İktisadi Düşünceler Tarihi Final 7. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
I. Devletin ekonomik hayat üzerindeki ayrıntılı müdahaleleri ortadan kaldırılmalıdır.
II. İthal kotaları ve ihracat kısıtlamaları kaldırılmalıdır.
III. Yeni girişimlerin kurulması konusunda cesaret kırıcı olan sübvansiyonlara son verilmelidir.
IV. Hükümetin dengeleyici paracı/moneter ya da maliye politikalarına başvurabilmelidir.
Verilenlerden hangisi ya da hangileri Monetarizmin önerileri ve uygulamaları arasındadır?
Yalnız I |
I ve II |
II ve III |
I, II ve III |
II, III ve IV |
I. Devletin ekonomik hayat üzerindeki ayrıntılı müdahaleleri ortadan kaldırılmalıdır. (Doğru)
II. İthal kotaları ve ihracat kısıtlamaları kaldırılmalıdır. (Doğru)
III. Yeni girişimlerin kurulması konusunda cesaret kırıcı olan sübvansiyonlara son verilmelidir. (Doğru)
IV. Hükümetin dengeleyici paracı/moneter ya da maliye politikalarına başvurabilmelidir. (Yanlış, bu Yeni Keynesgil İktisadın politika yaklaşımları arasındadır.)
Cevap D şıkkıdır.
2.Soru
Monetarist görüşe göre para arzındaki artışın ne kadar sürede fiyatları artıracağı öngörülmektedir?
1- 3 ay |
6-9 ay |
9-12 ay |
12-18 ay |
18-24 ay |
Monetarist görüşte para arzındaki artışın 6-9 ay sonra milli geliri, 12-18 ay sonra da fiyatları artırıcağı öngörülmektedir.
3.Soru
Fiyatın dikey, miktarın da yatay eksende yer aldığı bir çizelgede, arz eğrisinin pozitif, talep eğrisinin de negatif eğimli olarak birbirini kestiği grafik, iktisat literatüründe nasıl adlandırılmaktadır?
Marshall Makası olarak. |
Pareto Makası olarak. |
Cournot Makası olarak. |
Jevons Makası olarak. |
Walras Makası olarak. |
Marshall Makası olarak.
4.Soru
Tek tek gözlemlerden genel ilkelere varmak için kullanılan akıl yürütme yöntemine ne denir?
Tümevarım. |
Tümdengelim. |
Hipotez. |
Varsayım. |
Rasyonalite. |
Tümevarım.
5.Soru
Birey davranışlarının içinde bulundukları kurumsal kısıtlar bilinmeden anlaşılamayacağını, bu nedenle de iktisadi hayattaki rollerin açıklanması gerektiğini savunan ekol aşağıdakilerden hangisidir?
Eski kurumcu iktisat |
Yeni kurumcu iktisat |
Toplumsal iktisat |
Bireye dayalı kurumsal iktisat |
Temel iktisat |
Eski Kurumcu İktisat, Veblen ile Commons’ın görüşlerine dayalı olarak geliştirilen ve neoklasik iktisadi analizin iktisadi olayları anlamak ve açıklamak için geçersiz olduğunu, birey davranışlarının içinde bulundukları kurumsal kısıtlar bilinmeden anlaşılamayacağını, bu nedenle de iktisadi analizin kurumların iktisadi hayattaki rollerinin açıklanmasına yönelmesi gerektiğini savunan kurumcu ekoldür.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, insanların tercihlerini yaparken kendilerine en az maliyet yükleyecek ve en fazla fayda ve kazanç sağlayacak seçenekleri tercih etmelerini ifade eder?
Rasyonellik |
Maksimizasyon |
Marjinalizm |
Marjinal fayda |
Denge |
İnsanların tercihlerini yaparken kendilerine en az maliyet yükleyecek ve en fazla fayda ve kazanç sağlayacak seçenekleri tercih etmeleri "rasyonellik ilkesi" olarak tanımlanmaktadır. Rasyonellik ilkesi, maksimizasyon ilkesiyle beraner neoklasik iktisadın iki temel aksiyomundan biridir. Doğru cevap A'dır.
