrılmış bölüm bulunmamalı,
  • Odaların girişinde zeminden yüksek eşikler olmamalı,
  • Islak zeminde ve küvet içinde kaymayı önleyen örtüler bulunmalı,
  • Ev yada kurumda giyilen terlikler, kaymaz tabanlı, rahat, ortopedik özelliklerinde olmalıdır

#29

SORU:

Yaşlılara haftada kaç kez ve nasıl banyo yaptırılmalıdır?


CEVAP:

Deri kuru olduğu için her gün banyo yapması kuruluğu artırabileceğinden haftada bir yada iki kez banyo yeterli olacaktır. Yumuşak ve ph değeri nötr olan zeytinyağlı sabunlar ile yıkanması uygundur. Saçlar ise içinde alkol içermeyen sabun ve şampuanlar tecih edilmelidir. Saçın özelliğine uygun şampuan ya da sabun seçilmelidir. Yaşlı birey banyo yaparken hava akımında kalmamalı, kapı ve pencerelerin kapalı olmasına dikkat edilmelidir. Banyo yapmadan önce suyun sıcaklığını ayarlanmalı, duş şeklinde ılık banyoları tercih edilmelidir. Banyodan sonra kurulanırken deri sürtmeden yumuşak havlu ile kurulanmalı ve özellikle banyo sonrası meme altı, koltuk altı, parmak arası gibi deri kırışıklığının arttığı bölgelerin kurulanmalıdır.


#30

SORU:

Yaşlılarda eğer kişi hareket kısıtlılığı yaşıyorsa ya da  yatalaksa tuvalet temizliğinde nelere dikkat edilmelidir?


CEVAP:

Hareket kısıtlılığı olan ve özbakımını kendisi gerçekleştiremeyen yaşlılarda tuvalet ihtiyacı karşılanırken mahremiyetine saygı duymak gözardı edilmemesi gereken bir konudur. Eğer yatağa bağımlı birey ise taharetlenirken önce idrar yapılan daha sonra büyük abdestin yapıldığı bölge olan anüs çevresi temizlenmelidir. Bölgenin temizliği ılık su ile ıslatılmış yumuşak pamuklarla yapılıp mutlaka tuvalet kağıdı ile kurulanmalıdır. Bölgenin dışkı ile bulaştığı durumlarda önce sabunlu su ile silinip sonra duru ılık su ile silinmelidir. Bölgenin ıslak kaldığı durumlarda enfeksiyon oluşma riski artacaktır


#31

SORU:

Yaşlılarda protez bakımı ve temizliği nasıl yapılmalıdır?


CEVAP:

Protezlerin bakımı ve temizliği önemlidir, iyi temizlenmeyen protezlerde zamanla renk değişikliği, bazı bölgelerde diştaşı birikimi ve koku meydana gelir. Her yemekten sonra protezler yıkanmalı ve ağız çalkalamak alışkanlık haline gelmelidir. Günde iki kez de protezler fırça ve sabunla temizlenir. Protez dişler gece uyurken mutlaka çıkarılmalı ve tuzlu su içinde veya hazır antiseptik solüsyonda bekletilmelidir. Uyku sırasında protezler içi su dolu kapalı bir kapta saklanmalı ve sabah kalkar kalkmaz protezler takılmalıdır. Temizlik sırasında, protezin eller arasından kayıp düşmesi ve kırılması tehlikesine karşı, temizlik işleminin plastik bir kap içinde yapılmasında fayda vardır. Temizlik sonrası protezler iyice durulanmalı, protezler ılık suyla yıkanmalıdır, aşırı sıcak su kullanılmamalı ve yine ılık su içinde bırakılmalıdır.


#32

SORU:

Yaşlılık döneminde göz doktoru ne kadar sıklıkla ziyaret edilmelidir?


CEVAP:

Yaşlılık döneminde göz hekimi kontrolü de aksatılmamalı her yıl hiç bir sorun olmasa bile bir kez konrol olmak gerekir.


#33

SORU:

Yaşlılarda göz temizliği nasıl yapılmalıdır?


CEVAP:

Göz temizliğinizi ılık ve duru suyla, göz pınarlarının içinden dışına doğru yapılmalı


#34

SORU:

Yaşlılarda ayak bakımı nasıl yapılmalıdır?


