Eski ekonomide işletmeler tasarladıkları ürünleri, belirledikleri hedef tüketicilere, uygun buldukları fiyattan sunmaktadır. Ancak İnternet ekonomisi içinde ortaya çıkan yeni iş modelleri sayesinde tüketiciler ürünün tasarımına ve fiyatına etki etme şansını yakalamaktadır. Ortaya çıkan bu iş modelleri açık arttırma ve grup satın almalar, ürünlerin kişiselleştirilmesi ve üreten tüketiciler olarak sıralanmaktadır. E-tüketici ise e-alışveriş yapan Internet kullanıcılarına verilen addır.

Tüketicinin sosyal çevresinde prestij kaybına uğrama korkusu, sosyal ilişkilerin zarar görebileceği korkusu, sosyal risklerle ilgilidir. Örneğin, alkol kullanan birinin sarhoş olup nahoş bir duruma düşebileceği korkusu ile üzeri ve ağzı sigara kokan birinin toplum içerisinde bulunma korkusu da sosyal risk kategorisinde değerlendirilir. Hizmetler bakımından da bu risklere yaygın bir biçimde rastlanabilir. Örneğin, yeni bir saç modeli veya rengini deneyen bir bayanın dikkate aldığı konulardan biri yine sosyal kabul olacaktır. Kıyafet, ayakkabı gibi sosyal onay gerektirdiği düşünülen ürünlerde çevresel ret alma korkusu bu kapsamda değerlendirilebilir.

İnsanlar neden çeşitli gruplara girerler? Bir grubun üyesi olmanın bize kazandırdıkları nelerdir? Var olan bulgular bize insanların çeşitli nedenlerden ötürü gruplara katıldıklarını gösteriyor. Bunlardan bir kısmını şöyle sıralayabiliriz: gruplara katılmak önemli psikolojik ve sosyal gereksinimleri karşılamamıza yardım eder, örneğin bir yere ait olmak ve başkalarından ilgi görmek gibi. Gruplara katılarak, yalnız başımıza altından kalkamayacağımız işlerin hakkından gelebiliriz. Bir elin nesi var iki elin sesi var atasözünde olduğu gibi. Ayrıca, grupların bir üyesi olarak, üye olmayan kişilerin edinemeyeceği bilgilere de kavuşmuş oluruz. Gruplar aynı zamanda kendimizi güvende hissetmemizi sağlar. Bazı gruplara ait olmak grup dışı düşmanlara karşı korunmamızı kolaylaştırır.

Çeşitli toplumlar arasında kültürel farklılıkların ortaya çıkmasına neden olan, belirli bir toplumun kültürünü bir sistem olarak kültür şekillendiren üç ana işlevsel alandan söz etmek mümkündür (Solomon vd., 2006; 500):

1. Ekoloji: Toplumun ve toplumsal sistemin kendini adapte ettiği habitat, yani ya­şamsal coğrafya kültürü şekillendiren faktörlerin başında gelmektedir. Coğrafi ko­şullar, iklim koşulları, doğal kaynaklar ve kaynakların elde edilmesi ve dağıtılması açısından teknolojiden nasıl yararlanıldığı bu başlık altında incelenmektedir.
2. Toplumsal Yapı: Toplumsal hayatın nasıl düzenlediği ve bu düzenin nasıl sürdü­rüldüğüne ilişkin uygulamalar kültürün şekillenmesini sağlayan faktörlerdendir. Kültür içindeki aile yapıları, toplumsal kurumlar ve siyasi gruplar bu alan kapsa­mında ele alınmaktadır (çekirdek aile ve geniş aile gibi).
3. İdeoloji: Toplumu oluşturan bireylerin zihniyetleri ve dünyaya bakışları ile çevre­sel koşullara ve toplumsal gruplara bakış açıları kültürün önemli bileşenlerinden birisidir. Diğer bir deyişle, toplumun üyelerinin ortak bir dünya görüşüne sahip ol­dukları, düzen ve adillik konularında belirli ilkeleri paylaştıkları düşünülmektedir.

X kuşağında, cinsiyet sınırlarının daha net olduğu tüketim kalıpları yer almaktadır. X kuşağında, kadınların kişisel bakım ürünleri ve kıyafet aldığı, erkeklerin otomobil, ev gibi alım kararlarını verdiği bir çevre bulunmaktadır. Y kuşağında ise; cinsiyet sınırlarının daha bulanık olduğu tüketim kalıpları yer almaktadır. Y kuşağında, kadınların otomobil, ev eşyası aldığı, erkeklerin kişisel bakım ürünleri ve kıyafet aldığı bir çevre bulunmaktadır. Sorunun diğer seçeneklerinde sözü edilen özelliklerin tümü Y kuşağına aittir. 

İnsanların grup oluşturarak gruplara üye olmasının temelinde  yatan ihtiyaçlar; Üstünlük ihtiyacı, yeni ihtiyaçların yaratılması, ait olma ihtiyacı, tek başlarına gerçekleştiremeyecekleri ihtiyaçları yer alır. Boyun eğme ise, insanların uyma davranışı göstermesinin nedenlerinden gruba ters düşme ve grup dışı kalma korkusu sonucu ortaya çıkan bir uyma davranışı sonucudur.