7.Soru
Doğal işsizlik oranı ile ilgili verilenlerden hangisi doğrudur?
Ekonomi her zaman klasiklerin iddia ettiği gibi tam istihdam düzeyinde dengededir. |
Yeni Klasik İktisat Teorisinin öne sürdüğü bir kavramdır. |
Doğal bir işsizlik oranını devlet sürekli olarak ortadan kaldırabilir. |
Asgari ücret, işsizlik tazminatı gibi piyasa dışı uygulamalar uzun vadede işsizliğin azaltılmasını sağlar. |
İnsanların daha iyi bir iş arama neticesinde belirli bir süre işsiz kalmasıyla oluşur. |
Monetaristler, insanların daha iyi bir iş arama veya işsizlik yardımından yararlanmaları neticesinde belirli bir süre işsiz kalabileceklerini, böylece ekonomide her an bir “doğal işsizlik” olabileceğini öne sürmüşlerdir. Doğal işsizlik hipotezinde, ekonomi her zaman kasiklerin iddia ettiği gibi tam istihdam düzeyinde dengede değildir. Doğal işsizlik oranı ekonominin yapısal özelliklerini ve iş gücü piyasasının koşullarını yansıtan bir olgu olup işsizliğin azaltılması uzun vadede bu koşulların iyileştirilmesine (örneğin, iş gücü piyasalarının tam rekabet koşullarına kavuşturulması, asgari ücret, işsizlik tazminatı gibi piyasa dışı uygulamaların kaldırılması) bağlıdır. Cevap E şıkkıdır.
8.Soru
1929 Büyük buhran sonuçları itibariyle milyonlarca insanı etkilemiştir ve kriz büyük bir yoksulluğa ve sefalete sebep olmuştur, bu durumun sonucunda Klasik iktisadın bütün öğretilerinin işe yaramadığı anlaşılmıştır buna göre sonuç olarak neye ulaşılmıştır?
Kriz yıllarında pek çok Amerikalı iktisatçı krizden çıkartacak politikalar geliştirmiştir. |
Federal hükümetin devlet harcamalarını artırarak bütçe açığı vermesi sorun olmuştur. |
Bayındırlık programları oluşturulmalıdır ve merkez bankası kredi kanalını gevşetmelidir. |
Ekonomideki tüm sorunlarla etkin bir biçimde mücadele edecek devlet kontrolüne ihtiyaç vardır. |
Kamu harcamaları kısılarak toplam harcamalar azaltılmıştır ve gelirdeki artışlar minimum düzeye indirilmiştir |
Sonuçta milyonlarca insanı etkileyen kriz büyük bir yoksulluk ve sefalete neden oldu. Bu durumlar Klasik İktisat’ın öğretilerinin işe yaramadığına ve ekonomideki tüm bu sorunlarla etkin bir şekilde mücadele edecek devlet kontrolüne ihtiyaç duyulduğuna işaret ediyordu.
9.Soru
Bir ekonomide başkalarının durumunu kötüleştirmeden hiç kimsenin durumunun iyileştirilemeyeceği genel denge durumuna ne ad verilmektedir?
Pareto etkinliği. |
Kısmi denge modeli. |
Değişim teorisi. |
Pareto optimumu. |
Refah iktisadı. |
Pareto optimumu.