CEVAP:

Ayaklar her gün düzenli olarak sabunlu ılık su ile yıkanmalı ve sıkı olmayan, hava geçiren, teri emen çorap kullanılmalıdır. Çıplak ayakla dolaşmamalı. Ayakta nasır oluşmasını önlemek için yumuşatıcı kremler kullanılabilir. Nasırlarınızı yumuşak kremlerle yumuşatınız. Ayaklarda bulunan nasırlar bıçak, makas gibi kesici aletlerle kesilmemeli, tırnaklar kesilmeden önce ılık su ile yumuşatılarak aydınlık ortamda el tırnakları yuvarlak, ayak tırnakları düz olacak şekilde kesilir. Tırnak cilasını , ojeyi ve oje çıkarıcılarını mümkün olduğunca kullanmayınız.


#35

SORU:

Yaşlıların diyeti nasıl planlanmalıdır?


CEVAP:

Yaşlı bireyin diyeti; karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineralleri kapsayacak şekilde planlanmalıdır. Yağ, günlük kalori miktarının en fazla %25'ini oluşturmalı ve besinler 6 öğüne bölünerek tüketilmelidir.


#36

SORU:

Yaşlılarda görülen uyku sorunları nelerdir?


CEVAP:

Yaşlılar geceleri sık tuvalete kalktıkları için, yaşla birlikte sinir sisteminde meydana gelen değişiklikler, ağn, stres, vücut ısısında değişiklik, solunum sıkıntısı, uyku gereksiniminin azalması gibi nedenler uyku sorunlarına neden olmaktadır.


#37

SORU:

Yaşlılarda düzenli bir uyku için ne yapılmalıdır?


CEVAP:

Düzenli uyku için öneriler şunlardır:

  • Gündüz kısa uykulardan kaçınma
  • Zihinsel uyarı aktiviteleri ve egzersizi yatma saatinden önce yapmama
  • Işık, gece lambası
  • Güvenli uyku ilacı kullanımı
  • Tuvalet yatak arası mesafenin yakın ve güvenli olmasının sağlanması

#38

SORU:

Yaşlıya verilecek egzersiz eğitimi nasıl olmalıdır?


CEVAP:
  • Bireyin kapasitesine uygun olmalı,
  • Egzersiz dereceli olarak arttırılmalı,
  • Egzersiz bireyin yaşamının bir parçası olmalı,
  • Egzersiz kardiyo pulmoner sistemi zorlayıcı olmamalı,
  • Egzersiz kolaylıkla ve zevkle yapılabilir olmalıdır.

#39

SORU:

Yaşlılarda yorgunluğu azaltmak için ne yapılmalıdır?


CEVAP:
  • Ev işleri ya da öz bakıma ilişkin aktivitelerde ayakta durmak yerine oturmayı tercih etme
  • Aktiviteler arasında sık sık dinlenme
  • Fazla sıcaklıktan kaçınma
  • Hafif ve rahat kullanılabilir giysileri tercih etme
  • Ev işlerinde çevreden yardım isteme
  • Yemek ve yemek pişirme aktivitelerini planlama
  • Yemek hazırlarken oturma
  • Gevşetne egzersizlerini uygulama
  • Stres yaratan durumlardan kaçınma
  • Gerekirse uzun yürüyüşlerde taşınabilir oksijen kullanma

#40

SORU:

Yaşlılarda kabızlığın önlenmesi için neler yapılmalıdır?


CEVAP:

Kabızlığın önlenmesi için; lifli besinler yenmeli, yeterli sıvı alınmalıdır (sıvı alımını kısıtlayacak bir durum yoksa günde 6-8 bardak su). Yürüyüş ve karın adalelerini güçlendirici egzersiz yapmakta kabızlığı önlemede yararlıdır. Tuvalet gereksinimin her gün düzenli olarak belirli saatlerde giderilmesi ve düzenli yürüyüş önerilmelidir. Sürekli barsak yumuşatıcı ilaç kullanılması doğru değildir.


#41

SORU:

Diyabetin belirtileri nelerdir?


CEVAP:

Aşağıdaki belirtilerde diyabet düşünülmelidir.

  • Aşırı susama ve acıkma
  • Çok sık idrara çıkma
  • Kilo kaybı
  • Performansta azalma
  • Kaşıntı ile birlikte kuru deri
  • Bulanık görme
  • iyileşmeyen yaralar

#42

SORU:

Diyabetten korunma yolları?