Satın alma kararında en fazla zaman ve çabanın harcandığı karar tipi yoğun problem çözmedir. Bu karar tipinde ürün satın alma kararında algılanan risk yüksektir. Bu tür ürünlerin satın alınmasında yanlış karar vermekten dolayı ortaya çıkacak kayıp yüksek olacaktır. Bu nedenle satın alma öncesi yoğun bir araştırmaya gidilir. Örneğin, bir araba satın almadan önce satın alınacak markalar, modeller, opsiyonlar, özellikler, satış ve kredi olanakları gibi pek çok konu detaylı bir biçimde araştırılır.

E-tüketicinin satın alma karar sürecinde geleneksel süreçte yer alan adımların bulunmasıyla birlikte; her bir adımın içeriği internet ve dijital teknolojilerin farklı etkileriyle şekillenmektedir. E- tüketicinin satın alma karar süreci aşamaları sırasıyla;(a) sorunun belirlenmesi, (b) bilgi arama, (c) değerlendirme, (d) satın alma ve (e) satın alma sonrası değerlendirme aşamalarını içermektedir.

Aynı anda her yerde bulunma, ortak ilgi alanları çevresinde oluşan ilgi ağları ve etkileşim. Bu üç önemli özellik, geleneksel ekonomiler içinde zayıf bir konuma sahip tüketiciyi yeni ekonomi içinde çok daha güçlü bir konuma taşımaktadır.

Dijital yerliler, bilgiye çok hızlı bir şekilde ulaşır, metinler yerine görselleri tercih ederler, hemen ve sık ödüllendirilmeyi tercih ederler.

E-tüketiciler hedonik ya da hedef odaklı alışverişçiler olarak ikiye ayrılır. Hedonik e- tüketiciler temel olarak ürün başında özel bir e-alışveriş deneyimi ararken hedef odaklı e-tüketiciler kolaylık, bilgi sağlayıcılık, seçenek ve alışveriş deneyimini kontrol edebilme olmak üzere dört farklı güdü ile hareket ederler.

Tüketici Karar Sürecindeki Aşamalardan Problem Tanımlama işleminden sonra Bilgi Arama gelir.Doğru cevap ''B'' şıkkıdır.

Bir toplum içinde kendisini toplumun genelinden farklılaştıran özelliklere sahip ve genelden ayrı düşünülebilecek bir grup alt kültür olarak tanımlanabilir. Belli basil alt kültür kategorileri arasında milliyet, din, coğrafi bölge, yaş, cinsiyet ve sosyal sınıf yer alır. İskandinavya örneği coğrafi bölge alt kültürü olarak değerlendirilebilir.

Biçimsel gruplar, rasyonel olarak organize edilmiş gruplardır. Belli normlara bağlıdır. Biçimsel gruplar açıkça saptanmış birtakım amaçları gerçekleştirmek için belirli görevleri yürütmek üzere meydana getirilmiş gruplardır. Kendileri dışında bir makam tarafından, belli fonksiyonları yerine getirmek üzere kurulmuşlardır. Biçimsel gruplar, genellikle organizasyon-örgüt-kurum kavramlarının karşılığı olarak da isimlendirilirler. Bu gruplar içinde grup üyeleri, belirli pozisyon ve statülere atanma yoluyla sahip olurlar. Bu gruplardaki üyeler, yönetim tarafından belirlenmiş yazılı kurallara tabidirler.

Çok kısa süreli bellek-duyumsal bellek içinde depolama kısa sürelidir ve birkaç saniye sürer. Ancak, kapasitesi çok yüksektir. Gerekli dikkat verilmediğinde bilgiler kısa sürede unutulur.

Deneyimsel Perspektif: Bu perspektif tüketcilern deneyimlerini esas alır. Bu yaklaşıma göre tüketciler katı bir rasyonel karar verme temelinde satın alma sürecini gerçekleştirmez. Bunun yerine tüketiciler, ürünün sembolik anlamları olan haz alma, duygu yaşama ya da hissetme gibi konular üzerinde durarak ürüne yaklaşır. Bunu bilen pazarlamacılar da ürünün deneyimsel boyutlarını ön plana çıkarır.

Klasik tüketici davranışı modeli

Satın alma kararını etkileyen ve farklı rollere sahip kişiler bulunmaktadır. Bunlar: Başlatıcı: Ürünle ilgili ihtiyacı ilk fark eden kişi olup satın alma işleminin gerçekleşmesine öncülük eder. Etkileyici: Satın alınacak ürün ile ilgili kararı etkileyen kişiler bulunmakta olup, bunlar satın almada seçeneklerin değerlendirilmesi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Örneğin, sinemada seyredilecek filmler konusunda çocukların animasyon filmine gitmek istemesi etkileyicilik rollerine örnek teşkil eder. Benzer şekilde romantik veya bir aşk film isteği kadın tarafından talep edilebilir. Karar Verici: Alternatifler değerlendirildikten sonra nihai kararı veren kişidir. Satın Alıcı: Mal ve hizmetin alımında ödeme konusunda yetkili olan kişidir. Kullanıcı: Gerçekte ürünü kullanacak kişidir.