10.Soru
İktisadi düşüncede önemli yer tutan Keynes yaklaşımı için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Keynesyen yaklaşım Ortodoks İktisadı’nın en önemli yaklaşımıdır. |
Keynes’in fikirleri Neo klasik iktisada bir tepki olarak doğmuştur. |
Keynesyen yaklaşım iktisadi düşüncenin en önemli okullarından birisidir. |
Keynes Neo Klasik okulun hiç bir varsayım ve yöntemini kesinlikle kullanmamıştır. |
Keynesyen yaklaşım John Maynard Keynes tarafından 1936’da yazılan “İstihdam, faiz ve paranın genel teorisi” adlı kitap ile başlamıştır. |
Keynesyen yaklaşım iktisadi düşüncenin en önemli okullarından biridir. Bu okul John Maynard Keynes tarafından 1936’da yazılan “İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi” adlı kitapla başlar ve halen Ortodoks İktisat’ın içinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Bizzat Marshallyan gelenek içinde yetişen Keynes’in fikirleri Neo Klasik İktisat’a bir tepki niteliğindedir. Her ne kadar Keynes Neo Klasik okulun bazı yanlarını sert bir şekilde eleştirse de bu okulun bazı varsayım ve yöntemlerini kullanmıştır.
11.Soru
Kayıtsızlık eğrileri analizinde, bu eğrilerin şeklinin orijine göre dışbükey olmasının nedeni hangi durumdan kaynaklanmaktadır?
Artan verimler kavramından. |
Azalan marjinal fayda kavramından. |
Azalan verimler kavramından. |
Eğrilerin eğiminin pozitif olması durumundan. |
Eğrilerin eğiminin negatif olması durumundan. |
Azalan marjinal fayda kavramından.
12.Soru
Marjinal tüketim eğiliminin 0,80 olduğu bir ekonomide, devlet harcamalarındaki 100 birimlik bir artış, milli gelirde ne kadarlık bir artış yaratacaktır?
100 |
200 |
300 |
400 |
500 |
Gelirin tüketime gitmeyen kısmı tasarrufa ayrılacağına göre, marjinal tüketim eğilimi 0, 80 ise, marjinal tasarruf eğilimi (MPS) 0,20 olacaktır (MPS=1-0,80=0,20)
MPS'yi çarpan formülünde yerine koyduğumuzda; k=1/0,20=5 olacaktır. Yani çarpanın değeri 5'tir. Bunun anlamı harcama artşı kendisinden 5 kat daha fazla gelir artışına yol açar. Doğru cevap E'dir.
13.Soru
Keynes'e göre kriz dönemlerinde para politikasının etkinliğini olumsuz etkileyen unsur aşağıdakilerden hangisidir?
Merkez bankasının bağımsızlığı |
Likidite tuzağı |
Sermayenin marjinal etkinliği |
Marjinal tüketim eğilimi |
Marjinal tasarruf eğilimi |
Devlet kriz dönemlerinde genişletici para politikası aracılığıyla faiz oranlarının düşmesini sağlayarak özel yatırımların artmasını sağlayabilir. Fakat faiz oranlarını düşürürken de bazı sınırlılıklar ortaya çıkmaktadır. Likidite tercihi (para talebi) eğrisi faiz oranlarının çok düşük olduğu seviyelerde oldukça yatıklaşmaktadır. Bu durumda merkez bankası tarafından piyasaya sokulan yeni parayla kişiler tahvil satın almak yerine ellerinde atıl vaziyette tutmaktadırlar, bu seviyeden sonra faiz oranı daha fazla düşmemektedir. Keynes'in likidite tuzağı olarak adlandırdığı bu şartlarda ciddi bunalımlarla mücadele etmekte para politikası etkililiğini yitirmektedir. Doğru cevap B'dir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Fizyokrat düşünürlerden biridir?
Colbert |
Petty |
Bodin |
Turbot |
Cromvell |
Fransız düşünürü ve reformcusu olan Anne R.J. Turbot Fizyokrat düşünürlerden biridir.
15.Soru
- Devletin ekonomik hayat üzerindeki ayrıntılı müdahaleleri ortadan kaldırılmalıdır.
- Destekleme alımlarına son verilmelidir.