CEVAP:
  • Aşırı kilo en önemli risk faktörü olduğu için yeterli ve dengeli beslenme ile kilo almaktan kaçınmak gerekir,
  • Egzersiz, yeterli aktivite kilo almayı önlemede yararlıdır
  • Spor hücrelerin insüline duyarlılığını artırır ve böylece insülin gereksinimi azalır.
  • Stresin devamlı yüksek olması pankreasın insülin salgılaması düzensizleştirdiği için stresten korunma ve başetmede etkili teknikler yaşamın her döneminde son derece önemlidir.
  • Aşırı şekerli yiyecekler, kan şekerini çabuk yükselteceğinden şekerli besinlerden kaçınmak, yavaş yavaş kana karışaran kan şekerini ani yükseltmeyen kompleks karbonhidratları içeren lifli besinleri (tahıl ürünleri, sebze, kırı baklagiller vb) tüketmek diyabetten korunmada etkili olacaktır.

#43

SORU:

Yaşlılarda solunum yolu enfeksiyonları neden gelişir?


CEVAP:

Yaşlanma ile birlikte vücuttaki en belirgin değişiklerin görüldüğü organlardan birisi akciğer ve solunum sistemidir. Yaşlılarda akciğerlerin kapasitesinde önemli azalma meydana gelir. Bu değişikliklerin yanı sıra vücudun bağışıklık sisteminde de gerileme olur ve bu durum yaşlılarda enfeksiyonlara, özellikle de alt solunum yolları enfeksiyonlarına eğilimi artırır.


#44

SORU:

Yaşlılarda derin solunum egzersizleri nasıl yapılır?


CEVAP:

Derin soluk alma, etkin ventilasyon, daha geniş bir solunum alan ve sekresyon hareketini uyarmak için gereklidir. Etkin solunumu sağlamak için yapılması gereken uygulamalar;

  • Bireye oturur ya da sırt üstü yatar pozisyon verilir. Dizler fleksiyon haline getirilerek karın kaslarının gevşemesi sağlanır. İki elin avuç içi kostalarının bitim yerinin hemen altına, üst karnın iki yanına yerleştirilir. Bu uygulama yaşlıya öğretileceği zaman bakım verici ellerini, yaşlı bireyin ellerinin üzerine koyarak, onun etkili soluk alip almadığını kontrol eder. Karnın üst kısmının (diyafragma) yükseldiğini hissedinceye kadar, burundan derin soluk alır. Alınan hava karın kasları kullanılarak ağızdan verilir.
  • Ayrıca, bireye balon ya da kese kağıdı şişirtmek, ıslık çaldırmak gibi hareketler de etkin solunum için yararlıdır. 

#45

SORU:

Yaşlılıkta görülen kalp-damar hastalıkları hangileridir?


CEVAP:

Kalp-Damar Hastalıkları Yaşlı nüfusta sıklıkla görülmekte ve ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Kalp krizi, felçler, yüksek kan basıncı, kan dolaşımı bozuklukları, ritim bozuklukları vb. hastalıklar bu kapsamda değerlendirilmektedir.


#46

SORU:

Yaşlılarda kalp-damar hastalıklarında risk faktörü nelerdir?


CEVAP:

Genetik yatkınlık bir risk faktörü olmakla birlikte diğer önemli risk faktörleri;

  • Sigara kullanımı
  • Kan basıncının yüksek olması (140/90 mmHg’nin üzeri)
  • Kan yağlarının yüksek olması-toplam kolesterol ve düşük dansiteli lipoprotein kolesterol (kötü kolesterol) düzeyinin yüksek olması,
  • Yüksek dansiteli lipoprotein kolesterolünün (iyi kolesterol) düşük olması
  • Fiziksel aktivite yetersizliği
  • Şişmanlık
  • Şeker hastalığının olması
  • Alkol tüketimi
  • Yanlış beslenme alışkanlıklarıdır.

#47

SORU:

Yaşlılarda kan basıncı neden yavaş düşürülmelidir?


CEVAP:

Yaşlının kan basıncının yavaş düşürülmesi gerekir aksi halde postural hipotansiyon nedeni ile koroner dolaşım yetersizliği ile senkop sıklıkla gelişebilmektedir.


#48

SORU:

Akut damar tıkanıklığı gelişen hastada bakılan  "5 P"  nedir?


CEVAP:

Akut damar tıkanıklığı gelişen hastada pratik olarak "5 P" ye bakılır;

  1. (Pain)
  2. Solukluk (Pallor)
  3. Nabzin alinmamasi (Pulselessness)
  4. Parestezi (Paresthesias)
  5. Paralizi (Paralysis)

#49

SORU:

Ortostatik hipotansiyonu önlemek için alınması gereken önlemler nelerdir?


CEVAP:
  • Yatak yüksekliğinin 20-30 cm kadar olmasi
  • Yatak baş ucunun 15-25 cm kadar yükseltilmesi
  • Yataktan kalkmanın üç aşamada tamamlanması
  • Banyo, tıraş olma gibi aktivitelerin yataktan kalktıktan 1 saat sonra yapılması
  • Gece elastik çorap giyilmesi
  • Banyonun sıcak yapılmamasi ve yavaş yapılması
  • Zorlu hareketler için yemekten bir saat sonrasının beklenmesi
  • Antihipertansif ilaçları aldıktan bir saat sonra pozisyon değişikliklerinde dikkatli olunması
  • Dolaşımı artırmak için salıncaklı koltuk kullanilması

#50

SORU:

Artroz (Osteoartrit) hangi eklemlerde görülür?


CEVAP:

En çok etkilenen eklemler kişinin ağırlığını taşıyan eklemlerdir. (kalça, diz, ayak eklemleri). Ağırlık taşımayan eklemlerden omuz ve çene eklemleri de artroza eğimli olan eklemlerdir. Romatoid artritten farklı olarak artroz tek bir eklemi etkiler.


#51

SORU:

Artrit ve artroz tedavisi nasıl yapılır?


CEVAP:
  • Eklem yıpranmasından kaçınmak için en önemli önlem aşırı kilodan kurtulmaktır.
  • Böylece eklemlerin taşıyacağı yük azalacaktır.
  • Omega 3 yağ asitleri ve E vitamini destekli, çok az şeker ve hayvansal yağ, bol miktarda sebze, meyve, balık, tahıl ürünleri ve fazla olamak kaydıla süt ürünleri, baklagiller, ceviz, fındık, yumurtadan oluşan sağlıklı ve dengeli diyet eklem kıkırdağı için de yararlıdır.
  • Düzenli günlük egzersizler, eklemlerin hareket kapasitesini arttırır ve ağrı azalır.

#52

SORU:

Osteoporoz özellikle hangi yaşlarda görülür?


CEVAP:

Özellikle menopoz sonrası kadınlarda görülen en yaygın sağlık sorunudur.


#53

SORU:

Osteoporoz için risk faktörleri nelerdir?


CEVAP:
  • Menapoz sonrası dönemde olmak, erken menapoza girmek (45 yaş öncesi) veya düzensiz adet görmek
  • Düşük kemik mineral yoğunluğuna sahip olmak (kadınlarda kemik yoğunluğu, erkeklerden daha azdır)
  • Erkeklerde düşük testosteron düzeyine sahip olmak
  • Küçük ve ince iskelet yapısına sahip olmak
  • Vücut ağırlığının idealin altında olması
  • Ailede osteoporozu olan bireylerin bulunması
  • Özellikle süt ve süt ürünleri gibi kalsiyumdan zengin besinlerin yeterli tüketilmemesi
  • D vitamini yetersizliği (diyette yetersiz oluşu ve güneş ışınlarından yeterince yararlanamamak)
  • Çocukluk çağından itibaren fiziksel aktivitenin yetersiz olması ve düzenli egzersiz yapmamak
  • Kadınlarda yeme davranış bozukluğunun (anoreksiya nervoza, bulimia vb) olması
  • Kemik mineral yoğunluğunu azaltan bazı ilaçların kullanılması (glikokortikoid,
  • antikonvülsan, antikoagülan, antiasitler gibi)
  • Alkol ve sigara içilmesi

#54

SORU:

Demans nedir?


CEVAP:

Demans (bunama) kişinin günlük işlevlerini (iş, hobi, alışveriş, ulaşım, bütçe ayarlama gibi) etkileyecek şekilde zihinsel becerilerde bozulma durumudur. Her yaşta görülebilmesine rağmen, yaşlılarda sıktır.


#55

SORU:

Alzheimer hastalığının belirtileri nelerdir?