- Genel fiyat ve ücret kontrollerine son verilmelidir.
- Kamu toplu konut yapımı ve konut yapımını desteklemeye yönelik yardım programları teşvik edilmelidir.
Yukarıdakilerden hangileri Monetarizm'in temsilcisi Milton Friedman'ın önerilerindendir?
I ve II |
II ve III |
I, II ve III |
I, II ve IV |
I, II, III ve IV |
Neoliberal düşüncenin çağımızdaki güçlü temsilcisi Milton Friedman aşağıdaki bazı önerileri ile dikkatleri çekmiş ve liberal ekonomik düşüncenin ekonomik hayata getirdiği alternatifleri açıklamıştır. Friedman’ın ekonomik önerilerinden bazıları şunlardır:
- Devletin ekonomik hayat üzerindeki ayrıntılı müdahaleleri ortadan kaldırılmalıdır.
- Destekleme alımlarına son verilmelidir.
- Genel fiyat ve ücret kontrollerine son verilmelidir.
- Kamu toplu konut yapımı ve konut yapımını desteklemeye yönelik yardım programları teşvik değil iptal edilmelidir.
Bunlar dışında ise:
- Piyasanın işleyişini engelleyen ve yeni girişimlerin kurulması konusunda cesaret kırıcı olan sübvansiyonlara son verilmelidir.
Enflasyonu kamçılamaktan ve daha önce hiç görülmemiş derecede yüksek bir istikrarsızlık meydana getirmekten başka bir yararı olmayan parasal reformlar, hükümetlerin inisiyatif kullanamayacakları sağlam esaslara bağlanmalıdır.- Devletin sosyal güvenlik kurumları aracılığı ile topladığı fonlar, sorunları çözmede çare olamaz. Devlet bu işlerle uğraşmamalıdır.
- İthal kotaları ve ihracat kısıtlamaları kaldırılmalıdır.
- Belli işlerin ve mesleklerin ruhsat ile sınırlandırılması uygulamasından vazgeçilmelidir.
- Ulusal parkların, posta taşıma hizmetlerinin ve paralı otoyolların devlet mülkiyetinde olması ve işletilmesi devletçe yapılmamalıdır.
- Bunlarla birlikte devletin yapacağı işler de bulunmaktadır.
- Devlet teknik tekelleri engellemeli, ekonomik oyunun kurallarının uygulanmasını sağlamalı ve ihtilaflarda hakemlik yapmalı, rekabeti geliştirmeli, parasal çerçeveyi sağlamalı.
16.Soru
İstikrar, düzenlilik ve süreklilik gösteren inanç, davrnaış veya faaliyet biçimine ne ad verilir?
Kuruluş |
Gelenek |
Kurum |
Töre |
Nizam |
Günlük dilde kurum, kuruluş, tesis, evlilik, aile, mülkiyet gibi insanlar tarafından oluşturulan şeyleri ifade etmek üzere kullanılır. Sosyal bilim literatüründe ise kurum, genel olarak istikrar, düzenlilik ve süreklilik gösteren inanç, davranış veya faaliyet biçimine denmektedir. Kurum, Birey davranışlarının meşruiyet sınırlarını belirleyen ve yaptırım gücüyle desteklenen inanç ve kurallar bütünüdür.
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ekonomik gelişme ve istikrarla ilgili olarak Monetarizmin iddiasıdır?