CEVAP:

Alzheimer hastalığında beynin bellek, lisan, düşünce ile ilgili bölgeleri etkilendiği için hastalarda özellikle unutkanlık, lisan bozuklukları, davranış değişiklikleri ve yol-yön bulma bozuklukları önde gelen bulgularıdır. Unutkanlık, yeni bilgilerin öğrenilmesinde zorluktan dolayıdır. Bu nedenle hastalar yeni olan olayları, yeni tanıdıkları kişileri ve isimleri unuturlar. Eski
olaylar ve eskiden bilinen bilgiler hastalığın son dönemlerine kadar etkilenmez. Başlangıçta bunlar basit unutkanlıklar şeklinde iken zamanla artarak kişinin günlük işlevlerini etkiler. Hastalık ilerledikçe diğer zihinsel işlevler de etkilenir ve kişiler yemek yeme, banyo yapma, tuvalet ihtiyacını karşılama gibi işlevlerde de bağımsızlıklarını kaybeder ve yatağa bağımlı hale gelirler.


#56

SORU:

Alzheimer hastalığını artıran faktörler nelerdir?


CEVAP:
  • Yaş,
  • Ailede Alzheimer hastalığı varlığı,
  • Alzheimer hastalığı ile ilşkili genlere sahip olmak,
  • Kalp hastalığı, şeker hastalığı, hipertansiyon, yüksek kolesterol seviyesi,
  • Düşük eğitim, zihinsel, fiziksel ve sosyal etkinliklerin az olması,

#57

SORU:

Parkinson hastalığının belirtileri nelerdir?


CEVAP:

Hastalık hareketlerde yavaşlık, kol ve bacaklarda sertlik, el, kol, çene, bacaklarda istirahat halinde iken titreme, yazıda küçülme, vücut duruşunda öne doğru eğiklik ve denge bozukluğu bulgularının hepsi ya da bir kısmının varlığı ile gider.


#58

SORU:

Parkinson hastalığının tedavisi nasıl yapılmaktadır?


CEVAP:

Parkinson Hastalığında bulguların iyileştirilmesi ilaç tedavisi ile sağlanabilmektedir. Bu amaçla kullanılan, çoğu ülkemizde de bulunun çok sayıda ilaç vardır. Bu ilaçlar eksik olan dopamini yerine koymak, var olan dopaminin etkinliğini artırmak ya da dopaminin etkisini taklit etmek amacı ile verilirler. Hastalık ilerledikçe, bazı hastalarda ilaç tedavisi ile yeterli etki görülemeyebilir ya da ilaç kullanımı ile istemsiz hareketler ortaya çıkabilir. Bu durumlarda derin beyin bölgelerinin elektriksel uyarımı ya da bu bölgelerde ameliyatla oluşturulan küçük hasarlarla hastalık bulgularında iyileştirme sağlanabilir.


#59

SORU:

Yaşlılarda idrar kaçırma tipleri nelerdir?


CEVAP:
  • İdrar torbası kas aktivitesinde aşırılık (Sıkışma tipi): En sık karşılaşılan tiptir. Aniden ortaya çıkan aşırı idrar torbası kasılmaları sonucu kişi idrarını tutamaz ve idrarını kaçırır. İdrar kaçırma sonucu, bu hastalarda her an idrar kaçırabilme şüphesi oluşmakta ve sonucunda psikolojik problemler ile karşı karşıya kalınabilmektedir.
  • Stres nedenli idrar kaçırma: yaşlılarda ikinci sık karşılaşılan idrar kaçırma tipidir. Hastalar karın içi basıncının arttığı durumlarda (öksürme, gülme, ağır kaldırma... vb) idrar kaçırır.
  • Üretra tıkanıklığı ve İdrar torbası kas aktivitesinde zayıflık (Taşma tipi): idrar torbası idrarla doludur ve idrarı boşaltma görevini yerine getiremez. Hastalar sık aralıklarla idrar çıkma ihtiyacı hissederler. Erkeklerde görülen en sık sebep, prostat büyümesidir. İdrar yapmada zorlanma ve idrar sonrası damla damla idrar gelmesi düşündürebilir.
  • Fonksiyonel idrar kaçırma: Hareket kabiliyeti zayıf olan hastalarda görülür. Hastalar idrar yapma ihtiyaçlarını fark edememekte veya ettikleri halde tuvalete yetişememektedirler.
  • Karışık tip: idrar kaçırma birden çok nedenle ortaya çıkmaktadır.
  • Geçici idrar kaçırma durumları: şuur değişiklikleri, idrar yolu enfeksiyonları, psikiyatrik hastalıklar, hareketsizlik, kabızlık ve ilaçlar nedenlidir.