Para talebi fonksiyonu kısa ve uzun dönemli ayrımları belirtilerek yapılandırılmalıdır. |
İsteğe bağlı politikalara bağlı olarak para ve maliye politikalarının etkisiz olduğu yapılar geçicidir. |
Ekonomik gelişme ve istikrar gerçekte dolaşımda olan para miktarı üzerinden yönetilerek sağlanmalıdır. |
Adam Smith’in görüşlerine bağlı kalarak siyasal iktisadı ön plana almak ve paranın uzun dönemli etkisizliğini gidermek önemlidir. |
Piyasa kendiliğinde tam istihdamı sağlayabilir bunu8n için gerekli olan ekonominin insanların gereksinimlerini karşılama yeteneğine güvenmektir. |
Klasik iktisatçıları paranın yansızlığı (nötr) ilkesini uzun dönemde kabul etmekle beraber, paranın kısa dönemde etkili olduğunu kabul etmektedirler. Ekonomide para uzun dönemde etkisiz ise para stokundaki yüzdesel artışlar, uyum sürecinden sonra reel değişkenler üzerinde, örneğin üretim ya da tüketim miktarında veya nispi fiyatları etkilemeksizin sadece aynı oranda fiyatlar genel düzeyinin artmasına neden olurlar. Bu nedenle Monetarizm, ekonomik gelişmenin ve istikrarın gerçekte dolaşımdaki para miktarı üzerinden yönetilmesini talep etmektedir.
18.Soru
Aşağıdaki hangi iktisatçı tarihçi okulun öncülerinden birisidir?
Karl Marx |
Joseph Proudhon |
Georges Sorel |
Gustov Schmollar |
Simonde de Sismondi |
19. Yüzyılda soyutlamacı ve neoklasik iktisada ilk tepkiler Tarihçi Okul tarafından verilmiştir. Tarihçiler, zaman ve mekândan bağımsız bir iktisadi açıklamanın olamayacağını ifade ederler. Gustav Schmollar, Alman Tarihçi Okulun genç kuşağının önde gelen öncülerinden birisidir.
19.Soru
I- Cournot - Monopol teorisi II- Thünen - Marjinal verimlilik III- Gossen - Azalan marjinal fayda yasası IV- Piero Sraffa - Emek değer teorisi Yukarıda verilen iktisatçılar ve literatüre katkıları ile ilgili eşleştirmelerden hangisi ya da hangileri doğrudur?
Yalnız I |
I ve II |
I ve III |
II ve IV |
I, II ve III |
Firma davranışlarının çözümlenmesinde marjinal değerleri kullanan ve monopol teorisine ilk önce katkıda bulunan Augustin Cournot (1801-1877); Soyutlanmış Devlet isimli eserinde marjinal verimlilik teorisinin ipuçlarını taşıyan görüşler ileri süren Johann H. Von Thünen (1783-1850); azalan marjinal fayda, tüketici artığıve fiyat farklılaştırılması gibi konularda önemli katkıları olan Jules
Dupuit (1804-1866) gibi isimler marjinalizmin erken öncüleri arasında yer almışlardır. Bu öncüler arasında, özellikle sübjektif değer teorisinin kurucusu kabul edilen ve tüketici davranışları ve talep teorisi bakımından önem taşıyan katkıları bulunan F. Herman Gossen (1854) özellikle dikkati çekmektedir. İktisatta azalan marjinal fayda yasası’nı ilk formüle eden kişi Gossen’dir. Gossen’in birinci yasası denilen bu ilkeye göre, bir malın tüketimi arttıkça tüketimde kullanılan her ilave malın faydası bir öncekine göre daha düşük olur.
20.Soru
Keynes'e göre tüketim neyin fonksiyonudur?
Faizlerin |
İstihdamın |
Para arzının |
Gelirin |
Beklentilerin |
Keynes tüketim ve gelir arasındaki ilişkiyi incelerken insan doğasına vurgu yapmıştır. Keynes'e göre insanların geliri arttığında tüketimlerini arttırırlar fakat tüketimlerini gelirlerindeki artış miktarından daha az miktarda arttırırlar.
(C) tüketim ve (Y) geliri ifade etmek üzere, gelir ile tüketim arasında pozitif yönlü bir ilişki söz konusudur. Yani gelir arttıkça tüketim de artar. Tüketim fonksiyonu aşağıdaki gibi tanımlanabilir:
C = f (Y)
Doğru cevap D'dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